Marka Tecavüzü- Ceza ve Hukuk Davası hk.

Saygıdeğer Üstadlarım Merhabalar,

Müvekkili olduğumuz bir şahıs adına kayıtlı bulunan marka adını üçüncü kişi izinsiz olarak kullanmaktadır. Söz konusu marka adı altında başka bir ilde (müvekkil ve ben İstanbuldayız) faaliyet göstermekte ve haricen edindiğimiz bilgilere göre de ikinci dükkanını dahi bu isim ve marka altında açmış bulunmaktadır.

Müvekkilimiz adına bir ihtarname ile tescilli markasına yapılan tecavüz fiillerinin durdurulmaması akabinde tazminat davası açılacağı, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu uyarınca Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulacağı bildirilmiştir. Karşı taraftan herhangi bir dönüş olmamıştır.

Bu durumda suç duyurusunun yapılacağı yer neresidir? Delil olarak savcılığa veya mahkemeye sunmamız gereken bilgiler sizce nelerdir (daha önce marka için başına "öz" koyarak bir başvurusu mevcut ancak tarafımızca itiraz yapılınca red edildi)?
Hukuk tazminat davasında ise müvekkil bu markayı hiç kullanmamıştır. Halen de kullanmamaktadır. Ne gibi bir tazminat davası açabiliriz?

Şimdiden çok teşekkür eder, iyi çalışmalar aydınlık günler dilerim,

Saygılarımla,

Sayın meslektaşım,
konuyu paylaştığınız için teşekkür ederim.

1.Koruma koşulları mevcut mu ?

2.İspatlanabilir zarar var mı?

3.Faaliyet konusu ?

Kahve molası...

Saygıdeğer meslektaşım öncelikle ilginiz ve cevabınız için teşekkür ederim,

1-) Koruma koşullarından kastınız markanın müvekkil adına tescili ise evet mevcuttur. Marka yıllar önce müvekkil adına tescil edilmiş hatta karşı taraf başına öz getirerek aynı adı kullanmak isteyince tarafımızca yapılan itiraz neticesinde eli boş dönmüştür,

2-) Müvekkilimizin bana kalırsa somut ve ispatlanabilir bir zararı söz konusu değildir. Sadece karşı taraf ismi kullanarak bir kar elde ediyor denebilir,

3-) Faaliyet konusu ise Ankastre Satımı hususudur. Mersin'de iki tane bu isim altında "xxx" dükkan açmıştır. Müvekkil de dediğim gibi tescilini önceden gerçekleştirmiştir.

Konu bundan ibarettir. Yardımcı olabilirseniz çok sevinirim. Çünkü cezai ve hukuki olarak marka konusu uzmanlık isteyen bir alandır malumunuz,

Teşekkürler,

Merhaba,
Delil olarak vergi dairesi kayıtları, faturalar (bu markayı kullandığına dair), internetten elde edeceğiniz çıktılar, fotoğraflar vb kullanabilirsiniz, bir yandan da noter veya mahkeme kanalıyla tespit yaptırma hususunu değerlendirebilirsiniz.

Davayı açarken, marka hakkına tecavüz teşkil eden fiilin durdurulması ve Sinai Mülkiyet Kanunu 149. maddedeki taleplerde bulunmayı da unutmamanızı öneririm.

İsteyeceğiniz tazminat konusunda fiili kayıp ve yoksun kalınan kazanç talep edebilirsiniz. Fiili kaybınız yoksa dahi, yoksun kalınan kazancı Sinai Mülkiyet Kanunu uyarınca 3 yöntemden biri ile talep edebilirsiniz.

Yoksun kalınan kazanç

MADDE 151- (1) Hak sahibinin uğradığı zarar, fiili kaybı ve yoksun kalınan kazancı kapsar.

(2) Yoksun kalınan kazanç, zarar gören hak sahibinin seçimine bağlı olarak, aşağıdaki değerlendirme usullerinden biri ile hesaplanır:

a) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelir.

b) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç.

c) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin bu hakkı bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması hâlinde ödemesi gereken lisans bedeli.

(3) Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, özellikle sınai mülkiyet hakkının ekonomik önemi veya tecavüz sırasında sınai mülkiyet hakkına ilişkin lisansların sayısı, süresi ve çeşidi, ihlalin nitelik ve boyutu gibi etkenler göz önünde tutulur.

(4) Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, ikinci fıkranın (a) veya (b) bentlerinde belirtilen değerlendirme usullerinden birinin seçilmiş olması hâlinde, mahkeme ürüne ilişkin talebin oluşmasında sınai mülkiyet hakkının belirleyici etken olduğu kanaatine varırsa, kazancın hesaplanmasında hakkaniyete uygun bir payın daha eklenmesine karar verir.

