Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Serbest Meslek Makbuzunu Ne Zaman Kesmeliyiz?/Dava Mı, Karar Mı, Tahsil Tarihinde Mi?

Yanıt
Old 13-03-2007, 13:34   #1
Av.Turhan Demiroğlu

 
Varsayılan Serbest Meslek Makbuzunu Ne Zaman Kesmeliyiz?/Dava Mı, Karar Mı, Tahsil Tarihinde Mi?

Peşin alınmamış vekalet ücreti sözkonusu olduğunda, serbest meslek makbuzunun hangi tarihte kesilmesi gerektiği konusundaki görüşlerinizi paylaşabilirseniz çok sevinirim.
Saygılarımla...
Old 13-03-2007, 13:39   #2
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Bildiğim kadarıyla Vergi Usul Kanununa göre fatura (Ve makbuz) kesimi mal (irsaliye tanzimi) veya hizmetin sunulduğu (işin bittiği) ya da paranın tahsil edildiği tarihten itibaren 10 gün içinde tanzim edilmek zorundadır. Geç kesilmesi usulsüzlük para cezasını gerektiriyor.

Saygılarımla.
Old 13-03-2007, 13:53   #3
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Makbuz aynı zamanda bir ödeme ispatı olduğundan, henüz alınmamış para için makbuz kesmek ciddi bir sorun yaratabilir. Ücret alınmadı ise mutlaka sözleşme ile ödeme tarihi belirlenmeli ve gerektiğinde ibraz edilerek henüz ücretin alınmamış olduğunun ispatı sağlanmalıdır.
Old 13-03-2007, 14:20   #4
*sinequanon*

 
Varsayılan

Bir vergi dairesi müdürünün dediklerini aynen aktarıyorum;"KDV'de tahsilat değil tahakkuk esas olduğundan vergiyi doğuran olay gerçekleştiği an makbuz da kesilmelidir.Dolayısıyla avukatlar dava açtıkları anda müvekkillerinden ücret almış olsalar da olmasalar da makbuzu kesmek zorundadırlar."

Saygılar...
Old 13-03-2007, 14:23   #5
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Burada vergiyi doğuran olay hizmetin gerçekleşmesi. Hizmet ne zaman gerçekleşmiş olacak? Dava açıldığı anda mı, kesinleştiği anda mı?
Old 13-03-2007, 14:29   #6
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Bildiğim kadarıyla (para peşin alınmamışsa )dava bittiği zaman (karar kesinleştiğinde) makbuz kesmek zorunluluğu vardır.
Old 13-03-2007, 14:50   #7
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

http://www.barobirlik.org.tr/calisma..._mevz_idkk.doc

Bu linkte Danıştay'ın yeni kararı üzerine uygulamada belirsizliğin sürdüğü ve çözümün KDV yasası'na eklenecek bir hükümle ("serbest meslekte KDV tahsille doğar") mümkün olabileceğine değinilmektedir.

Bu nedenle şu an yapılması gereken hukuki olarak makbuzun para tahsil edilse de edilmese de kesilmesi ve olası,zor ve erken bir vergi yükümlülüğüne girmek ya da makbuzu tahsil üzerine kesip, yapılan inceleme sonucunda kesilecek vergi zıyaını dava etmek ve davada Anayasa Yargısı'na gidilmesini taleple ilgili hükmün vergi adaleti ve eşitliğine aykırılığını ileri sürmek gibi gözüküyor.
Old 13-03-2007, 20:14   #8
Av. Yasin ÖZÇELİK

