Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İDDK 08/04/2010 tarih 2006/2722 - 2010/576 sayılı karar

Yanıt
Old 28-11-2012, 09:43   #1
denizizm

 
Varsayılan İDDK 08/04/2010 tarih 2006/2722 - 2010/576 sayılı karar

kararı arıyorum sinerjide bulunmamakta.teşekkürler
Old 28-11-2012, 12:06   #2
durgunlu

 
Varsayılan

E: 2006/2722 - K: 2010/576
İÇTİHAT METNİ
ÖZET :
Dava; 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun 10. maddesi gereğince Rekabet Kurumuna bildirilmiş olması gereken anlaşmanın bildirilmemesi nedeniyle, Kanunun 16. maddesi uyarınca idari para cezası verilmesine ilişkin Rekabet Kurulunun kararının davacıya ilişkin kısmının iptali istemiyle açılmıştır. Danıştay 13. Dairesinin kararıyla; rekabet ihlalinin gerçekleştiği zaman yürürlükte bulunan kanun hükmünün daha sonra yapılan yasal değişiklikle yürürlükten kaldırılarak idari para cezasına konu edilen eylemin ihlal olmaktan çıkarıldığının anlaşıldığı; idari para cezalarında, ceza verilmesinin dayanağı kuralın yürürlükten kaldırılması veya lehe düzenleme yapılması yoluyla ortaya çıkan yeni hukuki durumun dikkate alınmasının gerektiği; bu durumda, yeni hukuki duruma göre rekabet ihlali olarak nitelendirilmesi mümkün olmayan bildirimin yapılmaması eyleminden dolayı davacıya idari para cezası verilmesine ilişkin Rekabet Kurulu kararında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu kararın, davacıya idari para cezası verilmesine ilişkin kısmının iptaline karar verilmiştir.
İstemin Özeti : Danıştay Onüçüncü Dairesinin 19.6.2006 günlü, E: 2005/6606, K: 2006/2535 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması davalı idare tarafından istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir
Danıştay Tetkik Hakimi T.D.'ın Düşüncesi: Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı E.C.Ö.'ın Düşüncesi : Danıştay dava dairelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Danıştay Onüçüncü Dairesince verilen kararın onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi görüşülmeyerek dosya incelendi, gereği görüşüldü:
KARAR :
Dava; 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un 10. maddesi gereğince Rekabet Kurumuna bildirilmiş olması gereken anlaşmanın bildirilmemesi nedeniyle, Kanunun 16. maddesi uyarınca idari para cezası verilmesine ilişkin Rekabet Kurulunun 1.4.2004 günlü, 04-23/250-54 sayılı kararının davacıya ilişkin kısmının iptali istemiyle açılmıştır.
Danıştay Onüçüncü Dairesinin 19.6.2006 günlü, E:2005/6606, K:2006/2535 sayılı kararıyla; rekabet ihlalinin gerçekleştiği zaman yürürlükte bulunan kanun hükmünün daha sonra yapılan yasal değişiklikle yürürlükten kaldırılarak idari para cezasına konu edilen eylemin ihlal olmaktan çıkarıldığının anlaşıldığı; idari para cezalarında, ceza verilmesinin dayanağı kuralın yürürlükten kaldırılması veya lehe düzenleme yapılması yoluyla ortaya çıkan yeni hukuki durumun dikkate alınmasının gerektiği; bu durumda, yeni hukuki duruma göre rekabet ihlali olarak nitelendirilmesi mümkün olmayan bildirimin yapılmaması eyleminden dolayı davacıya idari para cezası verilmesine ilişkin Rekabet Kurulu kararında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu kararın, davacıya idari para cezası verilmesine ilişkin kısmının iptaline karar verilmiştir.
Davalı idare, lehe olan kanun uygulamasının idari işlemin tesis edildiği tarihe kadar genişletilemeyeceğini, idari işlemlerin tesis edildiği dönemde yürürlükte bulunan mevzuata göre yargısal denetiminin yapılması gerektiğini, ceza hukuku alanında geçerli olan "lehe kanun uygulaması" nın idare hukuku alanında uygulanamayacağını, bir yaptırım öngörse de dava konusu işlemin idari işlem niteliğinde olduğunu ileri sürerek kararı temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedir.
SONUÇ :
Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; Danıştay Onüçüncü Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, davalı idarenin temyiz isteminin reddine, Danıştay Onüçüncü Dairesinin 19.6.2006 günlü, E:2005/6606, K:2006/2535 sayılı kararının ONANMASINA, kullanılmayan 19,90.- lira harcın istemi halinde davalı idareye iadesine, 08.04.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.
Old 29-11-2012, 16:12   #3
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

