Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Manevi Tazminat-Kusursuz Sorumluluk-Yargıtay Ne Demek İstiyor?

Yanıt
Old 12-02-2013, 17:58   #1
Burak Demirci

 
Varsayılan Manevi Tazminat-Kusursuz Sorumluluk-Yargıtay Ne Demek İstiyor?

Değerli Meslekdaşlarım;

Bir kaç yıl önce açmış olduğumuz bir tazminat davasında, müvekkillerin çocuklarının balkonda oynarken balkonun çok yakınından geçen yüksek gerilim hattına kapılarak hayatını kaybetmesi üzerine maddi ve manevi tazminat davası açmıştık. Yüksek gerilim hattı TEDAŞ'a ait olduğundan haliyle TEDAŞ'a karşı davayı açtık. Yargılama aşamasında keşif icra edildikten sonra tanzim edilen teknik bilirkişi raporunda Binanın imar durumundan dolayı Belediyeye de bir miktar kusur verildi. Daha sonra davalı TEDAŞ tarafından Belediye'ye dava ihbar edildi. Bizler de davayı açarken BK. m. 58 anlamında kusursuz sorumluluğa dayandık. Aşamalarda da kusursuz sorumluluktan dolayı TEDAŞ'ın hükmedilecek tazminat miktarının tamamını ödemek zorunda olduğunu, olayda başkasının kusuru varsa kusuru oranında ödeyeceği tazminatı kendisine rücu edebileceğini belirttik.

Nihayet mahkeme verdiği kararda belirli bir tazminata hükmetti. Karar TEDAŞ tarafından temyiz edildi. Yargıtay tazminat miktarını fazla bularak biraz daha az miktarda tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle kararı bozdu. Bozma neticesinde mahkeme Yargıtay kararına uyarak tazminatı bir miktar düşürerek yeni bir karar verdi. Bu karar da TEDAŞ tarafından temyiz edildi. Yargıtay ikinci temyiz incelemesinde dosyayı yine bozdu. Yargıtay bu kez de; olayda Belediyenin de kusurlu olduğunu, dava dilekçesinde davacının müşterek müteselsil sorumluluk esasına dayanmadığını! mahkemenin tazminat miktarını belirlerken kusurlu olan Belediyenin kusur oranını da göz önüne alması gerektiğini, hükmedilen tazminatın bu bağlamda fazla olduğunu ve Belediyenin de kusur oranı dikkate alınarak yeni bir tazminat miktarı belirlenmesi gerektiği gerekçesine dayandı.

1-) Dava dilekçesinde sadece TEDAŞ davalı olmasına rağmen Yargıtay'ın, dava dilekçesinde müşterek müteselsil sorumluluğa dayanılmadığı şeklinde bir gerekçeye dayanması ne kadar doğrudur?

2-) Kusursuz sorumluluğa dayandığımız için ve ayrıca Belediye, sadece TEDAŞ tarafından kendisine dava ihbar edilen olduğu için müvekkillere ödenmesi gereken toplam maddi ve manevi tazminatın tamamının TEDAŞ tarafından ödenerek daha sonra da kusuru nispetinde Belediyeye rücu edilmesi gerekmez mi?

3-) Başka bir görüş ve öneriniz var mıdır?

İyi çalışmalar diliyorum.
Old 12-02-2013, 19:19   #2
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın Demirci,
Alıntı:
Yazan Burak Demirci
...müvekkillerin çocuklarının ... balkonun çok yakınından geçen yüksek gerilim hattına kapılarak hayatını kaybetmesi üzerine ...TEDAŞ'a karşı davayı açtık... bilirkişi raporunda...Belediyeye de bir miktar kusur verildi. ...Belediye'ye dava ihbar edildi... Aşamalarda da kusursuz sorumluluktan dolayı TEDAŞ'ın hükmedilecek tazminat miktarının tamamını ödemek zorunda olduğunu, olayda başkasının kusuru varsa kusuru oranında ödeyeceği tazminatı kendisine rücu edebileceğini belirttik.

...Yargıtay ... olayda Belediyenin de kusurlu olduğunu, dava dilekçesinde davacının müşterek müteselsil sorumluluk esasına dayanmadığını! mahkemenin tazminat miktarını belirlerken kusurlu olan Belediyenin kusur oranını da göz önüne alması gerektiğini, hükmedilen tazminatın bu bağlamda fazla olduğunu ve Belediyenin de kusur oranı dikkate alınarak yeni bir tazminat miktarı belirlenmesi gerektiği gerekçesine dayandı...

