Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Adli Tıp Kurumu 6.İhtisas Dairesi Raporuna itiraz

Yanıt
Old 05-03-2010, 21:31   #1
MURAT ACER

 
Varsayılan Adli Tıp Kurumu 6.İhtisas Dairesi Raporuna itiraz

A.T.K.6.İhtisas Kurulu raporunda mağdurenin beden sağlığı yerinde ,ruh sağlığı olumsuz etkilendiğine dair ; 5 üyenin 3 kabul ve 2 muhalif oyla rapor veriliyor.Rapora itiraz mümkünmüdür? varsa itirazı hangi merci inceleyecek.
Old 05-03-2010, 21:50   #2
umutlaw

 
Varsayılan

Tum doktorlar olayla ilgili ihtisas sahibi mi degilse bu size en temel itiraz hakkini verir.
Old 06-03-2010, 20:24   #3
AV ŞEYDA

 
Varsayılan

Oybirliği olmadığından itiraz hakkınız var. Beni bildiğim kadarı ile CMK 62-72 kapsamında Ağır Ceza MAhkemesine rapora karşı itirazlarınızı sunmalısınız. Adli Tıp kanunu sanırım 7. maddesinde heyet özellikleri yazıyor olmalı rapordaki doktorların ünvanlarını kontrol edin ve oybirliği olmadığı esasına dayanın.
Old 08-03-2010, 14:26   #4
filorinalı 1

 
Varsayılan Katılan Üyelerin uzmanlık alanlarına bakın.

Adli Tıp Kurumu ile ilgili yasal düzenleme gereği İhtisas kurulları işin niteliğine göre en az 4 üye ile toplanır ve oyçokluğu ile karar alabilir. Ancak tetkik edilecek konu, ilgili uzman olmadıkça müzakere edilemez.
Sizin olayınızda eğer yaşı küçük çocuk ile ilgili rapor verilmişse ve Çocuk Psikiyatrisi müzakereye katılmamışsa usulüne uygun teşekkül etmeyen ihtisas kurulu raporuna itiraz edebilirsiniz.
Yada Ruh Sağlığı ve Hastalıkları uzmanı müzakereye katılmadan konu ile ilgili rapor verilmişse yine kanunun 7. ve 23. maddelerine aykırılık sözkonusu olabilecektir. İtirazınız üzerine mahkeme yeniden 6. İhtisas kurulundan rapor isteyip eksiklikleri tamamlatabilecektir. Ayrıca usulüne uygun teşekkül etmiş bir ihtisas kurulu raporu olsa bile Adli Tıp Genel Kurulu raporu istenebilir.
Old 08-03-2010, 17:15   #5
MURAT ACER

 
Varsayılan

Mağdurenin yaşı küçük olmasına rağmen toplantıda çocuk psikiyatri uzmanı bulunmamakta ancak genel psikiyatri uzmanı vardır.Bu durumda yine de itiraz mümkün diye düşünmekteyim.Zira çocuk psikiyatri özel bir bilimdir.Yine raporda oy birliği bulunmadığı için de raporun esasen A.T.K. genel kuruluna gitmesini talep edeceğim.
Old 09-03-2010, 11:30   #6
filorinalı 1

 
Varsayılan çocuk psikiyatri uzmanı şart

Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2009/9969 Esas ve 2009/12120 Karar No 28.10.2009 tarihli kararında dosyamızda yaşı küçük mağdurenin alınan raporunda ÇOCUK PSİKİYATRİSTİ bulunmaması nedeniyle 7. ve 23. maddelere uygun kurul teşekkül etmeksizin verilen karar nedeniyle BOZMA kararı verdi.
Old 23-03-2010, 17:32   #7
MURAT ACER

 
Varsayılan

Rapora itirazım malesef duruşmada oy birliği ile reddedildi ve kurulda çocuk psiyatri uzmanı ve oy birliği olmamasına rağmen mahkeme raporu kabul etti.Anlayacağınız esas hakkında savunma yapacağız ve akabinde temyiz edilecek karar lakin hala anlamış değilim heyete de ifade etmeme rağmen raporun eksik haliyle hükme esas alınacak olması beni rahatsız etmektedir.
Old 23-03-2010, 19:20   #8
umutlaw

