Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

karşılıksız çekte imzası olan şirket yetkilsinin durumu

Yanıt
Old 15-07-2010, 16:53   #1
avukat erdem

 
Varsayılan karşılıksız çekte imzası olan şirket yetkilsinin durumu

Sayın Meslektaşlarım,
Karşılıksız çıkan çeki keşide eden (imzası bulunan) borçlu şirket adına vekaleten 3. şahıstır.Yeni yasa ile zaten bu kişinin cezai sorumluluğu yoktur.Ancak suç tarihi itibari ile şirket müdürünün cezai sorumluluğuna
gidilebilecekmidir?

Saygılarımla,
Old 15-07-2010, 23:01   #2
wellan

 
Varsayılan

Ticaret sicilinde kaç tane şirket yetkilisi varsa onların sorumluluğuna gidilebilecektir.SAYGILARIMLA.Çalışmalarıınızda başarılar diliyorum.
Old 16-07-2010, 10:03   #3
av.sibell

 
Varsayılan

yeni çek yasasına göre kişinin sadece şirket müdürü olması cezai sorumluluğa neden olmuyor. kişinin hem şirket ortağı hem de şirket yetkili müdürü olması gerekmektedir. pekçok dosyamda görüdüğüm şey budur. kişi hem ortak hem müdür olduğu dönemde ileri tarihli çek keşide ediyor. ardından ve ibraz tarihinden önde ortaklıktan ayrılıyor ancak müdürlük sıfatı devam ediyor. bu durumda salt müdür olan kişinin hesapta para bulundurma yükümlülüğünü sağlayamayacağı gerekçesiyle çek şikayeti beraat ile sonuçlanmaktadır.

değerli meslektaşım maalesef durum bu. ben bu tür kararları temyiz ediyorum henüz neticelenen olmadı ama yasanın bu hayatın olağan akışına aykırı düzenlemesi karşısında çek cezası aldırmak neredeyse imkansızlaşıyor. saygılarımla.
Old 17-07-2010, 15:45   #4
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan wellan
Ticaret sicilinde kaç tane şirket yetkilisi varsa onların sorumluluğuna gidilebilecektir.SAYGILARIMLA.Çalışmalarıınızda başarılar diliyorum.

Sanık lehine yorum ilkesi gereği, imzası olmayan 3167 sayılı yasa döneminde keşide edilmiş çekten şirket yetkilisine ceza verileceğini düşünüyor musunuz?
Old 17-07-2010, 18:09   #5
üye34123

 
Varsayılan

Ceza hukukundaki temel ilkelerden biri olan "sanık lehine olan yasa uygulanır" kuralı bu durumda da geçerlidir. Bu nedenle müvekkilinizin cezai sorumluluğu doğmaz.
Old 03-10-2010, 13:58   #6
Av.Gökmen KESKİNSOY

 
Varsayılan

5941 sayılı yeni çek kanunu şirketlerde yönetim kurulu üyelerinden mali işlerle ilgili olanını karşılıksız çek düzenleme suçunun faili olarak belirlemiştir.Bu kişinin belirlenmemiş olması halinde fail tüm yönetim kurulu üyeleridir.

Çek düzenlemek için gerçek kişiler ve yukarıda bahsedilen ilgililer temsilci veya vekil atayamayacaklardır.Eğer temsilci ya da vekil çek düzenlemişse para cezasının değil güvenlik tedbirlerinin muhatabı olacaktır.

3167 sayılı kanun zamanında düzenlenmiş çekte temsilci veya vekil için lehe olan kanun olan yeni kanun uygulanacaktır.

Ancak eski kanun zamanında düzenlenen çeklerde imza kendine ait olmayan yönetim kurulu üyesi cezalandırılmaz iken şimdi çek bedelini hesapta bulundurması gereken fail olmuştur.Yönetim kurulu üyelerinin lehe kanun eski kanun olduğu ve o dönemde düzenlenen çekler için cezalandırılmadıkları için şimdi de sorumlu olmaları mümkün değildir.
Old 05-10-2010, 12:15   #7
av.sibell

 
Varsayılan

sayın meslektaşlar,

izmir 26. asliye Ceza Mahkemsi yeni Çek Yasasında yer alan bir kısısm düzenlemelerle ilgili olarak Anayasa Mahkemesine başvuru yapmıştır. dosyanın incelenmesi en son baktığımda devam ediyor idi. başvuru dilekçesi aşağıdadır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
İZMİR
26. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2009/396
ANAYASA MAHKEMESİ'NE İPTAL BAŞVURUSU
HAKİM :YAHYA KESİM 30968
CUMHURİYET SAVCISI :KEMAL ÇAKIR 32637
KATİP :HATİCE YALÇIN 96188
KATILAN : NALBURİYE SAN VE TİC LTD ŞTİ-
VEKİLİ : Av. S.E.
SANIK :S.E.
SANIK : C.K.

