Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

işçinin beyaz kağıda imza atması ve üstünün ibraname şeklinde doldurulması

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 14-02-2008, 13:06   #1
avukat erdoğan

 
Varsayılan işçinin beyaz kağıda imza atması ve üstünün ibraname şeklinde doldurulması

Değerli meslektaşlarım;
Açmış olduğumuz iş davasında davacı müvekkilimize işe girişinde işverence zorla beyaz kağıda imza attırılmış, daha sonra müvekkil iş akdini haklı nedenlerle fesih etmiş.Ancak daha sonra bu beyaz kağıdın üstü işverence ibraname şeklinde doldurulmuş ve işyerinden istifa ederek ayrıldığı,fazla mesai vs. tüm hak ve alacaklarını aldığına dair bilgisayarda yazı yazılmış.Bu durumda ibraname geçerli sayılır mı?
Old 14-02-2008, 14:41   #2
ISTANAZ

 
Varsayılan

YARGITAY
Dokuzuncu Hukuk Dairesi
Esas No
: 2006/00929
Karar No
: 2006/19973
Tarih
: 05.07.2006
Davacı, kıdem, ihtar tazminatı alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, davayı reddetmiştir.

Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Davacının iş sözleşmesinin davacının istifası üzerine sona erdiği mahkemece kabul edilmiş ise de istifa dilekçesi bulunmayıp, ibraname başlıklı belgede davacının istifa ettiğinden söz edildiği, buna karşı Türkiye İş Kurumuna verilen işten ayrılma belgesinde işverenin 4857 Sayılı Yasanın 17. maddesine yer verdiği görünmektedir. Her ne kadar davalı tanıkları davacının istifa ettiğini bildirmişler ise de, davalı işyerinde halen çalışmakta olduklarından davalının tanzim ettiği işten ayrılma belgesini yok sayacak nitelikte değildir. Bu durumda feshin işveren tarafından haklı bir neden olmaksızın yapıldığı kabul edilerek, ihbar ve kıdem tazminatlarının bilirkişice hesaplanılarak hüküm altına alınması gerekirken, mahkemece yazılı şekilde reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten (BOZULMASINA) , peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05.07.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.

T.C.
YARGITAY
Dokuzuncu Hukuk Dairesi
Esas No
: 2007/00273
Karar No
: 2007/08421
Tarih
: 26.03.2007


Mahkemesi: Bakırköy 2. İş Mahkemesi

Tarihi: 17.11.2006

No: 2623/1473

Davacı: Şaban adına Av. …

Davalı: G… Çorap San. Tic. A.Ş. adına Av. …

Dava: Davacı, iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan fesih edildiğini belirterek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.

Hüküm süre içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği; konuşulup düşünüldü:


YARGITAY KARARI
İş sözleşmesinin davalı işveren tarafından geçerli neden olmadan feshedildiğini belirten davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı işveren vekili, işyerinin Bayrampaşa'dan Beylikdüzü'ne taşındığını, yaklaşık 300 kişinin işyerinin uzaklığı nedeni ile kendi isteği ile ayrıldığını, davacının da dilekçe vererek ayrıldığını savunmuştur.

Mahkemece savunmaya değer verilerek, iş sözleşmesinin davacı işçi tarafından istifa etmek sureti ile sona erdirildiği, davacı tarafın boş dilekçe imzalattırıldığını kanıtlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

Dosya içeriğine göre, davalı işverence tanzim edilen işten ayrılma bildirgesinde, davacının iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca işveren tarafından feshedildiğinin belirtildiği anlaşılmaktadır. Davacı, davalı işveren tarafından ibraname ve işten ayrılma dilekçesi sunulmadan önce, bu belgelerin matbu, tarihsiz, işe giriş ve çıkış tarihleri ile ücret hanesi boş bulunan, ancak önceden imzalatıldığını belirterek, bu hali ile onaylı örneklerini dava dilekçesi ekinde sunmuştur. Davalı işveren tarafından sunulan belgelerde ise, boşluk bulunan yerlerin kalemle doldurulduğu görülmektedir. Bu olgu, davacının iddiasını doğrulamaktadır. Ayrıca işverenin sunduğu bu kayıtlar kuruma bildirilen işten ayrılma bildirgesi ile çelişki teşkil etmektedir. İş sözleşmesinin davalı işveren tarafından feshedildiğinin kabulü gerekir. Davalı işveren fesih bildiriminde 4857 sayılı İş Kanunu'nun 19. maddesindeki koşullara uymadığından, fesih geçersizdir. Davanın kabulü yerine yazılı şekilde reddi hatalı bulunmuştur.

