Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

iş kazası ölüm. anne , baba , kardeşlerin talepleri

Yanıt
Old 29-03-2007, 11:55   #1
KAANKAL

 
Varsayılan iş kazası ölüm. anne , baba , kardeşlerin talepleri

iŞÇİ iş kazası sonucu ölmüştür.İşveren güvenlik tedbirlerini almamıştır.Bu konuda işyeri şantiye şefinin ve tanıkların beyanı vardır.İŞÇİ Bekar olarak ölmüştür. Bu durumda anne , baba veya kardeşlerin ne gibi hakları vardır. Öncelikle SSK ya başvuru yapıp tazminat alabilirler mi? İşverene maddi , destekten yoksun kalma ve manevi tazminat davaları açabilirler mi? Uygulamada izlenecek yol nedir?
Saygılarımla...
Old 29-03-2007, 12:34   #2
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Sn.KAANKAL,

Ana, baba ve kardeşler , işçinin bakmakla yükümlü olduğu kimseler ise, işçinin yardımı ile ayakta duruyorlarsa destekten yoksun kalma tazminatı isteyebilirler. Manevi tazminatı ise, destek görme şartına bağlı olmaksızın isteyebilirler. Bu talepleri işverene karşı açacakları davada ileri sürebilirler. İşçinin bekar olduğunu yazmışsınız, örneğin, bu işçi ailesiyle birlikte yaşıyorsa ve ailesinin ( ana,baba, kardeş) başka bir geliri yoksa veya gelirleri olmasına rağmen yaşam standartlarının sürdürülmesini işçi sağlıyorsa, destekten yoksun kalma nedeniyle tazminat talebi dinlenecektir.

Ancak, ana, baba ve/veya kardeş işçinin desteği olmadan yaşıyorlarsa, sadece manevi tazminat istenebilir.

İşçinin ailesi SSK'ya başvurun. SSK, 506 sayılı yasa madde 66 daki şartlar mevcutsa, madde 65 uyarınca ölüm nedeniyle yardım sağlayacaktır.

SSK'nın sağladığı yardımlar, işverenden talep edeceğiniz destekten yoksun kalma tazminatından indirilecektir.

Saygılar.
Old 29-03-2007, 12:42   #3
Av.Yüksel Eren

 
Mutlu

Sayın Işıl Yılmaz benden önce davranmış.Kendisinin cevabına aynan katılıyorum.
1-Öncelikle işkazasının soruşturulmasının temini için SSK'ya başvurulmalı.

2-"SSK md.106 - Bu kanunun uygulanmasında, sigortalının geçindirmekle yükümlü olduğu kimseler:

a) (Değişik bend: 29/07/2003 - 4958 S.K./45. md.)(*) Diğer sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi olarak çalışmayan ya da gelir veya aylık almayan eşi,

b) (Değişik bent: 29/04/1986 - 3279/6 md.) 18 yaşını veye ortaöğrenim yapıyorsa 20 yaşını, yükseköğrenim yapıyorsa 25 yaşını doldurmamış veya 18 yaşını doldurmuş olup da çalışamayacak durumda malul erkek çocukları ile yaşları ne olursa olsun evli bulunmayan ve sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi olarak çalışmayan veya bunlardan aylık yahut gelir almayan kız çocukları,

c) Geçiminin sigortalı tarafından sağlandığı belgelenen ana ve babası,

dır.

Geçici iş göremezlik ödeneği verilmesine hak kazanılan tarihten önce, sigortalı tarafından evlat edinilmiş, tanınmış veya nesebi düzeltilmiş, yahut babalığı hükme bağlanmış çocuklar da (b) fıkrası kapsamına girerler."

Ölenin yakınlarının durumunun yukarıdaki maddedeki şartlara uyup uymadığına göre talepte bulunulmalı.

3-İşverene karşı maddi (fiilen destekte bulunduğu kişiler için destekten yoksun kalma tazminatı) ve manevi tazminat talepli dava açılmasına bir engel bulunmamaktadır.
Old 29-03-2007, 14:36   #4
KAANKAL

 
Varsayılan Ekleme

1-İşçinin sigortalı olmadığını öğrendim.Verilen cevaplarda SSK açısından bir değişikilk olur mu?
2-Büyük bir alışveriş merkezi bir firmaya iş veriyor. Bu firmada taşeron olarak başka bir firmaya iş yaptırtıyor. İşçi taşeron firmanın işçisi.Bu durumda alışveriş merkezide sorumlu olur mu?
Old 29-03-2007, 15:08   #5
Av.Yüksel Eren

 
Varsayılan

"Madde 6 - Çalıştırılanlar, işe alınmalariyle kendiliğinden “Sigortalı” olurlar.

