Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Haberleri Hukuk Haberleri, duyuruları, güncel hukuki gelişmeler. [Haber Ekleyin]

Mahkemenin Porno Tanımı

Yanıt
Old 22-10-2008, 14:18   #1
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan Mahkemenin Porno Tanımı

Mahkemenin porno tanımı

Türk yargısından şok karar!


Eşcinsel ilişki ve grup seks doğal

Kemal GÖKTAŞ



Türk yargısı bugüne kadar cinsellikle ilgili en açık yorumlarından birini yaptı. Pendik 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen bir porno CD davasındaki kararda pornonun tanımı da yer aldı...

İstanbul Pendik 4’üncü Asliye Ceza Mahkemesi, işyerinde porno CD satan sanıkla ilgili davada verdiği kararla yargının “porno kriterlerini” ortaya koydu.

Pendik’te yapılan baskında ele geçirilen 125 porno CD’nin incelenmesine ilişkin tutanakta bazı CD’lerde “anal, grup, lezbiyen ve gay” ilişkilerine yer verildiği anlaşıldı. Sanık hakkında açılan davada, “doğal olmayan yollarla cinsel ilişki içeren ürünleri satmak” suçundan dava açıldı. TCK’ya göre “doğal cinsel ilişkiyi” gösteren müstehcen görüntüler, bunların satışına mahsus yerler dışında satıldığında suç oluşturuyor. Bu yerler dışında bu görüntüleri satanlara 1-3 yıl hapis ve para cezası veriliyor.

Hakim tanımladı

Mahkeme hakimi Mahmut Erdem ise verdiği kararla, yasadaki “doğal olmayan yollarla cinsel ilişki” kavramına açıklık getirdi. Erdem, bir cinsel eylemin doğal sayılmaması için bunu yapanların, “iğrenç ve vahim bulunması, yapanların kısmen veya tamamen akıl hastası olduğuna delalet etmesi” gerektiğini belirtti. Kararda, eşcinsellere karşı ayrımcılık yapılamayacağına ilişkin uluslararası sözleşmeler ve AİHM kararlarına atıfta bulunarak, “eşcinsel ilişkinin doğal sayılması” gerektiği belirtildi. Erdem, bazı Avrupa ülkelerinde de eşcinsel evliliklere izin verildiğini de hatırlattı. Erdem, grup seks görüntüleri içinse, “Bu tür ilişkilere sık rastlanılmasa ve toplumda yadırgansa bile, her toplumda varlığı bir gerçektir. Ne ülkemizde ne de Avrupa ülkelerinde bu tür ilişki suç değildir” diyerek, bu görüntülerin de doğal sayılması gerektiğini belirtti.

Hakim, bu gerekçeyle sanığa “doğal olmayan cinsel davranışlara ilişkin görüntüleri satmak” suçundan ceza verilmesi talebini reddetti. Hakim, sanığa “müstehcen görüntüleri bunların satışına mahsus alışveriş yerleri dışında satmak” suçundan 7 ay hapis ve 2 bin YTL hapis cezası verdi. Kararın temyiz edilmesi ve Yargıtay tarafından da onanması halinde porno görüntülere ilişkin kriterler ortaya konulmuş olacak.

Kaynak : http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?detay=Yargi_karari_Escinsel_iliski_ dogal_
Old 22-10-2008, 16:37   #2
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan

"Adalet.org" üyesi meslektaşlar, bu kararın bütününü sitenin ceza hukuku bölümünde görebilirler.

Kararda, "doğal olmayan yoldan cinsel ilişki" kavramının tanımlaması ve sorgulaması / eleştirisi yapılmaktadır.

Saygılarımla...
Old 25-10-2008, 10:39   #3
bulentsevinc

 
Varsayılan

Bu mahkemenin kararı bilimsel bulgulara aykırıdır. hakim AİHM ve Kara Avrupası hukukundan çok etkilenmiş anlaşılan şöyleki hayvanlarda dahi bulunan eşcinsellik Amerikan psikiyatristlerine göre "tedavisi zorunlu olmayan hastalık " kapsamındadır.Yani Bir tür cinsel davranıl bozukluğu insan populasyonunda oranı %1 ancak ingiltere ,holllanda gibi ülkelerde oran %6 görüldüğü üzere hoş görüyle karşılandıında eşcinselik insan populasyonunda yayılıyor.% 1 eşcinsellere saygı duyalım ancak eşcinsel ilişkilerin oladuğu porno cd lerin satılmasına normal demesi bence abestir.
Old 25-10-2008, 13:24   #4
ParanoidAndroid

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan bulentsevinc
hoş görüyle karşılandıında eşcinselik insan populasyonunda yayılıyor, eşcinsellere saygı duyalım ancak eşcinsel ilişkilerin oladuğu porno cd lerin satılmasına normal demesi bence abestir.

Amerikali psikiyatristler ne derse desin, escinsellik bir hastalik degildir. Escinsel, escinseldir; "escinsel porno" izledi diye de escinsel olunmaz. Toplumun genelinde yayiliyor diye kaygilanmayin; sizi uzer belki ama, o pornolar yasaklansa, hatta escinselligin aciga vurulmasi bile cezalandirilsa, escinsellik yine de olacaktir. Pornolara karsi olursunuz, eyvallah; ama pornolardan escinsel temalilarin yasaklanmasini dilersiniz de digerleri kalsin derseniz (ki ben bu anlami cikardim mesajinizdan), iste budur asil "abes" olan..
Old 25-10-2008, 17:07   #5
bulentsevinc

 
Varsayılan

Paranoidandroid -yazımı tam okumadınız anlaşılan İnsan populasyonunda %1 eşcinsel normal diyoruz ve %1 saygılı olalaım diyoruz.Eşcinsel ve toplu sex in cdlerinin ticaretinin yapılması ne kadar normal.Biz % 1 eşcinsel lere saldıralım öldürelim demiyoruz. Ama şu var Keynes ve diğer araştırmacılara göre eşcinseliğe höşgörü kesinlikle yayılmasına sebeb oluyor hatta tayvanda eşcinsel olmayan erkek çocuklar ekonomik gayelerle eşcinsellik yapmaktadırlar . Yetişkin iki kişinin veya bir çok kişinin aralarında yaptıkları kimseye ilgilendirmez ama bunun ticaretinin normal sayılması abestir.
Old 25-10-2008, 23:33   #6
Tiocfaidh

 
Varsayılan

Hukuk sistemleri ve toplum yapıları nisbeten daha liberal olan kuzey Avrupa ülkelerinde kendilerini 'eşicinsel' olarak tanımlayan kişilerin sayıca fazla olmasının nedeninin bu ülkelerde eşcinsellerin daha fazla olmasından değil, cinsel kimliklerini ifade etme konusunda daha özgür olmalarından kaynaklandığını düşünüyorum. Öyle ki Afganistan ve İran gibi ülkelerdeki eşcinsellik oranları İngiltede'den veya Hollanda'dan aşağı değildir. Ancak kişiler bu ülkelerde ve diğer muhafazakar toplumlarda kendilerini ifade etme imkanı bulamadıkları için sanki tüm eşcinseller kuzey Avrupa topraklarında toplanmış gibi gerçeği yansıtmayan bir manzara ile karşılaşılır. Bu nedenlerden dolayı sayın Bulentsevinc'in tahliline ve toplumsal ve/veya siyasal baskıların eşcinselliğin önüne geçmek için birer argüman olarak kullanılmasını yeğlediği görüşüne katılmadığımı belirtmeliyim.