 
Varsayılan

ADALET.ORG SİTESİNDEN KENAN YAZ İSİMLİ MESLEKTAŞIMIZIN YAZISINDAN AYNEN AKTARIYORUM
Danıştay'ın aldığı kararla, avukat, doktor ve mimarlar, tahsilat yapsa da yapmasa da KDV ödemek zorunda. Avukat, doktor, muhasebeci, müşavir, mimar gibi serbest meslek erbabı para tahsil ettikçe vergi ödüyor. Çünkü Gelir Vergisi Kanunu'ndaki düzenleme bu meslek mensupları sermayeye dayalı iş yapmadıkça vergi ödeme güçleri olmayacağını kabul etmiş. Bu meslek mensupları MAKBUZlarını para aldıkları zaman düzenliyor ve KDV'yi de o zaman ödüyor. Ara sıra bazı maliyeciler 'KDV'yi para tahsil etmeyi beklemeden hizmeti verince ödemeleri gerekir' diye tarhiyat yapıyorlardı. Ama tarhiyata muhatap olanlar da dava açtıklarında kazanıyordu. Danıştay para tahsil edilmeden KDV ödemeyeceklerine karar verdiği için avukat, doktor, muhasebeci, müşavir ve mimarlar parayı tahsil edince KDV ödemeye devam ediyordu. Şimdi durum değişti. Çünkü Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu karar değiştirdi. Bu meslek mensuplarının para tahsil etmeseler de KDV ödemeleri gerektiğine karar verdi. Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu'nun 22.11.1996 tarih ve E:1996/102, K:400 sayılı kararı 'serbest meslek faaliyeti yürüten yükümlünün, bu faaliyeti nedeniyle kendisine yapılan ödemeler için serbest meslek MAKBUZu düzenleyerek, katma değer vergisini bu MAKBUZda göstermesi ve tahsilat dönemine ilişkin beyanına dahil etmesinin zorunlu olduğu' şeklinde Aynı kurulun 14.4.2006 tarih ve E:2006/19, K:2006/92 sayılı kararı ise 'KDV'nin hizmetin yapılması anında doğduğu, serbest meslek faaliyeti çerçevesinde, yapılan hizmetler yönünden yasada farklı bir düzenlemeye yer verildiği, serbest meslek kazancının tespitinde, Gelir Vergisi açısından tahsilat esasının getirilmiş olmasının bu hukuki durumu değiştirmeyeceği' şeklinde. Yani bir mimar planı çizdi ve verdiyse para almasa dahi, alması gereken para üzerinden KDV ödeyecek. Yasalar aynı yasalar olmasına karşın Danıştay'ın içtihadının terse dönmesi serbest meslek çalışanlarını şaşkına çevirdi. Daha önce aynı kurulun kararına güvenerek KDV'yi parayı tahsil edince ödeyenler zor durumda kalacak. Maliye Bakanlığı da bazı illerde bu meslek mensuplarını incelemeye başladı bile. ensonhaber
Old 13-03-2007, 20:46   #9
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan Serbest Meslek Makbuzunu Ne Zaman Kesmeliyiz?/Dava Mı, Karar Mı, Tahsil Tarihinde Mi?

Sayın Akpunar ve Özçelik ciddi bir konuya değinmişler.

Ama burada bir sorun var:

Vergi hukukuna göre vergi VERGİYİ DOĞURAN OLAY GERÇEKLEŞTİĞİNDE doğar

Tahsil etmediğim bir alacağın, almadığım bir avukatlık ücretinin vergisini nasıl öderim ki?

O zaman vergi hukukundaki şüpheli alacaklar veya tahsil edilemeyen alacaklar kavramının nasıl bir anlamı olur.

Öte yandan bu alacağın tahsil edildiğini var sayıyor ise neden beni dava açmak zorunda bırakıyor?

Böyle bir mantık bişr çok yasa hükmünün değiştirilmesini gerektirir. Ben uygulamıyorum. Kendimi ihbar ediyorum. Uygulama yapıldığında da dava açacağım.

Saygılar
Old 14-03-2007, 00:34   #10
irfan AYDIN

 
Varsayılan 3065 ile 193 Sayılı Yasalar Vergiyi Doguran olayı farklı tanımlıyor.

Sevgili Dostlar,hiç kuşku yokki,Serbest meslek makbuzu vekalet ücreti tahsil edildiğinde düzenlenecektir. Adı üstünde makbuzdur. Makbuz da tahsil edilen para karşılığında düzenlenip parayı ödeyene yani hizmetten yararlanmış olana verilir.Gelir vargisi yönünden durum böyledir.Gelir vergisinin matrahı Serbest meslek makbuzlarına göre tespit edilir. KDV yönünden ise durum farklıdır.Hizmet ifa edilmişse,KDV doğmaktadır. Doğan KDV nin beyan edilip ödenmesi gerekir.Ancak,burada para tahsilatı yapılmadıkça serbet meslek makbuzu kesilmesi gerekmiyor.Deftere yapılacak kayıt işleminin Sözleşmeye ya da Mahkeme kararına göre yapılması mümkün.Kısaca KDV nin doğması için hizmetin yapılması yeterli sayılmasına karşın gelir vergisi yönünden matrahın oluşabilmesi için ücretin tahsil edilmiş olması gerekmektedir.
Sizleri ışık tutacağını düşündüğüm bir Danıştay Vergi Dava Daireleri kararı ekliyorum. Sevgi ve Sayglarımla.
T.C.
D A N I Ş T A Y
Vergi Dava Daireleri
Kurulu
Esas No : 2006/19
Karar No: 2006/92

Özeti : Serbest meslek kazancında katma değer vergisi açısından vergiyi doğuran olay mal teslimi veya hizmet ifası anında meydana geldiğinden, tahsil tarihine göre beyanda bulunulmasında yasal isabet bulunmadığı hakkında.

