Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Vekalet Aslı olmadan Sureti onaylamak

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 23-05-2007, 19:24   #1
avukat1980

 
Varsayılan Vekalet Aslı olmadan Sureti onaylamak

Değerli meslektaşlarım..Müvekkilim bir senedi icra takibine koymak üzere bana getirdi.Bu arada senette müvekkilin aile şirketinin cirosu olduğundan şirket ve kendi adına vekalet çıkarmasını istedim.Müvekkilde notere giderek çıkardı ve faksı olmadığı için vekaleti gönderemeyeceğini söyledi ancak noter tarih ve yevmiyesini verdi.Bende suret kullanarak icra takibini açtım.Ancak daha sonra müvekkilin sadece kendi adına vekalet çıkattığını şirket adına çıkartmadığını (artniyet olmaksızın) vekaletin aslı bana gelince öğrendim.Hemen şirket adınada vekalet çıkarttım ve dosyasına sundum.Bu arada borçlu taraf vekalet no larının farklı olduğunu görüp noterden araştırıyor..Şimdi sorum şu;şirket vekalet verdi ancak takipten sonra,dosyadaki vekalet ise şirket sahiplerinin şahsına ait..Bu durumda cezai bakımdan (avukatlık yasası 56.maddede belirtilen suç işlenmiş olur mu) ve takibin hukuki durumu nasıl olur...Cevaplarınız için şimdiden teşekkürlür...
Old 24-05-2007, 01:27   #2
Heybe Hukuk

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım;

Aşağıda vereceğim linkte, saygıdeğer üyemiz Hatun Olguner'in konuya ilişkin çok güzel yorum ve sunmuş olduğu Yargıtay kararları vardı. Sanırım işinize yarayacaktır. Kolay gelsin..
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=15247
Old 24-05-2007, 02:58   #3
avukat1980

 
Varsayılan Ceza..?

Yalnız sorun şurda;bu durumda ben aslı olmayan bir vekaleti onaylamış gibi olur muyum ?.Lakin benim onayladığım vekalet şahsın kendisine ait, şirketle bir alakası yok.bu durumda Avukatlık yasasının 56. maddesini ihlal etmişmi oluyorum..?.Cevap ve yorumunz nedir acaba..?
Old 24-05-2007, 03:22   #4
Heybe Hukuk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan BURSA
Yalnız sorun şurda;bu durumda ben aslı olmayan bir vekaleti onaylamış gibi olur muyum ?.Lakin benim onayladığım vekalet şahsın kendisine ait, şirketle bir alakası yok.bu durumda Avukatlık yasasının 56. maddesini ihlal etmişmi oluyorum..?.Cevap ve yorumunz nedir acaba..?

Sayın Meslektaşım;

Tamamen şeklen ele aldığımızda; maalesef siz AK'nun 56. maddesi hükmüne aykırı davranmış durumdasınız. Ancak, karşı tarafın olası şikayeti üzerine bu husustan hakkınızda cezai takibe geçilmesi durumunda; olayın öznel koşulları ve sonradan dosyaya tarafınızca şirketçe tarafınızın yetkilendirildiğine ilişkin vekaletnamenin sunulmuş olması; somut olayda herhangi bir hak ziyaına yada hukuka aykırı kasda rastlanamayacak olması gibi durumlar dikkate alındığında bu sebepten cezai sorumluluğunuz doğmayacağını düşünüyorum. Hele ki, icra dosyasına yapmış olduğunuz itiraz, yasal süresinin son gününde yapılmış ise; bu somut durumu daha da anlaşılabilir kılacaktır. Bu durumda, müvekkilinizin hak ziyaına sebebiyet vermemek için, işin niteliği ve aciliyeti gereğince müvekkilinizin lafzı ile hareket ederek suret düzenleyerek kullanmış olduğunuz yolundaki savunmanız da daha bir maddi gerçeklerle dayanaklandırılmış olacaktır. Bence umarım böyle bir soruşturma olmaz ama olması halinde de; hakkınızda beraat kararı hatta takipsizlik kararı çıkacağına inanıyorum. İçinde bulunduğunuz sıkıntıyı anladığımdan; elimdeki içtihat programlarında karar taradım sizin için. Ancak bu hususta, işinize yarayabilecek bir karar bulamadım.