Bilgi düzeltmesi olarak şunu belirtmek isteriz, ilgili Danıştay kararı uzun süredir mevzuat ve içtihat programımızda bulunmaktadır. Kararın tam metni ve kurul tarafından incelemesi yapılan 13. Daire kararı takdirlerinize sunulur...
Old 29-11-2012, 16:12   #4
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. DANIŞTAY

İdari Dava Daireleri Kurulu
Esas: 2006/2722
Karar: 2010/576
Karar Tarihi: 08.04.2010


REKABET KURULU KARARININ İPTALİ DAVASI - LEHE OLAN KANUN UYGULAMASININ İDARİ İŞLEMİN TESİS EDİLDİĞİ - LEHE KANUN UYGULAMASI - DAVA KONUSU İŞLEMİN İDARİ İŞLEM NİTELİĞİNDE OLDUĞU - HÜKMÜN İSABETLİ OLUŞU

ÖZET: Davalı idare, lehe olan kanun uygulamasının idari işlemin tesis edildiği tarihe kadar genişletilemeyeceğini, idari işlemlerin tesis edildiği dönemde yürürlükte bulunan mevzuata göre yargısal denetiminin yapılması gerektiğini, ceza hukuku alanında geçerli olan <lehe kanun uygulaması> nın idare hukuku alanında uygulanamayacağını, bir yaptırım öngörse de dava konusu işlemin idari işlem niteliğinde olduğunu ileri sürerek kararı temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedir.


(2577 S. K. m. 49) (4054 S. K. m. 10, 16) (13. DD. 19.06.2006 T. 2005/6606 E. 2006/2535 K.)

İstemin Özeti: Danıştay Onüçüncü Dairesinin 19.6.2006 günlü, E: 2005/6606, K: 2006/2535 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması davalı idare tarafından istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir

Danıştay Tetkik Hakimi Tuncay Dündar'ın Düşüncesi: Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Emin Celalettin Özkan'ın Düşüncesi: Danıştay dava dairelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Danıştay Onüçüncü Dairesince verilen kararın onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi görüşülmeyerek dosya incelendi, gereği görüşüldü:

Dava; 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun 10. maddesi gereğince Rekabet Kurumuna bildirilmiş olması gereken anlaşmanın bildirilmemesi nedeniyle, Kanunun 16. maddesi uyarınca idari para cezası verilmesine ilişkin Rekabet Kurulunun 1.4.2004 günlü, 04-23/250-54 sayılı kararının davacıya ilişkin kısmının iptali istemiyle açılmıştır.

Danıştay Onüçüncü Dairesinin 19.6.2006 günlü, E:2005/6606, K:2006/2535 sayılı kararıyla; rekabet ihlalinin gerçekleştiği zaman yürürlükte bulunan kanım hükmünün daha sonra yapılan yasal değişiklikle yürürlükten kaldırılarak idari para cezasına konu edilen eylemin ihlal olmaktan çıkarıldığının anlaşıldığı; idari para cezalarında, ceza verilmesinin dayanağı kuralın yürürlükten kaldırılması veya lehe düzenleme yapılması yoluyla ortaya çıkan yeni hukuki durumun dikkate alınmasının gerektiği; bu durumda, yeni hukuki duruma göre rekabet ihlali olarak nitelendirilmesi mümkün olmayan bildirimin yapılmaması eyleminden dolayı davacıya idari para cezası verilmesine ilişkin Rekabet Kurulu kararında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu kararın, davacıya idari para cezası verilmesine ilişkin kısmının iptaline karar verilmiştir.

