Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

TaahhÜdÜ İhlalde KesİleŞme İle Karar Arasindakİ SÜrede ZamanaŞimi

Yanıt
Old 16-06-2011, 10:17   #1
üye7160

 
Varsayılan TaahhÜdÜ İhlalde KesİleŞme İle Karar Arasindakİ SÜrede ZamanaŞimi

Selamlar..

müvekkilimiz aleyhinde 2006 yılında açılan taahhüdü ihlal davası 2006 yılında karara cıkıyor ancak dosya 2010 yılı 6.ayda kesinleşiyor.
az önce müvekkilimizin yakalandığını öğrendik.
karar ile kesinleşme arasında geçen bu 5 yıllık süre içinde dosyanın zaman aşımı nedeniyle düşmesi gerektiğini düşünüyoruz ancak bu hususa ilişkin bilgi ve karara ihtiyicımız var.
şimdiden tskler.
Old 16-06-2011, 10:40   #2
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan YILDIZ HUKUK
Selamlar..

müvekkilimiz aleyhinde 2006 yılında açılan taahhüdü ihlal davası 2006 yılında karara cıkıyor ancak dosya 2010 yılı 6.ayda kesinleşiyor.
az önce müvekkilimizin yakalandığını öğrendik.
karar ile kesinleşme arasında geçen bu 5 yıllık süre içinde dosyanın zaman aşımı nedeniyle düşmesi gerektiğini düşünüyoruz ancak bu hususa ilişkin bilgi ve karara ihtiyicımız var.
şimdiden tskler.

Kesinleşme Tarihi: 2010
Karar Tarihi : 2006
-------------------------
4

5 Yıl????

Soru:Neden karar tarihi ile kesinleşme tarihi arasındaki süre???
Old 16-06-2011, 12:19   #3
üye7160

 
Varsayılan

sayın ergin,yalnış hatırlamıyorsam disiplin suçlarında dava zamanaşımında;

dava tarihinden itibaren mahkemece dosyanın 1 yada 2 yıl içinde (emin olamadım)kesinleştirilmesi gerekmekte.aksi takdirde davanın düşüceği gibi bir bilgi var aklımda.tam oturtamıyorum.o sebeple yardım istedim.
Old 16-06-2011, 12:24   #4
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan YILDIZ HUKUK
sayın ergin,yalnış hatırlamıyorsam disiplin suçlarında dava zamanaşımında;

dava tarihinden itibaren mahkemece dosyanın 1 yada 2 yıl içinde (emin olamadım)kesinleştirilmesi gerekmekte.aksi takdirde davanın düşüceği gibi bir bilgi var aklımda.tam oturtamıyorum.o sebeple yardım istedim.

Yardım alabilmeniz için, yeterli ve doğru bilgi vermeniz gerekir. Suç tarihi nedir?
Old 16-06-2011, 12:28   #5
üye7160

 
Varsayılan

suç tarihi 2006 yılı (ayını bilmiyoruz.)ama şikayet süresinde yapılmış.ancak mahkeme 2006 yılında ki dava için 2008 yılında karar vermiş ve 2008 yılında ki kararı da 2010 yılında kesinleştirmiş.dava tarihinden kesinleşme tarihine kadar yaklaşık 4 yılı aşkın bir sure geçiyor.Bildigim kadarıyla disiplin cezalarında 2 yıl içinde ceza verilmesi aksi halde ceza verilemeyeceği öngörülmüş.(mesela 657 de var.)
Old 16-06-2011, 12:45   #6
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan YILDIZ HUKUK
suç tarihi 2006 yılı (ayını bilmiyoruz.)ama şikayet süresinde yapılmış.ancak mahkeme 2006 yılında ki dava için 2008 yılında karar vermiş ve 2008 yılında ki kararı da 2010 yılında kesinleştirmiş.dava tarihinden kesinleşme tarihine kadar yaklaşık 4 yılı aşkın bir sure geçiyor.Bildigim kadarıyla disiplin cezalarında 2 yıl içinde ceza verilmesi aksi halde ceza verilemeyeceği öngörülmüş.(mesela 657 de var.)

