Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yöneticinin şahsına karşı açılan kurul kararı iptali davası

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 13-11-2012, 12:23   #1
HakiMavi

 
Varsayılan Yöneticinin şahsına karşı açılan kurul kararı iptali davası

Bir apartmanda yapılan kat malikleri kurulu kararının iptali için kat maliki olmayan yönetici müvekkilimiz aleyhine dava başlatıldı. Fakat dava "X apartmanı yönetimi adına ...." şeklinde açılmadı, direk müvekkilimizin adı belirtilerek açıldı. Bu durumda davanın husumet nedeniyle reddinin gerektiğini iddia ediyoruz ancak bu konuda bir yargıtay kararı bulamadık.
Bu konuda bir karar bilen var mıdır acaba? Çok teşekkürler...
Old 13-11-2012, 16:30   #2
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan HakiMavi
Bir apartmanda yapılan kat malikleri kurulu kararının iptali için kat maliki olmayan yönetici müvekkilimiz aleyhine dava başlatıldı. Fakat dava "X apartmanı yönetimi adına ...." şeklinde açılmadı, direk müvekkilimizin adı belirtilerek açıldı. Bu durumda davanın husumet nedeniyle reddinin gerektiğini iddia ediyoruz ancak bu konuda bir yargıtay kararı bulamadık.
Bu konuda bir karar bilen var mıdır acaba? Çok teşekkürler...

KMK 38'de bu hususta düzenleme bulunmaktadır:

Alıntı:
Madde 38 - Yönetici, kat maliklerine karşı aynen bir vekil gibi sorumludur.

Kat malikleri kurulu, ada temsilciler kurulu veya toplu yapı temsilciler kurulu kararlarının iptaline ilişkin davalar, kat maliklerini temsilen yöneticiye, toplu yapılarda ise ada temsilciler kurulu veya toplu yapı temsilciler kurulunca seçilen yöneticiye husumet yöneltilmesi suretiyle açılabilir. Yönetici, açılan davayı bütün kat maliklerine ve ada veya toplu yapı temsilciler kuruluna duyurur. Kurul kararının iptali halinde bu konudaki yargılama giderleri ortak giderlerden karşılanır.

Dava dilekçesinde davalının yönetici olduğu belirtilmişse, davanın husumetten reddedilmemesi gerektiği düşüncesindeyim.
Old 15-11-2012, 17:10   #3
HakiMavi

 
Varsayılan

Görüşünüz için teşekkürler fakat açıkçası sizin düşüncenize pek katılmıyorum.
Ben dava dilekçesinin taraf bölümünde açıkça husumetin yönetici sıfatıyla yöneltildiğinin yazılması gerektiğini düşünüyorum.
Old 16-11-2012, 17:11   #4
özfn_34

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan HakiMavi
Görüşünüz için teşekkürler fakat açıkçası sizin düşüncenize pek katılmıyorum.
Ben dava dilekçesinin taraf bölümünde açıkça husumetin yönetici sıfatıyla yöneltildiğinin yazılması gerektiğini düşünüyorum.

Yargıtay
Hukuk Genel Kurulu
Esas : 2006/18-483
Karar : 2006/473
Tarih : 28.06.2006