SUÇ : Karşılıksız Çek Keşide Etmek
SUÇ TARİHİ : 05/05/2009
SUÇ YERİ : İzmir
YASA MADDESİ : 3167 Sayılı Yasanın 16/1-3 maddeleri
Sanık S.E.’nin vermiş olduğu vekaletname ile sanık C.K.tarafından S.E.’nin Marmaris Denizbank şubesindeki hesabından katılana verdiği 15/05/2007 keşide tarihli ve 2.500 YTL bedelli 2 adet çeki karşılıksız olarak keşide edildiğinden sanıkların 3167 sayılı yasanın 16/1-3-4 maddelerine göre cezalandırılmaları ve 1-5 yıl arasında belirlenecek süreyle çek hesabı açmaktan yasaklanmalarına karar verilmesi talebiyle kamu davası açılmıştır.
Sanıkların Marmaris 3. ASCM ce 17/12/2009 tarihlerinde savunmaları alınmış, Sanık S.E. savunmasında; C.K.ya vekaletname verdiğini sanık C.K.da vekaletnameye dayalı olarak çekleri keşide etiğini beyan etmiştir.
Kamu davası derdest iken 5941 Sayılı Çek kanununun 27438 sayılı Resmi gazetede yayınlanarak 20/12/2009 tarihinde yürürlülüğe girmiştir.
Yürürlüğe giren 5941 sayılı yasa ile 3167 sayılı yasanın karşılaştırmasının yapılarak 5237 sayılı TCK’nın 7/2 maddesine göre lehe olan yasaların sanıklar yönünden uygulanması gerekmekte olup yürürlüğe giren 5941 sayılı yasanın da lehine hükümlerinin sanıklar yönünden uygulanması gerekmektedir.
Mahkememizin 21/01/2010 tarihli celsesinde 1 nolu ara kararı ile Anayasa Mahkemesine iptal davası açılmasına karar verilmiştir.
İPTALİ İSTENEN YASA MADDESİ
5941 Sayılı Çek Kanunun 5/3 maddesinin 2. cümlesindeki "Gerçek kişinin ... vekili olarak çek düzenlenmesi halinde, bu çekten dolayı ... cezai sorumluluk çek hesabı sahibine aittir." hükmü.

