Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

çekte imzaya itiraz

Yanıt
Old 04-02-2008, 19:14   #1
avzeynepcan

 
Varsayılan çekte imzaya itiraz

herkese iyi çalışmalar,
müvekkilime ait iki adet çeke dayalı açtığımız takipt borçlunun imzaya itirazı mevcuttur. Borçlunun iki çekteki imzası da birbirinden farklı odluğu gibi vekaletnamedeki ve imza sürkülerinde yer alan imza çeklerdeki imzadan da farklıdır. Kanımca borçlu bilinçli olarak çeklere farklı imzalar atmış, imzalar farklı olmakla beraber yazı krakteri olarak birbirine benzemektedir.
BU DURUMDA NE YÖNDE SAVUNMA YAPMAMI ÖNERİRSİNİZ
Old 04-02-2008, 19:24   #2
Murat^^

 
Varsayılan

İmza incelemesi yapıldığında kime ait olduğu ortaya çıkacaktır.İmza incelemesinde imzanın şekli önemli değildir.Yeterki o şahsın elinden çıkmış olsun.
Takip durmuş ise tazminat istemeyide unutmayın
Old 04-02-2008, 19:31   #3
avzeynepcan

 
Varsayılan

Teşekkür Ederim Cevap İçin, Sizce Cevap Dilekçesinde İmza Borçluya Aittir Savunmasını mı Yoksa Borçlu Bilerek Farklı İmza Atmıştır Savunması Yapmalıyım? Ayrıca Takip durmuş burada bahsettiğiniz Tazminat İcra İnkar Tazminatı mı?
Old 04-02-2008, 20:37   #4
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avzeynepcan
Teşekkür Ederim Cevap İçin, Sizce Cevap Dilekçesinde İmza Borçluya Aittir Savunmasını mı Yoksa Borçlu Bilerek Farklı İmza Atmıştır Savunması Yapmalıyım? Ayrıca Takip durmuş burada bahsettiğiniz Tazminat İcra İnkar Tazminatı mı?

Müvekkiliniz ne diyor? Bence o önemli.
Old 04-02-2008, 20:40   #5
Murat^^

 
Varsayılan

burada önemli olan imzanın şekli değil.borçludan sadır olması.Eğer borçlunun el ürünü olduğuna eminseniz Mahkeme resen imza incelmesi yaptırır.bahsettiğim tazminat icra inkar tazminatı.% 40 tan aşağı olmamak üzere tazminat isteyin.
Old 04-02-2008, 21:36   #6
melis aksu

 
Varsayılan

%40 tan az olmamak üzere tazminat talep etmeniz gerekmektedir.Bahsedilen tazminat icra inkar tazminatıdır.Dava dilekçesinde bunu mutlaka açıkça talep etmeniz gerekmektedir.
Old 05-02-2008, 12:15   #7
Av. Melik Şengül

 
Varsayılan

önemli olan imza şekiller ve farklılığı değil. İmzaların borçlunuzda sadır olmasıdr. Bunun tek yolu da bildiğiniz gibi imza incelemesidir. Bunun içinde incelemeye gitmeden önce borçlunun imzasının bulunduğu evrakları bilirkişi incelemesi için sunmanız gerekir lehinize karar çıkması için
Old 05-02-2008, 13:10   #8
HÜLYA ÖZDEMİR

 
Varsayılan

Sn.avzeynepcan;

Borçlunun çek üzerindeki imzası , resmi kurumlardaki imzaları ve mahkemece huzurda alınan imza örnekleri karşılaştırmalı olarak grafoloji uzmanları tarafından yapılacak kapsamlı inceleme sonucunda çek üzerindeki imzanın borçlunun ( diğer imzalarına benzemese bile ) eli mahsülü olup olmadığı ortaya çıkarılacaktır.

İmza incelemeleri konusunda Adli Tıp Kurumu raporları mahkemeler açısından bağlayıcı değildir.

İmza incelemelerine ilişkin bilirkişi raporlarında Yargıtay'ın aradığı koşulları bilmeniz ve mahkemeye bu yönde beyanda bulunmanız için aşağıdaki kararları ekliyorum.

T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2007/7064

K. 2007/9601

T. 10.5.2007

• İMZA İNCELEMESİ ( Grafolojik ve Grafometrik Metodlar Uygulanmadan Hazırlanmış Olan Yetersiz Bilirkişi Raporuna Dayanılarak Hüküm Kurulamayacağı )

• YETERSİZ BİLİRKİŞİ RAPORU ( Grafolojik ve Grafometrik Metodlar Uygulanmadan Hazırlanmış Olan Yetersiz Bilirkişi Raporuna Dayanılarak Hüküm Kurulamayacağı )

ÖZET : Grafolojik ve grafometrik metodlar uygulanmadan hazırlanmış olan yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulamaz.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : İcra dosyasında 15.09.2006 tarihli çeke dayalı başlatılan kambiyo takibine borçlu Y. İnş. Yay. Tic. Ltd. Şti. tarafından imza itirazında bulunulmuş mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesine göre imza itirazı kabul edilmiştir.
İmza incelemesini yapan doktor Tuncay'ın grofoloji dalında özel bir ihtisas yaptığı belgelenmeden adı geçenin verdiği rapora itibar edilerek sonuca gidilmesi doğru değildir. Ayrıca herhangi bir belgedeki imza ve yazının, atfedildiği kişiye ait olup olmadığı hususunda yapılacak bilirkişi incelemesinin, konunun uzmanınca ve yeterli teknik donanıma sahip bir laboratuvar ortamında, optik aletler ve o incelemenin gerektirdiği diğer cihazlar kullanılarak; grafolojik ve grafometrik yöntemlerle yapılması; bu alet ve yöntemlerle gerek incelemeye konu ve gerekse karşılaştırmaya esas belgelerdeki imza veya yazının tersim, seyir, baskı derecesi, eğim, doğrultu gibi yönlerden taşıdığı özelliklerin tam ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenip karşılaştırılması; sonuçta, imza veya yazının atfedilen kişiye ait olup olmadığının, dayanakları gösterilmiş, tarafların, mahkemenin ve Yargıtay'ın denetimine elverişli bir raporla ortaya konulması; gerektiğinde karşılaştırılan imza veya yazının hangi nedenle farklı veya aynı kişinin eli ürünü olduklarını fotoğrafya da diğer uygun görüntü teknikleriyle de desteklenmesi şarttır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, grafolojik ve grafometrik metodlar uygulanmamış, sadece imza örnekleri büyütülerek mukayese yapılması ile yetinilmiş, ulaşılan sonucun maddi dayanakları denetime elverişli şekilde ortaya konulmamıştır. Bu nitelikteki bir bilirkişi raporuna dayalı olarak hüküm kurulamaz. Mahkemece yapılması gereken iş, itiraza konu belge asılları ve yöntemince toplanmış karşılaştırmaya esas olabilecek nitelikteki diğer belgeler üzerinde, yukarıda açıklanan yöntem ve ilkelere uygun olarak, yeniden konusunda uzman kişilerden seçilecek bilirkişiye inceleme yaptırılması, ortaya çıkacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesidir. Eksik incelemeye ve yetersiz bilirkişi raporuna dayalı karar verilmesi isabetsizdir. ( Hukuk Genel Kurulunun 30.5.2001 tarih ve 2001/12-246 Esas 2001/467 karar sayılı kararı. )
SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 10.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/7539

