Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Kısmi Dava/Tespit Davası/Belirsiz Alacak davası ve HMK 106-107-109

Yanıt
Old 30-09-2011, 16:19   #91
Av.Nazife Eytemiş BAŞAR

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz
Sayın BAŞAR,



Kısmi davadan kastınız belirsiz alacak davası mıdır; klasik kısmi dava mıdır bilemiyorum, lakin:

Şayet m.107 mucibince şartları oluştuğu için belirsiz alacak davası ikame etmiş iseniz;

HMK m.107/2: "Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabilir."

Şayet m.107 şartları oluşmamakta; fakat kısmi dava açmakta hukuki yararınız var olmakla klasik kısmi dava ikame etmişseniz;

HMK m.141: "(1) a) Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe; (b) ön inceleme aşamasında ise ancakkarşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. (c) Ön inceleme duruşmasına taraflardan biri mazeretsiz olarak gelmezse, gelen taraf onun muvafakati aranmaksızın iddia veya savunmasını genişletebilir yahut değiştirebilir. Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez.

(2) (d) İddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümleri saklıdır."

Saygılar...
Nevra hanım,kısmiden kastım yeni adı belirsiz alacak davası yani biz belirsiz olduğunu düşündüğümüz ya da elimizdeki belgelerden belirleyemediğimiz davamızı m.107 den açtığımızda ve yargılam aşamasında belirli alacak hale geldiğinde "HAKİM ALACAĞINIZ BELİRLİYMİŞ RED ETTİM" mi diyecek ıslah ve ek dava yolları ne olacak?Teşekkürler ve saygılar
Old 30-09-2011, 16:31   #92
Av.Duygu Işık Behrem

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av-ufuk
Öyle de profesör belirsiz alacak değildir derken ve avukatlar biraz yorulacak derken neyi söylüyor..işçi alacaklarından sadece asgari ücret kısmı belirli bana göre asgari ücret üstü alacağı belirsiz yapar ve hele ki fazla mesai tümden belirsiz.. avukat ihbarı kıdemi mi hesaplayacak işveren yanında çalışma süresi taraflarca paralel kabulde mi ki? keza ücret..vs..

Üstadım, taraflarca paralel kabulde olması gerekmediğini düşünüyorum. Anlaşılan o ki biz, işçinin iddialarından hareketle hesap yapacağız. O ne derse ona göre... Benim kişisel görüşüm, bu ve bunun gibi hesap farklılıkları doğabilecek belirli alacak davalarını(hesap farklılıkları doğuyor ve alacak "belirli" o da nasıl oluyorsa!) eğer mümkünse(müvekkilin gücü yetiyorsa ve karşı vek., yarg. gideri gibi doğabilecek aleyhe hususları da ikaz ederek)hesabımızın biraz daha üzerinde bir harca esas değer göstererek açmak. Zira hesapların birbirini çoğu zaman tutmayacağı bir gerçek. Ben "belirsiz alacak davası" ve "kısmi dava"nın uygulamada büyük karmaşa yaratacağını düşünüyorum. Bilmiyorum, acaba çok mu önyargılıyım...
Old 30-09-2011, 16:34   #93
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Duygu Işık
Ben "belirsiz alacak davası" ve "kısmi dava"nın uygulamada büyük karmaşa yaratacağını düşünüyorum. Bilmiyorum, acaba çok mu önyargılıyım...

Yani... bunca mesaj niye sence.

Söz meclisten dışarı hepimiz tuhaf soru sorma tiryakisi olduk.
Old 30-09-2011, 16:39   #94
AV.ARZU KILIÇ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Duygu Işık
Üstadım, taraflarca paralel kabulde olması gerekmediğini düşünüyorum. Anlaşılan o ki biz, işçinin iddialarından hareketle hesap yapacağız. O ne derse ona göre... Benim kişisel görüşüm, bu ve bunun gibi hesap farklılıkları doğabilecek belirli alacak davalarını(hesap farklılıkları doğuyor ve alacak "belirli" o da nasıl oluyorsa!) eğer mümkünse(müvekkilin gücü yetiyorsa ve karşı vek. yarg. gideri gibi doğabilecek aleyhe hususları da ikaz ederek)hesabımızın biraz daha üzerinde bir harca esas değer göstererek açmak. Zira hesapların birbirini çoğu zaman tutmayacağı bir gerçek. Ben "belirsiz alacak davası" ve "kısmi dava"nın uygulamada büyük karmaşa yaratacağını düşünüyorum. Bilmiyorum, acaba çok mu önyargılıyım...