Yargıtay, müteselsil sorumluluğa dayanıp dayanmama konusunda seçim hakkının alacaklı müvekkilinizde olduğunu, alacaklı müvekkilinizin de seçim hakkını kullanırken (dava ikame ederken) müteselsil sorumluluğa dayanmadığını söyleyerek mahkemeye talepten fazlasına hükmetme demiş...

Dosya ve ayrıntıları tarafınızda olmakla; içeriğindeki yorumlardan faydalanabileceğiniz bir karar ekliyorum:

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi, 24.05.2005 T., E: 2005/3538, K: 2005/5401: "... birden çok kimsenin birlikte neden oldukları zarardan sorumluluklarını düzenleyen Borçlar Kanunu'nun 50. maddesi* ya da birden çok kimsenin değişik nedenlerle meydana getirdikleri zarardan sorumlulukların düzenleyen aynı kanunun 51. maddesi** ile Borçlar Kanunu'nun 142. maddesi*** hükmü gereği alacaklı, müteselsil borçluların tümünden veya birinden borcun ( zararının ) tamamını veya bir bölümünü istemekte muhayyerdir. Ana kural bu olmakla beraber, dava dilekçesinde açıkça müteselsil sorumluluktan söz edilmiş ve kusurları oranında tahsil işleminde bulunulmamış ise dava dilekçesindeki sözlerden ileri sürülen olaylardan ve bunların yorumundan, dosyadaki diğer bilgi ve belgelerden davacının müteselsil ödetme isteği anlaşıldığı takdirde Borçlar Kanunu'nun 18.**** ve Medeni Kanunun 2. maddesi de düzenlenen ( gerçek maksat ve afaki iyiniyet kuralları ) gözönünde tutularak davacının müteselsilen ödetme isteği kabul edilerek sonuca varılmak gerekir. Sırf dava dilekçesinde müteselsil sözcüğü yok diye kusur oranında sorumluluğa gidilirse HUMK'un 74. maddesine***** aykırı olarak talepten farklı sonuca varılmış olur.

Somut olayda, 1.3.2001 tarihli dava dilekçesinde ... herhangi bir kusur ya da kusur oranından söz edilmeksizin zararın tamamı davalı işverenden talep edilmiştir. Hal böyle olunca da davacıların kusur oranında tazminat talebinde bulundukları kabul edilemez. Zira alacaklı yasanın tanıdığı müteselsil talep hakkından açıkça vazgeçmedikçe kusura dayalı sorumluluk talep ettiğini ileri sürmek mümkün değildir. Dava tek davacıya açıldığına göre davacılardan müteselsil sözcüğünü kullanmasını istemek de Türk dil kurallarına aykırı düşer.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgulara aykırı biçimde ve özellikle davacıların müteselsil sorumluluğa dayandığı ve davalının zararının tümünden sorumlu olduğunun kabulü ile tazminatı belirlemek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir..."

* TBK m.61-62
** TBK m.61-62
*** TBK m.163
**** TBK m.19
***** HMK m.26

Saygılar...
Old 14-02-2013, 09:50   #3
Pandekt

 
Varsayılan

davanızı açarken kusur dereceleri ne olursa olsun ve kimde nasıl olursa olsun tam kusura ve açıkça mütesesilsilen tahsil talebine dayanmamış mıydınız acaba?
Old 14-02-2013, 16:37   #4
Burak Demirci

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Pandekt
davanızı açarken kusur dereceleri ne olursa olsun ve kimde nasıl olursa olsun tam kusura ve açıkça mütesesilsilen tahsil talebine dayanmamış mıydınız acaba?

Davada TEDAŞ'ın kusurunun bariz olmasından dolayı kusursuz sorumluluğa dayandık. Keşiften sonra başka kurumun kusuru da çıkınca, kusuru olanların müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğunu, bizim davayı hangisine yöneltme noktasında seçimlik hakkımızın olduğunu, seçimlik hakkımızı TEDAŞ'a yönelttiğimizi, TEDAŞ'ın zararın tamamını ödemek zorunda olduğunu, zararı ödedikten sonra kusuru olan diğer kuruma kusuru oranında rücu edebileceğini belirttik.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
maddi-manevi tazminat davasında kusursuz sorumluluk Av.Konaklı Meslektaşların Soruları 2 25-03-2011 16:57
Müteselsilen Sorumluluk-Manevi Tazminat Kemosabe Meslektaşların Soruları 1 18-01-2010 21:30
Tazminat-kusursuz sorumluluk Burak Demirci Meslektaşların Soruları 5 01-12-2008 17:09
kusursuz sorumluluk isabedil Meslektaşların Soruları 6 29-05-2008 18:20


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03927588 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.