Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Site Lokali Edebiyat, Müzik, Spor, Sinema, Bilgisayar.. Site üyelerimizin hukukla ilgisiz konularda sohbetleri için. [Siyaset ve din bu sitede konu dışıdır!]

Dilekçelerden koparan ifadeler. :)

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 13-03-2007, 21:29   #1
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan Dilekçelerden koparan ifadeler. :)

Aşagıdaki alıntılar ekşi sözlükten yapılmıştır :

tüm içeriği ile kopartan ifadelere sahip olan dilekçelerin de içerdiği ifadelerdir. aşağıdaki dilekçe eşi hakkında boşanma davası açmış bir avukatın boşanma talebinden vazgeçmeye dair dilelçesidir. hem mahkemeye sunulacaktır, hem de eşine ve eşinin avukatına gönderilecektir. avukatımız eşinin kendisini affedeceğini ummaktadır. bu dilekçe de kendi izni ile yayınlanmaktadır.

asliye hukuk mahkemesine
xxxxx

dosya no :2005/xxx
d.günü :x.x.200x
d.konusu :boşanma talebinden vazgeçme hakkında.

yukarda dosya numarası ve duruşma günü yazılı davada esasa ilişkin son beyanlarımı sunarım.

öncelikle şimdiye kadar mahkemenize vermiş olduğum tüm dilekçelerden dolayi, davalı aleyhinde yapmış olduğum tüm yazılı-sözlü beyanlardan dolayı ve davaliya karşi yaptiğim tüm haksız davranışlardan doılayı yüce mahkeme huzurunda davalidan bizzat özür diliyorum. aslında davalı benim numaramı kendi telefonuna “pislik” olarak kaydetmekte son derece haklıdır. evlilik birliğinin bu aşamaya gelişinde davalının hiçbir kusuru mevcut olmayıp kusurun %100 ü bana aittir. davalı ile aramızdaki evlilik birliği temelinden sarsılmamıştır. çünkü ben aynı zamanda çocuğumun da annesi olan davalı eşimi çok seviyor ve onun da beni sevdiğini tahmin ediyorum eğer sevmeseydi bu dava bu kadar uzamazdı ve o asil insan boşanmayı kabul ederdi şimdiye kadar… şu şiiri o’na ithaf ediyorum, ve beni mahkeme huzurunda son kez affetmesini istiyorum. umarım beni affeder…

“seni düşündüm yine bu akşam üstü
gelmedin mor salkımlar sana küstü
umutsuz bekledim sabaha kadar
çok sevdiğim yağmurlar bile sustu
seni düşündüm de çıldırdım yine
kahrettim seni benden alan geceye
ne çok severmişim gidince anladım
bu serseri gecelerde sana ağladım...
bu akşam da sensizlik yağmurları sardı içimi
kaybettikten sonra anlıyor insan
meğerse hiç kimseyi senin kadar sevmemişim
bir dönsen en güzel yerinde biten bu rüya
yeniden yaşanır istesen
yıldızları sermez miyim ayaklarına
geldiğin yollara toz olmaz mıyım
yine şafak söküyor
uykuların unuttuğu gözlerim yine tavanda
ne vardı diyorum ahh
bir dönseydin son anda
şarjörune hasret sürdüm sazımın
şimdi hüzün işgalinde yüreğim
ve ben hala mor salkımlı o sokakta bıraktığın yerdeyim”

sonuç :arzedilen nedenlerle davalı aleyhinde açmış olduğum boşanma davasından tüm sonuçlarıyla vazgeçiyorum, çünkü eşimi çok seviyor ve onunla evlilik birliğini sürdürmek istiyorum, bu nedenle boşanma talebimin reddine karar verilmesini arz ve talep ederim. xx.xx.200x

davacı xxxx xxxxxxxxxxxx
(avasas, 29.01.2006 18:56


bilirkişi raporundaki bulgulardan memnun olmayan ve karşı beyan sunan davalı dilekçesinden:
"... ve bilirkişiler bu noktada adeta üfürmüşler, hatta uçurmuşlardır..." (kraylin, 04.07.2006 16:26
Old 14-03-2007, 13:14   #2
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

kimi zaman asiller, kimi zaman da vekiller tarafından kaleme alınan ifadelerdi.