Sigortalılar ile bunların işverenleri hakkında sigorta hak ve yükümleri sigortalının işe alındığı tarihten başlar.

Bu suretle sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.

Sözleşmelere, sosyal sigorta yardım ve yükümlerini azaltmak veya başkasına devretmek yolunda hükümler konulamaz."

Yukarıdaki madde gereğince işçinin SSK'ya bildiriminin yapılmamış olması sigortalı sayılmasına ve dolayısıyla sigortalılığının getirdiği haklardan yararlanmasına engel teşkil etmez.

HD 21 <> E: 2001/9584 <> K: 2002/682 <> Tarih: 05.02.2002

* İŞ KAZASI
* MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT
* İHALE İLE VERİLEN İŞ
* ÜCRET

Söz konusu ilişki ihale ile verilen iş niteliğindedir, taşeron olarak kabulü mümkün değildir.

Davacının ücreti dosyadaki bilgi ve belgelerden ve özellikle imzalı ücret bordrolarında gözüktüğü üzere asgari ücretin yaklaşık 2 katına yakın olduğu belli olmakla tazminatın belirlenmesinde bu ücretin esas alınması gerekirken, davacının kardeşi olan tanığın soyut anlatımının ücretin belirlenmesinde esas alınması isabetsiz olduğu gibi, çalışması inşaat sezonu ile sınırlı olduğundan, tazminatın belirlenmesinde dikkate alınmamış olması da hatalı olmuştur.

(1475 s. İş K. m. 26) (506 s. SSK. m. 11) (818 s. BK. m. 43, 44)

Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen toplam 18.979.926.948 liranın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine fazla talebin reddine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davacı ve davalılardan S.S.Özİş Küçük Sanayi Sitesi Toplu İşyeri Yapı Koop. Ve Ahmet Danışman vekilince istenilmesi ve davalılardan Ahmet Danışman vekilince de duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 6.11.2002 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalılardan Ahmet Danışman vekili Avukat Elif Kar ile karşı taraf vekili Ayhan Özcan ile davalılardan S.S.Öziş Küçük Sanayi Sitesi Yapı Koop. vekili Avukat Şerif Vural geldiler. Diğer davalı Metaş İnş. adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi B.Mustafa Şimşek tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği konuşulup düşünüldü, ve aşağıdaki karar tesbİt edildi.

KARAR

1- Dosya içindeki .bilgi ve belgelerden açıkça anlaşıldığı üzere davalı S.S. Öz iş toplu işyeri Yapı Kooperatifi ile Ahmet Danışman arasındaki ilişki ihale ile verilen iş niteliğindedir. Her ne kadar sözleşmede taşeron sözcüğü geçmekte ise de, sözleşmedeki tüm koşullar, taraf yükümlülükleri davalı Ahmet Danışman´ın hak ve görevleri işçi çalıştırma sigorta işlemleri, iş kazaları ve diğer konularda üstlenmiş olduğu hak ve vecibeler dikkate alındığında taşeron olarak kabulü mümkün değildir. Bu yönden artık anahtar teslimi ile işin bütün halinde verildiği dikkate alınarak aradaki hukuksal ilişkinin nitelendirilmesi gerekirken bu durumun mahkemece gözetilmemesi usul ve yasaya aykırıdır.

4857 sayılı kanun md 2:"Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur."

Alış veriş merkezi ile taşeron ve taşeronun alt işverenin hukuki durumlarını İş Kanunu'nun yukarıdaki maddesine göre değerlendiriniz.

Örnek Yargıtay kararı da aşağıdadır:
HG 00 <> E: 1998/10-307 <> K: 1998/312 <> Tarih: 29.04.1998

* RÜCUAN ALACAK
* İŞVERENİN SORUMLULUĞU
* TAŞERON SIFATI

Sigortalılar üçüncü bir kişinin aracılığı ile işe girmiş ve bununla sözleşme yapmış olsalar bile, kanunun işverene yüklediği ödevlerden dolayı, aracı olan üçüncü kişi ile birlikte asıl iş veren de sorumludur. Bir işte veya işin bölüm veya eklentilerinde işverenden iş alan ve kendi adına sigortalı çalıştırması üçüncü kişiye taşeron denir.

