Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Asliye Hukuk Mahkemesinin Verdiği Inşaat Ruhsat Alinmasi Yetkisi Ile Alinan Ruhsatin Idare Mahkemesince Iptali

Yanıt
Old 05-06-2013, 10:58   #1
MEGA46

 
Önemli Asliye Hukuk Mahkemesinin Verdiği Inşaat Ruhsat Alinmasi Yetkisi Ile Alinan Ruhsatin Idare Mahkemesince Iptali

Sayın üstatlarım.

Kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile taraflar arasında yapılan anlaşmada, ruhsat alınması ile ilgili yükümlülükler arsa sahiplerine bırakılmış, yüklenici, projesine göre ruhsatsız inşaata başlamış, arsa sahiplerine defalarca ruhsatın alınması için ihtarlar çekmiş ancak arsa sahipleri ruhsat almaya yanaşmamışlar ve sözleşme feshedilmiş.
Yüklenici doğal olarak yaptığı imalatın bedelini talep eden asliye hukuk mahkemesinde alacak davası açmış, doğal olarak kötü niyetli arsa sahiplerinin ruhsat almadıklarını mahkemenin kendisine yetki verdiği takdirde ruhsat alıp mevcut ruhsatsız binanın yasal hale gelmesini, akabinde yaptığı imalat bedelinin ferileriyle birlikte ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

1- Asliye Hukuk Mahkemesi yükleniciye bu hususta yetki ve süre vermiştir.

2- Yüklenici aldığı yetki ile ruhsat işlemlerine başlamış ve yapı ruhsatını almış Mahkemeye sunmuştur.

3- Arsa sahipleri bir kez daha kötü niyetlerini göstermiş, idare mahkemesine ruhsatın iptali için dava açmışlardır. Dava dilekçelerinde yükleniciye vekalet yetki vermediklerini dolayısıyla ruhsatın iptalini talep etmişlerdir.

4- idare mahkemesi iptal kararı vermiştir.

Sorum şu; Asliye Hukuk Mahkemesinin verdiği YETKİ bir nevi vekalet değilmidir.?

İdare Mahkemesi hakimine bu konuyu sordum, bana imar kanun maddesinde ya tapu malikinin yada vekilinin bu konuda yetkili olacağını Mahkemenin verdiği yetki kararının kendilerini ilgilendirmeyeceğini beyan etmiş gerekçesini böyle belirtmiştir.

Bu konuda görüşleri olanların lütfen belirtmesini rica ediyorum. saygılarımla.
Old 10-06-2013, 11:08   #2
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan MEGA46
Sorum şu; Asliye Hukuk Mahkemesinin verdiği YETKİ bir nevi vekalet değil midir?
Hakimin ruhsat alınması için yapı sahibinden başkasına yetki vermesi bence İmar Kanunu'nun 22.maddesine aykırıdır. Kanun'la yapı sahibine verilmiş olan ruhsat alma yetkisi hâkim kararıyla başkasına verilemez.

İmar Kanunu
RUHSAT ALMA ŞARTLARI :

MADDE 22 - Yapı ruhsatiyesi almak için belediye, valilik (veya yeminli serbest mimarlık ve mühendislik) bürolarına yapı sahipleri veya kanuni vekillerince dilekçe ile müracaat edilir.


Mahkemece hukuka aykırı olarak verilen yetki hiç bir zaman vekalet sayılamaz. Borçlar Kanunu'nun vekalet ile ilgili hükümlerine bakıldığında hakim kararıyla vekil atanmasının mümkün olmadığı görülmektedir.

Bence bu olayda yetkisiz temsil söz konusudur. Temsil olunan yapı sahipleri işlemi kabul etmediklerine göre ruhsatın iptaline ilişkin idare mahkemesi kararı hukuka uygundur diye düşünüyorum.

Saygılarımla
Old 10-06-2013, 11:46   #3
MEGA46

 
Varsayılan çok önemli

üstadım peki diyelim ki, mahkemenin verdiği yetki belgesi imar kanununa göre herhangi bir anlam ifade etmemektedir. Mahkmenin verdiği yetki sonrası yapılan ruhsat işlemleri takriben yüz bin tl masraf geçmiştir. Bu masrafı arsa sahiplerinden isteme durumumuz ortadadan kalkmaktadır. Çünkü böyle bir davada doğal olarak biz yetki vermedik almayayaydı ruhsatı diyeceklerdir. o zaman mahkemenin yetki belgesi ile alınan ruhsat bedelini devlete dava açarak mı almamız gerekmektedir.saygılarımla
Old 10-06-2013, 12:28   #4
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan MEGA46
o zaman mahkemenin yetki belgesi ile alınan ruhsat bedelini devlete dava açarak mı almamız gerekmektedir.
İdare Mahkemesi ruhsat işlemini iptal ettiğine göre işlem başlangıçtan itibaren geçersiz olacağından belediye tarafından geçersiz işlem için alınan harcın da yatırana iadesi gerekir kanısındayım. Bakınız:

Harçlar Kanunu
HARÇLARIN GERİ VERİLMESİ :

MADDE 115 - İlgililerin kusuru olmaksızın Devlet tarafından görülen lüzum sebebiyle iptal edilen belgeler için evvelce alınmış harçlar iki yıl içinde ve istek üzerine geri verilir.


İade edilmesini dilekçe ile ilgili belediyeden isteyiniz. Dilekçeniz reddedildiğinde vergi mahkemesinde dava açarsınız.