Saygılarımla
Old 25-10-2008, 23:41   #7
ParanoidAndroid

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan bulentsevinc
Paranoidandroid -yazımı tam okumadınız anlaşılan İnsan populasyonunda %1 eşcinsel normal diyoruz ve %1 saygılı olalaım diyoruz.Eşcinsel ve toplu sex in cdlerinin ticaretinin yapılması ne kadar normal.Biz % 1 eşcinsel lere saldıralım öldürelim demiyoruz. Ama şu var Keynes ve diğer araştırmacılara göre eşcinseliğe höşgörü kesinlikle yayılmasına sebeb oluyor hatta tayvanda eşcinsel olmayan erkek çocuklar ekonomik gayelerle eşcinsellik yapmaktadırlar . Yetişkin iki kişinin veya bir çok kişinin aralarında yaptıkları kimseye ilgilendirmez ama bunun ticaretinin normal sayılması abestir.

seks ticareti kulliyen "abes"tir diyelim, imzami atarim.. nasil bir mantiktir bu boyle, "escinsel orani %1 imis de biz de %1 saygili olalimmis!" Bu mantik sizi, cok milletli toplumlarda toplumun %1'ini temsil eden millete %1 saygiya kadar vardirir (cok tehlikeli).. ve bu da insan evladina yakisir bir mantik olamaz. verdiginiz ornege gelince,yine size katilamadigimi belirtmeliyim.. parayla da escinsel olunmaz.. ekonomik kosullarin dibe vurumu, tayvanli delikanlilari hemcinsleriyle ticari bir cinsel birliktelige suruklemisse, bu, onlarin escinsel oldugu anlamina gelmez.. yani, ekonomi yuzunden, "hadi escinsel olayim, para var bu iste" denmekle escinsel olunmaz.. onyargimi bagislayin ama sizin escinsellik deyince akliniza ilk gelenin erkek escinselligi oldugunu dusunuyorum.. hatta erkek-erkek pornolari bu kadar yererken, kadin-kadin pornolari ayri bir yere koymaniz bile mumkun (gerekce ise: kadin vucudu daha estetik!?).. sizi yargilamak degil amacim.. ama tepkiliyim.. size degil, bu mantiga tepkiliyim.. cok iyi biloyorsunuz(dur) ki, kadin-kadin'in cinsel iliskisinin pornosu daha yaygin.. ben nerden mi biliyorum.. Ankara Universitesi Kadin Calismalari'nda master yapmis olan ablamin kitaplarini, arastirmalarini karistirirken ogrendim; ama belki o arastirmalara bakmama bile gerek yok bu gercegi saptayabilmek icin.. simdi size soruyorum:
kadin-kadin cinsel iliskinin yasandigi pornolara da "ayni siddette" karsi misiniz?
Saygilar..

Alıntı:
Yazan TiocFaidhi

Hukuk sistemleri ve toplum yapıları nisbeten daha liberal olan kuzey Avrupa ülkelerinde kendilerini 'eşicinsel' olarak tanımlayan kişilerin sayıca fazla olmasının nedeni bu ülkelerde eşcinsellerin daha fazla olmasından değil, cinsel kimliklerini ifade etme konusunda daha özgür olmalarından kaynaklandığını düşünüyorum. Öyle ki Afganistan ve İran gibi ülkelerdeki eşcinsellik oranları İngiltede'den veya Hollanda'dan aşağı değildir. Ancak kişiler bu ülkelerde ve diğer muhafazakar toplumlarda kendilerini ifade etme imkanı bulamadıkları için sanki tüm eşcinseller kuzey Avrupa topraklarında toplanmış gibi gerçeği yansıtmayan bir manzara ile karşılaşılır. Bu nedenlerden dolayı sayın Bulentsevinc'in tahliline ve toplumsal ve/veya siyasal baskıların eşcinselliğin önüne geçmek için birer argüman olarak kullanılmasını yeğlediği görüşüne katılmadığımı belirtmeliyim.
Saygılarımla

Eksiksiz dogrudur.
Old 26-10-2008, 00:55   #8
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

TCK hükümlerindeki bazı kavramların tanımlamalarının yapılması gerekir. Yerel mahkeme bu açıdan doğru bir iş yapmıştır. Bu kararın Yargıtay'ca onanması ya da bozulması, TCK 226'daki kavramlara açıklık getireceğinden son derece yararlı olacaktır.
Old 27-10-2008, 16:07   #9
bulentsevinc

 
Varsayılan

Sevgili paranoidandroid Ben Pornografi kadın ve Çocuk istismarıyla mücadele eden bir derneğin başkanıyım .Konumum Gereği kadına yönelik bir negatif veya pozitif ayrımcılık yapmam söz konusu değildir.Bizler eşcinliği tarif ederken %1 dilime erkek eşcinselliğine kastetdiğimizi yazmadık.eşcinsel eçcinseldir kadın veya erkek .Erkek eşcinseliğini kasteden sizsiniz.Bu sebeble mesleği bilişim olan ve Anti-porn yazılımları sosyal amaçlarla üreten ve dağıtan birine kadın pornosundaki şidete karşımısın diye sormak baştan sorulmaması gereken bir sorudur.saygılarımla
Old 27-10-2008, 18:36   #10
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Karar son derece isabetli tespitler içeriyor. Dikkatli okunduğunda açıkça görülür ki; mahkeme hiç bir zaman "eşcinsellik ve grup seks" için, bu tür ilişkiler mahkemenin kişisel kanaati bakımından "normal"dir demiyor. Türk Hukuk düzeninin de tabi olduğu AİHM Kararları ile Uluslararası Sözleşme Hükümlerinin bu tür ilişkileri "normal" sayması nedeniyle, hukuki manada anormal ilişkiler olarak değerlendiirlemeyeceğini belirtiyor. Hepsi bu.

Hukuken bu tür ilişkiler yasaktır diyemedikçe karar son derece doğrudur ve sayın mahkemeyi cesareti nedeniyle kutlamak gerekir.

Ancak bu durum hukuk kuralları bakımından dikkate alınmalıdır. Kişisel kanaatlerimiz farklı olabilir. Hukuk kuralı buna izin veriyorsa ve işimiz hukuk ise; farklı bir söylem dile getirmemiz pek mümkün görünmüyor...
Old 27-10-2008, 19:21   #11
BaharB

 
Varsayılan

Sayın Bülent Sevinç;

Sizi, hepimizi insan olmaktan utandıran bir olayın adli çözümüne yaptığınız katkı ile basın üzerinden tanıyorum ve saygı ile selamlıyorum.

Öncelikle şunu belirtmem gerekir ki (5) nolu mesajınızda belirtiğiniz gibi söz konusu mahkeme kararı, homoseksüel veya çoklu cinsel ilişkilerin bulunduğu videoların satışının normal olduğuna işaret etmemektedir. Mahkeme dava konusu bu videoların satışı fiilini cezalandırmıştır. Tartışma, ceza verilirken daha ağır cezayı gerektiren 226. maddenin 4.fıkrasının uygulanıp uygulanmayacağına dairdir.