K. 2004/11780

T. 10.5.2004

• BİLİRKİŞİ İNCELEMESİ ( İmza ve Yazı İncelemesinin Grafoloji ve Grafometrik Yöntemlerle Yapılması Gerektiği - İmza ve Yazının Atfedildiği Kişiye Ait Olup Olamadığının Yargının Denetimine Elverişli Şekilde Rapor Edilmesi Gereği )

• İMZA VE YAZI İNCELEMESİNDE USUL ( İmza ve Yazının Atfedildiği Kişiye Ait Olup Olamadığının Yargının Denetimine Elverişli Şekilde Rapor Edilmesi Gereği - Bilirkişi İncelemesi )

• GRAFOLOJİK VE GROFOMETRİK İNCELEME ( İmza ve Yazının Atfedildiği Kişiye Ait Olup Olmadığının İncelemesinin Grafolojik ve Grafometrik Yöntemlerle Yapılması Gerektiği - İmza ve Yazı İncelemesinde Usul )

1086/m.275

ÖZET :Herhangi bir belgedeki imza ve yazının, atfedildiği kişiye ait olup olmadığı hususunda yapılacak bilirkişi incelemesinin, konunun uzmanınca ve yeterli teknik donanıma sahip bir laboratuar ortamında, optik aletler ve o incelemenin gerektirdiği diğer cihazlar kullanılarak; grafolojik ve grafometrik yöntemlerle yapılması; bu alet ve yöntemlerle gerek incelemeye konu ve gerekse karşılaştırmaya esas belgelerdeki imza veya yazının tersim, seyir, baskı derecesi, eğim, doğrultu gibi yönlerden taşıdığı özelliklerin tam ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenip karşılaştırılması; sonuçta, imza veya yazının atfedilen kişiye ait olup olmadığının, dayanakları gösterilmiş, tarafların, mahkemenin ve Yargıtay'ın denetimine elverişli bir raporla ortaya konulması; gerektiğinde karşılaştırılan imza veya yazının hangi nedenle farklı veya aynı kişinin eli ürünü olduklarını fotoğraf ya da diğer uygun görüntü teknikleriyle de desteklenmesi şarttır.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Herhangi bir belgedeki imza ve yazının, atfedildiği kişiye ait olup olmadığı hususunda yapılacak bilirkişi incelemesinin, konunun uzmanınca ve yeterli teknik donanıma sahip bir laboratuar ortamında, optik aletler ve o incelemenin gerektirdiği diğer cihazlar kullanılarak; grafolojik ve grafometrik yöntemlerle yapılması; bu alet ve yöntemlerle gerek incelemeye konu ve gerekse karşılaştırmaya esas belgelerdeki imza veya yazının tersim, seyir, baskı derecesi, eğim, doğrultu gibi yönlerden taşıdığı özelliklerin tam ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenip karşılaştırılması; sonuçta, imza veya yazının atfedilen kişiye ait olup olmadığının, dayanakları gösterilmiş, tarafların, mahkemenin ve Yargıtay'ın denetimine elverişli bir raporla ortaya konulması; gerektiğinde karşılaştırılan imza veya yazının hangi nedenle farklı veya aynı kişinin eli ürünü olduklarını fotoğraf ya da diğer uygun görüntü teknikleriyle de desteklenmesi şarttır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, hangi ortamda, ne tür teknik cihazlar kullanılarak inceleme yapılıp sonuca varıldığı açıklanmamış; sadece, grafolojik ve grafometrik metotların uygulandığının belirtilmesiyle yetinilmiş, ulaşılan sonucun maddi dayanakları denetime elverişli şekilde ortaya konulmamıştır. Bu nitelikteki bir bilirkişi raporuna dayalı olarak hüküm kurulamaz. Mahkemece yapılması gereken iş, itiraza konu belge asılları ve yöntemince toplanmış karşılaştırmaya esas olabilecek nitelikteki diğer belgeler üzerinde, yukarıda açıklanan yöntem ve ilkelere uygun olarak, yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması, ortaya çıkacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesidir. Eksik incelemeye ve yetersiz bilirkişi raporuna dayalı karar verilmesi isabetsizdir. ( Hukuk Genel Kurulunun 30.5.2001 tarih ve 2001/12-246 Esas 2001/467 karar sayılı kararı ).
Ayrıca; Borçlu tarafça ilk oturumda ibraz edildiği ( duruşma zaptından anlaşılan ) ödeme belgelerinin değerlendirilmemesi de isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366. ve HUMK. 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 10.05.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2002/20210

K. 2002/21886

T. 25.10.2002

• BİLİRKİŞİ İNCELEMESİNDE DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR ( İmza İncelemesinde )

• İMZA İNCELEMESİ YAPILMASI USULÜ ( Bilirkişice Yapılan İncelemenin Yeterliliğinin Şartları )

• GRAFOLOJİK VE GRAFOMETRİK İNCELEME ESASLARI ( İmza İncelemesinde )

