Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

iyi niyetli zilyetlik ve tmk md 994 hapis hakkı

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 26-10-2013, 12:40   #1
SEZIN

 
Varsayılan iyi niyetli zilyetlik ve tmk md 994 hapis hakkı

merhaba arkadaşlar
müvekkilimin 3 katlı evi var ve her bir katında cocukları kalıyor.1.katta oturan cocugu 1995 yılında ölüyor.Evde gelini ve cocukları yaşamaya devam ediyor.Gelin müvekkilime kötü davranıyor ve eve girmesini dahi istemiyor.bunun üzerine biz gelinini evden çıkartmak için el atmanın önlenmesi davası açtık.Gelini dava sırasında evde bir sürü tadilatlar yaptpğını bunların masraflarını kendisine ödenmesini yaptığı tadilatlar (ör:kabodur banyo mutfak malzemeleri)vs.üzerinde iyi niyetli zilyet olduğunu ve tmk md 994 e göre bu mallar üzerinde hapis hakkı olduğunu söyledi. 1-Tmk md 994 e göre kadın iyi niyetli sayılır mı? 2-sayılsa bile müvekkilimden habersiz olarak yapılmış olan tadilatların ücretini bizden talep edebilir mi? 3-biz bu tadilatların ücretini ödemek zorundaysak biz bu tadilatları sök götür biz bunu istemiyoruz evi bize aldığın şekilde teslim et diyebilirmiyiz?
Old 28-10-2013, 14:28   #2
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

3.Hukuk Dairesi
Esas: 2012/18166
Karar: 2013/1484
Karar Tarihi: 04.02.2013


ALACAK DAVASI - DAVACININ TAŞINMAZDAN EL ÇEKTİRİLMESİ SEBEBİYLE DAVALILARIN İMALAT BEDELİ KADAR SEBEPSİZ ZENGİNLEŞTİĞİ - MÜDAHALENİN ÖNLENMESİ DAVA TARİHİNE GÖRE BELİRLENEN MİKTARIN TAHSİLİNE KARAR VERİLMESİNİN YERİNDE OLMADIĞI - HÜKMÜN BOZULMASI

ÖZET: Somut olayda, davacının taşınmazdan el çektirilmesi sebebiyle davalılar bu imalat bedeli kadar yasa maddesi hükmü gereğince, sebepsiz zenginleşmiştir. ... sayılı YİBK'nda da vurgulandığı gibi; iade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı, dava tarihi itibariyle davalıların sebepsiz zenginleştiği miktarı yine dava tarihinden itibaren yürütülecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini isteyebilecektir. Mahkemece, müdahalenin önlenmesi dava tarihine göre belirlenen miktarın … tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline karar verilmesi yerinde olmayıp yanılgılı değerlendirme ile, hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.

(818 S. K. m. 61, 66, 299) (4721 S. K. m. 994) (6098 S. K. m. 77, 82) (YİBK. 22.02.1991 T. 1990/1 E. 1991/1 K.) (YİBK. 10.07.1940 T. 1939/2 E. 1940/77 K.)

Dava ve Karar: Dava dilekçesinde 25.081,91 TL alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalılar vekili tarafından istenilmekle: taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davalılar vekili geldi. Aleyhine temyiz olunan davacı ve vekili gelmedi. Gelen davalılar vekilinin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için 4.2.2013 gününe bırakılması uygun görüldüğünden, belli günde dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

Davacı P. Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği vekili dava dilekçesinde, davalılar murisi M. S.'ın paydaşı olduğu çekişme konusu 10 parsel sayılı taşınmazın 1993 yılında kuran kursu olarak bağışlandığı ve bu amaçla kullanılmak üzere faydalı masraflar yapıldığı, bunun miktarının davalılar tarafından açılan müdahalenin önlenmesi davası ile 25.081,91 TL olarak belirlendiği, bağışlamanın geçersiz olması sebebiyle verilen müdahalenin önlenmesi kararının kesinleştiği ileri sürülerek 25.081,91 TL'nin harcama tarihinden yasal faiziyle tahsili istenilmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, süresinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