ben ikisinin de aynı sonuca çıktığında ısrarlıyım... yani pratikte belirsiz alacak ile kısmi dava arasında ne fark var ki.. teoride de bir fark yok ki... asgari bir miktar veya değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açılır diyor... kismi davada da bu söz konusu değil mi? bu cümleyi yazdıktan sonra ise aklıma şu geldi kendi kendimi tekzip edeyim dedim... belirsiz alacak davasında daha sonra belirlenen kısım için ıslah yapıldığında zamanaşımı itirazı vs ile karşılaşılmıyor ama kısmi davada böyle bir düzenleme yok o halde kısmi davada kalan kısım için zamanaşımı işlemeye devam ediyor ancak belirsiz alacak davasında devam etmiyor... Sizce doğru mudur bu yorumum?


...bence mesele alacağın belirlenebilir nitelikte olup olmadığı ve buna kimin, nasıl, ne zaman ve neye göre karar vereceği noktasında toplanıyor...
Old 30-09-2011, 16:39   #95
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın BAŞAR,

Alıntı:
Yazan Av.Nazife Eytemiş BAŞAR
Nevra hanım,kısmiden kastım yeni adı belirsiz alacak davası yani biz belirsiz olduğunu düşündüğümüz ya da elimizdeki belgelerden belirleyemediğimiz davamızı m.107 den açtığımızda ve yargılam aşamasında belirli alacak hale geldiğinde "HAKİM ALACAĞINIZ BELİRLİYMİŞ RED ETTİM" mi diyecek ıslah ve ek dava yolları ne olacak?Teşekkürler ve saygılar

Öncelikle "belirsiz alacak davası", kısmi davanın yeni adı değildir

Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz
...Bir davanın belirsiz alacak davası olarak ikame edilebilmesi için:

Talep edilecek alacağın miktarı yahut değerinin:

a) tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin davacıdan beklenememesi
veya
b) davacının, tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin imkansız olması
gerekmektedir....


Yukarıdaki şekilde şartları var olan davanızı m.107 mucibince "belirsiz alacak davası" olarak ikame ettiğinizde ve yargılama aşamasında alacak miktarı tam ve kesin olarak belirlenebilir hale geldiğinde:

Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz
...HMK m.107/2: "Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabilir."...


Saygılar...
Old 30-09-2011, 17:39   #96
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan

En yalın, en anlaşılır olması gereken... Usul Yasası!

Yorum, yorum.. Yoru(m)la(ya)cağız..
Old 01-10-2011, 06:15   #97
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Dava çeşitleri

Hoşgeldin HMK.
Neler getirdin bakalım, göreceğiz...

DAVA ÇEŞİTLERİ :

1.HUKUKSAL KORUMAYA GÖRE
a.Eda Davası
b.Belirsiz alacak ve Tespit Davaları
c.İnşaî Dava

2.TALEP SONUCUNA GÖRE
a.KISMİ DAVA (Tartışmakta olduğumuz)
b.Terditli Dava
c.Seçimlik Dava
d.Topluluk Davası

3.DAYANILAN HAKKA GÖRE
a.Ayni Hakka Dayalı Davalar
b.Zilyetlik Davaları
c.Şahsi Hakka Dayanan Dava
d.Karma Davalar
Old 01-10-2011, 22:56   #98
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Şunu peşinen söyleyim. Daha sonra bu kanun ve uygulamaya ilişkin çok konuşacağımız kesin çünkü...

Kim ne derse desin (buna adı geçen prof. da dahil) Yargıtay'ın bu yeni usul kanununu "evirip çevireceğine" hiç kuşkum yok.

