1 Yıl Önce Kesinleşen Kararın Temyizi

Herkese Merhaba;
Karşılaştığım bir sorunu sizlerle paylaşmak ve tabi değerli fikirlerinizi öğrenmek istiyorum...
2008 Eylül ayında kesinleşmiş bir mahkeme kararını (Organize Sanayi Bölgesindeki taşınmazın idare adına tescili) davalıyı temsilen kayyım vekili bir kaç gün önce temyiz etmiş. Kesinleşme şerhinde tarafların feragat ettiğide yazıyor. Şimdi Yargıtay süre yönünden reddecek diye düşünsemde Yerel Mahkemeninde bir ön inceleme yapması gerekmezmiydi.

Sayın Erkan Akca;

1. si yerel mahkemelerin yargıtay başvurularını usulende olsa denetleme sanşı yoktur dosyayı yargıtaya göndermekle yükümlüdür bu durumda değerlendirmeyi yargıtay tetkik hakimi yapacaktır.

2. si temyizden feragat ettiğine ilişkin bir kayıt düşülmüş ve sürelerde geçmiş ise yargıtayca reddedilmesi kesindir. Yeterki olağan üstü kanun yollarından birine baş vurmuş olmasın.

Temyiz süresi geçirildikten sonra yapılan temyiz başvurusunu yerel mahkeme süre açısından inceler ve reddeder.

Temyiz edilen karar "temyiz isteminin reddine" ilişkin karardır diye düşünüyorum.

Bunun dışında temyiz edilmeden kesinleşmiş mahkeme kararlarına karşı gidilen "kanun yararına bozma" yolu vardır.Kanun yararına temyiz yoluna başvurulmuşsa mahkemenin süre açısından başvuruyu reddetmesi söz konusu değildir.
Ama kanun yararına bozma talebi üzerine verilen bozma kararları esas etkili olmuyor diye biliyorum.

Öncelikle teşekkürler değerli cevaplarınız için.
Temyiz, kanuni süre geçtikten sonra yapılırsa ve temyizi kabil olmayan bir karara ilişkin olursa mahkeme temyiz talebinin reddine karar verebilir diye düşünüyorum. Bu ön incelemenin olmaması durumunda iş yükü çok fazla olan Yargıtay ne yapar bilemiyorum.Ama bu ret kararıda temyiz edilebilir.

Alıntı: Madde 426/F – (Ek: 26/9/2004 – 5236/15 md.) İstinaf dilekçesi, yasal süre geçtikten sonra verilir veya kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren mahkeme istinaf dilekçesinin reddine karar verir ve 426/D maddesine göre yatırılan giderden karşılanmak suretiyle ret kararını kendiliğinden ilgiliye tebliğ eder. Bu ret kararına karşı tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir. İstinaf yoluna başvurulduğu ve gerekli giderler de yatırıldığı takdirde dosya, kararı veren mahkemece yetkili bölge adliye mahkemesine gönderilir. Bölge adliye mahkemesi ilgili dairesi istinaf dilekçesinin reddine ilişkin kararı yerinde görmezse, ilk istinaf dilekçesine göre gerekli incelemeyi yapar.

İlgili kanun hükmüne göre yasal süre geçtikten sonra veya kesin olan bir karara ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar vermelidir. Bence burada mahkemenin takdir yetkisi yoktur.

Alıntı: Madde 429 – (Yeniden Düzenleme: 26/9/2004 – 5236/16 md.) İlk derece mahkemelerinin ve bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinin kesin olarak verdikleri kararlarla, istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlara karşı, yürürlükteki hukuka aykırı bulunduğu ileri sürülerek Adalet Bakanlığı veya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulur. Temyiz istemi Yargıtayca yerinde görüldüğü takdirde, karar kanun yararına bozulur. Bu bozma, kararın hukukî sonuçlarını ortadan kaldırmaz. Bozma kararının bir örneği Adalet Bakanlığına gönderilir ve Bakanlıkça Resmî Gazetede yayımlanır.

Kanun yararına bozma hususu sadece hukuk birliğini sağlamaya yöneliktir. Hükmün doğurduğu sonuçlara etkili olmaz. Eğer şartları sağlıyorsa sadece olağanüstü bir kanunyolu olan Yargılamanın İadesi yoluna başvurulabilir.