Taraflar arasındaki "kat malikleri kurulu kararının iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Büyükçekmece Sulh Hukuk Mahkemesi'nce davanın kısmen kabulüne dair verilen 14.02.2005 gün ve 2001/100 E. 2005/117 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 18. Hukuk Dairesi'nin 13.10.2005 gün ve 8319-8941 sayılı ilamı ile,
(...Dava, 07.01.2001 tarihli kat malikleri kurulu kararının iptaline ilişkin olup, mahkemece Kat Mülkyeti Yasası'nın 32. maddesi anlamında bir kat malikleri kurulu kararı bulunmadığından davanın kabulü ile, 07.01.2001 günlü toplantıda alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamalarına göre kat malikleri kurulu kararlarının iptali davalarında husumetin karara olumlu oyları ile katılan tüm bağımsız bölüm maliklerine yöneltilmesi gerekir. Mahkemece, davalı kat malikleri dışında kalan ve iptali istenilen karara olumlu oyları ile katılan kat maliklerinin saptanıp bunların da yöntemince davaya dahil edilmeleri gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan esas hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir...)
Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, kat malikleri kurulu kararının iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili, ... Sitesinin, 07.01.2001 tarihli olağan genel kurulunda alınan kararların, yönetim planına, Kat Mülkiyeti Kanunu'na ve diğer kanunlara aykırı olduğunu; yeter sayı ile alınmadığını, oylamaya katılanların yetkili olmadıklarını, vekaletlerin gösterilmediğini, ibranın yanlış olduğunu ileri sürerek, anılan genel kurulda alınan kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili kat malikleri kurulu kararlarının iptaline ilişkin davada husumetin, yönetim kurulu üyelerine değil, karara olumlu oy veren bütün kat maliklerine yöneltilmesi gerektiğini cevaben bildirmiştir.
Yerel mahkemece, getirtilen karar defteri ve toplantı tutanakları incelendiğinde, iptali istenen toplantıda alınan kararların tüm kat maliklerince imzalanmadığı, kimlerin olumlu, kimlerin olumsuz oy kullandıklarının tespit edilemediği, ibraz edilen hazirun cetveli ve toplantı tutanağının kat malikleri kurulu kararı sayılamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne; ... Sitesi kat malikleri kurulunun 07.01.2001 günlü toplantısında alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmiştir. Davalı vekilinin temyizi üzerine hüküm özel dairece, yukarıda yazılı gerekçeyle bozulmuş mahkemece, önceki kararda direnilmiştir.
İlke olarak, medeni haklardan istifade ehliyeti bulunan bir gerçek veya tüzel kişi, davada taraf olma ehliyeti ile sahiptir. Gerçek veya tüzel kişiliği olmayan kimselerin taraf ehliyeti bulunmamaktadır. Bu nedenle, kat malikleri kurulu toplantısı ve kararlarının iptali davalarında husumet kat malikleri kurulu ya da yöneticiler kuruluna yöneltilemez.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 32. maddesine göre, kat malikleri kurulu, kat maliklerinden oluşmaktadır. Bu itibarla kat malikleri kurulunun tüzel kişiliği bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca, kat malikleri kurulu kararının iptali istemiyle açılan davada toplantıya katılan ve iptali istenen kararın oluşması için olumlu oy kullanan tüm kat maliklerinin davalı gösterilmesi zorunludur. Hukuk Genel Kurulu'nun 2003/18-565 E., 790 sayılı kararı da bu yöndedir.
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre somut olayda, iptali istenen 07.01.2001 tarihli site kat malikleri kurulu toplantısına katılan ve olumlu oy kullanan tüm kat maliklerinin davalı gösterilmedikleri anlaşılmaktadır. Bu durumda, davada taraf olmayan diğer kat maliklerinin tespit edilmesi, davaya dahil edilerek taraf teşkilinin sağlanması sonucuna göre hüküm kurulması gerekir.
O halde Hukuk Genel Kurulu'nca benimsenen özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu durumda direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda ve özel daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 28.06.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.

...

Yargıtay
11. Hukuk Dairesi
Esas : 2005/12021
Karar : 2006/12264
Tarih : 27.11.2006

YARGITAY KARARI
Taraflar arasında görülen davada Denizli Asliye 3.Hukuk Mahkemesi'nce verilen 17.03.2005 tarih ve 2004/102-2005/120 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı (3.kişiler) vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi G.G. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacının TTK.nun 1301. maddesi hükmüne dayalı olarak davalı aleyhine açtığı rücu davası sonucunda mahkemece davanın kısmen kabulüne dair tesis edilen karar Sim Apartmanı Yönetim Kurulu ve C.Y. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan alacağın rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Kat Mülkiyeti Kanunu'na göre kat malikleri kurulu kararını gerektiren işlerde husumetin kat maliklerine yöneltilmesi gerektiği ve yöneticiye karşı doğrudan dava açılması mümkün değildir. Ancak davalı olarak yönetimin gösterilmesinde, husumetin yanlış yöneltilmesinden değil, HUMK.nun 179/1. maddesinde öngörülen, dava dilekçesinin eksik düzenlenmesinden söz edilmelidir. Bu durum karşısında mahkemece, dava dilekçesinde gerçek davalılar olan kat maliklerinin gösterilmesi hususunda davacıya önel verilip sonucuna göre işlem yapılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre mümeyyiz davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle mümeyyiz davalı apartman yönetim kurulu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle mümeyyiz davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmemesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 27.11.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 16-11-2012, 17:32   #5
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan özfn_34
Yargıtay
Hukuk Genel Kurulu
Esas : 2006/18-483
Karar : 2006/473
Tarih : 28.06.2006

