Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Gayrİmenkul Haczİnde SatiŞ İsteme SÜresİ

Yanıt
Old 31-10-2006, 15:58   #1
avmhy

 
Varsayılan Gayrİmenkul Haczİnde SatiŞ İsteme SÜresİ

Arkadaşlar hepinize çalışmalarınızda başarılar dilerim
Benim gayrimnekul haczine illişkin bi sorum olacak

Diyelimki 1,1,2000 günü bi gayrimenkulü haczettiniz
1,12,2002 günü de iki yıllık süre geçmeden satışını istediniz ve satış avansı yatırdınız.

01,12,2002 Gününden itibaren kıymet takdirleri yapıldı, dosya merciye gitti 100 madde malumatları toplanndı
gelindi 31,10,2006 gününe ama gayrimenkul bir türlü satılamadı

Bu durumda haciz düşermi Bu konuda kesin bir cevap bulamadım.Yani şatış istendikten sonra iki yıl içinde satış olmazsa yeniden satış talep etmek gerekirmi
Yoksa alacağın bağlı olduğu asıl zamanaşımı süresinde haciz düşmez ve satış gerçekleeşebilir mi?

cevap verecek arkadaşlara Şimdiden teşekkkürler.
Old 31-10-2006, 16:32   #2
av.tugba

 
Varsayılan

iki yıllık süre 01.01.2002 tarihinde doluyor. oysa siz satış avansı nı 01.12.2002 tarihinde yatırdım diyorsunuz. tarihi yanlış mı yazdınız acaba ?

yargıtayın çeşitli kararları var. Dosya satış aşamasına getirilmeden yani kıymet takdir raporu kesinleştirilmeden yatırılan satış avansı iki yıllık süreyi kesmiyor. Eğer iki yıllık süre içerisinde dosya satış aşamasına getirilmiş satış avansı da dosya yatırılmış ise iki yıllık süre bu tarihten itibaren işlemeye başlıyor.
Old 31-10-2006, 17:25   #3
avmhy

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.tugba
iki yıllık süre 01.01.2002 tarihinde doluyor. oysa siz satış avansı nı 01.12.2002 tarihinde yatırdım diyorsunuz. tarihi yanlış mı yazdınız acaba ?

yargıtayın çeşitli kararları var. Dosya satış aşamasına getirilmeden yani kıymet takdir raporu kesinleştirilmeden yatırılan satış avansı iki yıllık süreyi kesmiyor. Eğer iki yıllık süre içerisinde dosya satış aşamasına getirilmiş satış avansı da dosya yatırılmış ise iki yıllık süre bu tarihten itibaren işlemeye başlıyor.
talep tarihi 1,12,2001 olacak

cevabınızdan anlamam gereken satış avansı yatırdıktan itibaren 2 yıllık yeni bir sürenin başlayacağımı ?
yani satış talebinden itibaren 4 yıl geçmişse haciz düşmüş mü olacak?
Old 31-10-2006, 18:30   #4
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan Yol Gösterecek Bir Karar

T.C.
YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ
E. 2002/5442
K. 2003/272
T. 17.1.2003
• HACZİN DÜŞMESİ ( İki Yıl İçinde Satış İstememek - Haczi Düşen Davalıya Ödeme Öngören Sıra Cetvelinin İptaline Dair Şikayetin Kabulü Gereği )
• SATIŞ İSTEMEMEK ( İki Yıl İçinde - Haczin Düşeceği/Haczi Düşen Davalıya Ödeme Öngören Sıra Cetvelinin İptaline Dair Şikayetin Kabulü Gereği )
• HACİZ ( Haczedilen Taşınmazın İki Yıl İçinde Satışının İstenmemesi Halinde Haczin Düşeceği - Kıymet Takdirine İlişkin Talep ve Takdir Edilen Kıymete İtirazın 2 Yıllık Süreyi Kesmeyeceği )
• SIRA CETVELİNE İTİRAZ ( Haczi Düşen Davalıya Ödeme Öngören - Şikayetin Kabulü Gereği )
• KIYMET TAKDİRİNE İLİŞKİN TALEP VE İTİRAZ ( Satışın İstenmesine Engel Değildir )
2004/m.106, 110
ÖZET : Haczedilen taşınmazın iki yıl içinde satışının istenmemesi halinde haciz düşer.

Kıymet takdirine ilişkin talep ve takdir edilen kıymete itiraz İİK. nun 106. maddesindeki süreleri kesmez.

Haczi düşen davalıya ödeme öngören sıra cetvelinin iptaline dair şikayetin kabulü gerekirken reddi isabetsizdir.

DAVA : Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, borçluya ait taşınmazların satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde satış bedelinin davalıya ödenmesine karar verildiğini, süresinde satış istememesi nedeniyle haczi düşen davalıya ödeme yapılamayacağını ileri sürerek sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, müvekkilinin satışa konu taşınmazları 4.8.1997 tarihinde haczettiğini, iki yıllık süre dolmadan 4.5.1999 tarihinde satış isteğini, davacı bankanın kıymet takdirine itiraz etmesi nedeniyle sürelerin işlemeyeceğini belirterek şikayetin reddi gerektiğini savunmuştur.

Merci Hakimliğince, kıymet takdirine itiraz sonuçlanmadan satış istenemeyeceğinden itirazın incelenmesi devam ederken sürelerin işlemeyeceği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.

Bedeli paylaşıma konu taşınmaz davalı alacaklı tarafından 4.8.1997 tarihinde haczedilmiştir. İİK. hun 106 ve 110. maddeleri uyarınca haczedilen taşınmazın iki yıl içinde satışının istenmemesi halinde haciz düşer. Kıymet takdirine ilişkin talep ve takdir edilen kıymete itiraz İİK.nun 106. maddesindeki süreleri kesmez. Zira kıymet takdirine itiraz satışın istenmesine engel değildir. Ancak satış itiraz karara bağlandıktan sonra yapılmalıdır. Davalı alacaklının 21.9.1999 tarihli satış talebi iki yıllık süreden sonra yapıldığından haciz düşmüştür. Mercii Hakimliğince bu yönler gözetilerek şikayetin kabulü gerekirken yazılı gerekçeyle reddinde isabet görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün ( BOZULMASINA ), oybirliğiyle karar verildi.

yarx
Old 01-11-2006, 14:25   #5
avmhy

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
T.C.
YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ
E. 2002/5442
K. 2003/272
T. 17.1.2003
• HACZİN DÜŞMESİ ( İki Yıl İçinde Satış İstememek - Haczi Düşen Davalıya Ödeme Öngören Sıra Cetvelinin İptaline Dair Şikayetin Kabulü Gereği )
• SATIŞ İSTEMEMEK ( İki Yıl İçinde - Haczin Düşeceği/Haczi Düşen Davalıya Ödeme Öngören Sıra Cetvelinin İptaline Dair Şikayetin Kabulü Gereği )
• HACİZ ( Haczedilen Taşınmazın İki Yıl İçinde Satışının İstenmemesi Halinde Haczin Düşeceği - Kıymet Takdirine İlişkin Talep ve Takdir Edilen Kıymete İtirazın 2 Yıllık Süreyi Kesmeyeceği )
• SIRA CETVELİNE İTİRAZ ( Haczi Düşen Davalıya Ödeme Öngören - Şikayetin Kabulü Gereği )
• KIYMET TAKDİRİNE İLİŞKİN TALEP VE İTİRAZ ( Satışın İstenmesine Engel Değildir )
2004/m.106, 110
ÖZET : Haczedilen taşınmazın iki yıl içinde satışının istenmemesi halinde haciz düşer.

