Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Müdahalenin Meni ve ecrimisil açısındanTapu İptal Davası Bekletici Mesele Sayılır mı?

Yanıt
Old 19-01-2007, 16:24   #1
Av.Bülent Özkan

 
Varsayılan Müdahalenin Meni ve ecrimisil açısındanTapu İptal Davası Bekletici Mesele Sayılır mı?

Sevgili arkadaşlar....
A B'ye tapu iptal-tescil davası açmıştır. (X dairesini B'den satın aldığı fakat tapuda tescil işleminin yapılamadığından bahisle-bu davada tensiben gayrımenkul üzerine tedbir konmasına karar verilmiştir.)

A kendine ait olduğunu inandığı X dairesini 3. şahıs olan Ü'ye kiralamıştır.
Tapu iptal tescil davasını müteakip B de Ü ye müdahalenin meni ve ecrimisil davası açmıştır..

Sorum ise şu; bu olayda müdahalenin meni ve ecrimisil davası açısından ; tapu iptal tescil davası bekletici mesele olabilir mi?

(not: Ü de tediye mahalli tayini davası açmıştır)
Old 19-01-2007, 16:51   #2
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Sayın Özkan,

Tapu kaydında B malik görünmesine rağmen uygulamada mahkemeler "Önce tapu iptal ve tescil davası bitsin ona göre karar veririm." düşüncesinde oldukları için bekletici mesele yapacaktır. Ama bu arada delilleri toplamayı da ihmal etmeyecektir.

Saygılarımla
Old 19-01-2007, 18:03   #3
ibreti

 
Varsayılan

Sn.Suat Ergin'in dediği gibi;

B'nin malik sıfatı, dolayısı ile Ü aleyhine malik sıfatına dayalı olarak açtığı davada, davacı sıfatı (aktif husumet ehliyeti) tartışmalı olacaktır.

B'nin aktif husumet ehliyetini tartışmalı hale getiren davanın sonucunun beklenmesi gerekecektir ki yargılamaya devam edilebilsin.

Öte yandan şartları var ise mahkeme her iki davayı birleştirerek de yargılamaya devam edebilir.

Belki işinize yarar diye içtihatları da ekliyorum.

Saygılarımla.
-
T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 1990/1-178
K. 1990/283
T. 9.5.1990
• MEN'İ MÜDAHELE VE KAL DAVASI ( Davacının Dayandığı Parsel Kaydının Yapılan İtiraz Nedeniyle Kesinleşmediği Sabit Olduğuna Göre Kesinleşmenin Beklenmesi ve Sonucuna Göre Elatmanın Önlenmesi İsteminin Karara Bağlanmasının Gerekmesi )
• ELATMANIN ÖNLENMESİ ( Bu Davanın Karara Bağlanibilmesi için Davacı Tarafından Dayanılan Parsel Kaydının İtiraz Nedeniyle Kesinleşmediği Sabit Olduğuna Göre Kesinleşmenin Beklenmesinin Gerekmesi )
• MÜLKİYET ( Tamamlanan Kadastro Çalışama Alanı İçinde Kalan Eski Tapu Kayıtlarının İşleme Tabi Kayıt Niteliğini Kaybetmesi ve Bu Kayıtlara Dayanarak Tapu Sicil Müdürlüğünde İşlem Yapılamaması )
• BEKLETİCİ MESELE ( Davacı Tarafından Dayanılan Parsel Kaydının İtiraz Nedeniyle Kesinleşmediği Sabit Olduğuna Göre Kesinleşmenin Beklenmesinin Gerekmesi )
• KADASTRO ÇALIŞMA ALANI ( 3402 Sayılı Yasa Uyarınca Tamamlanan Bu Alan İçinde Kalan Eski Tapu Kayıtlarının İşleme Tabi Kayıt Niteliğini Kaybetmesi ve Bu Kayıtlara Dayanarak Tapu Sicil Müdürlüğünde İşlem Yapılamaması )
743/m.618
3402/m.12
ÖZET : Davacının dayandığı parsel kaydının yapılan itiraz nedeniyle kesinleşmediği sabit olduğuna göre kesinleşmenin beklenmesi ve sonucuna göre elatmanın önlenmesi isteminin karara bağlanması gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki "meni müdahale ve kal" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kütahya Asliye 2.Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 27.12.1988 gün ve 573-825 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine,

Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 5.10.1989 gün ve 9171-11131 sayılı ilamı:

( ...Dava, çaplı yere elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir. Davacının dayandığı ve paydaşı olduğu 69 sayılı parsel kaydına itiraz edildiği ve henüz kesinleşmediği gelen yanıt yazıdan anlaşılmaktadır. O halde, dava konusu parsel kaydının kesinleşmesinin beklenmesi ve ondan sonra uyuşmazlığın esasının incelenmesi ve ona göre, bir hüküm kurulması gerekirken yazılı olduğu üzere davanın kabul edilmesi doğru değildir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Tapulama sırasında, davacı köy tüzel kişiliğinin paydaşı bulunduğu tapusu, dava dışı diğer şahıslara ait tapularla birlikte dava konusu 169, parsele revizyon görmüştür. Ancak, tapulama tesbiti itirazlı olduğundan henüz kesinleşmemiştir.İtirazın komisyon aşamasında mı bulunduğu yoksa Tapulama

( Kadastro ) mahkemisine mi intikal ettiği hususu dosya içeriğinden anlaşılamamaktadır. Davacı kesinleşmeyen tapulama tesbiti tutanağına dayanarak, davalının, paydaşı bulunduğu taşınmazına baraka yapmak suretiyle vaki elatmasının önlenmesini ve barakanın yıkılmasını istemiştir.

Davalı, el attığı taşınmazda bir hak iddiasında bulunmamış, ancak bu yerin Hazineyi paydaş durumuna sokmak suretiyle tespitinin kesinleşmesi halinde ondan kiralayacağını savunmuştur.

3402 sayılı Yasanın 12.maddesinin 4.fıkrasında Kadastrosu tamamlanan kadastro çalışma alanı içinde kalan eski tapu kayıtlarının işleme tabi kayıt niteliğini kaybedeceği vurgulanmış ve bu kayıtlara dayanarak Tapu Sicil Müdürlüğünde işlem yapılamıyacağı hükmü getirilmiştir. Olayda çalışma alanında kadastro tamamlanmadığı gibi davacının paydaşı bulunduğu tapusunun revizyon gördüğü 169 parselin tesbiti itirazlı olduğundan kesinleşmemiştir. O itibarla, revizyon gören eski tapu kaydı, henüz delil durumuna düşmüş değildir. Bunun tabii sonucu olarakta malikince bu tapu kaydına dayanarak dava açma hakkının varlığı kuşkusuzdur. Ne var ki, dava elatmanın önlenmesi ve kal isteklerini içermektedir. Çekişmeli parselin tesbitine yönelik itirazın intikali durumunda ayna ilişkin uyuşmazlığı çözümlemekle yükümlü bulunan Kadastro Mahkemesinde tesbite esas alınan davacı tapusuna kapsam tayin edileceği aşikardır. Asıl görevli mahkemenin bu konuda vereceği kararın sonucu beklenilmeden revizyon tapusu uygulanmak suretiyle kapsam tayin edilerek davada çözüme ulaşılmasının ise Kadastro Mahkemesinde varılan sonuçla, çelişkili bir durum meydana getirmesi ihtimali büyüktür. Örnek vermek gerekirse, istek kal'i de içerdiğinden, revizyon tapusunun genel mahkemede belirlenen kapsamına göre davanın kabulüne karar verilmesinden sonra, Kadastro Mahkemesinde revizyon tapusunun bu yere ait olmadığı ya da çekişmeli kısmı kapsamadığının saptanması durumunda telafisi çok güç zararların meydana geleceği aşikardır. Ayrıca, davacı 1983 yılında yapılan tapulama tesbitindan sonra davalı aleyhine 3091 sayılı Yasa gereğince idareye yaptığı başvuru sonucu idari men kararı almış ve davalının men'ine dair karar 2.5.1986 tarihinden infaz edilerek yerin davacıya teslim zabtı düzenlenmiştir. Bu kez dava konusu yapılan barakanın ve elatmanın ise Tapulama tesbit tarihinden sonra yapıldığı anlaşılmaktadır. Kaldı ki, Kadastro Mahkemesinde revizyon tapusunun gittiği parsele ait bulunmadığının belirlenmesi halinde ise bu parselde davacı paydaş durumuna giremeyeceğinden parsel kaydına dayalı olarak aktif dava ehliyetinin de kalmıyacağı izahtan varestedir.

