Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Vekaleten çekte hukuki sorumluluk

Yanıt
Old 03-10-2007, 14:56   #1
av. eriş

 
Varsayılan Vekaleten çekte hukuki sorumluluk

Biraz karmaşık ve uygulamada pek de karşılaşılmayacak bir olay ile karşı karşıyayım.. Bu sebeple sayın meslekdaşlarımın yardımlarını bekliyorum..
Olay anahatları ile şöyle; Müvekkilimden almış olduğu mallar karşılığı borçlu şahıs 12 adet ileri tarihli çek keşide ediyor.(Keşideci kısmındaki imza borçluya ait). Ancak keşide edilen çekler damadına ait çekler olduğu için müvekkilim borçludan çekleri ciro etmesini de istiyor. Çekler karşılıksız çıkınca açmış olduğumuz icra takibinde borçlu da doğal olarak ciranta sıfatı ile sorumlu oluyor.(Takip Kambiyo senetlerine özgü takip) Ancak borçlu çekin arka yüzüne attığı imzayı farklı bir şekilde atıyor ve Emniyet Müdürlüğü Kriminal Dairesinden ciranta imzasının borçluya ait olmadığı ancak keşideci kısmındaki imzanın ona ait olduğu şeklinde rapor geliyor. Asliye Ceza Mahkemesinde açılan Karşılıksız Çek Keşide Etmek davasında da borçlu çekin ön yüzündeki imzayı kendisinin attığını ancak damadına vekaleten attığını belirtiyor. Damadı tarafından borçluya verilen noter vekaletnamesinde çek keşide etme yetkisi de verilmiştir ancak olay dava aşamasına gelene dek ne müvekkilimin ne de başka birinin bu vekalet ilişkisinden haberi yoktur. Bu arada belirtmek gerekir ki borçlunun damadı Esnaf Odasına kayıtlıdır; kesin olmamakla birlikte çok büyük ihtimal ile bu imza yetkisi de Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanmamıştır. Yapılan alışverişin miktarı da esnaf faaliyetini aşar niteliktedir. Bu arada söz konusu çekler için ihtiyati haciz kararı alıp borçlu adına kayıtlı tek taşınmaz üzerine de haciz koydum. Ancak bu süreçte söz konusu taşınmaz üzerindeki haciz ile birlikte satıldı. Farkındayım konu çok uzadı ama en kısa şekli ile ancak bu kadar anlatabildim. Şimdi sorularıma gelince;
1. Çekin ön yüzündeki imzanın vekaleten atıldığına dair herhangi bir kayıt olmaması temsilcinin ya da vekilin hukuki sorumluluğunu doğurur mu?
2. Ticaret Sicilinde imza yetkisinin ilan edilmemesi borçlunun şahsi sorumluluğunu doğurur mu?
3. Bu anlattığım olayların tümü İcra Hukuk Hakimliğinde görülen İmzaya ve Borca İtiraz davasında yaşanmış olup bu dava kapsamında borçluyu keşideci kısmındaki imzadan sorumlu tutmam mümkün olabilir mi?
Şimdiden teşekkürler...
Old 03-10-2007, 15:36   #2
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Biliyorsunuz artık çeklerde, hesap sahibinin adı yazmaktadır. Bu tür bir çek olup yanına 'vekaleten' veya 'temsilen' ibaresi konulmadan mı keşide edilmiştir? Yoksa çek eski çeklerden olup, hesap sahibinin adı yok mudur?

Saygılarımla
Old 03-10-2007, 16:03   #3
av. eriş

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Biliyorsunuz artık çeklerde, hesap sahibinin adı yazmaktadır. Bu tür bir çek olup yanına 'vekaleten' veya 'temsilen' ibaresi konulmadan mı keşide edilmiştir? Yoksa çek eski çeklerden olup, hesap sahibinin adı yok mudur?

Saygılarımla

Çekte isim daha doğrusu hesap sahibinin adı mevcut olup imza atılırken vekaleten ya da temsilen gibi bir ibare konulmadan keşide edilmiştir.
Old 03-10-2007, 17:58   #4
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Koyulaştırdığım bölümleru dikkate alarak, aşağıdaki karar hakkında yorumları ben de merak ediyorum.