Kıymet takdirine ilişkin talep ve takdir edilen kıymete itiraz İİK. nun 106. maddesindeki süreleri kesmez.

Haczi düşen davalıya ödeme öngören sıra cetvelinin iptaline dair şikayetin kabulü gerekirken reddi isabetsizdir.

DAVA : Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, borçluya ait taşınmazların satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde satış bedelinin davalıya ödenmesine karar verildiğini, süresinde satış istememesi nedeniyle haczi düşen davalıya ödeme yapılamayacağını ileri sürerek sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, müvekkilinin satışa konu taşınmazları 4.8.1997 tarihinde haczettiğini, iki yıllık süre dolmadan 4.5.1999 tarihinde satış isteğini, davacı bankanın kıymet takdirine itiraz etmesi nedeniyle sürelerin işlemeyeceğini belirterek şikayetin reddi gerektiğini savunmuştur.

Merci Hakimliğince, kıymet takdirine itiraz sonuçlanmadan satış istenemeyeceğinden itirazın incelenmesi devam ederken sürelerin işlemeyeceği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.

Bedeli paylaşıma konu taşınmaz davalı alacaklı tarafından 4.8.1997 tarihinde haczedilmiştir. İİK. hun 106 ve 110. maddeleri uyarınca haczedilen taşınmazın iki yıl içinde satışının istenmemesi halinde haciz düşer. Kıymet takdirine ilişkin talep ve takdir edilen kıymete itiraz İİK.nun 106. maddesindeki süreleri kesmez. Zira kıymet takdirine itiraz satışın istenmesine engel değildir. Ancak satış itiraz karara bağlandıktan sonra yapılmalıdır. Davalı alacaklının 21.9.1999 tarihli satış talebi iki yıllık süreden sonra yapıldığından haciz düşmüştür. Mercii Hakimliğince bu yönler gözetilerek şikayetin kabulü gerekirken yazılı gerekçeyle reddinde isabet görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün ( BOZULMASINA ), oybirliğiyle karar verildi.

yarx

Bu kararı okumuştum benim sorumdaki ayrıntı süresinde usulüne uygun bir satış talebi varsa
ve satış aradan 2 yıldan daha fazla bir süre geçmesine rağmen çeşitli nedenlerle gerçekleşmemişse
Haciz düşermi yoksa bir defa süresinde usulüne uygun satış talebinde bulunulmuşsa artık haciz asla düşmezmi?
Old 01-11-2006, 14:41   #6
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Bu kararı okumuştum benim sorumdaki ayrıntı süresinde usulüne uygun bir satış talebi varsa
ve satış aradan 2 yıldan daha fazla bir süre geçmesine rağmen çeşitli nedenlerle gerçekleşmemişse
Haciz düşermi yoksa bir defa süresinde usulüne uygun satış talebinde bulunulmuşsa artık haciz asla düşmezmi?

Sayın avmhy,

Alıntısını yaptığım kararda kıymet takdirine itirazın süreyi durdurmayacağı belirlenmiş...Siz de;
Alıntı:
2 yıldan daha fazla bir süre geçmesine rağmen çeşitli nedenlerle gerçekleşmemişse
demektesiniz. 2 yılda satışın gerçekleşmeme nedenlerini yazar mısınız?

Saygılarımla
Old 01-11-2006, 16:12   #7
Av.Orhan Kaya

 
Varsayılan

Sayın avmhy'ın ne demek istediğini ve asıl sorduğu soruyu sanırım anladım.

Her ne kadar sayın Av.Suat Ergin bir yargıtay kararı vermiş ve orada konu ile ilgili sürenin kesilmediğini söylemiş ise de bu karar avmhy'in sorusuna birebir uymamaktadır. Şöyle ki;

Örnek verilen kararda benim anladığım 2 yıl içinde satış istenmemiş. Her ne kadar kararın yukarısında;

Alıntı:
Davalı vekili, müvekkilinin satışa konu taşınmazları 4.8.1997 tarihinde haczettiğini, iki yıllık süre dolmadan 4.5.1999 tarihinde satış isteğini, davacı bankanın kıymet takdirine itiraz etmesi nedeniyle sürelerin işlemeyeceğini belirterek şikayetin reddi gerektiğini savunmuştur.

demekte ise de aşağıda;

Alıntı:
Davalı alacaklının 21.9.1999 tarihli satış talebi iki yıllık süreden sonra yapıldığından haciz düşmüştür.

denmektedir. Burada bir çelişki vardır.

Yani 2 yıllık süre içersinde satış istenmemiştir, istense bile satış avansı yatırılmamıştır. Yargıtay'ın burada değindiği husus bu olup, kıymet takdiri kesinleşmediği için satış istenmediği yönünde ki savunmanın gecersizliğini çürütmüştür ve satış istenmeden sürenin kesilmeyeceğini belirtmiştir.

Aksi halin kabulü Yargıtay'ın bir çok kararında belirttiği üzere satış şartları gerçekleşmese bile 2 yıllık zamanaşımı içinde satış talep edilmesi ve satış avansının yatırılması halinde sürenin kesileceği yönünde ki kararları ile çelişir.

Sayın avmhy'ın sorusu benimde kafamı kurcaladı, kısa bir araştırma sonucunda somut bir hükme yada Yargıtay yorumuna ulaşamadım. 2 Yıllık zamanaşımı süresi içinde satış istendiği, satış avansı yatırıldığı zaman kesilen süre, acaba hangi andan itibaren başlar. Bir -satış süresi- zamanaşımı varmı dır ? Mesela;

01.01.2000 tarihinde haciz uyguladık.
30.12.2002 tarihinde dosyada talep acıp satış istedik, satış avansını yatırdık, kıymet takdiri yapılmasını istedik, son durum sorulsun 100 madde malumatları toplansık dedik.

01.03.2003 tarihinde kıymet takdiri, dosyaya girdi, tebliğe cıkarıldı, İtiraz edildi,

01.01.2004 tarihinde kesinleşti, vs.vs.vs. dosya satış aşamasına geldi.

01.01.2005 tarihinde Alacaklı geldi, Kesinleşen kıymet takdirinin ilgililere tebliğini istedi.

01.01.2006 tarihinde de satış günü istedi.

İ.İ.K. 106 ve 110 maddesi acıktır. 2 yıl içinde satış istenmesse haciz düşer demektedir. Yani 2 yıl içinde satış yapılmassa haciz düşer diye bir ibare kanunda yoktur.