- "davalı vekilinin iddiaları adeta, deyim yerinde ise, şaka gibidir. bu iddialara verilecek tek bir cevap vardır: ha ha ha!!!!!!!!!"
...................................
- "sayın hakim,
avkat şirketime adi şirket demiş, banada kötü niyetli yazmış. şirketimin muhasebecisi var, mutfak var. tırnaklarımla kurdum şirketi adi deyildir. ben kötü niyetli deyilim kime isterseniz sorun. ben bu devlete vergi veren, iki tane aslanlar gibi evladı askerlik yapan türk vatandaşıyım. dedem kurtuluş savaşında gazi xx. avkat beni tanımaz etmez. banka avkatıda kandırmış. sizide kandırmasın sayın hakim."
(gypsy,
...........................
karşı tarafın açılan boşanma davasına verdiği cevaptan alıntı: "...eşim uyuşturucu (esrar) kullanmaktadır. mahkemenizce derhal adli tıp kurumuna sevk edilerek uyuşturucu bağımlısı ve psikolojik hasta olduğunun tespitini talep ediyorum. ama eşim kısa saçlıdır ve kısa saçlılarda bu test sonucunda uyuşturucu çıkmayacağı herkesce bilinmektedir. ama eşim ruh hastasıdır......"
(yevgenizamyatin
Old 14-03-2007, 19:42   #4
MUHAMMED YILDIRIM

 
Varsayılan

Çok güzel...
Aşık adam da, şirket sahibi de harika konuşmuşlar.
Old 14-03-2007, 20:26   #5
suskun_juliette

 
Varsayılan

Sevmese dava bu kadar uzamazdı
Bir de dava dilekçesinden ilan-ı aşk yapılmış çok güldüm
Ve paranoyak yaklaşım:saçları kısadır uyuşturucu kullandığı anlaşılmaz..ya kel olsaydı??
Old 14-03-2007, 22:00   #6
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

ben en çok ' şarjörüne hasret sürdüm sazımın' dizesine hayran kaldım. Bu kadar saçma birşey nasıl yazılır yahu ))

Bir de kadının telefonuna adamı pislik diye kaydetmesi çok matrak
Old 15-03-2007, 00:52   #7
mutlakadalet

 
Varsayılan

Alıntı:
şu şiiri o’na ithaf ediyorum, ve beni mahkeme huzurunda son kez affetmesini istiyorum. umarım beni affeder…

Alıntı:

ben kötü niyetli deyilim kime isterseniz sorun.
...
avkat beni tanımaz etmez. banka avkatıda kandırmış. sizide kandırmasın sayın hakim

Müthişti cidden.

Bu arada, 'şarjörüne hasret sürdüm sazımın' ibaresi ile ilgili biraz düşündüm; ama bir neticeye varamadım. Bünyesinde, çok derin manalar barındırıyor olabilir.
Old 15-03-2007, 16:45   #8
Av.Bülent Özkan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ISIL YILMAZ
ben en çok ' şarjörüne hasret sürdüm sazımın' dizesine hayran kaldım. Bu kadar saçma birşey nasıl yazılır yahu ))

Bir de kadının telefonuna adamı pislik diye kaydetmesi çok matrak

Sn. Işıl Hanım ,

Bahsettiğiniz dizeler Fatih Kısaparmak'ın Mor Salkımlı Sokak türküsünden alınmadır. Türkü 12 dize olarak söylenmişti zamanında ama bu şiiri eşine ithaf eden meslekdaşımız ne yapıp edip tamamını bulmuş yazmış. Ve teessüf ederim bu dizenin neresi saçma Adam sazını silah olarak görüyor. Sazın silahtaki gibi şarjörü olduğunu söylüyor. Şarjöre de mermi yerine hasret sürmüş adamcağız. Aşkolsun yani. Bu dize içerisinde bilumum edebi sanatlar mevcut iken ve teşbihte hata olmaz diye bir deyiş mevcut iken dizeyi saçma bulmanız beni üzdü... (ayrıca bu türkü zamanının en anlamlı ve sevilen türküsü oldu ben de severdim)