Alıntı:
T.C.
YARGITAY
10. CEZA DAİRESİ
E. 1999/3010
K. 1999/4058
T. 12.4.1999
• 3167 SAYILI YASAYA MUHALEFET ( Ödeme ve Keşide Yeri Aynı Olan Çekin On Günlük Yasal Süre Geçtikten Sonra İbraz Edilmesi )
• ÇEKİN YASAL SÜRESİNDEN SONRA İBRAZ EDİLMESİ ( Karşılıksız Çek Keşide Etmek Suçunun Oluşmaması )
• KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK ( Çekin Yasal Süresinden Sonra İbraz Edilmesi Nedeniyle Belirtilen Suçun Oluşmadığının Kabulü )
• CEZANIN ERTELENMEMESİ ( Yasal Yeterli Gerekçe Gösterilmemesi - CMUK.nun 32 ve 260.maddelerine Aykırılığı )
• HÜKÜMDE CEZANIN ERTELENMEMESİNE YASAL YETERLİ GEREKÇE GÖSTERİLMEMESİ ( CMUK.nun 32 ve 260.maddelerine Aykırılığı )
• ÇEKTEKİ İMZANIN KABUL EDİLMEMESİ ( Uzman Bilirkişiye İnceleme Yaptırılması Zorunluluğu )
• KAMBİYO TAAHHÜDÜNDE BULUNMA YETKİSİ ( Bulunduğuna Dair Belge Olmaması Halinde Dolandırıcılık Suçunun Tartışılması Zorunluluğu - Başkasının Hesabına Çek Keşide Etmek )
• ÇEK KEŞİDESİ ( Başkasının Hesabına - Yetkisi Bulunduğuna Dair Belge Olmaması Halinde Dolandırıcılık Suçunun Tartışılması Zorunluluğu )
3167-1/m.7
6762/m.708
1412/m.32,66,260
647/m.6
818/m.388
ÖZET : 1-Ödeme ve keşide yeri aynı olan dava konusu çekin TTK.nun 708.maddesinde belirtilen 10 günlük yasal süre geçtikten sonra ibraz edildiği ve bu itibarla sanığa atılı karşılıksız çek keşide etmek suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,

2-Sanık hakkında 647 sayılı yasanın 6.maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilirken yasal yeterli gerekçe gösterilmeyerek CMUK.nun 32 ve 260.maddelerine aykırı davranılması,

3-Borçlar Kanunun 388.maddesi uyarınca sanığa özel olarak kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisinin verilmediği görülmekle, sanığın sözü edilen hesaptan çek keşide etme yetkisinin bulunduğuna dair varsa belgelerinin getirtilmesi, yetkili olmadığının anlaşılması halinde başkasının hesabından çek keşide eden sanığın eyleminin diğer koşulları gerçekleşmesi halinde dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağının tartışılmasında yasal zorunluluk bulunduğunun düşünülmemesi, yasaya aykırıdır.

DAVA : 3167 sayılı Kanuna aykırılıktan sanık Serhat ...'nun yapılan yargılanması sonunda; Hükümlülüğüne dair

Gemlik Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 11.3.1998 gün ve

1997/397 esas 1998/54 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığının bozma isteyen 5.3.1999 tarihli tebliğnamesi ile daireye gönderilmekle incelenip gereği düşünüldü:

KARAR : 1-Ödeme ve keşide yeri aynı olan dava konusu 4591309 seri nolu 8.2.1997 keşide tarihli çekin TTK.nun 708.maddesinde belirtilen 10 günlük yasal süre geçtikten sonra 17.3.1997 tarihinde ibraz edildiği ve bu itibarla sanığa atılı karşılıksız çek keşide etmek suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi, Kabule göre de;

2-Her iki sanığında çekdeki imzanın kendisine ait olduğu yönünde kabulü bulunmamasına göre CMUK.nun 66.maddesi gereğince çözümü özel yada teknik bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi incelemesi yaptırılması zorunluluğuda dikkate alınarak suça konu çekdeki imzasının sanığa ait olup olmadığının tespiti bakımından uzman bilirkişiden rapor alınarak hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,

3-Suça konu çekin keşide edildiği 12468 nolu hesabın Özgür ...'na ait olup sanığın suça kanu çeki hesap sahibi Özgür...'na vekaleten keşide ettiği kabul edilmesine göre, dosyada mevcut 24.2.1997 tarihli gerek vekaletnamede Borçlar Kanunun 388.maddesi uyarınca sanığa özel olarak kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisinin verilmediği görülmekle, sanığın sözü edilen hesaptan çek keşide etme yetkisinin bulunduğuna dair varsa belgelerinin getirtilmesi, yetkili olmadığının anlaşılması halinde başkasının hesabından çek keşide eden sanığın eyleminin diğer koşulları gerçekleşmesi halinde dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağının tartışılmasında yasal zorunluluk bulunduğunun düşünülmemesi,

4-Muhatap bankaca 3167 sayılı Yasanın 7. maddesine göre zorunlu olduğu ihtaratı yaptığı cevaben bildirilmişse de dosyada mevcut olmayan tebligat evrakınında istenerek tebligatın usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığının tahkiki ile usulüne uygun şekilde yapıldığının anlaşılması halinde anılan maddede, mevzubahis bu kuralın keşidecinin iyi niyetini göstermek imkanını sağlamak amacına yönelik olduğuda gözönüne alınarak çekin mahkemece bankaya tevdi edilip 7. maddeye göre zorunlu ihtaratın yapılmasının sağlanması ve bu ihtarat üzerine kanundaki yazılı 7 işgünü içinde düzeltme hakkını kullanıp kullanmadığının araştırılıp, belgeleride eklenerek sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi,

5-Sanık hakkında 647 sayılı yasanın 6.maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilirken yasal yeterli gerekçe gösterilmeyerek CMUK.nun 32 ve 260.maddelerine aykırı davranılması,

Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA , 12.4.1999 gününde oybirliği ile karar verildi.


