Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

5607 S. Kaçakçılıkla mücadele kanunu m. 3/18' e muhalefet

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 01-02-2020, 14:51   #1
Enes Talha

 
Varsayılan 5607 S. Kaçakçılıkla mücadele kanunu m. 3/18' e muhalefet

Sayın meslektaşlarım, öncelikle iyi günler dilerim.

Başlıkta da bahsetmiş olduğum üzere, konuyu biraz daha detaylandırarak sizlerin değerli görüşlerini almak istiyorum.

Müvekkil, 40 paket ve 250'şer gramdan toplam 10 kilo nargile tütünü, 250 paket ''sarma'' olarak tabir edilen sigara ve bu sarma sigaraların makaronlarına ait, 2000 adet bandrol ile merkezi bir yerde rutin bir çevirmede yakalanmıştır.

Asıl sorunumuzu öncelikle dile getirmek istiyorum;
Kendisi atılı suçlamayı kabul etmemekle birlikte, etkin pişmanlıktan faydalanmak istediğini karakol ifadesinde belirtmiş ancak, söz konusu ürünlere ilişkin değer tespit raporu kendisine tebliğ edilmemiştir. Tebliğin ilgili kanun gereğince zorunlu olmadığı hususunu biliyorum, ancak bu duruma ilişkin yargılama evresinde de ödeme yapıldığı takdirde etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına yönelik bir yargıtay kararı var mıdır?


Diğer bir husus ise, söz konusu sarma sigaralar herhangi bir sorun teşkil etmemekle birlikte, nargile tütünü kullanım sınırıyla ilgili bir yargıtay kararı var mıdır ? (paketler görünüşte orijinal ve bandrollüdür)

Ve son olarak, makaronlara ait olan ve mükerrer kullanıma esas teşkil edeceği iddia edilen bandrollere ilişkin nasıl bir savunma yapılabilir ?

Sayın meslektaşlarım, sorunumuz bu şekildedir. Sizlerin değerli görüşlerine ihtiyacım olduğunu belirtmekle birlikte, şimdiden teşekkürlerimi sunarım...
Old 04-02-2020, 13:32   #2
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan

İyi günler meslektaşım.

Evet belirttiğiniz gibi; gümrüklenmiş değerin iki katının sanığa tebliğ edilmesi zorunlu değil.
Ancak; sanık etkin pişmanlıktan yararlanmak istediğini belirttikten sonra tebliğ edilmesi gerekir diyor Yargıtay.
Aşağıda iki örnek sunuyorum.



T.C YARGITAY
7.Ceza Dairesi
Esas: 2014/ 534
Karar: 2014 / 12418
Karar Tarihi: 10.06.2014

4733 SAYILI KANUNA MUHALEFET SUÇU - SANIĞIN SORUŞTURMA AŞAMASINDA KOLLUKTA VERDİĞİ İFADESİNDE ETKİN PİŞMANLIKTAN YARARLANMAK İSTEDİĞİ - EŞYANIN GÜMRÜKLENMİŞ DEĞERİNİN İKİ KATI TUTARININ SANIĞA BİLDİRİLMESİ - HÜKMÜN BOZULDUĞU


ÖZET: Sanığın soruşturma aşamasında kollukta verdiği ifadesinde, etkin pişmanlıktan yararlanmak istediğini, miktarı öğrendikten sonra ödemede bulunacağını beyan ettiği gözetilerek, eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarının sanığa bildirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin hüküm tesisi, yasaya aykırı olup hükmün bozulması gerekmiştir.
(5607 S. K. m. 5)

Dava: Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;

Karar: 5607 sayılı yasanın 5/2. maddesinde "Yedinci fıkrası hariç, 3 üncü maddede tanımlanan suçlardan birini işlemiş olan kişi, etkin pişmanlık göstererek, soruşturma evresi sona erinceye kadar suç konusu eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı kadar parayı Devlet Hazinesine ödediği takdirde, hakkında, bu kanunda tanımlanan kaçakçılık suçlarından dolayı verilecek ceza yarı oranında indirilir. Bu fıkra hükmü, mükerrirler hakkında veya suçun bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde uygulanmaz." düzenlemesi bulunmaktadır.

