Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

kiralayan malik değilse tahliye davasını kim açar?

Yanıt
Old 19-05-2007, 12:57   #1
mnokay

 
Varsayılan kiralayan malik değilse tahliye davasını kim açar?

merhaba,
1- kiralayan malik değilse ve kira sözleşmesini kiralayan sıfatı ile imzalamış ise;ödeme emrini ve tahliye davasını kiralayan ve ev sahibi ikilisinden herhangi birisi açabilir mi?
2- tahliye taahhütnamesi noter huzurunda düzenlenmemiş ise yine de şartları oluşmuş ise tahliye taahhütnamesine dayanılarak dava açılabilir mi?
kolay gelsin..
Old 19-05-2007, 13:22   #2
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

1-Kiralayanın kiralanan gayrimenkulün sahibi olması gerekmez, yeter ki kiralananı kiralama hakkına sahip olsun... Bu bir emlakçı olabileceği gibi alt kiracı da olabilir...

2-Bence tahliye taahhütnamesinin noter huzurunda düzenlenmesi şartı gerekmemektedir...
Old 19-05-2007, 13:53   #3
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Tahliye taahhüdünün noterden yapılması bir yasal zorunluluk değildir. Bu yönüyle sayın Balku'ya katılıyorum. Ancak, adi yazılı şekilde verilen taahhüt söz konusu olduğunda tarihe itiraz edilmesi ve (eve veya dükkana henüz girilmeden verilen taahhüdün) baskı altında verildiği iddiası halinde Yargıtay noterde düzenlenmiş taahhüt aramaktadır. Bu anlamda elinizdeki taahhütnameye ve tarihine bir itiraz gelmez ise tahliye mümkündür.