 
Varsayılan

 HUMK. m. 275 uyarınca "Mahkeme, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişi dinlenemez".
Yine HUMK. m. 281/f. 2 gereğince "Raporun, tarafların ad ve soyadlarını, bilirkişinin çözümü ile görevlendirildiği hususları, inceleme konusu yapılan maddi vakıaları, gerekçeyi, sonucu, bilirkişiler arasında anlaşmazlık varsa bunun sebebini düzenlendiği günü ve bilirkişilerin imzalarını taşıması gerekir".
Ve nihayetinde HUMK. m. 286 uyarınca "Bilirkişi raporunda belirtilen görüşler ve varılan sonuç hakimi bağlamaz.

Bütün bu kanun maddelerinden çıkan sonuç; bilirkişinin konunun uzmanı olması gerektiği, bilirkişinin raporunu gerekçeli bir şekilde hazırlaması zorunluluğu ve bu şekilde hazırlanmış olmasına rağmen bilirkişi raporunun mutlak olmadığı ve hakimin bununla bağlı olmadığıdır.
Old 23-03-2010, 19:36   #9
avukat.derviş.yıldızoğlu

 
Varsayılan

Sayın Umutlaw, olay ceza davası olduğu halde HUMK'dan örnek vermişsiniz. CMK'ya başvurmak daha sağlıklı olmaz mı?
Old 24-03-2010, 11:23   #10
umutlaw

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avukat.derviş.yıldızoğlu
Sayın Umutlaw, olay ceza davası olduğu halde HUMK'dan örnek vermişsiniz. CMK'ya başvurmak daha sağlıklı olmaz mı?

HUMK dan verdigim ornek yonlendirici olmasi icindi simdi CMK daki maddelere dikkat ediniz ikisini karsilastiriniz ve yasalarin ruhu ve özunde ne demek istediklerinin farkina varacaksiniz:


Alıntı:

BİLİRKİŞİNİN ATANMASI
Madde 63 - (1) Çözümü uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına re'sen, Cumhuriyet savcısının, katılanın, vekilinin, şüphelinin veya sanığın, müdafiinin veya kanunî temsilcinin istemi üzerine karar verilebilir. Ancak hâkimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukukî bilgi ile çözülmesi olanaklı konularda bilirkişi dinlenemez.

(2) Bilirkişi atanması ve gerekçe gösterilerek sayısının birden çok olarak saptanması, hâkim veya mahkemeye aittir. Birden çok bilirkişi atanmasına ilişkin istemler reddedildiğinde de aynı biçimde karar verilir.


(3) Soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısı da bu Maddede gösterilen yetkileri kullanabilir.
BİLİRKİŞİ OLARAK ATANABİLECEKLER
Madde 64 -
(1) Bilirkişiler, il adlî yargı adalet komisyonları tarafından her yıl düzenlenen bir listede yer alan gerçek veya tüzel kişiler arasından seçilirler. Cumhuriyet savcıları ve hâkimler, yalnız bulundukları il bakımından yapılmış listelerden değil, diğer illerde oluşturulmuş listelerden de bilirkişi seçebilirler. Bu listelerin düzenlenmesine veya listelerde yer verilenlerin çıkarılmalarına ilişkin esas ve usuller, yönetmelikte gösterilir.

(2) Atama kararında, gerekçesi de gösterilmek suretiyle, birinci fıkrada belirtilen listelere girmeyenler arasından da bilirkişi seçilebilir.


(3) Kanunların belirli konularda görevlendirdiği resmî bilirkişiler öncelikle atanırlar. Ancak kamu görevlileri, bağlı bulundukları kurumla ilgili davalarda bilirkişi olarak atanamazlar.


(4) Bilirkişi olarak atanan bir tüzel kişi ise, kendisi adına incelemeyi yapacak gerçek kişi veya kişilerin isimlerini, bilirkişi atayacak yargı merciinin onayına sunar.


(5) Listelere kaydedilen bilirkişiler, il adlî yargı adalet komisyonu huzurunda "Görevimi adalete bağlı kalarak, bilim ve fenne uygun olarak, tarafsızlıkla yerine getireceğime namusum ve vicdanım üzerine yemin ederim." sözlerini tekrarlayarak yemin ederler. Bu bilirkişilere görevlendirildikleri her işte yeniden yemin verilmez.