Bu durumda 30.12.2002 tarihinde satış istemek ve satış avansını da dosyaya yatırmak suretiyle zamanaşımının kesilmesinden sonra yeni bir satış isteme zamanaşımı süresi başlamayacağından, - Zira satış istendi - ve İ.İ.K. nunda da "Satış süresi" için bir zamanaşımı hükmü konulmadığından kanımca burada bir boşluk var. Yada akşam saati ben bir türlü olayı kavramayadım. Belki Yargıtay'ın yorum yolu ile bu noktaya ilişkin kararları vardır. Biraz araştıralım bakalım.
Old 01-11-2006, 17:18   #8
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan Karar 2

E. 1986/15591
K. 1987/905
T. 29.1.1987
• SÜRE ( Haczedilen Taşınmazın Satışının İstenmesinde )
• HACZEDİLEN TAŞINMAZIN SATIŞININ İSTENMESİNDE SÜRE
• SATIŞ İSTEME GÜNÜNÜN BAŞLANGICI ( Satış Giderlerinin Yatırılması )
2004/m.106,110
ÖZET : Haczedilen taşınmaz malların haciz gününden başlayarak iki yıl içinde satışının istenmesi zorunludur. Tersi durumda haciz düşer. Satışın istendiği gün hesaplanırken esas alınacak tarih, satış giderlerinin icra dosyasına yatırıldığı gündür.

DAVA: Merci kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin şikayetçi vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 16.12.1986 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR: İİK`nun 110. maddesi hükmüne göre; bir malın satılması kanuni müddeti içinde istenmez ve talep geri alınıp da bu müddet içinde yenilenmezse o mal üzerindeki haczin kalkacağı belirlenmiştir. Aynı yasanın 106. maddesi hükmüne göre haczolunan taşınmazların haciz tarihinden itibaren iki yıl içinde satılmasının istenmesi gerekir. Şikayetçinin Ankara 3. İcra Memurluğu`nu 1982/6805 sayılı dosyasıyla haczedilen taşınmazların yasal süre içinde satışının istenmediğini bu nedenle taşınmaz üzerindeki haczin kalkmış olduğuna göre de sıra cetvelinde; kendisinin birinci sıraya alınmasının gerektiğini öne sürmüştür. Bu halde esas sıra cetvelinin düzenlendiği 1982/6805 sayılı dosya ile, taşınmaz mal üzerinde konulan haciz tarihi ile bu dosya üzerinden haczedilen taşınmazın satışının istendiği tarihin saptanması ve satış isteme işleminin satış masraflarının dosyasına yatırılması ile gerçekleşeceği nazara alınarak satış masraflarının dosyasına yatırıldığı tarihin tespiti ile bu dosya üzerinden taşınmaza konan haczin İİK`nun 110. maddesi hükmüne göre kalkıp kalkmadığının tespiti ile sonucuna göre istek hakkında bir karar verilmek gerekirken noksan inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz temyiz isteği bu nedenle yerinde bulunduğundan merci kararının İİK`nun 366 ve HUMK`nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 29.1.1987 gününde, oybirliğiyle karar verildi.
Old 01-11-2006, 17:21   #9
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan Karar 3

T.C.
YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/4104
K. 2005/1055
T. 10.2.2005
• SIRA CETVELİNE İTİRAZ ( Araç Üzerindeki Haczin Süresi İçinde Satış Talebinde Bulunmamakla Düşmüş Olması - Haczi Düşen Alacaklılara da Sıra Cetvelinde Pay Ayrılmış Olması )
• HACZİN DÜŞMESİ ( Süresinde Satış Talep Edilmemesi - İhtiyati Haczin Kesin Hacze Dönüştüğü Tarihten İtibaren Satış İsteme Süresinin Başlaması )
• İHTİYATİ HACZİN KESİN HACZE DÖNÜŞTÜĞÜ TARİH ( Satış İsteme Süresinin Başlangıcı )
• SATIŞ TALEP SÜRESİNİN BAŞLANGICI VE KESİLMESİ ( İhtiyati Haczin Kesin Hacze Dönüştüğü Tarihten İtibaren Sürenin İşlemeye Başlayacağı - Alacaklının Masraf Yatırmaması Nedeniyle Satış Talebinin Geçersiz Olması ve Süreyi Kesmemesi )
• SATIŞ MASRAFLARININ YATIRILMAMASI ( Satış Talebinin Geçersiz Olması ve Satış Talep Süresinin Kesilmemesi - Süresinde Satış Talebi Bulunmadığından Haczin Düşmesi )
2004/m.106,110
ÖZET : Dava, sıra cetveline itiraz nedenine dayalıdır. Merci Hakimliğince davalıların haciz tarihinden itibaren 1 yıl içinde araçların satışını istemediği, bu nedenle hacizlerinin düştüğü gerekçesiyle sıra cetvelinin iptaline karar verilmiş, karar davalılar vekillerince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle davalı alacaklı Dış Ticaret Bankası A.Ş.’nın ihtiyati haczinin kesin hacze dönüştüğü tarihten itibaren 1 yıl içinde satış talebinde bulunmamış olmasına, Akbank A.Ş. 6.3.2003 tarihinde satış talep etmişse de satış için gerekli masrafı vermediğinden satış talebinin usulüne uygun kabul edilmemesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre sıra cetvelinin iptaline karar verilmesinde bir usulsüzlük yoktur.

DAVA : Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, borçluya ait aracın satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde davalılara pay ayrıldığını, süresinde satış istemeyerek haczi düşen davalıya pay ayrılamayacağını ileri sürerek sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Mercii Hakimliğince davalıların haciz tarihinden itibaren 1 yıl içinde araçların satışını istemediği, bu nedenle hacizlerinin düştüğü gerekçesiyle sıra cetvelinin iptaline karar verilmiş, karar davalılar vekillerince temyiz edilmiştir.

Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle davalı alacaklı Dış Ticaret Bankası A.Ş.’nın ihtiyati haczinin kesin hacze dönüştüğü tarihten itibaren 1 yıl içinde satış talebinde bulunmamış olmasına, Akbank A.Ş. 6.3.2003 tarihinde satış talep etmişse de satış için gerekli masrafı vermediğinden satış talebinin usulüne uygun kabul edilmemesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre,

SONUÇ : Davalılar vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan İcra Mahkemesi kararının İİK’nun 366.maddesi uyarınca ONANMASINA, fazla ödenen peşin harcın istek halinde iadesine, 10.2.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Not:Kararlar Kazancı'dan alınmıştır
Old 01-11-2006, 17:38   #10
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Sayın Katılımcılar,

Yargıtay kararlarını yukarıya alıntı yaptım. Şimdi bu kararlara göre bir takım tespitlerde bulunmak istiyorum.

1- Sunduğum 2 ve 3 no.lu karara göre, sürenin kesilmesi için satış talebi yeterli değil; ayrıca satış masrafı yatırılması gerekmektedir.

2- Satış masrafı/Avansı şeklinde kararlarda geçen giderden ne anlamaktayız. Satış avansı olarak, satış günü memur yolluğu adı altında yatırdığımız gider anlaşılırsa, satış için gerekli diğer bütün işlemlerin tamamlanmış olması gerekmektedir.(Kıymet takdiri vs.). Böyle ise, Kıymet takdirine itiraz davasının süreyi kesmeyeceğine ilişkin Yargıtay kararı da ortadaysa, İstanbul'da kolay kolay hiç bir taşınmaz süresinde satılamayacaktır.

Satış masrafı tabirinden imar durumu, çap, kıymet takdiri vs giderler mi anlaşılacaktır?