T.C. YARGITAY
6.Hukuk Dairesi
Esas: 2004/4720
Karar: 2004/4839
Karar Tarihi: 14.06.2004
ÖZET : Taraflar arasında 01.10.2002 tarihinde bir yıl süre ile yenilenen kira sözleşmesi bulunmaktadır. Bununla birlikte davalının 2001 yılından beri kiralananda kiracı olduğu uyuşmazlık konusu değildir. Davalı 18.10.2002 tarihinde Edirne 2. Noterliği'nce düzenlenen tahliye taahhütnamesi ile kiralananı 01.10.2003 tarihinde tahliye etmeyi taahhüt etmiştir. Daha önce 24.09.2001 tarihinde de tahliye taahhüdü verilmiş ise de, davacı belirtilen ikinci tahliye taahhüdüne dayanarak kiralananın tahliyesini istemektedir. Davalı tahliye taahhüdünün baskı altında verildiğini ileri sürerek bu konuda tanık dinletmiştir. Oysa davalının kiralananda otururken verdiği tahliye taahhüdü serbest irade mahsulü olduğundan geçerlidir. Çünkü taraflar arasında bir kira ilişkisi bulunmaktadır ve davalı mecbur olmadığı halde tahliye taahhüdü vermiştir. Borçlar Kanunu'nun 31. maddesine göre taahhüdün iptali de istenmediğinden davalı taahhüdün geçerliliğini kabul etmiş durumdadır.
(6570 S. K. m. 7/a) (2004 S. K. m. 272) (818 S. K. m. 29, 31)
Dava: Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan itirazın iptali-tahliye davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali ve tahliye taahhüdü nedeniyle kiralananın tahliyesine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalının kiralananda 2001 yılından beri kiracı olup, 2002 yılında kira sözleşmesi yenilenirken 18.10.2002 tarihinde noterlikten verdiği tahliye taahhütnamesi ile kiralananı 01.10.2003 tarihinde tahliye etmeyi taahhüt etmesine rağmen süresinde boşaltmaması nedeniyle hakkında icra takibi yapıldığını, davalının bu takibe taahhütnamenin geçersizliğini ileri sürerek itiraz ettiğini, oysa taahhütnamenin kiralananda oturulurken verildiğini ve geçerli olduğunu belirterek itirazın iptalini ve davalının kiralanandan tahliyesini talep etmiştir. Davalı vekili, ilk kira ilişkisi başlarken davacının tahliye taahhüdü aldığını, yenilenen dönemlerde de taahhütname almayı sürdürdüğünü, tevali eden taahhütlerin geçerli olamayacağını, davacının asıl amacının davalıyı baskı altında tutarak istediği fahiş kira parasını kabul ettirmek olduğunu, davanın reddini savunmuştur.
Taraflar arasında 01.10.2002 tarihinde bir yıl süre ile yenilenen kira sözleşmesi bulunmaktadır. Bununla birlikte davalının 2001 yılından beri kiralananda kiracı olduğu uyuşmazlık konusu değildir. Davalı 18.10.2002 tarihinde Edirne 2. Noterliği'nce düzenlenen tahliye taahhütnamesi ile kiralananı 01.10.2003 tarihinde tahliye etmeyi taahhüt etmiştir. Daha önce 24.09.2001 tarihinde de tahliye taahhüdü verilmiş ise de, davacı belirtilen ikinci tahliye taahhüdüne dayanarak kiralananın tahliyesini istemektedir. Davalı tahliye taahhüdünün baskı altında verildiğini ileri sürerek bu konuda tanık dinletmiştir. Oysa davalının kiralananda otururken verdiği tahliye taahhüdü serbest irade mahsulü olduğundan geçerlidir. Çünkü taraflar arasında bir kira ilişkisi bulunmaktadır ve davalı mecbur olmadığı halde tahliye taahhüdü vermiştir. Borçlar Kanunu 'nun 31. maddesine göre taahhüdün iptali de istenmediğinden davalı taahhüdün geçerliliğini kabul etmiş durumdadır. Bu hususlar göz önünde bulundurularak sübut bulan davanın kabulü gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı görüldüğünden hükmün bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK'nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 14.06.2004 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************
T.C. YARGITAY
6.Hukuk Dairesi
Esas: 2004/655
Karar: 2004/771
Karar Tarihi: 17.02.2004
ÖZET: İmzası ve tarihi inkar edilmeyen taahhütname metninden de borçlunun tahliye taahhüdünü kiracı olarak bulunduğu sırada verdiği anlaşılmaktadır. Kiralananda iken kira akdinin yenilenmesi sırasında verilen tahliye taahhütnamesinin geçerli bulunduğu gözetilerek istemin kabulüne karar vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
(6570 s. GMKHK. m. 7)
Merciice verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar alacaklı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Takip 21.12.2002 tanzim tarihli tahliye taahhüdüne dayalı olarak yapılmıştır. Borçlu itirazında 15.9.2001 başlangıç tarihli kira sözleşmesinden sonra 21.11.2002 başlangıç tarihli, bir yıl süreli kira sözleşmesinin yapıldığını, 21.11.2002 tarihli taahhütnamenin yenilenen sözleşme ile aynı tarihi taşıması nedeniyle geçersiz olduğunu ileri sürmüştür.Borçlunun itirazında ve yargılamada kira sözleşmelerini ve taahhütnamedeki imza ve tarihi inkar etmediği görülmektedir. İmzası ve tarihi inkar edilmeyen taahhütname metninden de borçlunun tahliye taahhüdünü kiracı olarak bulunduğu sırada verdiği anlaşılmaktadır.
Kiralananda iken kira akdinin yenilenmesi sırasında verilen tahliye taahhütnamesinin geçerli bulunduğu gözetilerek istemin kabulüne karar vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
Karar bu nedenle bozulmalıdır.
Sonuç: Mercii kararının yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine 17.02.2004 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************
Old 19-05-2007, 14:26   #4
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Yargıtayın, kira sözleşmesi ile tahliye taahhütnamesinin aynı tarihte olması sebebiyle taahhüdün geçersiz olacağına binayen verdiği kararları biliyorum verdiğiniz 2 kararda buna emsal teşkil ediyor, ancak vermiş olduğunuz 2 karar da tahliye taahhütnamesinin noterde düzenlenmesinden dolayı kabulünden değil, kiracının kiralananı kullandığında verdiğinden bahisle geçerli saymıştır,

