Polisin gücü köre mi yetti

Polis, metro çıkışında kâğıt mendil satan görme engelli Ahmet Uysal'a "kaldırımı işgal"den 54 YTL ceza kesti.

Kaldırımların işgal altında olduğu İstanbul'da görme engelli Uysal'a ceza kesilmesine emniyet bile şaşırdı. Engelli dernekleri, "Kaldırımları işgal eden oto galericilerine bir şey denmiyor" diye tepki gösterdi.

Âmâ mendilciye kaldırım cezası

Kaldırımların arabalarla dolup taştığı İstanbul'da, mendil satarak geçinen görme engelli Ahmet Uysal'a "kaldırımı işgal etti" diye 54 YTL ceza kesildi.

İstanbul-Mecidiyeköy'de görme engelli bir vatandaşa, "kaldırımı işgal" suçundan dolayı polis tarafından para cezası verildi. Mecidiyeköy metro çıkışında, çantasında selpak mendil ve kırtasiye malzemesi satan Ahmet Uysal adlı vatandaşa, Şişli İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı iki polis tarafından bir hafta önce 54 YTL ceza kesildi. Ahmet Uysal verilen cezaya tepki göstererek olayı şöyle anlattı: "O gün metronun önünde tek ben yoktum. Diğer satıcılar da vardı. Polisler geldiler 'malları kaldır' dediler. 54 YTL ceza kestiler. 'Burda bir tek ben mi varım' dediğimde 'orası seni ilgilendirmez' dediler." Ahmet Uysal karara itiraz etmek için Şişli İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne gittiğinde ise, polislerin önce "Yanlışın var polis ceza kesmez" dediklerini ancak evrağı gördüğünde şaşırdıklarını da anlattı.

ASIL GALERİLERE BAKSINLAR
Görme engelli Ahmet Uysal'a kesilen cezaya çeşitli dernekler de tepki gösterdi. Fiziksel Engelliler Federasyonu Genel Başkanı Cemalettin Gürsoy, "Kaldırımları milyarlarca liralık lüks otomobillerle işgâl eden galericilere yetkililer bir şey demezken iki kutu mendil satarak geçimini sağlamaya çalışan görme engelli bir vatandaşa kaldırım işgâl suçundan para cezası kesilmesi hangi vicdana sığar" diye tepkisini dile getirdi. Gürsoy, engelliler için çıkartılan yasalara kimsenin uymadığını da söyleyerek şunları belirtti: "Engellilerin organ mafyasının eline düşmesini önleyemeyen kolluk kuvvetleri bu uygulamayı hangi mantıkla yaptığını kamuoyuna izah etmeli."

'BÖYLE BİR CEZAYI YADIRGADIM'
Altı Nokta Körler Derneği Başkanı Murat Demirok ise, engellilerin iş bulması önünde çeşitli handikaplar bulunduğunu hatırlatarak, "Engelliler çok güç koşullarda yaşıyorlar. Bir çok işyeri yasal zorunluluk bulunmasına rağmen engelli çalıştırmıyor. Böylesi zor koşullarda çalışan engelliler bu tür işler yaparken, bir de böylesi yaptırımlar ile karşılaşıyorlar. Hele 'kaldırımı işgal etmek' diye bir suçtan ceza kesilmesini çok yadırgadım" diye konuştu. [left]Sadık GÜLEÇ /HABER MERKEZİ

http://www.sabah.com.tr/2006/12/23/gun101.html

Çok ama çok yazık ...Alışılageldik bir durum .Derhal bu tarz tutum gösteren memurlara hakettikleri yaptırımları uygulamak gerekmekte hem de çok acil...

tabi polisin illa birilerine ceza yazması gerek(!).. onun da gücü gerçekten engelli olanlara yetiyor.polis zaten ne zaman olması gerektiği yerde olup yapması gerekeni yaptı ki....

Sayın Hukukçular

Yanlış haberlere tepkiler ne yazık ki hukukçu gibi olmuyor. Bir hukukçu ilgili evrakları okumadan asla görüş bildirmemeli.