1086/m.275

ÖZET : Herhangi bir belgedeki imza ve yazının, atfedildiği kişiye ait olup olmadığı hususunda yapılacak bilirkişi incelemesinin, konunun uzmanınca ve yeterli teknik donanıma sahip bir laboratuvar ortamında, optik aletler ve o incelemenin gerektirdiği diğer cihazlar kullanılarak; grafolojik ve grafometrik yöntemlerle yapılması; bu alet ve yöntemlerle gerek incelemeye konu ve gerekse karşılaştırmaya esas belgelerdeki imza veya yazının tersim, seyir, baskı derecesi, eğim, doğrultu gibi yönlerden taşıdığı özelliklerin tam ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenip karşılaştırılması; sonuçta, imza veya yazının atfedilen kişiye ait olup olmadığının, dayanakları gösterilmiş, tarafların, mahkemenin ve Yargıtay'ın denetimine elverişli bir raporla ortaya konulması; gerektiğinde karşılaştırılan imza veya yazının hangi nedenle farklı veya aynı kişinin eli ürünü olduklarının fotoğraf ya da diğer uygun görüntü teknikleriyle de desteklenmesi şarttır.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
KARAR : Herhangi bir belgedeki imza ve yazının, atfedildiği kişiye ait olup olmadığı hususunda yapılacak bilirkişi incelemesinin, konunun uzmanınca ve yeterli teknik donanıma sahip bir laboratuvar ortamında, optik aletler ve o incelemenin gerektirdiği diğer cihazlar kullanılarak; grafolojik ve grafometrik yöntemlerle yapılması; bu alet ve yöntemlerle gerek incelemeye konu ve gerekse karşılaştırmaya esas belgelerdeki imza veya yazının tersim, seyir, baskı derecesi, eğim, doğrultu gibi yönlerden taşıdığı özelliklerin tam ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenip karşılaştırılması; sonuçta, imza veya yazının atfedilen kişiye ait olup olmadığının, dayanakları gösterilmiş, tarafların, mahkemenin ve Yargıtay'ın denetimine elverişli bir raporla ortaya konulması; gerektiğinde karşılaştırılan imza veya yazının hangi nedenle farklı veya aynı kişinin eli ürünü olduklarını fotoğraf ya da diğer uygun görüntü teknikleriyle de desteklenmesi şarttır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, hangi ortamda, ne tür teknik cihazlar kullanılarak inceleme yapılıp sonuca varıldığı açıklanmamış; sadece, grafolojik ve grafomeetrik metotların uygulandığının belirtilmesiyle yetinilmiş, ulaşılan sonucun maddi dayanakları denetime elverişli şekilde ortaya konulmamıştır. Bu nitelikteki bir bilirkişi raporuna dayalı olarak hüküm kurulamaz. Mahkemece yapılması gereken iş, itiraza konu belge asılları ve yöntemince toplanmış karşılaştırmaya esas olabilecek nitelikteki diğer belgeler üzerinde, yukarıda açıklanan yöntem ve ilkelere uygun olarak, yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması, ortaya çıkacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesidir. Eksik incelemeye ve yetersiz bilirkişi raporuna dayalı karar verilmesi isabetsizdir. ( Hukuk Genel Kurulunun 30.5.2001 tarih ve 2001/12-246 Esas 2001/467 karar sayılı kararı. )
SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366. ve HUMK. 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 25.10.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

E. 2001/12-466

K. 2001/483

T. 6.6.2001

• İMZAYA İTİRAZ ( İmza İncelemesine İlişkin Bilirkişi Raporunda Bulunması Gereken Hususlar )

• BİLİRKİŞİ RAPORUNDA BULUNMASI GEREKEN HUSUSLAR ( İmzanın İncelenmesine İlişkin )

• GRAFOLOJİ UZMANININ İMZA İNCELEMESİ ( Raporda Bulunması Gereken Hususlar )