Saygılarımla...
Old 15-03-2007, 20:13   #9
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Bülent Bey,

Sayenizde aydınlandım, aklıma bile gelmemişti vallahi. Ama ne yalan söyleyeyim, dize öyle de saçma böyle de saçma bence
Old 15-03-2007, 22:35   #10
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
"sayın hakim,
avkat şirketime adi şirket demiş, banada kötü niyetli yazmış. şirketimin muhasebecisi var, mutfak var. tırnaklarımla kurdum şirketi adi deyildir. ben kötü niyetli deyilim kime isterseniz sorun. ben bu devlete vergi veren, iki tane aslanlar gibi evladı askerlik yapan türk vatandaşıyım. dedem kurtuluş savaşında gazi

Adi Şirket deyildir..))) Çok güldüm.
Old 15-03-2007, 23:59   #11
Av. M. Yasir Bağce

 
Varsayılan

(Her nekadar dilekçe olmasa da...)
Sanırım çoğu arkadaş görmüştür ama görmeyen arkadaşlar için...

Savcı ile sanık ozanlar gibi atıştı


Geçtiğimiz günlerde Artvin'deki bir mahkemede hem yargı hem de edebiyat tarihine geçmeye aday, alışılmadık bir duruşma yaşandı. Ardanuç Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir hırsızlık davasında sanık olarak yargılanan 'Âşık Gülhani' mahlaslı ozan K.O., savunmasını şiirle yaptı. İşin ilginç yanı, bu savunmaya cumhuriyet savcısı da aynıyla karşılık verdi; esas hakkındaki mütalaasını şiir şeklinde kaleme aldı. Mahkemenin, savcının talebi doğrultusunda karar verdiği davanın dosyası temyiz incelemesi için Yargıtay'a gönderildi. Yüksek mahkemenin şiirli dosya hakkında ne karar vereceği merakla bekleniyor.

Sanıkla cumhuriyet savcısının, ozanlar gibi şiirli atışmasına sahne olan dava, Artvin'in Ardanuç ilçesinde meydana gelen hırsızlık olayına dayanıyor. Ozan K.O.'nun oğlu İ.O., Ardanuç Barajı'nın yapılacağı yerde odun toplarken, 'nasıl olsa sular altında kalacak' düşüncesiyle direkten kopardığı telefon telini dereden odun çekmek için kullanıyor. Telefon görüşmesinin kesilmesi üzerine telin koparıldığını fark eden köylüler, durumu jandarmaya bildiriyor. Mahkeme kararıyla yapılan arama sonucunda 300 metrelik telefon teli K.O.'nun evinin samanlığında bulunuyor. Bunun üzerine cumhuriyet savcısı tarafından evin sahibi K.O. ve oğluna hırsızlık suçundan kamu davası açılıyor. Ancak olaydan haberi olmayan halk ozanı K.O., hırsızlıkla suçlanmanın üzüntüsü içinde savunmasını şiirle yapıyor. Bursa'da hastasının yanında kaldığı için duruşmaya gidemeyen K.O., mahkemeye savunmasını yazılı olarak gönderiyor.

Cumhuriyet Savcısı İhsan Özsoy da, bu şairane savunmaya aynı şekilde karşılık vererek mütalaasını şiirle yapıyor. Savcı Özsoy, esas hakkındaki mütalaasında, suç konusu olayın gelişiminden, istenen cezalara kadar her şeyi edebi bir şekilde anlatıyor. Mahkeme, savcının talebi doğrultusunda ozan K.O.'nun beraatine karar verirken, oğlu İ.O.'yu 10 ay hapis cezasına çarptırıyor. Hapis cezası 3 bin 300 YTL para cezasına çevrilerek ertelenirken, sanık İ.O.'nun temyiz için Yargıtay'a başvurduğu öğrenildi.

'Savcı kelam etti mütalaayı, sıra mahkemenin, versin uygun cezayı...'