Bu evirme önceki yasa, kümülatif birikim, geçiş ve uyumlandırma, yorumsal ilkeler ve pragmatist yaklaşımlar doğrultusunda olacaktır.

Özellikle bu belirsizlik (belirsiz alacak davası) meselesini Yargıtay iki içtihatla devirir/devirebilir. Güçlü argüman bulmanın ve kanunu içtihada uydurmanın kolay olduğu cerbeze alanlarıdır bunlar...
Old 02-10-2011, 01:10   #99
harkan

 
Varsayılan

ayrıca davanın miktar açısından kısmen ıslahını engelleyecek bir düzenleme göremedim yoksa gözden mi kaçırdım acaba ?
Old 02-10-2011, 07:47   #100
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan harkan
ayrıca davanın miktar açısından kısmen ıslahını engelleyecek bir düzenleme göremedim yoksa gözden mi kaçırdım acaba ?

Belirsiz alacağa dayalı davalar bakımından evet öyle. Belirli alacağa bağlı davalarda ıslah da kanaatimce HMK.109/2 engeline takılır.
Old 02-10-2011, 08:49   #101
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan

Alıntı:
Av.Mehmet Saim Dikici
Alıntı:
Belirli alacağı bağlı davalarda ıslah da kanaatimce HMK.109/2 engeline takılır.

Sayın Dikici,
Evet...
Yasa ; "Belirli bir alacağın varsa, alacağın tümü üzerinden dava açmak zorundasın" diyor ve böylece "pilot/esas dava" uygulamasına olanak tanımıyor.

"Talep konusunun miktarı, taraflar arasında tartışmasız veya açıkça belirli ise kısmi dava açılamaz" (109/2)hükmünün,Anayasa'ya aykırılığı dahi ileri sürülebilir.

Saygılarımla
Old 02-10-2011, 10:37   #102
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Hulusi Metin
Sayın Dikici,
Evet...
Yasa ; "Belirli bir alacağın varsa, alacağın tümü üzerinden dava açmak zorundasın" diyor ve böylece "pilot/esas dava" uygulamasına olanak tanımıyor.

"Talep konusunun miktarı, taraflar arasında tartışmasız veya açıkça belirli ise kısmi dava açılamaz" (109/2)hükmünün,Anayasa'ya aykırılığı dahi ileri sürülebilir.

Saygılarımla

Sayın Metin,

Türkiye gerçeklerine uygun bir hüküm değil. Davaların %90-95'e yakını kısmi olarak açılıyor. Harç parası bulmakta ciddi sorun yaşıyor halkımız. Bu bir gerçek.

Keza ikinci gerçek sıkıntı ise, Yargı kararlarının önceden çok iyi tahmin edilememesi ve hatta biz avukatların davaya iyi hazırlanmadan dava açmasındandır. Vekalet ücreti gibi yüksek ücretler bakımından müvekkili riske etmemek, bir nevi sigorta görevi sağlamak adına kısmi dava açmayı tercih ediyoruz...

Sonuç olarak: Belirli alacaklar en net kambiyo senetlerinde kendini gösterir. Vatandaş net sonuç ister. Avukat süre der, yargı der, harç der, ücreti vekalet der, dava açılırsa gider avansı der...

Eli silahlı olan haydutlar, "masrafa, harca, gider avansına gerek yok, elini cebine atma kardeşim; alırsam yarısı benim" der...

Bu hüküm eli silahlıların elini güçlendirmez umarım.
Old 02-10-2011, 10:57   #103
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan

Sayın Dikici,

Biraz "peşin hüküm", biraz "kuşku" ile...

Yasa'nın amacı harç toplamak...

xxx

HUMK. zamanında...İdi:
1)1136/35-A... Olmazsa
2)Kısmi dava...(Düşük harç!)
3)Yargılamanın bir aşamasında, "haricen uzlaşma"...