Taraflar arasındaki "kat malikleri kurulu kararının iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Büyükçekmece Sulh Hukuk Mahkemesi'nce davanın kısmen kabulüne dair verilen 14.02.2005 gün ve 2001/100 E. 2005/117 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 18. Hukuk Dairesi'nin 13.10.2005 gün ve 8319-8941 sayılı ilamı ile,
(...Dava, 07.01.2001 tarihli kat malikleri kurulu kararının iptaline ilişkin olup, mahkemece Kat Mülkyeti Yasası'nın 32. maddesi anlamında bir kat malikleri kurulu kararı bulunmadığından davanın kabulü ile, 07.01.2001 günlü toplantıda alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamalarına göre kat malikleri kurulu kararlarının iptali davalarında husumetin karara olumlu oyları ile katılan tüm bağımsız bölüm maliklerine yöneltilmesi gerekir. Mahkemece, davalı kat malikleri dışında kalan ve iptali istenilen karara olumlu oyları ile katılan kat maliklerinin saptanıp bunların da yöntemince davaya dahil edilmeleri gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan esas hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir...)
Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, kat malikleri kurulu kararının iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili, ... Sitesinin, 07.01.2001 tarihli olağan genel kurulunda alınan kararların, yönetim planına, Kat Mülkiyeti Kanunu'na ve diğer kanunlara aykırı olduğunu; yeter sayı ile alınmadığını, oylamaya katılanların yetkili olmadıklarını, vekaletlerin gösterilmediğini, ibranın yanlış olduğunu ileri sürerek, anılan genel kurulda alınan kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili kat malikleri kurulu kararlarının iptaline ilişkin davada husumetin, yönetim kurulu üyelerine değil, karara olumlu oy veren bütün kat maliklerine yöneltilmesi gerektiğini cevaben bildirmiştir.
Yerel mahkemece, getirtilen karar defteri ve toplantı tutanakları incelendiğinde, iptali istenen toplantıda alınan kararların tüm kat maliklerince imzalanmadığı, kimlerin olumlu, kimlerin olumsuz oy kullandıklarının tespit edilemediği, ibraz edilen hazirun cetveli ve toplantı tutanağının kat malikleri kurulu kararı sayılamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne; ... Sitesi kat malikleri kurulunun 07.01.2001 günlü toplantısında alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmiştir. Davalı vekilinin temyizi üzerine hüküm özel dairece, yukarıda yazılı gerekçeyle bozulmuş mahkemece, önceki kararda direnilmiştir.
İlke olarak, medeni haklardan istifade ehliyeti bulunan bir gerçek veya tüzel kişi, davada taraf olma ehliyeti ile sahiptir. Gerçek veya tüzel kişiliği olmayan kimselerin taraf ehliyeti bulunmamaktadır. Bu nedenle, kat malikleri kurulu toplantısı ve kararlarının iptali davalarında husumet kat malikleri kurulu ya da yöneticiler kuruluna yöneltilemez.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 32. maddesine göre, kat malikleri kurulu, kat maliklerinden oluşmaktadır. Bu itibarla kat malikleri kurulunun tüzel kişiliği bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca, kat malikleri kurulu kararının iptali istemiyle açılan davada toplantıya katılan ve iptali istenen kararın oluşması için olumlu oy kullanan tüm kat maliklerinin davalı gösterilmesi zorunludur. Hukuk Genel Kurulu'nun 2003/18-565 E., 790 sayılı kararı da bu yöndedir.
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre somut olayda, iptali istenen 07.01.2001 tarihli site kat malikleri kurulu toplantısına katılan ve olumlu oy kullanan tüm kat maliklerinin davalı gösterilmedikleri anlaşılmaktadır. Bu durumda, davada taraf olmayan diğer kat maliklerinin tespit edilmesi, davaya dahil edilerek taraf teşkilinin sağlanması sonucuna göre hüküm kurulması gerekir.
O halde Hukuk Genel Kurulu'nca benimsenen özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu durumda direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda ve özel daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 28.06.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.

38. maddeye yukarıda aktardığım fıkranın eklenmesinden sonra bu içtihat mazide kalmıştır.
Old 16-11-2012, 19:09   #6
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
38. maddeye yukarıda aktardığım fıkranın eklenmesinden sonra bu içtihat mazide kalmıştır.

Aynen katılıyorum. Değişiklikten sonra bizzat tecrübe de ettik.
Old 16-11-2012, 21:08   #7
özfn_34

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
38. maddeye yukarıda aktardığım fıkranın eklenmesinden sonra bu içtihat mazide kalmıştır.

Haklısınız sn. Aladağ, kararı alelacele eklediğimden değişiklikten önce olduğunu fark edememişim, teşekkürler.
Old 24-01-2013, 17:28   #8
tureman

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
38. maddeye yukarıda aktardığım fıkranın eklenmesinden sonra bu içtihat mazide kalmıştır.
Peki 38.maddede yapılan 2007 değişiklğinden sonra dava dilekçesinde davanın xx sitesi yönetim kurulu adına zzzzzz yöneticisi adına mı açılması gerekir yoksa davacı olarak doğrudan yöneticinin adının yazılması yeterli midir?
Old 24-01-2013, 18:18   #9
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan tureman
Peki 38.maddede yapılan 2007 değişiklğinden sonra dava dilekçesinde davanın xx sitesi yönetim kurulu adına zzzzzz yöneticisi adına mı açılması gerekir yoksa davacı olarak doğrudan yöneticinin adının yazılması yeterli midir?

