Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

3. şahsın borcu için aracın bağlatılması

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 22-12-2010, 18:02   #1
char7

 
Varsayılan 3. şahsın borcu için aracın bağlatılması

Merhaba,

Müvekkilin evinin önünde aracını bağlıyorlar, çünkü aracın tescilini kendi adına yapmamış ancak resmi satış sözleşmesi mevcut. Polis tarfından istihkak iddiası tutank altına alınmıyor. Müvekkil de 6 gün sonra mektupla malın kendisine ait olduğunu yazıyor ve haczin kaldırılmasını istiyor. (bu yazı da resmi değil ) İcra dairesi de bu talebi redediyor. Bu aracın satıştan evvel kurtulması için bir yol yok mudur? Menkul mal haczinde istihkak iddiasının tutanağa illaki geçilmiş olası gerekiyor diyor ancak aracın muhafazası da polis tarafında yapılırken müvekkil bunu hem bilmediğinden hem de polislerin kendisini dinlemediğinden yapamıyor. Bu müvekkil için izlenmesi gereken yol nedir?
Old 22-12-2010, 21:18   #2
tangela

 
Varsayılan

İcra mahkemesinde istihkak davası açmanız gerekiyor. Noterden yapılan satışı dosyaya sunmanız halinde mahkeme haczi tek celsede kaldırıp karara balıyor. Yada ilgili icra dosyasındaki alacaklı vekili ile irtibata geçmenizi öneririm. istihkak davası açmanız halinde tarafınıza avukatlık ücreti hükmedileceğinden alacaklı vekili bu ücreti ödemek zorunda kalmamak için noter satısını görmesi ile birlikte hemen haczi kaldırabilir.
Bu davada istihkak iddiasının zabıta geçirilmesini zorunluluğu bulunmamaktadır.
Old 23-12-2010, 13:00   #3
char7

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan tangela
İcra mahkemesinde istihkak davası açmanız gerekiyor. Noterden yapılan satışı dosyaya sunmanız halinde mahkeme haczi tek celsede kaldırıp karara balıyor. Yada ilgili icra dosyasındaki alacaklı vekili ile irtibata geçmenizi öneririm. istihkak davası açmanız halinde tarafınıza avukatlık ücreti hükmedileceğinden alacaklı vekili bu ücreti ödemek zorunda kalmamak için noter satısını görmesi ile birlikte hemen haczi kaldırabilir.
Bu davada istihkak iddiasının zabıta geçirilmesini zorunluluğu bulunmamaktadır.

Cevabınız için çok teşekkür ederim. Anladığım kadarıyla bunun için süre kısıtlaması yok. Tekrar teşekkür ederim.
Old 23-12-2010, 13:51   #4
Av.Özgür KARABULUT

 
Varsayılan

Sn. Tangela'nın yanıtının ilk kısmına katılmakla birlikte:

Alıntı:
Madde 96 - Borçlu, elinde bulunan bir malı başkasının mülkü veya rehni olarak gösterdiği yahut üçüncü bir şahıs tarafından o mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı iddia edildiği takdirde, icra dairesi bunu haciz ve icra zabıtlarına geçirir ve keyfiyeti iki tarafa bildirir.

fakat burada sorun, polisin tuttuğu zaptın haciz zaptı olmaması ve polisin de icra dairesi olmamasıdır.

Saygılarımla...
Old 23-12-2010, 13:57   #5
Av.Özgür KARABULUT

 
Varsayılan

Faydalı olacağını düşünüyorum:

Alıntı:
T.C. YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

Esas: 2007/21-111
Karar: 2007/109
Karar Tarihi: 07.03.2007

...

Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık; haczedilen makinelerin kendisine ait olduğunu ileri sürerek, haczin kaldırılması talebinde bulunan davacının isteminin duruşma açılarak incelenmesinin gerekip gerekmediği ve 16.02.2005 tarihinde açılan istihkak davasının, süresinde açılıp açılmadığı noktalarında toplanmaktadır.