2004/m.170

ÖZET : Herhangi bir belgedeki imza veya yazının, atfedildiği kişiye ait olup olmadığı hususunda yapılacak bilirkişi incelemesinin, konunun uzmanınca ve yeterli teknik donanıma sahip bir laboratuvar ortamında, optik aletler ve o incelemenin gerektirdiği diğer cihazlar kullanılarak; grafolojik ve grafometrik yöntemlerle yapılması; bu alet ve yöntemlerle gerek incelemeye konu ve gerekse karşılaştırmaya esas belgelerdeki imza veya yazının tersim, seyir baskı derecesi, eğim, doğrultu gibi yönlerden taşıdığı özellikleri tam ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenip karşılaştırılması; sonuçta imza veya yazının atfedilen kişiye ait olup olmadığının, dayanakları gösterilmiş, tarafların, mahkemenin ve Yargıtay'ın denetimine elverişli bir raporla ortaya konulması; gerektiğinde karşılaştırılan imza veya yazının hangi nedenle farklı veya aynı kişinin eli ürünü olduklarının fotoğraf ya da diğer uygun görüntü teknikleriyle de desteklenmesi şarttır.
DAVA : Taraflar arasındaki "imzaya ve borca itiraz" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Küçükçekmece İcra Tetkik Merciince davanın kabulüne dair verilen 13/07/2000 gün ve 2000/344 E-801 K. sayılı kararın incelenmesi davalı alacaklı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 20/11/2000 gün ve 2000/17027-17780 sayılı ilamı ile; ( ...İmza incelemesi yapan bilirkişinin grafoloji uzmanı olmadığından, imtihanda bu konuda sorulara muhatap olmasının bu kişinin grafoloji dalında ihtisas sahibi olduğunu göstermeyeceğine göre verilen kararın bozulması gerekmiştir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
2-Davacı ( borçlu ) vekili
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : 1-Borçlu vekili, aleyhine yapılan icra takibine konu çekin ön yüzündeki keşide ve arka yüzündeki ciroya ilişkin imzaların borçluya ait olmadığını ileri sürerek, imzaya itirazda bulunmuştur.
İcra Tetkik Merciinin, bilirkişi raporunu esas alarak itirazın kabulüne, icra takibin muvakkaten durdurulmasına yönelik kararı, Özel Dairece yukarıdaki gerekçeyle bozulmuştur.
Uyuşmazlık, bilirkişi raporunu hükme esas alınabilecek nitelik ve yeterlikte bulunup, bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, her hangi bir belgedeki imza veya yazının, atfedildiği kişiye ait olup olmadığı hususunda yapılacak bilirkişi incelemesinin, konunun uzmanınca ve yeterli teknik donanıma sahip bir laboratuvar ortamında, optik aletler ve o incelemenin gerektirdiği diğer cihazlar kullanılarak; grafolojik ve grafometrik yöntemlerle yapılması; bu alet ve yöntemlerle gerek incelemeye konu ve gerekse karşılaştırmaya esas belgelerdeki imza veya yazının tersim, seyir baskı derecesi, eğim, doğrultu gibi yönlerden taşıdığı özellikleri tam ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenip karşılaştırılması; sonuçta imza veya yazının atfedilen kişiye ait olup olmadığının, dayanakları gösterilmiş, tarafların, mahkemenin ve Yargıtay'ın denetimine elverişli bir raporla ortaya konulması; gerektiğinde karşılaştırılan imza veya yazının hangi nedenle farklı veya aynı kişinin eli ürünü olduklarının fotoğraf ya da diğer uygun görüntü teknikleriyle de desteklenmesi şarttır. Hükme esas alınan 07/06/2000 günlü bilirkişi raporunda, hangi ortamda, ne tür teknik cihazlar kullanılarak inceleme yapılıp sonuca varıldığı açıklanmamış; sadece, grafolojik ve grafometrik metotların uygulandığının belirtilmesiyle yetinilmiş; ulaşılan sonucun maddi dayanakları denetime elverişli şekilde ortaya konulmamıştır. Bu nitelikteki bir bilirkişi raporuna dayalı olarak hüküm kurulamaz. Mahkemece yapılması gereken iş, itiraza konu çek asılları ve yöntemince toplanmış karşılaştırmaya esas olabilecek nitelikteki diğer belgeler üzerinde, yukarıda açıklanan yöntem ve ilkelere uygun olarak, yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması, ortaya çıkacak uygun sonuç çerçevesinden bir karar verilmesidir. Açıklanan nedenlerle davalı ( alacaklı ) vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile eksik incelemeye ve yetersiz bilirkişi raporuna dayalı direnme kararı bu nedenle bozulmalıdır.
2-Davacı ( borçlu ) vekilinin temyizine gelince;
Mahkemece ilk hükümden farklı olarak icra inkar tazminatının reddine karar verilmiş ve bu husus davacı ( borçlu ) vekili tarafından temyize konu edilmiş ise de, bozma nedenine göre bu temyiz itirazının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ : 1-Davalı ( alacaklı ) vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle HUMK. 429. maddesi gereğince BOZULMASINA,
2-Davacı ( borçlu ) vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan bozma nedenleri karşısında şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harçların istek halinde yatıranlara iadesine, 06/06/2001 gününde oybirliği ile karar verildi


T.C.

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

E. 2001/12-466

K. 2001/483

T. 6.6.2001

• İMZAYA İTİRAZ ( İmza İncelemesine İlişkin Bilirkişi Raporunda Bulunması Gereken Hususlar )

• BİLİRKİŞİ RAPORUNDA BULUNMASI GEREKEN HUSUSLAR ( İmzanın İncelenmesine İlişkin )

• GRAFOLOJİ UZMANININ İMZA İNCELEMESİ ( Raporda Bulunması Gereken Hususlar )

2004/m.170

ÖZET : Herhangi bir belgedeki imza veya yazının, atfedildiği kişiye ait olup olmadığı hususunda yapılacak bilirkişi incelemesinin, konunun uzmanınca ve yeterli teknik donanıma sahip bir laboratuvar ortamında, optik aletler ve o incelemenin gerektirdiği diğer cihazlar kullanılarak; grafolojik ve grafometrik yöntemlerle yapılması; bu alet ve yöntemlerle gerek incelemeye konu ve gerekse karşılaştırmaya esas belgelerdeki imza veya yazının tersim, seyir baskı derecesi, eğim, doğrultu gibi yönlerden taşıdığı özellikleri tam ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenip karşılaştırılması; sonuçta imza veya yazının atfedilen kişiye ait olup olmadığının, dayanakları gösterilmiş, tarafların, mahkemenin ve Yargıtay'ın denetimine elverişli bir raporla ortaya konulması; gerektiğinde karşılaştırılan imza veya yazının hangi nedenle farklı veya aynı kişinin eli ürünü olduklarının fotoğraf ya da diğer uygun görüntü teknikleriyle de desteklenmesi şarttır.
DAVA : Taraflar arasındaki "imzaya ve borca itiraz" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Küçükçekmece İcra Tetkik Merciince davanın kabulüne dair verilen 13/07/2000 gün ve 2000/344 E-801 K. sayılı kararın incelenmesi davalı alacaklı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 20/11/2000 gün ve 2000/17027-17780 sayılı ilamı ile; ( ...İmza incelemesi yapan bilirkişinin grafoloji uzmanı olmadığından, imtihanda bu konuda sorulara muhatap olmasının bu kişinin grafoloji dalında ihtisas sahibi olduğunu göstermeyeceğine göre verilen kararın bozulması gerekmiştir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
2-Davacı ( borçlu ) vekili
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : 1-Borçlu vekili, aleyhine yapılan icra takibine konu çekin ön yüzündeki keşide ve arka yüzündeki ciroya ilişkin imzaların borçluya ait olmadığını ileri sürerek, imzaya itirazda bulunmuştur.
İcra Tetkik Merciinin, bilirkişi raporunu esas alarak itirazın kabulüne, icra takibin muvakkaten durdurulmasına yönelik kararı, Özel Dairece yukarıdaki gerekçeyle bozulmuştur.
Uyuşmazlık, bilirkişi raporunu hükme esas alınabilecek nitelik ve yeterlikte bulunup, bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, her hangi bir belgedeki imza veya yazının, atfedildiği kişiye ait olup olmadığı hususunda yapılacak bilirkişi incelemesinin, konunun uzmanınca ve yeterli teknik donanıma sahip bir laboratuvar ortamında, optik aletler ve o incelemenin gerektirdiği diğer cihazlar kullanılarak; grafolojik ve grafometrik yöntemlerle yapılması; bu alet ve yöntemlerle gerek incelemeye konu ve gerekse karşılaştırmaya esas belgelerdeki imza veya yazının tersim, seyir baskı derecesi, eğim, doğrultu gibi yönlerden taşıdığı özellikleri tam ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenip karşılaştırılması; sonuçta imza veya yazının atfedilen kişiye ait olup olmadığının, dayanakları gösterilmiş, tarafların, mahkemenin ve Yargıtay'ın denetimine elverişli bir raporla ortaya konulması; gerektiğinde karşılaştırılan imza veya yazının hangi nedenle farklı veya aynı kişinin eli ürünü olduklarının fotoğraf ya da diğer uygun görüntü teknikleriyle de desteklenmesi şarttır. Hükme esas alınan 07/06/2000 günlü bilirkişi raporunda, hangi ortamda, ne tür teknik cihazlar kullanılarak inceleme yapılıp sonuca varıldığı açıklanmamış; sadece, grafolojik ve grafometrik metotların uygulandığının belirtilmesiyle yetinilmiş; ulaşılan sonucun maddi dayanakları denetime elverişli şekilde ortaya konulmamıştır. Bu nitelikteki bir bilirkişi raporuna dayalı olarak hüküm kurulamaz. Mahkemece yapılması gereken iş, itiraza konu çek asılları ve yöntemince toplanmış karşılaştırmaya esas olabilecek nitelikteki diğer belgeler üzerinde, yukarıda açıklanan yöntem ve ilkelere uygun olarak, yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması, ortaya çıkacak uygun sonuç çerçevesinden bir karar verilmesidir. Açıklanan nedenlerle davalı ( alacaklı ) vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile eksik incelemeye ve yetersiz bilirkişi raporuna dayalı direnme kararı bu nedenle bozulmalıdır.
2-Davacı ( borçlu ) vekilinin temyizine gelince;
Mahkemece ilk hükümden farklı olarak icra inkar tazminatının reddine karar verilmiş ve bu husus davacı ( borçlu ) vekili tarafından temyize konu edilmiş ise de, bozma nedenine göre bu temyiz itirazının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ : 1-Davalı ( alacaklı ) vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle HUMK. 429. maddesi gereğince BOZULMASINA,
2-Davacı ( borçlu ) vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan bozma nedenleri karşısında şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harçların istek halinde yatıranlara iadesine, 06/06/2001 gününde oybirliği ile karar verildi