Örneğimizdeki haberde, kaldırımı işgal nedeniyle polisin ceza kestiği yazılı. Halbuki kaldırımı işgal nedeniyle ceza kesmek belediye zabıtasının görevidir; polisin böyle bir yetkisi bulunmamaktadır.

Böyle bir haberde bir hukukçunun yanıtı bu konuya ilişkin olmalıdır. Genel ve soyut ifadelerle polisin suçlanmasını gazeteciler ve hukuk eğitimi almamış olan okuyucular yapabilir; ama hukukçuların yapmaması gerekir.

Hukukçular hukuk açısından bakarak
- ya haberin yanlış oldugunu
- ya da polisin yetkisini aştığından bu cezanının kaldırılması gerektiğini
ifade etmeliler.

Kullanılmadıkça hukuk bilgisi bir işe yaramaz.

Saygılarımla

Haberin devamında konunun hukuki yönüne ilişkin Adem Hoca'dan görüş alınmıştı.

"İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Adem Sözüer, Hasan Uysal'a verilen cezayı şöyle yorumladı: Kabahatler Kanunu'nun işgal başlıklı 38. maddesinin birinci fıkrasında bu konuda ilk olarak sadece belediye zabıtası yetkili kılınmıştır. Ama maddenin son fıkrasında da özel kanun hükümleri saklı tutulmuştur. Yani özel kanunlarda ayrıca bir düzenleme varsa polis buna müdahale edebilir diyor ama İçişleri Bakanlığı genelgesi de açıkça bu maddede yetkilinin belediye zabıtası olduğunu söylüyor"

http://www.sabah.com.tr/2006/12/23/gun103.html

Ben, bu foruma taşınan hukuk haberlerini sadece bu forumdan takip ediyorum, ayrıca verilen linki tıklayıp ordan okumuyorum. "Hukuk haberi" olarak özellikle niteleme yapılarak, bu alana taşınan haberde de; esas ve özellikle, haberin devamının verilmesi gerekmez miydi?

Sayın Konyalı'nın işbu halde çok doğru ve haklı yorumuna; "bir hukukçu tüm meri mevzuatı da bilemez ki; ben de bilmiyorum ve elbette yorumum da bildiğim kadardır" diye karşıt fikir ile cevap verecekken, Sayın Özoğul'un cevabı durumu kurtardı.

Hukuk haberlerinde esas olan hukuk ilintisi gözden kaçırılmamalıdır.

Saygılarımla.

Alıntı: Yazan Jeanne D'arc Ben, bu foruma taşınan hukuk haberlerini sadece bu forumdan takip ediyorum, ayrıca verilen linki tıklayıp ordan okumuyorum. "Hukuk haberi" olarak özellikle niteleme yapılarak, bu alana taşınan haberde de; esas ve özellikle, haberin devamının verilmesi gerekmez miydi? Sayın Konyalı'nın işbu halde çok doğru ve haklı yorumuna; "bir hukukçu tüm meri mevzuatı da bilemez ki; ben de bilmiyorum ve elbette yorumum da bildiğim kadardır" diye karşıt fikir ile cevap verecekken, Sayın Özoğul'un cevabı durumu kurtardı. Hukuk haberlerinde esas olan hukuk ilintisi gözden kaçırılmamalıdır.

Sayın Jeanne D'arc,

Verilen linkte (Açılmıyordu, düzelttim)haber aynen bu şekildedir. "Hukuk Haberleri" alanına sınırlı sayıda üyemiz katkıda bulunmaktadır. Bu üyelerimizden; haberdeki özel kişi ve şirket isimlerini silmelerini talep etmekteyiz. Yine haberin hukuki değer taşımasına dikkat etmelerini talep etmekteyiz. Bütün bunlardan sonra, sözkonusu haberin eklentisi var mı? Devamı var mı?Şeklinde bir kontrolu beklemek insaf ölçülerinden uzak bir yaklaşım olacaktır.