(506 s. SSK. m. 26, 87)

YARGITAY KARARI

Taraflar arasındaki "rucuan alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Adana 2. İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 24/09/1997 gün ve 1996/600 E., 1997/544 K. sayılı kararın incelenmesi davacı ve davalı A.... Çimento San. T.A.Ş. vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 10/01/1997 gün ve 1997/8040 E., 1997/7905 K. sayılı ilamıyla; (... 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacının temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2- Zararlandırıcı Sosyal Sigorta olayının ortaya çıkmasında davalı A.... Çimento Sanayi A.Ş.'nin herhangi bir kusurunun olmadığı bilirkişilerin düzenlediği kusur raporu ile sabittir. O itibarla bu davalının 506 sayılı Yasa'nın 26 ncı maddesi hükümleri gereğince sorumlu tutulamayacağı açıktır.

Davalı işverenin 87. madde çevresindeki sorumluluğu yönüne gelince, adı geçen maddenin son fıkrası, "bir işte veya işin bölüm veya eklentilerinde işverenden iş alan ve kendi adına sigortalı çalıştırması üçüncü kişiye aracı (taşeron) denir" hükmünü içermektedir.

Somut olayda, diğer davalı Limited şirket A... Çimento San. A.Ş.'den çalışmakta olan fabrikasının ihale yoluyla koruyucu bakım, makina bakını ve onarım işini almıştır. Davalılar arasındaki sözleşme dikkate alındığında davalı Limited şirketin aracı (taşeron) olmadığı, bağımsız işveren durumunda bulunduğu görülür.

Hal böyle olunca davalı A.... Çimento San. A.Ş. hakkındaki davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı düşüncelerle kabulü yolunda hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN: Davalı A.... Çimento San. T.A.Ş. vekili

HUKUK GENEL KURUL KARARI

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresince temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle davalılar A.... Çimento San. T.A.Ş. ile Seyhan Makine Endüstri San. Ve Tic. Ltd. Şti arasında düzenlenen ve olay tarihinde yürürlükte olduğu anlaşılan sözleşmenin "işin konusu ve kapsamı" başlıklı 2. maddesi ile "diğer hususlar" başlıklı 10. maddesindeki kararlaştırmaların içeriğine göre A..... Çimento San. T.A.Ş.'nin asil işveren, diğer davalı S..... Makine Endüstri San. Ve Tic. Ltd. Şti.nin ise 506 sayılı yasanın 87/son maddesi anlamına uygun taşeron sıfatında bulunduklarının anlaşılmış olmasına göre, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.

SONUÇ: Davalı A... Çimento San. T.A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı (3.897.324) lira bakiye temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 29/04/1998 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
Old 29-03-2007, 15:14   #6
Av.Yüksel Eren

 
Varsayılan

Bu karar işinize yarayabilir.


HG 00 <> E: 2004/21-326 <> K: 2004/328 <> Tarih: 02.06.2004

* İŞ KAZASI
* MADDİ-MANEVİ TAZMİNAT
* TAŞERONLUK SÖZLEŞMESİ
* 3.KİŞİNİN KUSURU

1-İş kazası sonucu zarara uğrayan hak sahiplerinin tazminat davası,işveren veya kusurlu 3.kişilere karşı yöneltilir.
2-Taşeronluk ilişkisinden söz edebilmek için öncelikle üst işveren ve bunun tarafından ortaya konulan bir iş olmalı ve görülmekte olan bu işin bölüm ve eklentilerinden bir iş alt işverene devredilmelidir.Buna karşın, bir işin bütünüyle bir işverene devri durumunda veya anahtar teslimi denilen biçimde işin verilmesi durumunda,artık üst-alt işveren ilişkisi söz konusu olamaz.