Şimdi...!?

xxx

Anayasa'ya aykırılık iddiaları (şimdilik):

6100 s.HMK.
m.24- (2) Kanunda açıkça belirtilmedikçe, hiç kimse kendi lehine olan davayı açmaya veya hakkını talep etmeye zorlanamaz.
(3) Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri dava konusu hakkında, dava açıldıktan sonra da tasarruf yetkisi devam eder.

m.109/2- Talep konusunun miktarı, taraflar arasında tartışmasız veya açıkça belirli ise kısmi dava açılamaz.

6100, 109/2 Anayasa’ya aykırıdır:

Anayasa:
m.13.- (Değişik: 4709 - 3.10.2001 / m.2) Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve laik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz

Hak Arama Hürriyeti - 36 …

Gerekçe:

1. “…Maddeyle güvence altına alınan dava yoluyla hak arama özgürlüğü, kendisi bir temel hak niteliği taşımasının ötesinde, diğer temel hak ve özgürlüklerden gereken şekilde yararlanılmasını ve bunların korunmasını sağlayan en etkili güvencelerden birisidir…” (AYM. E. 2009/66, K. 2011/72, RG.: 6 Temmuz 2011, Sayısı: 27986).

2.Anayasal “Hak Arama Hürriyeti”ni, “kullanılışı itibariyle” sınırlandıran, zorlaştıran, olumlu sonuç almayı güçleştiren ve belki de yok eden bir düzenleme”dir.
3...
4...

Saygılarımla
Old 02-10-2011, 11:31   #104
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
Vekalet ücreti gibi yüksek ücretler bakımından müvekkili riske etmemek, bir nevi sigorta görevi sağlamak adına kısmi dava açmayı tercih ediyoruz...
Konuştukça konu aydınlanıyor:

- Haksız yere açılan davalarda kısmi dava açılması halinde karşı taraf avukatlık ücreti düşük olacağından kısmi dava avukatlık mesleğine de zarar vermektedir.

100 bin liralık dava 100 liralık açılırsa ve kaybedilirse hukuki anlaşmazlık böylece sona ereceğinden karşı tarafın avukatı 100 bin liralık anlaşmazlığın çözümünde sadece 100 lira alacaktır.

Bir avukat 100 lira ile yetinmeyeceğine göre emeğinin geri kalan karşılığını kendi müvekkilinden almak zorundadır. Ama kendi müvekkilinden de alabileceği ancak 100 liralık davanın avukatlık ücreti olacaktır.

Neresinden baksanız zarar.

- Haklı olarak açılan davalarda ise karşı taraf avukatlık ücreti olmadığından kısmi dava açılmasında sakınca bulunmamaktadır.

Bu açıdan bakılırsa ''kısmi dava açma hakkı'' sadece haksızları koruyor.

Haksızları korumak haksızlıktır.

Saygılarımla
Old 02-10-2011, 11:42   #105
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Hulusi Metin
Anayasa'ya aykırılık iddiaları (şimdilik):

6100 s.HMK.
m.24- (2) Kanunda açıkça belirtilmedikçe, hiç kimse kendi lehine olan davayı açmaya veya hakkını talep etmeye zorlanamaz.
(3) Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri dava konusu hakkında, dava açıldıktan sonra da tasarruf yetkisi devam eder.

m.109/2- Talep konusunun miktarı, taraflar arasında tartışmasız veya açıkça belirli ise kısmi dava açılamaz.
109/2 maddesinde açıkça belirtildiğine göre HMK kendi içinde tutarlı demektir.

Anayasa haksızları korumaz.