Temyiz Eden : Çorlu Vergi Dairesi Müdürlüğü - TEKİRDAĞ
Karşı Taraf : …
İstemin Özeti : Serbest muhasebecilik yapan davacı adına, 1998 yılında hasılatının bir kısmını serbest meslek makbuzu düzenlememek suretiyle, kayıt ve beyan dışı bıraktığından ve mükerrer gider kaydı bulunduğundan bahisle, inceleme raporuna dayanılarak 1998/Şubat, Temmuz ve Ekim dönemleri için kusur, Aralık dönemi için ağır kusur cezalı olarak katma değer vergisi salınmıştır.
Tekirdağ Vergi Mahkemesi 14.11.2000 günlü ve E:2000/168, K:2000/297 sayılı kararıyla; olayda, davacının 1998 yılında muhasebecilik hizmeti verdiği müşterilerinden 1999 yılında tahsil ettiği ücretleri en geç hizmetin tamamlandığı 31 Aralık 1998 tarihinde, hizmet verilen müşterilerden ifadesine başvurulan dördünün, hizmetin verildiği yılı içerisinde ödediklerini beyan ettikleri ücretleri de ödeme tarihlerinde beyan etmesi gerektiği; çünkü vergiyi doğuran olayın, bu tarihlerde meydana geldiğinin kabulü suretiyle dava konusu cezalı tarhiyat yapılmış ise de; dosyadaki belge ve bilgilerden, ifadesine başvurulan müşterilerin 1998 yılında ödemede bulunmadıkları, 1999 yılındaki tahsilatların da ilgili yılda belgelendirildiği hususlarının anlaşıldığı; serbest meslek faaliyetinde, vergiyi doğuran olayın, verilen hizmet karşılığında kısmen veya tamamen ücret tahsil edilmesiyle meydana geleceği ve serbest meslek makbuzunun da bu tarihte düzenlenmesi gerektiği gerekçesiyle tarhiyatı kaldırmıştır.
Vergi dairesi müdürlüğünün temyiz istemini inceleyen Danıştay Yedinci Dairesi 31.3.2004 günlü ve E:2001/765, K:2004/791 sayılı kararıyla; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 19 uncu maddesi ile 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin (a), (b), (c) fıkralarında yer alan, yasal düzenlemelere göre, katma değer vergisi açısından vergiyi doğuran olay, malın teslimi veya hizmetin yapılması anında meydana gelmekte olup, bu hususta ticari, sınai, zirai veya serbest meslek faaliyet çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler yönünden farklı bir düzenlemeye yer verilmediği, serbest meslek kazancının tespitinde, gelir vergisi açısından, tahsilat esasının getirilmiş olmasının da, yukarıda anılan hukuki durumu değiştirmeyeceği, dava hakkında, serbest muhasebecilik faaliyetinde verilen hizmet tanımlandıktan sonra, hizmetin yapıldığı tarihin araştırılması ve vergiyi doğuran olayın, hizmetin yapıldığı tarihte meydana geldiği hususunun gözetilmesi suretiyle yapılacak yargılamayla ulaşılacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden, aksi yoldaki temyize konu mahkeme kararında isabet görülmediği, ayrıca mahkemece davanın mükerrer gider kaydından kaynaklanan ve davacı tarafından da kabul edilen kısmının incelenmediği gerekçesiyle kararı bozmuştur.
Bozma kararına üzerine Tekirdağ Vergi Mahkemesi 29.9.2005 günlü ve E:2005/295, K:2005/298 sayılı kararıyla; mükerrer gider kaydından kaynaklanan kısma yönelik davayı reddetmiş, serbest meslek kazancına yönelik kısmı ilk kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca kaldırmıştır.
Karar vergi dairesi müdürlüğü tarafından temyiz edilmiş, vergi inceleme raporuna dayalı tarhiyatta yasal düzenlemeye aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek ısrar kararının bozulması istenmiştir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
Danıştay Tetkik Hakimi Gülsen BİŞKİN'in Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar ısrar kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Mukaddes ARAS'ın Düşüncesi: Vergi Mahkemesince Danıştay 7.Dairesinin bozma kararına uyulmayarak verilen ısrara ilişkin hüküm fıkrasının Daire kararında belirtilen gerekçe ile bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