--------------------------------------------------------------------------------


SANIĞIN SAVUNMASI
Kollarım kurusun haberim varsa,
Ozan bu olayı bilmez hakim bey.
Ozanlar dediğin halkın özüdür,
Ozanlar hırsız olmaz hakim bey.
İçimde var benim eğlenmez sızı,
İftiradır bize bu evrak yazı,
Kültür Bakanlığı'na sorasın bizi,
Ozanların yüzü gülmez hakim bey.
Dayanamam iftiralar kahrımda,
Hayat zindan oldu çile şehrinde,
Hastam var, kalmışım Bursa şehrinde,
Duruşmaya ondan gelmez hakim bey.
Aşıklık dediğin bambaşka sırdır,
Manevi duygudur, gönülde yerdir,
Hukuk adalete saygımız vardır,
Devletin malını çalmaz hakim bey.
Çileli Gülhani diyorlar bize,
Gerçek olayları bildirdim size,
Güvendim hukuka güvendim size,
Çekmeyen derdimi bilmez hakim bey.
Âşık Gülhani K.O.

SAVCININ MÜTALAASI
Yapıldı yargılama, hakikat bulunsun diye,
Adaletin terazisi denk tutulsun diye.
Yer Gümüşhane köyü, Ardola mahallesi,
Yıl 2004, Kasım ayının ikisi,
Ekip bakmak için arızaya varmış mahalline,
Görünce şaşırmışlar, telefon hattının haline.
Direkler arası 300 metre teli,
Kesip almış kendini bilmez biri.
Bildirilmiş durum jandarmaya,
Başlanmış suç failleri aranmaya.
Şüpheler toplanınca bir evde,
Verilmiş arama kararı usulünce.
Ev K.O.'ya aittir, belli,
Evin samanlığında bulmuşlar telleri.
Alındı baba-oğlun ayrı ayrı ifadeleri,
Anlaşılsın istendi, bu iş neyin nesi?
Telefon hattı çalışır, ahali konuşur,
Düşünceli İ.O. sağa-sola koşuşur.
Dereye ağaç gelmiş, odun için ideal,
Yamaç sarp, yol yok, kolaysa in al.
Bakmış direkte asılı teller,
Telleri tutar içten, çelikten gergiler,
Elindeki ip kısa, yeterli değil,
Bozma niyeti İ.O., teller senin değil.
...
Hayat zor, şartlar zor, yakacak asli ihtiyaç,
Amma Âşık oğlu, buna mı muhtaç?
Suç işlenmeye görsün, bulmaz mı adaleti,
İşte yakaladılar, evinde çalıntı telleri.
İncelendi emval, rapor ibraz etmiş bilirkişi,
Sanık İ.O.'dur bu eylemin faili.
Ey Mahkemeyi Asliye, derim ki sonunda,
Âşık K.O.'nun bilgisi yok bu olayda,
Bu nedenle delil yetersizliğinden etsin beraat,
Mahkeme huzurunda anlaşıldı bu hakikat.
Gelince sıra, K. oğlu sanık İ.O.'ya,
İsteyerek ve bilerek karşı geldi kanuna,
Lehinedir 765 SK. Verilsin ceza madde 492/10 üzerinden, uygulansın madde 522 emval değerinden.
Kim ister ki olsun böyle bir mahkeme,
Suç isnat edelim Artvinli bir âşığa,
Herkes hakkının hududunu bilse,
Gerek kalmayacak jandarmaya polise.
Müddeiumumi (savcı) kelam etti mütalaayı,
Sıra mahkemenin, versin uygun cezayı...
Old 16-03-2007, 17:05   #12
Av.Bülent Özkan

 
Varsayılan

Fuzuli sağ olsa bu mütalaadan sonra "ben bu işte yeterince iyi değilim" der sır olup giderdi.... Süper olmuş
Old 21-03-2007, 01:09   #14
Av.Zuhat Kaya

 
Varsayılan

bir arkadaşımızın icra dosyasında borçlu taraf mal beyanında bulunmuştur;

MAL BEYANIMDIR
1- 5 ADET KOYUN
2- 1 ADET EŞEK 3 YAŞINDA (ERKEK)
Old 21-03-2007, 01:24   #15
Kemal Yıldırım

