Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Mirasta Denkleştirme ve/veya Tenkis

Yanıt
Old 04-07-2017, 18:25   #1
because I am him

 
Yeni Fikir Mirasta Denkleştirme ve/veya Tenkis

Sayın Meslektaşlarım,

Öncelikle vakit ayırabilen ve değerli görüşlerini paylaşan meslektaşlarıma teşekkürlerimi sunuyorum.

Müvekkil ablası ile 2 kardeştir. Vefat eden babaları, müvekkile 30; kız kardeşine 20 yıl önce birer adet konut satın almış ve her iki konut üzerinde kendi adına oturma hakkı tesis ettirmiştir.

Vefat eden babanın başkaca herhangi bir malvarlığı bulunmamaktadır. Ancak kız kardeşe bırakılan konut, müvekkile bırakılan konuta göre oldukça değerlidir; kentsel dönüşüm sonucunda bu konuta karşılık 2 daire verilmiştir.

Yaptığım araştırmalar çerçevesinde, tapu kayıtları uyarınca muris 3. kişi konumunda olduğundan muris muvazaasının öne sürülemeyeceğini; tenkis davası açmam halinde ise, saklı payımın ihlal edilmediğinden bahisle talebimin reddedilebileceğini teyit ettim.

Bu aşamada en mantıklı yol TMK 669 ve devamındaki mirasta denkleştirme hükümleri uyarınca, her iki gayrimenkul arasındaki değer farkının terekeye iadesini talep etmek; bu talebimiz kabul edilmezse tenkisini talep etmek mi olacaktır?
Old 05-07-2017, 19:35   #2
Av.şükrü söğüt

 
Varsayılan

Sayin meslektasim,hem muvekkilinize hem de kiz kardesine muris tarafindan bedeli verilmek suretiyle alinan tasinmazlar mirasta iade(denklestirmeye) tabi olan karsiliksiz kazandirmalardan degildir.bu nedenle ne muvekkiliniz adina olan tasinmaz ne de kizkardesi adina muris tarafindan alinan tasinmazlar iade kapsaminda degildir. cunku tmk.mal varliginin devrini iade kapsaminda saymaktadir.eger murisin olum tarihi itibariyle davaci muvekkilinizin sakli payi ihlal edilmis ise ve muris kizina yapmis oldugu bu tasarrufu davaci muvekkilinizin sakli payini ortadan kaldirmak icin yapmis ise tenkis davasi acabilirsiniz.mirasta iade davasi tenkis davasina gore daha kapsamli bir dava oldugundan davayi tasarrufun terekeye iadesi olmadigi taktirde tenkis davasi biciminde terditli olarak ta acabilirsiniz.terekenin murisin olum gunune gore hesaplanacagini, olum gununden sonra tasinmazlarda meydana gelen deger artis ve eksilmelerin dikkate alinmayacagini da hatirlatmak isterim. saygilarimla av. Sükrü söğüt
Old 06-07-2017, 06:18   #3
Cumhur Okyay

 
Varsayılan

Her ne kadar, tereke, murisin ölüm gününe göre hesaplanır ise de, tenkis değeri karara en yakın tarih ve denkleştirme değeri ise, denkleştirme günündeki değer olarak nazara alınmaz mı?
Saygılarımla..!
Old 06-07-2017, 10:00   #4
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

1.)Miras bırakan muvazaası olmaz
Miras bırakan tapudaki alım işleminin tarafı değildir. Bedelini miras bırakanın ödediği fakat tapunun başkası üzerine yapıldığı iddiası "gizli bağış" niteliğinde gözüktüğünden yerleşen içtihat gereği Soru sahibinin de belirttiği gibi miras bırakan muvazaası olmaz.

2.) Denkleştirme kuşkulu
TMK.m.669/2 'de denkleştirmeye konu teşkil edilen işlemler sınırlı olarak sayılmış değildir. Örnek olarak verilmiştir.Sınırlı olmadığı "benzeri" kelimesi ile ifade edilmiştir. Bu yönden para bağışın da denkleştirme davasına konu edilebileceği ortadadır. Fakat "gizli bağış" olarak görünen bu kazandırmanın denkleştirmeye tabi tutulabilmesi için " karşılıksız" olması gerekmektedir. Oysa sorudaki olayda miras bırakan lehine "oturma hakkı" tanınarak bir karşılık sağlanmıştır. Karşılıksızlık koşulu gerçekleşmediği gibi,TMK.nun 692 maddesindeki miras bırakan iradesi dikkate alındığında denkleştirme davasının başarısını kuşkulu buluyorum.

3.) Tenkis olabilir
Saklı paya müdahale unsuru gerçekleştiğinde olay daha ziyade tenkis hükümlerine uygun düşmektedir.
Old 09-11-2017, 20:36   #5
d012uk

 
Varsayılan

Meslektaşlarım merhaba, ben de benzer bir durum ile karşı karşıyayım. Müvekkilin annesi vefatından 2 sene önce 81 yaşında müvekkilin kız kardeşine taşınmaz satışı için vekalet veriyor. Kız kardeş de bu vekalet ile annesine ait bir taşınmazı satıyor. Murisin vefatından sonra müvekkilim yaptığı araştırmada annesine ait taşınır, taşınmaz herhangi bir mal tespit edemiyor.
Bu durumda kız kardeşe karşı evin güncel değerinin 1/2 si (müvekkilin miras payı) için denkleştirme davası açılabilir mi? Yoksa önce terekenin tespiti davası açmak mı gerekir? Teşekkürler
Old 14-11-2017, 07:17   #6
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

1.) Denkleştirme davasının açılabilmesi için miras bırakanın mirasçılardan birine miras payına mahsuben bir kazandırmada bulunması yani miras bırakan ile kız kardeş arasında bir bağış sözleşmesinin bulunması ve bu kazandırmanın miras payına mahsuben yapılması gerekir. Oysa miras bırakan ile kız kardeş arasında böyle bir bağış ilişkisi mevcut değildir. taşınmaz kız kardeşin mülkiyetine geçmemiştir. Ayrıca miras bırakan tek mal varlığını mirasçılardan birine vermiş ise burada denkleştirme olmaz.Dolayısı ile olayın denkleştirme davası ile ilişkisi bence bulunmamaktadır.