Hal böyle olunca, olayda sağlıklı çözüme ulaşılabilmesi için, tesbitin kesinleşmesinin işaret eden, Hukuk Genel Kurulu'ncada benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya uygun görülmediğinden direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, birinci görüşmede gerekli çoğunluk sağlanamadığından,ikinci görüşmede 9.5.1990 tarihinden itibaren oyçokluğu ile karar verildi. KARŞI OY :

Davacı Yazlıca Köyü Muhtarlığı 26.9.1988 kaydiye günlü dava dilekçesinde, davalının hiç bir hakkı olmadığı halde 169 parsel üzerinde baraka yaptığını öne sürerek, müdahalenin men'i ile barakanın kaldırılmasını ( kal'ini ) istemiştir.Dava konusu 169 parselin tapulama tesbitinin kesinleşmediği ilgili merciden en son gelen 26.6.1989 günlü cevaptan anlaşılmıştır.

Her ne kadar davalı taraf taşınmaz üzerinde mülkiyet iddiasında bulunmamış ise de, davacı taraf mülkiyet ileri sürerek davalının müdahalesinin menini istemiş olmasına göre, bu uyuşmazlığın mülkiyete ilişkin olduğunun kabülü gerekir.Dava konusu 169 parsel sayılı taşınmazın tapulama tesbiti kesinleşmemiştir. O halde, davanın mülkiyete ilişkin ve taşınmaz üzerinde bina değil barakanın olmasına, tapulamanın henüz kesinleşmemiş bulunmasına göre,

( 3402 sayılı Kanunun 25.vd. ), davanın kadastro mahkemesinde görülmesi gerekirken, asliye hukuk mahkemesinde incelenmesi olanaksız görüldüğünde, görevsizlik kararı verilmek üzere yerel mahkeme kararının bu gerekçe ile bozulması gerekmekle çoğunluğun kararına katılmıyorum.

G. ERİŞ

Üye
--
T.C.

YARGITAY

1. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/12016

K. 2004/12676

T. 8.11.2004

• ELATMANIN ÖNLENMESİ ( Taşkın İnşaat Nedeniyle Açılan Temliken Tescil Davasının Bekletici Mesele Yapılması Gereği veya Her İki Davanın Birleştirilmesi Gereği )

• TAŞKIN İNŞAAT ( Elatmanın Önlenmesi ve Yıkım Talebi - Taşkın İnşaat Sebebiyle Temliken Tescil Davasıyla Birleştirmeye veya Tescil Davasının Bekletici Mesele Sayılmasına Karar Verilmesi Gereği )

• BİRLEŞTİRME ( Taşkın İnşaat Yapmak Suretiyle Elatmanın Önlenmesi Davasında Temliken Tescil Davasının Birleştirilmesi Veya Bekletici Mesele Yapılmasının Zorunlu Olduğu )

• TEMLİKEN TESCİL ( Taşkın İnşaat Nedeniyle Açılan Elatmanın Önlenmesi Davasında Temliken Tescil Talebi - Ayrı Bir Davaya Konu Edilen Temliken Tescil Talebinin Elatma Davasında Bekletici Mesele Yapılması veya Bu Dava İle Birleştirilmesi Gereği

• BEKLETİCİ MESELE NİTELİĞİ ( Taşkın İnşaat Yapmak Suretiyle Elatmanın Önlenmesi Davasında Davalının Temliken Tescil Savunması - Temliken Tescile İlişkin Davanın Elatmanın Önlenmesi Davası İçin Bekletici Mesele Sayılması veya Davaların Birleştirilmesi )