Sanığın soruşturma aşamasında kollukta verdiği ifadesinde, 5607 sayılı Yasa'nın 5/2. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlıktan yararlanmak istediğini, miktarı öğrendikten sonra ödemede bulunacağını beyan ettiği gözetilerek, eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarının sanığa bildirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi,

Sonuç: Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasa'nın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.06.2014 günü oybirliği ile, karar verildi. (¤¤)
Old 04-02-2020, 13:33   #3
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan

T.C YARGITAY
7.Ceza Dairesi
Esas: 2013/ 6742
Karar: 2014 / 887
Karar Tarihi: 16.01.2014

KAÇAKÇILIK SUÇLARI - SUÇTAN DOĞRUDAN DOĞRUYA ZARAR GÖRMEYEN VE KATILMA HAKKI BULUNMAYAN GÜMRÜK İDARESİNİN DAVAYA KATILAN OLARAK KABUL EDİLİP LEHİNE VEKALET ÜCRETİ HÜKMEDİLMESİNİN İSABETSİZLİĞİ - HÜKMÜN BOZULDUĞU

ÖZET: Açılan davanın niteliğine göre, suçtan doğrudan doğruya zarar görmeyen ve katılma hakkı bulunmayan gümrük idaresinin davaya katılan olarak kabul edilip lehine vekalet ücreti hükmedilmesi isabetsizdir.
(4733 S. K. m. 8) (5607 S. K. m. 5)

Dava ve Karar: Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;

1- Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre, sanığın 5752 sayılı Yasa ile değişik 4733 sayılı Yasanın 8/4 fıkrası uyarınca cezalandırılması gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi,

2- 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesinde Yedinci fıkrası hariç, 3. maddede tanımlanan suçlardan birini işlemiş olan kişi, etkin pişmanlık göstererek, soruşturma evresi sona erinceye kadar suç konusu eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı kadar parayı Devlet Hazinesine ödediği takdirde, hakkında, bu Kanunda tanımlanan kaçakçılık suçlarından dolayı verilecek ceza yarı oranında indirilir. Bu fıkra hükmü, mükerrirler hakkında veya suçun bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde uygulanmaz. düzenlemesi bulunmaktadır.

Sanığın soruşturma aşamasında kollukta verdiği ifadesinde, 5607 sayılı Yasa'nın 5/2 maddesinde düzenlenen etkin pişmanlıktan yararlanmak istediğini beyan ettiği ve dosya kapsamına göre suç konusu eşyanın gümrüklenmiş değeri ve KEMT varakası düzenlenmeden kamu davası açıldığı gözetilerek, eşyanın gümrüklenmiş değerinin tespit ettirilerek bu değerin iki katı tutarının sanığa bildirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi,

3- Açılan davanın niteliğine göre, suçtan doğrudan doğruya zarar görmeyen ve katılma hakkı bulunmayan gümrük idaresinin davaya katılan olarak kabul edilip lehine vekalet ücreti hükmedilmesi,

Yasaya aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), sanığın cezada kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 16.01.2014 günü 1 ve 3 nolu nedende oyçokluğu, diğerlerinde oybirliğiyle karar verildi.

KARŞI OY

Olay tarihinde sanığın seyyah tezgahta satarken yabancı menşeli kaçak sigaraların yakalandığı ve 5607 sayılı Kanunun 3/5 maddesi ile cezalandırılması için hakkında kamu davası açılmıştır.

Mahkeme, yargılama aşamasında sanığın eylemlerinin 5607 sayılı Kanuna muhalefet suçunun unsurlarını oluşturduğunu kabul etmiştir

Sanığın temyizi üzerine yapılan incelemede Sayın Daire çoğunluğu ise sanığın eyleminin 4733 sayılı muhalefet suçunun unsurlarını oluşturduğunu kabul ederek hükmün kazanılmış hakkı tutularak (BOZULMASINA) karar vermiştir.