2.) Miras bırakan ile kız kardeş arasındaki hukuki ilişki resmi vekaletnamede de yazıldığı gibi vekalet sözleşmesi ilişkisidir. Vekilin görevini iyiniyet kuralları içinde yerine getirme ve müvekkile hesap verme görevi vardır. Taşınmazın satış bedelini müvekkile ödeyerek hesap vermemiş ,ya da taşınmazı düşük bedelle satmış ,müvekkilin talimatına uymamış ise vekalet sözleşmesinin kötüye kullanmasından dolayı ;

a.) Tapu maliki vekil ile işbirliği yapmış ise vekile de husumet yöneltilerek tapu maliki aleyhine 1/2 pay için tapu iptal ve tescil davası açılabilir.

b). Halen tapu maliki olan kişinin kötüniyeti iddia ve ispat edilecek durumda değilse , vekil kız kardeş aleyhine tazminat davası açılarak taşınmazı 1/2 payının bedeli istenebilir.

3.) Eğer tapudaki temlik işlemi miras bırakanın bilgisi,icazeti veya talimatı ile yapılmış ve diğer şartları uyuyor ise tapu maliki aleyhine muris muvazaası nedeniyle paya hasren tapu iptali ve tescil, alınan para miras bırakan tarafından kız kardeşe bağışlanmış ise kız kardeş aleyhine aynı nedenle 1/2 bedelin tahsili için tazminat davası ve her iki halde de olmadığı takdirde tenkis davası açılabilir.
Old 29-12-2017, 22:15   #7
d012uk

 
Varsayılan

Üstadım verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim. Yaptığım araştırmada kız kardeşin annesinden aldığı vekalet ile satış yaptığı 3. kişinin kötü niyetini ispat edecek bir duruma rastlamadım. Ancak murisin bir adet taşınmazını daha tespit ettim.
Mevcut durumda sizin yaptığınız bilgilendirmeler ışığında kız kardeşin vekil sıfatı ile taşınmazı düşük bedele sattığı, satış bedelini müvekkiline teslim etmediği gerekçeleri ile vekalet sözleşmesinin kötüye kullanıldığı ayrıca muris muvazaası nedeniyle alınan bedelin kız kardeşe bağışlandığı gerekçeleri ile tazminat davası açacağım. Aynı davada terditli olarak tazminat talebi kabul edilmediği takdirde tenkis de talep edeceğim.
Old 01-01-2018, 16:01   #8
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan d012uk
kız kardeşin vekil sıfatı ile taşınmazı düşük bedele sattığı, satış bedelini müvekkiline teslim etmediği gerekçeleri ile vekalet sözleşmesinin kötüye kullanıldığı ayrıca muris muvazaası nedeniyle alınan bedelin kız kardeşe bağışlandığı gerekçeleri ile tazminat davası açacağım. Aynı davada terditli olarak tazminat talebi kabul edilmediği takdirde tenkis de talep edeceğim.

Vekalet görevinin kötüye kullanılmasından doğan tazminat davası ile muris muvazaasından doğan tazminat davasının maddi vakıaları ve hukuki sebepleri birbirinden faklıdır. Aralarında hukuki bağlatı da mevcut değildir. İki talebin bir arada ileriye sürülmesi çelişki teşkil eder. Ayrıca tenkis talebi ile vekalet sözleşmesi ile ilgili davanın maddi vakiaları ve hukuki sebepleri farklı olduğu gibi, burada da hukuki bağlantı mevcut değildir. Terditli davalarda en fazla iki talep ileriye sürülebilir.

Üçüncü kişinin kötüniyeti ispat edilemeyeceğine göre,kız kardeş aleyhine iki türlü dava açılabilir ;

1.)Ya; ilk cevabımda açıkladığım koşullara göre vekalet görevini kötüye kullanma durumu varsa bu nedenle tazminat davası açılır.Bu davada terditli olarak tenkis davası açılamaz.

2.)Ya da ; alınan satış parası miras bırakanın icazeti ile kız kardeşe bağışlanmış ise muris muvazaası nedeniyle tazminat olmadığı takdirde terditli olarak tenkis davası açılabilir.