(6) Listelerde yer almamış bilirkişiler, görevlendirildiklerinde kendilerini atamış olan merci huzurunda yukarıdaki fıkrada öngörülen biçimde yemin ederler. Yeminin yapıldığına ilişkin tutanak hâkim veya Cumhuriyet savcısı, zabıt kâtibi ve bilirkişi tarafından imzalanır.


(7) Engel bulunan hâllerde yemin yazılı olarak verilebilir ve metni dosyaya konulur. Ancak bu hâle ilişkin gerekçenin kararda gösterilmesi zorunludur.
BİLİRKİŞİLİĞİ KABUL YÜKÜMLÜLÜĞÜ
Madde 65
- (1) Aşağıda belirtilen kişi veya kurumlar, bilirkişilik görevini kabul etmekle yükümlüdürler:

a) Resmî bilirkişilikle görevlendirilmiş olanlar ve 64 üncü Maddede belirtilen listelerde yer almış bulunanlar.


b) İncelemenin yapılması için bilinmesi gerekli fen ve sanatları meslek edinenler.


c) İncelemenin yapılması için gerekli mesleği yapmaya resmen yetkili olanlar.
ATAMA KARARI VE İNCELEMELERİN YÜRÜTÜLMESİ
Madde 66 -
(1) Bilirkişi incelemesi yaptırılmasına ilişkin kararda, cevaplandırılması uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren sorularla inceleme konusu ve görevin yerine getirileceği süre belirtilir. Bu süre, işin niteliğine göre üç ayı geçemez. Özel sebepler zorunlu kıldığında bu süre, bilirkişinin istemi üzerine, kendisini atayan merciin gerekçeli kararıyla en çok üç ay daha uzatılabilir.

(2) Belirlenen süre içinde raporunu vermeyen bilirkişi hemen değiştirilebilir. Bu durumda bilirkişi, o ana kadar yaptığı işlemleri açıklayan bir rapor sunar ve görevi sebebiyle kendisine teslim edilmiş olan eşya ve belgeleri hemen geri verir. Bu bilirkişi, 64 üncü Maddede öngörülen listelerden çıkarılabileceği gibi; gecikme dolayısıyla uğranılmış zararları ödemesine de karar verilebilir.


(3) Bilirkişi, görevini, kendisini atamış olan merci ile ilişki içinde yerine getirir, gerektiğinde bu mercie incelemelerindeki gelişmeler hakkında bilgi verir, yararlı görülecek tedbirlerin alınmasını isteyebilir.


(4) Bilirkişi, görevini yerine getirmek amacıyla bilgi edinmek için şüpheli veya sanık dışındaki kimselerin de bilgilerine başvurabilir. Bilirkişi, uzmanlık alanına girmeyen bir sorun bakımından aydınlatılmasını isteyecek olursa; hâkim, mahkeme veya Cumhuriyet savcısı, nitelikli ve konusunda bilgisiyle tanınmış kişilerle bir araya gelmesine izin verebilir. Bu şekilde çağrılan kişiler yemin eder ve verecekleri raporlar, bilirkişi raporunun tamamlayıcı bir bölümü olarak dosyaya konulur.


(5) İlgililer de merciinden, incelemeler yapılırken bilirkişiye teknik nitelikte bilgiler verebilecek olan ve ismen belirleyecekleri kişileri dinlemeleri veya bazı araştırmaların yapılması hususlarında karar verilmesini isteyebilir.


(6) Gerekli olması halinde, bilirkişi, mağdur, şüpheli veya sanığa mahkeme başkanı, hâkim veya Cumhuriyet savcısı aracılığı ile soru sorabilir. Ancak, mahkeme başkanı, hâkim veya Cumhuriyet savcısı, bilirkişinin doğrudan soru sormasına da izin verebilir. Muayene ile görevlendirilen hekim bilirkişi, görevini yerine getirirken zorunlu saydığı soruları, hâkim, Cumhuriyet savcısı ve müdafi bulunmadan da mağdur, şüpheli veya sanığa doğrudan doğruya yöneltebilir.