10.7.1940 tarih 2/77 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca: <haricen yapılan taşınmaz mal satışından (somut olayda B.K.299. maddesinde düzenlenen şifai ariyet sözleşmesinden) dönüldüğünde... Gerek harici satıştan kaynaklanan ve gerekse varsa faydalı ve zorunlu giderler bakımından T.M.K.nun 994. maddesi uyarınca giderleri yapan lehine hapis hakkı tanınması gerekir.>

P. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin müdahalenin önlenmesi, ecrimisil ve birleşen tapu iptal tescil istemine dair 2005/16 E. 2009/156 K. sayılı dosyasının temyizi üzerine Yargıtay 1.H.D.nin bozma ilamı ve buna uyulmak suretiyle oluşturulan mahkeme kararı ile de bu esaslar kabul edilerek verilen hüküm kesinleşmiştir. O halde, açıklanan sebeplerle ve mahkemenin de kabulünde olduğu gibi davaya konu alacağın zamanaşımına uğradığından bahsedilemez. Bu yöne dair davalı temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalının, sair temyiz itirazları yönünden ise:

Uyuşmazlık, iyiniyetli dernek tarafından taşınmaz için yapılan faydalı ve zorunlu masrafların hangi tarihteki kapsam ve tutarının istenebileceği ve bu miktara hangi tarihten itibaren faiz yürütüleceği noktasında toplanmaktadır.

818 Sayılı B.K.nun 61-66. (6098 Sayılı T.B.K.nun 77-82. maddelerinde) sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır.

Somut olayda, davacının taşınmazdan el çektirilmesi sebebiyle davalılar bu imalat bedeli kadar B.K.nun 61. maddesi (T.B.K.nun 77. maddesi) hükmü gereğince, sebepsiz zenginleşmiştir. 22.2.1991 gün, 1990/1 E -1991/1 K.sayılı YİBK'nda da vurgulandığı gibi; iade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir.

Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı, dava tarihi itibariyle davalıların sebepsiz zenginleştiği miktarı yine dava tarihinden itibaren yürütülecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini isteyebilecektir.

Mahkemece, müdahalenin önlenmesi dava tarihine göre (2005) belirlenen miktarın 15.8.1994 tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline karar verilmesi yerinde olmayıp yanılgılı değerlendirme ile, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş. bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Bu itibarla yukarda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu sebeplerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 990 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı tarafa verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istenmesi halinde temyiz edene iadesine, 04.02.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
Old 28-10-2013, 14:28   #3
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

1.Hukuk Dairesi
Esas: 2011/2
Karar: 2011/3029
Karar Tarihi: 16.03.2011


ELATMANIN ÖNLENMESİ DAVASI - BİRLEŞEN DAVALARIN BAĞIMSIZ VARLIKLARINI KORUDUKLARI - DAVALI TARAF YARARINA YAPILAN FAYDALI VE ZARURİ GİDERLERİN BELİRLENEREK BU DEĞER ÜZERİNDEN HAPİS HAKKI TANINMAK SURETİYLE ELATMANIN ÖNLENMESİNE KARAR VERİLMESİ GEREĞİ

ÖZET: Birleşen davalar bağımsız varlıklarını koruduklarına ve dava kademeli olarak açılıp tazminat isteği kabul edildiğine göre, birleşen dava açısından dava reddedilmiş gibi davalı tarafın avukatlık parası ile mahkum edilmesi doğru olmadığı gibi, Türk Medeni Kanununun 994. maddesine dayalı istek, yasanın anılan maddesi uyarınca aynı zamanda taşınmazı elde tutma hakkı verdiğine göre, davalı taraf yararına yapılan faydalı ve zaruri giderlerin belirlenerek bu değer üzerinden hapis hakkı (alıkoyma hakkı) tanınmak suretiyle elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere karar verilmesinin doğru olduğu söylenemez.

(4721 S. K. m. 994)

Dava: Taraflar arasında görülen davada;

Davacı, kayden malik olduğu 4 parsel sayılı taşınmazda damadı olan davalının oturmasına rıza gösterdiğini, uzun süre oturması sebebi ile davalıdan kira bedeli istediğini, bu konuda noter kanalı ile davalıya ihtarname gönderdiğini, davalının kira bedelini kabul etmediği gibi, taşınmaz için yaptığı masrafları kendisinden talep ederek rızası dışında taşınmazı işgal etmeye devam ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve ecrimisile karar verilmesini istemiş, birleşen davanın de reddini talep etmiştir.