Benim önceki cevabımdaki beyanım bu anlamdadır.
Old 12-02-2018, 11:34   #9
Av.Tuğba Elmas

 
Varsayılan

Merhaba,
Muris A, eşi B, murisin bir önceki evliliğinden olan çocukları ise C ve D'dir. Eş B, evlendikten sonra hiç çalışmamış olup, ailesinden B'ye kalan bir mirasta bulunmamaktadır. A ve B'nin evliliği sırasında eş B adına iki adet taşınmaz satış alınmıştır. Muvazaalı herhangi bir devir yoktur. Taşınmazlar doğrudan B üzerine kayıtlıdır. Ayrıca murisin tüm maaş ve gelirleri de B'nin banka hesabına yatırılmaktadır. Eş B'nin bankada yüklü miktarda parası olduğu da bilinmektedir. Muris A adına kayıtlı iki taşınmaz (bu iki taşınmaz diğer taşınmazlara göre daha değerli olup) bulunmakta olup, bu taşınmazlar bakımından da ortaklığın giderilmesi davası açılmıştır. Bu bakımdan C ile D'nin miras haklarını tam olarak elde edebilmeleri için;
1) Hem taşınmazlar hem de bankadaki paralar için bakımından tenkis davası açarak saklı paylarını mı ileri sürmeliyiz?
2) Şayet tenkis davası açılır ise iki adet taşınmaza ilişkin açılmış ortaklığın giderilmesi davasını nasıl etkiler?
3) Eş B adına doğrudan alınan iki taşınmazın değerinin daha düşük olması sebebiyle, eşe karşı açılacak bir tenkis davasında, eşe alınan taşınmaz murisin tasarruf nisabı (kullanılabilir oran) içinde kalır mı?

Şimdiden çok teşekkürler
Old 12-02-2018, 12:22   #10
Cumhur Okyay

 
Varsayılan

1. İleri sürebilirsiniz.
2. İncelemek lazim.
3. Saklı pay oranı 1/2 ye düştüğüne ve başkaca taşınmazlar da bulunduğüna göre, tenkis hesapları sonucunda,tasarruf nisabı içinde kalması muhtemel görünüyor. Para ve tahmin edeceğiniz taşınmaz bedellerini toplayın, kaba bir hesapla ve bu tutardan 1/4 eşin sakli payini çıkarin, kalanın 1/2 si murisin tasarruf nisabıdır+ 1/4 esin saklı payı= eşe isabet eden. Kolay gelsin.
Old 12-02-2018, 13:39   #11
d012uk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Yücel Kocabaş
Vekalet görevinin kötüye kullanılmasından doğan tazminat davası ile muris muvazaasından doğan tazminat davasının maddi vakıaları ve hukuki sebepleri birbirinden faklıdır. Aralarında hukuki bağlatı da mevcut değildir. İki talebin bir arada ileriye sürülmesi çelişki teşkil eder. Ayrıca tenkis talebi ile vekalet sözleşmesi ile ilgili davanın maddi vakiaları ve hukuki sebepleri farklı olduğu gibi, burada da hukuki bağlantı mevcut değildir. Terditli davalarda en fazla iki talep ileriye sürülebilir.

Üçüncü kişinin kötüniyeti ispat edilemeyeceğine göre,kız kardeş aleyhine iki türlü dava açılabilir ;

1.)Ya; ilk cevabımda açıkladığım koşullara göre vekalet görevini kötüye kullanma durumu varsa bu nedenle tazminat davası açılır.Bu davada terditli olarak tenkis davası açılamaz.

2.)Ya da ; alınan satış parası miras bırakanın icazeti ile kız kardeşe bağışlanmış ise muris muvazaası nedeniyle tazminat olmadığı takdirde terditli olarak tenkis davası açılabilir.

Benim önceki cevabımdaki beyanım bu anlamdadır.

Üstadım, 2. yol izlendiğinde yetkili mahkeme, muris muvazaası yönünden satılan taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi mi yoksa tenkis bakımından murisin son ikametgahı yer mahkemesi mi olacaktır?
Old 12-02-2018, 16:51   #12
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Yücel Kocabaş
Üçüncü kişinin kötüniyeti ispat edilemeyeceğine göre,kız kardeş aleyhine iki türlü dava açılabilir ;

1.)Ya; ilk cevabımda açıkladığım koşullara göre vekalet görevini kötüye kullanma durumu varsa bu nedenle tazminat davası açılır.Bu davada terditli olarak tenkis davası açılamaz.

2.)Ya da ; alınan satış parası miras bırakanın icazeti ile kız kardeşe bağışlanmış ise muris muvazaası nedeniyle tazminat olmadığı takdirde terditli olarak tenkis davası açılabilir.

Alıntı:
Yazan d012uk
Üstadım, 2. yol izlendiğinde yetkili mahkeme, muris muvazaası yönünden satılan taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi mi yoksa tenkis bakımından murisin son ikametgahı yer mahkemesi mi olacaktır?
1. Muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tescil davası taşınmazın aynına yönelik bir dava olduğundan HMK.m.12'ye taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde , tenkis davası ise HMK.nun 11/1-a m.göre miras bırakanın son yerleşim yeri mahkemesinde açılır. Her iki dava terditli olarak birlikte açılmak istenirse ; tapu iptali ve tescil davası tenkise göre daha kapsamlı olduğundan terditli dava taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılır.

