Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

devredilen tapunun geri iadesini isteme talepli tapu tescil iptal davası

Yanıt
Old 22-05-2008, 09:37   #1
zlm

 
Varsayılan devredilen tapunun geri iadesini isteme talepli tapu tescil iptal davası

Merhaba
4 yıl önce 77 yaşında olan 11 çoçuklu bir vatandaş baba, tekbaşına malik sahibi olduğu evinin yarısını kendi rızası ile ölünceye kadar kendisine bakmaya şifaen söz veren kızına devretmiş ancak devir işlemini gerçekleştirirken buna dair herhangi bir şerh veya noterden yapılmış bir sözleşme yok. Şimdi ise kızı kendisine bakmadığı,arayıp sormadığı ve diğer çoçuklarının haklarını ihlal ettiğini düşündüğü için verdiği evi geri almak istiyor.Diğer çoçuklarda tekrar babalarının üzerine kayıt yapılmasını istiyor gerekirse kendileride davacı olabileceklerini beyan ediyorlar.Benim size sorum;
-baba kızına tapu iptali tescil davası açabilirmi? açıldığında kazanma şansımız nedir?
-diğer çoçuklar kendi yasal haklarının olduğu hala sağ olan babalarının kendilerinden mal kaçırmak için devrettiğini ileri sürerek tekrar babaları üzerine tescili için dava açabilirmi?

Şimdiden çok teşekkür ederim. İyi çalışmalar. Saygılar
Old 22-05-2008, 10:18   #2
BaharB

 
Varsayılan

Tapuda ki işlem "ölünceye kadar bakma akdi" olması gerekirken "satış" olarak gösterilmişse, taraf muvazaasına dayalı tapu iptal - tescil davası açılabileceği, ancak taraf muvazaasının, sadece akdin yapılmasından önce düzenlemiş bir yazılı belge ile ispat edilebileceği, yemin dahi teklif edilemeyeceği, diğer çocukların ise babaları sağ iken onun adına herhangi bir dava açamayacaklarını düşünüyorum.
Old 22-05-2008, 10:44   #3
ali ekmekçi

 
Varsayılan

Sayın Bahar muvazaaya dayandırıldığında başarı ihtimali yoktur.Hataya ve yaş sebebiyle kandırılmaya dayanmak lazım.Örnek karar ekledim.


T.C.
YARGITAY
Birinci Hukuk Dairesi
E: 1998/8883
K: 1998/10883
T:13.10.1998

HATA, HİLE HUKUKSAL NEDENİNE DAYALI
İPTAL VE TESCİL
ÖZET : Esaslı bir hata sonucu olarak veya karşı tarafın hilesine maruz kalarak aldatılmak suretiyle bir sözleşme yapan taraf yasal koşulların kanıtlanması halinde esaslı hata veya karşı tarafın hilesi sonucunda oluşan bu ilişkiyi isterse iptal hakkını kullanıp makable şamil olacak şekilde ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi yeni isteyebilir.
(818 s. BK. m. 23, 24, 25, 26, 28)
(7435. MK. m. 2)

Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan tapu iptali, tescil davasının yapılan yargılamasında, mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:

Davacı, yaşlı, hasta, kandırılmaya müsait bir kişi olduğunu; dava konusu 1215 parseli ölünceye kadar bakma koşuluyla ve davalının bu yöndeki taahhüdü üzerine temlik ettiğini; ancak işlemin satış biçiminde gerçekleştirildiğini; işlemin mahiyetini anlamadığını ileri sürerek iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Davalı kızı, işlemin satış olduğunu, yazılı delil gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.

Ancak, olayları bildirmek yanlara, hukuksal niteleme hakime aittir. Somut olayda, iddianın ileri sürülüş biçimi ve içeriği itibariyle hata, hile hukuksal nedenlerine dayanıldığı açıktır.