3- Sayın Av.Orhan Kaya'nın da belirttiği gibi, İİK 106 ve 110 uncu maddeleri açıktır. Burada satış için talep aranmaktadır. Masraftan veya satışın yapılmasından söz edilmemektedir. O zaman yukarıda alıntıladığım kararları gibi kararlar da bulunan Yargıtay; bu durumu bir boşluk olarak değerlendirip içtihat oluşturmaya mı çalışmaktadır?

4- Ancak, sadece satış talebinden bahseden Yargıtay kararları da mevcuttur. Bu durumda içtihat karmaşasından bahsedilebilir.

5- Yine istihkak davasıyla satış süresinin kesileceğine dair Yargıtay kararları da mevcuttur.

6- Sayın avmhy'nin sorusuna gelince; en azından şunu bilmekteyiz. 2 yıl içinde taşınmazın satılması zorunluluğu yoktur.Talep veya Satış masrafının yatırılması yeterlidir.Sonrası için bir Yargıtay kararı mevcut değildir.

Saygılarımla
Old 02-11-2006, 12:31   #11
avmhy

 
Varsayılan

Bu konu ile ilgili fikir yürüten ve cevap arayan arkadaşlara teşekkür ederim.
Kesin açık bir yargıtay kararı dahi bulunamadığına göre
Benim yorumum hakkın kötüye kullanılması yoksa ve asıl bOrcun tabi olduğu zamanaşımı süresi geçmediği sürece bir defa satış istenmek masraf yatırılmak sureti ile haczin artık düşmeyeceğidir.
Bu durumda alacaklı kötüniyetli olmamalı Kendisinden kaynaklanan bir nedenle dosyayı sürümcemede bırakmamalıdır kanımca
Diğer taraftan kendi elinde olmayan nedenlerle satış talep etmesinin üzerinden yıllar geçmesine rağmen satış bir türlü gerçekleşmemişse haciz düşmemelidir
Old 04-12-2006, 14:26   #12
aequitas

 
Varsayılan

sayın avmhy
ben galiba cevabı biliyuorum, şöyle ki Prof Dr. Baki Kuru'nun İcra ve İflas Hukuku 19. baskı kitabında yazanı aynen aktarıyorum:"Yukarıdaki bir ve iki yıllık süre içinde hacizli bir malın satışı istenmezse o mal üzerinde haciz kalkar. satışın bu süre içinde istenmesine rağmen bu süre içinde malın satılmamış olması haczin düşmesini gerektirmez."

inşallah yardımcı olur...
kolay gelsin
Old 18-07-2007, 08:26   #13
Hammerfall

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşlar;
Hacizli gayrimenkulle ilgili sorun çözülmüş anladığım kadarıyla ancak benim olayımda yapılan takip ipoteğin paraya çevrilmesi takibi. Gayrimenkul kaydına İİK 150/C şerhi konulmuş iki yıl içerisinde satış istenilmemiş ancak kıymet takdirine itiraz edilmiş ve dava 6 ay kadar sürmüş. Kıymet taktirine itirazın bu süreyi kestiğine dair Yargıtay kararları arıyorum.
Yardımlarınızı bekliyorum.
Old 18-07-2007, 08:54   #14
Av.Yüksel Eren

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/2936
K. 2005/3671
T. 24.2.2005

• REHNİN PARAYA ÇEVRİLMESİ YOLUYLA TAKİP ( İtiraz Veya Dava Halinde Bunların Vukuundan Hükmün Kesinleşmesine Kadar Geçen Zamanın Taşınmaz Rehninin Satışı İle İlgili İki Yıllık Süre İçinde Hesaba Katılmayacağı )

• İŞLEMİŞ FAİZE İTİRAZ ( Rehnin Paraya Çevrilmesi Yoluyla Takip - İİK.’nun 78/2. Maddesinde Belirtilen Nitelikte İtiraz Olduğu/İtirazdan Hükmün Kesinleşmesine Kadar Geçen Zamanın Taşınmaz Rehninin Satışı İle İlgili İki Yıllık Süre İçinde Hesaba Katılmayacağı )

• TAŞINMAZ REHNİNİN SATIŞI ( Rehnin Paraya Çevrilmesi Yoluyla Takip - İtiraz Veya Dava Halinde Bunların Vukuundan Hükmün Kesinleşmesine Kadar Geçen Zamanın Taşınmaz Rehninin Satışı İle İlgili İki Yıllık Süre İçinde Hesaba Katılmayacağı )

2004/m.78/2

ÖZET : İİK.nun 150/e son maddesinde 78. maddenin 2. fıkrası hükmünün, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takipte de kıyasen uygulanacağı belirtilmiştir. İİK.nun 78/2. maddesinde, ( itiraz veya dava halinde bunların vukuundan hükmün kesinleşmesine kadar veya alacaklıyla borçlunun icra dairesinde taksit sözleşmeleri yapmaları halinde taksit sözleşmesinin ihlaline kadar geçen zamanın ) taşınmaz rehninin satışı ile ilgili iki yıllık süre içinde hesaba katılmayacağı ) belirtilmiştir.

Borçlunun icra hakimliğine işlemiş faizle ilgili itirazı yukarıda belirtilen İİK.nun 78/2. maddesinde belirtilen nitelikte itiraz olup, faize itirazla ilgili başvurunun yapıldığı 3.5.2002 ve kararın verildiği 17.9.2003 tarihleri arasında geçen zaman iki yıllık sürenin hesaplanmasında nazara alınmaz.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipte icra emri borçluya 1.5.2002 tarihinde tebliğ edilmiştir. İcra emrindeki işlemiş faiz tutarıyla ilgili olarak borçlu tarafından 3.5.2002 tarihinde Sakarya 1. İcra Hakimliğine itiraz edilmiş ve mahkemece 17.9.2003 tarih 2003/308-440 sayılı kararla işlemiş faiz tutarı 32.208.219.177.-TL olarak belirlenerek bu tutar üzerinden takibin devamına karar verilmiştir.

Taşınmazla ilgili 15.8.2003 tarihinde yapılmış ve kıymet takdirine itirazla ilgili dava Kocaeli İcra Hakimliğine 19.8.2003 tarihinde açılmış ve 5.12.2003 tarih 2003/27-61 sayılı kararla sonuçlandırılmıştır.

İİK.nun 150/e son maddesinde 78. maddenin 2. fıkrası hükmünün, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takipte de kıyasen uygulanacağı belirtilmiştir. İİK.nun 78/2. maddesinde, ( itiraz veya dava halinde bunların vukuundan hükmün kesinleşmesine kadar veya alacaklıyla borçlunun icra dairesinde taksit sözleşmeleri yapmaları halinde taksit sözleşmesinin ihlaline kadar geçen zamanın ) taşınmaz rehninin satışı ile ilgili iki yıllık süre içinde hesaba katılmayacağı ) belirtilmiştir.

Borçlunun icra hakimliğine işlemiş faizle ilgili itirazı yukarıda belirtilen İİK.nun 78/2. maddesinde belirtilen nitelikte itiraz olup, faize itirazla ilgili başvurunun yapıldığı 3.5.2002 ve kararın verildiği 17.9.2003 tarihleri arasında geçen zaman iki yıllık sürenin hesaplanmasında nazara alınmaz.