2. Muris muvazaası nedeniyle tazminat davası taşınmazın aynına yönelik bir dava niteliğinde olmadığından HMK.m.6'ya davalının yerleşim yeri mahkemesinde , tenkis davası ise yukarıda belirttiğimiz gibi miras bırakanın son yerleşim yeri mahkemesinde açılır. Her iki dava terditli olarak birlikte açılmak istenirse ; tazminat davası tenkise göre daha kapsamlı olduğundan terditli dava davalının yerleşim yeri mahkemesinde açılır.
Old 27-06-2018, 11:56   #13
emi_shn

 
Varsayılan

yeni açmış olduğum davam da benzer mahiyette olduğu için buradan devam ettirmek istedim. Muris sağlığında kızına vekaletname veriyor ve kızı bir taşınmazını satıyor ancak satış bedeli murisin hesabına yatırılmamış,satın alan kişi de 3.bir kişiye 2 ay sonra satıyor. Bedel biraz düşük ama afaki düşük bir bedelle satılmamış.Burada miras bırakanın kızının vekalet görevini kötüye kullanması sebebine dayanarak hem kıza hem de diğer satın alan 3.kişilere dava açtık.
Müvekkillerim bu durumdan murisin vefatından sonra haberdar oluyorlar. Bu durumda 3.kişiler iyiniyetli mi değil mi bilmediğimiz için terditli dava açtık. Tapu iptal ve tescili olmadığı halde taşınmaz değerinin kızından alınması şeklinde.
Ben bu davada mirasta iade(denkleştirme)hükümlerinin geçerli olmayacağını düşünüyorum.Ancak aşağıda bulduğum Yargıtay kararında terekeye iade şeklinde davanın açılması gerektiği belirtilmiş,bu konuda görüşlerinizi merak ediyorum.
T.C.

YARGITAY

1. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/8144

K. 2005/9826

T. 20.9.2005

• VEKALET GÖREVİNİN KÖTÜYE KULLANILMASI ( Tapu İptali ve Tescil - Miras Bırakan Adına Açılan Bir Davada Tüm Mirasçıların Davada Yer Almasının Zorunlu Olduğu Gibi Sonuç ve İsteğin de Terekeye İade Biçiminde Olmasının Zorunlu Olduğu )

• TAPU İPTALİ VE TESCİL ( Vekalet Görevinin Kötüye Kullanılması - Miras Bırakan Adına Açılan Bir Davada Tüm Mirasçıların Davada Yer Almasının Zorunlu Olduğu Gibi Sonuç ve İsteğin de Terekeye İade Biçiminde Olmasının Zorunlu Olduğu )

• MİRAS BIRAKAN ADINA AÇILAN DAVA ( Tüm Mirasçıların Davada Yer Almasının Zorunlu Olduğu Gibi Sonuç ve İsteğin de Terekeye İade Biçiminde Olmasının Zorunlu Olduğu - Tapu İptali ve Tescil )

818/m.390

ÖZET : Dava dilekçesi içeriğinden, iddianın ileri sürülüş biçiminden davada vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayanıldığı açıktır. Miras bırakan adına açılan böyle bir davada tüm mirasçıların davada yer alması zorunlu olduğu gibi sonuç ve isteğin de terekeye iade biçiminde olması zorunludur. Pay oranında iptal tescil isteğinin dinlenebilmesine olanak yoktur.
DAVA : Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar,miras bırakanları Musa Yorgun'un davacı oğlu Mürsel ile davalı oğlu Musa'nın bankadan kredi alabilmeleri için ipotek tesis ettirebilmeleri amacıyla vekaletname verdiğini ancak davalı Musa'nın vekalet görevini kötüye kullanarak diğer mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla çekişmeli 7 parsel sayılı miras bırakana ait taşınmazı karısı davalı Leyla'ya onun da diğer davalı Mehmet'e devrettiğini,davalıların el ve işbirliği içinde hareket ettiklerini ileri sürerek payları oranında iptal-tescil,olmadığı takdirde taşınmazın satış tarihindeki gerçek bedelinin tahsilini istemişlerdir.
Davalılar, işlemlerin gerçek olduğunu, miras bırakının daha önce de bir çok taşınmazını sattığını,kaldı ki, davalı Mehmet'in iyiniyetle taşınmazı satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece,vekaletin miras bırakanın iradesine uygun biçimde kullanıldığı, tüm mirasçıların davada yer alması gerekirken dava dışı mirasçı bulunduğu,davalı Mehmet'e taşınmaz muvazaalı devredilmişse de iptal ile davalı Leyla'ya döndürülmesinin davacılara hukuki yarar sağlamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar,davacılar tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla,duruşma günü olarak saptanan 20.9.2005 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vs. vekili Avukat Ayhan Kocaköse ile temyiz edilen vs. vekili Avukat Ertan Ekşi geldiler,duruşmaya başlandı,süresinde verilen ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi,duruşmanın bittiği bildirildi,iş karara bırakıldı bilahare Tetkik Hakimi Murat Ataker'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava dilekçesi içeriğinden, iddianın ileri sürülüş biçiminden davada vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayanıldığı açıktır.
Miras bırakan adına açılan böyle bir davada tüm mirasçıların davada yer alması zorunlu olduğu gibi sonuç ve isteğin de terekeye iade biçiminde olması zorunludur. Pay oranında iptal tescil isteğinin dinlenebilmesine olanak yoktur.
SONUÇ : Dava, reddedildiğine göre sonucu bakımından doğru olan hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerden ötürü ONANMASINA, 4.12.2004 tarihinde yürürlüğe giren Avukat Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz edilen vekili için 400,00 YTL. duruşma Avukat parasının temyiz edenden alınmasına, 20.09.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 27-06-2018, 12:43   #14
Cumhur Okyay

 
Varsayılan

(...Müvekkillerim bu durumdan murisin vefatından sonra haberdar oluyorlar. Bu durumda 3.kişiler iyiniyetli mi değil mi bilmediğimiz için terditli dava açtık. Tapu iptal ve tescili olmadığı halde taşınmaz değerinin kızından alınması şeklinde...)