Esasen, bu kararda belirtilmiş olmamakla birlikte sanığa atılı eylemin konusunu oluşturan yabancı menşeli sigaraların, yasal olmayan yollardan yurda getirildiği için 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunun 3. maddesinin 5. fıkrası hükmünde belirtilen eşya kapsamında olduğu Sayın Çoğunluk tarafından da kabul edilmektedir. Bu noktada bir görüş ayrılığımız bulunmamaktadır. Ancak Sayın Çoğunlukça, dava konusu yabancı menşeli kaçak sigaraların, aynı zamanda 4733 sayılı Tütün Ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun 8/4. maddesi hükmünde belirtilen ürünler kapsamına da girdiğini dolayısıyla maddede tanımlanan suçu da oluşturduğunu bu durumda olayda fikri içtima bulunduğunu kabul etmiş ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunun fikri içtima başlıklı 44. maddesi hükmü uyarınca sanığın en ağır cezayı gerektiren 4733 sayılı Kanunun 8/4. maddesi hükmüne göre cezalandırılması gerektiği görüşü hakim olduğundan hükmün (BOZULMASINA) karar vermektedir.

Sayın Çoğunluğun bozma kararına aşağıda açıklayacağım nedenlerle katılmıyorum.

1- 5607 sayılı KMK nın 3/5 maddesi kapsamında bulunan dava konusu sigaraların aynı zamanda 4733 sayılı Kanunun 8/4 maddesinde sözü edilen ürünler kapsamına da girip girmediğini tespit için her iki Yasanın önce amaç ve kapsam bakımından değerlendirilmesi sonra da anılan maddelerde suç tanımlarının incelenmesi gerekmektedir.

a) 5607 sayılı KMK nın amaç başlıklı 1. maddesi hükmü şöyledir:

Bu Kanunun amacı, kaçakçılık fiilleri ve yaptırımları ile kaçakçılığı önleme, izleme, araştırma usul ve esaslarını belirlemektir.

Maddede sözü edilen kaçakçılık fiilleri gümrük kaçakçılığı fiilleridir. 4458 sayılı Gümrük Kanunun amaç başlıklı 1. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti Gümrük Bölgesine giren ve çıkan her eşya hakkında gümrük kurallarına göre işlem yapılması gerekmektedir. Aynı Kanunun 2. maddesine göre Gümrük Bölgesi Türkiye Cumhuriyeti topraklarını kapsamaktadır. Kara suları, iç sular ve hava sahası gümrük bölgesine dahildir. Gümrük bölgesine giren ve çıkan eşya deyimi Gümrük Kanunun 3. maddesinin 23. bendi hükmüne göre her türlü madde, ürün ve değeri ifade etmektedir. Dava konusu olan sigaralar da bu hüküm kapsamında eşyadır. Gümrük bölgesinden girişi ve çıkışı da gümrük kurallarına tabidir. Bu kurallara uyulmadan gümrük bölgesine sokulması veya gümrük bölgesinden çıkarılması kaçakçılık fiili olarak kabul edilecek ve bu fiili işleyenler hakkında 5607 sayılı KMK nın fiile uygun maddesi uyarınca yaptırım uygulanacaktır. Sayın Çoğunluk ile aramızda bir görüş ayrılığı bulunmadığından bu konuda daha ayrıntılı bir açıklamaya gerek görülmemiştir.

b) 4733 sayılı Kanunun amaç ve tanımlar başlıklı 1. maddesinin 1. fıkrası hükmü şöyledir:

Bu Kanunun amacı; Tütün, Tütün Mamulleri, Tuz ve Alkol İşletmeleri Genel Müdürlüğünün yeniden yapılandırılması ile Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumunun kurulmasına, bu Kurumun görev ve yetkilerinin düzenlenmesine ve tütün ve tütün mamullerinin Türkiye'de üretimine, iç ve dış alım ve satımına ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.

Bu hükümde, konumuz bakımından ... tütün ve tütün mamullerinin Türkiye'de üretimine, iç ve dış alım ve satımına ilişkin usul ve esasları düzenlemektir. İfadesi önem arz etmektedir. Bu ifadenin anlamı şudur; Tütün ve tütün mamullerinin yurt içeresinde üretimi, işlenmesi ile tütün ve tütün mamullerinin yurt dışından yasal olarak ithali ve yurt dışına yasal olarak ihracı (örneğin ithal ve ihraç edilecek ürünlerin cins ve miktarlarını belirleme, ithal ya da ihracına izin verme gibi) konular hakkındaki usul ve esaslar, bu Kanun ve bu Kanuna dayanılarak çıkarılan mevzuat ile düzenlenmektedir. Bir başka anlatımla 4733 sayılı Kanun, yurt içinde üretilen tütün ve bu tütünlerden elde edilen ürünler ile yasal olarak ithal ve ihraç edilen ürünleri kapsamaktadır. Bu konularda 4733 sayılı Kanunla kurulan Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu ve Kurulu görevli ve yetkilidir.