Saygılarımla
Old 02-10-2011, 12:00   #106
BALDIRAN

 
Varsayılan

Sayın KONYALI;
Malesef size katılamıyorum.
Her şeyden önce hak ve haksızlık kavramı nereden baktığınıza göre değişir.Dava açan herkes, kendinin hakkı olduğuna inanarak dava açmaktadır. Haksız olduğuna inanan biri neden dava açsın ve o kadar masraf versin ki.
Sorun, dava açan kişinin kendini haklı görüp görmemesinde değil, yargılama sonunda, mahkemenin onu haklı bulup bulmamasındadır.
Özünde haklı olduğu halde, usuli bir takım nedenlerle, (ör.gerekli belgelerin düzenlenemeyişi/kaybolması, tanıkların olayı tam olarak izah edip edemeyecekleri, tanıkların bulunup bulunmayacağı, yargıcın tanık beyanlarına itibar edip etmeyeceği vs)kişiler, mahkemede haksız çıkmaktan korkabilir ve korkmaktadırlar da.
Usul hükümlerini bu kadar sıkılaştırırsanız, korkarım hakkın özünü şekle kurban edersiniz ve hak kayıplarına yol açarsınız.
İşin maddi boyutunu ise hiç tartışmıyorum bile.
Ülkemizde, yüzbinlerce liralık mal varlığı elinden alınan (ör.hileli vekaletle taşınmazları satılan) ancak evinin geçimini zor sağlayan sayısız insan var ve bu insanların alacağın tamamının harcını/giderlerini denkleştirip, mahkemede hak arama yolunu başlatmaları mümkün değil.ısmi dava onlar içinde bir çıkış yoluydu.
Korkarım bu hüküm toplumdaki suç ve suçlu sayısını çok çok artıracaktır.
Daha da vahimi, özünde haklı olduğuna inanan, ama, gerekli giderleri denkleştiremediği için dava açamayan pek çok kişinin adalete ve devlete olan inancını yerle bir edecektir.
Daha daha vahimi, hakkını alamadığı tarla komşusuyla, kapı komşusuyla,yan yana yaşamak zorunda kalan kişilerdeki öfke ve tatminsizlik duygusu bastırılamadığı için sosyal barış fazlasıyla bozulacaktır.
Yasa koyucunun bunu amaçlamış olduğunu hiç birimiz söyleyemeyiz ama varılacak yer sanırım burasıdır.
Umarım yanılıyorumdur. Saygılarımla
Old 02-10-2011, 12:11   #107
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan

Alıntı:
Av.Armağan Konyalı

Alıntı:
- Haksız yere açılan davalarda kısmi dava açılması halinde karşı taraf avukatlık ücreti düşük olacağından kısmi dava avukatlık mesleğine de zarar vermektedir.

Önce müvekkilin hakkı..! (Yasa avukatları düşünmüş olsa da )

Alıntı:
109/2 maddesinde açıkça belirtildiğine göre HMK kendi içinde tutarlı demektir.

Anayasa haksızları korumaz.




Ancak "kendi içinde tutarlı" olsa da... Arz ettiğim gerekçelerle, hükmün Anayasa'ya aykırı olduğu görüşündeyim.

6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu Genel Gerekçesi'nden:
“kısmî dava açılmasında görevin belirlenmesindeki gibi bazı zorluklar aşılmaya çalışılmıştır”
!!??


Saygılarımla
Old 02-10-2011, 13:03   #108
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın harkan,

Alıntı:
Yazan harkan
ayrıca davanın miktar açısından kısmen ıslahını engelleyecek bir düzenleme göremedim yoksa gözden mi kaçırdım acaba ?

İkame ettiğiniz dava:

1- Belirsiz Alacak Davası ise:

HMK m.107: "...Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabilir..."

Dolayısıyla burada "ıslah"a başvurmanız gereksiz.

Yalnız, bu artırımı davacı eksik yapmışsa: HMK m.107 Gerekçesinden: "...Şüphesiz, alacağın belirli hâle gelmesini müteakip ortaya çıkan yeni talep eksik belirtilmişse, bundan sonra yeni bir artırma isteği iddianın genişletilmesi yasağıyla karşılaşacaktır. Çünkü, bu hâlde belirsizlik değil, davacının kendi ihmalinden kaynaklanan bir durum söz konusudur..."

2- Klasik Kısmi Dava ise: HMK m.109: "...Dava açılırken, talep konusunun kalan kısmından açıkça feragat edilmiş olması hâli dışında, kısmi dava açılması, talep konusunun geri kalan kısmından feragat edildiği anlamına gelmez."

Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz
...HMK m.141: "(1) a) Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe; (b) ön inceleme aşamasında ise ancakkarşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. (c) Ön inceleme duruşmasına taraflardan biri mazeretsiz olarak gelmezse, gelen taraf onun muvafakati aranmaksızın iddia veya savunmasını genişletebilir yahut değiştirebilir. Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez.