Old 04-10-2007, 09:55   #5
av. eriş

 
Varsayılan

Sayın Av. Suat Ergin cezai anlamda zaten sorumlu 3167 nin 16. maddesine göre; benim sorduğum husus hukuki sorumluluk..
Old 04-10-2007, 22:20   #6
Av. Aykut Aydoğan

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım,

Konu ile ilgili olarak TTK. 590. maddeyi incelemenizi öneririm. Sanırım çekler hakkında da uygulanıyor.

Saygılarımla,
Old 05-10-2007, 14:49   #7
HEATHER

 
Varsayılan

Vekalaeten kaydının olmamasının temsilcinin vekilinin sorumluluğuna neden olmayacağını düşünüyorum ortada gerçekten bir vekalet var ise atılmış imzanın çek sahibini bağlayacağı kanaatindeyim.Ancak temsile yetkisi olmadan böyle bir çeki keşide etmiş olan şahıs çekten hukuki olarak bizzat sorumlu olduğu gibi cezai sorumluluğu da bulunmaktadır.Bu nedenle eğer borçlu çek sahibi adına çek keşide etmeye yetkili ise ozaman borçtan çek sahibini sorumlu tutmanız mümkün ancak böyle bir yetkisi yoksa ozaman asıl borçlu zaten borçtan bizzat sorumlu olacaktır ama sayın meslektaşklarımın da belirttiği gibi olayın cezai boyutunu da atlamayın derim. saygılar
Old 05-10-2007, 15:53   #8
av. eriş

 
Varsayılan

İlgilenen tüm meslekdaşlarıma teşekkürler. Ancak biraz daha açıklayıcı olursam sanırım sorunum daha iyi anlaşılacaktır diye tahmin ediyorum; Adına çek keşide edilen (yani çekte adı yazılı kişi) ne bu alışverişten ne de adına çek keşide edildiğinden haberdar değildir ancak hakkında yakalama kararı olmasına rağmen ifadeside alınabilmiş değildir. Kaldı ki kendisinin hiç bir mal varlığı da mevcut değildir, ancak çeki vekaleten keşide ettiğini beyan eden şahsın hukuki sorumluluk durumunda borcu karşılayacak malı mevcuttur. Cezai sorumluluğa gelince; şahıs zaten ceza çıktığı zaman ortadan kaybolacağını beyan etmektedir dolayısı ile ceza ile sonuca gitme yolu işlemeyecek gibi görünmektedir. Özetlemek gerekir ise hukuken sorumlu tutulması için çaba sarfettiğim kişi adına çek keşide edilen kişi değili, vekaleten imza attığını beyan eden kimsedir.
Old 10-10-2007, 16:06   #9
hciyiltepe

 
Varsayılan Yetkisiz imza atanın mesuliyeti

Ticaret Yasası Madde 730 - Poliçeye ait aşağıdaki hükümler çek hakkında da tatbik olunur:
3. Borçlanmaya ehil olmıyan kimselerin imzasına, salahiyetsiz imzaya, keşidecinin mesuliyetine ve açık poliçeye ait 589 - 592 nci maddeler;

Madde 590 - Temsile salahiyetli olmadığı halde bir şahsın temsilcisi sıfatiyle bir poliçeye imzasını koyan kimse, o poliçeden dolayı bizzat mesul olur ve poliçeyi ödediği takdirde temsil olunan haiz olabileceği haklara sahip olur. Salahiyetini aşan temsilci için dahi hüküm böyledir.

Görüleceği üzere çeki yetkisi olmadan imza eden kişi o çekten bizzat mesul olur.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Karşılıksız Çekte Şikayetten Vazgeçmemenin Hukuki Sorumluluğu Avukat Osman Meslektaşların Soruları 17 18-04-2011 19:07
Hasta Hekim ilişkisinde Hukuki Sorumluluk yyyasemin Hasta Hakları Çalışma Grubu 0 25-08-2007 14:40
vekaleten çek keşide etmek-sanıkların hukuki durumunun birlikte tespiti. seyitsonmez Meslektaşların Soruları 1 01-05-2007 00:01
Avukatın Vekaleten Gayrimenkul Satışı - Satış Bedelinden Sorumluluk selma saral Meslektaşların Soruları 10 01-02-2007 11:49
karşılıksız çekte cezai sorumluluk av.doanjan Meslektaşların Soruları 1 27-10-2006 22:12


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05791712 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.