Söz konusu 2 mevzu ile alakalı olarak, yani tahliye taahhüdü ile kira akdi aynı tarihli olması ve tahliye taahhüdünün -gerektiği durumlarda- noterler tarafından düzenlenmesi gerekmesi, sözleşme serbestisi ilkesinin ihlali durumundan dolayı hukuka aykırı bir durumdur, diye düşünüyorum.
Old 19-05-2007, 20:20   #5
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Malik olmayan kiralayanın ve tabii ki malikin ayrı ayrı dava hakkı vardır. Tahliye taahhüdünün noterde düzenlenmesi zorunlu değildir,yazılı da olabilir.Noterde düzenlenmesinin avantajı imza inkarının olamamasıdır.
Old 19-05-2007, 20:55   #6
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Noterden düzenlenmesi şarttır demedim. "Sözleşmenin başlangıç tarihinde ileriye dönük olarak yaptık" savunmasına karşı elinizi güçlendirir dedim.. Yani imzaya itirazın yanında tarihe itirazı da engeller..
Old 20-05-2007, 20:14   #7
HÜLYA ÖZDEMİR

 
Varsayılan

Adi yazılı tahliye taahhütnamesi kira ilişkisi devam ederken ( kiracı mecuru kullanırken ) alınmış ise , geçerlidir.

Kira kontratının yenilendiğini, uzatıldığını taahhütname tarihinden sonraki tarihli aynı kuvvetteki yazılı bir belge ile kiracının ispatlaması gerekir.

Noterlikçe düzenlenmiş taahhütnamede kiracının tarihe ve imzaya itirazı geçersizdir.
Old 21-07-2007, 10:35   #8
av.knel

 
Mesaj

[quote=Av.Selim Balku]1-Kiralayanın kiralanan gayrimenkulün sahibi olması gerekmez, yeter ki kiralananı kiralama hakkına sahip olsun... Bu bir emlakçı olabileceği gibi alt kiracı da olabilir...

"Yeterki kiralananı kiralama hakkına sahip olsun" bu hakka sahip olmak için kiralayan ile ev sahibi(malik) arasında bir yazılı veya sözlü sözleşmeden hangisinin olması yetrlidir.
Kiralayanın, ev sahibi adına kira sözleşmesini düzenlemesi ve imzalaması ona tahliye davası açması veya icra takibi yapması için yetki verir mi? Aksine bir vekaletname mi gereklidir.?

Ayrıca, ödenmeyen kira borcundan dolayı müvekkilim adına sulh hukuk mahkmesinde tahliye davası açacağız. Birikmiş kira alacakları için bu davada talepte bulunmayarak, ayrı bir icra takibi yaparak kira alacağını talep etmemiz tahliye davası bakımından herhangi bir sorun yaratır mı?
Old 05-05-2008, 12:50   #9
Av.Ayse E.

 
Varsayılan

kira sözleşmesi başlangıç tarihi:01.01.2004
noterden taahhüdün veriliş tarihi:29.12.2006 (yeni kira dönemi olan 01.01.2006 dan önce)
taahhüt edilen tarih:31.03.2008

kiralayan (malik değil)...sözleşme bir yıllık...
taahhütnamede mal sahibine teslim edileceği yazılmış...

kiralayan adına icra takibi başlattık...itiraz geldi...

1-kiralayanın böyle bir hakkı olmadığı,mal sahibinin hakkı olduğu...
2-taahhüdün yeni kira döneminden önce verildiğinden geçersiz olduğu yönünde...

(imza inkarı yada tarih inkarı yok)

itirazların haklılığı /haksızlığı ve icra mahkemesinde itirazın iptali davası açılması yönündeki yorumlarınız nelerdir? saygılarımla..
Old 03-06-2008, 12:00   #10
Av.Ayse E.

 
Varsayılan

yukarıdaki soruma halen cevap aramakla birlikte...ayrıca icra takibi süresinde yapılmış olmasına rağmen kira bedelleri konusunda ihtirazi kayıt koyulması gerekir mi? eğer ihtirazi kayıt koyulması gerekiyor ise (tahliye tarihinin 31 mart 08 olması nedeni ile) bunun mart ayı kirasında mı yoksa nisan ayına ait kirasında mı olması gerekir?şimdiden teşekkürler...

(düzeltme butonunu bulamadığımdan ek sayfa açtım )

Ek: Sayın Merrem ...evet 2007 olacaktı..saygılarımla...
Old 03-06-2008, 14:02   #11
MeRReM

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ayse E.
kira sözleşmesi başlangıç tarihi:01.01.2004
noterden taahhüdün veriliş tarihi:29.12.2006 (yeni kira dönemi olan 01.01.2006 dan önce)
taahhüt edilen tarih:31.03.2008

kiralayan (malik değil)...sözleşme bir yıllık...
taahhütnamede mal sahibine teslim edileceği yazılmış...

kiralayan adına icra takibi başlattık...itiraz geldi...