(2) (d) İddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümleri saklıdır...

Islah mümkündür.

3- Tam Dava ise:

HMK m.109: "...(2) Talep konusunun miktarı, taraflar arasında tartışmasız veya açıkça belirli ise kısmi dava açılamaz..."

HMK m.109 Gerekçesinden: "...Bununla kısmî dava kurumunun amaç dışı kullanılmasının önüne geçilmek istenmiş, yani sözü edilen hâlde davacının kısmî dava açmakta hukukî yararının bulunmadığı kabul edilmiştir..."

HMK m.114: "Dava şartları şunlardır: ...h) Davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması..."

HMK m.115: "...Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez."

Tam dava ikame edecek yerde kısmi dava ikame etmişseniz ve bu durum mahkemece fark edilmemiş, taraflarca da ileri sürülmemiş ve davanın esasına girilmiş ise siz de bu süreçte ıslah yapmış iseniz işbu ıslahın kabul edilmesi gerekir (diye düşünüyorum ).

Saygılar...
Old 02-10-2011, 13:52   #109
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Anlamak için...

Sayın meslektaşlarım,

m.109/2'ye ilişkin
Gerekçeler:
1.Kısmî dava kurumunun amaç dışı kullanılmasının önüne geçilmek istenmiş,

Soru 1: Amaç ne idi ?

2.Davacının kısmî dava açmakta hukukî yararının bulunmadığı kabul edilmiştir.

Soru 2: Kısmî dava açılarak daha az harç vb. ödenmesinde bireyin hukuksal yararı yok mu?

3.“kısmî dava açılmasında görevin belirlenmesindeki gibi bazı zorluklar aşılmaya çalışılmıştır” (Genel Gerekçe)

Soru 3: Kısmî dava yasaklanarak mı?

Saygılarımla
Old 02-10-2011, 16:21   #110
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Hulusi Metin
Sayın meslektaşlarım,

m.109/2'ye ilişkin
Gerekçeler:
1.Kısmî dava kurumunun amaç dışı kullanılmasının önüne geçilmek istenmiş,

Soru 1: Amaç ne idi ?

2.Davacının kısmî dava açmakta hukukî yararının bulunmadığı kabul edilmiştir.

Soru 2: Kısmî dava açılarak daha az harç vb. ödenmesinde bireyin hukuksal yararı yok mu?

3.“kısmî dava açılmasında görevin belirlenmesindeki gibi bazı zorluklar aşılmaya çalışılmıştır” (Genel Gerekçe)

Soru 3: Kısmî dava yasaklanarak mı?

Saygılarımla

Üstad "amaç dışı kullanımın engellenmesinden" kastın gereksiz yargılama yükü oluşturmakla aynı yönde olduğunu düşünüyorum. Kısmi davanın kabulü ve kesinleşmesi halinde ek dava açılması gibi,

Evet kısmi dava daha az masraf ve saire demek ancak, bunun kanunun maddesine aldığı hukuki yarar ile bağlantısı olmadığını, hukuki yarar ile ekonomik yararın ayrı değerlendirilmesi gerektiğini düşüüyorum ancak,

Belirlenebilir alacakta kısmi dava yasaklanarak, görevin belirlenmesi noktasında bir zorluğun aşıldığı iddiası bana suni bir gerekçe gibi geliyor. Zira dava konusu malvarlığı olan davalar açısından meblağ önemsenmeksizin Asliye Hukuk mahkemelerinin görevli olduğu yasa gereğidir. Ve kısmi dava ile de ancak malvarlığına yönelik talepte bulunulabildiğini düşünerek (zira belirlenebir bir alacak ancak malvarlığına ilişkin bir davada olur) gerekçenin bu yönüne katılmıyorum.
Old 02-10-2011, 17:08   #111
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan BALDIRAN
Daha da vahimi, özünde haklı olduğuna inanan, ama, gerekli giderleri denkleştiremediği için dava açamayan pek çok kişinin adalete ve devlete olan inancını yerle bir edecektir.
Kısmi dava açanlar keşke sadece ödeme gücü olmayanlar olsaydı.

