Mahkeme ertelediği duruşmayı gizlice yapabilir mi

Mahkeme ertelediği duruşmayı öğleden sonra gizlice yeniden yapabilir mi ?

Ömer KAVİLİ

"Hak, huk, HUKUK; Gak, Guk, GUGUK ! "




Sanığın haberi olmadan 3 ay önce karar aldılar

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/99...d=233&sz=66938

22 Eylül 2008Nurettin KURT/ANKARA.hurriyet2008-

İstanbul’da bir mahkeme, bir dolandırıcılık davasını karar için 4 ay sonraya erteledi.

Ancak aynı gün ikinci bir duruşma yapıp, bu kez duruşmayı 1 ay sonraya erteledi. Mahkeme bir ay sonra toplandı, avukat ve sanıkların yokluğunda dosyayı karara bağladı. Yapılan hatayı 3 gün sonra fark eden mahkeme, bir tutanak düzenleyerek skandala ikinci kez imza attı. Eylül ayında eline karar gelince durumu anlayan avukat, Yargıtay’a başvurdu.

İSTANBUL .... 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen bir "dolandırıcılık" davasında, 15 Nisan 2008 günü mahkeme sanıklarla avukatlarının huzurunda açılıp duruşmaya geçildi. Hakim, o günkü işlemlerin ardından duruşmayı karar için 25 Eylül 2008 tarihine erteledi.

Ancak mahkeme, aynı gün aynı dosyayı bir saat sonra, taraflar olmadan ikinci kez oturuma açtı ve bu kez duruşmayı 23 Mayıs 2008 tarihine erteledi. İkinci kez verilen, yani 23 Mayıs 2008 tarihli oturumda, yine sanıklar ve avukatları olmadan mahkeme, iki sanığı 10’ar ay hapis cezasına çarptırıp dosyayı karara bağladı. Kararın ardından yapılan hata karar duruşmasından üç gün sonra fark edildi ve mahkeme bir tutanak düzenleyerek skandala ikinci imzayı attı. Mahkemenin düzenlediği tutanak şöyle:

"Yukarıda esas numarası belirtilen dosyanın 15.04.2008 tarihli duruşması yapılarak yeni duruşma gününün 25.09.2008 gününe bırakıldıktan sonra, duruşma tutanağının dosyasına konulmamış olması nedeniyle duruşmasının yapılmadığı düşünülerek sehven aynı gün yeniden duruşma açıldığı ve yeni duruşma gününün 23.05.2008 gününe bırakıldığı, belirtilen günde dosyanın duruşmasının yapıldığı ve karara bağlandığının tespitine dair iş bu tutanak düzenlenip birlikte imza altına alındı. 26.05.2008."

23 Mayıs 2008 tarihinde verilen kararın ardından mahkeme, sanıkların avukatı G. G.’e gerekçeli kararını posta yolu ile 17 Eylül 2008 günü gönderdi. Avukat Gedik, kendisine ulaşan kakarı görünce şoke oldu. Duruşma tarihine 4 ay kala karar verildiğini görünce hemen mahkemeye gidip itirazda bulundu; ancak mahkeme hakimi, "Yapacak bir şey yok, yanlışlığı fark edince tutanak düzenledik" dedi.

Avukat G., kararla ilgili olarak, "Bu bir yargı skandalıdır. Ben büromda olmasam ve postacı bu kararı muhtara bıraksa, 7 günlük itiraz süresini kaçırsam karar kesinleşecek ve müvekkillerim hapse girecekti. Bu bir yargı skandalıdır. Allah’tan karar bana ulaştı da Yargıtay’a başvurdum. Ümidim Yargıtay’da" dedi.

Skandala 2. imza başlığı tam da basına göre. Yapılan hatanın ciddiyeti ve vehameti konusunda tereddüt yok, ancak bu hatadan sonra izlenen yöntemden başka ne yapılabilirdi? En azından hata kabul ve deklare edilmiş...

Ancak hatayı en az kaldırabilecek kurumun yargılama makamı olduğu, yargının yanlışlarının yargı ve yargıçlara duyulan güveni zedelediği ve uzantısında doğal olarak endişe ortamı yarattığı da ayrı bir vakıa.

Saygılarımla...

Enteresan .Zira duruşma tutanaklarını artık uyap üzerinden düzenliyorlar.Hakim fark etmese de katip mutlaka fark etmiştir.Garip ama skandal olduğu gerçek.

Daha vahim bir olay aktarayım.

Yer: Ankara ... Asliye Hukuk Mahkemesi

Verilen ara kararla, davalı vekili olarak takip ettiğim dosyada gelecek celse tanıklarımızı hazır etmek üzere tarafımıza süre verilmiş, bu nedenle duruşmanın 05.04.2003 tarihine ertelenmesine karar verilmiştir.

Daha sonra kalemce sonradan, 05.04.2002 tarihinin cumartesi gününe denk geldiği farkedilmiş olacak ki, duruşma zaptındaki 05.04 ibaresindeki 04 rakamı, hakim tarafından kalemle üzeri çizilip paraflanarak, 03 olarak düzeltilir.

Mart aynın sonlarına doğru, mezkur dosyanın, üstelik aleyhimize olan kararı tarafımıza tebliğ edilir. Şok yaşanır, haliyle... Zira, henüz tanıkları dinlenmemiş, duruşması ertelenmiş bir dosya nasıl karara çıkar diye akıl, sır erdirilemez bir türlü.

Zabıtta yapılan düzeltme farkedilir, tarafımıza duruşma gününün değiştirildiğine dair bir tebligat yapılmadığı, en son tarafımıza süre verildiği kaleme ve hakime anlatılır ama yapılacak birşey yoktur. Karar temyiz edilir.

Temyiz dilekçesi ekine, tarafımıza verilen zabıt örneği ve Mahkeme dosyasındaki zabıt örneği eklenir. Mürafaa istenir. Yargıtay 1. H.D. nde bu durum açıkça anlatılır. Usule aykırı olduğundan bahsedilir, vs.

Karar: Usul ve Yasaya uygun... ONANMASINA,

Karar düzeltmeye gidilmek istenir anacak dava tapu iptal ve tescil davası olduğundan, müvekkilin yeniden harç yatırmaya mali durumu elvermediğinden birşey yapılamaz. Sineye çekilir. Su içilir.

"Hukuk insanların meramlarını bağırmadan çağırmadan anlatabildikleri üstün değerler sistemidir."
Böyle bir olayda "Usule ve yasaya uygun kararın onanmasına" gerekçesi çok yetersiz kalmaktadır.