c) Sanık hakkında fiilleri nedeniyle uygulanması söz konusu olan yasa maddelerine gelince;

5607 sayılı KMK.nın somut olaya uygun 3. maddesinin 5. fıkrası şöyledir;

Birinci ila dördüncü fıkralarda tanımlanan fiillerin işlenmesine iştirak etmeksizin, bunların konusunu oluşturan eşyayı, bu özelliğini bilerek ve ticari amaçla satın alan, satışa arz eden, satan, taşıyan veya saklayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.

5607 sayılı KMK nın 3. maddesinin birinci ila dördüncü fıkrası kapsamında yurda yasal olmayan yollardan sokulan kaçak eşyanın ticari amaçla alımı ve satımı fiilleri bu fıkra kapsamına girmektedir. Sanık - sanıklarda ele geçen dava konusu kaçak içkilerin ve sigaraların da bu madde kapsamına girdiğinde bir kuşku yoktur. Sayın çoğunluk da bu görüştedir. Bu nedenle madde hükmü hakkında ayrıntılı açıklamaya gerek görülmemiştir.

Somut olaya uygulanması çoğunluk tarafından kabul edilen 4733 sayılı Kanunun 8. maddesinin 4. fıkrası hükmü şöyledir:

Ambalajlarında bandrol, etiket, hologram, pul, damga veya benzeri işaret bulunmayan ürünleri ya da taklit (...)(1) işaretleri taşıyan ürünleri ticari amaçla bulunduran, nakleden, satışa arz eden veya satanlar ile ambalajları üzerinde bulunan ürün bilgileri ile bandrol, etiket, hologram, pul, damga veya benzeri işaretlerin içerdiği bilgilerin farklı olması halinde, bu ürünleri üreten veya ithal edenlere iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Bu fıkrada belirtilen ürünlere el konulması, muhafazası ve tasfiyesi ile bunları ihbar edenlere ve yakalayan kamu görevlilerine ikramiye ödenmesi hususlarında 21.03.2007 tarihli ve 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda kaçak eşya için öngörülen usuller uygulanır. Bu ürünlere el konulduğu tarihten itibaren onbeş gün içinde, numune alınarak ve gerekli tespitler yapılarak, soruşturma evresinde hakim, kovuşturma evresinde mahkeme tarafından imha suretiyle tasfiye kararı verilebilir.

Bu madde hükmünde yer alan ürünler ifadesi, anlam ve kapsamı itibariyle Sayın Çoğunlukla aramızdaki görüş ayrılığının konusunu oluşturmaktadır. Sayın Çoğunluk, sanıkta ele geçen dava konusu kaçak sigaraların iç piyasada alım - satımı fiilini 5607 sayılı KMK.nın 3/5. maddesindeki suçu oluşturduğunu kabul etmekle birlikte anılan eşyaların 4733 sayılı Kanunun 8/4 maddesi hükmündeki ürünler kapsamına da girdiğini kabul etmektedir. Madde hükmünde yer alan ürünler deyimi içerisine dava konusu kaçak eşyaların girmediğini düşünmekteyim.

2 - 4733 sayılı Kanun kapsamında olan ürünler den maksat yerli üretilen ve yasal olarak yurda ithal edilen ürünlerdir, (bknz yukarıda 1.b) aynı Kanunun 8. maddesinin 1. fıkrası ile 4. fıkrası hükmü birlikte değerlendirildiğinde görüşümüzün isabetli olduğu anlaşılacaktır. Yerli üretilen ürünler ile Gümrük mevzuatına uygun şekilde yurda ithal edilen sigaralar - tütün mamulleri de dahil ürünlerin de ambalajlarında bandrol, etiket, hologram, pul, damga veya benzeri işaret olmadan ticari amaçla bulundurması, nakledilmesi, satışa arz edilmesi veya satılması halinde bu fiiller hakkında 4733 sayılı Kanunun 8/4 maddesi gereğince işlem yapılacaktır.