Davalı idare, lehe olan kanun uygulamasının idari işlemin tesis edildiği tarihe kadar genişletilemeyeceğini, idari işlemlerin tesis edildiği dönemde yürürlükte bulunan mevzuata göre yargısal denetiminin yapılması gerektiğini, ceza hukuku alanında geçerli olan <lehe kanun uygulaması> nın idare hukuku alanında uygulanamayacağını, bir yaptırım öngörse de dava konusu işlemin idari işlem niteliğinde olduğunu ileri sürerek kararı temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedir.

Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; Danıştay Onüçüncü Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, davalı idarenin temyiz isteminin reddine, Danıştay Onüçüncü Dairesinin 19.6.2006 günlü, E:2005/6606, K:2006/2535 sayılı kararının ONANMASINA, kullanılmayan 19,90.- lira harcın istemi halinde davalı idareye iadesine 08.04.2010 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Old 29-11-2012, 16:12   #5
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. DANIŞTAY
13.Dairesi

Esas: 2005/6606
Karar: 2006/2535
Karar Tarihi: 19.06.2006

ÖZET: Yeni hukuki duruma göre rekabet ihlali olarak nitelendirilmesi mümkün olmayan bildirimin yapılmaması eyleminden dolayı davacıya idari para cezası verilmesine ilişkin Rekabet Kurulu Kararı'nda hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

(4054 S. K. m. 4, 10, 16, 19) (DİDK. 08.04.2010 T. 2006/2722 E. 2010/576 K.)

İstemin Özeti: 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un 10. maddesi gereğince Rekabet Kurumu'na bildirilmiş olması gereken sözleşmenin bildirilmemesi nedeniyle, Kanun'un 16/1-c maddesi uyarınca idari para cezası verilmesine ilişkin Rekabet Kurulu'nun 01.04.2004 tarih ve 04-23/250-54 sayılı kararının davacıya ilişkin kısmının; Kurul'un para cezası verme yetkisinin zamanaşımına uğradığı ileri sürülerek iptali istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeyen davacı için verilen para cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı, Kanun'un 19. maddenin 2. fıkrasında düzenlenen türden sürekli ve tekrarlanan ihlaller nedeniyle, davacının zamanaşımı itirazının dayanaksız olduğu ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi Cihangir Cengiz'in Düşüncesi: 02.07.2005 günlü, 5388 sayılı Kanun'la 4054 sayılı Kanun'un 10. ve 16. maddelerinde değişiklik yapılarak, 4. madde kapsamına giren anlaşma, uyumlu eylem ve kararların bildirilmesi zorunluluğu ve bildirimin yapılmaması nedeniyle idari para cezası verilmesini öngören kuralların yürürlükten kaldırıldığı anlaşılmaktadır. İhlalin gerçekleştirildiği zaman yürürlükte bulunan kanun hükmü, anılan değişiklikle yürürlükten kaldırılarak idari para cezasına konu edilen eylem rekabet ihlali olmaktan çıkarıldığından, yeni hukuki duruma göre rekabet ihlali olarak nitelendirilmesi mümkün olmayan bildirimin yapılmaması eyleminden dolayı davacıya idari para cezası verilmesine ilişkin Rekabet Kurulu kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenle dava konusu işlemin davacıya idari para cezası verilmesine yönelik kısmının iptali gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı Emin Celalettin Özkan'ın Düşüncesi: 2.7.2005 tarihli, 5388 sayılı Kanun'la 4054 sayılı Kanun'un 10. ve 16. maddelerinde yapılan değişiklikle, 4. madde kapsamına giren anlaşma, uyumlu eylem ve kararların bildirilmesi zorunluluğu ve bildirimin yapılmaması nedeniyle idari para cezası verilmesini öngören kurallar yürürlükten kaldırılmıştır.

Bu durumda, ihlalin gerçekleştirildiği tarihte yürürlükte bulunan kanun hükmü, yapılan değişiklikle yürürlükten kaldırılarak idari para cezasına konu edilen eylem rekabet ihlali olmaktan çıkarıldığından, lehe yapılan düzenlemeye göre, rekabet ihlali olarak nitelendirilmesi mümkün olmayan, bildirimin yapılmaması eyleminden dolayı davacıya idari para cezası verilmesine ilişkin Rekabet Kurulu kararında hukuka uyarılık görülmemiştir.