Kaldı ki, gücü olmayanları Kanun korumuş:

HMK
MADDE 334- (1) Kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler, iddia ve savunmalarında, geçici hukuki korunma taleplerinde ve icra takibinde, haklı oldukları yolunda kanaat uyandırmak kaydıyla adli yardımdan yararlanabilirler.
Old 02-10-2011, 17:22   #112
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı
Kısmi dava açanlar keşke sadece ödeme gücü olmayanlar olsaydı.

Kaldı ki, gücü olmayanları Kanun korumuş:

HMK
MADDE 334- (1) Kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler, iddia ve savunmalarında, geçici hukuki korunma taleplerinde ve icra takibinde, haklı oldukları yolunda kanaat uyandırmak kaydıyla adli yardımdan yararlanabilirler.

İlk gösterilen gerekçe genellikle bu oluyor ama...

Bir meslektaşımız anlatmıştı, müvekkili için Adli yardımdan yararlanmak istediği zaman "yeşil kart"'ının olup olmadığının sorulduğunu, Yeşil kartı yok diye de muhtarın fakirlik belgesini vermediğini söylemişti. Umarım olay yeşil karta endekslenmez. Çünkü zar zor, asgari ücret ve civarındaki bir maaşla geçimini sağlayan ama ekstra bir masraf ödemeye de kesinlikle gücü olmayan milyonlarca insan da var maalesef.
Old 02-10-2011, 17:35   #113
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
Umarım olay yeşil karta endekslenmez. Çünkü zar zor, asgari ücret ve civarındaki bir maaşla geçimini sağlayan ama ekstra bir masraf ödemeye de kesinlikle gücü olmayan milyonlarca insan da var maalesef.
Kanun yeşil karttan bahsetmiyor: Kanun adli yardım isteyebilecekler kimseleri
''Kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin,
gereken yargılama veya takip giderlerini
kısmen veya tamamen
ödeme gücünden yoksun olan kimseler'' diye tanımlanmış.

Kanun'un tanımı sizin tanımınızla aynı.

Sizinle hemfikir olduğundan Kanun'u kutlamak gerek.
Old 02-10-2011, 18:57   #114
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
İlk gösterilen gerekçe genellikle bu oluyor ama...

Bir meslektaşımız anlatmıştı, müvekkili için Adli yardımdan yararlanmak istediği zaman "yeşil kart"'ının olup olmadığının sorulduğunu, Yeşil kartı yok diye de muhtarın fakirlik belgesini vermediğini söylemişti. Umarım olay yeşil karta endekslenmez. Çünkü zar zor, asgari ücret ve civarındaki bir maaşla geçimini sağlayan ama ekstra bir masraf ödemeye de kesinlikle gücü olmayan milyonlarca insan da var maalesef.

Sizinle bu konuda aynı düşüncede olduğumu belirtmek için yazıyorum :

Uygulamada muhtarın fakirlik belgesi dahi adli yardımdan yararlanmak için yeterli değildir. Talepte bulunduğum son 1 yıldaki 3 adet davanın tamamında adli yardım talebim bahsedilen gerekçe ile reddedilmiştir. Zira aynı konuda ihtiyar heyeti kararı talep edilmektedir.


MADDE 468 - Müzahareti adliye dâvanın ikame edileceği mahkemede tahriren veya şifahen talep olunur. İşbu talepte davanın hulâsasiyle istinat edilecek esbabı subutiyenin neden ibaret olduğu beyan edilmek lâzımdır. Bununla beraber mahalli belediyesinden veya heyeti ihtiyariyesinden alınmış bir şahadetname verilir. Şahadetnamede tâlibin sanat ve sıfatiyle servetinin ve Devlete vermekte olduğu verginin miktarı ve ailesinin hal ve vaziyeti ve dâva masrafını tesviyeye kudreti olmadığı yazılır.
Old 02-10-2011, 20:06   #115
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan

Alıntı:
Av. İbrahim YİĞİT
Alıntı:
Üstad "amaç dışı kullanımın engellenmesinden" kastın gereksiz yargılama yükü oluşturmakla aynı yönde olduğunu düşünüyorum. Kısmi davanın kabulü ve kesinleşmesi halinde ek dava açılması gibi,

Sayın Yiğit,

Ek davanın "yargılama yükü" olduğu yaygın iddiasına katılamıyorum...