Kararın tamamını okudum. Ancak mahkemenin gerekçesinin tam yerine oturmadığı kanaatindeyim. Emsal alınan AİHM kararları özel hayatın korunmasına ilişkindir ve 8. maddenin ihlalini incelemektedir. Söz konusu olayın ise özel hayatla bir ilgisi bulunmamaktadır. Yetişkin insanların özel hayatlarında homoseksüel veya çoklu cinsel ilişkide bulunmalarını kısıtlayan bir hükmün mevzuatımızda bulunmadığını sanıyorum. Tartışma, homoseksüel veya çoklu cinsel ilişkinin bulunduğu bir videonun, sıradan müstehcen bir görüntü mü, yoksa hayvanlarla, ölmüş insan bedeni ile veya şiddet kullanılarak yapılan cinsel davranışlar derecesinde doğal olmayan bir görüntü mü olacağı üzerinedir.

Saygılarımla...
Old 27-10-2008, 21:01   #12
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan Mahkemenin Porno Tanımı

Sn. Saim'in yorumuna katılıyorum.

Hiç kimsenen de ben bu tür ilişkileri sevmiyorum diyerek başka insanların ilişkilerine müdahale etme hakkı olduğunu düşünmüyorum.

Müstehcenlik farklı bir tanımlamadır. Cinsel duygular istismar edilmediği sürece (örneğin yakalanan videoların satıldığı) müdahale edilecek bir şey yoktur. (aslında burada da kuşkuluyum satılsa ne olur. Toplumsal düzene bozar!)

Saygılar.
Old 27-10-2008, 21:39   #13
bulentsevinc

 
Varsayılan

BaharB yanıtınız tatmin edici daha iyi anladım.Ayrıca pardus kullandığınız için tebrik ederim saygılarımla
Old 27-10-2008, 23:34   #14
ParanoidAndroid

 
Varsayılan

Sayin BulentSevinc, ifadeleriniz, beni yukaridaki gibi cevap vermeye yonlendirmistir.. Porno perdesi arkasindan insan ayrimciligi yaptiginizi hissettim. Toplumun %1ini temsil eden kesime %1 saygi ayrimciliktir.Porno karsiti calismalarda bulunuyor olusunuzu takdirle karsiliyorum.. Ama siz sorumu da yanlis anlamissiniz.. Kadin pornosundaki siddete karsi misiniz diye sormamistim, kadin pornosuna da "ayni siddette" karsi misiniz, diye sormustum.. Ama madem soz ettiginiz turden bir dernegin baskanisiniz ve kadinlarin ve cocuklarin cinsel istismariyla savasma konusunda calismalar yapiyorsunuz, sapkam olsa cikarip oyle selamlardim sizi..
Old 28-10-2008, 12:13   #15
bulentsevinc

 
Varsayılan

Sn Av. Muzaffer Erdoğan. Sizin kuşkularınızı anlıyorum.Anlıyamadığınız nokta bazı konular hukukçu ve avukat kimliğinin bakış açısıyla çözülmez.Diyorsunuz ki porno cd satılsa ne olur toplumsal düzene bozacak sanki der gibisiniz.Bu konuyu psikoloji ve ekonomi biliminin bakış açısıyla bakalım.Porno sektörünü hoş görüyle bakarsanız gelen talebe göre arz da olur.Pornografinin elde edilen gelir dünya üzerinde organize suç örgütlerine gitmektedir porno filmde oynayan güzelliğinden başka satacak bir şeyi bulunmayan cahil ve güzel kadınlara değil.Örnek olarak Milli porno sanatçımız sibel kekilli çevirdiği filmleri ekonomik oalrak sıkıntıda olduğu için çevirdiğini beyan etmiştir ki buda doğru bir tespittir.Başka Bir örnek Marlin Manrounun hayatını okursanız kadınsı imgenin altında kadın istismarının hüzünlü öyküsünü okursunuz.Ayrıca sayın avukatım suç olan fiili övüyorsunuz.
sagılarımla
Old 28-10-2008, 13:31   #16
BaharB

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ParanoidAndroid
Sayin BulentSevinc,
...
Ama madem soz ettiginiz turden bir dernegin baskanisiniz ve kadinlarin ve cocuklarin cinsel istismariyla savasma konusunda calismalar yapiyorsunuz, sapkam olsa cikarip oyle selamlardim sizi..

Sayın ParanoidAndroid;
Şapkanızı çıkardığınızda içinden
Alıntı:
Yazan ParanoidAndroid
Amerikali psikiyatristler ne derse desin...

gibi ilginç bir şey çıkacaksa, siz şapkanızla selam verin bence...
Old 28-10-2008, 15:26   #17
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan İsterseniz karardan gidelim...

T.C.
PENDİK
4. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2008/132
KARAR NO : 2008/802
C.SAVCILIĞI ESAS NO : 2007/2786

GEREKÇELİ KARAR
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A

HAKİM : MAHMUT ERDEMLİ 34468
C. SAVCISI : VEYSEL ERTUĞRUL 30678
KATİP : NURCAN CELLEK(KURUNÇ) 70017

DAVACI : K.H.
SANIK : ............
SUÇ : Müstehcenlik
SUÇ TARİHİ / SAATİ : 06/02/2006
SUÇ YERİ : İSTANBUL/PENDİK
KARAR TARİHİ : 17/10/2008

Yukarıda açık kimliği yazılı sanık/sanıklar hakkında mahkememizde yapılan duruşma sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA : Sanık hakkında Pendik C. Başsavcılığınca, olay tarihinde, işyerinde porno içerikte olduğu anlaşılan porno tabir edilen CD’leri satışa arz ettiği, sanığın suçunu kabul ettiği ve bu suretle atılı suçu işlediği iddiasıyla ve sevk maddeleri gereğince cezalandırılması talebiyle Pendik Sulh Ceza Mahkemesinde kamu davası açılmıştır.
Pendik Sulh Ceza Mahkemesince dava dosyası görevsizlik kararıyla mahkememize gönderilmiştir.

SAVUNMA : Sanık savunmasında olay tarihinde işyerinde yakalanan porno CD’lerin satışını yaptığını ve başka işi bulunmadığından buna mecbur kaldığını belirtmiştir.

DELİLLER : Dosyada bulunan 6.2.2006 tarihli tutanak başlıklı tutanak ile aynı tarihli Savcı ile görüşme tutanaklarının incelenmesinde, sanığa ait işyerinde tezgah üzerinde satışa arz edilmiş porno tabir edilen CD görülmesi üzerine C. Savcısına haber verildiği ve talimatı üzerine yapılan aramada diğer CD’lerin yanında ayrıca 125 adet porno tabir edilen CD’nin bulunduğu ve el konulduğu yazılı bulunmaktadır. El koyma kararı daha sonra mahkemece onanmıştır.

Dosyada bulunan CD izleme tutanağı ile bilirkişi raporundan kimi CD’lerde kadın ve erkeğin ters ilişkisinin, kimilerinde erkek ve kadınlardan oluşan üçerli grupların oral ve vajinal cinsel ilişkilerinin, kimi CD’lerde ise iki ayrı erkeğin kimisinde ise iki ayrı kadının birbirleriyle sevişmelerine ve cinsel ilişkilerine yer verildiği yazılı bulunmaktadır.