(1475 s. İş K. m. 1) (506 s. SSK. m. 87)


Taraflar arasındaki "maddi ve manevi tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Karabük İş Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 28.11.2002 gün ve 1999/88-2002/591 sayılı kararın incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 21.Hukuk Dairesinin 20.3.2003 gün ve 2001-2335 sayılı ilamı ile, (...1-Uyuşmazlık,iş kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminatın davalılara ödetilmesine ilişkindir.Mahkemece, davacıların murisinin geçirdiği iş kazası nedeniyle kararda yazılı maddi ve manevi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş ise de,davalı Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı hakkında kurulan hüküm doğru değildir.

Gerçekten,bir iş kazası sonucu zarara uğrayan hak sahiplerinin tazminat davası,işveren veya kusurlu 3.kişilere karşı yöneltilir.Bundan başka, aracı olarak nitelendirilen kişilerce işe alınan işçilerin veya hak sahiplerinin uğrayacakları zararlardan dolayı asıl işverenin aracı ile birlikte sorumlu olacağı 1475 sayılı Yasanın 1.maddesi gereğidir.

Somut olayda çözümlenmesi gerekli sorun, davalı Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı ile davalı Kürkçüler İnş.Ltd.Şti.arasındaki hukuki ilişkinin işveren aracı veya üst-alt işveren biçiminde olup olmadığıdır.1475 sayılı İş Kanununun 1-son ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 87/2.maddesindeki açıklamalar ışığında aracıdan (taşeron) söz edebilmek için öncelikle üst işveren ve bunun tarafından ortaya konulan bir iş olmalı ve görülmekte olan bu işin bölüm ve eklentilerinden bir iş alt işverene devredilmelidir.Buna karşın, bir işin bütünüyle bir işverene devri durumunda veya anahtar teslimi denilen biçimde işin verilmesi durumunda,artık üst-alt işveren ilişkisi söz konusu olamaz.

Dava konusu olayda, 22.12.1997 tarihli sözleşme ile Karabük Devlet Hastanesi röntgen odası ve acil servis yapım işi ile mutfak,çamaşırhane,kazan dairesi nakil işinin davalı Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca diğer davalı Kürkçüler İnş.Ltd.Şti.ne ihale edildiği,böylece işin anahtar teslimi sureti ile devrinin söz konusu olduğu ortaya çıktığından,aralarındaki hukuki ilişki işveren aracı olarak nitelendirilemez.İşin bir bölümü yerine, tümüyle devrolunduğu durumda,işi devreden kişinin işverenlik sıfatı ortadan kalkacağından sorumluluğuna gidilemez.Öte yandan,inandırıcı güç ve nitelikte bulunmayan ve özellikle dosya içeriğine uygun olmayan gerekçelerle, davalı Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığına da kusur izafe eden kusur raporu hükme dayanak alınmak suretiyle, yazılı şekilde hüküm kurulması da usul ve yasaya aykırı olup,bozma nedenidir.

2-Kabule göre de;tarafların hal ve mevkiine ve olay tarihinden itibaren yürütülecek yasal faiz ile birlikte davacı eş için, hükmedilen maddi tazminat miktarına göre, olayda Borçlar Kanununun 43.maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılmaması da usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN: Davalılar vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

1-Yerel mahkemece bozma ilamının 2.bendinde açıklanan bozma kısmına uyularak Borçlar Yasasının 43.maddesi tartışılarak yeni bir hüküm kurulduğundan, bu yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının Özel Dairesince incelenmesi gerekir.

2- Davanın esası yönünden; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ: 1-Tazminat miktarı hükmedilirken BK.nun 43.maddesinin tartışılması sonucu yeni oluşturulan hükme yönelik Kürkçüler vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 21.Hukuk Dairesine gönderilmesine oybirliğiyle,

2-Davanın esası yönünden,davalı Sağlık Bakanlığı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, 2.6.2004 gününde bozmada oybirliği sebebinde oyçokluğu ile karar verildi.

Kaynak : Corpus
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
iş kazası aylığı-ölüm aylığı mustafaaladag Meslektaşların Soruları 6 06-11-2007 16:19
kardeşlerin vekil yetkilerini aşmaları putto Meslektaşların Soruları 2 09-02-2007 12:44
Boşanan anne-baba çocuğu istediği şehirde görecek Av.Suat Ergin Hukuk Haberleri 1 19-12-2006 12:10
iş kazası sonucu ölüm neticesinde maddi tazminat isteklerinde kimler bulunabilir uye9493 Meslektaşların Soruları 2 18-11-2006 14:08


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04803896 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.