Yurda yasal olmayan yollardan giren ve bu nedenle kaçağa kaldığı kabul edilen tütün ve tütün mamulleri ise 4733 sayılı Kanunun kapsamı dışındadır. Bu nedenle söz konusu eşyaların alımı-satımı konusunda 4733 sayılı Kanunun 8/4 maddesi hükmü uygulanamayacaktır. Söz konusu ürünlerin ticari amaçla alım-satımı fiilleri hakkında ise 5607 sayılı Kanunun 3/5 maddesi ile uygun maddesine göre işlem yapılması gerekir. Somut olayımızda da bu uygulamanın yapılması gerekmektedir. 5237 sayılı TCK.nın fikri içtimai düzenleyen 44. maddesinin olayda uygulama yeri de yoktur.

3- 5607 sayılı KMK nın 3/5 ve 4733 sayılı Kanunun 8/4 maddelerinde tanımlanan suçlar, ticari amaçla işlenen seçimlik hareketli suçlardır. Her iki maddedeki seçimlik hareketlere yakından baktığımızda 5607 s. KMK.nın 3/5 maddesinde sayılan seçimlik hareketlerden satın alma fiili 4733 sayılı Kanunda seçimlik hareket olarak sayılmamıştır. Herhangi bir olayda, yabancı menşeli kaçak sigaraları - diğer tütün mamullerini ticari amaçla satan ve ticari amaçla alan kişiler, bu fiili işlerken birlikte yakalanabilirler. Sayın Çoğunluğun görüşüne göre böyle bir olayda, ticari amaçla söz konusu eşyayı satan kişi hakkında 4733 sayılı Kanunun 8/4 maddesine göre, bu eşyaları ticari amaçla satın alan kişi hakkında ise 5607 sayılı KMK.nın 5/3 maddesine göre işlem yapılması gerekecektir. Var sayılan böyle bir olayda fiile konu eşya aynıdır. Satan kişi ile satın alan kişinin fiili işlemekteki amaçları da aynıdır. Fiilden aynı sonucu yani haksız kazanç elde etmektedirler. İşlenen fiilin toplumda meydana getirdiği olumsuz sonuçtan her iki sanık da aynı derecede sorumludur. Böyle bir durumda satan kişiye daha fazla, satın alan kişiye daha az ceza verilmesi ceza adaleti ve hakkaniyetle bağdaşmayacaktır.

Yukarıda açıkladığım gerekçelerle sanığın eylemi 5607 sayılı Kanuna muhalefet suçunun unsurlarını oluşturmaktadır. Mahkemede sanığın eyleminin 5607 sayılı Kanuna uyduğunu kabul etmiştir.

Bu nedenler ile Sayın çoğunluğun 1 ve 3 nolu bozma nedenlerine katılmıyorum. (¤¤)
Old 04-02-2020, 13:36   #4
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan Faydasi Olacaği Düşüncesiyle - Kaçakçilik Suçlarinda Hukuka Aykiri Delil

T.C YARGITAY
7.Ceza Dairesi
Esas: 2015/ 7341
Karar: 2015 / 18560
Karar Tarihi: 07.09.2015

KAÇAK MAL SATMA SUÇU - HUKUKA AYKIRI ARAMA SONUCU ELE GEÇEN EŞYANIN YASAK DELİL NİTELİĞİNDE OLDUĞU - SANIKLARIN SİGARALARI TİCARİ AMAÇLA ALDIĞINA DAİR HERHANGİ BİR İKRARININ BULUNMADIĞI
Kelime Ara