Davalı birleşen dosyadan davacı A., İşyerinden aldığı tazminat ile kendisine ev almak istediği sırada kayınbabası olan davalı M.'un, kayden malik olduğu 4 parsel sayılı taşınmaz üzerinde kabası bitmiş inşaatının bulunduğunu, binanın eksikliklerini tamamlaması halinde oturabileceğini, yurtdışından dönünce de taşınmazın tapusunu vereceğini söylemesi üzerine akraba olmalarına güvenerek tespit dosyasında değerleri tespit edilen eksikliklerini tamamlayarak taşınmaza yerleştiğini, halen aynı yerde malik sıfatıyla oturmaya devam ettiğini, davalı M.'un sonradan tapuyu devretmediği gibi kira bedeli için icra takipleri yaptığını ileri sürerek, tapu iptal ve 1/2'şer pay olarak diğer davacı ile adlarına tesciline, mümkün olmadığı takdirde yapmış olduğu masraflara karşılık 37.319,91.-TL'nin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece, davalı-birleşen dosyadan davacı A. A.'ün haklı ve geçerli bir nedeni olmadan çekişme konusu taşınmazı işgal ettiği gerekçesi ile elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, dava konusu yerde davalının akrabalık ilişkisi sebebi ile oturması sebebi ile ecrimisil isteğinin reddine, davalı-birleşen dosyadan davacı A. A. ile davacı İ. A.'ün ispat edilemeyen tapu iptal ve tescil davalarının reddine, çekişme konusu taşınmaza masraf yaptıklarının sabit olduğu gerekçesi ile tazminat istemlerinin kabulüne karar verilmiştir.

Karar, davacı- birleşen dosyadan davalı M. vekili, davalı- birleşen dosyadan davacı A. A. ile davacı İ. A. vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi G. Ü.'ın raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü:

Karar: Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil, birleşen dava, tapu iptali ve tescil, uygun görülmediği takdirde tazminat isteğine ilişkindir.

Mahkemece, elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, ecrimisil isteğinin reddine, birleşen dosyadan tapu iptali ve tescil isteğinin reddine, tazminat isteğinin kabulüne karar verilmiştir.

Mahkemece, kayden davacıya ait taşınmaza mülkiyetten ya da sözleşmeden kaynaklanan bir hakka dayanmaksızın davalının oturmak suretiyle elattığı belirlenerek elatmanın önlenmesine, başlangıçta davacının tasarrufa muvafakat ettiği ve onun onayı ile davalının oturduğu ve bu esnada çekişmeli binada faydalı ve zorunlu masraflar yaptığı belirlenerek birleşen davanın tazminat açısından kabulüne karar verilmiş olmasında ve ecrimisilin reddedilmesinde kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davacının tüm, davalı-birleşen dosyadaki davacıların öteki temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.

Ancak;

Davalı, birleşen davasında kademeli olarak tapu iptal ve tescil, bu istek uygun görülmezse tazminat talebinde bulunmuştur.

Birleşen davalar bağımsız varlıklarını koruduklarına ve dava kademeli olarak açılıp tazminat isteği kabul edildiğine göre, birleşen dava açısından dava reddedilmiş gibi davalı tarafın avukatlık parası ile mahkum edilmesi doğru olmadığı gibi, Türk Medeni Kanununun 994. maddesine dayalı istek, yasanın anılan maddesi uyarınca aynı zamanda taşınmazı elde tutma hakkı verdiğine göre, davalı taraf yararına yapılan faydalı ve zaruri giderlerin belirlenerek bu değer üzerinden hapis hakkı (alıkoyma hakkı) tanınmak suretiyle elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere karar verilmesinin doğru olduğu söylenemez.

Sonuç: Davalı-birleşen dosyanın davacıları vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA; alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 16.03.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
hapis hakkı Av.Atilla Meslektaşların Soruları 1 06-01-2013 00:18
rehin hakkı ve hapis hakkı Gürkan Çalışkan Meslektaşların Soruları 3 03-10-2009 10:53
Hapis Hakkı Nil Şeker Meslektaşların Soruları 5 20-04-2009 08:45


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04931211 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.