Bunun yanında kıymet takdirine itiraz Kocaeli İcra Mahkemesine 19.8.2003 tarihinde yapılmış ve 5.12.2003 tarihinde sonuçlanmış olup, kıymet takdirine itirazla ilgili işlemler sonuçlanmadan alacaklının satış istemesi de mümkün değildir.

Bu nedenle mahkemece faize ve kıymet takdirine itirazla ilgili icra hakimliğine yapılan başvuruların sonuçlandırılmasına kadar geçen sürelerin icra emrinin tebliğinden sonraki satış isteme süresi kapsamı içinde hesaba katılmaması gerekirken aksi düşünceyle alacaklının 2 yıllık satış isteme süresini geçirdiğinden dolayı şikayetin kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 24.02.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 06-02-2009, 20:47   #15
arbitrator

 
Varsayılan

satış istenmiş ve cüz'i de olsa bir avans yatmışsa artık haciz düşmez.
tek istisnası var. İİK.129/son
ikinci satışta da alıcı çıkmazsa "satış talebi düşer" dediği için, sanki satış talep edilmemiş gibi bir durum oluşuyor. sanırım yasa koyucu "hiç olmadı bari alacaklı ihalede malı alsın" diye düşündü

malın iki yılda satılması şart değil, aksi halde iki yıl geçmeden yeniden kıymet takdiri istenemeyeceği şeklindeki hüküm yasaya alınmazdı.
Old 27-09-2011, 11:50   #16
AVEMEL

 
Varsayılan

Merhaba, tüm içtihatları ve yorumlarınızı okudum. İİK 150/e maddesi hükmü gereğince taşınmaz rehninde iki yıl içinde satış istenebilir hükmü gereğince satış talebim reddedildi.Fakat ben daha önce(2 yıllık süre geçmeden hatta 1 yıl içinde) taşınmazı satışa çıkardım masraflarını yatırdım ilan edildi.satış günü müvekkil bankanın talimatı ile satışı düşürdük.Ben tekrar satış istedim.İcra müdürü 150/e hükmü gereğnce iki sene içinde içinde istenmediği gerekçesiyle TAKİBİN İPTALİNE karar verdi.Hatta gerekçesinde 2 yıl içinde satış avansının yatmadığından bahisle diyor, satış avansı ilk satışta yatmış hatta satış ilanı tebliğ edilmiş satış günü verilmiş idi.Şİmdi 150/e maddenin 2.fıkrasını nasıl anlamak gerekiyor "bu müddetler içinde satış istenmez veya talep geri alınıp da bu müddetler içinde yenilenmezse takip düşer" hükmünü 2 yıl içinde 2 kez satış istesek dahi 2.avansın da 2 yıl içinde yatması gerekir mi? SÜRELER ilk avansın yatması ile kesilir mi ve ayrıca takibin iptaline karar verilebilir mi?
Konu ile ilgili hukuki değerlendirmelerinize ihtiyacım var.İyi günler
Old 18-02-2012, 21:13   #17
feyyaz eskioğlu

 
Varsayılan

satış avansı tabir edilen ve icra müdürünün yolluk, kıymet takdiri için gerekli bilirkişi ücreti, tebliğ giderleri vs için takdir ettiği dosyaya meblağ yatırıldığı takdirde haciz düşmüyor. kıymet takdirine itiraz edilmiş olsa dahi haczin düşmemesi için satış avansının yatırılması gerekiyor. satış avansının yatırılması halinde ilanihayet haczin düşmeyeceğini düşünüyorum. bence bu durum kanunun genel sistematiğine de uygun; zira satışı muhakkak alacaklı ister ve işlemleri yapar diye bir kaide yok. borçlu da hacizli malının satışını isteyebileceğinden masrafları yatırılmış olan satış işlemleri borçlu tarafından kendisine herhangi bir maddi külfet getirmeden gerçekleştirilebilir ve hacizli malvarlığının satışını yapabilir.
Old 25-02-2012, 20:34   #18
avukatneşe

 
Varsayılan

benim de bir sorum olacak;kıymet takdiri üzerinden 1 yıl geçmiş ama bu arada gayrimenkul üzerindeki kaydi haciz düştüğü için yeniledik,icra memuru yeniden kıymet takdiri yaptırmamız gerektiği önceki takdirin hükümsüz olduğunu iddia etti ama bir karar gösteremedi.bu konuda karar var mı?
Old 25-02-2012, 21:21   #19
tiryakim

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avukatneşe
benim de bir sorum olacak;kıymet takdiri üzerinden 1 yıl geçmiş ama bu arada gayrimenkul üzerindeki kaydi haciz düştüğü için yeniledik,icra memuru yeniden kıymet takdiri yaptırmamız gerektiği önceki takdirin hükümsüz olduğunu iddia etti ama bir karar gösteremedi.bu konuda karar var mı?

T.C.

YARGITAY


12. HUKUK DAİRESİ

E. 1998/6255

K. 1998/6712

T. 4.6.1998

• GAYRİMENKUL KIYMET TAKDİRİ ( Takdir Edilen Kıymetin Geçerlilik Süresi )

• TAKDİR EDİLEN KIYMETİN GEÇERLİLİK SÜRESİ ( Sürenin Geçmesiyle Yeniden Kıymet Takdiri )

• YENİ KIYMET TAKDİRİ ( Süresinde Satış İstenmemesi )

• KIYMET TAKDİRİNİN GEÇERLİLİK SÜRESİ ( Sürenin Başlangıç Tarihi )

2004/m.128


ÖZET : Satışa konu gayrimenkul için kıymet takdirinin yapıldığı tarihten başlayarak iki sene geçtikten sonra yeniden kıymet takdiri yapılması gereği ortaya çıkar. Bu iki yıllık sürenin başlangıcı, kesinleşmesi koşuluyla kıymet takdirinin yapılmasına ilişkin keşif tarihidir.
DAVA:Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kağrarının onanmasını mutazammın 2.4.1998 tarih ve 3086/3898 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki Borçlu temsilcisi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 25.5.1998 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR:İİK.nun 128. maddesi gereği kıymet takdirinin yapıldığı tarihten iki sene geçtikten sonra yeniden kıymet takdiri yapılması gerekir. Yasadaki iki yıllık sürenin başlangıcı kesinleşmesi kaydıyla kıymet takdirinin yapılmasına esas keşif tarihidir. Bilirkişi raporunun geçikerek verilmesi ve buna bağlı olarak merciin bu konudaki kararını daha sonra vermesi sonuca etkili değildir.
Somut uyuşmazlıkta, satışa konu gayrimenkulün kıymetine esas mercii kararı 25.1.1996 tarihinde verilmişse de takdire esas keşif 13.11.1995 tarihinde yapılmış bilirkişi raporu 24.11.1995 tarihinde verilmiştir. Bu açıklamaya göre kıymet takdirinin yapıldığı 13.11.1995 tarihi ile satışın yapıldığı 19.1.1998 tarihi arasında yasadaki iki yıllık süre geçmiş olduğundan ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği halde fesih talebinin reddine ilişkin merci kararı isabetsiz olup bozmayı gerekir.
SONUÇ : Borçlu temsilcisinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemiz 2.4.1998 tarih ve 1998/3086- 3898 sayılı onama kararının kaldırılarak, Elazığ İcra Tetkik Merci Hakimliğinin 24.2.1998 tarih ve 1998/25;51 sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.nun 366. ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarına ( BOZULMASINA ), 4.6.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.