T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2003/12548

K. 2003/14914

T. 23.6.2003

• İMZAYA İTİRAZ ( Atfedilen Kişiye Ait Olduğunun Belirlenmesi - Dayanakları Gösterilmiş Tarafların Mahkemenin ve Yargıtay'ın Denetimine Elverişli Raporun Hazırlanmasında Usul )

• İMZA İNCELEMESİ ( Yeterli Teknik Donanıma Sahip Laboratuarın Nitelikleri - Fotoğraf Ya da Diğer Uygun Görüntü Tekniklerle de Desteklenmesinin Şart Olduğu )

• BİLİRKİŞİNİN VASFI ( İtiraz Konusu İmzanın İncelenmesi - Grafoloji Dalında Özel İhtisas Yaptığının Belgelenmesi Gereği )

2004/m.68/a,170

ÖZET : Herhangi bir belgedeki imza ve yazının, atfedildiği kişiye ait olup olmadığı hususunda yapılacak bilirkişi incelemesinin, konunun uzmanınca ve yeterli teknik donanıma sahip bir laboratuar ortamında, optik aletler ve o incelemenin gerektirdiği diğer cihazlar kullanılarak; grafolojik ve grafometrik yöntemlerle yapılması; bu alet ve yöntemlerle gerek incelemeye konu ve gerekse karşılaştırmaya esas belgelerdeki imza veya yazının tersim, seyir, baskı derecesi, eğim, doğrultu gibi yönlerden taşıdığı özelliklerin tam ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenip karşılaştırılması; sonuçta, imza veya yazının atfedilen kişiye ait olup olmadığının, dayanakları gösterilmiş, tarafların, mahkemenin ve Yargıtay'ın denetimine elverişli bir raporla ortaya konulması; gerektiğinde karşılaştırılan imza veya yazının hangi nedenle farklı veya aynı kişinin eli ürünü olduklarını fotoğraf ya da diğer uygun görüntü teknikleriyle de desteklenmesi şarttır.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : İmza incelemesini yapan bilirkişi Dr. Tamer'in grafoloji dalında özel ihtisas yaptığı belgelenmeden adı geçenin verdiği rapora itibar edilerek sonuca gidilmesi doğru değildir. Dosyada konulu olan Adli Tıp Kurumu Başkanlığının 07.05.2001 tarihli cevap yazısı genel nitelikli olup, içeriğine göre bilirkişinin konu hakkında özel ihtisas yaptığı kabul edilemez. Alacaklı vekili tarafından bilirkişi raporuna itiraz edildiği de görülmektedir.
Herhangi bir belgedeki imza ve yazının, atfedildiği kişiye ait olup olmadığı hususunda yapılacak bilirkişi incelemesinin, konunun uzmanınca ve yeterli teknik donanıma sahip bir laboratuar ortamında, optik aletler ve o incelemenin gerektirdiği diğer cihazlar kullanılarak; grafolojik ve grafometrik yöntemlerle yapılması; bu alet ve yöntemlerle gerek incelemeye konu ve gerekse karşılaştırmaya esas belgelerdeki imza veya yazının tersim, seyir, baskı derecesi, eğim, doğrultu gibi yönlerden taşıdığı özelliklerin tam ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenip karşılaştırılması; sonuçta, imza veya yazının atfedilen kişiye ait olup olmadığının, dayanakları gösterilmiş, tarafların, mahkemenin ve Yargıtay'ın denetimine elverişli bir raporla ortaya konulması; gerektiğinde karşılaştırılan imza veya yazının hangi nedenle farklı veya aynı kişinin eli ürünü olduklarını fotoğraf ya da diğer uygun görüntü teknikleriyle de desteklenmesi şarttır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, hangi ortamda, ne tür teknik cihazlar kullanılarak inceleme yapılıp sonuca varıldığı açıklanmamış; sadece, grafolojik ve grafometrik metotların uygulandığının belirtilmesiyle yetinilmiş, ulaşılan sonucun maddi dayanakları denetime elverişli şekilde ortaya konulmamıştır. Bu nitelikteki bir bilirkişi raporuna dayalı olarak hüküm kurulamaz. Mahkemece yapılması gereken iş, itiraza konu belge asılları ve yöntemince toplanmış karşılaştırmaya esas olabilecek nitelikteki diğer belgeler üzerinde, yukarıda açıklanan yöntem ve ilkelere uygun olarak, yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması, ortaya çıkacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesidir. Eksik incelemeye ve yetersiz bilirkişi raporuna dayalı karar verilmesi isabetsizdir. ( Hukuk Genel Kurulunun 30.05.2001 tarih ve 2001/12-436 Esas 2001/467 karar sayılı kararı. )
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366. ve HUMK. 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 23.06.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

