İngilizceyle aramız nasıl?

merhaba
genelde ülkemizde birçok insanın yakındığı sorunlardan biride dil öğrenimiyle alakalı.ben bunu sadece şimdilik ingilizceye indirgemek istiyorum daha evrensel olduğundan.İngilizce ile aranız nasıl? Sorun ve önerileriniz nelerdir?

Mesleki İngilizce'yi bilmiyor, öğrenemiyor ve kullanmıyorum.Şimdilik ihtiyacım yok ama çok utanıyorum nedense eksiklik gibi hissediyorum.
Normal, bildiğimiz ingilizceyi ise eğitim-öğretim sistemi gereği yıllarca öğrenmeye çalıştım, kursa bile gittim.
Ancak bir iki yabancı müzik dinlerken belki belki anlıyor, işime yarıyor ki onda bile zorlanıyorum.
Güzel okuyabilir belki yazabilirim.
Konuşurken utanırım.
Konuşulanı anlamam çok zor. Yabancı kanallarda haber dinlerken mesela görüntüler olmasa mümkün değil anlamam,
bu iş için yurt dışı yolu lazım sanırım, ya da iyi bir bilgisayar programı da işe yarayabilir..

Alıntı: Yazan caner87 Normal, bildiğimiz ingilizceyi ise eğitim-öğretim sistemi gereği yıllarca öğrenmeye çalıştım, kursa bile gittim.

Sayın Caner87,
maalesef okullarda öğrenilen ingilizce sadece zamanlardan ibaret(anadolu liseleri vs. gibi okullar hariç).Ve birçok insan kursa gittiğinde epey zorlanıyor.

İzmirde bir kurs var ona gittim(Bornova'da adını vermiyorum) birçok kişide tavsiye etti .Ve girdiğim ilk derste (o kadar basit bir kitap ki)sana bildiğini hissettirmeye çalışıyorlar ama bunu da bir sonraki seviyeye atlamanı sağlamak için yapıyorlar o seviyeyi atladınız mı oranın sahibi derse giriyor (zaten 4'er kişilik sınıflar).sonra sizi bire bir derse zorluyorlar resmen.Hayır dediğiniz de ama bu işi sizden daha iyi biliyoruz mutlaka özel birebir bizden ders almalısınız diyorlar(beni bunaltmışlardı sürekli aramalar etmeler ).Sonra ordaki kurs hocamla konuştum ben biliyormuşum diye söyledim.Hocam bana birde ben sana bir kitap vereyim bak sonra görüşelim dedi ve hakikaten aslında hiç birşey bilmiyormuşum Bana kitabı veren hocadan 3 ay ders aldım ve ilerledi ingilizcem inşallah şu yoğun dönemi atlatırsam sonra devam edeceğim.O kursa verdiğim ücretten daha makuldu hocama verdiğim.

ben ingilizce öğrenmenin ders çalışmaak için zaman ayırma, kursa giderek halledilebileceğini düşünüyorum.Yeteneği de göz ardı etmemek lazım.Tabi bide mektup arkadaşı bulurak gayet güzelde pratik yapılabilir

Merhabalar,
Ben 26 yaşıma kadar tek bir ingilizce öğrenimi almadan,yeditepe hukuk fakültesine başlamıştım 2 sene önce..tam bir felaket olmuştu benim için..sınıfın hepsi benden 10yaş küçük kolej mezunu çocuklar..ben ise 10yıl önce liseden kalma almanca bilgimle ing.hazırlık sınıfına başlamıştım..Fakat"insan istedikten sonra yapamayacağı hiçbir şey olamaz klişesi" gerçekleşti,3kur boyunca 1.oldum,şuan hukuk fakütesi 2.sınıftayım ve derslerimizin yarısı ingilizce..yine de bölüm 1.siyim.İngilizce çok kolay adapte edilebilen bir dil..Sıkı bir kurs eğitimiyle ingilizce öğrenilebilinir.Hazırlık sınıfında bu sıkılık sabah 9 akşam 4e kadar sürmüştü,ama değdi..

O nankör, ben vefasız..

yes.

Severim,belki biraz iddialı olacak ama beceririm de Yatkınlığım sanırım genetik.Ama çoğunlukla İngilizce sözlü müzik dinlemenin ve cnbc-e gibi kanalların yakın takipçisi olmanın katkısı yadsınamaz.Hatta yabancı dilini geliştirmek isteyenlere en büyük tavsiyem de budur.Saygılar...

Alıntı: Yazan *sinequanon* Severim,belki biraz iddialı olacak ama beceririm de Yatkınlığım sanırım genetik.Ama çoğunlukla İngilizce sözlü müzik dinlemenin ve cnbc-e gibi kanalların yakın takipçisi olmanın katkısı yadsınamaz.Hatta yabancı dilini geliştirmek isteyenlere en büyük tavsiyem de budur.Saygılar...