Saygılarımla
Old 10-06-2013, 23:08   #5
MEGA46

 
Varsayılan

sayın üstadım
belediyeye yatırılan harç dilekçe ile alınabilir ancak proje bedelleri ve yapı denetim ücretleri yatırılmış bu işlemler ile ilgiili arsa sahiplerinden bedel istenmesi mümkünmüdür. Diğer bir konu asliye hukuk mahkemesi yapılan imlatların bedeli ile alakalı yükleniciye ödenmesi hususunda ne karar verir, çünkü yargıtayımızın içtihatlarında mevcut bir ruhsatsız binanın yasal hale getirilmedikçe bedeline hükmedilemez kararları mevcuttur. bu doğrultuda yüklenicinin yaptığı imalat ruhsat iptali olduğuna göre yasal değilmidir böyle mi yorumlar asliye hukuk mahkemesi yoksa mevcut binanın ruhsatı alınmış ancak arsa sahiplerinin açtığı idare mahkemesine davası iptal ile sonuçlanmışsada mevcut inşaat her zaman yasal hale gelebilecek bir yapı olduğu dikkate alındığında ekonomik deger taşıdığından dolayı bedeline mi hükmeder. takdir buyurursunuz ki, yargıtay bu konuda ruhsatsız bir yapının mahkemece yükleniciye yetki ve süre verilerek yasal hale getirilmesi, yasal hale getirilmediği takdirde davanın reddine karar verilmesi kararları mevcuttur.

yüklenicinin mahkemenin verdiği yetki ile mevcut binayı yasal hale getirdiğine göre her ne kadar idare mahkemesi ruhsatı iptal etmişsede mevcut bina bize göre yasal olmuş bir bina diye düşünüyoruz.
verdiğiniz bilgilere çok teşekkür ediyor bu yazımıza vereceğiniz cevap bir nevi bilgi birikimimize katkı yapacaktır. saygılarımla
Old 12-06-2013, 07:43   #6
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan MEGA46
belediyeye yatırılan harç dilekçe ile alınabilir ancak proje bedelleri ve yapı denetim ücretleri yatırılmış bu işlemler ile ilgili arsa sahiplerinden bedel istenmesi mümkün müdür?
Bence mümkün değildir. Ancak aşağıdaki maddenin son cümlesi işinize yarayabilir. Yapı Denetim Şirketi için ve diğer gerekli masrafları yaptığınıza göre yapı sahiplerinin bu nedenle sebepsiz zenginleştikleri düşünülebilir. Kendileri ileride ruhsat alırken bu masrafları yapmayacaklardır.
II. Yetkisiz temsil
2. Onamama hâlinde
MADDE 47- Temsil olunanın açık veya örtülü olarak hukuki işlemi onamaması hâlinde, bu işlemin geçersiz olmasından doğan zararın giderilmesi, yetkisiz temsilciden istenebilir. Ancak, yetkisiz temsilci, işlemin yapıldığı sırada karşı tarafın, kendisinin yetkisiz olduğunu bildiğini veya bilmesi gerektiğini ispat ederse, kendisinden zararın giderilmesi istenemez.

Hakkaniyet gerektiriyorsa, kusurlu yetkisiz temsilciden diğer zararların giderilmesi de istenebilir.

Sebepsiz zenginleşmeden doğan haklar saklıdır.


Alıntı:
Diğer bir konu asliye hukuk mahkemesi yapılan imalatların bedeli ile alakalı yükleniciye ödenmesi hususunda ne karar verir?
Sözünü ettiğiniz Yargıtay kararlarını incelemediğimden bu sorunuza yanıt veremiyorum. Umuyorum ki inceleyen meslektaşlarımız verecekleri yanıtlarla size yardımcı olur.

Öte yandan, Türk Borçlar Kanunu'nun 475 ve devamındaki maddeler özellikle 480, 481, 484, 485'inci maddeler karşısında yüklenicinin davasını kazanması gerekir diye düşünüyorum.

Saygılarımla
Old 12-06-2013, 08:52   #7
MEGA46

 
Varsayılan çok önemli

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi E:2004/7709 - K:2005/6891
  • KAT KARŞILIĞI İNŞAAT SÖZLEŞMESİ ( İnşaatın İmar Mevzuatına Uygun H.Getirilmesi İçin Davacı Yükleniciye Uygun Mehil ve Yetki Verilmeden Yapılan İşler Bedeline Yönelik Davanın Tümden Reddinin Doğru Olmadığı )
  • İMARA AYKIRILIK ( İnşaatın İmar Mevzuatına Uygun H.Getirilmesi İçin Davacı Yükleniciye Uygun Mehil ve Yetki Verilmeden Yapılan İşler Bedeline Yönelik Davanın Tümden Reddinin Doğru Olmadığı )
  • İNŞAATIN İMAR MEVZUATINA UYGUN H.GETİRİLMESİ ( Davacı Yükleniciye Uygun Mehil ve Yetki Verilmeden Yapılan İşler Bedeline Yönelik Davanın Tümden Reddinin Doğru Olmadığı - Kat Karşılığı İnşaat )
  • YIKIM ( İnşaatın İmar Mevzuatına Uygun H.Getirilmesi İçin Davacı Yükleniciye Uygun Mehil ve Yetki Verilmeden Yapılan İşler Bedeline Yönelik Davanın Tümden Reddinin Doğru Olmadığı - Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi )
ÖZET :
İmara aykırı olarak yapılan yapının ekonomik bir değeri bulunmayacağından ve yıkımı gerekeceğinden bedeli talep edilemez ise de yüklenici tarafından inşaatın durdurulduğu tarihe kadar yapılan işlerin imara uygun hale getirilip getirilemeyeceği ve davalının savunması gibi yıkılması gerekip gerekmediği üzerinde durulmadan, %34 seviyesindeki inşaatın imar mevzuatına uygun hale getirilmesi için davacı yükleniciye uygun mehil ve yetki verilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde yapılan işler bedeline yönelik davanın tümden reddi doğru değildir.