Dâva dilekçesinde terditli olarak, önce muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tescil istememişseniz, ve dâvanız da vekalet akdinin kötüye kullanılması bakımından yukarıdaki kararda belirtilen şartları ve istemleri taşımıyorsa, sizin de davanız, andığınız Daire kararındaki akibete uğrayabilir. Kolay gelsin..
Old 27-06-2018, 23:39   #15
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Vekalet akdinin kötüye kullanılmasından dolayı terditli olarak 3.kişi yönünden tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde vekil yönünden tazminat şeklinde dava açılabilir.

Sunulan yargıtay kararındaki "davadaki talebin terekeye iade şeklinde olmalı" ifadesi ile TMK.m. 669 'daki "mirasta denkleştirme" davası kastedilmiş değildir.Yargıtay kararında vekalet akdinin kötüye kullanılması nedeni ile mirasçılar tarafından 3.kişi aleyhine açılan tapu iptali ve tescil davasında pay oranında tescil talep edilemeyeceği ,talebin tapu iptalinin yanı sıra iptal edilen kaydın eski hale getirilerek muris adına tescilinin talep edilebileceği ifade edilmiştir. Muris adına tescil keyfiyeti "terekeye iade"şeklinde tanımlanmıştır.

Gerçi ben yukarıda (6) numaradaki yazımda pay oranında tapu iptali ve tescil ve terditli olarak tazminat davası açılabileceğini yazmıştım.Bu cevabımın ilk sorudaki olayın özelliğine göre değerlendirilmesi gerekir. Oradaki olayda tazminat davasının muhatabı vekil aynı zamanda mirasçıdır. Elbirliği mülkiyetinde mirasçının tek başına dava açma yasağı 3.kişilere karşı açılacak davalar içindir. Mirasçıların birbiri aleyhine pay oranında dava açma imkanları bulunduğu gibi parasal alacaklar bölünebilir alacak niteliğinde olduğundan da mirasçının dava açma ehliyeti vardır. İkincisi oradaki olayda ortada 2 mirasçı vardır.Birisi zaten vekil olup işlemi yapan kişidir. Dava konusu satış olayına icazet vererek satışı benimsemiş sayılır.İptal yönünden davacı safında yer alma imkanı bulunmadığından diğer mirasçının tek başına payı oranında tapu iptali ve tescil talebinde bulunabileceği görüşü ile hareket etmiştim.

Sizin olayda da tazminat sorumlusu vekil aynı zamanda mirasçı olup 3 kişi konumunda olmadığından tazminat yönünden bir sakınca bulunmadığını kanısındayım. Eğer davada pay oranında iptal ve tescil istenmiş ise Tapu iptali ve tescil yönünden yayınladığınız 1.HD.kararı riskli bir durum yaratmaktadır.

Bu riski ortadan kaldırmak için ne yapmalı ; HMK. 141.m.cevaba cevap dilekçesi ile (geçirilmiş ise ıslah yolu ile)iddiayı genişletip değiştirerek (dava değerini arttırarak) talebi " taşınmazın tapu kaydının iptali ile terekeye iadesine / yeniden muris adına tesciline ,olmadığı takdirde şu kadar tazminatın davalı vekilden alınarak mirasçılara payları oranında verilmesine" şekline getirilmesinin ve hakimden "diğer mirasçıların muvafakatinin alınabilmesi alınamıyor ise terekeye temsilci atanmasının sağlanabilmesi için süre ve yetki belgesi verilmesi " talebinde bulunulması yararlı olacaktır.

Elbirliği mülkiyetinde mirasçılardan birisi veya birkaçı tarafından açılan dava hemen ret edilmeyip ,diğer mirasçıların muvafakatinin alınması alınamıyor ise terekeye temsilci atanmasının sağlanması için davacı paydaşa süre tanınması zorunludur. Bu nedenle yapılacak değişiklik tarafta değişiklik olarak yorumlanamaz .Böylece dava pay oranındaki talepten çıkıp, tereke adına açılmış olacağından dava yayınlanan 1.HD.kararı ile uyumlu hale gelebilecektir.Diye düşünüyorum.
Old 28-06-2018, 10:38   #16
emi_shn

 
Varsayılan

öncelikle cevabınız için çok teşekkür ederim,açtığım davada zaten tüm mirasçılar davacı sadece kızı davalı ve diğer 3. kişiler.
Davamızı tapu kaydının iptali ve müvekkiller adına tescili olmadığı halde bedelin kızından tahsili olarak açtık.Cevaba cevap süresi daha geçmedi.
Sizin öneriniz doğrultusunda tapu kaydının iptali le muris adına tesciline olmadığı halde satış tarihindeki değeri tespit edilerek müvekkillere verilmesine şeklinde talebimizi değiştirsek, HMK 141 kapsamında iddianın genişletilmesi olarak değerlendirilir mi acaba talebimiz?Sonuçta netice ve talep kısmında bir değişiklik olacağı için ıslah olarak mı değerlendirilir,öyle olursa davamızı belirsiz alacak olarak açtığımız için ileride taşınmazın satış değeri tespit edildiğinde 2.kez ıslah edemem dosyayı
Old 28-06-2018, 11:18   #17
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

İddianın değiştirilmesi ve genişletilmesi yasağı HMK.m.141/1'e göre " cevaba cevap dilekçesi verilmesi ile başlar" Dolayısı ile en geç cevaba cevap dilekçesi ile iddia karşı tarafın iznine ve ıslaha gerek kalmadan serbestçedeğiştirilebilir ve genişletilebilir. Belirsiz alacak davasında ayrıca bilirkişi raporuna göre talep arttırılabilir ve gerekirse ıslah hakkı kullanılabilir.