 
Varsayılan

Bu dilekçeleri mahkeme huzurunda okumak zorunda kalan hakimin hali nicedir...
Old 23-03-2007, 20:55   #16
özgür

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Zuhat Kaya
bir arkadaşımızın icra dosyasında borçlu taraf mal beyanında bulunmuştur;

MAL BEYANIMDIR
1- 5 ADET KOYUN
2- 1 ADET EŞEK 3 YAŞINDA (ERKEK)

çok güldüm ya... harbiden mal varlığını en ince ayrıntısına kadar hatta eşeğin erkek olmasına bile değinmişken galiba bir malı yazmayı unutmuş
Old 24-03-2007, 01:35   #17
Av.Gülsüm Sezen

 
Varsayılan

Öyle demeyin, adamcağız dürüstçe ve geçerli bir mal beyanında bulunmuş bence
Bu arada ben hemen şehrin birinde bir boşanma davasını anlatayım sizlere:
p.s.Hakim çok matrak,dolu dolu bir Anadolu şivesi sahibi,ha bire kahkaha atar, çok sempatik.Ben stajyer avukat olarak hakimin yanında olaya şahidim. Davacı koca, gayet gergin ve ciddi.(E tabi, birileri ona duruşmada sakın gevşeme, hakim azarlar diye sıkı sıkı tembihlemiştir elbet )
_Hakim davacıya(Kafasını dosyaya sokmuş bir şekilde):Adın ne senin?
_Davacı: Niyazi Cevizoğlu
(Hakim koptu, ben amiyane tabirle dumur?)
_haaaaaaaaaaa, niyaziiiiiii
leeeeeennn, buban cevizci miydi seniiiin? Çok mu ceviz gırmışş leeeen buban, heeehheehhiiii....
Davacı kıpkırmızı...
abartmıyorum, en az 100 saniye bu "hheeeehheehhiii ve kızarma" durumları mütemadiyen sürdü
Old 24-03-2007, 01:53   #18
Kemal Yıldırım

 
Varsayılan

Eyvah
_
Alıntı:
haaaaaaaaaaa, niyaziiiiiii
leeeeeennn, buban cevizci miydi seniiiin? Çok mu ceviz gırmışş leeeen buban, heeehheehhiiii....

çok güldüm ya
Old 24-03-2007, 01:55   #19
Kemal Yıldırım

 
Varsayılan

sayın muyasba Yargıtayın nasıl karar vereceğini merak ediyorum. Karar verilince eklerseniz sevinirim
Old 07-04-2007, 13:26   #20
Godfather

 
Varsayılan

bu yazdıklarım tamamen bir dilekçeden alıntı olup bir kaç küçük değişiklik olabilir. aklımda kaldığı kadarıyla aktarıyorum.

"sn. hakim, lütfen müvekkili tahliye edin. (müvekkil kanser) son günlerini torunlarıyla çocuklarıyla birlikte geçirsin. lütfen bu dilekçemizi okuyun. lütfen vicdani ve adil bir karar verin..."

tahliye edilmeyen sanık daha sonra ölür.
Old 07-04-2007, 14:14   #21
Av.Gülsüm Sezen

 
Varsayılan

Alttaki mesajda Sayın Godfather'ın sözünü ettiği durum; bende 'bu başlık anlamına koparma' etkisi değil, yüreğimden birşeyleri koparma etkisi yaptı. Beyan her ne kadar hukuk dili içermese de, samimi olduğunu düşünüyorum ve hiç olmazsa hastalık delillendirildikten sonra tutuklu yargılanmak yerine tedbir yoluna gidilebilinirdi diyorum..Bilmiyorum ben mi çok duygusalım Vicdan bakımından son arzusu olarak nitelendirilebilinir sonuçta..
Old 07-04-2007, 14:26   #22
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın godfather

Sanırım konu başlığına dikkat etmeden yazdınız. Halk arasında 'koparan' ifadesi gülmekten koparan anlamında kullanılmaktadır.

Sizin eklediğiniz dilekçe örneği ise bir demet acı ifade ediyor.