Sayın Özoğul'un haberi verilen linkte haberin devamı şeklinde değildir. "İlgili Haberler" başlığı altında yer alan 2 haberden birisidir.

Ben son zamanlardaki katkısı nedeniyle Sayın Seyda'ya teşekkürlerimi sunuyorum.

Bu alana ilişkin eleştiriler hiç bitmeyecek sanırım. Haberi gazete vermektedir, ama en çok eleştiriyi yayınlayan üye veya THS almaktadır.Bir haberin doğru olup olmadığını denetlemek(THS olarak) bizim işimiz olmamalıdır. Haber gazetede yayınlanarak kamuya mal olmuştur. O haber aynen yayınlanabilir.Haberin yalan olduğunu gerçeği yansıtmadığını iddia eden üye, oturup doğrusunu bulmalıdır. Hukuka aykırı olduğunu iddia eden üye de, hukuki gerekçelerini yazacaktır.

Eğer haber yalansa ve üyelerimiz sayesinde bu durum ortaya çıkmışsa, haberin burada yayınlanmasının bir işlevi daha gerçekleşmiş olmaktadır. Medyada çıkan her habere inanmamamız gerektiğini öğrenmiş olmaktayız. X grubunda yayınlanan bir haberin, diğer gruba ait gazetelerde neden yayınlanmadığını sorgulamalıyız. Ya da tam tersi neden olabilmektedir? Türkiye'de bağımsız medya var mı? Medya yargısız infaz yapıyor mu? Medya haberleri ile hukuku, ekonomiyi, siyaseti yönlendiriyor mu? Medya haberlerini şantaj aracı olarak kullanıyor mu?

Bu yazdıklarım sadece bu habere özgü değil yanlış anlaşılmasın.Genel bir değerlendirme yaptım.

Önemli bir husus daha vurgulamak istiyorum. Sayın Av.Armağan Konyalı' ya da katılmıyorum.Bir hukuk haberi yayınlandığında, kişiye göre bir veya birçok hukuki aykırılık bulunabilir. Buradaki haberde, para cezasını polis mi kesmeli? Zabıta mı kesmeli? İşin bir taraftan baktığınızda hukuki boyutu bu gibi görünebilir. Ancak Sayın Av.Armağan Konyalı'dan önce yazan 2 üye ise, olaya insan hakları hukukundan bakmış olabilir. Haberi dikkatle okursanız; kaldırımda bir çok insan tezgah açmışken; sadece engelli vatandaşa ceza kesilmektedir. Haberin devamında ise ilgili dernek başkanlarının açıklamaları bulunmaktadır.

Alıntı: Engelliler çok güç koşullarda yaşıyorlar. Bir çok işyeri yasal zorunluluk bulunmasına rağmen engelli çalıştırmıyor.

Alıntı: Engellilerin organ mafyasının eline düşmesini önleyemeyen kolluk kuvvetleri bu uygulamayı hangi mantıkla yaptığını kamuoyuna izah etmeli

Alıntı: Fiziksel Engelliler Federasyonu Genel Başkanı Cemalettin Gürsoy, "Kaldırımları milyarlarca liralık lüks otomobillerle işgâl eden galericilere yetkililer bir şey demezken iki kutu mendil satarak geçimini sağlamaya çalışan görme engelli

Buyrun size hukuken tartışılabilecek 3 konu...

Ben bunları yazdıktan sonra umarım ileride yayınlanacak bir haberde "Ama siz böyle demiştiniz, bakın bu haber böyle" diyecek bir üye olmaz. Bir çok haber yayınlıyoruz. Tabii ki hatamız olacaktır. Eleştiriye de açığız. Ancak hem haber yayınlayan; hem de haberlere mesajla katkı sağlayan üyelerimizin iştahını kaçırmadan eleştiri yapılmasını diliyoruz.