Yönetici apartmanı/siteyi temsilen dava açtığına göre???
Old 30-01-2013, 13:26   #10
av. ayçe

 
Varsayılan

suat bey bir şey soracağım müvekkil apartman yöneticisidir. iptal davası direkt olarak müvekkilin adına karşı açılmıştır yani apartmanın temsilcisi olduğu belirtilmemmiştir davalı kısmında. bu durumda husumet itrazında bulunmak mümkünmüüdr.
Old 30-01-2013, 15:07   #11
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av. ayçe
suat bey bir şey soracağım müvekkil apartman yöneticisidir. iptal davası direkt olarak müvekkilin adına karşı açılmıştır yani apartmanın temsilcisi olduğu belirtilmemmiştir davalı kısmında. bu durumda husumet itrazında bulunmak mümkünmüüdr.

Husumet itirazında bulunabilirsiniz. Ancak, karşı taraf "hasımda yanılma" veya "maddi hata" savunmasıyla HMK 124 üncü maddeye dayanabilir.

Not: Bilgiyi paylaştım, BİLGE mi oldum.
Old 16-04-2019, 12:05   #12
Av.MustafaCOŞKUN

 
Varsayılan bağımsız bölümde oluşan zarar konusunda husumet

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
38. maddeye yukarıda aktardığım fıkranın eklenmesinden sonra bu içtihat mazide kalmıştır.

Cengiz Bey,
Apartmanın ortak bölümünden kaynaklı bağımsız bölümünde oluşan zarardan kat malikleri arsa payı oranında sorumludur. Bu durumda sulh hukuk mahkemesinde ikame edeceğimiz davamızda husumeti tüm kat maliklerini ayrı ayrı belirterek mi yöneltmemiz gerekir, yoksa kat malikleri kurulu adına temsilen yönetici.... olarak mı ?

Daha önce tecrübe etmediğim bir husus. Saygılarımla.
Old 07-10-2019, 10:13   #13
Av. Enis DEBRELİ

 
Varsayılan Yargıtay Kararı

20. Hukuk Dairesi 2017/4595 E., 2017/9917 K.
"İçtihat Metni"
20. Hukuk Dairesi 2017/4595 E. , 2017/9917 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı
vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten
sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesinde; olağanüstü toplantı niteliğinde olan 18.04.2015 tarihli toplantının kanunda
sayılan şartlara uyulmadan yapıldığını belirterek 18.04.2015 tarihli kat malikleri kurulu toplantısı ve alınan
tüm kararların iptali ile 09.05.2015 tarihinde yapılacağı belirtilen malikler toplantısının tedbiren
durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, kat malikleri kurul kararının iptali davasının toplantıya katılarak olumlu oy vermiş tüm kat
maliklerine karşı açılmasının gerektiği, davalılara husumet yönetilemeyeceği gerekçesiyle davacının
davasının pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz
edilmiştir.
Dava, kat malikleri kurulu toplantısı ve alınan tüm kararların iptali istemine ilişkindir.
Kat Mülkiyeti Kanununun 5711 sayılı Kanun ile değişik 38. maddesinin ikinci fıkrasına göre; kat malikleri
kurulu kararlarının iptaline ilişkin davalar, kat maliklerini temsilen yöneticiye husumet yöneltilmesi suretiyle
açılabilir. Yasadaki bu düzenleme ile kararın iptalini isteyen tarafa toplantıya katılan malikler yanında
yöneticiye karşı da husumet yöneltme hakkı tanınmaktadır. Somut olayda davacı kat malikleri kurulu
kararının iptali için yöneticileri hasım göstererek dava açmıştır. Bu durumda Yasanın aradığı şekilde taraf
teşkili sağlandığına göre işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş
olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ :Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün
BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 23/11/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
esnaf işletmesine karşı açılan hizmet tespit ve akabinde açılan tazminat davası garani Meslektaşların Soruları 5 25-06-2014 12:16
icra dairesi durma kararı vermeden açılan itirazın iptali davası kaantoprak Meslektaşların Soruları 1 12-10-2011 13:54
kooperatif genel kurul kararı iptali davası görev Av.S.C Meslektaşların Soruları 6 03-07-2011 16:22
Mahkeme kararı ile yapılan genel kurul kararlarının iptali av.cemil Meslektaşların Soruları 1 16-02-2009 02:17
Genel Kurul Kararı Olamdan Açılan Dava hikmet Hukuk Soruları Arşivi 1 01-03-2002 23:52


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06730890 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.