Bence,önceki cevabımda önerdiğim gibi dava dilekçesinde değişikliğe gidilmesinde yarar bulunmaktadır. Böylece 1.HD.sinin kararındaki risk ortadan kaldırılmış olacaktır.
Old 28-06-2018, 12:10   #18
emi_shn

 
Varsayılan

aklıma gelen diğer bir yol da ,cevap dilekçelerinden edindiğim izlenim 3.kişilerin kötüniyetli olmadıkları,yargılama safhasından sonra da terditli açmış olduğumuz davamızda ilk talebimizin yani tapu iptal ve tescilin kabul görmeyebileceğini sanıyorum.
Bu durumda cevap dilekçemde 3.kişilere karşı açılan tapu iptal ve tescil talebinden vazgeçip (bilirkişi incelemesi sonrası ıslah edilecek miktar üzerinden hesaplanacak karşı vekalet ücretinden de kurtulmak adına)sadece vekalet görevinin kötüye kullanılmasından dolayı kızından satış bedelinin tahsili olarak davama devam etmek istediğimi bildirsem olabilir mi?
Old 28-06-2018, 16:17   #19
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Feragat şeklinde de olabilir. Sizin takdirinize bağlı.
Old 16-06-2020, 17:38   #20
mitka

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Yücel Kocabaş
1.) Denkleştirme davasının açılabilmesi için miras bırakanın mirasçılardan birine miras payına mahsuben bir kazandırmada bulunması yani miras bırakan ile kız kardeş arasında bir bağış sözleşmesinin bulunması ve bu kazandırmanın miras payına mahsuben yapılması gerekir. Oysa miras bırakan ile kız kardeş arasında böyle bir bağış ilişkisi mevcut değildir. taşınmaz kız kardeşin mülkiyetine geçmemiştir. Ayrıca miras bırakan tek mal varlığını mirasçılardan birine vermiş ise burada denkleştirme olmaz.Dolayısı ile olayın denkleştirme davası ile ilişkisi bence bulunmamaktadır.

2.) Miras bırakan ile kız kardeş arasındaki hukuki ilişki resmi vekaletnamede de yazıldığı gibi vekalet sözleşmesi ilişkisidir. Vekilin görevini iyiniyet kuralları içinde yerine getirme ve müvekkile hesap verme görevi vardır. Taşınmazın satış bedelini müvekkile ödeyerek hesap vermemiş ,ya da taşınmazı düşük bedelle satmış ,müvekkilin talimatına uymamış ise vekalet sözleşmesinin kötüye kullanmasından dolayı ;

a.) Tapu maliki vekil ile işbirliği yapmış ise vekile de husumet yöneltilerek tapu maliki aleyhine 1/2 pay için tapu iptal ve tescil davası açılabilir.

b). Halen tapu maliki olan kişinin kötüniyeti iddia ve ispat edilecek durumda değilse , vekil kız kardeş aleyhine tazminat davası açılarak taşınmazı 1/2 payının bedeli istenebilir.

3.) Eğer tapudaki temlik işlemi miras bırakanın bilgisi,icazeti veya talimatı ile yapılmış ve diğer şartları uyuyor ise tapu maliki aleyhine muris muvazaası nedeniyle paya hasren tapu iptali ve tescil, alınan para miras bırakan tarafından kız kardeşe bağışlanmış ise kız kardeş aleyhine aynı nedenle 1/2 bedelin tahsili için tazminat davası ve her iki halde de olmadığı takdirde tenkis davası açılabilir.

Merhaba, benzer bir sorun yaşıyorum. Annesinin 12 yıl önce oğluna verdiği vekaletname ile taşınmaz satılıyor, satış tarihinden 6 ay sonra anne ölüyor. Satış ücreti annenin banka hesabına yatırılmıyor, anneden imza da alınmıyor. Anne hasta olduğu için satıştan haberi dahi yok. Satış parası oğlunda kalıyor. Buradan vekaletnameden dolayı tazminat davası açılırken 4 mirasçıdan yalnızca 1 tanesi ile dava açabilir miyiz? Satış gerçek olup satın alan 3. kişi de iyi niyetli. Fakat tapuda görünen satış bedeli ile gerçekteki satış bedeli arasında fark var. kardeşlerden bir diğeri de gerçek satış bedelini biliyor, tanıklığın yardımı olur mu?
Old 16-06-2020, 21:57   #21
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

1.) Tapu maliki 3 kişi aleyhine açılacak tapu iptali ve tescil davasında, vekilin kötüniyetli davranışı dışında 3 kişinin vekilin bu kötüniyetli davranışı bildiği yada bilmesi gerektiği , vekil ile işbirliği içinde olduğu ve iyiniyetli olmadığı hususlarının da ispatı gerekir. Tapu iptali ve tescil davası zamanaşımına tabi değildir. Bu dava tüm mirasçıların icazeti ile açılabilir.Bu sağlanamazsa dava tayin ettirilecek tereke temsilcisi tarafından açılır. Mirasçıların tek başına dava hakkı bulunmamaktadır.