AYKIRILIĞI İDDİA OLUNAN ANAYASA MADDESİ :
- Anayasamızın Cumhuriyetin temel niteliklerinden "Hukuk Devleti" ne ilişkin 2.maddesi.
İPTAL GEREKÇELERİ :
5941 Sayılı Çek Kanunu 20/12/2009 tarihli 27438 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.
Dosyamızda sanık S.E. hesap sahibi gerçek kişi sanık C.K.ise S.E.’nin vekili sıfatı ile sanık durumundadır.
3167 sayılı yasanın 16/1 maddesi uyarınca hem hesap sahibi gerçek kişiler hem de vekilleri çek bedeli kadar adli para cezası ile cezalandırılmakta ve ayrıca yine hem hesap sahibi gerçek kişi hem de vekili hakkında 3167 sayılı yasanın 16/3 maddesine göre 1-5 yıl arasında çek hesabı açtırmalarının yasaklanmasına karar verilmektedir.
5941 sayılı yasanın 5/3 maddesi ile hesap sahibi gerçek kişi yönünden kişinin cezai sorumluluğunun bulunduğu bildirilerek temelde bir değişiklik yapılmamıştır.
Ancak; 5941 Sayılı Yasanın 5/3 maddesi ile vekaleten çek keşide edilmesi halinde vekilin hukuki ve cezai sorumluluğu kaldırılmıştır.
5941 Sayılı Yasanın 5/3 maddesinin ilk cümlesinde gerçek kişilere vekaleten çek keşide edilmesi açıkça yasaklanmıştır.
Hiçbir hukuk devletinde bir yasak getirilip yasağın karşısında yaptırım öngörülmemesi söz konusu olamaz.
Aynı yasa maddesinin 1. cümlesi ile yasak getirilmiş, 2. cümlesinde ise yasağa uymayan vekilin cezai ve hukuki sorumluluğunun bulunmadığı açıklanmıştır.
Hukuk ihlalinde sınır tanımayan yasa koyucu vekilin cezai sorumluluğunu kaldırılmanın yanında davamız konusu olmamakla birlikte " hukuki" sorumluluğunu da kaldırmıştır.
Çeklerdeki cirantaların ya da avalistlerin ya da benzer sıfatla imzası bulunan tüm şahısların hukuki sorumluluğunda hiçbir tereddüt bulunmadığından tüm bu bahsedilen kişiler aleyhine her türlü hukuki takibat yapılabilmektedir.
Vekilin hukuki ve cezai sorumluluğunun olmadığının açıklanması tam bir suç işlemeye teşviktir.
Uygulamada çek hesabı açma yasağı bulunan kişiler yakınları (genellikle eş, anne-baba ya da kardeşleri) adına hesap açtırıp onlardan vekaletname alarak çek keşide etmektedirler.
Yani uygulamada, keşide edilen çeklerden çıkar temin eden hesap sahibi değil vekaleten çek keşide eden kişilerdir.
5941 Sayılı yasa genel olarak değerlendirildiğinde Mahkemeler bankaların yardımcı kuruluşları haline getirilmektedir. 25 yapraklı bir çek karnesi nedeniyle mahkemelere 74 adet dava açılması mümkündür. 25 adet 5941 sayılı yasanın 5/1 maddesine göre karşılıksız çek davası ( Sulh Ceza Mahkemelerine) 25 adet 5941 sayılı yasanın 5/4 maddesine göre çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilmesi için ( Sulh Ceza Mahkemelerine) ve 2. yapraktan itibaren yasağa uymama nedeniyle 5941 sayılı yasanın 7/6 maddesine göre 24 adet (Asliye Ceza Mahkemelerine) dava açılması söz konusu olabilecektir.
Söz konusu muhtemel dava sayısı gözönünde bulundurulduğunda, devletin şekli sosyal hukuk devletinden daha çok kapitalist sistemi çağrıştırmaktadır.
Yine genel olarak çıkartılmakta olan yasalar, sadece mahkemelerin işleyişini engellemekten başka bir işe yaramamaktadır. Çok uzun yıllar sonra değiştirilen Ceza Kanunu yürürlüğe girmeden dahi değiştirilmek durumunda kalınmıştır. Söz konusu yasalar Hukuk Fakültelerinde acilen KODİFİKASYON dersinin müfredata alınmasını zorunlu hale getirmiştir. Yine söz konusu yasalar ile sadece yasa numaraları değişmekte temel hiçbir mantalite değişmemekte ve yasalar sadece yargının işleyişini alt üst etme sonucunu doğurmaktadır.
Vekaleten çek keşide etmek yasaklandıktan sonra, bu eylemin cezası 5941 sayılı yasanın 7/6 maddesindeki yasağa rağmen çek keşide etme cezası olması gerekir. Zira Mahkemenin yasaklama kararına rağmen çek keşide etmek anılan yasa maddesi ile yaptırıma bağlanmıştır. Vekaleten çek keşide etmek yasa ile yasaklandığından yasanın yasağına rağmen çek keşide edildiğinden belirtilen yasa maddesi ile cezalandırmak mümkün olabilecek iken açıklandığı gibi açık bir çelişki ortaya çıkmaktadır.
İptal kararı verilmesi halinde, çek sahibinin de yaptırımdan kurtulması söz konusu değildir. İptali istenen yasa maddesinin ilk anda hesap sahibinin sorumluluğunun açıkladığı intibağı uyanmakta ise de iptali istenen yasa maddesi vekaleten çek keşide eden vekilin cezasını ortadan kaldırma amacı taşımaktadır. Zira zaten mevcut uygulamada çek keşide eden ve çek hesabı ayrı ayrı cezalandırılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle; iptali istenen yasa maddesi açıkça Anayasamızın temel ilkesi olan hukuk devleti ilkesine aykırı olduğundan Anayasa mahkemesine iptal davası açılmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ VE TALEP :
5941 Sayılı Yasanın 5/3 maddesinin 2. cümlesinde " gerçek kişinin ... vekili olarak çek düzenlenmesi halinde, bu çekten dolayı ...cezai sorumluluk çek hesabı sahibine aittir" hükmünün
Anayasamızın 2.maddesindeki Hukuk Devleti ilkesine aykırı olduğundan iptali için Anayasamızın 152/1 maddesine göre Anayasa Mahkemesine iptal davası açılmasına,
Anayasa Mahkemesi Başkanlığına sunulmak üzere gerekçeli iptal başvurusu ile birlikte dosyanın onaylı suretinin Anayasa Mahkemesi Genel Sekreterliğine gönderilmesine karar verildi. 21/01/2010
Old 04-02-2011, 13:24   #8
limpid

