Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

şirket yönetim kurulu üyelerine karşı açılabilecek ceza davası

Yanıt
Old 19-04-2007, 10:37   #1
göçebe

 
Varsayılan şirket yönetim kurulu üyelerine karşı açılabilecek ceza davası

şirket yönetim kurulu üyeleri şirket hissedarlarına şirket hakkında yanıltıcı bilgiler vererek hisselerini toplayıp ana sözleşmeye aykırı biçimde bir başkasına devrine onay vermesi halinde şirket yönetim kurulu üyelerine karşı nasıl bir ceza davası açılmalıdır? şirket hissedarları ile arasındaki vekalet ilişkisini kötüye kullanı ve şirketin durumu hakkında yanıltıcı beyanlarda bulunmaları söz konusu.
Bu husulara ilişkin SPK ve veya TCK uyarınca nasıl bir ceza davası açılabileceğine ilişkin emsal dava ve veya yargıtay kararı arıyorum
Old 19-04-2007, 11:16   #2
GÜLİZ

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi

Esas : 1974/3677
Karar : 1974/3733
Tarih : 17.12.1974

ÖZET : 1 - Davacı dava ettiği kalemlerle bağlı olup sonradan zararın müfredatı değiştirilemez.

Şirketin yönetim kurulunun, ticaret şirketinin istigal konularına giren tüm faaliyetlerinde (Basiretli bir iş adamı) gibi hareket etmesi gerekir. Bunun önemli bir kıstasıda herhangi bir faaliyetin Şirket yararına olup olmadığıdır.

2 - Sorumluluğa karışılık ticari hayatın gerektirdiği yetkilerin tanınmaması basiretli bir iş adamı gibi hareket etme olanağını kaldırır.

Yönetim kurulu hakkında dava açılabilmesi için Şirket Genel Kurulunun bu yolda kararı gerekir.


(6762 sayılı TTK. m. 320, 341)

KARAR METNİ :
Taraflar arasındaki davadan dolayı Salihli Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 24/06/1974 gün ve 427/449 s. hükmün duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalılar avukatı tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 17/12/1974 tarihinde davacı avukatı N. Çolak ile davalılar avukatı A.N. Yanıker gelip temyiz dilekçesinin süresi içerisinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması duruşmadan sonraya bırakılmıştı. Bu kerre dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği konuşulup düşünüldü:

(Salihli Palamut ve Veleks Sanayi T.A.Ş.) murakıbı A. Aktuğan ve K. Akay vekilleri dava dilekçesinde, Arel firması ile davacı şirket arasında yapılan 05/06/1974 günlü komisyon sözleşmesi ile fabrikalarının imalatı olan veleks (Palamut hülasasının ve bu mamul maddenin ham maddesi olan (Palamut Tırnağı)’nın %4 komisyon ücreti mukabilinde yabancı ülkelere ihracında anlaşmaya varılarak üç parti halinde 260 ton valeks ve 1190 ton tırnak ihraç edildiğini, ilk parti sevkiyatta komisyon sözleşmesi henüz imzalanmamış olduğundan komisyon ücretini miktarı yönünden şirket Müdürler Kurulunun 09/06/1964 gün ve 24/35 s. kararı ile yürürlüğe giren satış esasları yönetmeliğinin uygulanması ve %4 nispetin kabulü gerektiğini, 2. 3. parti sevkiyatta ise komisyon mukavelesine göre yine %4 komisyon ücreti ödenmesi icap ettiğini, mukavelenin 5. maddesinde firmanın satışları temin etmek için yapacağı masrafların kendisine ilişkin olacağı ve 7.maddesinde açılacak akreditifin mal bedeli karşılığı olarak şirket emrine verileceğinin tesbit edildiğini, şirket müdürler kurulu başkanı ve şirket müdürü E. Özbek ile müdürler kurulu üyesi işletme şefi F. Karaova’nın, 06/03/1965 gün ve 7/14 s. müdürler kurulu kararı ile, makul bir sebep yokken sözleşmeyi feshederek Arel firmasına %4 yerine %12 komisyon ücreti vermek, satış masrafları firmaya ilişkin iken ve firmanın şirkete bildirdiği düşük satış fiyatları ile firmanın fiili satış fiyatı olan akreditif fiyatları arasındaki fark şirketlerine ilişkin olmak gerekirken bu farkın komisyoncu firmaya ödenmesine karar vermek suretiyle şirkete cemm’an (174.452,79) TL. zarar iras ettiklerini belirterek bu meblağın faizi ile davalılardan müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalılar savunmalarında özetle, 1964 yılında vazifede bulundukları sırada şirket elinde 4.000 ton stok valeks bulunduğunu, ancak senede 400 ton satış yapılabildiğini, bazı maların hacizli olduğunu, müstahsilin elinde üç senelik ham madde bulunduğunu, fabrikanın çalışmadığını, en önemli konunun eldeki stokların satılması olduğunu, bu nedenle liberasyon sistemi uyguladıklarını, ilk safhada reklam ve alıcılara kolaylık yaptıklarını, bu nedenle eldeki stokların satıldığını, komisyoncunun talebi uygun görülerek satış farkını ödemek maksadı ile komisyon miktarının %12’ye çıkarıldığını ve uygulama zorluklarını gidermek için mukaveleyi feshettiklerini, aldıkları 06/03/1965 gün ve 7/14 s. kararı, şirket hissesinin %51’rine sahip Sümerbank Genel Müdürlüğüne gönderdiklerini, teamüle göre 15 tarih içerisinde karara itiraz edilmediği takdirde kararın yürürlüğe girdiğini, alınan kararın ve uygulamanın şirkete zarar iras etmediğini, olayda ticaret şefi M. Erensoy ve firma sahibi M. Arel’in kusurları olduğundan bunların müdahil olarak davaya katılması gerektiğini ileri sürmüşlerdir.