Sayın *sinequanon*
kesinlikle size katılıyorum ayrıca geçenlerde bir arkadaşla sohbet ederken şöyle dedi kelime kelime ezber yapmak yerine cümle tekrarı yapılmalı mesela kapı ama bunun karşılığı door olarak değil cümle kalıbıyla öğrenilmesi daha kolay demişti.ve sürekli cümle çalışılırsa yani İngilizceden Türkçeye, Türkçeden İngilizceye daha yararlı olur ve kağıtta çalışıp elini yormaktansa excel'de çalışması daha kolay demişti

İngilizce mi? Himm ben böyle bir problem hatırlıyorum ama neydi tam hatirlamıyorum... Hatırlar hatırlamaz geri dönerim...

Şaka bir yana dil yetenekten çok insanın özgüveni ile ilgili bir durum. Yanlış yapma kaygısı ile ya da kendimizi yetersiz hissetmemiz bizi dilden ve o dile vakıf olmaktan uzak tuttuyor.

Teoride var pratikte yok :s Av. Bülent Sabri Akpunar çok güzel ifade etmiş "O nankör ben vefasız..." Birkaç aylık ara bile 'sil baştan'a neden...
Acaba hukukçu kimliğine ne gibi faydaları olacaktır yabancı dilin? "Olmazsa olmaz" mı yoksa "olursa iyi olur" mu?

Bir önceki bölüm de asla ama asla kelime ezberlemeyin, ifadeleri kelime gruplarını çalışın demiştik. Eğer bir kelime öğrenmek istiyorsanız da bunu cümle kurarak ve kullanarak yapın, ama asla oturupta kelime ezberlemeyin demiştik.

Şimdiki kuralımız, asla ama asla gramer çalışmayın. Tüm grammer dilbilgisi kitaplarınızı ve defterlerinizi bir kenera bırakın.

Eğer ingilizceyi akıcı hızlı bir şekilde kullanmak istiyorsanız asla bunu dilbilgisi ile sağlayacağınızı düşünmeyin.

Mesela yeni konuşan çocuğunuzu ya da bir yakınınızı düşünün ve gözlemleyin. Konuşmayı sizce dil bilgisi kitaplarından mı öğreniyorlar?

Hiç sanmıyorum, dilbilgisi hayatınızda kaç defa lazım oldu ya da size bugüne kadar verilmiş dilbilgisi eğitimlerinin kaçtanesini hatırlıyorsunuz?

Yanlış anlaşılmasın, dilbigisi önemsizdir demiyorum. Ama önceliğiniz bir dil öğrenmek mi yoksa dilbilgisi öğrenmek mi?

Diyelim ki birini işe alacaksınız... Önünüzde iki aday kaldı ...
1 nci aday size şunu söylüyor ?
Harika derecede ingilizce grammerim var (persent continuous tensi, present tensi vs vs ) iyi bir metin yazabilirim ama akıcı ingilizce konuşamıyorum o beni zorluyor.
2 nci aday da diyor ki akıcı ingilizce konusuyorum ama grammerim pek iyi değildir. Ancak iyi bir şekilde kendimi isteklerimi karşı tarafa ifade edebilirim

Siz hangisini işe alırdınız ?

Tabiki ikisine de sahip olmak harika bişi olacaktır. Bunu da başarabilirsiniz, ancak yabancı dili kullanmak hatta akıcı bir şekilde kullanmak öz güveninizi arttırır daha sonra dilbilgisi çalışabilirsiniz. Bunun sakıncası yok.. Sadece önceliklerin farkında olun.
Not: Alıntıdır (http://ingilizce-ogrenmek.blogspot.c...me-yollar.html)

İngilizce, güzel tatilin ortasında yapılması gereken bir ödev gibi dikiliverdi hayatı(mız)a. Eksikliğini hissetmeye fırsat verilmeden, eksikliğinin yüze vurulması sebebiyle antipatik bir duruşu var bence hayatta.
Meraktan, ilgiden veya bir vesileyle isteyerek öğrenmek durumunda olmayı dilerdim.

Bu yıl o da hallolacak inşallah

Yeni bir dil öğrenmek, ilk bakışta gramer (dil bilgisi) ve kelime öğrenerek, bunları gerektiği gibi kullanmayı bir beceri olarak edinmek diye tarif edilebilir. Ancak bu tanım tam olarak yeterli değildir. Tabii ki gramer ve kelime öğrenmek bir dili konuşabilmek için en önemli öğelerdir. Ancak aslında yabancı bir dili fazla zorlanmadan kolay olarak öğrenmek, çalışma alışkanlıklarını doğru oluşturmakla çok ilgilidir.

Bu yazımızda dil öğrenmenin püf noktaları derken, size bu konuda bazı basit ama önemli ayrıntılardan bahsetmek istiyoruz.