Uyuşmazlığın çözümüne geçilmeden önce, İcra Mahkemelerinde uygulanan yargılama usulü ve istihkak davasının niteliği üzerinde durulmasında yarar vardır.

İcra Mahkemelerinde basit yargılama usulü uygulanır (İİK. m.18, m.97, m.251). Özel hükümler dışında basit yargılama usulüne tabi dava ve işler hakkında ise, yazılı yargılama usulü kurallarının uygulanması asıldır (HUMK m.178 vd; m.511/1). İcra Mahkemelerinin kararları ilke olarak maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmezse de, ihalenin feshi (İİK m.134), İstihkak davaları (İİK m.97, 99 ve 228), ilamın zamanaşımına uğramış olduğu (İİK m.33/a, II) hususunu karara bağlayan İcra Mahkemesi kararları maddi anlamda kesin hüküm teşkil ederler.

Bu noktada, istihkak davası teknik anlamda müspet bir tespit davası olup, şikayet (İİK m16) değildir. Davacı/üçüncü kişi bu dava ile <malın mülkiyetinin kendisine ait olduğunun tespitini> ve bu nedenle <mal üzerindeki haczin kaldırılmasını> ister.

İstihkak davasında her türlü delil caizdir ve icra mahkemesi bu delilleri serbestçe takdir eder (İİK m.97/17, c.2).

İşte bu nedenledir ki, istihkak davasına genel hükümler dairesinde ve basit yargılama usulüne (HUMK m. 507-511) göre bakılır (İİK m. 97/11). Öyleyse İcra Mahkemesi, istihkak davası hakkındaki incelemesini mutlaka duruşmalı olarak yapmak zorundadır (HUMK m.73).

Şu da eklenmekledir ki, istihkak davaları süratle (HUMK m. 77) ve diğer davalardan önce görülerek karara bağlanır (İİK m. 97/son). Buna göre istihkak davası acele işlerden olduğundan ve bundan başka basit yargılama usulüne tabi bulunduğundan, istihkak davalarına adli tatilde de bakılır (HUMK m. 176).

Öte yandan, İcra dairesine istihkak iddiasını bildirmemiş olan üçüncü kişi, haczedilen şey hakkında veya satılıp da bedeli henüz alacaklıya verilmemişse bedeli hakkında, haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde, doğrudan doğruya icra mahkemesinde istihkak davası açabilir; aksi takdirde, aynı takipte bu iddiayı ileri sürmek hakkını kaybeder (İİK m. 97/9).

Görüldüğü üzere, İcra ve İflas Kanunu'nun 97/9. maddesi, üçüncü kişinin haczi öğrendiği anda hacizli mal henüz satılmamış ise istihkak davasını hacizli mal hakkında; haczi öğrendiği anda hacizli mal satılmış ve bedeli alacaklıya verilmemiş ise istihkak davasını satış bedeli hakkında açabileceğini öngörmüş ve özellikle dava açma süresini her iki halde de haczin öğrenilmesinden itibaren yedi günlük hak düşürücü süreyle sınırlandırmıştır.

Yeri gelmişken belirtilmelidir ki, istihkak davasının menfaatler dengesine en uygun bir şekilde sonuçlandırılabilmesi, bu davada uygulanacak ispat kurallarına bağlıdır. Bu cümleden olarak, haczin öğrenildiği tarih konusunda kanıt yoksa üçüncü kişinin bildirdiği tarihte haczi öğrendiği kabul edilmelidir. Bu durumun aksini iddia eden davalı/alacaklı, iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür.

Somut olayda haciz, 20.05.2004 tarihinde davacı/üçüncü kişinin ve borçluların yokluğunda yapılmış olup; haczi yeni öğrendiğini ileri sürerek İİK nun 97/9. maddesi uyarınca görülmekte olan istihkak davasını açan davacı/üçüncü kişinin bu iddiasının aksine dosyada kanıt bulunmamaktadır. Bu haliyle davanın, süresinde açıldığının kabulü gerekir.