E. 2001/12-436

K. 2001/467

T. 30.5.2001

• İMZAYA İTİRAZ ( İmzanın İncelenmesine İlişkin Bilirkişi Raporunda Bulunması Gereken Hususlar )

• BİLİRKİŞİ RAPORUNDA BULUNMASI GEREKEN HUSUSLAR ( Çekteki İtiraz Konusu İmzanın İncelenmesine İlişkin )

2004/m.62,68/a,170

ÖZET : Herhangi bir belgedeki imza veya yazının, atfedildiği kişiye ait olup olmadığı hususunda yapılacak bilirkişi incelemesinin, konunun uzmanınca ve yeterli teknik donanıma sahip bir laboratuvar ortamında, optik aletler ve o incelemenin gerektirdiği diğer cihazlar kullanılarak; grafolojik ve grafometrik yöntemlerle yapılması; bu alet ve yöntemlerle gerek incelemeye konu ve gerekse karşılaştırmaya esas belgelerdeki imza veya yazının tersim, seyir, baskı derecesi, eğim, doğrultu gibi yönlerden taşıdığı özelliklerin tam ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenip karşılaştırılması; sonuçta imza veya yazının atfedilen kişiye ait olup olmadığının, dayanakları gösterilmiş, tarafların, mahkemenin ve Yargıtay'ın denetimine elverişli bir raporla ortaya konulması; gerektiğinde karşılaştırılan imza veya yazının hangi nedenle farklı veya aynı kişinin eli ürünü olduklarının fotoğraf ya da diğer uygun görüntü teknikleriyle de desteklenmesi şarttır.
DAVA : Taraflar arasındaki "imzaya itiraz" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Küçükçekmece icra Tetkik Mercii'nce itirazın kabulüne dair verilen 13/07/2000 gün ve 2000/676-2000/822 sayılı kararın incelenmesi alacaklı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 20/11/2000 gün ve 2000/17024-17777 sayılı ilamı ile, ( ...İmza incelemesi yapan bilirkişinin grafoloji uzmanı olmadığından, imtihanda bu konuda sorulara muhatap olmasının bu kişinin grafoloji dalında ihtisas sahibi olduğunu göstermeyeceğine göre, verilen kararın bozulması gerekmiştir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mercice önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği düşünüldü:
KARAR : Borçlu vekili, aleyhine yapılan icra takibine konu çeklerin arka yüzündeki ciroya ilişkin imzaların borçluya ait olmadığını ileri sürerek, imzaya itirazda bulunmuştur. icra Tetkik Merciinin, bilirkişi raporunu esas alarak itirazın kabulüne, icra takibinin muvakkaten durdurulmasına yönelik kararı, Özel Dairece yukarıdaki gerekçeyle bozulmuştur.
Uyuşmazlık, bilirkişi raporunun hükme esas alınabilecek nitelik ve yeterlikte bulunup, bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, herhangi bir belgedeki imza veya yazının, atfedildiği kişiye ait olup olmadığı hususunda yapılacak bilirkişi incelemesinin, konunun uzmanınca ve yeterli teknik donanıma sahip bir laboratuvar ortamında, optik aletler ve o incelemenin gerektirdiği diğer cihazlar kullanılarak; grafolojik ve grafometrik yöntemlerle yapılması; bu alet ve yöntemlerle gerek incelemeye konu ve gerekse karşılaştırmaya esas belgelerdeki imza veya yazının tersim, seyir, baskı derecesi, eğim, doğrultu gibi yönlerden taşıdığı özelliklerin tam ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenip karşılaştırılması;sonuçta, imza veya yazının atfedilen kişiye ait olup olmadığının, dayanakları gösterilmiş, tarafların, mahkemenin ve Yargıtay'ın denetimine elverişli bir raporla ortaya konulması; gerektiğinde karşılaştırılan imza veya yazının hangi nedenle farklı veya aynı kişinin eli ürünü olduklarının fotoğraf ya da diğer uygun görüntü teknikleriyle de desteklenmesi şarttır. Hükme esas alınan 11/06/2000 günlü bilirkişi raporunda, hangi ortamda, ne tür teknik cihazlar kullanılarak inceleme yapılıp sonuca varıldığı açıklanmamış; sadece, grafolojik ve grafometrik metotların uygulandığının belirtilmesiyle yetinilmiş; ulaşılan sonucun maddi dayanakları denetime elverişli şekilde ortaya konulmamıştır. Bu nitelikteki bir bilirkişi raporuna dayalı olarak hüküm kurulamaz. Mahkemece yapılması gereken iş, itiraza konu çek asılları ve yöntemince toplanmış karşılaştırmaya esas olabilecek nitelikteki diğer belgeler üzerinde, yukarıda açıklanan yöntem ve ilkelere uygun olarak, yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması, ortaya çıkacak uygun sonuç çerçevesinden bir karar verilmesidir. Eksik incelemeye ve yetersiz bilirkişi raporuna dayalı direnme kararı bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı ( alacaklı ) vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HUMK.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde peşin harcın geri verilmesine 30/05/2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2006/10542

K. 2006/13262

T. 20.6.2006

• BONOYA DAYALI TAKİPTE ÖDEME İTİRAZINDA BULUNAN BORÇLU ( Senetteki İmzaya İtiraz Hakkını Kaybedeceği - Ödeme Def'inde Bulunan Borçlunun Ödemeyi İspat Yükümlülüğü )