2.) Vekil aleyhine açılacak bedele yönelik tazminat davasında , gerçek bedel ile satış bedeli arasında fahiş fark bulunması, bu satıştan vekilin haberdar edilmemesi, bu konuda müvekkilin müvekkiline ödememesi,talimatının bulunmaması,vekilin hesap vermemesi, tahsil ettiği parayı ödememesi ,işi en iyi şekilde yerine getirme,işi sadakat ve özenle yapma borcuna aykırı hareket etmesi gibi unsurlar vekalet görevinin kötüye kullanıldığının delili olarak kabul edilebilir. Bu hususlar tanık dahil her türlü delille ispat edilebilir. Vekil aynı zamanda mirasçı olduğundan mirasçılar arasındaki davada birlikte hareket şartı aranmaz. Mirasçılardan biri veya birkaçı payı oranında dava açabilir. Yalnız burada zamanaşımı sorunu ortaya çıkar. 13.HD. ve HGK 5 yıllık zamanaşımını kabul etmektedir. Buna göre müvekkilin ölümü ile vekalet sona ereceğinden hesap verme borcu miras bırakanın ölümünden 5 yıl sonra zamanaşımına uğramış olur. 1.HD.ise tazminat davasında da tapu iptali ve tescil davasında olduğu gibi zamanaşımın işlemeyeceği görüşündedir.
Old 18-06-2020, 14:26   #22
mitka

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Yücel Kocabaş
1.) Tapu maliki 3 kişi aleyhine açılacak tapu iptali ve tescil davasında, vekilin kötüniyetli davranışı dışında 3 kişinin vekilin bu kötüniyetli davranışı bildiği yada bilmesi gerektiği , vekil ile işbirliği içinde olduğu ve iyiniyetli olmadığı hususlarının da ispatı gerekir. Tapu iptali ve tescil davası zamanaşımına tabi değildir. Bu dava tüm mirasçıların icazeti ile açılabilir.Bu sağlanamazsa dava tayin ettirilecek tereke temsilcisi tarafından açılır. Mirasçıların tek başına dava hakkı bulunmamaktadır.

2.) Vekil aleyhine açılacak bedele yönelik tazminat davasında , gerçek bedel ile satış bedeli arasında fahiş fark bulunması, bu satıştan vekilin haberdar edilmemesi, bu konuda müvekkilin müvekkiline ödememesi,talimatının bulunmaması,vekilin hesap vermemesi, tahsil ettiği parayı ödememesi ,işi en iyi şekilde yerine getirme,işi sadakat ve özenle yapma borcuna aykırı hareket etmesi gibi unsurlar vekalet görevinin kötüye kullanıldığının delili olarak kabul edilebilir. Bu hususlar tanık dahil her türlü delille ispat edilebilir. Vekil aynı zamanda mirasçı olduğundan mirasçılar arasındaki davada birlikte hareket şartı aranmaz. Mirasçılardan biri veya birkaçı payı oranında dava açabilir. Yalnız burada zamanaşımı sorunu ortaya çıkar. 13.HD. ve HGK 5 yıllık zamanaşımını kabul etmektedir. Buna göre müvekkilin ölümü ile vekalet sona ereceğinden hesap verme borcu miras bırakanın ölümünden 5 yıl sonra zamanaşımına uğramış olur. 1.HD.ise tazminat davasında da tapu iptali ve tescil davasında olduğu gibi zamanaşımın işlemeyeceği görüşündedir.

Cevap için çok teşekkürler. Zamanaşımı sorunum yok, satış 2018 yılında gerçekleşiyor, 6 ay sonra anne vefat ediyor. Annenin bakım masrafı olarak harcandığı iddia ediliyor, fakat 120binTL 6 ay için harcanması güç bir rakam. Vekilin parayı kendi uhdesinde tutup hem anneye hem de anne ölünce mirasçılara da hesap vermemesi, parayı inkar etmesi sonucu tazminat davası açacağım. Açılan davada tazminatın miktarı belirlenirken yalnızca Tapudaki satış bedeli mi baz alınıyor? Yoksa bilirkişi incelemesi ile taşınmazın gerçek değeri mi tespit edilerek miktar belirleniyor?

Her ne kadar sonradan ıslah edilebilse de, dava açarken 4 mirasçıdan 1 tanesi ile açılacağı için o halde davadaki harca esas değer de payı oranında ödeyecektir değil mi?
Old 18-06-2020, 14:47   #23
mitka

 
Varsayılan

Forumda başka başlıkta "bu para terekeye ait oldugundan tek bir mirasci torun-vekile karsi dava acamaz.davanin butun mirascilar adina(tereke adina)acilmasi gerekir" "Tereke adina, vekile karsi acilacak bu dava tazminat davasidir." yazısını okuduğum için kafam karışmıştı. bu sayfada; https://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=107821
konu başlığı; Muris adina kayıtlı taşınmazların vekaletle satılması diğer mirasçıların hakları 6. ve 7. mesajlarda yazıyordu.

Yani, açılacak tazminat davasında mirasçı tereke adına tek başına açamayacak mıdır? Yalnızca tek mirasçının vekaletnamesi var bende, bu halde diğer mirasçılar dahil olması gerekiyorsa onları nasıl davacı yapacağım bilemiyorum. Bu durumu yaşayan var mı uygulama nasıl ilerliyor?