Bilindiği üzere; sözleşmenin konusu, niteliği ve ödenecek miktar gibi hususlarda dikkatsizliği veya bilgisizliği sonucu gerçek iradesine uymayan beyanda bulunmak suretiyle esaslı hataya düşen tarafın sözleşme ile. bağlı sayılamayacağı kuşkusuzdur. Hemen belirtmek gerekir ki, Borçlar Kanununda esaslı hatanın tanımı yapılmamış, 24. maddede sınırlayıcı olmamak üzere örnekler gösterilmiştir. Kısaca iç irade ile açıklanan irade arasındaki bilmeyerek yapılan uyumsuzluk olarak tanımlanan hatanın esaslı kabul edilebilmesi için, uygulamada ve bilimsel alanda ortaklaşa benimsendiği gibi, girişilen taahhüdün başlıca sebebini teşkil etmesi, daha açık söyleyişle hem yanılgıya düşen taraf yönünden (Subjektif unsur), hemde iş hayatındaki dürüstlük kuralları (objektif unsur) açısından, hataya düşülmese idi böyle bir sözleşmenin hiç veya açıklanan biçimde yapılmayacağının ispatlanması zorunludur.

Bu koşulların varlığı halinde hataya düşen taraf, isterse iptal hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırılabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir. Yeter ki hatanın ileri sürülmesi BK.nun 25. ve MK.nun 2. maddesinde hükme bağlanan dürüstlük kuralına aykırı olmasın. Hemen belirtmek gerekir ki, sözleşme yapılırken hataya düşen tarafın kusurlu bulunması sözleşmenin iptaline engel değildir. Ne varki, BK.nun 26. maddesinde öngörüldüğü gibi hatayı bilmeyen veya bilecek durumda bulunmayan ve kusursuz olan karşı tarafın menfi, gerektiğinde müsbet zararının ödenmesi gerekir.

Hile ise, genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak, veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hata da yanılma hilede yanıltma söz konusudur. BKnun 28/1. maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse hata esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.

Öte yandan, hile ve hata her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir. Hata veya hilenin öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir.

Hal böyle olunca, yukarda belirtilen ilkeler doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak taraf delillerinin değerlendirilmesi; hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir. Davacının temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.10.1998 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 22-05-2008, 10:48   #4
BaharB

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ali ekmekçi
Sayın Bahar muvazaaya dayandırıldığında başarı ihtimali yoktur.Hataya ve yaş sebebiyle kandırılmaya dayanmak lazım.Örnek karar ekledim.
Çok haklısınız, ancak hata - hile hukuksal nedenine dayalı davalar için (yanılmıyorsam) 1 sene gibi kısa bir zamanaşımı söz konusu.
Saygılarımla.
Old 22-05-2008, 12:05   #5
zlm

 
Varsayılan

Sayın Ekmekçi; öncelikle ilginize ve bukadar kısa sürede cevap verdiğiniz çok teşekkür ederim.
1 yıllık zaman aşımı durumunu ortadan kaldırmak için tapuya yazılı bir başvuru yeterli olabilir diye düşünüyorum.1 yıllık süreci de bu şekilde başlatmayı davayı bir an önce sizin dayandığınız yargıtay kararınada dayanarak açmayı düşünüyorum. Tekrar çok teşekkür ederim. İyi çalışmalar kolay gelsin . Saygılar...
Old 22-05-2008, 12:07   #6
zlm

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan BaharB
Çok haklısınız, ancak hata - hile hukuksal nedenine dayalı davalar için (yanılmıyorsam) 1 sene gibi kısa bir zamanaşımı söz konusu.
Saygılarımla.
Sayın Bahar öncelikle ilginize çok teşekkür ederim.Haklısınız 1 yıllık zamanaşımı var bu süreyi bir şekilde bertaraf etmenin yolunu bulmam lazım.
Çok teşekkürler. İyi çalışmalar. Kolay gelsin . SAygılarımla.
Old 22-05-2008, 12:34   #7
ali ekmekçi

 
Varsayılan

evet bu süre zamanaşımı değil hak düşürücü süre yani mahkemece re'sen nazara alınan bir süre bu sebeple süre geçmeden gereğini yapmak lazım.İyi çalışmalar
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescil davası av.medinealtintaş Meslektaşların Soruları 5 20-04-2012 11:47
tapu iptal ve tescil mi? avslh Meslektaşların Soruları 7 14-08-2008 11:03
tapu iptal ve tescil sebastian Meslektaşların Soruları 5 07-04-2008 14:40
tapu tescil ve iptal üye22987 Meslektaşların Soruları 5 14-03-2008 19:16
tapu iptal-tescil Defi-Def Meslektaşların Soruları 5 16-05-2007 12:29


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05072594 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.