İDDİA MAKAMI ESAS HAKKINDAKİ MÜTALAASINDA: Sanığın olay tarihinde Gazipaşa caddesinde işhanındaki işlettiği belirlenen CD, VCD,DVD dağıtım satış ve pazarlama yerinde emniyet güçlerince yapılan aramalarda porno CD lerinin ele geçtiği, sanığın bu CD leri sattığı, CD içeriklerinin porno nitelik arz eden cinsel ilişkileri gösteren CD ler olduğu, çocuk ve hayvan görüntülerinin bulunmadığının belirlendiği tüm yargılama dosyası kapsamından anlaşılmakla, sanığın sabit olan eylemine uyan 5237 sayılı TCK nun 226/1-d, 53, 58.maddeleri uyarınca cezalandırılması, emanetteki suça konu CD lerin TCK 54 maddesi gereğince müsaderesi ve yargılama giderlerinin sanıktan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İddia, sanık savunması, izleme tutanağı, olaya ilişkin düzenlenen belge ve tutanaklar, yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamından; Sanığın olay tarihinde, PORNO olarak tabir edilen ve halkın ar ve haya duygularını incitici nitelikte olan film CD’lerini bu hususta satış izni olmaksızın sattığı, izleme tutanağından anlaşılacağı üzere filmin erkek ve kadınların toplu olarak cinsel farklı pozisyonlarda cinsel ilişkilerini de içerdiği sabit bulunmuştur.
Suça konu materyallerin her iki cinsten insanların cinsel organları ve cinsel ilişkilerinin de görüntülendiği ve bu suretle halkın haya duygularını incitecek türden olduğu açık ise de, toplu olarak gerçekleştirilen türden bir cinsel ilişki ile hem cinsler arasındaki cinsel ilişkinin yasada belirtilen anlamda doğal olmayan yoldan olup olmadıkları hususu tartışılmalıdır.

İÇ HUKUK HÜKÜMLERI : Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 10/1. maddesinde “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.” Aynı maddenin 2. fıkrasında “Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür” Yine 20. maddesinde “Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir.” hükümlerine yer verilmiştir.

ULUSLAR ARASI HUKUK METINLERI : Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 90/5 maddesi gereğince iç hukuk hükmünde olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 8. maddesinde “Herkes özel hayatına, aile hayatına, konutuna ve haberleşmesine saygı gösterilmesi hakkına sahiptir” hükmüne yer verilmiş, aynı Sözleşme’nin 14. maddesinde ayrımcılık yasağı “Bu Sözleşme’de tanınan hak ve hürriyetleri kullanma istifade keyfiyeti, özellikle cins, ırk, renk, dil, din, siyasi veya DİĞER KANAATLER, milli veya sosyal menşe, milli bir azınlığa mensupluk, servet, doğum veya her hangi diğer bir durum üzerine müesses hiçbir ayırıma tabi olmaksızın sağlanmalıdır.” sözleriyle ifade edilmiştir.

Avrupa Birliği anlaşmasının (Treaty establishing the European Community ) 13. maddesinde, kendisine verilen sınırlı yetkiler çerçevesinde hareket edecek olan Avrupa Konseyinin, oybirliğiyle hareket eden Avrupa Komisyonu’ndan gelecek teklif üzerine, cinsiyet, ırk ve etnik orijin, din veya inanç, sakatlık, yaş ve CİNSEL TERCİHTEN kaynaklanan ayrımcılığı önlemek yönünden uygun önlemleri alacağı yazılı bulunmaktadır. Bu doğrultuda Avrupa Birliği Konseyince hazırlanan istihdam ve meslek edinme konusundaki ayrımcılığın önlenmesine ilişkin 27.11.2000 tarihli ve 2000/78 sayılı direktifin amaca ilişkin birinci maddesinde direktifin amacının "Din veya inanç, sakatlık, yaş ve CİNSEL TERCİHTEN kaynaklanan ayrımcılığı önlemek" olduğu belirtilmiş, direktifin genelinde ise, yukarıda belirtilen temellere dayalı ayrımcılığın yasak olduğu ve bu yönde ayrımcılık teşkil eden uygulamalar ile ilgili yasal koruma önlemlerin alınması gerektiği belirtilmiş ve Avrupa Birliğine üye ülkelerin 2 Aralık 2003 tarihine kadar ayrımcılık yasağına ilişkin caydırıcı yaptırımları kapsayan yasal düzenlemeleri tamamlamış ve Avrupa Komisyonuna bildirmiş olmaları zorunluluğu getirilmiştir.

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KARARLARI: 1.KARAR : - Kuzey İrlanda’da bir sevkiyat memuru olan ve cinsel tercihini homoseksüel olarak belirleyen Jeffrey Dungeon isimli adı geçen ülke vatandaşının evi, yine adı geçen ülke kolluk görevlileri tarafından yasa dışı olarak uyuşturucu madde kullanmak ve bulundurmak suçuyla bağlantılı olarak aranırken, bir erkek olan adı geçenin başka erkeklerle homoseksüel ilişkide bulunduğuna dair bulunan fotoğraf ve belgelerine el konmuş, el konulan bu eşyaları bir yıl kadar kendisine iade edilmemiş, kendisi ise belirli süre sorgulanmıştır.
Kuzey İrlanda’da homoseksüel yaşantının yasaklanmasının dayanağı, olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 1861 tarihli Kişi Kanunu (61-62. maddeler), 1885 tarihli Ceza Kanunu Değiştiren Kanun (11. madde) ve İçtihat Hukuku’dur. Belirtilen metinlerin incelenmesinde, erkek erkeğe anal ve erkeğin kadınla anal cinsel ilişkisi, hayvanlarla cinsel ilişki ve erkekle erkeğin büyük ahlaksızlık kabul edilen tarzdaki ilişkisinin yasaklandığı ve hapis cezası ile cezalandırıldığı görülmektedir. Bununla birlikte olay tarihi itibariyle belirtilen yasa maddeleri gereğince uzun yıllardır mahkum edilen kimsenin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Bay Dudgeon’un Britanya Birleşik Kırallığını aleyhine yaptığı başvuruda 23 Eylül 1981 tarihindeki kararında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi aşağıdaki bulgulara ulaşmıştır:
AİHS’nin 8. maddesi gereğince herkes aile ve özel hayatına evine ve mektuplarına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahip olup ikinci fıkrada belirtilen hallerin gerekli kılması hali hariç olarak kamu otoritelerinin bu alanlara müdahale etme hakkı bulunmamaktadır.
Başvuranın olayında, başvuran ister var olan ve yukarıda belirtilen yasalara saygı duyarak kendisini frenlesin, isterse yasaya aykırı olarak hayatını sürdürsün ve soruşturma tehdidi altında kalsın, homoseksüel tercihini yasaklayan yasal hükümler kendisinin özel hayatını ve bu arada cinsel yaşantısını kamu otoritesinin daimi müdahalesi nedeniyle etkileyecektir.
8. madde anlamında yasaklamanın gerekli olması kavramı, yararlı, makul ve arzu edilen türden kavramları kapsamaz ve fakat bahsedilen müdahalenin yapılması yönündeki toplumun baskıda bulunmasını ifade eder. Dava, hayatın en kişisel yönüne ilişkin olup, müdahale için son derece ciddi nedenler bulunmalıdır.
Toplumun ahlaki bakış açısı bu müdahalenin gerekli olup olmadığı yönünden dikkate alınması gereken hususlardan birisidir. Dava konusu hakkında Kuzey İrlanda toplumunun duyarlı bulunduğu açıktır. Ne var ki, bu durum Mahkeme’nin müdahale hususundaki gerekliliğin var olduğu hususunda karar vermesine yeter nitelikte değildir. 21 yaşın üzerindeki erkeklerin homoseksüel ilişkilerinin yasaya rağmen uzun yıllardır cezalandırılmamış oluşu, bu durumun toplumu yaralamadığını göstermekte olup aksine delil ileri sürülmemiştir. Bu durumda acil ihtiyacın olduğunu söylemek mümkün değildir.
Toplumun homoseksüel yaşantıyı ahlaksızlık olarak değerlendiren üyeleri, homoseksüel yaşantı nedeniyle rahatsız veya ŞOK OLABİLİR veya haksızlığa uğramış hissini duyabilir. Ancak bu durum tek başına rızaya dayalı bu tür ilişki içinde bulunan yetişkin erkeklerin cezalandırılmasını gerektirmez. Özellikle, Kuzey İrlandada’ki erkeklerin homoseksüel ilişkisine yönelik yaklaşım ve yasadaki herhangi bir esnekliğin MORAL DEĞERLERE ZARAR VERECEĞI YÖNÜNDEKI KAYGI daha fazla sakıncaları olmadıkça, başvuranın hayatına bu ölçüde karışılmasını gerektirmez. Suç olmaktan çıkarma ONAYLAMA ANLAMINA GELMEZ ve yasa değişikliği nedeniyle toplumun bazı kesimlerinin yanlış yaşam tarzını seçeceği yönündeki korku yasanın sakıncalı tüm bu özellikleriyle muhafaza edilmesine hak vermez.
Sonuç itibariyle Bay Dudgeon’a yürürlükteki yasa kapsamında uygulanan kısıtlamalar, ulaşılması amaçlanan hedefler yönünden orantısızdır. Mahkeme, bazı sebeplerle kendini korumaktan aciz ve çocuklar yönünden getirilen kısıtlamalar hukuka uygun ise de, bu konuda yaş sınırlamasını belirlemek ve alınacak önlemler ülkelerin devletlerin yetkisi altındadır.
Somut olayda başvuran, aile hayatına saygıyı öngören 8. madde’in ihlal edilmiş olması nedeniyle zarara uğramış ve uğramaya devam etmektedir.