Saygılarımla

Sayın Av.Suat Ergin,

Alıntı: Verilen linkte (Açılmıyordu, düzelttim) haber aynen bu şekildedir. ...Sayın Özoğul'un haberi verilen linkte haberin devamı şeklinde değildir. "İlgili Haberler" başlığı altında yer alan 2 haberden birisidir.

O halde bir tashih de Sayın Özoğul'un yazısına yapılmalıdır. Haberin devamı olduğu yazılınca görmek için tıkladım ve açılmayınca da; haberin, Sayın Engin Özoğul'un yazdığı devam metniyle bir bütün olduğunu düşünüp, esas hukukla bağlantılı kısmının yazılmamasını eleştirdim. Yoksa kimseden ilintili diğer haberleri, eklentilerini yazmasını beklemek gibi bir düşüncem yoktur.

Hem bu forum ve hem de genel olarak hukuk haberleri kısmına eleştirilerimin menfi olduğu şeklindeki düşüncenize katılmıyorum. Hukuk haberlerine getirilecek eleştirinin, diğer forumlardan farklı olması gayet tabidir. Burada eleştiri getirilecek madde başlıkları kendiliğinden çeşitlenmektedir. Haber konusu olaya, haber konusu kişilere, haberi veren gazeteye/gazeteciye, haberin veriliş şekline, gerçeklikliğine, başkaca diğer bir takım ilkelere uygunluğuna ve dahası hukuk haberi kriteri taşıyıp taşımadığına, gazetede yer alsa bile sitenin bu bölümünde yayınlanıp-yayınlamaması gerekliliğine dair eleştiri getirmek olasıdır. Bu haliyle yapılan tüm eleştirileri forum adına sahiplenmek de gereksizdir.

Alıntı: "Hukuk Haberleri" alanına sınırlı sayıda üyemiz katkıda bulunmaktadır.

Sınırlı üye katkısı nedeniyle, yorumsuz sadece izlememizi mi istiyorsunuz? Kaldı ki eleştirilerim nedeniyle haber katkısında bir azalma da gözükmüyor gibi.

Alıntı: Ben son zamanlardaki katkısı nedeniyle Sayın Seyda'ya teşekkürlerimi sunuyorum.

Ben de! Nitekim gerek "özel teşekkür" yoluyla gerekse sohbet odasında, habere getirdiğim eleştirinin, kendisinden münezzeh olduğunu ayrıca belirterek, bizzat kendisine teşekkürlerimi ilettim.

Alıntı: Bu alana ilişkin eleştiriler hiç bitmeyecek sanırım.

Bir anlamda bu haberin başarısı değil midir? Haber konuşulabildiği kadar vardır öyle değil mi?

Alıntı: Haberi gazete vermektedir, ama en çok eleştiriyi yayınlayan üye veya THS almaktadır.

Yanlış! Eleştiri habere veya gazete/ci/ye getirilse bile, THS eleştiriyi sahiplenerek cevap vermektedir.

Alıntı: Bir haberin doğru olup olmadığını denetlemek(THS olarak) bizim işimiz olmamalıdır.

Böylesi bir beklentim -kendi adıma- yoktur.

Alıntı: Bu üyelerimizden; haberdeki özel kişi ve şirket isimlerini silmelerini talep etmekteyiz. Yine haberin hukuki değer taşımasına dikkat etmelerini talep etmekteyiz.

Sanırım bu bahis de; "Tarihi Vergi Kaçağı" başlıklı haberle ilgili. Bakın o haberin aslında da şirket adının verilmediğini biliyorum. Bu anlamdaki eleştirimin, THS'ye olması zaten düşünülemez bile! Kimse THS'den hukuk haberi yayınlamak yerine, gazetecilik yaparak haberde olmayan şirket ismini bulmasını beklemiyor. Ancak haberde bile olmayan şirket isminin niye yayınlanmadığına dair eleştiriyi neden kendi üzerinize alıyorsunuz, ben de bunu anlamıyorum. Kaldı ki hukuk haberi niteliği zayıf olsa da hatırlarsanız o haberi tebrik etmiştim.