• ÖDEME İTİRAZINDA BULUNAN BORÇLU ( Bonodaki İmzaya İtiraz Hakkını Kaybedeceği ve Ödemeyi Belgeleyerek İspat Yükü Altında Kalacağı )

• İMZAYA İTİRAZ HAKKININ KAYBI ( Borçlunun Bonoya Konu Borcu Ödediği Savunmasında Bulunması - Ödeme İddiasını İspat Yükümlülüğü )

2004/m.169-a,170/3

ÖZET : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibine başlandığı, borçlu vekilinin yasal sürede icra mahkemesine başvurarak “senedin taşınmaz alım satımı nedeniyle ve satış bedeli karşılığı imzasız olarak verildiğini ve satış bedelinin ödendiğini” beyan ederek itiraz ettiği görülmüştür. Borçlu vekili itiraz dilekçesinde borcu kabul ederek ödeme itirazında bulunduğuna göre, artık geçerli bir imza itirazında bulunulamayacağından, ödeme itirazını İİK/169-a maddesinde sayılan belgelerden biri ile ispatlamalıdır. Borçlu, bu nitelikte bir belge ile itirazını ispatlayamadığına göre mahkemece itirazın reddine karar verilmesi gerekirken, imza incelemesi yapılarak takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
DAVA VE KARAR : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibine başlandığı, borçluya örnek 163 nolu ödeme emrinin tebliğ edildiği, adı geçen vekilinin yasal sürede icra mahkemesine başvurarak “senedin taşınmaz alım satımı nedeniyle ve satış bedeli karşılığı imzasız olarak verildiğini ve satış bedelinin ödendiğini” beyan ederek itiraz ettiği görülmüştür. Borçlu vekili itiraz dilekçesinde borcu kabul ederek ödeme itirazında bulunduğuna göre, artık geçerli bir imza itirazında bulunulamayacağından, ödeme itirazını İİK/169-a maddesinde sayılan belgelerden biri ile ispatlamalıdır. Borçlu, bu nitelikte bir belge ile itirazını ispatlayamadığına göre mahkemece itirazın reddine karar verilmesi gerekirken imza incelemesi yapılarak takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
Kabule göre de herhangi bir belgedeki imza ve yazının atfedildiği kişiye ait olup olmadığı hususunda yapılacak bilirkişi incelemesinin , konunun uzmanınca ve yeterli donanıma sahip bir laboratuar ortamında optik aletler ve o incelemenin gerektirdiği diğer cihazlar kullanılarak grafolojik ve grafometrik yöntemlerle yapılması bu alet ve yöntemlerle gerek incelemeye konu ve gerekse karşılaştırmaya esas belgelerdeki imza ve yazının tersimi seyir, baskı derecesi, eğim, doğrultu gibi yönlerden taşıdığı özelliklerin tam ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenip karşılaştırılması; sonuçta imza veya yazının atfedilen kişiye ait olup olmadığının dayanakları gösterilmiş, tarafların, mahkemenin ve Yargıtayın denetimine elverişli bir raporla ortaya konulması, gerektiğinde karşılaştırılan imza ve yazıların hangi nedenle farklı veya aynı kişinin eli ürünü olduklarını fotoğraf yada diğer uygun görüntü teknikleri ile de desteklenmesi şarttır. Hükme esasa alınan bilirkişi raporunda hangi ortamda ne tür teknik cihazlar kullanılarak inceleme yapılıp sonuca varıldığı açıklanmamış sadece grafolojik ve grafometrik metotların uygulandığının belirlenmesi ile yetinilmiş, ulaşılan sonucun maddi dayanakları denetime elverişli şekilde ortaya konulmamıştır. Bu+nitelikteki bir bilirkişi raporuna dayalı olarak hüküm kurulamaz. ( H.G.K. 30-5-2001, 2001/12-246 E, 2001/476 K. sayılı kararı )
Mahkemece yapılacak iş yukarıda açıklanan ilke ve yöntemlere uygun olarak yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesidir. Eksik incelemeye ve yetersiz bilirkişi raporuna dayalı karar verilmesi dğru olmadığı gibi İİK. 170/3 maddesine göre tetkik mercii aynı kanunun 68/a maddesine göre yapacağı inceleme sonunda inkar edilen imzanın borçluya ait olmadığı kanaatine varırsa itirazın kabulü ile birlikte takibin durdurulmasına karar verileceği ve 4. fıkra uyarınca ise senedi takibe koymada kötü niyeti ve ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklının takip konusu alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere tazminatla ve %10 para cezası ile sorumlu tutulabileceği hüküm altına alınmıştır. Şartların oluşması halinde borçlu yararına tazminata ve para cezasına karar verir.
Somut olayda takip dayanağı çek bono lehdarın cirosu ile alacaklıya geçmiş olup keşideci borçlu ile doğrudan ilişki içinde bulunmadığının kabulü zorunludur. Bu durumda adı geçenin çeki takibe koymada ne surette kötü niyetli veya ağır kusurlu olduğu kanıtlanmadan tazminat ve para cezası ile sorumlu tutulması ve yukarıda belirtilen madde hükmüne aykırı olarak takibin durdurulması yerine iptaline karar verilmesi yasaya uygun bulunmamıştır. 20/06/2006

T.C.