 
Varsayılan

merhabalar

bu uygulamayla ilgili olarak ben de az önce vekaleten çek düzenleyen hakkında açılan kamu davasında sanığın beraatine ilişkin mahkeme kararını tebliğ almış bulunuyorum. hükmün gerekçesi de aynen şöyle :

"her ne kadar sanık hakkında 3167 sayılı yasaya muhalefet suçundan 3167 s.k. nun 16/1-3 maddesi gereğince cezalandırılması istemi ile kamu davası açılmış ise de 5237 sayılı TCK nın 7. maddesi ve 5271 sayılı CMKnın 223/2-a maddesi gereğince sanığın eyleminin yasada suç olarak tanımlanmamış olması nedeni ile BERAATİNE"

denmektedir. temyiz edeceğim ancak bu konu ile ilgili olarak son gelişmelerden haberdar olan ya da temyizi sonuçlanan meslektaşlarımın görüşlerine acilen ihtiyaç duymaktayım. bu konuda fikirlerini paylaşacak herkese şimdiden teşekkürler.
Old 21-03-2011, 16:48   #9
avukat 35

 
Varsayılan

Merhabalar arkadaşlar,
Şirket müdürü olan sanık diğer ortağa vekalet vermiş, vekaleten çeki keşide eden ortak hakkında soruşturmaya yer olmadığına karar verildi. Şirket müdürü sanık hakkında da çekte imzası olmadığından yeni yasaya sebebiyle 5271 s.yasa 223/2-c gereği beraat verildi. Neticeten her ikisi de beraat etti. Bu konuda sonuç alabilen arkadaşlar varsa paylaşmalarını rica ederim.
Old 21-03-2011, 17:27   #10
mehmetardic

 
Varsayılan

Sayın avukat 35, benzer durumu geçtiğimiz hafta bende yaşadım.Vekalet ile imzalanan çekte, ne şirket ortaklarına ne de vekaletle çeki imzalayan şahsa ilişkin, dava açılmadan, soruşturmaya yer olmadığı kararı çıktı.
Ve buna benzer savcılık yada mahkeme kararlarına Ankara'da sık rastlamaya başladık..Hayretler içerisinde savcı ve hakimlerimizi izliyorum.
Ortada karşılıksız çek keşide etme suçu var fakat yargılama safhasına bile geçilemiyor.
İtiraz ettik, sonucu bekliyoruz.
Old 22-03-2011, 15:23   #11
limpid

 
Varsayılan

aynısı benim başıma da geldi. şirket ortakları hakkında yaptığımız şikayette savcı imzaların onlara ait olmaması sebebiyle vekaleten imza atan şirket müdürüne dava istemi ile iddianame düzenledi. onun yargılanması sonucunda da yukarıdaki mesajımda belirttiğim karar çıktı. şimdi yapacak ne var bilmiyorum acaba dolandırıcılık falan devreye girebilir mi? neticede ortada imzalanan çek var, biz 2008de şikayet ettik ama yeni yasa çıktı ve bu şekilde suçtan kolayca kurtulup kaçıorlar ne olacak bu işin sonu
Old 22-03-2011, 15:56   #12
Av.Nazife Eytemiş BAŞAR

 
Varsayılan

O zaman vekaleten çek keşide edilmesi halinde tüm şirket ortaklarını mı şikayet etmeli yani!bu arada vekaleten iş göreni de dolandırıcılıktan, var mı başka çare?
Old 24-03-2011, 15:48   #13
avukat 35

 
Varsayılan

Dolandırıcılık unsurları oluşmayacaktır bence.
Zaten amacın ceza vermemek olduğunu düşünüyorum artık. Bu işin sonunun da iyiye gideceğini sanmıyorum. Zira mağduriyetini gidermek isteyen insanlar yasal yollardan gidermek için beyhude uğraştıklarını gördükçe başka yollarla mağduriyeti giderme yoluna kayabilirler diye düşünüyorum.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Karşılıksız çekte tüzel kişilerin yetkililerin durumu Girnay Erdem Meslektaşların Soruları 15 15-03-2010 16:19
Çekte keşideci yerine başksının imzası evo09 Meslektaşların Soruları 5 28-07-2009 08:12
Karşılıksız çek olur mu? Karşılıksız çekte bankalar sorumlu olmalı HASRET BAŞ Hukuk Sohbetleri 18 20-06-2009 06:46
karşılıksız çekte çeki ibraz edenden önceki cirantanın şikayet durumu MeRReM Meslektaşların Soruları 6 07-11-2008 14:22
Limited şirket ortağının imzası,faturasız senet verme burakcak Meslektaşların Soruları 31 13-08-2008 05:32


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07103109 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.