Saygılarımla
Old 07-04-2007, 16:02   #23
Godfather

 
Varsayılan

merhabalar

ben dilekçedeki üslubu hiçbir zaman tasvip etmediğim için bende o etkiyi yaptı. kaldı ki sanığın kim olduğunu ve hangi suçla yargılandığını bilseniz siz de öyle düşünürdünüz. ayrıca çocuklar ve torunlardan kasıt her ne kadar gerçek anlamda anlaşılsa da çocuklar ifadesinin diğer anlamını da gözardı etmeyiniz lütfen sanık jandarma nezaretinde hapishanede değil hastahanede ölmüştür. tahliye edilmemesi bu bağlamda yerindedir diye düşünüyorum
Old 07-04-2007, 20:38   #24
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Sayın Godfather,
Ben, o dilekçedeki "çocuklarıyla..." kelimesinden sizin anladığınız manayı çıkaramadım. Esasen, böylesi hüzün verici bir olayı sırf "koparan bir kelime..." yaratmak adına farklı anlamlara taşımak da bir o kadar hazin olmuş.

Saygılarımla.
Old 08-04-2007, 00:34   #25
Godfather

 
Varsayılan

lütfenle başlayan ve adeta yalvarmayla biten bir dilekçe bende o etkiyi yaptı. olayın belki de "hazin" ya da "ibret verici" diğer yönü başka bir başlığın konusu olabilir. ama salt müvekkili tahliye ettirebilmek adına böyle bir üslubun kullanılması "güleriz ağlanacak halimize" babından bir gülme etkisi yaratıyor bende mesleki bir refleks olarak belki de...

bir de, çocuklardan kastedilen elbette benim anladığım manada değil. ancak olayda yer alan şahıstan dolayı öyle bir anlam çıksa da hiç yanlış olmaz. k.o.m. kapsamında şahıslar öyle önemli ki, demir parmaklıklar ardından organize işler yapanlar var. bunları bir de tahliye etseniz herhalde organize suçlardan çok asayişi de uğraştırırlar...

kanser hastası olsa da bir mahkumun tahliyesi hakkında hasta olmayandan farklı bir prosedür izlenmesini doğru bulmuyorum. insani yön ayrı, hukuki yön ayrıdır. benim düşüncem yasaların uygulamasının kişiye göre değişmemesi gerektiği yönündedir.

lütfen diye başlayan ve hakime yakarış - müvekkile yağcılık boyutuna ulaşan bir dilekçe beni güldürdü. haklısınız, belki de hüzünlendirmeliydi. bu yazdıklarımın farklı algılanacağını düşünmemiştim. tartışmaya sebebiyet verme niyetim de asla yoktu. bundan sonra bu başlık altına yazmayacağım.

saygı, sevgi...
Old 08-04-2007, 01:22   #26
Av.Gülsüm Sezen

 
Varsayılan

Sayın Godfather;
Tartışma niyetiniz olduğu kesinlikle düşünülmemiştir, siz müteessir olmayınız lütfen..Bilakis sizin bakış açınızla bakınca espri bulunabilir hatta, saygı duyuyoruz emin olun. Şahsınıza tepki değildir bunlar, ölüm söz konusu olduğundan istemsizce oluşan hassasiyetin sonucudur. Burası dahil, dilediğiniz yeri, bu farklı bakışınızla zenginleştirmenizi temenni ederiz..İçten saygı ve sevgilerimle...
Old 10-04-2007, 19:52   #27
Av.Ayse E.