DAVA :
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ise de davetiye pulu olmadığından duruşma isteğinin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve davalı-k.davacının temyiz dilekçesinin süresi dışında, davacı-k.davalı ve birleşen davanın davacılarının temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR :
1-Mahkemenin gerekçeli kararı davalı ve birleşen davanın davacısı arsa sahibinin vekiline 1.5.2004 tarihinde, davacı ve karşı davalı yüklenici vekilinin temyiz dilekçesi ise 24.5.2004 tarihinde tebliğ edilmiş, arsa sahibi vekili vasıtasıyla 27.5.2004 tarihinde verdiği dilekçeyle hükmü temyiz etmiştir. Temyiz dilekçesi temyiz defterine kaydedilmediği gibi temyiz harcı da yatırılmadığından davalı ve karşılık davacı arsa sahibinin temyiz dilekçelerinin süre yönünden reddi gerekmiştir.
2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre birleşen davanın davacıları olan 3. kişiler N. A, B. A. ve A. A. vekilinin tüm, davacı-karşı davalı yüklenici vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
3-Davacı ve karşılık davalı yüklenicinin diğer temyiz itirazlarına gelince; yüklenici tarafından 18.3.1996 tarihli düzenleme şeklinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile üstlenilen inşaatın tasdikli projesi bulunmadan ve ruhsata bağlı olmadan yapımına başlandığı ve alınan bilirkişi raporuyla saptanan %34 seviyeye getirilmiş iken sözleşmenin arsa sahibi tarafından haklı nedenlere dayalı olarak fesih edildiği dosya kapsamı delillerle sabittir. Davacı yüklenici asıl davada yaptığı iş bedeli olarak 13.155.312.500 TL.nın tahsilini istemiş, mahkemece imara aykırı inşaat yapılması nedeniyle iş bedelinin talep edilemeyeceği gerekçesi ile davası red edilmiştir.
Dosyada bulunan 2.6.1999 tarihli Belediye yazısıyla 26.5.1998 tarihli encümen kararından yüklenici tarafından yapılan inşaatın ruhsatı ve projesi olmadığı için 12.5.1998 tarihinde 3194 Sayılı İmar Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca zabıt tutularak durdurulduğu anlaşılmaktadır. İmara aykırı olarak yapılan yapının ekonomik bir değeri bulunmayacağından ve yıkımı gerekeceğinden bedeli talep edilemez ise de yüklenici tarafından inşaatın durdurulduğu 12.5.1998 tarihine kadar yapılan işlerin imara uygun hale getirilip getirilemeyeceği ve davalının savunması gibi yıkılması gerekip gerekmediği üzerinde durulmadan, %34 seviyesindeki inşaatın imar mevzuatına uygun hale getirilmesi için davacı yükleniciye uygun mehil ve yetki verilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde yapılan işler bedeline yönelik davanın tümden reddi doğru olmamıştır. O halde mahkemece yapılacak iş; davacı yüklenici tarafından 18.3.1996 tarihli sözleşme ile üstlenilen ve natamam halde iken durdurulan inşaatın imar mevzuatına uygun hale getirilebilmesi için vekaletten azledilmiş olan yükleniciye uygun bir mehil ve yetki tanınması, inşaat yasal hale getirildiğinde fesih tarihindeki mahalli rayiçler üzerinden bedeline hükmedilmesi, yasal hale getirilemediği takdirde ise kaçak inşaatın yıkımı gerekeceğinden ve ekonomik değeri bulunmadığından şimdiki gibi davanın reddine karar verilmesinden ibarettir.

SONUÇ : Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalı ve karşılık davacı arsa sahibinin temyiz isteminin süre yönünden reddine, 2. bent uyarınca birleşen davanın davacıları N, B. ve A. A'nın tüm, davacı ve karşı davalı yüklenicinin sair temyiz itirazlarının reddine, 3. bent uyarınca hükmün temyiz eden davacı ve karşı davalı yüklenici yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1,10 YTL temyiz ilam harcının temyiz eden birleşen davanın davacılarından alınmasına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacık.davalıya geri verilmesine, 19.12.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.


sayın üstadım Yargıtay kararı buna benzer bir sürü var. biz o zaman bir tespit davası ile yapılan ruhsat bedellerinin ve yapı denetim firması için yatırılan bedelleri D.İş ile tespit yaptırıp sebepsiz zenginleşmeye atıfta bulunarak yeni bir dava açalım.
şu an sürmekte olan davada ise imalat bedeli yönünden davanın kabulüne karar verileceğini düşünüyoruz. Çünkü; Mahkemenin verdiği yetki sonucunda ruhsat işlemleri bitirilmiş ve mevcut ruhsatsız bina yasal hale getirilmiştir.
Arsa sahipleri kötü niyetli oldukları için ruhsat iptali davası açtıkları ve idare mahkemesinin İ.K 22 maddesinde yazılı hususlar ışığında ruhsat iptali kararı vermesi kanun gereği olduğundan, mevcut binanın yasal hale gelme durumunun mevcut olduğu alınan ruhsat ile sabittir. bu yüzden asliye hukuk mahkemesinin imalat bedeline yönelik bir ret kararı vermesi herhalde olağan dışıdır diye düşünüyoruz. Umarım yanılmayız,

Bahsettiğiniz yetkisiz temsilci şu an yüklenici konumundaki müvekkilim mi oluyor. şöyle ifade edeyim, asliye hukuk mahkemesi yükleniciye yetki veriyor ruhsat işlemleri için. idare mahkemesi arsa sahiplerinin ruhsat iptal davası sonucunda ruhsatın ancak tapu maliki veya vekilleri tarafından alınacağı İ.K madde 22 bağlamında iptal ediyor. o o zaman yüklenici yetkisiz temsilci mi oluyor? Mahkemenin verdiği yetki bir anlam ifade etmiyor mu. yapılan tüm giderler sebepsiz zenginleşme kapsamında değerlendirilip arsa sahiplerinden istenebilinir mi?
bu konuda engin tecrübenize ve bilginize ihtiyacımız var. sonzuz teşekkürler.5354641086
Old 12-06-2013, 10:04   #8
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan MEGA46
Mahkemenin verdiği yetki bir anlam ifade etmiyor mu. yapılan tüm giderler sebepsiz zenginleşme kapsamında değerlendirilip arsa sahiplerinden istenebilinir mi?
Ruhsat harcının belediyeden ve diğer giderlerin yapı sahiplerinden istenmesi gerektiğini daha önceki yanıtlarımda ifade etmiştim.

Aktardığınız karar ruhsata aykırı olduğu için yıkılması gereken,bu nedenle ekonomik değeri bulunmayan yapılar içindir. Halbuki sizin olayınızda yüklenici ruhsat alabilmiştir. Demek ki yapının ekonomik değeri bulunmaktadır. Ruhsatın iptal edilmiş olması ekonomik değeri yok etmez. Bence asliye hukuk mahkemesi ruhsatın iptal edilmiş olmasına bakmadan yüklenicinin hakkını yapı sahiplerinden alıp yükleniciye teslim etmelidir.

Haklı davanızda başarılar dilerim.