ÖZET: Bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenen kolluğunun derhal Cumhuriyet savcısına olayı haber verip emri doğrultusunda soruşturma işlemlerine başlaması gerekmekte iken usulüne uygun adli arama emri veya kararı almadan delil elde etmek amacıyla mevcut önleme araması kararı uyarınca yapılan arama işlemi açıkça hukuka aykırı olup bu arama sonucunda elde edilen delillerin hükme esas alınması mümkün değildir. Hukuka aykırı arama sonucu ele geçen eşyanın yasak delil niteliğinde olması, bu eşyanın kaçak olmasının durumu değiştirmeyeceği, sanıkların sigaraları ticari amaçla aldığına dair herhangi bir ikrarı da bulunmadığı gözetilmeden hukuka aykırı surette elde edilen delillere dayanılarak hüküm tesisi isabetsizdir. Hüküm bozulmuştur.
(2709 S. K. m. 38) (5607 S. K. m. 3) (2559 S. K. m. 9) (5271 S. K. m. 2, 161) (5271 S. K. m.2, 161, 206, 217, 230) (5320 S. K. m. 8) (1412 S. K. m. 321) (YCGK 25.11.2014 T. 2013/9-610 E. 2014/512 K.) (YCGK 25.11.2014 T. 2013/9-841 E. 2014/513 K.)

Dava ve Karar: Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;

Olay günü sanık İ.' in işlettiği, diğer sanık M.' nın ise işçi olarak çalıştığı kahvehanede kaçak sigara bulunduğu yönünde yapılan ihbar üzerine Bakırköy 1.Sulh Ceza Mahkemesinin 10/04/2008 tarih ve 2008/704 d.iş sayılı arama-önleme kararına istinaden işyerinde yapılan aramada, işyerinin ocak kısmının altında 45 paket kaçak sigara ele geçirilmiştir. Sanık İ. aşamalarda, yakalanan sigaraların M.' ya ait olduğunu, sigaralarla ilgisinin olmadığını, sanık M. ise yine tüm aşamalarda, sigaraları içmek amacıyla bulundurduğunu beyan etmiştir. Mahkemece sanıkların 5607 sayılı Yasa'nın 3/5. maddesi gereği cezalandırılmalarına karar verilmiştir.

Somut olayda önleme kararına istinaden arama yapılmış ise de;

Önleme aramasının kanuni dayanağını oluşturan 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu'nun 5681 sayılı Yasa ile değişik 9. maddesi,

"Polis, tehlikenin veya suç işlenmesinin önlenmesi amacıyla usulüne göre verilmiş sulh ceza hakiminin kararı veya bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde mülki amirin vereceği yazılı emirle; kişilerin üstlerini, araçlarını, özel kağıtlarını ve eşyasını arar; alınması gereken tedbirleri alır, suç delillerini koruma altına alarak 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre gerekli işlemleri yapar.

Arama talep yazısında, arama için makul sebeplerin oluştuğunun gerekçeleriyle birlikte gösterilmesi gerekir.

Arama kararında veya emrinde;

a) Aramanın sebebi,

b) Aramanın konusu ve kapsamı,

c) Aramanın yapılacağı yer,

ç) Aramanın yapılacağı zaman ve geçerli olacağı süre, belirtilir.

Önleme araması aşağıdaki yerlerde yapılabilir:

a) 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu kapsamına giren toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin yapıldığı yerde veya yakın çevresinde.

b) Özel hukuk tüzel kişileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları veya sendikaların genel kurul toplantılarının yapıldığı yerin yakın çevresinde.

c) Halkın topluca bulunduğu veya toplanabileceği yerlerde.

ç) Eğitim ve öğretim özgürlüğünün sağlanması için her derecede eğitim ve öğretim kurumlarının idarecilerinin talebiyle ve 20 nci maddenin ikinci fıkrasının (A) bendindeki koşula uygun olarak girilecek yüksek öğretim kurumlarının içinde, bunların yakın çevreleri ile giriş ve çıkışlarında.

d) Umumi veya umuma açık yerlerde.

e) Her türlü toplu taşıma araçlarında, seyreden taşıtlarda.

Spor karşılaşması, miting, konser, festival, toplantı ve gösteri yürüyüşünün düzenlendiği veya aniden toplulukların oluştuğu hallerde gecikmesinde sakınca bulunan hal var sayılır.

Konutta, yerleşim yerinde ve kamuya açık olmayan işlerinde ve eklentilerinde önleme araması yapılamaz.

Polis, tehlikenin önlenmesi veya bertaraf edilmesi amacıyla güvenliğini sağladığı bina ve tesislere gelenlerin; herhangi bir emir veya karar olmasına bakılmaksızın, üstünü, aracını ve eşyasını teknik cihazlarla, gerektiğinde el ile kontrol etmeye ve aramaya yetkilidir. Bu yerlere girmek isteyenler kimliklerini sorulmaksızın ibraz etmek zorundadırlar. Milletlerarası anlaşmalar hükümleri saklıdır.