Belirtilen nedenle, dava konusu Kurul kararının davacıya idari para cezası verilmesine ilişkin kısmının iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

Dava, 4054 sayılı Kanun'un 10. maddesi gereğince Rekabet Kurumu'na bildirilmiş olması gereken sözleşmenin bildirilmemesi nedeniyle, Kanun'un 16/1-c maddesi uyarınca idari para cezası verilmesine ilişkin Rekabet Kurulu'nun 01.04.2004 tarih ve 04-23/250-54 sayılı kararının davacıya ilişkin kısmının iptali istemiyle açılmıştır.

4054 sayılı Kanun'un <Yasaklanan Faaliyetler> başlıklı 4. maddesinde, belirli bir mal veya hizmet piyasasında doğrudan veya dolaylı olarak rekabeti engelleme, bozma ya da kısıtlama amacını taşıyan veya bu etkiyi doğuran yahut doğurabilecek nitelikte olan teşebbüsler arası anlaşmalar, uyumlu eylemler ve teşebbüs birliklerinin bu tür karar ve eylemlerinin hukuka aykırı ve yasak olduğu belirtildikten sonra bu hallere yer verilmiş, dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan 10. maddesinin birinci fıkrasında ise, 4. madde kapsamına giren anlaşma, uyumlu eylem ve kararların yapıldıkları tarihten itibaren bir ay içinde Rekabet Kurulu'na bildirileceği, yine işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan Kanun'un 16/c bendi uyarınca da anlaşmaların süresi içinde bildirilmemesi halinde idari para cezası verileceği hükme bağlanmıştır.

Ancak, 02.07.2005 günlü, 5388 sayılı Kanunla 4054 sayılı Kanun'un 10. ve 16. maddelerinde değişiklik yapılarak, 4. madde kapsamına giren anlaşma, uyumlu eylem ve kararların bildirilmesi zorunluluğu ve bildirimin yapılmaması nedeniyle idari para cezası verilmesini öngören kuralların yürürlükten kaldırıldığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, ihlâlin gerçekleştirildiği zaman yürürlükte bulunan kanun hükmü, anılan değişiklikle yürürlükten kaldırılarak idari para cezasına konu edilen eylem rekabet ihlali olmaktan çıkarılmıştır. İdari para cezalarında, ceza verilmesinin dayanağı kuralın yürürlükten kaldırılması veya lehe düzenleme yapılması yoluyla ortaya çıkan yeni hukukî durumun dikkate alınması gerekmektedir.

Bu durumda, yeni hukukî duruma göre rekabet ihlâli olarak nitelendirilmesi mümkün olmayan bildirimin yapılmaması eyleminden dolayı davacıya idari para cezası verilmesine ilişkin Rekabet Kurulu kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, 01.04.2004 tarih ve 04-23/250-54 sayılı Rekabet Kurulu kararının davacıya idari para cezası verilmesine ilişkin kısmının iptaline, aşağıda dökümü gösterilen 99,10. YTL yargılama giderinin ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 400,00. YTL avukatlık ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, artan posta giderinin istemi üzerine davacıya iadesine 19.06.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Yargıtay 11.Hukuk Dairesi 10.05.2010 Tarih ve 2010/5536 E. 2010/5179 K. Sayılı Kararı Av.Turhan Demiroğlu Meslektaşların Soruları 2 30-11-2011 16:22
Yargıtay Kararı 19. H.D. 2010/11076 E.2010/13772 K. 02.12.2010 Tarih li kararının tam metnini arıyorum akrd61 Meslektaşların Soruları 1 09-11-2011 21:43
Danıştay 6. Daire 2009/587 Esas, 2010/7682 Karar, 13.07.2010 tarihli Danıştay kararına ihtiyacım var av.fundasin Meslektaşların Soruları 0 21-04-2011 09:23
2010/ 644 esas 2010/681 karar Hukuk Genel Kurulu Kararı avözdemir Meslektaşların Soruları 1 26-02-2011 16:44
Karar İsteği: YHGK T.23.6.2010 E.2010/4-324 K.2010/343 dogukansavas Meslektaşların Soruları 1 12-11-2010 17:29


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05841208 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.