1998 yılında gerçekleştirilen hizmetlerle ilgili olarak 1999 yılında tahsil ettiği ücretleri, en geç, hizmetin tamamlandığı 31 Aralık 1998 tarihinde beyan etmesi gerektiğinden bahisle salınan cezalı katma değer vergisini, serbest meslek faaliyetinde vergiyi doğuran olayın, verilen hizmetin karşılığını teşkil eden ücretin kısmen veya tamamen tahsil edilmesiyle meydana geleceği gerekçesiyle kaldıran vergi mahkemesi ısrar kararı vergi dairesi müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlığın çözümü, serbest meslek faaliyetinde, katma değer vergisi açısından, vergiyi doğuran olayın meydana geldiği tarihin tespitine bağlı bulunmaktadır.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun "Vergiyi doğuran olay" başlıklı 19 uncu maddesinde, vergi alacağının, vergi kanunlarının vergiyi bağladıkları olayın vukuu veya hukuki durumun tekemmülü ile doğacağı belirtilmiştir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun "Vergiyi doğuran olayın meydana gelmesi" başlıklı 10 uncu maddesinin (a) fıkrasında, mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde, malın teslimi veya hizmetin yapılması; (b) fıkrasında da, malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce fatura veya benzeri belgelerin verilmesi hallerinde, bu belgelerde gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere fatura veya benzeri belgelerin düzenlenmesi; (c) fıkrasında ise, kısım kısım mal teslimi veya hizmet yapılması mutad olan veya bu hususlarda mutabık kalınan hallerde, her bir kısmın teslimi veya bir kısım hizmetin yapılması anında vergiyi doğuran olayın meydana geleceği hükme bağlanmıştır.
1998 yılı işlemleri incelenen yükümlü nezdinde düzenlenen tutanakla, 46 mükellefe hizmet verdiği, 1998 yılında tahsil edilen ve 1998'de tahsil edilmeyip, 1999 yılına devreden ücretler olduğu belirtilmiş, bunları gösterir liste inceleme elemanına ibraz edilmiştir. 1998 yılından 1999 yılına katma değer vergisi dahil 6.454.455.000 lira alacak devrettiği tespit edilmiş, Katma Değer Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinde yer alan vergiyi doğuran olayın, malın teslimi veya hizmetin ifası hallerinde, malın teslimi veya hizmetin yapılması anında meydana geleceği yolundaki düzenleme uyarınca ilgili yılda verilen hizmetin en son 31.12.1998 tarihi itibarıyla gerçekleştiği kabul edilerek, tutanakla belirlenen tutardan katma değer vergisi tenzil edilerek Aralık 1998 dönemi katma değer vergisi matrahına dahil edilmiştir.
Katma değer vergisi açısından vergiyi doğuran olay malın teslimi veya hizmetin yapılması anında meydana gelmekte olup, ticari, sınai, zırai veya serbest meslek faaliyeti çerçevesinde, yapılan teslim veya hizmetler yönünden farklı bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Serbest meslek kazancının tespitinde, gelir vergisi açısından tahsilat esasının getirilmiş olmasının da belirtilen hukuki durumu değiştirmeyeceği açıktır.
Bu bakımdan, dava hakkında serbest muhasebecilik faaliyetinde verilen hizmetin yapıldığı tarihin araştırılması ve vergiyi doğuran olayın, hizmetin yapıldığı tarihte meydana geldiği hususunun gözetilmesi suretiyle yapılacak yargılamayla ulaşılacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden, aksi yoldaki temyize konu ısrar kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile Tekirdağ Vergi Mahkemesinin 29.9.2005 günlü ve E:2005/295, K:2005/298 sayılı ısrar kararının bozulmasına, yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri yönünden hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına, 14.4.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.
Old 14-03-2007, 07:54   #11
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Sorulu katkı

Konu bağlamında
alınan "iş avansları" yönünden durum nedir?
Hepinize sevgiler
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Karşı Tarafa Yüklenecek Ücret İçin Serbest Meslek Makbuzu Kesilmeli Mi ? VARTO'LU Meslektaşların Soruları 12 23-06-2016 19:16
Serbest Meslek Faaliyetinde Katma Değer Vergisi Hangi Anda Doğar? Av.Ergün Vardar Meslektaşların Soruları 5 02-12-2007 23:45
İcra Dairelerinde Borçluya Serbest Meslek Makbuzu Kesilecek Av. Murat ÇETİNKAYA Hukuk Haberleri 3 04-09-2007 21:39
Serbest meslek kazancının tesbiti,gider olarak gösterilen harcamalar ZERYA Hukuk Sohbetleri 0 15-01-2007 13:11


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05795288 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.