2. KARAR : 31 Temmuz 2000 tarihli AİHM kararına konu olan ve başvuranın kimliğinin saklı tutulmasını istediği 35765/97 sayılı başvurunun konusu, çeşitli şekillerde gerçekleştirilen homoseksüel ilişkidir. Başvuru Britanya Birleşik Krallığı aleyhine yapılmıştır.
Başvuranın evi 1 Nisan 1996 tarihinde mahkeme kararı ile aranmış ve çeşitli fotoğraflar ve video kayıtlarına el konulmuş, başvuran bir gün sonra polis tarafından sorgulanmıştır. Başvuran, ele geçirilen bazı video kayıtlarının, kendisinin de dahil olduğu 4 erkeğin katıldığı ve ağırlıklı olarak başvuranın evinde gerçekleştirilen oral seks görüntülerine ilişkin olduğunu kabul etmiştir. Cinsel içerikli eylemler içerisinde şiddet unsuruna rastlanmamıştır. Başvuran 1956 tarihli Cinsel Suçlar Kanunu’nun 13. maddesine aykırı erkekler arasındaki büyük ahlaksızlık suçundan yargılanmıştır. Mahkemeye sunulan numunelerde sanığın da dahil olduğu 4 erkeğin oral yoldan cinsel ilişkileri ile karşılıklı mastürbasyon yapmalarına ilişkin görüntülerin bulunduğu anlaşılmıştır. Başvuran 20 Kasım 1996 tarihinde 2 yıl hepis cezasına mahkum edilmiş, ele geçirilen materyallerin zoralımına karar verilmiştir. Karar başvuranın avukatının yasanın açık olduğu ve lehe sonuç çıkmayacağı yönündeki önerisi üzerine temyiz edilmeden kesinleşmiştir.
Başvuranın mahkumiyetine neden olan yukarıda belirtilen yasanın 13. maddesinde “Bir erkeğin bir başka erkekle, halka açık veya özel bir yerde, büyük ahlaksızlık oluşturacak şekilde ilişkide bulunması veya böyle bir ilişkiye katılması veya bu tür bir ilişkinin gerçekleştirilmesini sağlaması suçtur.” Aynı Kanun’un 37. maddesinde “Bu suçun 21 yaşında veya daha büyük bir erkek tarafından 18 yaşından daha küçük erkeğe karşı işlenmesi halinde 5, aksi takdirde 2 yıla kadar hapis cezasını gerektirdiği” belirtilmiştir.
AİHM, bu davada da Dudgeon davasına atıf yapmış ve toplumun homoseksüel ilişkiyi ahlaksızlık olarak gören kesiminin, olay nedeniyle ŞOKE OLMASININ, BU TÜR EYLEMLERİ SUÇ HALİNE GETİRMEK İÇİN YETERLİ SEBEP BULUNMADIĞINI tekrarlamıştır. Mahkeme, hali hazırdaki başvurunun, benzer başvurulardan, cinsel içerikli eylem içerisinde İKİDEN FAZLA KİŞİNİN VARLIĞI NEDENİYLE farklı olduğuna işaret etmiştir.
Halk sağlığı ile ilgili bir endişenin bulunmadığı ve tamamen özel alanda gerçekleşen ve kişisel bulunan olayda, homoseksüel ilişkiyi yasaklayan yasayı muhafaza etmenin açıklanamaz olduğu sonucuna varmış ve 8. MADDENİN İHLAL EDİLDİĞİNE karar vermiştir.

AMERIKA BIRLEŞIK DEVLETLERI YARGITAYI KARARI : Temyizin konusu: Özel bir ortamda cinsel ilişkiye giren iki erkeğin bu eyleminin Teksas eyaleti kanunları doğrultusunda cezalandırılmasına ilişkin kararın temyizen incelenmesi talebidir.
Olay: Polis başka sebeple evinde arama yaptığı reşit olan Lawrence isimli kişiye ait evde, adı geçenin başka bir reşit erkekle karşılıklı rızaya dayalı olarak cinsel ilişkide bulunduklarını tespit edip olayı yetkili makama bildirmştir. Sanık yasal süreçte tutuklanıp yargılandıktan sonra, sapkın cinsel ilişkide bulunduğu gerekçesiyle, hemcinsler arasında cinsel ilişkiyi yasaklayan Texas yasaları gereğince cezalandırılmış, dava temyiz edilmiştir. Eyalet Temyiz mahkemesi (ki bu sistemde Yargıtay ile yerel mahkeme arasında bir statüye sahiptir.) kararın doğru olduğuna ve Eyalet Anayasasına aykırı olmadığına karar vermiş, karar aleyhine yapılan 26 Mart 2003 tarihli temyiz talebi üzerine dosya ABD Yargıtayına temyiz yoluyla gönderilmiş, ABD Yargıtayı 26 Haziran 2003 tarihli kararında, yerel mahkeme kararının Anayasaya aykırı olduğu sonucuna vardığı kararında aşağıdaki görüşleri benimsemiştir.
ABD Yargıtayı’na göre, Anayasa’nın 14. değişikliği gereğince, özel yaşamlarına tahsis edilen konutlarında, kişiler, yetişkin olarak, özel temaslarında tamamen özgürdürler. 50 Eyaletten sadece dokuzunda davaya konu türden yasağa yer verildiğine ve bunlardan sadece dördünün bu yasayı fiilen uyguladığına işaret eden Yüksek Mahkeme, özel yaşama ilişkin özgürlük prensibinin, cinsel yaşama ilişkin meselelerde, kişilerin özel hayatını nasıl düzenleyeceğine yine kişilerin karar vereceğine hükmetmiştir.
Davanın reşit olmayan kişilere ilişkin bulunmadığına, kişilerin zorlanmadığına ve şiddet içermediğine de işaret eden Yüksek Mahkeme, Eyalet Temyiz Mahkemesinin, yerel mahkemenin mahkumiyet hükmünü onaylayan kararını bozmuştur.