2 yıllık süre İİK 354'te vardır. Ancak, kararın kesinleşmesinden itibaren 2 yıl içinde infaz edilmesi öngörülmüş. Bu maddeden yararlanamazsınız. Bu maddeden başka dava veya ceza zamanaşımını öngören İİK maddesi yoktur. Dolayısıyla TCK'daki zamanaşımı süreleri uygulanacaktır. TCK 66 ıncı maddeye göre ise, üst sınırı 5 yıldan az olan suçlarda dava zamanaşımı suçun işlendiği tarihten itibaren 8 yıldır. Kanaatimce müvekkiliniz için yapabileceğiniz bir şey bulunmamaktadır.
Old 16-06-2011, 17:18   #7
av.murat kılıç

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
2 yıllık süre İİK 354'te vardır. Ancak, kararın kesinleşmesinden itibaren 2 yıl içinde infaz edilmesi öngörülmüş. Bu maddeden yararlanamazsınız. Bu maddeden başka dava veya ceza zamanaşımını öngören İİK maddesi yoktur. Dolayısıyla TCK'daki zamanaşımı süreleri uygulanacaktır. TCK 66 ıncı maddeye göre ise, üst sınırı 5 yıldan az olan suçlarda dava zamanaşımı suçun işlendiği tarihten itibaren 8 yıldır. Kanaatimce müvekkiliniz için yapabileceğiniz bir şey bulunmamaktadır.

Suat Bey
Araştırmadım ama hatırladığım kadarıyla icra ceza davasının 1 buçuk 2 senede sonuçlanması gerekiyordu.
Eskiden mal beyanları davalarında hakim bir çok dosyayı zamanaşımından beraat ettirdiğini biliyorum.
Şu anda bu dava zamanaşımı uygulanmıyormu?
Old 16-06-2011, 19:30   #8
tiryakim

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan YILDIZ HUKUK
Selamlar..

müvekkilimiz aleyhinde 2006 yılında açılan taahhüdü ihlal davası 2006 yılında karara cıkıyor ancak dosya 2010 yılı 6.ayda kesinleşiyor.
az önce müvekkilimizin yakalandığını öğrendik.
karar ile kesinleşme arasında geçen bu 5 yıllık süre içinde dosyanın zaman aşımı nedeniyle düşmesi gerektiğini düşünüyoruz ancak bu hususa ilişkin bilgi ve karara ihtiyicımız var.
şimdiden tskler.