Mahkemece davalıların görevi aldıkları ve bıraktıkları tarihler tesbit edilmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılışı ve taleple bağlı kalınarak (174.452,79) liranın dava gününden yasal faiziyle davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.

Hüküm davalılar tarafından temyiz olunmuştur.

1 - Yukarıdaki açıklamadan da anlaşılacağı gibi davacı (174.452,79) liranın tahsilini istemiştir. Bunun kalemleri arasında açık bir şeklide vergi iadesi miktarından söz edilmemiştir. Halbuki hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunda vergi iadesi de dahil olmak üzere üç kalem halinde yekun olarak (174.601,74) liralık zarardan bahsedilmiştir. Davacı dava ettiği kalemlerle bağlıdır. Sonradan zararın müfredatı değiştirilemez. Bu bakımdan mahkemece talep edilen zarar müfredatı ile bağlı kalınarak tahsil kararı verilmesi için bu yönlerin tetkiki gerekir.

2 - Davalıların yönetim kurulu başkan ve üyesi olarak sorumluluğuna gelince bu sorumluluğun Türk Ticaret Yasasının 336. maddesinin 5. fıkrası gereğince, görevin ifarazında kasıt veya ihmal sonucu olarak yükümlülüklerine aykırı davranıp davranmamış olmalarına göre tayini iktiza eder.

Davalıların mensubu oldukları yönetim kurulu anonim şirketin yönetim görevini ifa eder. Şirketi temsilen faaliyette bulunan yönetim kurulunun, ticaret şirketinin iştigal konularına giren tüm faaliyetlerinde (Basiretli bir iş adamı) gibi hareket etmesi lazımdır. Bunu önemli bir kıstası da herhangi bir faaliyetin şirket menfaatına, yararlı olup olmadığıdır. Bu itibarla yönetim kurulu mensuplarının sorumluluğunda bu kıstasın esas alınması gerekir. Sorumluluğa karşılık ticari hayatın icap ettirdiği yetkilerin tanınmaması basiretli iş adamı gibi hareket etmek olanağı ortadan kaldırır.

3 - Olayda mukavele ile tesbit edilen %4 komisyonun %12’ye çıkarılmasının sebebi olarak, şirketin satış fiyatı ile ihraç fiyatı arasındaki farkını dava dışı Arel firmasına intikal ettirilmesi olarak savunulmuştur.

O durumda bu yön üzerinde de durulması davacı defterlerinin ve gerekirse Arel firmasına ilişkin defterlerin de tetkiki lazımdır.

4 - Bundan başka savunmada, 1964 yılında 4.00 ton stok mal bulunduğu buna karşılık ancak 400 ton satılabildiği ve stokun eritilebilmesi için sorumlulukları iddia edilen komisyon miktarını yükseltilmesi ve satış tenzilatı yapılması gibi tedbirlere başvurdukları ileri sürülmüştür. Şu durumda davalılara atfedilen, akdin feshi ve sair hareketleri neticesinde şirketin gerçekten bir zararının doğup doğmadığının veya bu faaliyetlerin şirket menfaatine olup olmadığının o tarihteki stok miktarı, satış durumu, piyasa ve ihraç fiyatları bakımlarından incelenmesi, o yılın önceki ve sonraki yılların bilançolarının gözönünde tutulması lazımdır.