 
Varsayılan

en acayip davam....gülsemmi aglasammı hala bılemıyorum...dava babalık davası....davalı (sözde) baba vekılıyım...dava dılekcesı teblıg edılıyor ama esasa cevap ıcın ne yazacagımı bır turlu bulamıyorum cunku dılekceyı anlamak mumkun degıl..sonunda verıyoruz cevabı...neyse durusma gunu gelıyor...davacı asil hazır davalı vekili hazır..(H)hakim (D)davacı
H:kızım senın cocugun varmı
D: olabılırde olmayabılırde ((kayıtlarda cocuk yok))
H:evlımısın
D: olabılırde olmayabılırde ((kayıtlarda dul))
H:davacı tarafla ılıskın oldumu
D: olabılırde olmayabılır
H:senı kandırdımı
D: olabılırde olmayabılırde
H:sozunu ettıgın cocuk nerede
D: ablamın evınde
H:nasıl yani
D:ablamın evınde dedımya cocuk ablamın
H:ablanın cocugumu senın
Dlabılırde olmayabılırde
H:cocugu senmı dogurdun
H:hatırlamıyorum ama galıba
H:hamıle kaldınmı
D:bır ara bır mıdemde sıskınlık vardı
H:eeeeeee
D:bır sabah uyandım ınmıstı
H:eeeeeee
D:ablam cocuguna ıyı davranmıyor...benım kanım cocuga cok ısındı...cok sevıyorum..bence onun annesı benım
H:eeeeeee
D:ablam benı davacı tarafla bırlıkte kandırmıs olmalı
H:eeeeee
D:ablamın davacı tarafla ılıskısı var gb...ablam kocasnı sevmıyor..davacı taraf bızım komsumuz...ablamla dvacı taraf benı kandırdı uyuttıular hamıle bırakıldım..sonra gene uyutuldum cocuk dogurtuldu...ve cocuk ablama verıldı..
H:enısten kım
D:kanunı olarak davacı taraf degıl ama normalde davacı taraf gb
H:kızım hamıle oldugunu nasıl anlamazsın 35 yasındası 9 ay cocugu bılemedınmı
D:dedımya hakım bey sıskınlık vardı....

cok uzun oldu daha bır bu kadar daha konusmalar oldu....
davacı tarafın ablasının dogumla ılgılı hastane raporlarını sunduk...
neyse dava dılekcesıde aynı bu sekıldeydı zaten...
hakımde ısın ısınden cıkamadı...
vası atanmasına karar verıldı...
bılırkısı aklı basında olduguna karar verdı..((hala anlayamadık nedenını))
netıcede davanın reddıne karar verıldı ...
Old 11-04-2007, 00:32   #28
Av.Ergün Vardar

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan özgür
çok güldüm ya... harbiden mal varlığını en ince ayrıntısına kadar hatta eşeğin erkek olmasına bile değinmişken galiba bir malı yazmayı unutmuş
Mal beyanındaki unutulan eksikliği anlayamadım.
Old 11-04-2007, 03:53   #29
Cest la vie

 
Varsayılan

Alıntı:
H:hamıle kaldınmı
D:bır ara bır mıdemde sıskınlık vardı
H:eeeeeee
D:bır sabah uyandım ınmıstı
H:eeeeeee

Ya arada benim de midemde siskinlik oluyor, sonra sabah uyaniyorum inmis oluyor, hem de bu yillardan beri oluyor, acaba benim kac tane cocugum var? Hep beni uyutup aliyorlar! Ben de butun sulaleye dava acacagim, cunku butun kuzenlerim ya da onlarin cocuklariyla cok iyi anlasiyorum, sanki benim cocuklarim! Hatta kuzenimin yeni bebisi bana da benziyor, o da kesin benim! Vay hainler!
Old 12-04-2007, 23:02   #30
Av.Ayse E.

 
Varsayılan

hacze cıkılır...muvekkılın kesın talımatı vardır muhakkak muhafaza yapılsın dıye...aksama kadar vakıf arabasında bekledıkten sonra sıra gelır...eve gırılır...borclunun durumu cok kotudur maddı yonden sıkıntıda oldukları her hallerınden bellıdır...borclunun karısı ıle konusmalar yapılır... bu sırada evde yasları 1 ıle 9 arasında boy boy 8 tane cocuk vardır..:).ıcra memuru sorar muhafaza yapılsınmı dıye cevap hayırdır ıcra memuru sorar yıne hacız yapılsınmı dıye bu sırada muvekkıl aranır durumlarnın cok kotu oldugunu sadece eskı bır ocak ve markasız bır tv nın oldugunu evde 8 tane cocuk oldugu cocukların hatrına bu durumda hacız ve muhafaza yapılamayacagı soylenır bu durum karsısında muvekkılın cevabı...

...avukat hanım madem o halde cocuklardan ıkısını haczedıverın....

...la havle....

saygılarımla....
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi


THS Sunucusu bu sayfayı 0,09999204 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.