NİHAİ DEĞERLENDİRME : 5237 sayılı TCK’nin 226(4) madde ve fıkrasında aynen “Şiddet kullanılarak, hayvanlarla, ölmüş insan bedeni üzerinde veya doğal olmayan yoldan yapılan cinsel davranışlar” dan bahsedilmektedir. Yasa gerekçesinde ise açıklayıcı bir anlatım yer almamıştır. Doğal olmayan cinsel ilişkinin tanımının yasa tarafından yapılmadığı görülmektedir. Yasa koyucu örnekleme yaparak, doğal olmayan yoldan yapılan cinsel davranışın yorumlanmasına yardımcı olmak istemiştir. Olayımızda ölülerle, çocuklarla veya şiddet kullanılarak ya da hayvanlarla cinsel ilişki yoktur. Yasadaki örnekler sınırlayıcı nitelikte olmamakla birlikte, doğal olmayan cinsel davranışın bu örneklere benzer nitelikte olması gerekmektedir. Günümüzde hem cinsler arasında evliliklerin mümkün olduğu çağdaş ülkeler bulunmaktadır.Yukarıda belirtilen uluslararası düzenlemelerde ayrımcılık yasağı kapsamında insanların cinsel tercihleri de belirtilmiş ve bu suretle cinsel tercihlere saygı duyulması zorunluluğu getirilmiş ve aksi yöndeki uygulamalar yönünden ceza öngörülmüştür. Bu doğrultuda Avrupa ülkelerinin çoğunda eşcinsel birliktelikler evliliğe eşdeğer sayılmış, bu ülkelerden Hollanda'da son birkaç yıldır eşcinsel evlilikler yasal olarak kabul edilmiştir. Yasal olarak böyle bir birlikteliğe izin verilen çağdaş toplumların bulunduğu bir dünyada, suça konu CD’lerdeki hem cinsler arasında gerçekleşen cinsel ilişkinin doğal olmadığını kabul etmek mümkün değildir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin yukarıya alıntılanan kararları ve hükümleri de bu doğrultudadır. Uluslararası hukuk hükümlerinin ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının, kişilerin cinsel tercihlerini toplumun bazı kesimlerinin onaylamaması ve hatta şoke edici bulmasına rağmen tamamen serbest iradesiyle belirleyebilmesi gerektiğine ve bu yöndeki ayrımcılığın cezalandırılmasına yönelik tutumu dikkate alındığında, gerek hemcinsler arasındaki cinsel beraberliğin gerekse davaya konu materyallerin de içerdiği üzere birden çok kişi arasında aynı anda gerçekleştirilen cinsel ilişkinin bir cinsel tercih hakkına dayalı olarak gerçekleştirildiği ve özel alanlarda gerçekleştirdiği ve şiddet içermeyip çocukları da kapsamadığı sürece engellenemeyeceği ortaya çıkmaktadır. Bu aşamada, yukarıda söz edilen hukuki metinlerden Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ülkemizin taraf bulunduğu sözleşmelerden olup Anayasa’nın 90/5 maddesi gereğince iç hukuk hükmünde bulunduğu hususu da hatırlanmalıdır.
Diğer yandan, suça konu CD’ler içinde yer alan, grup seks olarak tabir edilen ve ikiden fazla kişinin cinsel birlikteliği gerçekleştirdiği olayın doğal olmayan yöntemle cinsel ilişki olup olmadığı konusuna gelince: Doğal olmayan cinsel davranış teriminin kanundaki örneklemeler dikkate alınarak tanımlanması ve geniş yorumlanmaması gerekmektedir. Aksi takdirde belirli kalıplar dışına çıkan her cinsel ilişkinin doğal olmayan cinsel davranış olarak yorumlanması riski oluşacaktır. Suça konu CD’lerde yer alıp içeriği yukarıda açıklanan görüntülerin toplumun çoğunluğu tarafından onaylanmayan ve alışılmadık türden olduğunda şüphe yoktur. Ne var ki, yasada belirtilen örneklemelere bakıldığında, gerçekleştirilen cinsel davranışın doğal olmayan türden olduğunun kabulü için, bu davranışın, yasada belirtilen örneklemelere eşdeğer seviyede iğrenç ve vahim bulunması ve davranışı gerçekleştirenin kısmen veya tamamen akıl hastası olduğuna delalet etmesi gerekir. Bu türden cinsel aktiviteye toplumlarda sık rastlanılmasa bile, her toplumda toplu olarak gerçekleştirilen cinsel ilişkilerin varlığı bir gerçektir. Diğer yandan, ne ülkemizde ne de çağdaş batı Avrupa ülkelerinde toplu olarak cinsel ilişkide bulunmanın önünde kanundan kaynaklanan bir yasak bulunmamakta ve bu eylemleri gerçekleştiren kişiler cezalandırılmamaktadır. 31 Temmuz 2000 tarihli yukarıda söz edilen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararına konu olay da benzer içerikte bulunmaktadır. Belirtilen açıklamalar karşısında, suça konu CD’lerde yer alan toplu cinsel ilişkiye ilişkin görüntülerin halkın ar ve haya duygularını incitecek türden olsa bile yasada yer alan anlamda doğal olmayan yoldan cinsel davranış niteliğinde bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Sanığın sabıka kaydında yer alan sanığın sabıka kaydında yer alan Pendik 1. Sulh 18.05.2004 tarihli ve 1576/508 esas ve karar sayılı ilamı ile DOĞRUDAN hükmolunan 681 YTL adli para cezasına ilişkin ilamın 1412 sayılı CMK’nin 21.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 Sayılı Kanunun 3. maddesiyle değişik 305. maddesi gereğince kesin nitelikte bulunduğu ve bu nedenle tekerrüre esas sayılmaması gerektiği, bununla birlikte suç tarihinden sonra kesinleşen ve tekerrüre esas olmayan sabıka kaydında yer alan diğer mahkumiyet hükümlerine nazaran sanığın suç işleme hususunda ısrarlı eğilimi bulunmasına nazaran hakkında artırılarak ceza tayini gerektiği ve aynı nedenle lehe hükümler ile bu arada hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesine yer olmadığı görüşüne varılmıştır.
Yukarıda belirtilen açıklamalar da dikkate alınarak aşağıdaki şekilde karar verilmek gerekmiştir.