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

E. 2005/12-717

K. 2005/714

T. 14.12.2005

• İMZA VEYA YAZIYA İTİRAZ ( Bilirkişi Raporunda Hangi Ortamda Ne Tür Teknik Cihazlar Kullanılarak İnceleme Yapılıp Sonuca Varıldığının Açıklanmaması/Sadece Grafolojik ve Grafometrik Metotların Uygulandığının Belirtilmesi Yetinilmesi - Denetime Elverişli Olmadığı Dayanarak Hüküm Kurulamayacağı )

• BİLİRKİŞİ RAPORU ( Hangi Ortamda Ne Tür Teknik Cihazlar Kullanılarak İnceleme Yapılıp Sonuca Varıldığının Açıklanmaması/Sadece Grafolojik ve Grafometrik Metotların Uygulandığının Belirtilmesi Yetinilmesi - Denetime Elverişli Olmadığı Dayanarak Hüküm Kurulamayacağı/İmza Veya Yazıya İtiraz )

• HÜKME DAYANAK ALINAMAYACAK BİLİRKİŞİ RAPORU ( İmza Veya Yazıya İtiraz - Ulaşılan Sonucun Maddi Dayanaklarının Denetime Elverişli Şekilde Ortaya Konulmaması )

2004/m. 68, 170

ÖZET : İmza veya yazının, atfedildiği kişiye ait olup olmadığı hususunda hükme esas alınan bilirkişi raporunda, hangi ortamda, ne tür teknik cihazlar kullanılarak inceleme yapılıp sonuca varıldığı açıklanmamış; sadece grafolojik ve grafometrik metotların uygulandığının belirtilmesiyle yetinilmiş, ulaşılan sonucun maddi dayanakları denetime elverişli şekilde ortaya konulmamıştır. Bu nitelikteki bir bilirkişi raporuna dayalı olarak hüküm kurulamaz.
DAVA : Taraflar arasındaki "itiraz" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 4.İcra Mahkemesince davanın reddine dair verilen 01.06.2004 gün ve 2002/1425-2004/815 sayılı kararın incelenmesi Davacı/borçlu vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 05.11.2004 gün ve 2004/18255-23269 sayılı ilamı ile;
( ... Herhangi bir belgedeki imza ve yazının, atfedildiği kişiye ait olup olmadığı hususunda yapılacak bilirkişi incelemesinin, konunun uzmanınca ve yeterli teknik donanıma sahip bir laboratuar ortamında, optik araç gereç yardımıyla Binoküler mikroskopla büyütülerek kıyaslama, ultraviole lambası ve ınfraded ışınları altında tahrifat, belgelerin arka yüzündeki yatık ışık verilerek Fülaj izi görüntüsü, alttan aydınlatmalı lambalarla imza kopyacılığı, grofolojik, grafoloyik, grafometrik esaslar içersinde milimetrik mukayeseli ölçümler ve belgelerin niteliğine göre gerekli değişiklik fenni metodlarla yapılması; bu alet ve yöntemlerle gerek incelemeye konu ve gerekse karşılaştırmaya esas belgelerdeki imza veya yazının tersim, seyir, baskı derecesi, eğim, doğrultu gibi yönlerden taşıdığı özelliklerin tam ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenip karşılaştırılması; sonuçta, imza veya yazının atfedilen kişiye ait olup olmadığının, dayanakları gösterilmiş, tarafların, mahkemenin ve Yargıtay’ın denetimine elverişli bir raporla ortaya konulması; gerektiğinde karşılaştırılan imza veya yazının hangi nedenle farklı veya aynı kişinin eli ürünü olduklarını fotoğraf ya da diğer uygun görüntü teknikleriyle de desteklenmesi şarttır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, hangi ortamda, ne tür teknik cihazlar kullanılarak inceleme yapılıp sonuca varıldığı açıklanmamış; sadece grafolojik ve grafometrik metotların uygulandığının belirtilmesiyle yetinilmiş, ulaşılan sonucun maddi dayanakları denetime elverişli şekilde ortaya konulmamıştır. Bu nitelikteki bir bilirkişi raporuna dayalı olarak hüküm kurulamaz. Mahkemece yapılması gereken iş, itiraza konu belge asılları ve yöntemince toplanmış karşılaştırmaya esas olabilecek nitelikteki diğer belgeler üzerinde, yukarıda açıklanan yöntem ve ilkelere uygun olarak, yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması, ortaya çıkacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesidir. Eksik incelemeye ve yetersiz bilirkişi raporuna dayalı karar verilmesi isabetsizdir... ),
Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle,yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle davaya dayanak alınan hususların bilirkişi raporunda yeterince irdelenmeyip, açıklanmamış olmasına göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı/borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.12.2005 gününde, oybirliği ile karar verildi.

T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2006/12449

K. 2006/15499

T. 13.7.2006

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
KARAR : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklı tarafından borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan icra takibine karşı, borçlu vekili süresinde icra mahkemesine başvurarak takip konusu edilen bonodaki borçlu imzasına ayrıca, borcunun bulunmadığı yönünde de itirazda da bulunduğu görülmektedir.
Mahkemece borçluya ait imza örnekleri ilgili yerlerden getirtilip ayrıca mahkeme huzurunda da imza örnekleri alındıktan sonra, dosyanın önce imza incelemesi için Adli Tıp Kurumuna gönderildiği, anılan kurumun Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesince verilen 11.3.2005 tarih ve 250/01032005-11176/1504 nolu raporlarında "inceleme konusu senet üzerinde Gülseren Sevinç (borçlu) adına atılmış imzaların basit tersimli olması, teşhise götürecek önemli grafolojik materyal ve yazı unsuru içermemesi nedeniyle aidiyetinin ve bu meyanda Gülseren Sevinç'in eli ürünü olup olmadıklarının tespit edilemediği" bildirilmiştir. Hakime esas alınan bilirkişiler Fahri Vardar, M.Ertunç Duran imzasını taşıyan 9.11.2005 tarihli raporda ise sözkonusu imzanın Gülseren Sevinç'in (borçlunun) eli mahsulü olduğu yönünde kesin görüş ifade edilmiştir. Bu durum karşısında 2 rapor arasında çelişki bulunmaktadır. Bu çelişki 3.bir rapor alınıp giderilmeden son rapora itibar edilerek yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 13.07.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
çeke dayalı takipte zamanaşımı-imzaya itiraz damista Meslektaşların Soruları 6 25-06-2009 17:30
imzaya itiraz-müracaata kalma Burak Demirci Meslektaşların Soruları 5 21-12-2008 00:58
çek-imzaya itiraz-dolandırıcılık *sinequanon* Meslektaşların Soruları 7 07-03-2008 10:58
Bonoda imzaya itiraz talveq Meslektaşların Soruları 3 29-01-2008 23:50
çekte imzaya itiraz ve iyi niyetli hamilin hakları av.bahar61 Meslektaşların Soruları 8 15-02-2007 16:16


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07265711 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.