Gönlünüzü ferah tutun bence..
Old 24-05-2007, 10:39   #5
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Değerli Avukat Arkadaşım ;

Olayınızda hukuka ve iyiniyete aykırı hiçbir durum yok. Hiç endişelenmeyin. Vekaletnamesiz yaptığımız işlere asilin icazet vermesi halinde yapılan işlem geçerli olur.Asıl sorun,asilin,bu iş talimatım dışında yapılmış,benim iznim ve muvafakatim yoktu,avukat benden habersiz davranmış diyerek iç ilişkide yaşanabilecek sorundur. İç ilişkide öyle bir sorun olmadığına göre,itiraz hakkı olan asil itiraz etmediğine göre,karşı tarafın çabası,sonradan tamamlanan şekli bir eksikten hukuka aykırı sonuçlar çıkarmak üzere,hakkın kötüye kullanılması teşkil eden bir yöntemle hukuka ve gerçeklere hiçbir katkı sağlama amacı gütmeyen ve sırf size zarar verme kastı taşıyan bir çaba gibi görünüyor. İdari para cezasına vekaletsiz itiraz konulu forum alanında bu hususta verilmiş birçok içtihattan bahsetmiştim. Ne yazık ki metinleri orijinal haliyle aktaramadım,ama karar no larından içtihat tarama proglamlarını tarayarak bulabileceğiniz bu kararları dosyaya veya bahsi geçen karşı tarafın çabasını içeren işlemle ilgili değerlendirme yapacak mercie sunarsanız ve aslında hiçbir ardniyet olmayan ve hukuka uygun işleminiz nedeniyle problem yaşamanızın sözkonusu olmayacağını düşünüyorum. Bu içtihatlar ve hukuki değerlendirmeye rağmen karşı taraf konu hakkında ardniyetli bir takip yapmaya devam ederse haklarında,şahsınıza iftira ettiklerinden bahisle suçduyurusu yapmanızı öneririm.
Old 24-05-2007, 11:21   #6
avmurat

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım öncelikle geçmiş olsun.Mesleğimizin ne kadar titizlik gerektirdiği, risklerle dolu olduğu, iyi niyetle yapılan şeylerin nasıl problem haline dönüştüğüne dair önemli bir örnek.Ancak bu en titiz çalışanımızın bile başına gelebilecek türden bir durum. Gerçekten üzüldüm.Sizin adınıza araştırma yaparken, Barolar Birliğinin verdiği disiplin cezaları arasında öyle şeylere rastladım ki; maalesef bazıları her an bizim de başımıza gelebilir.Bu arada sizin olayınıza benzer bir disiplin kararı buldum.Aşağıda aktarıyorum.Ancak bence sizin olayınızda kasıt unsurunun eksik olduğunu ve bu nedenle cezai açıdan sorun yaşamayacağınızı umuyor ve diliyorum.Saygılarımla.

Tarih - Esas No - Karar NoKonuT. 07.07.2006
E. 2006/177
K. 2006/256
* Takibe, borçluya ait olmayan bir vekaletnameye dayanmak suretiyle itiraz edilmesi
(Av. K. m. 34)