KARAR : Gerekçesi yukarıda yazılı olduğu üzere;
Sanığın üzerine atılı suçu işlediği sabit olduğundan, 5237 sayılı TCK'nin 61. maddesinde yazılı sebeplerden olarak, suç konusunun sayısı, sanığın sabıka kaydından ve dosya kapsamından anlaşılan suç işleme hususundaki ısrarlı tutumu gözönüne alınarak eylemine uyan 5237 Sayılı TCK'nun 226 (1) madde ve fıkrasının d) bendi hükmü uyarınca takdiren ve artırılarak 7 AY HAPİS ve 100 GÜN ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA
Sanığa verilen 100 GÜN ADLİ PARA CEZASININ sanığın sosyal ve ekonomik durumu gözönüne alınarak günlüğü takdiren 20 YTL den toplam 2.000 YTL ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,
Sanık hakkında başkaca artırım veya indirim nedenlerinin ve bu arada, failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri dikkate alınarak 5237 sayılı TCK'nin 62. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına,
Sanığa verilen hürriyeti bağlayıcı cezanın, suçun işleniş biçimi ve sanığın suç işleme yönündeki olumsuz tutumu göz önüne alınarak takdiren PARA CEZASINA ÇEVRİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
Sanığa verilen para cezasının miktarına ve sanığın sosyal ve ekonomik durumuna nazaran,takdiren TAKSİTLENDİRİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
Sanığın 5237 sayılı TCK'nin 53(1) maddesinde yazılı haklardan, belirtilen madde ve fıkranın c) bendi hariç olmak üzere aynı yasa maddesinin 2. fıkra hükmü gereğince hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, c) bendindeki hak yoksunluğunun ise koşullu salıverilme tarihine kadar sürmek üzere yoksun bırakılmasına, bu hükmün infazı ile ilgili olarak, 5237 sayılı TCK'nin aynı maddesinin 3, 4 ve 5. fıkra hükümlerinin dikkate alınmasına,
Sanığın sabıka kaydında yer alan gerekçeli kararda ayrıntıları belirtilecek olan hüküm 5237 sayılı TCK' nin 58(2) madde ve fıkrasının b) bendi hükmü uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanmasını gerektirdiğinden sanık hakkında verilen cezanın 5237 sayılı TCK'nın 58(7). maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre infaz edilmesine, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına,
Sanığa verilen cezanın, dosya kapsamından, yargılama sürecinden ve sabıka kaydından tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkememizce kanaat getirilmediğinden takdiren ERTELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
Her ne kadar sanığın üzerine atılı suç ve hüküm olunacak ceza yönünden hükmün açıklanmasının geri bırakılması koşulları bulunuyor ise de, sanığın bir daha suç işlemeyeceğine kanaat getirilmediğinden HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASINA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
Emanetin 2006-219 sırasında kayıtlı suça konu 125 adet porno CD'nin delil olarak dosyada saklanmasına,
104 YTL tebligat ve bilirkişi incelemesi giderinden ibaret yargılama giderinin sanıktan tahsiline,
Dair, sanığın huzurunda ve Cumhuriyet Savcısının katılımı ile isteme uygun 7 gün içinde mahkememize verilecek dilekçe veya yazılı hale getirilmek şartıyla zabıt katibine yapılacak sözlü beyan ile Yargıtay İlgili ceza dairesine temyizi mümkün olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 17.10.2008


Katip 70017



Hakim 34468

Old 28-10-2008, 20:56   #18
ParanoidAndroid

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan bulentsevinc
Bu mahkemenin kararı bilimsel bulgulara aykırıdır. hakim AİHM ve Kara Avrupası hukukundan çok etkilenmiş anlaşılan şöyleki hayvanlarda dahi bulunan eşcinsellik Amerikan psikiyatristlerine göre "tedavisi zorunlu olmayan hastalık " kapsamındadır.

Aslinda burda bir karar tartisiliyorken,konu escinsellik konusuna da takildi; yeri olmadigi icin burda uzatmak istemiyorum.. Dilerseniz baska bir konu basliginda tartismamiza devam edebiliriz.. Ancak belirtmeliyim ki, kurdugum her cumlenin arkasindayim.. Sayin BaharB, anladigim kadariyla (yanlis anlamissam lutfen duzeltin), Amerikali Psikiyatristlerin arastirmalarina saygi gostermedigim icin tepki verdiler.. Bilim insanlarina her zaman saygili olmaya calisirim.. Ama her gordugunuz/duydugunuz arastirma, bilim degildir..

Alıntı:
Yazan genbilim.com
Amerikan Psikiyatri Birliği 1973 yılında yeni araştırmaların önemini tüm zihinsel ve ruhsal hastalıkları içeren resmi el kitabından “;eşcinsellik”; terimini çıkartarak onayladı. 1975 yılında ise Amerikan Psikoloji Birliği bu değişikliği destekleyen bir karar çıkarttı.

Alıntı:
Yazan saglikbilgisi.gen
Eşcinsellik uzun yıllardır bilim çevreleri de dahil olmak üzere bir kimlik bozukluğu, hastalık, sapıklık gibi olumsuz ifadelerle tanımlanmıştır. 1974 yılında Amerikan Psikiyatri Birliği ve daha sonra 1992 yılında Avrupalılar (ICD) homoseksüelliğin ruhsal bir bozukluk olmadığı kararını almışlar ve bu kavramı hastalık sınıflandırmalarından çıkarmışlardır.

Karara gelince:

Hukuki acidan bakildiginda, mahkememenin karari ve gerekcesi yerinde ve acikliyicidir. Kararda da belirtildigi uzere, bu tur iliskilerin suc kapsaminda degerlendirilmemesi, onaylama anlamina gelmez.. Onaylamamak da suc nitelendirmesi icin yeterli bir olcu degildir.
Old 31-10-2008, 18:17   #19
Av.Can

 
Varsayılan

Mahkemenin kararı son derece yerindedir ve bir madde nasıl çağdaş yorumlanır örnek teşkil etmektedir. Gerekçenin tümüne katılamıyorum ama sonuca katılıyorum doğru bir hukuki tespit.

Paranoid Android arkadaşın her cümlesinin altına imzamı atarım.

Sn Bülent Sevinç. Burada mahkemenin yeni bir yorumu tartışılmakta yoksa pornonun sorun olup olmaması değil. Dolayısıyla bu konuya ekonomi ya da psikoloji biliminin açıklamarıyla yaklaşırsak hukuki tartışma haricinde porno üzerine tartışıyor oluruz. Bu konuda da doğal olan olmayan her türlü pornonun sakıncalı olduğunu tespit etmemiz gerekir % 1 lere saygı duymalıyız diye belirtilmesi zaten o azınlığa saygı duyuşmayacağını gösteriyor. Ve toplumda kapitalizmin açtığı rezalaet çukurlarından biri olan porno hakkında konuşurken de konumumuzun ne olduğu çok önemli değil ben porno karşıtı bir cemiyette bulunmadığım için söylediklerim daha az ciddiye alınmaz sanırım
Old 01-11-2008, 18:07   #20
BaharB

 
Varsayılan

Sayın ParanoidAndroid;

Homoseksüelliğin hastalık olup olmadığı hususunda ne bilgi sahibiyim, ne de fikir. Konunun, bir hukukçu ve insan olarak beni ilgilendiren ve vicdanımı rahatsız eden tarafı, homoseksüel veya transseksüellerin uğradıkları ağır hak ihlalleri ve toplum tarafından gözden çıkarılmışlıklarıdır.