(5) Mahkeme, patent haklarına tecavüz hâlinde, patent sahibinin bu Kanunda öngörülen patenti kullanma yükümlülüğünü yerine getirmemiş olduğu kanaatine varırsa yoksun kalınan kazanç, ikinci fıkranın (c) bendine göre hesaplanır.

(6) Coğrafi işarete veya geleneksel ürün adına tecavüz hâlinde bu madde hükmü uygulanmaz.

Alıntı: Yazan avoev Merhaba, Delil olarak vergi dairesi kayıtları, faturalar (bu markayı kullandığına dair), internetten elde edeceğiniz çıktılar, fotoğraflar vb kullanabilirsiniz, bir yandan da noter veya mahkeme kanalıyla tespit yaptırma hususunu değerlendirebilirsiniz. Davayı açarken, marka hakkına tecavüz teşkil eden fiilin durdurulması ve Sinai Mülkiyet Kanunu 149. maddedeki taleplerde bulunmayı da unutmamanızı öneririm. İsteyeceğiniz tazminat konusunda fiili kayıp ve yoksun kalınan kazanç talep edebilirsiniz. Fiili kaybınız yoksa dahi, yoksun kalınan kazancı Sinai Mülkiyet Kanunu uyarınca 3 yöntemden biri ile talep edebilirsiniz. Yoksun kalınan kazanç MADDE 151- (1) Hak sahibinin uğradığı zarar, fiili kaybı ve yoksun kalınan kazancı kapsar. (2) Yoksun kalınan kazanç, zarar gören hak sahibinin seçimine bağlı olarak, aşağıdaki değerlendirme usullerinden biri ile hesaplanır: a) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelir. b) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç. c) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin bu hakkı bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması hâlinde ödemesi gereken lisans bedeli. (3) Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, özellikle sınai mülkiyet hakkının ekonomik önemi veya tecavüz sırasında sınai mülkiyet hakkına ilişkin lisansların sayısı, süresi ve çeşidi, ihlalin nitelik ve boyutu gibi etkenler göz önünde tutulur. (4) Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, ikinci fıkranın (a) veya (b) bentlerinde belirtilen değerlendirme usullerinden birinin seçilmiş olması hâlinde, mahkeme ürüne ilişkin talebin oluşmasında sınai mülkiyet hakkının belirleyici etken olduğu kanaatine varırsa, kazancın hesaplanmasında hakkaniyete uygun bir payın daha eklenmesine karar verir. (5) Mahkeme, patent haklarına tecavüz hâlinde, patent sahibinin bu Kanunda öngörülen patenti kullanma yükümlülüğünü yerine getirmemiş olduğu kanaatine varırsa yoksun kalınan kazanç, ikinci fıkranın (c) bendine göre hesaplanır. (6) Coğrafi işarete veya geleneksel ürün adına tecavüz hâlinde bu madde hükmü uygulanmaz.

Teşekkür ederim eksik olmayın. Acaba bu yönde hiçbir Yargıtay Kararı mevcut mudur elinizde?

Ayrıca cezai olarak ne gibi yaptırımlar uygulanabilir?

Alıntı: Yazan Avukat Ali Kılıç Ayrıca cezai olarak ne gibi yaptırımlar uygulanabilir?

Sinai Mülkiyet Kanunu
Marka hakkına tecavüze ilişkin cezai hükümler
Madde 30- (1) Başkasına ait marka hakkına iktibas veya iltibas suretiyle tecavüz ederek
mal üreten veya hizmet sunan, satışa arz eden veya satan, ithal ya da ihraç eden, ticari amaçla
satın alan, bulunduran, nakleden veya depolayan kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis ve yirmi bin
güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
(2) Marka koruması olduğunu belirten işareti mal veya ambalaj üzerinden yetkisi olmadan
kaldıran kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile
cezalandırılır.
(3) Yetkisi olmadığı hâlde başkasına ait marka hakkı üzerinde devretmek, lisans veya
rehin vermek suretiyle tasarrufta bulunan kişi iki yıldan dört yıla kadar hapis ve beş bin güne
kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
(4) Bu maddede yer alan suçların bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde
ayrıca bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.
(5) Bu maddede yer alan suçlardan dolayı cezaya hükmedebilmek için markanın
Türkiye’de tescilli olması şarttır.
(6) Bu maddede yer alan suçların soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlıdır.
(7) Başkasının hak sahibi olduğu marka taklit edilerek üretilmiş malı, satışa arz eden veya
satan kişinin bu malı nereden temin ettiğini bildirmesi ve bu suretle üretenlerin ortaya
çıkarılmasını ve üretilmiş mallara elkonulmasını sağlaması hâlinde hakkında cezaya
hükmolunmaz.