Saygılarımla.

hemen her gün böyle bir olayla karşılaşmak,şaşırmaya pek izin vermiyor artık...kanunları bu kadar iyi(!) uygulayabildikleri için tebriği fazlasıyla hak ediyorlar gerçekten!!!

Arkadaşlar öncelikle Sevgili Suat Ergin'e beni kurtaran yazısı nedeniyle teşekkür ediyorum Kendisinin de belirttiği gibi haberin devamı Engin Özoğul'un yazdığı gibi değildi.

Suat Bey'in şu söylediğine katılıyorum:Haberi gönderen üye veya onaydan geçiren yönetici bazen ağır eleştiriler alıyor.Darccım maalesef herkes senin gibi eleştirilerimiz seninle alakalı değil diye bir dipnot düşmüyor yazısına ya da mesajına..Ben yöneticilerimizin teşekkürlerini dikkate alıyorum elbette,üyelerin eleştirilerini üstüme almamaya dikkat ediyorum.Ama bazen isimleri özellikle ben kısaltmışım ya da uzun yazmışım ya da başlığı bilerek magazinsel değer taşısın diye seçmişim sananlar oluyor.

Şunun üstünü birkez daha çizmek isterim ki objektifliğinden ödün vermemek için haberde küçücük bir oynama yapmadan,içeriğini kesmeden,başlığını değiştirmeden gönderiyorum genellikle.Genellikle diyorum çünkü gereksiz tekrarları kesmek zorunda kalıyorum,uzun mesajlar gibi uzun haberler de okuyucu kaybediyor.Altına linkini de ekliyorum ki kaynağına bakılabilsin..

Şahsım adına söylüyorum ki polislerle hiçbir alıp veremediğim yoktur.Bu tarz tepkilerle önceden de karşılaştım.Her meslek grubu kendi mesleğiyle alakalı haberlerin yapılmamasını istemektedir.''Avulatlar yanlış yansıtılıyor'',''Bir savcının adı bu sitede böyle bir haberde geçmemelidir'' vs. birçok eleştiri aldık.Ben haberin hukukla ucundan küçücük bir bağlantısını görürsem siteye gönderiyorum.Gönderiyorum ki belki bu haber sayesinde olaya farklı bir şekilde bakılır,farklı yorumlar bize belki yeni şeyler öğretir..Ben açıkçası hukuk dünyasında yeni bir meslekdaşınız olarak, hukuk soruları vb. bölümler yanında haber yorumlarından da bilmediğim birçok şeyi öğreniyorum..Bundan önce olduğu gibi bundan sonra da hiçbir meslek grubuna ayrıcalık tanımayacağımı şimiden herkesin bilgisine sunarım..


Herkese saygı ve sevgilerimle.. Yeni haberlerde buluşmak dileklerimle..

Ben yokken neler olmuş burada böyle.

Konuyla ilgili ayrıntıları yazayım.

Cuma akşamı gazeteyi ben kontrol ettim. Cumartesi günü yayınlanacak olan Sabah Gazetesi'nde olaya geniş yer verilmişti. Sayfanın habere ayrılan kısmında devamı dediğim yer aynen yer almaktaydı. Yani üç başlık düşünün birinde olay diğerinde etilerdeki kaldırım işgalleri son olarak da Adem Hoca'nın görüşü.

İnternet sayfasında konunun bütün olarak tek linkte görünmediği doğrudur. Mesela Fatih Altaylı'nın köşesini tıkladığınızda yazı üç başlıktan oluşuyorsa üç ayrı linkte yazının tamamını okuyabilirsiniz.

Sevgili Seyda'nın haberi eksik verdiği gibi bir şüphem asla yok. Bu alana yaptığı katkılar çok büyük. Sadece sanırım bu detayı bilmediği için gazetede sadece haberin kendisinin aktardığı kısmına yer verildiğini düşünmüş olmalı.

Tabiki polisin birkere kaldırımdaki işgali üzerine vazife olarak alması yanlış. O iş belediyenin görevi ama malasef bu gibi konular oluyor