Hizmetlerin Brleştirilmesinde Kıdem Tazminatı Hesabı

Müvekkil 01.04.1982- 14.01.1988 tarihleri arasında Hacettepe Hastanesinde memur olarak çalışıyor ancak bir suçtan dolayı cezaevine giriyor.(Müvekkilin hizmet belgesinde işten çıkış tarihinin karşısında istifa kelimesi var.) Müvekkil daha sonra hapisten çıkıyor ve 28.02.1990-15.07.2007 tarihleri arasında Başkent Elektrik'te işçi olarak çalışıyor. 2829 sayılı kanundan faydalanan müvekkil emekli oluyor ve kendisine aylık bağlanıyor. Müvekkil aldığı tazminatın eksik olduğunu düşündüğünü belirtti. Şimdi, müvekilin uzun süre cezaevinde kalması ya da istifa etmesi durumunda kıdem tazminatı alamadığı malum. Ben de ilk bakışta bu nedenle tazminatın beklediğinden eksik olduğunu düşündüm. Ancak karşı tarafın avukatıyla yaptığım görüşmede, avukat benim tahmin ettiğim sebebe hiç dayanmadan sadece arada illiyet bağının kesildiğini, 2 yıllık bir zaman geçtiğini, nakil, tayin vs. olması durumunda ise ödendiğini belirtti. Ancak sonuçta çalıılan kurumlar farklı, nasıl bir tayin durumu olabilir ki? Bu durumda, ödenecek kıdem tazminatı hakkında görüşleriniz nelerdir? Yani emeklilik süresinin hesabında memur ve işçi sıfatı ile geçen sürelerin tamamı gözetilirken kıdem tazminatı hesabında sadece son çalıştığı yer mi dikkate alınıyor? Kafam karıştı açıkçası. Şimdiden teşekkürler.

Alıntı: Yazan bahar kesici Müvekkil 01.04.1982- 14.01.1988 tarihleri arasında Hacettepe Hastanesinde memur olarak çalışıyor ancak bir suçtan dolayı cezaevine giriyor.(Müvekkilin hizmet belgesinde işten çıkış tarihinin karşısında istifa kelimesi var.) Müvekkil daha sonra hapisten çıkıyor ve 28.02.1990-15.07.2007 tarihleri arasında Başkent Elektrik'te işçi olarak çalışıyor. 2829 sayılı kanundan faydalanan müvekkil emekli oluyor ve kendisine aylık bağlanıyor. Müvekkil aldığı tazminatın eksik olduğunu düşündüğünü belirtti. Şimdi, müvekilin uzun süre cezaevinde kalması ya da istifa etmesi durumunda kıdem tazminatı alamadığı malum. Ben de ilk bakışta bu nedenle tazminatın beklediğinden eksik olduğunu düşündüm. Ancak karşı tarafın avukatıyla yaptığım görüşmede, avukat benim tahmin ettiğim sebebe hiç dayanmadan sadece arada illiyet bağının kesildiğini, 2 yıllık bir zaman geçtiğini, nakil, tayin vs. olması durumunda ise ödendiğini belirtti. Ancak sonuçta çalıılan kurumlar farklı, nasıl bir tayin durumu olabilir ki? Bu durumda, ödenecek kıdem tazminatı hakkında görüşleriniz nelerdir? Yani emeklilik süresinin hesabında memur ve işçi sıfatı ile geçen sürelerin tamamı gözetilirken kıdem tazminatı hesabında sadece son çalıştığı yer mi dikkate alınıyor? Kafam karıştı açıkçası. Şimdiden teşekkürler.

Sayın meslektaşım,

;İfadelerinizden anladığım kadarıyla...,

İstifa halinde çalışmadan kaynaklanan kıdem tazminatı alacağı olmayacağı aşikar.

Her ne olursa olsun, emeklilikte, hizmet süresine bakılarak işlem yapılması normal.

Kurum içi geçişlerde yada tayinlerde, bu durumun farklı olduğunu düşünüyorum. Bu durumda kıdem borçlusu, maliye olacağına göre, kıdem tazminatı bütün olarak hesaplanır.