Önleme aramasının sonucu, arama kararı veya emri veren merci veya makama bir tutanakla bildirilir.” hükmünü öngörmüştür.

Önleme aramasına ilişkin ilkeler Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 2013/9-610 esas, 2014/512 karar ve 25/11/2014 tarihli kararı ile yine aynı günlü 2013/9-841 esas 2014/513 sayılı kararlarında,

“1- Makul bir sebep yokken belirli periyotlarla yenilenerek birbirini takip edecek şekilde süreklilik gösterecek ve genel arama izlenimi verecek arama kararı verilmesi hukuka aykırıdır.

2- Suç şüphesinin ortaya çıkmasından sonra 5271 sayılı CMK kuralları uygulanması gerektiğinden, arama işleminin önceden alınmış bulunan önleme araması kararına göre değil CMK. kurallarına göre icra edilmesi gerekmektedir.

3- Önleme araması mahiyeti gereği en kısa zamanda tamamlanmalıdır" şeklinde belirtilmiştir.
Bu doğrultuda sanık İ.' in işlettiği kahvehanede ihbar üzerine kaçak sigara bulunduğu bilgisinin elde edildiği, Cumhuriyet savcısına haber verilmeden ihbarda belirtilen suçun delillerinin elde edilmesi amacıyla Bakırköy 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 10/04/2008 tarih ve 2008/704 d. iş sayılı Önleme Araması kararına istinaden işyerinin arandığı ve gümrük kaçağı sigaraların ele geçirildiği, hakim, Cumhuriyet savcısı veya kolluk amiri tarafından verilmiş bir adli arama kararının bulunmadığı olayda;

5271 sayılı CMK'nın 2/e, 161 ve 2559 sayılı PVSK'nun Ek 6. maddeleri uyarınca bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenen kolluğunun derhal Cumhuriyet savcısına olayı haber verip emri doğrultusunda soruşturma işlemlerine başlaması gerekmekte iken usulüne uygun adli arama emri veya kararı almadan delil elde etmek amacıyla mevcut önleme araması kararı uyarınca yapılan arama işlemi açıkça hukuka aykırı olup bu arama sonucunda elde edilen delillerin hükme esas alınması mümkün değildir.

Hukuka aykırı arama sonucu ele geçen eşyanın yasak delil niteliğinde olması, bu eşyanın kaçak olmasının durumu değiştirmeyeceği, sanıkların sigaraları ticari amaçla aldığına dair herhangi bir ikrarı da bulunmadığı gözetilmeden Anayasa'nın 38/2, 5271 sayılı CMK'nun 206/2-a, 217/2, 230/1. madde ve fıkralarına göre hukuka aykırı surette elde edilen delillere dayanılarak yazılı şekilde 5607 sayılı Yasa'nın 3/5. maddesi gereği hüküm tesisi,

Sonuç: Yasaya aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.09.2015 günü oybirliği ile, karar verildi. (¤¤)
Old 04-02-2020, 21:00   #5
Enes Talha

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Musa TAÇYILDIZ
İyi günler meslektaşım.

Evet belirttiğiniz gibi; gümrüklenmiş değerin iki katının sanığa tebliğ edilmesi zorunlu değil.
Ancak; sanık etkin pişmanlıktan yararlanmak istediğini belirttikten sonra tebliğ edilmesi gerekir diyor Yargıtay.
Aşağıda iki örnek sunuyorum.



T.C YARGITAY
7.Ceza Dairesi
Esas: 2014/ 534
Karar: 2014 / 12418
Karar Tarihi: 10.06.2014

4733 SAYILI KANUNA MUHALEFET SUÇU - SANIĞIN SORUŞTURMA AŞAMASINDA KOLLUKTA VERDİĞİ İFADESİNDE ETKİN PİŞMANLIKTAN YARARLANMAK İSTEDİĞİ - EŞYANIN GÜMRÜKLENMİŞ DEĞERİNİN İKİ KATI TUTARININ SANIĞA BİLDİRİLMESİ - HÜKMÜN BOZULDUĞU