Saygılarımla
Old 13-06-2013, 14:51   #9
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan MEGA46
... ruhsat alınması ile ilgili yükümlülükler arsa sahiplerine bırakılmış, yüklenici, projesine göre ruhsatsız inşaata başlamış, arsa sahiplerine defalarca ruhsatın alınması için ihtarlar çekmiş ancak arsa sahipleri ruhsat almaya yanaşmamışlar...
Neden başlamış İmar Kanunu m. 32 uyarınca başlamamalıydı+BK m.81 (TBK m.97) uyarınca sorumluluğu da olmazdı. Yüklenici de çok masum değil sanki

Alıntı:
Yazan MEGA46
...Yüklenici ... yaptığı imalatın bedelini talep eden ... alacak davası açmış, ...mahkemenin kendisine yetki verdiği takdirde ruhsat alıp mevcut ruhsatsız binanın yasal hale gelmesini, akabinde yaptığı imalat bedelinin ferileriyle birlikte ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

...Yüklenici ... yapı ruhsatını almış Mahkemeye sunmuştur...
Yüklenicinin imalatı, ruhsata bağlanması mümkün olan bir imalat olmakla; bedelini talep mümkündür. Aksini kabul arsa sahiplerinin sebepsiz zenginleşmesine yol açar... İdare Mahkemesinin iptal kararı, gerekçesinden mütevellit, imalat bedelini talep hakkını engellemez.

Alıntı:
Yazan MEGA46
...Asliye Hukuk Mahkemesinin verdiği YETKİ bir nev'i vekalet değil midir?...
Vekalet değildir. BK m.97 (TBK m.112) anlamında nama ifaya izindir.
BK m.97: "Bir şeyin yapılmasına müteallik borç borçlu tarafından ifa edilmediği takdirde, alacaklı masrafı borçluya ait olmak üzere borcun kendisi tarafından ifasına izin verilmesini talep edebilir...".
Düzenlemeye mesnetle masraflarınızı talep edebilirsiniz.
(diye düşünüyorum )

P.S: Fesih talebiniz olmakla duruma göre vekaletsiz iş görme hükümlerini de değerlendiriniz.

Saygılar...
Old 14-06-2013, 07:34   #10
MEGA46

 
Varsayılan çok önamli

Sayın üstadım

yükleniciye mimari ve statik projeler verilmiş sen inşaata başla biz ruhsatı alacağız demişler, yüklenici herhangi bir art niyet düşünmeden inşaata başlamış, sözleşme harici akabinde fazladan daire istedikleri için yüklenici kabul etmemiş sözleşme feshedilmiş, mahkeme fesh olayında sözleşmede ruhsat almayı arsa sahipleri yükümlülüğünde olmasına rağmen arsa sahiplerini haklı bularak feshine karar vermiş, tabiki yüklenicinin elinden tazminat hakkı gitmiş oluyor, yüklenicide imalat bedeli talep etmiş, doğal olarak imalatın bedeli alınabilmesi için mevcut inşaatın yasal olması gerekir. bu hususta mahkemeden yetki ve süre talepe dilmiş, mahkeme süre ve yetki vermesi sonucunda mevcut inşaat yasal hale getirilmiştir. ruhsat alınmıştır.
bu sefer arsa sahipleri idare mahkemesine ruhsat iptal davası açmışlar doğal olarak idare yetki konusunu kanunda yazmadığı için iptaline karar vermiştir.
yazdığınız bilgilier ve sayın armağan beyin bilgileri neticesinde yüklenici biraz rahatlamıştır.
DUYARLILIĞINIZ İÇİN TEŞEKKÜRLER.
Old 17-06-2013, 13:33   #11
MEGA46

 
Varsayılan çok önemli

Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz
Neden başlamış İmar Kanunu m. 32 uyarınca başlamamalıydı+BK m.81 (TBK m.97) uyarınca sorumluluğu da olmazdı. Yüklenici de çok masum değil sanki


Yüklenicinin imalatı, ruhsata bağlanması mümkün olan bir imalat olmakla; bedelini talep mümkündür. Aksini kabul arsa sahiplerinin sebepsiz zenginleşmesine yol açar... İdare Mahkemesinin iptal kararı, gerekçesinden mütevellit, imalat bedelini talep hakkını engellemez.


Vekalet değildir. BK m.97 (TBK m.112) anlamında nama ifaya izindir.
BK m.97: "Bir şeyin yapılmasına müteallik borç borçlu tarafından ifa edilmediği takdirde, alacaklı masrafı borçluya ait olmak üzere borcun kendisi tarafından ifasına izin verilmesini talep edebilir...".
Düzenlemeye mesnetle masraflarınızı talep edebilirsiniz.
(diye düşünüyorum )

P.S: Fesih talebiniz olmakla duruma göre vekaletsiz iş görme hükümlerini de değerlendiriniz.

Saygılar...


Sayın üstadım, arsa sahiplerinin sözleşmeyi feshetmesi ve sözleşmede ruhsat alma yükümlülüğünün kendilerinde iken yerel mahkemenin sözleşmeyi arsa sahipleri lehine haklı bularak feshetmesi sonucunda yüklenicinin elinden tazminat hakkı alınmıştır.
Hal böyle iken yüklenicinin talebi sonucunda yerel mahkemenin ruhsat alma yetkisi vermesi sonucunda ruhsat alınmış, ancak arsa sahiplerinin kötü niyetli davranarak idare mahkemesine ruhsat iptali davası açmaları ve ruhsatın iptal edilmesi sonucunda (İ.K göre mahkemenin yetkisi vekalet yerine geçmediği için) daha önceki sözleşme feshi davasına bu olay delil gösterilip davanın yenilenmesi hususunda bir şanş varmıdır. saygılar
Old 17-06-2013, 14:15   #12
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın MEGA46,
Alıntı:
Yazan MEGA46
...arsa sahiplerinin sözleşmeyi feshetmesi ve sözleşmede ruhsat alma yükümlülüğünün kendilerinde iken yerel mahkemenin sözleşmeyi arsa sahipleri lehine haklı bularak feshetmesi sonucunda...
Bu karar kesinleşti mi? Temyiz süresi geçti mi? Yerel Mahkeme, kararında, ruhsat alma yükümü müteahhitte olduğundan arsa sahiplerinin sözleşmeyi feshi haklıdır mı dedi? Yoksa arsa sahiplerinin fesih talepli açtıkları davada müteahhit de feshi kabul mu etti (karşılıklı mutabakattan mütevellit de fesih mümkündür)? Dava tarihi nedir?

Alıntı:
Yazan MEGA46
...Hal böyle iken yüklenicinin talebi sonucunda yerel mahkemenin ruhsat alma yetkisi vermesi sonucunda ruhsat alınmış,...
Bu, ayrı bir dava mıydı?