"Eşcinsellik bir hastalık değildir" dediğinize göre sanıyorum siz bu konuda hem bilgi, hem de fikir sahibisiniz. Fakat anlam veremediğim bir durum var ortada. "...her gordugunuz/duydugunuz arastirma, bilim degildir... " diyerek bize akıl verip dayanak olarak gösterdiğiniz (ki ben bu kaynak ne kadar güvenilir bilmiyorum) metnin devamında konunun bilim çevrelerinde halen tartışıldığından bahsediyor.
Alıntı:
Yazan http://www.saglikbilgisi.gen.tr/escinsellik-homoseksuellik-homoseksualite.html
Eşcinsellik uzun yıllardır bilim çevreleri de dahil olmak üzere bir kimlik bozukluğu, hastalık, sapıklık gibi olumsuz ifadelerle tanımlanmıştır. 1974 yılında Amerikan Psikiyatri Birliği ve daha sonra 1992 yılında Avrupalılar (ICD) homoseksüelliğin ruhsal bir bozukluk olmadığı kararını almışlar ve bu kavramı hastalık sınıflandırmalarından çıkarmışlardır. Ancak bugün bile bu konu, halkta, politikacılar arasında ve bilim çevrelerinde tartışılmaktadır.
"Bilim insanlarına her zaman saygılı olmaya çalışacaksak", sadece bizi teyit eden, onaylayan veya işimize gelen taraftaki bilim adamlarına değil, aksi yöndeki bilimsel düşüncelere de saygılı olmaya çalışmamız, "ne derlerse desinler" deyip geçmememiz veya yaptığımız alıntılarda görmezden gelmememiz gerekir diye düşünüyorum. Bilmem katılırmısınız.
Old 01-11-2008, 23:43   #21
bulentsevinc

 
Varsayılan

Sevgili Hukukçu dostlar; önce konuyu dağıttığım için özür dilerim hepinizden ancak görüşlerimde bende ısrar ediyorum şöyleki önce sayın paranoidandroid bazı alıntılar yapmış ancak bu alıntıların bilimsel değeri yoktur şöyleki tıbbi yayınlar ve bilimsel makaleleri www.pubmed.org ve http://apastyle.apa.org/sexuality.html
gibi sitelerden takip ederseniz ortak bir noktada buluşuruz.Psikiyatristler eşcinseliği akıl hastalığı sınıfından çıkardılar çünkü cinsel kimlik bozukluğu saydılar aynı ölüsevicilik ,hayvansevicilik gibi.Bunun anlamı eşcinsellik paranoya veya şizofreni gibi akıl hastalığı olmadığıdır.Ancak Bu eşcinselliğin doğal olduğunu göstermez Normal göstermeye çalışanlar var ancak bunlar Amerika ve Avrupadaki eşcinsel tüketicilerin pazar payı sevdasıyla alakalıdır birde eşcinsellik normaldir diyen bilim adamları var bunların aslında kendisi eşcinsel örneğin ünlü raporları olan KİNSEY aslında zoolog dur hangi istatistiki yöntemleri kullandığı şüpheli olan bu kişide eşcinseldir ve erkek öğrencisiyle ilişkisi vardır daha sonra karısınında bu erkek doktora öğrencisiyle ilişkisi vardır.Birde Eşcinselleri düşman olanlar nefret kusanlar var aslında bunlarda gizli eşcinsel kendilerini bile itiraf edemiyorlar.
Sayın Bombacı Suat Hukuk diğer bilimlerden bağımsızmıdır psikoloji ve ekonomi biliminin bulgularından yararlanmazmı.her hukuki konu hakimlik mesleğinin bilgisi dahilindemi çözülür.
şimdi gelelim mahkeme kararına haddim olmayarak yorumlamak istiyorum ve tekrar değerli hukukçulardan özür diliyorum çünkü ben bilişimciyim hayatımdada hiç hukuk kitabı okumadım şimdi soruyorum Erkek erkeğe yapılan veya erkek kadınla yapılan ters ilşki doğal bir ilşkimidir sağlık açısından sakıncası yokmu ,ölüsevicilikden ne farkı var peki toplu sex doğalmıdır Hiv, hepatit B gibi hastalıklar yayılma riski yokmudur.Halk sağlığını tehdit etmiyormu.Mahkemenin kararı bence yanlış çünkü o tip görüntüler doğal bir ilişki değildir aynı ölüsevicilik gibi zannedildiğinin aksine eşcinseller bile o tip ilişkilere girmezler ilişkileri veya davranışları cinsel kimlikle ilgilidir genelde öpüşürler filan.http://www.pbs.org/wgbh/pages/frontl...ault/genetics/
Eşcinselik kesinlikle cinsel bir tercih değildir kişinin kendi
elinde değildir ancak doğalda değildir bunların porno cd lerini yetişkin kadın ve erkeğin kendi istekleri doğrultusunda yaptıkları ilişki gibi doğal saymak modern bilimin bulgularını yok saymaktırhttp://www.mhsanctuary.com/gender/dsm.htm
Mahkeme hollanda ve ingiltereden örnek vermiş.bakınız sizlere bildiğim bir örneğe vereyim.Belçika ve hollanda da biizm desteklediğimiz ve ihbarlarımızla pedofili çetesine yönelik operasyonlar oldu iş belçika kraliyet ailesine dayandı ve operasyonu kestiler Hollandada ise soft uyuşturucuların ve pedofili partisinin var olduğu bir ülke , Avrupanın geçmişi kan ve gözyaşı ,faşizm ,cinayet ve sapkınlığın tarihidir.Şimdi mahkeme kendi hukukçularına ve bilim adamlarına güvenmediği ve üretilen somut bilgiler olamdığı için Avrupa ve Amerikan mahkemelerinin etkisile toplu sex i ve ters ilşkiyi doğal saymiş ilerde bu hukukçuları herkes gülecek
saygılarımla
Old 02-11-2008, 07:05   #22
ParanoidAndroid

 
Varsayılan

Turk Hukuk Sitesi'nin hic tarzi olmayan bir sekilde laf dalasina benzer bir tartismaya girmek istemiyorum.. Konuyla ilgili son sozu siz soylemis olun Sayin BaharB..
Old 02-11-2008, 15:14   #23
sinemlawyer

 
Varsayılan

Bencede karar çok doğru tespitler içeriyor ve benim eş cinsellere bakış açımı doğruluyor. ancak böyle bir konuda kararın bizim düşüncelerimizle uygunluğunu tartışmak yerine halkın buna verceği tepkiyi de göz önüne alarak yorum yapmamız gerekiyor. Bizim halkımız bu mahkeme kararını benimsez
Old 02-11-2008, 15:24   #24
BaharB

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ParanoidAndroid
Turk Hukuk Sitesi'nin hic tarzi olmayan bir sekilde laf dalasina benzer bir tartismaya girmek istemiyorum.. Konuyla ilgili son sozu siz soylemis olun Sayin BaharB..
Sayın ParanoidAndroid;
Türk Hukuk Sitesi'nin tarzı bu mudur?
Alıntı:
Yazan ParanoidAndroid
...onyargimi bagislayin ama sizin escinsellik deyince akliniza ilk gelenin erkek escinselligi oldugunu dusunuyorum.. hatta erkek-erkek pornolari bu kadar yererken, kadin-kadin pornolari ayri bir yere koymaniz bile mumkun...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
haksız rekabetin tanımı.. Av.Baran Karadağ Tüketicinin Korunması Hukuku Çalışma Grubu 8 10-01-2011 23:22
Aidatın Yasal Tanımı HOlmez Meslektaşların Soruları 0 18-09-2008 23:55
Anayasa Nedir : Anayasanın Tanımı Av. Muzaffer ERDOĞAN Hukuk Sohbetleri 13 24-02-2007 20:01
Porno sanıklarına hâkimden fırça Seyda Hukuk Haberleri 0 21-11-2006 11:03
Hukuk Nedir? Hukukun Tanımı Cest la vie Hukuk Sohbetleri 29 11-10-2006 00:35


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08026600 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.