ÖZET: Sanığın soruşturma aşamasında kollukta verdiği ifadesinde, etkin pişmanlıktan yararlanmak istediğini, miktarı öğrendikten sonra ödemede bulunacağını beyan ettiği gözetilerek, eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarının sanığa bildirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin hüküm tesisi, yasaya aykırı olup hükmün bozulması gerekmiştir.
(5607 S. K. m. 5)

Dava: Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;

Karar: 5607 sayılı yasanın 5/2. maddesinde "Yedinci fıkrası hariç, 3 üncü maddede tanımlanan suçlardan birini işlemiş olan kişi, etkin pişmanlık göstererek, soruşturma evresi sona erinceye kadar suç konusu eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı kadar parayı Devlet Hazinesine ödediği takdirde, hakkında, bu kanunda tanımlanan kaçakçılık suçlarından dolayı verilecek ceza yarı oranında indirilir. Bu fıkra hükmü, mükerrirler hakkında veya suçun bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde uygulanmaz." düzenlemesi bulunmaktadır.

Sanığın soruşturma aşamasında kollukta verdiği ifadesinde, 5607 sayılı Yasa'nın 5/2. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlıktan yararlanmak istediğini, miktarı öğrendikten sonra ödemede bulunacağını beyan ettiği gözetilerek, eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarının sanığa bildirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi,

Sonuç: Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasa'nın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.06.2014 günü oybirliği ile, karar verildi. (¤¤)
Sayın meslektaşım, yardımlarınız için çok teşekkür ederim.
Old 04-02-2020, 21:20   #6
Enes Talha

 
Varsayılan

7. Ceza Dairesi 2018/590 E. , 2018/3713 K.

"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya aykırılık
HÜKÜM : Beraat

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Olay günü GAP Havalimanı Dış Hatlar Terminaline gelen sanık ...'e ait eşyaların X-ray kontrolünde şüpheli görüntü vermesi üzerine yapılan incelemede 50 kg (5kg xl0 adet) kaçak nargile tütünü ele geçirildiği olayda, yakalanan ... miktarı itibariyle sanığın ticari amaçla hareket ettiği kabul edilerek mahkumiyeti yerine sanığın suçtan kurtulmaya yönelik beyanına itibarla yazılı şekilde beraatine yönelik hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, katılan ... İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04.04.2018 günü oybirligiyle karar verildi.
Old 04-02-2020, 21:21   #7
Enes Talha

 
Varsayılan

7. Ceza Dairesi 2016/21813 E. , 2017/2826 K.

"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya Muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
31.03.2010 tarihli olay tutanağına göre, Suudi Arabistan'dan Türkiye'... giriş yapan otobüste yolcu olarak bulunan sanıktan 10 kg. Nargile tütününün ele geçmesi, sanığın aşamalarda değişmeyen savunmalarında tütünü kişisel kullanım için satın aldığını beyan etmesi ile ele geçen eşyanın miktar itibariyle kişisel kulalnım kapsamında kalması karşısında ve tüm dosya kapsamına göre sanığın nargile tütününü ticari maksatla bulundurduğuna ilişkin mahkumiyetine yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gözetilerek beraat yerine yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Ele geçen eşya bakımından ... mevzuatı çerçevesinde işlem yapılmasına karar verilmesi yerine yazılı şekilde hüküm tesisi,
Yasaya aykırı, katılan kurum vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Yasa'nın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13.04.2017 günü oybirliği ile karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu - Etkin Pişmanlık - Suçu İnkar Av. Musa TAÇYILDIZ Meslektaşların Soruları 1 27-03-2019 13:41
kaçakçılıkla mücadele 5607 sayılı kanunun 3/5 maddesi Avukat-b Meslektaşların Soruları 2 21-01-2016 14:51
4926 kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ihlelden dolayı kesinleşen karar hakkında ??? Av.Mürsel SARI Meslektaşların Soruları 2 22-07-2008 23:23
5607 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 3/7 ve 3/10 ayrımı av. leyla eryılmaz Meslektaşların Soruları 4 25-05-2007 13:23
Elkoyma & Alıkoyma 5607 S.k. M. 10/2 - kaçakçılıkça mücadele kanunu carnerion Meslektaşların Soruları 1 04-04-2007 21:47


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05677509 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.