Hal böyle olunca; Yerel Mahkemece, süresinde açılan ve basit yargılama usulüne tabi bulunan istihkak davasının, duruşma açılarak esasının incelenmesi ve sonucu dairesinde bir karar verilmesi gerekirken; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu, davanın süreden reddine dair verilen önceki kararda direnilmesi usul ve ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

Sonuç: 1- Yukarıda 1 numaralı bentte yer alan nedenlerle, davalı Ş... T.A.Ş vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE,

2- Yukarıda 2 numaralı bentte yer alan nedenlerle, davacı/üçüncü kişi C....'in temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda ve Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harçlarının geri verilmesine, 07.03.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.
Old 23-12-2010, 14:02   #6
üye32062

 
Varsayılan

Müvekkilinizin, aracın bağlaması ile birlikte haczi de öğrenmiş olduğu farzolunur diye düşünüyorum, kaldı ki icra dairesine mektup yazdığından bahsetmiştiniz, bu nedenle olası hak düşürücü süre itirazında davanız reddedilebilir gibi duruyor. Bu nedenle sn.meslektaşlarında belirttiği gibi alacaklı vekili ile irtibata geçmeniz daha yararınıza olabilir. iyi çalışmalar
Old 23-12-2010, 14:04   #7
üye32062

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
21.Hukuk Dairesi

Esas: 2003/6192
Karar: 2003/7936
Karar Tarihi: 13.10.2003

ÖZET : Dava konusu haciz, 30.11.2001 tarihinde davacı 3. kişinin birlikte oturduğu eşi Semiha huzurunda yapılmıştır. Hayatın olağan akışı içinde, davacının haczi aynı tarihte öğrendiğinin kabulü gerekir. İİK.'nun 97/9. maddesi uyarınca istihkak davası haczin öğrenildiği tarihten itibaren yedi gün içinde açılmalıdır. Aksi takdirde 3. kişi aynı takipte bu iddiayı ileri sürmek hakkını kaybeder. Buradaki süre hak düşürücü süre niteliğinde olup, kamu düzenini ilgilendirdiğinden merci hakimi davanın süresinde açılıp açılmadığını kendiliğinden gözetmek durumundadır.
Somut olayda dava 7 günlük sürede açılmadığından davanın süre yönünden reddi gerekirken, davanın esası hakkında yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirir.


(2004 S. K. m. 96, 97)

Dava: Mahalli mahkemesinden verilen kararın temyizen tetkiki davalı ( alacaklı ) vekili tarafından istenmiş, merciice ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar verilmiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:

Karar: Dava konusu haciz, 30.11.2001 tarihinde davacı 3. kişinin birlikte oturduğu eşi Semiha huzurunda yapılmıştır. Hayatın olağan akışı içinde, davacının haczi aynı tarihte öğrendiğinin kabulü gerekir. İİK.'nun 97/9. maddesi uyarınca istihkak davası haczin öğrenildiği tarihten itibaren yedi gün içinde açılmalıdır. Aksi takdirde 3. kişi aynı takipte bu iddiayı ileri sürmek hakkını kaybeder. Buradaki süre hak düşürücü süre niteliğinde olup, kamu düzenini ilgilendirdiğinden merci hakimi davanın süresinde açılıp açılmadığını kendiliğinden gözetmek durumundadır.

Somut olayda dava 7 günlük sürede açılmadığından davanın süre yönünden reddi gerekirken, davanın esası hakkında yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

O halde davalı alacaklının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

Sonuç: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.10.2003 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)




Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Ölen şahsın ölümünden sonrasına ilişkin esnaf odası aidat borcu. guyar Meslektaşların Soruları 3 31-07-2013 13:42
Tasarrufun iptali, üçüncü şahsın borcu, ipotek Av.Ali GÖKBAYRAK Meslektaşların Soruları 1 16-02-2010 12:38
pert olmuş aracın vergi borcu tekinasl Meslektaşların Soruları 2 19-06-2009 22:36
ertelemeli iflas talebi,3.şahsın borcu,ipotek... selin01 Meslektaşların Soruları 5 20-01-2009 18:10


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04238701 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.