Alıntı:
Yazan MEGA46
... idare mahkemesine ... ruhsatın iptal edilmesi ...daha önceki sözleşme feshi davasına bu olay delil gösterilip davanın yenilenmesi hususunda bir şans var mıdır...
Bu husus yargılamanın iadesine imkan vermez (Bkz: HMK m.375). Yalnız müteahhit, zamanaşımı süresi içinde menfi zararlarını talep hakkını haizdir.

Saygılar...
Old 19-06-2013, 12:02   #13
MEGA46

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz
Sayın MEGA46,

Bu karar kesinleşti mi? Temyiz süresi geçti mi? Yerel Mahkeme, kararında, ruhsat alma yükümü müteahhitte olduğundan arsa sahiplerinin sözleşmeyi feshi haklıdır mı dedi? Yoksa arsa sahiplerinin fesih talepli açtıkları davada müteahhit de feshi kabul mu etti (karşılıklı mutabakattan mütevellit de fesih mümkündür)? Dava tarihi nedir?

karar kesinleşti. yerel mahkeme ruhsat alma konusunu hiç dikkate dahi almadı ve sözleşmeyi arsa sahipleri lehine feshetti. dava tarihi 2001 temyiz onama tarihi 2005

Bu, ayrı bir dava mıydı?

alacak davası ayrı bir dava idi. sebepsiz zenginleşme adı ile dava açıldı.

Bu husus yargılamanın iadesine imkan vermez (Bkz: HMK m.375). Yalnız müteahhit, zamanaşımı süresi içinde menfi zararlarını talep hakkını haizdir.

Saygılar...

alacak davası 2005 yılında karara çıktı. imalat bedelleri kabul edildi.
dosya yargıtayda bozularak döndü. gerekçesinde; serbest mühendislerden oluşmuş bilirkişi raporlarına dayanılarak karar verilmiş, oysa bir üniversitenin inşaat bilirkişi kurulundan rapor alınarak hüküm kurulması gerekir diye bozma gerekçesini belirtmiş,
dosya 2005 yılından beri sürmektedir. iki üniversite raporunda mevcut binanın ekonomik değeri ancak günümüz mevzuat hükümlerine göre projelendirilip, yasal hale getirildiği takdirde ekonomik değere haiz olur ve inşaata devam edebilir raporları verildi.
Bu doğrultuda yüklenici duruşmada mevcut binanın yasal hale getirilmesi için (ruhsat) mahkemeden arsa sahiplerinin yıllardır ruhsat almadıkları gibi bu hususta vekalet vermeyede yanaşmadıkları dosya içerisindeki ihtarlardan sabittir. yetki ve süre verildiği takdirde mevcut bimnanın ruhsatı alınıp mahkemeye ibraz edilecektir. talebine karşılık yerel mahkleme yükleniciye yazılı birt şekilde belediyeye müracaatını yapabilmesi için yetki ve süre verdi. Yüklenici bu süre zarfında tüm yasal işlemleri bitirdi yapı denetim firmasınca ruhsatı alındı.
mahkemeye ruhsatı ibraz etti.
duruşmada mahkeme arsa sahiplerine alınan ruhsatta güçlendirme işlemine yönelik proje olduğunu uygulayıp uygulamayacaklarını sordu. arsa sahipleri uygulamayacaklarını beyan ettiler.
yüklenici mahkemeye bir kez daha iyi niyetini göstererek güçlendirme işlemini hiç bir bedel istemeden yapacağını talep ett.
mahkeme güçlendirme işleminin yapılması için tekrardan yükleniciye yetki ve süre verdi.
yüklenici tüm güçlendirme işlemini projeye uygun yapı denetim firmasının kontrollugunda yaptırdı ve mahkemeye sundu.
arsa sahipleri belediye aleyhine bu arada idare mahkemesine ruhsat iptali davası açtılar. yüklenici bu davaya müdahil olmak için dilekçe verdi.
maalesef idare mahkemesi verilen yetkiyi vekalet olarak görmediğinden ruhsatın iptaline karar verildi. karar taraflara tebliğ edilmedi.
idare mahkemesi hakimiyle yapılan görüşmede aynen sizilerin ifade ettiği gibi İ.K madde 22 de bir mahkemenin verdiği yetki belgesi ile ruhsatın alınamayacağını kanun maddesinde böyle bir husus olmadığını, dolayısıyla yetki kararının bir vekalet olmadığı için ruhsat iptal davasını iptal ettiklerini beyan ettiler.
yüklenici yerel mahkemedeki ilk duruşmada;
mahkemenizin verdiği yetki ve süre ile ilgili mevcut binanın tüm yasal vecibeleri yapılmış, ruhsat alınmış, güçlendirme işlemi bitirilmiş, ancak arsa sahiplerinin bir kez daha kötüniyeti idare mahkemesine açtıkları iptal davası ile ortaya çıkmıştır. amaçları ortadadır. verdiğiniz yetkiyi bile kabul etmemektedirler. dolayısıyla yasal hale gelmiş, mevcut binanın imalat bedellerinin kabul edilerek davanın karara çıkmasını talep edecektir.
yerel mahkeme mutlaka verdiği kararın arkasında durmak zorundadır.
reddi kararı vermesi demek Hukukumuzun bir nevi uygulanmaması demektir.
yani idare mahkemesini iptal kararı ile mevcut yasal hale gelmiş binaya yasal değildir yakıştırması ile ret kararı veremez düşüncesindeyim.

bu konuyu av.ilker hasan duman beylede paylaştım. bana verdiğim mücadelenin hukuk tarihine geçecek kadar önemli olduğunu beyan ettiler.

siz değerli üstadlarım ile bu konuyu paylaşmak ve fikirlerinizle bir nevi bilgi birikimimi çoğaltmak bana ayrıca mutluluk vermektedir.
saygılar sunuyorum. 5354641086
Old 19-06-2013, 12:29   #14
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan MEGA46
alacak davası 2005 yılında karara çıktı. imalat bedelleri kabul edildi.
Siz davanızı sekiz yıl önce kazanmışsınız. O yıldan bu yana yapılanların ve yargılamanın gereksiz olduğunu düşünüyorum:

İmalat bedelinin alınabilmesi için ruhsat alınması veya güçlendirme yapılması gerekmez diye düşünüyorum:

1- Bilirkişi incelemesinde "inşaata ruhsat alınabilir" olduğunun anlaşılması, davanın kabulü için yeterli olmalıydı. Davacıyı ruhsat almaya zorlamak adaleti zorlamak demektir. Ruhsat alınabileceğini kanıtlamak için ille de ruhsat almak gerekmez.