Yasa'nın amacı harcı başından almak...Sanki amaç bu!?

Saygılarımla
Old 02-10-2011, 20:17   #116
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Hulusi Metin
Yasa'nın amacı harcı başından almak...Sanki amaç bu!?

Üstad peki "harcı baştan almanın", yasa yapmanın bir "amacı" olabileceği fikrine katılıyor munusuz ?

P.S. Hoş ceza yargılamasında da " kamu adına temyiz yapılması amaç olduğu halde " gelir amaçlı olarak temyiz harcı diye birşey icad edildi ama ...
Old 02-10-2011, 20:24   #117
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan

Sayın Yiğit,

Genel ve madde gerekçelerini okuduk, anlamaya çalıştık, çalışıyoruz...

"Harcı"; katılmasam da,bir gerekçe olarak kabul edebilirim.

Gerekçeler, sizce kısmi davanın yasaklanmış olması için yeterli mi?

Usul, anahtar; Esas, kilit ise…
Bu anahtarla Esasa ulaşmak daha kolay, daha hızlı mı olacak?

Saygılarımla
Old 02-10-2011, 20:24   #118
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı
Kanun yeşil karttan bahsetmiyor: Kanun adli yardım isteyebilecekler kimseleri
''Kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin,
gereken yargılama veya takip giderlerini
kısmen veya tamamen
ödeme gücünden yoksun olan kimseler'' diye tanımlanmış.

Kanun'un tanımı sizin tanımınızla aynı.

Sizinle hemfikir olduğundan Kanun'u kutlamak gerek.


1086 sayılı kanunun Adli Yardım'a dair hükmünü değiştiren HMK.'nın (334 nolu) yeni hükmünün uygulamasını beklemekten başka yapacak bir şey yok diye düşünüyorum.

Yeni kanun hükmünü ben de kutluyorum.
Old 02-10-2011, 20:31   #119
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan

Sayın Dikici,

Mesele varsıl / yoksul değil!
Hakkın kullanımının, -zamanaşımı süresi içinde- hak arayanın tercih ve kararına bırakılmamış olması...

Siz kıymetli evrak konusunda güzel bir örnek vermiştiniz...

Alacağın tamamı için dava açılması mecburiyeti, yasal buyruk olmamalı idi...

Saygılarımla
Old 02-10-2011, 20:39   #120
NightBird

 
Varsayılan

Sayın Metin'e tamamiyle katılıyorum!

Gider avansı hususu malumunuz.Müvekkilden masraf adı altında başvuru harcı vs. bile alamazken başka bir konuda Sn. Suat Ergin'in yaptığı örnek hesaplamada da görüleceği gibi dehşet meblağlar çıkıyor ortaya.Üstelik bunlar dava şartı.

Oldu olacak kaybetme ihtimaline karşı davacı taraftan karşı taraf vekalet ücretini de talep etsinler olsun bitsin!"Kazanırsanız iade edilir." desinler. Nasıl olsa herşeyi garanti altına almaya çalışmışlar.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Menfi tespit davası ile alacak (eda) davası birlikte açılabilir mi? av.s_ulusinan Meslektaşların Soruları 6 22-05-2014 11:24
menfi tespit ve alacak davası av.senemyuksel Meslektaşların Soruları 5 09-04-2012 13:10
Kiralanın kötü kullanımı nedeniyle tespit ve akabinde alacak davası Av. Can Özbalık Meslektaşların Soruları 1 20-08-2010 23:26
likit alacak - kısmi dava namutenahi Meslektaşların Soruları 24 17-09-2009 21:36
hizmet tespit ve alacak davası parézer Meslektaşların Soruları 2 05-10-2007 14:28


THS Sunucusu bu sayfayı 0,11581397 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.