T.C. YARGITAY
16.Hukuk Dairesi
Esas: 2003/7304
Karar: 2003/9972
Karar Tarihi: 30.10.2003
İNFAZIN MAHKEMECE ERTELENMESİYLE CEZA ZAMANAŞIMI SÜRESİNİN DURMAMASI - TAAHHÜDÜ İHLAL SUÇU - BORCUN TÜM FER'İLERİYLE BİRLİKTE HACİZ TUTANAĞINDA GÖSTERİLMEMESİ
ÖZET: Öncelikle Anayasa'nın 38. maddesine 4709 sayılı yasa'nın 15. maddesi ile eklenen yeni fıkra uyarınca mahkemece infazın ertelenmiş olması, TCK'nun 113 ve 114. maddelerinde belirtilen sebeplerden olmadığından ceza zamanaşımı süresinin işlemeye devam ettiği ve TCK'nun 112/6. maddesi uyarıncada ceza zamanaşımı süresinin gerçekleştiği gözetilmeden T Ağır Ceza Mahkemesince itirazın reddine dair hüküm kurulması isabetsiz ise de bu husus sonuca etkili görülmemiştir. Zira, suça konu 17.11.2000 tarihli haciz tutanağında toplam borç miktarı tüm fer'ileri ile birlikte gösterilmediğinden sanığın taahhüdü hukuken geçersiz olup atılı suçun oluşmadığı gözetilmeksizin beraat yerine yazılı olduğu şekilde mahkumiyete dair hüküm kurulması isabetsiz bulunmaktadır.
(2004 S. K. m. 340) (2709 S. K. m. 38) (765 S. K. m. 112/6, 113, 114)
Dava: Taahh
üdü ihlal suçundan sanık İrfan ın İİK'nun 340. maddesi gereğince 1 ay hafif hapis cezası ile cezalandırılmasına dair T İcra Ceza Mahkemesinin 25.4.2001 gün, 2001/411 Esas, 2001/800 sayılı kararı ve dosyası ile T C.Başsavcılığının ilam zamanaşımının dolması nedeniyle TCK'nun 112/6. maddesi uyarınca karar verilmesine dair talebinin reddine dair aynı mahkemenin 7.3.2003 gün ve 2003/193 müt sayılı kararı ve bu karara vaki itirazın reddine dair T Ağır Ceza Mahkemesinin 10.4.2003 gün ve 2003/124 D.İş sayılı kararı incelendi.
Suça konu 17.12.2000 tarihli haciz tutanağındaki taahhüdde toplam borç miktarı tüm ferileri ile birlikte açıkça gösterilmediğinden, sanığın taahhüdünün hukuken geçersiz bulunduğu gözetilmeden beraat yerine mahkumiyet hükmü kurulması nedeniyle T İcra Ceza Mahkemesinin 25.4.2001 gün ve 2001/411-800 sayılı kararında, infaz aşamasında yürürlüğe giren 4709 sayılı Yasa'nın 15. maddesi ile değiştirilen Anayasa'nın 38. maddesine eklenen fıkra uyarınca infazın mahkemece tehir edilmiş olmasının TCK'nun 113 ve 114. maddelerinde belirtilen infazın kesilmesi veya geri bırakılması sebeplerinden olmadığı, ceza zamanaşımı süresinin işlemeye devam ettiği ve 18 aylık zamanaşımı süresinin dolduğu gözetilmeden itirazın reddine dair hüküm kurulması nedeniyle T Ağır Ceza Mahkemesinin 10.4.2003 gün ve 2003/147 D.İş sayılı kararında isabet görülmediğinden anılan kararların CMUK'nun 343. maddesi uyarınca bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün 21.5.2003 gün ve 24386 sayılı yazılı emirlerine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 5.6.2003 gün ve YE.2003/87541 sayılı tebliğnamesiyle istenilmiş olmakla GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Karar: Öncelikle Anayasa'nın 38. maddesine 4709 sayılı yasa'nın 15. maddesi ile eklenen yeni fıkra uyarınca mahkemece infazın ertelenmiş olması, TCK'nun 113 ve 114. maddelerinde belirtilen sebeplerden olmadığından ceza zamanaşımı süresinin işlemeye devam ettiği ve TCK'nun 112/6. maddesi uyarıncada ceza zamanaşımı süresinin gerçekleştiği gözetilmeden T Ağır Ceza Mahkemesince itirazın reddine dair hüküm kurulması isabetsiz ise de bu husus sonuca etkili görülmemiştir. Zira, suça konu 17.11.2000 tarihli haciz tutanağında toplam borç miktarı tüm fer'ileri ile birlikte gösterilmediğinden sanığın taahhüdü hukuken geçersiz olup atılı suçun oluşmadığı gözetilmeksizin beraat yerine yazılı olduğu şekilde mahkumiyete dair hüküm kurulması isabetsiz bulunmaktadır.
Sonuç: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının yazılı emre atfen düzenlediği tebliğname yerinde görüldüğünden T İcra Ceza Mahkemesinden verilen ve temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılan 25.4.2001 gün ve 2001/411 esas, 2001/800 sayılı kararın BOZULMASINA, hükmolunan cezanın çektirilmemesine, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 30.10.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Old 17-06-2011, 10:34   #9