1-kiralayanın böyle bir hakkı olmadığı,mal sahibinin hakkı olduğu...
2-taahhüdün yeni kira döneminden önce verildiğinden geçersiz olduğu yönünde...

(imza inkarı yada tarih inkarı yok)

itirazların haklılığı /haksızlığı ve icra mahkemesinde itirazın iptali davası açılması yönündeki yorumlarınız nelerdir? saygılarımla..

1. sorunuzunda mal sahibi haricinde kiralamaya yetkili olan 3. kişi (mal sahibinin bu hususta rıza gösterdiği) takip yapabilecektir. şayet buna yetkisi yoksa zaten yapılan kira akti de geçersizdir..

2. sorunuzda biraz kafam karıştı,
"noterden taahhüdün veriliş tarihi:29.12.2006 (yeni kira dönemi olan 01.01.2006 dan önce)" demişiniz son tarih 2007 mi olacaktı ?
Old 04-06-2008, 15:05   #12
Av.Feridun Yurtsever

 
Varsayılan

Kiralayanın malik olması şart değildir. Aynı şekilde malik de kiralayan olmayabilir. Ancak nedenlerinin varlığı halinde Borçlar Kanunu'nun kira sözleşmesine ilişkin hükümleri ile 6570 sayılı kanun kapsamında tahliye davasını yalnızca kiralayan açabilir. Malik ise fuzuli işgal nedeniyle dava açabilir.
Ayrıca kiralayan ile malik arasındaki ilişkinin türü ile tahliye davasının bir bağlantısı yoktur. Çünkü tahliye davası kira sözleşmesi çerçevesinde açılacak bir davadır. Kiralayanın mali sahibi olmadığı, bu nedenle dava takip yetkisinin veya tahliye davasında taraf sıfatının bulunmadığı itirazı dinlenmeyecektir.
Kiralayanın kira sözleşmesi kurulduğu tartihte, yetkisi bulunmasa dahi sonradan malik tarafından icazet verilebilir. Yani sonuç itibariyle malik- kiralayan arasındaki ilişki ile kiralayan- kiracı arasındaki ilişki sözleşme hukuku ilkesi olarak birbirinden bağımsızdır.
Old 27-01-2011, 14:36   #13
Av.Fatma Karataşlı

 
Varsayılan Merhaba.

Merhaba arkadaşlar; Benim sıkıntım şu. Kiralayan (malik değil) kira sözleşmesi yapmış. Yine bu sözleşmeye istinaden tahliye taahhüdü düzenlenmiş. Tahliye taahhüdü metninde mal sahibi olarak KİRALAYANIN ismi var. Bu durumda tahliye taahhhüdü geçerli diye düşünüyorum. Aleyhe bir yargı kararıda bulamadım. Yardımlarınız için şimdiden teşekkürler.
Old 27-01-2011, 14:46   #14
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Fatma Karataşlı
Merhaba arkadaşlar; Benim sıkıntım şu. Kiralayan (malik değil) kira sözleşmesi yapmış. Yine bu sözleşmeye istinaden tahliye taahhüdü düzenlenmiş. Tahliye taahhüdü metninde mal sahibi olarak KİRALAYANIN ismi var. Bu durumda tahliye taahhhüdü geçerli diye düşünüyorum. Aleyhe bir yargı kararıda bulamadım. Yardımlarınız için şimdiden teşekkürler.

Merhaba,

Tahliye taahhüdü metninde mal sahibi olarak KİRALAYANIN isminin (hatalı olarak) yazılı olması, tahliye taahhüdünü geçersiz kılmaz kanaatindeyim.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
16 yaşından küçük....! iözkurt Meslektaşların Soruları 5 02-05-2007 15:30
Dünya küçük mü? yağmurdamlası Yazdıklarımız - Yazdıklarınız. 0 19-09-2006 12:26
küçük bir öykü Merhaba Site Lokali 7 12-04-2006 09:48
Demirbank'ta Küçük Yatırımcı Ne Yapmalı gunergok Meslektaşların Soruları 0 10-11-2004 14:46


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06622410 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.