(7) Bilirkişiye inceleyeceği şeyler mühür altında verilmeden önce bunların listesi ve sayımı yapılır. Bu hususlar bir tutanakla belirlenir. Bilirkişi, mühürlerin açılmasını ve yeniden konulmasını yine tutanakla belirtmek ve bir liste düzenlemekle yükümlüdür.
BİLİRKİŞİ RAPORU, UZMAN MÜTALAASI
Madde 67
- (1) İncelemeleri sona erdiğinde bilirkişi yaptığı işlemleri ve vardığı sonuçları açıklayan bir raporu, kendisinden istenen incelemeleri yaptığını ayrıca belirterek, imzalayıp ilgili mercie verir veya gönderir. Mühür altındaki şeyler de ilgili mercie verilir veya gönderilir ve bu husus bir tutanağa bağlanır.
(2) Birden çok atanmış bilirkişiler değişik görüşleri yansıtmışlarsa veya bunların ortak sonuçlar üzerinde ayrık görüşleri varsa, bu durumu gerekçeleri ile birlikte rapora yazarlar.

(3) Bilirkişi raporunda, hâkim tarafından yapılması gereken hukukî değerlendirmelerde bulunulamaz.


(4) Bilirkişi tarafından düzenlenen rapor örnekleri, duruşma sırasında Cumhuriyet savcısına, katılana, vekiline, şüpheliye veya sanığa, müdafiine veya kanunî temsilciye doğrudan verilebileceği gibi; kendilerine iadeli taahhütlü mektupla da gönderilebilir.


(5) Bilirkişi incelemeleri tamamlandığında, yeni bilirkişi incelemesi yapılması veya itirazların bildirilmesi için istemde bulunabilmelerini sağlamak üzere Cumhuriyet savcısına, katılana, vekiline, şüpheliye veya sanığa, müdafiine veya kanunî temsilciye süre verilir. Bu kişilerin istemleri reddedildiğinde, üç gün içinde bu hususta gerekçeli bir karar verilir.


(6) Cumhuriyet savcısı, katılan, vekili, şüpheli veya sanık, müdafii veya kanunî temsilci, yargılama konusu olayla ilgili olarak veya bilirkişi raporunun hazırlanmasında değerlendirilmek üzere ya da bilirkişi raporu hakkında, uzmanından bilimsel mütalaa alabilirler. Sadece bu nedenle ayrıca süre istenemez.
DURUŞMADA BİLİRKİŞİNİN AÇIKLAMASI
Madde 68 -
(1) Mahkeme, her zaman bilirkişinin duruşmada dinlenmesine karar verebileceği gibi, ilgililerden birinin istemesi halinde de açıklamalarda bulunmak üzere duruşmaya çağırabilir.

(2) Yaptıkları açıklamalardan sonra mahkeme başkanı veya hâkim, çekilmelerine izin vermedikçe, bilirkişiler duruşma salonunda kalırlar; ancak salona teker teker alınıp birbirinden ayrı olarak dinlenmeleri zorunlu değildir.


(3) Cumhuriyet savcısının, katılanın, vekilinin, şüphelinin veya sanığın, müdafiin veya kanunî temsilcinin istemi üzerine bilimsel mütalaa hazırlayan uzmanın duruşmada dinlenmesi hususunda da yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanır.
BİLİRKİŞİNİN REDDİ
Madde 69 -
(1) Hâkimin reddini gerektiren sebepler, bilirkişi hakkında da geçerlidir.

(2) Cumhuriyet savcısı, katılan, vekili, şüpheli veya sanık, müdafii veya kanunî temsilci, ret hakkını kullanabilirler. Hâkim veya mahkeme tarafından atanan bilirkişinin adı ve soyadı, engel sebepler olmadıkça ret hakkına sahip olanlara bildirilir.