T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2002/6564

K. 2002/7408

T. 9.4.2002

• GAYRİMENKUL KIYMET TAKDİRİ ( Geçerlilik Süresi - Süresinden Sonraki Satışa Esas Alınmasının İhalenin Feshi Nedeni Olması )

• KIYMET TAKDİRİNİN GEÇERLİLİK SÜRESİ ( Gayrimenkul Hakkındaki - 2 Yıllık Süreden Sonraki Satışa Esas Alınmasının İhalenin Feshi Nedeni Olması )

• SÜRE VE BAŞLANGICI ( Gayrimenkul İçin Yapılan Kıymet Takdirinin Satışa Esas Alınmasında )

• İHALENİN FESHİ ( Kıymet Takdiri ile Satış Tarihi Arasında 2 Yıllık Sürenin Geçmiş Olması )

2004/m.128/2, 134


ÖZET : Kesinleşen kıymet takdiri için 2 yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdiri istenemez. 2 yıllık süre kıymet takdirinin fiilen yapıldığı ( keşif ) tarihinden başlar ve satışın bu tarihten itibaren 2 sene sonra yapılması başlıbaşına ihalenin feshi sebebi sayılır.
( HGK. E : 1992/4-70, K : 1992/130, 26.2.1992 )
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
KARAR : Satışı yapılan 1995, 1997 ve 1250 parsel sayılı taşınmazların İcra Müdürü tarafından takdir edilen değerlerine itiraz edilmesinden sonra Çine İcra Tetkik Mercii Hakimliğinin 22.6.1999 tarih ve 1998/18 E. 1999/25 K. Sayılı kararı ile mahallinde yapılan inceleme sonunda taşınmazlara yeniden değer belirlendiği, aynı kararla, 1249 parsel hakkındaki itirazın ise reddedildiği anlaşılmıştır. İİK.nun 128/2 maddesi gereğince kesinleşen kıymet takdiri için 2yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdiri istemez. H. G. K.nun 26.2.1992 tarih ve 1992/4-70 E. 130 K. Sayılı kararına göre de 2 yıllık süre kıymet takdirinin fiilen yapıldığı ( keşif ) tarihinden başlar ve satışın bu tarihten itibaren 2 sene sonra yapılması başlıbaşına ihalenin feshi sebebi sayılır. Somut olayda yukarıda sözü edilen mercii dosyası getirtilerek satış tarihi ile kıymet takdiri yapıldığı tarihler arasında 2 yıllık sürenin geçip geçmediği araştırılarak sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA )9.4.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/19843

K. 2004/24657

T. 29.11.2004

• KIYMET TAKDİRİNİN GEÇERLİLİK SÜRESİ ( Satışına Karar Verilen Fabrikanın Teferruatı ile Birlikte Gayrimenkul Sayılması ve Gayrimenkul Satışına İlişkin Hükümlere Tabi Olması )

• İHALENİN FESHİ TALEBİ ( Kıymet Takdirinin Geçerlilik Süresi - Satışına Karar Verilen Fabrikanın Teferruatı ile Birlikte Gayrimenkul Sayılması ve Gayrimenkul Satışına İlişkin Hükümlere Tabi Olması )

• FABRİKANIN İÇİNDEKİ TEFERRUATLA BİRLİKTE GAYRİMENKUL SAYILMASI ( Kıymet Takdirinin Geçerlilik Süresi - İhalenin Feshi Talebinin Reddi Gereği )

2004/m.114,128/a-2


ÖZET : Satışına karar verilen fabrika MK hükümleri nazara alınarak teferruatı ile birlikte gayrimenkul sayılacağından ve icra müdürlüğünce de haczedilen malların kül olarak satılması istendiğine göre satışın gayrimenkullere ilişkin hükümlere göre yapılması esastır. Keza İİK'nın 128/a-2 maddesi; gayrimenkullerde, kesinleşen kıymet takdiri için iki yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdiri istenemeyeceğine ilişkin getirilen hüküm paralelinde menkul ihalesi ile ilgili satışa hazırlık tedbirlerini düzenleyen İİK'nın 114. maddesinde herhangi bir hüküm de yoktur. Bu nedenledir ki somut olayda fabrikanın gayrimenkul hükümlerine tabi olarak yapılan ihalesinde ( taşınmazların kesinleşen kıymet takdirinden itibaren iki yıl geçmediğinden, ihalenin feshi talebinin reddine ilişkin mahkeme kararı yerinde olup onanması gerekir.
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilen mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 28.05.2004 tarih, 8660/13732 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki taraf vekilleri tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : 1- Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre borçlular vekilinin karar düzeltme istemlerinin reddine,
2- Alacaklı vekilinin karar düzeltme isteminin incelenmesinde;
Satışına karar verilen fabrika MK'nın hükümleri nazara alınarak teferruatı ile birlikte gayrimenkul sayılacağından ve icra müdürlüğünce de haczedilen malların kül olarak satılması istendiğine göre satışın gayrimenkullere ilişkin hükümlere göre yapılması esastır. ( Y.12. HD.nin 1979/6804 E. 7492 K. -3.10.1979 T. Ret )
Keza İİK'nın 128/2. maddesinde; gayrimenkuller için, kesinleşen kıymet takdiri için iki yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdiri istenemeyeceğine ilişkin getirilen hüküm paralelinde menkul ihalesi, satışa hazırlık tedbirlerini düzenleyen İİK'nın 114. maddesinde herhangi bir hüküm de yoktur. Bu nedenledir ki somut olayda 6.026.761.792.000. TL. toplam muhammen bedelli fabrikanın gayrimenkul hükümlerine tabi olarak yapılan ihalesinde ( taşınmazların kesinleşen kıymet takdirinden itibaren iki yıl geçmediğinden ve şikayet sonunda verilen 25.12.2003 tarih ve 2003/318-212 sayılı İzmir 13. İcra Hakimliği kararında da bu husus açıkça belirlendiği gibi ) yasaya uymayan bir yön yoktur. Açıklanan nedenlerle ihalenin feshi talebinin reddine ilişkin mahkeme kararının onanması gerekirken maddi yanılgı sonucu bozulduğu anlaşılmakla alacaklı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 28.05.2004 tarih ve 2004/8660 E. - 13732 K. sayılı bozma kararının kaldırılmasına, 27.02.2004 tarih ve 2003/111 esas - 2004/23 karar sayılı mahkeme kararının yukarıda ( 2 ) nolu bentte açıklanan nedenlerle İİK'nın 366. ve HUMK. 438. maddeleri uyarınca ( ONANMASINA ), harç alınmasına yer olmadığına, 29.11.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 26-02-2012, 11:02   #20
avukatneşe

 
Varsayılan kıymet takdiri

Yani gayrimenkul haczi bu arada düşüp yeniden haciz konulsa dahi kesinleşen kıymet takdirinin üzerinden 2 yıl geçmediği için geçerliliğini koruyor ve icra memurunun satış işlemlerine devam etmesi gerekiyor.
Old 14-12-2012, 22:28   #21
avukat 1071

 
Varsayılan 1 ve 2 yıllık sürelerin hesabı nasıl yapılıyor?