Şikayetçi avukat tarafından vekalet ücreti alacağı için, .... İcra Müdürlüğü’nün ....... sayılı icra dosyası ile S.M.T. ve B…. Lojistik Taşımacılık Ltd. Şti. aleyhine ilamsız takip yaptığı, takibe borçlu vekili olarak şikayetli avukat H.Ö. tarafından itiraz edildiği, takibin durduğu, ancak şikayetli avukat tarafından itiraz dilekçesine takip borçlularına ait olmayan vekaletnamenin eklenmiş olduğunun sonradan anlaşıldığı, borçlu şirkete ödeme emrinin 17/10/2003 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu şirkete ait olan ve şikayetli tarafından dosyaya sonradan ibraz edilen vekaletnamenin düzenlenme tarihinin ise 06/11/2003 olduğu, şikayetli avukatın özen ve doğruluk ilkelerine aykırı hareket ettiği iddiasıyla başlatılan disiplin kovuşturması sonucunda Baro Disiplin Kurulunca eylem sabit görülmüş ve disiplin cezası tayin edilmiştir.

Şikayetli avukat savunmasında; yanında ücretli olarak çalışan Av. S.K.’nin talimatı üzerine itiraz dilekçesi verdiğini, yanlış vekaletnamenin sehven dilekçeye eklenmiş olduğunu, daha sonra doğru vekaletnamenin icra dosyasına sunulduğunu vekaletnamenin sonra ibraz edilmesinin yasal olduğunu, suçsuz olduğunu bildirmiştir.

Dosyadaki bilgi ve belgelerden; ödeme emrinin, takip borçlusu şirkete 17/10/2003 tarihinde tebliğ edildiği, şikayetli tarafından yapılan itiraza, borçlular ile ilgisi olmayan vekaletnamenin eklenmiş olduğu, daha sonra şikayetlinin icra dosyasına ibraz ettiği borçlu şirkete ait vekaletnamenin düzenlenme tarihinin ise 06/11/2003 olduğu, böylece itiraz edildiğinde, şikayetli avukat adına tanzim edilmiş geçerli bir vekaletnamenin bulunmadığı anlaşılmıştır. Şikayetli avukat vekaletnamenin olmadığını bilmesine karşın, bu durumu gizlemek suretiyle itiraz dilekçesine, borçlularla hiçbir ilgisi olmayan bir vekaletnameyi ekleyerek ve borçlular adına düzenlenmiş bir vekaletname olmadığını gizlemek suretiyle verdiği dilekçe ile borca itiraz etmiş, şikayetçinin fark etmesi ve mahkemeye itirazda bulunması üzerine takibin devamına karar verildiği anlaşılmıştır.

Avukatlar özen ve doğruluk kurallarına göre hareket etmek, kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde sadakatle davranmak mesleğin itibarını sarsacak her türlü davranıştan kaçınmak zorundadır.

Şikayetli avukatın, vekaletnamesinin olmadığını bilmesine karşın, icra dairesine müvekkili ile ilgisi olmayan bir vekaletnameyi itiraz dilekçesine ekleyerek, icra takiben itiraz etmesi ve takibi durdurması, avukatın sahip olması gereken “özen” ve “doğruluk” ilkelerine aykırı olmakla, eylem disiplin suçunu oluşturmaktadır.

Bu nedenlerle, Baro Disiplin Kurulu’nun takdirinde hukuki bir isabetsizlik görülmediğinden kararın onanması gerekmiştir.
Sonuç olarak, İstanbul Barosu Disiplin Kurulu’nun kınama cezası verilmesine ilişkin kararının onanmasına oybirliğiyle karar verildi.
Old 24-05-2007, 11:41   #7
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Murat Bey;