2- Aynı biçimde, güçlendirme yapılırsa inşaatın belediye tarafından yıkılmayacağının bilirkişi incelemesiyle anlaşılması halinde davanın kabulü yoluna gidilmeliydi. Davacıyı güçlendirme yapmaya zorlamak gerekmezdi.

Adliyemiz yükleniciye şimdiden sekiz yıllık sabır borçlu...

Nice sabırlar dilerim.

Saygılarımla
Old 19-06-2013, 13:27   #15
MEGA46

 
Varsayılan

Sayın üstadım sabır taşı çatlardı vallahi.

yazdıklarınıza yüzde yüz katılıyorum. Bu dedikleriniz hususunda belediyenin ve bilirkişilerin tüm yazıları aynı yöndedir.

en son duruşma anımı anlatayım. Mübaşir dosyayı bir gün önceden hakime veriyor ya, maalesef bu sefer vermöiyor. biz duruşma günü saatini beklerken mübaşir dosyayı hakime vermeyi unuttum diyerek duruşmada hakim dosyanın tetkikine kararı veriyor.

bakalım 7 aydaki duruşma neyi gösterecek.... hukuk tarihine geçecek bu mücadelem diye düşünüyorum.saygılarımla
Old 19-06-2013, 14:52   #16
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın MEGA46,

Alıntı:
Yazan MEGA46
... 2005 yılında ... imalat bedelleri kabul edildi.
... yargıtayda ... bir üniversitenin inşaat bilirkişi kurulundan rapor alınarak hüküm kurulması gerekir diye bozma gerekçesini belirtmiş,
... iki üniversite raporunda mevcut binanın ekonomik değeri ancak günümüz mevzuat hükümlerine göre projelendirilip, yasal hale getirildiği takdirde ekonomik değere haiz olur ve inşaata devam edebilir raporları verildi.
... yüklenici duruşmada mevcut binanın yasal hale getirilmesi için ... yetki ve süre verildiği takdirde mevcut binanın ruhsatı alınıp mahkemeye ibraz edilecektir. talebine karşılık yerel mahkeme yükleniciye ... yetki ve süre verdi. Yüklenici ...mahkemeye ruhsatı ibraz etti.
...mahkeme arsa sahiplerine alınan ruhsatta güçlendirme işlemine yönelik proje olduğunu uygulayıp uygulamayacaklarını sordu. arsa sahipleri uygulamayacaklarını beyan ettiler.
yüklenici mahkemeye bir kez daha iyi niyetini göstererek güçlendirme işlemini hiç bir bedel istemeden yapacağını talep etti.
mahkeme güçlendirme işleminin yapılması için tekrardan yükleniciye yetki ve süre verdi.
yüklenici tüm güçlendirme işlemini ... yaptırdı ve mahkemeye sundu.
...

Sayın Konyalı’nın da belirttiği üzere; imalat bedeline hükmedebilmek için inşaatın ruhsat alınabilir vasıfta olması yeterlidir. İnşaata devam edilmesi/sözleşmenin ayakta olması hâlinde mahkemenin nama ifaya izin ile bu prosedürü uygulaması kabul edilebilir ise de; feshi kesinleşmiş bir sözleşmede nama ifaya izin talebini kabulle işlem yapmak -aslında- doğru da değildir.

Güçlendirmeye gelince (güçlendirme gerektiğine göre müteahhidin ayıplı imalatı söz konusudur);
Bu husus 3194 S.K. m.39 çerçevesinde önemlidir. Yıkılacak derecede tehlikeli yapı varsa ve arsa sahipleri güçlendirmeyi yapmazsa, anılan madde prosedürü işletilir. Davanız açısından önemli olan kısmı ise güçlendirme yapılmaması hâlinde imalatın güçlendirme yapılmamış hâlindeki bedeline hükmedilir (ayıplı bedeli); güçlendirme yapıldığında ise imalat bedeli buna göre hesaplanır. Yalnız burada hem feshi kesinleşmiş bir sözleşmeye rağmen hem de müteahhidin bila bedel güçlendirmeyi kabulü (duruşma tutanağına imzası alınmışsa) olmakla güçlendirme yapılmış imalatın bedelinin talep edilip edilemeyeceğini mahkeme nasıl değerlendirecek bilemiyorum.

Neticeten imalat bedeline hükmedilecektir (diye düşünüyorum ).

Alıntı:
Yazan MEGA46
...yüklenici bu davaya müdahil olmak için dilekçe verdi...idare mahkemesi hakimiyle yapılan görüşmede aynen sizlerin ifade ettiği gibi İ.K madde 22 de bir mahkemenin verdiği yetki belgesi ile ruhsatın alınamayacağını kanun maddesinde böyle bir husus olmadığını, dolayısıyla yetki kararının bir vekalet olmadığı için ruhsat ... iptal ettiklerini beyan ettiler...

Belediye temyiz etmiştir sanırım ama temyiz etmemiş ise;
Her ne kadar vekalet ilişkisi değil, nama ifaya izin söz konusu ise de; asli müdahaleniz söz konusu ise bu kararı da temyiz etmenizi öneririm...

P.S 1: Sakıncası yoksa inşaatın gerçekleşme yüzdesini ve feshe dair kararın gerekçesini paylaşabilir misiniz?

P.S 2: Dava, konusu itibariyle bu denli uzatılmayı haketmiyor. Yargıtay'ın bozma kararı üzerine rapor alınıp; imalatın yasaya uygun hâle getirilip getirilemeyeceği sorulur ve netice alındığında da (güçlendirme gerekli olmakla) güçlendirme yapılmamış hâliyle (ayıplı haliyle) imalat bedeli hesaplatılıp karar verilebilirdi...

Saygılar...
Old 20-06-2013, 12:14   #17
MEGA46

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz
Sayın MEGA46,



Sayın Konyalı’nın da belirttiği üzere; imalat bedeline hükmedebilmek için inşaatın ruhsat alınabilir vasıfta olması yeterlidir. İnşaata devam edilmesi/sözleşmenin ayakta olması hâlinde mahkemenin nama ifaya izin ile bu prosedürü uygulaması kabul edilebilir ise de; feshi kesinleşmiş bir sözleşmede nama ifaya izin talebini kabulle işlem yapmak -aslında- doğru da değildir.