Bu suretle davalıların basiretli bir iş adamı gibimi yoksa şirket zararına ve keyfi olarak hareket eden kimseler mi oldukları tayin ve takdir edilebilir. Tüm bu hususların ve bu açıdan şirket zararı gerçekleşiyorsa miktarını yetenekli bilirkişiler aracılığı ile saptanması ve sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken mücerret komisyon miktarının arttırılmasına ve satış tenzilatı ile vergi iadesine dayanan bilirkişi raporunun esas tutularak hüküm tesisinde isabet görülmemiştir.

5 - Nihayet dosya arasında anonim şirket genel kurulunun davalılar hakkında dava açılmasını içeren kararına rastlanamadığı gibi, mahkeme kararının gerekçesinde de Genel Kurul kararını ibraz edildiğine ve incelendiğine ait ir ibare bulunamamıştır. Türk Ticaret Yasasının 341. maddesi gereğince bu husustaki genel kurul kararı davanın açılması koşuludur.

SONUÇ : Yukarda açıklanan sebeplerden dolayı davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 17/12/1974 gününde çoğunlukla karar verildi.

KARŞI OY:

Davacı şirket ile dava dışı Arel Şirketi arasındaki münasebet 5/6/1964 günlü sözleşmenin yapılmasından önce başlamış, Arel Şirketinin 20/30/1964 günlü mektubu üzerine istediği valeks ve palamut kendisine 23/5/1964 tarihlinde teslim edilmiştir.

Bilahare 5/6/1964 günlü sözleşme yapılmış ve sözleşmenin 5. maddesinde komisyonun %4 olduğu kararlaştırılmış, sözleşmeden sonra da ilişki devam etmiştir.

dava dışı Arel firması 3/12/1964 günlü yazısı ile komisyonun yüzde dörtten, yüzde beş´e 13 Ocak 1964 günlü yazısı ile de yüzde onikiye çıkarılmasını teklif etmiş ve bilahare 11/12/1965 günlü yazısında da mukavelenin düzenlenmesinde hata ettiğinden masrafların şirketçe karşıllanmasını istemiştir.

Bu talepler üzerine davalılardan kurul, müdürler kurulu 6/3/1965 gününde toplanarak o güne kadar gerçekleştirilmiş satışlardan ötürür komisyonu yüzde oniki olarak hesaplanmasına ve satış tenzilatları olarakta 116.100 liranın arel firmasına ödenmesine karar verdikleri gibi tatbik kabiliyeti olmadığından bahisle 5/6/1964 günlü mukaveleyi feshetmişlerdir. Bu itibarla davalıların şirketin elinde biriken stoku eritmek için bu yolagittikleri yolundaki savunmaları yerinde olmadğı gibi sözleşmede valeks ve palamutun fiatı belirtilmediğinden komisyoncuya mukavele fiatı ile ihraç fiatının bir kısmını kendisine vermek zorunda kaldıklarına dair savunmaları da yerinde değilidir.

Esasen 9/6/1964 günlü 35 s. kararla müdürler kurulunca (satış esasları yönetmeliği) tanzim ve kabul edilmiş, yönetmeliğin 8. maddesinde komisyon miktarları gösterilmiştir. Bu toplantıda davalılardan E.Özbek´te bulunmuştur.

Davalıların dava dışı Arel firmasının mukavelesinin feshine karar verdikleri toplantıda sözleşmeye göre gerçekleşmiş satış için ön görülen komisyonu kendiliklerinden yüzde oniki olarak hesaplamaları ve masrafları ödemeleri sorumlulklarını gerektirir.

Bu sebeplerle kararın onanması oyundayım.

Kaynak : YKD. Şubat - 1976 s: 206


Belki işinize yarayabilir diye düşündüm
İyi çalışmalar...
Old 20-04-2007, 09:27   #4
göçebe

 
Varsayılan

cezai sorumluluklarına ilişkin bir karar ve emsal dava örneğini hala aramaktayım
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Baro yönetim kurulu karalarına karşı itiraz Nesrin D. Meslektaşların Soruları 4 20-04-2007 23:00
Anonim Şirketlerde Yönetim Kurulu FTKY Meslektaşların Soruları 3 20-03-2007 21:56
asliye hukuk mahkemesinde açılabilecek alacak davası mı özge_law Hukuk Soruları Arşivi 3 07-01-2007 01:47
Dernek Eski Yönetim Kurulu Hakkında Sorumluluk Davası Jackal14 Meslektaşların Soruları 1 26-07-2006 13:52
Anonim Şirket Yönetim Kurulu Üyesinin Sorumluluğu mustione Hukuk Soruları Arşivi 1 05-05-2002 11:48


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05438089 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.