İki olay arasında epey fark var,sizin naklettiğiniz olayda, avukatın bazı gerçekleri gizlediği kanaatinden bahsedilmiş. Vekaletsiz itirazın icazetle geçerli hale geleceğine ve mümkün olduğuna dair HGK ve daire kararları ve hukuka uygunluk konusundaki gerçekler karşısında Baro Disiplin Kurulunun bu yoldaki bir savunmanın yapılmamış olması veya savunmada zaafiyete düşülmüş veya bu hukuki gereklerin ve değerlendirmelerin hatalı yapılmış olmasından hiç kuşkunuz doğmadı mı ? Belki hukuki dayanakları ile savunma ve değerlendirme tam anlamı ile yapılsa idi bu disiplin cezası verilmeyecekti. Mahkeme kararlarının bile eksik ve hatalı değerlendirme neticesinde temyiz,tashihi karar,kanun yararına bozma gibi sebeplerle düzeltilmesine konu hatalar barolarca verilen kararlarda da mevcut olabilir. Bu nedenle, olayın hukuki değerlendirmesine siz de bakış açınızı ekleyerek baro disiplin kurulu kararının forumdaki soruya konu işlemde uygulanmama temenninizin ardında yatan uygulanma tehlikesini de görmeyebilirdiniz. HUKUKTA ASLOLAN İYİNİYETTİR. ASİL SONRADAN DA VEKALET VE İCAZET VERSE,BAŞTAN BERİ RIZASININ BULUNMASI KONUYU ÇÖZMEKTEDİR. İYİ GÜNLER VE İYİ ÇALIŞMALAR DİLERİM.
Old 24-05-2007, 17:22   #8
ragıp

 
Varsayılan

Avukatlık Kanunu ilgili maddesi aşağıda. Vekaletsiz iş yapma ile sahte vekalet karıştırılıyor sanıyorum

Örnek Çıkarabilme ve Tebligat Yapabilme Hakkı

Madde 56- Usulüne uygun olarak düzenlenen ve avukata verilmiş olan vekaletname 52 inci maddede yazılı dosyada saklanır. Avukat, bu vekaletnamenin örneğini çıkarıp aslına uygunluğunu imzası ile onaylayarak kullanabilir. Avukatın çıkardığı vekaletname örnekleri bütün yargı mercileri, resmi daire ve kurumlar ile gerçek ve tüzel kişiler için resmi örnek hükmündedir.

Asıllarının verilmesi kanunda açıkça gösterilmeyen hallerde avukatlar, takip ettikleri işlerde, aslı kendilerinde bulunan her türlü kağıt ve belgelerin örneklerini kendileri onaylayarak yargı mercileri ile diğer adalet dairelerine verebilirler.

Aslı olmayan vekaletname veya diğer kağıt ve belgelerin örneğini onaylayan yahut aslına aykırı örnek veren avukat 3 yıldan 6 yıla kadar ağır hapis cezasıyla cezalandırılır.
Old 25-05-2007, 16:20   #9
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Değerli Meslektaşlarım;

Sahte vekalet kullanmak,sahtecilik kastı ve başkalarına zarar verme bilinci ile gerçekleşebilecek bir suçtur.

Bir avukatın müvekkili olan ve kendisine işi teslim eden bir şirket adına,noterde de düzenlendiği telefonla bildirilen ve varolan vekaltnameye ilişkin (şirket adına düzenlendiği zannında iken,asaleten düzenlemiş olduğunu öğrenince zaten ayrıca şirketi temsilen de düzenlenmiş ve böylece irade ile şekil birleşmiş) yevmiye ve sair noter bilgilerini bilgisayar kayıtlarına girerek vekaletname sureti çıkarması,bu vekalet ilişkisinin zaten var olması ve vekaletname olmasa bile,asilin rıza ve icazeti ile yaptığı itiraz hukuki olarak zaten geçerli ve mümkün olduğu için, hem sahtecilik kastının oluşmadığı,hem de müvekkilinin izin ve rızası,bilahare icazeti ile işlemin geçerlilik kazanabilmesi açısından hukuk düzeni tarafından da makbul bir işlemin bulunması karşısında; suçun manevi ve maddi ögelerinin oluşmadığı kanaatiyle,meslektaşımızın cereyan eden olayı ile ilgili
hukuki ve insani gayretlerimizi de içeren yorumlarımızın ona destek verdiğini düşünüyorum. Ortada bir suç ve suç kastı olsa destek olma yükümlülüğümüz de olamaz. Sanırım,olayı bir bütün olarak ele alıp düşündüğümüzde,manevi öge olan kasıt ve zarar verme bilincinin oluşmadığını görebiliriz.