Aynı sorunu ben de yaşadım. Konu hakkında oldukça kıt malzeme var. Sayın Baki KURU'nun kitabını bulup okumak faydalı olur. Aşağıda sunacağım içtihat da bu soruna olduça net bir çözüm getirmektedir. Meslekdaşlarıma iyi çalışmalar diler selam ve hürmetlerimi sunarım.
Av. Mehmet Ali GÖLCÜKLÜ


T.C. YARGITAY
19.Hukuk Dairesi

Esas: 1995/7089
Karar: 1995/11415
Karar Tarihi: 19.12.1995

ÖZET: Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı Ziraat Bankasının satış ve bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerine koydurduğu haczin varlığını devam ettirip ettirmediği konusundadır. Kanunumuzda haczin düşmesini önleyen satış isteme ve yeri aldıktan sonra, yenileme yetkisi müddetle sınırlandırılırken satış isteme süresine yeniden başlatan bir neden gösterilmemiştir. Bu durumda haciz tarihinden itibaren taşınmazlarda iki yıl içinde satışının istenmemesi halinde haczin düşeceği hükme bağlanırken bir kez satış istenmekle haczin sonsuza kadar geçerli kalacağının kabulü kanun koyucunun süreye ilişkin düzenleme yapmasındaki amacına aykırı olacaktır.

(2004 S. K. m. 100, 106, 107, 110)

Dava: Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı banka vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, mahcuzların satıştan sonra sıra cetvelinin davalının alacaklı bulunduğu İstanbul 6.İcra Müdürlüğü'nün 1985/9493 sayılı dosyadan düzenlendiğini, müvekkilinin haczinin sıra cetveli düzenlenen dosyadaki haciz tarihinden önce olduğunu, buna rağmen satış bedelinin davalı bankaya ayrılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı İş Bankası vekili cevabında, davacının haczinin 29.7.1993 tarihinde konulduğunu, bu tarihin müvekkilinin haczinden sonra olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

Mercii Hakimliğince iddia, savunma ve toplanan delillere göre sıra cetveli düzenlenirken eksik araştırma yapıldığı, vergi dairesinin alacağı ile ilgili cevap alınmadığı, davacının haczi düşmediğinden ve davalı bankanın haczinden önce olduğundan sıra cetvelinin davacıya ait Şişli 3. İcra Müdürlüğünün 1985/3808 sayılı dosyasından düzenlenmesi gerektiğinden söz edilerek sıra cetvelinin iptaline karar verilmiş, karar davalı İş Bankası vekilince temyiz edilmiştir.

Satış ve paylaşıma konu taşınmaz davacı Ziraat Bankası tarafından 24.11.1986 tarihinde haczedilerek 21.7.1988 tarihinde satışı talep edilmiş, borçluya gayrimenkul satış ilanı tebliğ edilemediğinden 27.1.1988 tarihindeki satışın düşürülmesine karar verilmiştir. Davacı banka 13.6.1990 tarihinde kıymet takdir talebinde bulunmuş, taşınmaz daha sonra 14.5.1992 tarihinde davalı İş Bankasının talebi üzerine satılmıştır. Düzenlenen sıra cetvelinde İş Bankasının ipotekli alacağından arta kalan 87.020.500.-TL. aynın, bankanın 1985/9493 Esas sayılı dosyasına ayrılmıştır. Davacı banka haczinin İş Bankasının haczinden önce olduğunu, bu nedenle öncelikle kendisine ödeme yapılması gerektiğini ileri sürerek, sıra cetveline itiraz etmiştir.

Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı Ziraat Bankasının satış ve bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerine koydurduğu 24.11.1986 tarihli haczin varlığını devam ettirip ettirmediği konusundadır. Kanunumuzda haczin düşmesini önleyen satış isteme ve yeri aldıktan sonra, yenileme yetkisi müddetle sınırlandırılırken (İİK. madde 106, 110) satış isteme süresine yeniden başlatan bir neden gösterilmemiştir. Bu durumda haciz tarihinden itibaren taşınmazlarda iki yıl içinde satışının istenmemesi halinde haczin düşeceği hükme bağlanırken bir kez satış istenmekle haczin sonsuza kadar geçerli kalacağının kabulü kanun koyucunun süreye ilişkin düzenleme yapmasındaki amacına aykırı olacaktır. Zira, bir kez satış istenmekle haczin düşmeyeceğinin kabulü borçlunun tazyik ve tehdit altında tutulmasına neden olabileceği gibi İİK. nun 106 ve 110. maddelerinde belirtilen kesin sürelerin belirsiz bir zaman uzaması sonucunu da doğuracaktır. Satış ve paylaşıma konu taşınmazın satılamadığı 27.1.1989 tarihinden itibaren davacı alacaklının iki yıl içinde tekrar satış istemesi gerekirdi. Davacı her ne kadar kıymet takdir talebinde bulunmuş ve kıymet takdir raporu düzenlenmişse de kıymet takdir talebinde bulunulması ve kıymet takdir raporu alınması satıştan önceki satışa hazırlık niteliğinde birer işlem olduğundan bu talep ve işlemler satış talebi olarak kabul edilemeyeceği gibi, haczin yenilenmesi olarak da kabul edilemez. Bu durumda süresinde satış istemeyen davacı alacaklının haczinin düştüğünden, sıra cetvelinin, haczin geçerliliğini koruyan icra dosyasından düzenlenmesi gerekir. Davalı İş Bankasının satış talebi üzerine taşınmaz paraya çevrilmiştir. İİK. nun 107. maddesinde her alacaklının mensup olduğu derece namına satış talebinde bulunabileceği öngörülmüştür. Maddenin uygulanması için aynı derecede yer alan alacaklılardan birinin satış talebinde bulunması gerekir. Alacaklıların aynı derecede yer alıp almadığı İİK. nun <hacze iştirak derecelerinin teşkili> başlığını taşıyan 100. maddesine göre belirlenir. Somut olayda davacı ve davalı alacaklıların takiplerinin dayanağı belgeler ve haciz tarihlerine göre aynı derece içinde bulunmadıklarından İİK. nun 107. maddesinin uygulama yeri yoktur.