Alıntı:
Yazan Yücel Kocabaş
1.) Tapu maliki 3 kişi aleyhine açılacak tapu iptali ve tescil davasında, vekilin kötüniyetli davranışı dışında 3 kişinin vekilin bu kötüniyetli davranışı bildiği yada bilmesi gerektiği , vekil ile işbirliği içinde olduğu ve iyiniyetli olmadığı hususlarının da ispatı gerekir. Tapu iptali ve tescil davası zamanaşımına tabi değildir. Bu dava tüm mirasçıların icazeti ile açılabilir.Bu sağlanamazsa dava tayin ettirilecek tereke temsilcisi tarafından açılır. Mirasçıların tek başına dava hakkı bulunmamaktadır.

2.) Vekil aleyhine açılacak bedele yönelik tazminat davasında , gerçek bedel ile satış bedeli arasında fahiş fark bulunması, bu satıştan vekilin haberdar edilmemesi, bu konuda müvekkilin müvekkiline ödememesi,talimatının bulunmaması,vekilin hesap vermemesi, tahsil ettiği parayı ödememesi ,işi en iyi şekilde yerine getirme,işi sadakat ve özenle yapma borcuna aykırı hareket etmesi gibi unsurlar vekalet görevinin kötüye kullanıldığının delili olarak kabul edilebilir. Bu hususlar tanık dahil her türlü delille ispat edilebilir. Vekil aynı zamanda mirasçı olduğundan mirasçılar arasındaki davada birlikte hareket şartı aranmaz. Mirasçılardan biri veya birkaçı payı oranında dava açabilir. Yalnız burada zamanaşımı sorunu ortaya çıkar. 13.HD. ve HGK 5 yıllık zamanaşımını kabul etmektedir. Buna göre müvekkilin ölümü ile vekalet sona ereceğinden hesap verme borcu miras bırakanın ölümünden 5 yıl sonra zamanaşımına uğramış olur. 1.HD.ise tazminat davasında da tapu iptali ve tescil davasında olduğu gibi zamanaşımın işlemeyeceği görüşündedir.
Old 18-06-2020, 16:15   #24
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Elbirliği mülkiyetinde "davanın tüm mirasçılar tarafından açılması veya birisi açmış ise diğer mirasçıların olurunun alınması ,alınamıyor ise terekeye temsilci atanarak davanın temsilci tarafından açılması " kuralı 3.kişilere karşı açılacak davalarda söz konusudur.

Mirasçının ,mirasçı aleyhine payı oranında tapu iptali veya tazminat davası açma yetkisi bulunmaktadır.

Somut olayda vekaleti bulunan 1 mirasçı tarafından ,vekil-mirasçı aleyhine payı oranında tazminat davası açması mümkündür.Dava değeri gerçek değerin karşılığı olan miktarın davacı payına isabet eden tutarıdır. Harçta buna göre alınır. Bu konuda kısmi dava açılarak dava değerini keşfen tesbit edilecek miktara göre yükseltmek mümkündür.

"Hemen belirtilmelidir ki, kural olarak ehliyetsizlik ve vekâlet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istekli davaların pay oranında açılmasına olanak yoktur. Ancak bu ilke üçüncü kişilere karşı açılacak davalar için geçerli olup, mirasçılar arasında görülen davada miras payı oranında tapu iptal ve tescil talebinde bulunulmasında usûle aykırı bir yön yoktur." Yargıtay 1.HD. 02.02.2016 T. 2015/12112 E. 2016/1034 K.
Old 22-06-2020, 12:56   #25
mitka

 
Varsayılan

çok teşekkür ederim, emeğinize bilginize sağlık. forumda okurken çelişkiye düşmüştüm netleşti böylece iyi günler dilerim.

Alıntı:
Yazan Yücel Kocabaş
Elbirliği mülkiyetinde "davanın tüm mirasçılar tarafından açılması veya birisi açmış ise diğer mirasçıların olurunun alınması ,alınamıyor ise terekeye temsilci atanarak davanın temsilci tarafından açılması " kuralı 3.kişilere karşı açılacak davalarda söz konusudur.

Mirasçının ,mirasçı aleyhine payı oranında tapu iptali veya tazminat davası açma yetkisi bulunmaktadır.

Somut olayda vekaleti bulunan 1 mirasçı tarafından ,vekil-mirasçı aleyhine payı oranında tazminat davası açması mümkündür.Dava değeri gerçek değerin karşılığı olan miktarın davacı payına isabet eden tutarıdır. Harçta buna göre alınır. Bu konuda kısmi dava açılarak dava değerini keşfen tesbit edilecek miktara göre yükseltmek mümkündür.

"Hemen belirtilmelidir ki, kural olarak ehliyetsizlik ve vekâlet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istekli davaların pay oranında açılmasına olanak yoktur. Ancak bu ilke üçüncü kişilere karşı açılacak davalar için geçerli olup, mirasçılar arasında görülen davada miras payı oranında tapu iptal ve tescil talebinde bulunulmasında usûle aykırı bir yön yoktur." Yargıtay 1.HD. 02.02.2016 T. 2015/12112 E. 2016/1034 K.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Tenkis Davası mı? Mirasta Denkleştirme mi? av.emremert Meslektaşların Soruları 1 10-11-2016 11:23
mirasta denkleştirme kuralı ahmet kasım özer Meslektaşların Soruları 0 10-02-2014 10:02
mirasta tenkis,denkleştirme denver Meslektaşların Soruları 4 12-06-2012 17:15
Mirasta denkleştirme-Tenkis; ikisi arasındaki farklar... av.cemil Meslektaşların Soruları 0 20-12-2011 16:17
Tenkis mi denkleştirme mi? hukukçuyum Meslektaşların Soruları 4 07-01-2010 19:14


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08278894 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.