Sayın Meslektaşım merhaba,

Alıntı: Hukuk tazminat davasında ise müvekkil bu markayı hiç kullanmamıştır. Halen de kullanmamaktadır.

Sorularınızın satır aralarında "markayı kullanmama" ile ilgili bir bilgi okudum... Kullanmama durumunun sonucu ile ilgili ufak bir hatırlatmada bulunayım da Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olmasın müvekkiliniz.

Markanın kullanılması

MADDE 9 - (1) Tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde haklı bir sebep olmadan tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından marka sahibi tarafından Türkiye’de ciddi biçimde kullanılmayan ya da kullanımına beş yıl kesintisiz ara verilen markanın iptaline karar verilir.

(2) Aşağıda belirtilen durumlar da birinci fıkra anlamında markayı kullanma kabul edilir:

a) Markanın ayırt edici karakteri değiştirilmeden farklı unsurlarla kullanılması.

b) Markanın sadece ihracat amacıyla mal veya ambalajlarında kullanılması.

(3) Markanın, marka sahibinin izni ile kullanılması da marka sahibi tarafından kullanım olarak kabul edilir.

Mesela belirttiğiniz koşullarda ben karşı tarafın avukatının yerinde olsam, siz tazminat davası açtığınızda ben de kullanmama sebebi ile markanın iptali/hükümsüzlüğü için dava açıp bekletici mesele yapılmasını talep ederdim.

Alıntı: Yazan Av.Duygu Işık Behrem Sayın Meslektaşım merhaba, Sorularınızın satır aralarında "markayı kullanmama" ile ilgili bir bilgi okudum... Kullanmama durumunun sonucu ile ilgili ufak bir hatırlatmada bulunayım da Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olmasın müvekkiliniz. Markanın kullanılması MADDE 9 - (1) Tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde haklı bir sebep olmadan tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından marka sahibi tarafından Türkiye’de ciddi biçimde kullanılmayan ya da kullanımına beş yıl kesintisiz ara verilen markanın iptaline karar verilir. (2) Aşağıda belirtilen durumlar da birinci fıkra anlamında markayı kullanma kabul edilir: a) Markanın ayırt edici karakteri değiştirilmeden farklı unsurlarla kullanılması. b) Markanın sadece ihracat amacıyla mal veya ambalajlarında kullanılması. (3) Markanın, marka sahibinin izni ile kullanılması da marka sahibi tarafından kullanım olarak kabul edilir. Mesela belirttiğiniz koşullarda ben karşı tarafın avukatının yerinde olsam, siz tazminat davası açtığınızda ben de kullanmama sebebi ile markanın iptali/hükümsüzlüğü için dava açıp bekletici mesele yapılmasını talep ederdim.

Saygıdeğer meslektaşım,

Bu hususu dikkate alacağım. Teşekkür ederim ilginize

Alıntı: Yazan avoev Sinai Mülkiyet Kanunu Marka hakkına tecavüze ilişkin cezai hükümler Madde 30- (1) Başkasına ait marka hakkına iktibas veya iltibas suretiyle tecavüz ederek mal üreten veya hizmet sunan, satışa arz eden veya satan, ithal ya da ihraç eden, ticari amaçla satın alan, bulunduran, nakleden veya depolayan kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. (2) Marka koruması olduğunu belirten işareti mal veya ambalaj üzerinden yetkisi olmadan kaldıran kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. (3) Yetkisi olmadığı hâlde başkasına ait marka hakkı üzerinde devretmek, lisans veya rehin vermek suretiyle tasarrufta bulunan kişi iki yıldan dört yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. (4) Bu maddede yer alan suçların bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde ayrıca bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur. (5) Bu maddede yer alan suçlardan dolayı cezaya hükmedebilmek için markanın Türkiye’de tescilli olması şarttır. (6) Bu maddede yer alan suçların soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlıdır. (7) Başkasının hak sahibi olduğu marka taklit edilerek üretilmiş malı, satışa arz eden veya satan kişinin bu malı nereden temin ettiğini bildirmesi ve bu suretle üretenlerin ortaya çıkarılmasını ve üretilmiş mallara elkonulmasını sağlaması hâlinde hakkında cezaya hükmolunmaz.

Teşekkür ederim saygıdeğer meslektaşım.