Hatırlayalım, gerçekte ve yaşamda varolan iş,işlem,hukuki ilişki ve akitlerin
şekle aykırılığının ileri sürülmesi gerek taraflar gerekse üçüncü kişiler yönünden hakkın kötüye kullanılması olarak kabul edilmektedir. Bu konuda HGK ve çok sayıda daire kararlarından sözederek forumda paylaşmıştık.
Bu durumdan ve hukuka uygunluk durumundan meslektaşımızın da faydalanma hakkı vardır.
Olaylara çok yönlü bakarak maddi gerçeği anlamak ve yasal,hukuki değerlendirmeyi adilane yapmak mümkün olabilmektedir.
Old 25-05-2007, 17:34   #10
Av. Süleyman Emre Ötün

 
Varsayılan

Merhabalar..
Sayın meslektaşımızın kötüniyetle davrandığını elbette sözkonusu bile edemeyiz.
Fakat bu konuda kendisinin mesleki kusuru bulunduğunu düşünüyorum. Var olduğuna dair, telefonda müvekkilden alınan beyan dışında, hiçbir bulgu olmayan bir belge için suret tasdik etmek. Burada, zamanaşımının son günü olması nedeniyle müvekkilin alacağını bir an önce takibe koymak veya daha da haklı bir gerekçeye dayanılabilir. Ama bence bu, avukatın bu fiilde bulunurken sahip olduğu saikle ilgilidir.
Öbür yandan, belge aslını görmediği tartışmasız olan bir durumda avukat buna rağmen suret tasdikinde bulunuyor. Burada ise saik değil ihmal veya belki de kasıt var. Burada kasıttan bahsederken kötüniyetli olma anlamını kastetmiyorum. Avukat bu sureti çıkarırken en azından suret aslının gerçekte mevcut olmayabileceğini bilecek durumdadır. Buna rağmen suret çıkarıyorsa bir yargılama makamının böyle bir harekette avukata ihmal veya kasıt yüklemesi yadırganmamalı.
Muhtemel bir soruşturmanın hiç olmamasını, olduğu takdirde meslektaşımızın olumsuz bir sonuçla karşılaşmamasını diliyorum.
Herkese iyi çalışmalar..
Old 26-05-2007, 12:36   #11
avukat1980

 
Varsayılan vekaletin aslı.

Değerli meslektaşlarım asıl vekalet sahibi zaten şirket adına takip yapma vekil tayin etme kendi vekaleti ile iş yapma hususunda vekil olarak tayin edildi.Ayrıca şirketin vekaletide geldi.Yani dosyadaki vekalet esasen müvekkil şirket ile alakasız bir şirket te değil.Bir nokta daha var o da asıl vekalet sahibininde cirosu senette var ancak protestodan sonra ciro edilmiş.Bu durumda eğer şahıs adına koyarsak menfi tespit davasında borçlu esas keşideciye karşı ileri sürebilceği defileri alacaklıya karşıda ileri sürebilirdi.Birde bu yönlerden değerlendirebilirmiyiz..
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Avukatın,aslı kendisinde olmayan sureti onaylama yetkisi var mıdır? Gamze Dülger Meslektaşların Soruları 14 03-03-2017 13:47
Ahzu Kabz yetkisi olmadan Vekalet Ücreti icradan tahsil edilebilir mi? MGDurbin Meslektaşların Soruları 33 04-01-2012 17:15
Tapu Sureti Olmadan Ihtarnamenin Gecerliligi umutlaw Meslektaşların Soruları 3 31-03-2007 14:50
ANKARA adliyesinden dosya sureti Av.Selim HARTAVİ Şehirlerarası Nöbetçi Avukat 2 22-10-2006 17:44
Aslı Olmayan Fotokopilerin Delil Kabul Edilmesi mutlu Hukuk Soruları Arşivi 0 17-09-2004 12:25


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04725790 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.