4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan gerekçe ile,


Mahkemenin kararının (BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA) ,

Feshin (GEÇERSİZLİĞİNE) ve davacının (İŞE İADESİNE) ,

Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 4 aylık brüt ücreti tutarında (BELİRLENMESİNE) ,

Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin (GEREKTİĞİNE) ,

Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,

Davacının yapmış olduğu 29,00 YTL. yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davalıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,

Karar tarihinde yürürlükte bulanan tarifeye göre 450 YTL. ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 26.03.2007 gününde oy birliğiyle kabul edildi.


T.C.
YARGITAY
Dokuzuncu Hukuk Dairesi
Esas No
: 2006/22037
Karar No
: 2007/08814
Tarih
: 29.03.2007


Mahkemesi: Ankara 4. İş Mahkemesi

Tarihi: 25.04.2006

No: 603/93

Davacı: İsmihan adına Av. …

Davalı: … Endüstriyel Temizlik Org. Paz. San. ve Tic. A.Ş. adına Av. …

Davacı, ihbar, kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla mesai ile bayram gündeliklerinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş ve davalı avukatınca da duruşma talep edilmiş ise de, HUMK.nun 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:


YARGITAY KARARI

Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

Uyuşmazlık, kıdem ihbar tazminatı, istekleri noktalarında toplanmaktadır. Söz konusu istekler davacıdan alınan ibraname dikkate alınarak reddedilmiştir. Borcu sona erdiren bir belge olan ibranamelerde Dairemizin kökleşmiş içtihatları uyarınca düzenleme tarihinin bulunması gerekmektedir. Hükme esas alınan ibraname ise tarihsiz olup geçersizdir. Kıdem ve ihbar tazminatlarının bir değerlendirmeye tabi tutularak hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten (BOZULMASINA) , peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29.03.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 14-02-2008, 15:01   #3
Av.Mustafa yağan

 
Varsayılan istifa ile ibra çelişkilidir.

1-istifa ve ibra birbiri ile çelişkilidir,işbu çelişkili savunmadan davacı işçi yararlanır,ibra geçersizdir.
2)işveren şirket ise işçiye ibranamede yazdığı ödemeyi ticari defterlerine işlemelidir,büyük olasılıkla işlememiştir,bu nedenle işlememişse geçersizdir,geneldede işlemezler çünkü gerçek bir ödeme yoktur,
Her iki durumdada ibra geçersizdir,ayrıca ibranın hile ile işe girişte müzayaka halinde alındığını tanıkla ispatlayabilirsiniz.
Old 14-02-2008, 19:46   #4
Av.Kaan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mustafa yağan
1-istifa ve ibra birbiri ile çelişkilidir,işbu çelişkili savunmadan davacı işçi yararlanır,ibra geçersizdir.

Neden çelişkili olduğunu ben anlayamadım. Bir işçi hem istifa edip hem de örneğin ücret fazla mesai vs alacakları için ibra veremez mi?

(Avukat Erdoğan Bey'in olayından bağımsız olarak soruyorum)
Old 15-02-2008, 13:08   #5
Av.Mustafa yağan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Kaan
Neden çelişkili olduğunu ben anlayamadım. Bir işçi hem istifa edip hem de örneğin ücret fazla mesai vs alacakları için ibra veremez mi?

(Avukat Erdoğan Bey'in olayından bağımsız olarak soruyorum)

Bu olayda kıdem ve ihbar tazminatı istendigi için çelişkilidir dedim,çünkü kendisi istifa eden bir işçiye işveren neden kıdem ve ihbar ödesin ki?
ama fazla mesai ve ücret alacakları yönünden haklısınız,bir işçi kendisi istifa ederse kıdem ve ihbar alamaz ama diğer haklarını talep edebilir.
Old 15-02-2008, 15:23   #6
ali ekmekçi

 
Varsayılan

bilhassa Yüksek Mahkeme istifa ibraname iddialarına karşılık dava açıldığında bunu sunan işverenin beyanları arasındaki en ufak çelişki olması halinde ibranameyi geçersiz saymaktadır.Tabiiki olayımızdaki ibranamenin tam metnini yazsaydınız daha kolay yorum yapabilirdik.İyi çalışmalar....
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
haklı nedenle fesih ve ibraname tiyerianri Meslektaşların Soruları 7 03-11-2016 19:23
senette keşide yerinin sonradan doldurulması ragıp Meslektaşların Soruları 43 24-11-2014 11:29
Senet metnine atılan imza-Uydurma imza Gamze Dülger Meslektaşların Soruları 3 17-05-2012 10:23
Teminat amacıyla verilen senedin anlaşmaya aykırı olarak doldurulması? SAvCHN Meslektaşların Soruları 5 21-11-2007 12:28
ibraname oquxx Meslektaşların Soruları 5 24-09-2007 13:40


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05342197 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.