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan tiryakim
T.C. YARGITAY
16.Hukuk Dairesi
Esas: 2003/7304
Karar: 2003/9972
Karar Tarihi: 30.10.2003
İNFAZIN MAHKEMECE ERTELENMESİYLE CEZA ZAMANAŞIMI SÜRESİNİN DURMAMASI - TAAHHÜDÜ İHLAL SUÇU - BORCUN TÜM FER'İLERİYLE BİRLİKTE HACİZ TUTANAĞINDA GÖSTERİLMEMESİ
ÖZET: Öncelikle Anayasa'nın 38. maddesine 4709 sayılı yasa'nın 15. maddesi ile eklenen yeni fıkra uyarınca mahkemece infazın ertelenmiş olması, TCK'nun 113 ve 114. maddelerinde belirtilen sebeplerden olmadığından ceza zamanaşımı süresinin işlemeye devam ettiği ve TCK'nun 112/6. maddesi uyarıncada ceza zamanaşımı süresinin gerçekleştiği gözetilmeden T Ağır Ceza Mahkemesince itirazın reddine dair hüküm kurulması isabetsiz ise de bu husus sonuca etkili görülmemiştir. Zira, suça konu 17.11.2000 tarihli haciz tutanağında toplam borç miktarı tüm fer'ileri ile birlikte gösterilmediğinden sanığın taahhüdü hukuken geçersiz olup atılı suçun oluşmadığı gözetilmeksizin beraat yerine yazılı olduğu şekilde mahkumiyete dair hüküm kurulması isabetsiz bulunmaktadır.
(2004 S. K. m. 340) (2709 S. K. m. 38) (765 S. K. m. 112/6, 113, 114)
Dava: Taahh
üdü ihlal suçundan sanık İrfan ın İİK'nun 340. maddesi gereğince 1 ay hafif hapis cezası ile cezalandırılmasına dair T İcra Ceza Mahkemesinin 25.4.2001 gün, 2001/411 Esas, 2001/800 sayılı kararı ve dosyası ile T C.Başsavcılığının ilam zamanaşımının dolması nedeniyle TCK'nun 112/6. maddesi uyarınca karar verilmesine dair talebinin reddine dair aynı mahkemenin 7.3.2003 gün ve 2003/193 müt sayılı kararı ve bu karara vaki itirazın reddine dair T Ağır Ceza Mahkemesinin 10.4.2003 gün ve 2003/124 D.İş sayılı kararı incelendi.
Suça konu 17.12.2000 tarihli haciz tutanağındaki taahhüdde toplam borç miktarı tüm ferileri ile birlikte açıkça gösterilmediğinden, sanığın taahhüdünün hukuken geçersiz bulunduğu gözetilmeden beraat yerine mahkumiyet hükmü kurulması nedeniyle T İcra Ceza Mahkemesinin 25.4.2001 gün ve 2001/411-800 sayılı kararında, infaz aşamasında yürürlüğe giren 4709 sayılı Yasa'nın 15. maddesi ile değiştirilen Anayasa'nın 38. maddesine eklenen fıkra uyarınca infazın mahkemece tehir edilmiş olmasının TCK'nun 113 ve 114. maddelerinde belirtilen infazın kesilmesi veya geri bırakılması sebeplerinden olmadığı, ceza zamanaşımı süresinin işlemeye devam ettiği ve 18 aylık zamanaşımı süresinin dolduğu gözetilmeden itirazın reddine dair hüküm kurulması nedeniyle T Ağır Ceza Mahkemesinin 10.4.2003 gün ve 2003/147 D.İş sayılı kararında isabet görülmediğinden anılan kararların CMUK'nun 343. maddesi uyarınca bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün 21.5.2003 gün ve 24386 sayılı yazılı emirlerine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 5.6.2003 gün ve YE.2003/87541 sayılı tebliğnamesiyle istenilmiş olmakla GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Karar: Öncelikle Anayasa'nın 38. maddesine 4709 sayılı yasa'nın 15. maddesi ile eklenen yeni fıkra uyarınca mahkemece infazın ertelenmiş olması, TCK'nun 113 ve 114. maddelerinde belirtilen sebeplerden olmadığından ceza zamanaşımı süresinin işlemeye devam ettiği ve TCK'nun 112/6. maddesi uyarıncada ceza zamanaşımı süresinin gerçekleştiği gözetilmeden T Ağır Ceza Mahkemesince itirazın reddine dair hüküm kurulması isabetsiz ise de bu husus sonuca etkili görülmemiştir. Zira, suça konu 17.11.2000 tarihli haciz tutanağında toplam borç miktarı tüm fer'ileri ile birlikte gösterilmediğinden sanığın taahhüdü hukuken geçersiz olup atılı suçun oluşmadığı gözetilmeksizin beraat yerine yazılı olduğu şekilde mahkumiyete dair hüküm kurulması isabetsiz bulunmaktadır.
Sonuç: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının yazılı emre atfen düzenlediği tebliğname yerinde görüldüğünden T İcra Ceza Mahkemesinden verilen ve temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılan 25.4.2001 gün ve 2001/411 esas, 2001/800 sayılı kararın BOZULMASINA, hükmolunan cezanın çektirilmemesine, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 30.10.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları

Bu karar iki bakımdan sorunun cevabı olamaz.

1- Soruda(yanlış ifade kullanılsa da)sorulan "dava zamanaşımı"dır. Karar ise "ceza zamanaşımı" ile ilgilidir.

2- Karar yeni TCK'dan önce verilmiş olup, dolayısıyla 765 Sayılı eski TCK'daki hükümlere göre tesis edilmiştir.
Old 17-06-2011, 10:37   #10
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.murat kılıç
Suat Bey
Araştırmadım ama hatırladığım kadarıyla icra ceza davasının 1 buçuk 2 senede sonuçlanması gerekiyordu.
Eskiden mal beyanları davalarında hakim bir çok dosyayı zamanaşımından beraat ettirdiğini biliyorum.
Şu anda bu dava zamanaşımı uygulanmıyormu?

Taahhüdü ihlal suçu için eski TCK 102/5'e göre dava zamanaşımı 2 yıl idi. Ancak yeni TCK için, aksi ispatlanana kadar yukarıda yazdığım süreler geçerlidir.
Old 17-06-2011, 14:09   #11
üye7160

 
Varsayılan

öncelikle yardımlar için teşekkürler..sorumda kastettiğim ama malesef bir türlü izah edemediğim husus,ceza zaman aşımı değildi.(malum iik.354 de 2 yıl öngörülmüş)benim sorum ise dava zamanaşımına ilişkindi.şikayetten karara kadar gecen süreyi düşünmüştüm ama araştırmalarım neticesinde eskiden uygulandığı gibi kararların en kısa sürede verilmediğini,kararların 8 ila 12 yıl gibi surecler içinde verilebileceğini öğrendim.(bizzat tetkik hakiminden)
ilgilenen herkese tesekkür ederim.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
TaahhÜdÜ İhlalde Teblİgat Sorunu av.semanur Meslektaşların Soruları 7 21-05-2013 23:02
taahhüdü ihlal-re'sen ek karar-cezanın düşürülmesi harkan Meslektaşların Soruları 1 08-06-2011 15:49
EŞler Arasindakİ Alacak Davasi avukatlutfi Meslektaşların Soruları 0 30-04-2009 10:49
GÖreve İlİŞkİn Sirrin AÇiklanmsi'nda Dava ZamanaŞimi Ve Yargitay Emsal Karar cansever Ceza Hukuku Çalışma Grubu 0 26-02-2009 23:03
K. Çek Şikayetinde İcra Dairesinde Alınan Ödeme Taahhüdü Karar Vermeye Engel Midir Ercan Turgut Meslektaşların Soruları 4 07-09-2007 09:25


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06438088 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.