(3) Ret istemini davayı görmekte olan hâkim veya mahkeme inceler. Soruşturma evresinde, Cumhuriyet savcısınca kabul edilmeyen ret istemi sulh ceza hâkimince incelenir. Reddi isteyen kişi, bunun nedenini, dayandığı olguları göstererek açıklamakla yükümlüdür.
BİLİRKİŞİLİKTEN ÇEKİNME, BİLİRKİŞİ OLARAK DİNLENEMEYENLER
Madde 70 -
(1) Tanıklıktan çekinmeyi gerektirecek sebepler bilirkişiler hakkında da geçerlidir. Bilirkişi, geçerli diğer sebeplerle de görüş bildirmekten çekinebilir.
GÖREVİNİ YAPMAYAN BİLİRKİŞİ HAKKINDAKİ İŞLEM
Madde 71
- (1) Usulünce çağrıldığı hâlde gelmeyen veya gelip de yeminden, oy ve görüş bildirmekten çekinen bilirkişiler hakkında 60 ıncı Maddenin birinci fıkrası hükmü uygulanır.
BİLİRKİŞİ GİDER VE ÜCRETİ
Madde 72
- (1) Bilirkişiye, inceleme ve seyahat gideri ile çalışmasıyla orantılı bir ücret ödenir.
Old 24-03-2010, 11:27   #11
umutlaw

 
Varsayılan

Ruh sağlığı ile ilgili her doktor rapor verebilir ancak ceza davasinda yasada da belirtildigi gibi uzman olunmas sarttir, yani raporu hazirlayacak olan kisilerin Psikiyatr psikolog olmamalari gerekir. Tibbin ana dallarindan her ogrenci fakulte doneminde temel egitimini alir ancak mezun olduktan sonra her kes ayri bir uzmanlik belgesi alir boyle olmaz ise bir aile hekimi goz ameliyatina kalkisirsa o zaman durum cok vahim olur! Yasa koyucu bu hususlari yasa metninde yer vermistir diye dusunmekteyim.

Genel Psikiyatri dalida GENEL olmasi bir seyi ifade etmez hukuk titizlik isteyen bir istir o zaman hepimiz hukuk fakultesinden mezunuz hadi bir davadada hakimlik isteyeleim canimiz istedi diye bir hakkimiz oldugunu zan etmiyorum.

Benim kanaatim cocuk ise mutlaka cocuk psikiyatrisi ile ilgilenen ve cocuk hal ve davranislariyla ilgili arastirmalar yapan veya daha dogrusu cocuk psikiyatri analiz uzmaninin bu hususta rapor vermesi gereki genel psikiyatrinin rapor vermesi titizlikten uzak bir durum.
Old 24-03-2010, 19:11   #12
avukat.derviş.yıldızoğlu

 
Varsayılan

Sayın Umutlaw; buradaki her bir üyenin, kanunun lafzı ve ruhunu başkalarının yardımı olmadan anlayabilecek kapasitede ve birikimde olduğunu tahmin edebilmeniz zor olmasa gerekti.

Bilindiği üzere, ceza yargılaması ve hukuk yargılaması birbirinden tamamen farklı olup, nitekim kanunları da farklıdır. Bir ceza davası ile ilgili olarak CMK varken, HUMK'a başvurmanın isabetsiz olduğu kanaatindeyim. Kaldı ki, benim söylediğim olay ile kanunun lafzı ve ruhu arasında nasıl bir bağlantı kurduğunuzu da anlamakta güçlük çekiyorum. Saygılarımla...
Old 24-03-2010, 20:49   #13
umutlaw

 
Varsayılan

Sayin Yildizoglu, hukuki konlar hakkinda tartistigimiza gore bundan anladigimzdan suphe yoktur, burada sadece hukuki konulari tartisiyoruz. Herkes fikrini yazmakta ve soylemekte serbesttir, sizinde dusuncenize saygi duyulmakla birlikte var ise farkli bir gorusunuz paylasmanizi dilerim.
Saygilarimla
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Adli Tıp Fizik İhtisas Dairesi raporu ile İmzanın tespit edilememesi AVUKAT AYŞE Meslektaşların Soruları 1 29-12-2009 20:41
ACİL Adli Tıp Kurumu Raporuna İtiraz Edilebilirmiyiz? AVUKAT AYŞE Meslektaşların Soruları 1 22-07-2009 15:01
Adli Tıp Kurumu ...İl Şube Müdürlüğü raporuna itiraz etmek istiyorum AVUKAT AYŞE Meslektaşların Soruları 0 09-07-2009 12:41
Adli Tıp Raporuna İtiraz advokat34 Meslektaşların Soruları 1 07-01-2009 21:54
araç hızını tespitte asfaltın niteliği-adli tıp raporuna itiraz Aybüke Kağan Meslektaşların Soruları 4 04-09-2008 12:10


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06202793 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.