Güçlendirmeye gelince (güçlendirme gerektiğine göre müteahhidin ayıplı imalatı söz konusudur);
Bu husus 3194 S.K. m.39 çerçevesinde önemlidir. Yıkılacak derecede tehlikeli yapı varsa ve arsa sahipleri güçlendirmeyi yapmazsa, anılan madde prosedürü işletilir. Davanız açısından önemli olan kısmı ise güçlendirme yapılmaması hâlinde imalatın güçlendirme yapılmamış hâlindeki bedeline hükmedilir (ayıplı bedeli); güçlendirme yapıldığında ise imalat bedeli buna göre hesaplanır. Yalnız burada hem feshi kesinleşmiş bir sözleşmeye rağmen hem de müteahhidin bila bedel güçlendirmeyi kabulü (duruşma tutanağına imzası alınmışsa) olmakla güçlendirme yapılmış imalatın bedelinin talep edilip edilemeyeceğini mahkeme nasıl değerlendirecek bilemiyorum.

Neticeten imalat bedeline hükmedilecektir (diye düşünüyorum ).


Belediye temyiz etmiştir sanırım ama temyiz etmemiş ise;
Her ne kadar vekalet ilişkisi değil, nama ifaya izin söz konusu ise de; asli müdahaleniz söz konusu ise bu kararı da temyiz etmenizi öneririm...

P.S 1: Sakıncası yoksa inşaatın gerçekleşme yüzdesini ve feshe dair kararın gerekçesini paylaşabilir misiniz?

P.S 2: Dava, konusu itibariyle bu denli uzatılmayı haketmiyor. Yargıtay'ın bozma kararı üzerine rapor alınıp; imalatın yasaya uygun hâle getirilip getirilemeyeceği sorulur ve netice alındığında da (güçlendirme gerekli olmakla) güçlendirme yapılmamış hâliyle (ayıplı haliyle) imalat bedeli hesaplatılıp karar verilebilirdi...

Saygılar...

Sayın üstadım hukuk tarihinde bu kadar yıl mağdur olmuş herhalde vardır diye düşünüyorum.

inşaatın temel artı 2 tabla kargası yapılmış vaziyette bekliyor. yüzde olarak yüzde 11 oluşmaktadır.

Müteaahhidin ayıplı imalat yaptığı ile ilgili arsa sahiplerinin herhangi bir ihtarı sözkonusu değildir. sadece imalat bedeline yönelik karardan sonra yani yerel mahkeme dosyadan el çektikten sonra, yargıtaya sunulmak üzere arsa sahipleri bir üniversiteden aldıkları rapor ile beton basınç dayanımında projesindeki c-20 yerine alınan değerler hesaplanıp bölündüğünde c-14 çıkmaktadır bu haliyle inşaatın devamı mümkün değildir.Ancak gerekli yerlerden onay alınmış güçlendirme projesinin onaylanması ve uygulanması halinde mevcut yapı ekonomik değer taşıyacaktır. raporları mevcuttur. bozma kararından sonra yerel mahkeme bir başka üniversiteden aldırdığı raporda aynen bu yöndedir. bizde zaten mahkemeden bu hususlar ışığında yetki istedik ve yerine getirdik. kararın kabul edilmesini bekliyoruz.

feshe dair karar gerekeçsi şu an elimde değil, mahkemeden alıp sizle paylaşacağım.

idare mah.kararı henüz tebliğ almadık, aldığımızda müdahil olarak temyiz edeceğiz.

ruhsat alınmış, güçlendirme işlemi bitirilmiş, hala karar verilmemesi düşündürücüdür. ihşallah sonuçlanırda rahatlarız. sizlerle telefonda veya bizzat tanışmak isterim.
Old 09-07-2013, 21:04   #18
MEGA46

 
Varsayılan belediyenin işlemi

Sayın armağan ve nevra öksüz
arsa sahipleri ile aramızdaki sözleşme feshedilmiş, imalat bedeline yönelik tazminat davamızda mevcut ruhsatsız binanın ekonomik deger olup olmadığı hususunda tarafıma ruhsat alınması ile yetki verilmişti. verilen yetkiye istinaden ruhsat işlemleri tamamlanmış müteaahit bölümüne doğalolarak müteaahhitlik belgem olduğundan kendi adımı yazdırmıştım. arsa sahipleri ruhsat iptal davası açarak idare mahkemesinin ruhsatın iptali kararı neticesinde belediye müteaahhit olarak şahsıma mühürleme ve para cezası vereceğini belirtti. bu kanuna uygunmudur.
idare mahkemesinin ruhsat iptal gerekçesinde "asliye hukuk mahkemesinin verdiği yetki kanunda belirtilmediğinde sadece tapu maliki ve vekilinin ruhsat müracaatında bulunabileceği dolayısıyla mahkemenin yetki belgesiyle ruhsat alınamayacağı" yazmıştır.
belediye müteaahhit olarak bana mühürleme ve para cezası uygulaması kanuna uygunmudur.
Old 09-07-2013, 21:25   #19
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan MEGA46
belediye müteahhit olarak şahsıma mühürleme ve para cezası vereceğini belirtti. bu kanuna uygun mudur?
Ruhsat alınarak inşaat yapıldığında, sonradan ruhsat iptal edilse bile, ruhsat iptal edilene kadar yapılan inşaat için ceza verilmez ve yıkım kararı alınmaz. Ruhsat iptal edilene kadar olan inşaat seviyesi yapı sahibinin kazanılmış hakkıdır.

Ruhsat iptal edildiğinde belediye hemen yapı tatil zaptı düzenleyerek, inşaatı mühürler. Zabıt tutulmasının ve mühürlemenin nedeni inşaatın ruhsat süresince yapılan kısmını tespit etmektir. Bu tespit sayesinde ruhsat iptalinden sonra inşaata devam edilirse o devam edilen kısım için para cezası verilmesi ve yıkım kararı verilmesi mümkün olur.

Belediyenin ruhsat iptalinden sonra hemen yapı tatil zaptı tutması ve mühürlemesi sadece bir tespit işlemidir ve bu nedenle yapı sahibine ceza verilmesini gerektirmez. Tam tersine, ruhsat alarak inşaat yapan yapı sahibine veya müteahhidine ceza verilemez. İmar Kanunu'nun 32.maddesinden ve 42.maddesinden bu anlaşılmalıdır. Uygulama da bu yöndedir.