Mercii hakimliğince bu yönler gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 19.12.1995 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


T.
Old 06-02-2013, 10:36   #22
avyusuf

 
Varsayılan

son eklenen yargıtay kararına göre satış isteme süreleri kesiyor ve süre iki yıl daha uzamış oluyor şeklinde anladım. Ancak uygulamada icra müdürleri satış isteme süresinin satış talebi ile durduğunu dolayısıyla ikinci satış talebinde haczimizin ilk 2 yıl süresi dolmuş ise haczin düştüğünü savunuyor. yani durma ile kesilme arasındaki farkı kabul etmiyor. acaba satış avansı yatırılıp talep de bulunulması ile satış isteme süresinin kesilerek 2 yıl daha uzadığına dair bir YARGITAY kararı olan arkadaşımız varmı.eklerseniz seviniriz. teşekkürler.
Old 06-02-2013, 23:37   #23
icra20

 
Varsayılan

Satış istemekle haciz iki yıl daha uzamaz, sadece kalan süre içerisinde tekrar satış istemelisiniz tabiiki avansını yatırmak koşuluyla
Örneğin haczin düşmesine bir hafta kala satış isteyip avansını yatırmışsanız sadece kalan bir hafta içerisinde tekrar satış isteyebilirsiniz. Yani satış istediniz icra müdürü satış günü verdi ikinci ihalede alıcı çıkmadı bu durumda kalan bir hafta içerisinde tekrar satış istemeniz lazım. Şayet satıştan vazgeçmiş iseniz bu durumda haciz düşmüş sayılır.
Old 08-02-2013, 09:17   #24
avyusuf

 
Varsayılan

sayın icra 20 ; yukarıda bazı yorumlar bir kere satış istemekle haczin düşmeyeceğini savunuyor, siz ise olabilecek en daraltıcı yorumla 2 yıldan fazla bir süre olamayacağını söylüyorsunuz. genelde icra müdürleri bu şekilde davranıyor. ancak satış isteyen alacaklının hakları ne olacak, süresinde satış istemiş masrafını da yatırmışım,cebri icra nasıl ederse etsin satıp paraya çevirsin, alacaklının haczi niye düşürülüyor, o mantıkla İİK da süreyi kesen hiç bir işlem olmaması lazım.
Old 18-02-2013, 14:40   #25
avukat 1071

 
Varsayılan Yargıtay içtihadına göre hareket edilmelidir.

Değerli arkadaşlarım,
Ben size yargıtay kararı sunuyorum. İcra Müdürleri bu kararı uygulamak zorundadır. Karar gayet açık ve nettir. Satışın yapılamadığı günden itibaran tekar iki yıllık bir süre işlediği açıkca içtihat edilmiştir. Kanun açık hükmüne göre bu iş bir kere yapılabilecektir. Borçlu ilanihaye tehdit alıtında tutulamayacaktır. Satışın yapılamadığı tarihten itibaren 2 seneden kalan süre işleyecekse iki senenin dolmasına bir gün kala veya son gün satış isteyenin hiç bir hakkı kalmayacaktır. İcradan talepte bulunan arkadaşlarımızın yazılı talep dilekçelerine bu kararı eklemeleri ve icra müdürünün aksi karar vermesi halinde konuyu şikayet yolu ile İcra Hukuk hakimine götürmeleri ve hakimin de aksi karar vermesi halinde konuyu Yargıtay'a taşımaları gerekmektedir. Selam ve sevgilerle .. Av. Mehmet Ali GÖLCÜKLÜ
Old 30-09-2013, 18:42   #26
Av.Rıdvan Ergün

 
Varsayılan

Ayrıca konu açmadan buraya yazayım dedim. Satış isteme süresi geçmiş ve aslında haciz düşmüş olmasına rağmen icra müdürü farkına varmamış ve satışı yapmış. İhalenin feshini istemek için yasal süreler geçmiş.
Haciz düştüğüne göre aslında hukuken hacizli olmayan bir taşınmazın satılması kamu düzenine aykırı olacağından bunun süresiz şikayete tabi olduğuna ilişkin emsal karar arıyorum. Paylaşan olursa sevinirim. Teşekkürler
Old 30-09-2013, 22:33   #27
Av.Tümer

 
Varsayılan

Talih Uyarda böyle bir tümce vardır. Ancak anılan Yargıtay kararına ulaşamadım.

Satış talebinin (6352 s. Kanun mad. 21 ve 22 ile değişik) İİK. mad. 106 ve 110’da öngörülen süreler içinde olup olmadığının icra müdürü re’sen gözetmesi gerekeceği, satış isteme sürelerinin geçmesine rağmen, icra müdürünün satış talebini kabul etmesi halinde, bu hususun kamu düzeninden oluşu nedeniyle süresiz şikayete tabi olacağı ve satış isteme süresinin geçmesi nedeniyle haczin kalkmış olmasına rağmen yapılan ihalenin de feshedilmesi gerekeceği- Haciz tarihi itibari ile yürürlükte bulunan İİK'nun değişiklik öncesi 106. maddesine göre menkullerde satış isteme süresinin 1 yıl olduğu, mahkemece, haciz tarihi ile birlikte, usulüne uygun satış talebi ve satış isteme süreleri dikkate alınarak ihale tarihinde mahcuzlar üzerindeki haczin düşüp düşmediği tespit edildikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi ve şayet mahcuzlar üzerindeki hacizler İİK. mad. 110. gereği kalkmış ise geçerli bir haciz olmaksızın yapılan ihalenin feshine karar verilmesi, şayet hacizler devam ediyor ise bu hususun fesih sebebi yapılmaması gerekeceği- İkinci artırma usulünce yapılsa dahi birinci artırmanın usulsüzlüğünün doğal olarak ihalenin tümüyle geçersizliği sonucunu doğuracağı- İhale bedelinin muhammen bedel ile birlikte satış masraflarını karşılayamadığı tespit edilmiş ve bu husus davacı tarafından ileri sürülmediği gerekçesi ile fesih sebebi yapılmamış ise de İİK. mad. 129’un amir hükmünün re'sen gözetilmesi ve bu hususun tek başına ihalenin feshi sebebi olarak kabul edilmesi gerekeceği-
Old 01-10-2013, 08:05   #28
Av.Rıdvan Ergün

 
Varsayılan

Tümer Bey teşekkür ederim. Talih Uyar özel içtihatlara ulaşıyor ve bunların bir bölümünü sitesine koyuyor. İçtihadın esas ve karar numarası ile tamamına ulaşabilmek için üyelik istiyor. Başvurdum, fakat üyelik bedelleri oldukça yüksek geldi. Geçen yıl Talip Uyar'ın istediği fiyata ben üç yıl güncelleme hakkı olan Kazancı programını almıştım.
Old 01-10-2013, 09:03   #29
üye7160

 
Varsayılan

İİK.134./6 gereği şikayet müddeti ıttıla tarihi itibari ile başlayıp 1 yıldır.
Old 01-10-2013, 09:19   #30
Av.Rıdvan Ergün

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan YILDIZ HUKUK
İİK.134./6 gereği şikayet müddeti ıttıla tarihi itibari ile başlayıp 1 yıldır.
İhaleye karşı şikayet müddeti bir yıl, ama haciz düştüğüne göre yapılan satış aslında haczedilmeyen bir malın satışı anlamına geliyor. Bu durumda satış işlemi YOK hükmünde olmalı diye düşünüyorum.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Çekte İbraz SÜresİ Hesabi av.myıldız Meslektaşların Soruları 13 30-01-2014 11:01
Haczin Düşmesi-yenileme Dilekçesi Tebliği-gayrımenkul Satış Aşaması madagaskar Meslektaşların Soruları 4 08-10-2008 09:29
Sermaye Şirketlerinde Kayyım'ın İflas İsteme Yetkisi Hk. NEROL Hukuk Soruları Arşivi 0 25-09-2005 16:58


THS Sunucusu bu sayfayı 0,10121393 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.