1. Çalışırken daima öğrendiklerinizi sesli olarak tekrarlayınız. Aklınızda tutmaya çalıştıklarınızı, aynı zamanda yüksek sesle söylemeye alışınız. Bu öğrenmenizi kolaylaştıracaktır.
   Genellikle bir arkadaş ile ikili çalışmak, bu nedenle çok faydalıdır. Böylece hem konuşmaya hem de dinlemeye alışırsınız. Sesli olarak çalıştıklarınızı, ayrıca kağıda dökmeye çalışınız. Cümleler kurunuz.
2. Eğer sadece okuyarak çalışırsanız bu sadece görsel belleğinizi çalıştırır. Ancak sesli olarak tekrarlayarak çalışmak ise, görsel ve işitsel belleğinizi de birlikte çalıştırır. Bu işlem, dil öğrenmek için en faydalı davranıştır. Böylece hem telaffuz yeteneğiniz artar, hem de cümle kurma beceriniz gelişir.
3. Her gün mutlaka bir süre çalışınız. Bir yabancı dil çalışmaya başlayınca, günlük aralar vermeyin her gün mutlaka kısa da olsa bir zaman ayırınız. Böylece bir gün önce öğrendiklerinizi unutmamanızı sağlamış olursunuz. Çalışmaya verilen günlük aralar, kopukluklar yaratır, ve önceki öğrendiklerinizin belleğinize tam yerleşmemesine sebep olur. Devamlı tekrar ise öğrenmeyi kalıcı kılar.
4. Yeni konuları çalışırken, arada geri dönüp eski öğrendiklerinizi tekrarlayınız. Böylece temelinizi devamlı güçlendirmiş olursunuz. Dil öğreniminde bu önemli bir ayrıntıdır.
5. Hata yapmaktan korkmayınız. Yabancı bir dili konuşmaya çalışırken hata yapmaktan çekinmek gereksizdir. Komik olacağınızı düşünmeyiniz. Yabancı bir dili yeni öğrenen herkes önceleri hatalı konuşur. Bu çok normaldir. En kolay yabancı dil öğrenen kişiler, bu konuda hiç çekinmeden atak davrananlardır. Siz de bunlardan biri olabilirsiniz.

kaynak: www.limasollunaci.com (alıntıdır)

Süper lisede bir senemi verdim ama yine o kendini beğenmiş kuruntulu ben de aynı inatçı ve onu sallamayanama tıpış tıpışl gidiyorum onun kucağına

Merhabalar

Uzunca bir zamandır siteye yazmıyorum. Geliyorum okuyorum ama yazmıyorum. Bu ara ingilizceyle yatıp kalktığım için konu cezbetti doğrusu.

Her gün bir adım. Ulaşılmaya çalışılan sonuçta alınan bir mesafe oluyor. Fişler ayarladım. Sözcükler yazıyorum. Skype ve MSN de ingilizce konuşan yabancı arkadaşlar buldum. Çok zevkli oluyor aynı zamanda. Konuşurken bilmediğim sözcük çıkarsa hemen sesli sözlüğü açıyorum. O sözcüğü fişede yazıyorum. Bir konuşma boyunca geçen yeni sözcükleri ve hatta bazı cümle kalıplarını fişlere yazıp sonra tekrar ettikçe gelişme apaçık gözle görünmeye başlıyor.

http://www.seslisozluk.com/ Bu site çok işimi görüyor. Hem anlam hemde diksiyon açısından. Bu arada tatilde tanıştığım rusyadan gelmiş ancak ingilizce konuşan arkadaşlarım oldu. Onlarla mesajlaşma ve telefon görüşmeleri de geliştiriyor. Farkına varmadan rusçada gelişiyor bir yandan.

Yabancı dil zevkli iş sonuçta. Yeni bir dünya, yeni insanlar, anlayabilmek ve anlatabilmek zevk veriyor. Tatilde iken Manavgat yangını çıkmıştı. Ruslara bunu ingilizce rusça ve vücut dili karışımı bir anlatışım vardiki hala gülüyorum kendime. Forest tamamda yanmaya gelince anımsayamadım bir an. Kibrit çaktım elimle göstermelik birde alev alma sesi çıkardım. Yardımıma koştu arkadaşım fire dedi biri kurtuldum.

Şimdi yukarıda tavsiye edilene uyacağım ve CNBCE seyredeceğim. Birde Movimekslerde filmleri ingilizcesinden seyredeceğim. Sonucu size yazarım

Selamlar, Saygılar...

bugün anketi kontrol ettim ve çok şaşırdım ingilizce öğrenmek zor diyen olmamış hayret

İngilizce öğrenmek, aslında sadece bir dil öğrenmek değil, bir kültür öğrenmektir... Bu sebeple "korku" ile değil "sevgi" ile yaklaşılarak başarı kazanılabileceğini düşünüyorum. Hata yapmaktan, telaffuzumuzun komik olmasından o kadar çok korkuyoruz ki, sürekli bir başarısızlık korkusu ile bakıyoruz İngilizceye...

Özel bir ortaokulda sadece 4 sene İngilizce eğitimi aldım. Ardından üniversite bitene kadar yoğun bir şekilde İngilizce ile işim olmadı. Sonrasında edindiğim hobi sayesinde yabancı grupların biyografilerini çevirerek yeniden İngilizce ile aramı ısıttım... Şimdi ise sürekli yurt dışında müvekkillerimiz var ve hepsine sayfalar dolusu İngilizce raporlar hazırlıyorum...

Bence İngilizce öğrenmek de geliştirmek de zor değil... Yeter ki sevgiyle yaklaşın.