Saygılarımla
Old 17-07-2013, 10:29   #20
MEGA46

 
Varsayılan çok önemli

Sayın üstadlarım.

asliye hukuk mahkemesinde 16.07.2013 tarihindeki duruşmada hakim, idare mahkemesinin iptal kararı dosyaya konuldu dedi davacı olarak bize söz verdi.

biz ise; idare mahkemesinin iptal kararı usule yöneliktir. bu karar mevcut binanın birdaha ruhsatlandırılamaz kararı değildir. arsa sahiplerinin vekalet vermedik savunması ile verdiğiniz yetkiye itirazları sonucu idare mahkemesinin usule yönelik bir kararıdır. dolayısıyla imalat bedeline yönelik haklarımız mevcut binanın yasal hale getirildiği alınan ruhsat ile sabittir. Ruhsat iptal edilmesi arsa sahiplerinin uhdesindedir. (Yargıtayımızın içtihatlarında yapıların ruhsata bağlanıp bağlanmayacağı kesin olarak açıklığa kavuşturulmadan davaların sonuçlandırılması hak ve adalete uygun düşmez- yükleniciye yetki ve süre verilerek kaçak inşaatın yasal hale getildiği takdirde bedeline hükmedilmeli, getirilmediği takdirde dava retedilmeli) kararları çok açık ve nettir. Yıllardır ihtarlarımıza rağmen ruhsat almayan veya vekalet vermeyen arsa sahipleri birkez daha kötü niyetlerini ortaya koymuştur. Bu meyanda mevcut bina yasal hale gelmiş, ancak idare mahkemesinin kararı ile ruhsat iptal edilmiştir. bu birdaha ruhsatlandırılamaz demek değildir. davamızın kabulüne karar verilmesini talep ettik.

Mahkeme karara varmak için 9 aya gün attı.Ancak; mahkeme hakiminin tavrı ve idare mahkemesi ruhsatı iptal etti demesi bizi düşündürmeye itti.
1- Mahkeme verdiği yetkiye sahip çıkmadığını gözlemledik?
2- Taraf tuttuğunu gözlemledik? çünkü ruhsat tarihi 04.01.2012 o günden beri davayı hep sürüncemede bıraktığı için.
3- Mahkemenin verdiği yetki ikle yapılan ruhsat işlemlerine harcanan bedel 140.000 şimdi bu bedeli arsa sahibinden talep etsek diyecekki ruhsat iptal edildi ben vekalet vermedim, git yetkiyi veren mahkemeden iste diyebilirmi?

görüşlerinizi ve yardımlarınızı bekliyorum.
Old 06-11-2013, 13:04   #21
ebrus

 
Varsayılan

Merhabalar meslektaşım, davanızın sonucu ne oldu acaba? Bilgi verirseniz çok sevinirim. Şimdiden teşekkürler.
Old 06-11-2013, 13:21   #22
MEGA46

 
Varsayılan Sayın Ebru hanım.

Merhabalar. Davamız 12.12.2013 tarihine ertelendi. Hakim beyin rahatsızlığından dolayı
Old 13-12-2013, 09:47   #23
MEGA46

 
Varsayılan asliye hukuk mahkemesi davayı ret etti

Sayın Armağan bey.
12.12.2013 tarihli duruşmada hakim, imalat bedeline yönelik davamızı ret etti. Duruşmada hakime sözlü olarak Allah'a havale ettiğimi belirttim.
Duruşma zaptına, güçlendirme işleminin mevcut bina maliyetini kat be kat geçtiğini yazdırarak davayı ret etti.
Oysa aynı hakim, hem ruhsat almam için yetki verdi, hem güçlendirme yapmam için yetki verdi.
Ben bu yetkiyle hem ruhsatı aldım, hem de güçlendirmeyi yaptım.
güçlendirme bedeli mevcut binanın yüzde 10 oranına tekabül etti.
arsa sahiplerinin idare mahkemesinde vekalet vermedik beyanı ile ruhsat iptal davası açmaları ve idare mahkemesinin yerel mahkemenin verdiği yetkiyi hiçe sayarak ruhsatı iptal etmesi sonucunda, duruşmada ruhsatın iptal edilmesi bizi bağlayan bir konu değildir, arsa sahipleri gitsin ruhsata imza atsın ruhsatı işler hale getirsinler dememize rağmen mahkeme davayı ret etti.
şimdi mevcut binanın imalat bedeli bir tarafta dursun, hem ruhsat bedeli hem güçlendirme bedeli nasıl olacak.
kaldı ki, yargıtayımızın içtihatlarında ruhsat alınabilinir bir inşaatın bile imalat bedeline hükmedilmesinin gerektiği kararları mevcut olmasına rağmen.
Hukukumuzun ve hakimin kasti bazı şaibeli kulağımıza gelen duyumları maalesef ispat edemediğimden şimdilik beklemedeyim. mecburen bu kararı temyiz edip hakkımızı Yargıtay da arayacağız. geç gelen adalet adalet degildir.
tüm meslektaşların bu konuda ellerinde varsa Yargıtay kararları ve yardımlarını bekliyorum.
Old 13-12-2013, 13:40   #24
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan MEGA46
tüm meslektaşların bu konuda ellerinde varsa Yargıtay kararları ve yardımlarını bekliyorum.
Yazıldığında gerekçeli kararı da paylaşmanızı bekliyoruz.

Saygılarımla
Old 05-01-2014, 08:39   #25
MEGA46

 
Varsayılan

gerekçeli karar daha yazılmadı yazıldığında aynen burda paylaşacağım. bu davaya bakan hakimin taraf tuttuğunu, hukuka aykırı bir hüküm verdiğini, Farklı bir anlam yüklenemeyecek kadar açık ve kesin olan bu davada yanlış hüküm verilmiş olması nedeniyle hakim hakkında dava açabilirmiyim.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Asliye Hukuk Mahkemesinin İş Mahkemesi Sıfatı MuhammedAliUcar Meslektaşların Soruları 3 29-10-2010 16:37
Sulh hukuk mahkemesinin verdiği itirazın iptali kararı nasıl icraya koyulur. Av.Y.Selim ÜSTÜN Meslektaşların Soruları 2 28-04-2010 12:51
idare mahkemesinin uyuşmazlık mahkemesine başvurulması gerekçesiyle verdiği red karar Av. S.E. Meslektaşların Soruları 5 19-05-2008 10:21


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05278707 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.