4721/m.683, 725

ÖZET :Taşkın inşaat nedeniyle temliken tescil isteklerinin açılan elatmanın önlenmesi davasında savunma yoluyla ileri sürülmesi mümkün olduğu gibi, ayrı bir davaya konu yapılması da olanaklıdır. Aynı dava içerisinde isteğin ileri sürülmesi halinde bu talebin davada incelenip sonuca bağlanması gerekeceği kuşkusuzdur. Ancak, ayrı bir davaya konu edilmesi halinde açılan bu davanın, elatmanın önlenmesi davası bakımından bekletici sorun sayılması zorunludur. Ne var ki, usul ekonomisi dikkate alındığında her iki davanın birleştirilerek sonuca gidilmesinde yarar olacağı düşünülmelidir.
DAVA : Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, maliki bulunduğu 47 parsel sayılı taşınmazı davalıların taşkın bina ve bahçe yapmak suretiyle haksız işgal ettiklerini ileri sürerek, yıkım suretiyle elatmanın önlenmesini istemiştir.
Davalılar, paydaşı oldukları 44 nolu parselde yapılandıklarını ve inşaatları iyiniyetle kendi parsellerine yaptıklarını belirtip davanın reddini savunmuşlar, savunma yoluyla taşkın kısmın temliken tescilini istemişler, bilahare temliken tescil davası açtıklarını ve bekletici sorun yapılmasını istemişlerdir.
Mahkemece, davacının maliki olduğu taşınmaza davalıların elattıklarının saptandığı gerekçesiyle davanın kabulüne, temliken tescil isteğinin koşulları oluşmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Karar, davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi Özgül Bozkurtgil'in raporu okundu, düşüncesi alındı.
Dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; kayden davacıya ait bulunan 47 parsel sayılı taşınmaza davalıların taşkın inşaat suretiyle elattıkları görülmektedir.
Davalılar, eldeki davada savunma yoluyla Türk Medeni Kanununun 725. maddesi gereğince temliken tescil isteğinde bulunmuşlar, ayrıca Sarıyer 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/989 esas sırasını alan davalarında da aynı taleplerini dile getirmişlerdir. Anılan davanın halen derdest olduğu anlaşılmaktadır.
Taşkın inşaat nedeniyle temliken tescil isteklerinin açılan elatmanın önlenmesi davasında savunma yoluyla ileri sürülmesi mümkün olduğu gibi, ayrı bir davaya konu yapılması da olanaklıdır. Aynı dava içerisinde isteğin ileri sürülmesi halinde bu talebin dava da incelenip sonuca bağlanması gerekeceği kuşkusuzdur. Ancak, ayrı bir davaya konu edilmesi halinde açılan bu davanın, elatmanın önlenmesi davası bakımından bekletici sorun sayılması zorunludur.
Nevar ki, usul ekonomisi dikkate alındığında her iki davanın birleştirilerek sonuca gidilmesinde yarar olacağı düşünülmelidir.
Hal böyle olunca; temliken tescil istekli Sarıyer 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/989 esas sayılı davasının eldeki davayla birleştirilmesi her iki isteğin birlikte değerlendirilmesi, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir.
Davalıların temyiz itirazları yerindedir.
SONUÇ : Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 8.11.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 07-12-2016, 20:08   #4
g_soton

 
Varsayılan

Merhaba,

Ecrimisil ve elatmanın önlenmesi ile ilgili bir sorum olacak.

Müvekkilim M' nin maliki olduğu taşınmaz A kişisi tarafından K kişisine kiraya veriliyor. Olay tapu kayıtlarındaki karışıklık nedeniyle daha sonradan ortaya çıkıyor.

Kiraya veren A kişisinden 2012 yılından bu yana ecrimisil ve elatmanın önlenmesi talepli dava, kiracı K' ya da sadece tahliye talepli olmak üzere iki ayrı dava açmam mı gerekiyor? Tek davada hem kiracı hem de kiraya verene karşı husumet yöneltip hem ecrimisil ve elatmanın önlenmesi hem de tahliye talep edebilir miyim? Ya da iki ayrı dava ile, taşınmazı kiraya verenden sadece geriye dönük ecrimisil isteyip kiracıya da tahliye talepli mi dava açmam gerekiyor?

Yardımlarınızı bekliyorum. Şimdiden teşekkürlerimle, iyi çalışmalar dilerim.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Şehit çocuğu sayılma stekin Meslektaşların Soruları 11 15-01-2007 09:30
Cmuk 97/2'ye Aykırılık Ve Bekletici Mesele secretmask Meslektaşların Soruları 6 18-08-2004 21:33
Bekletici (geciktirici ) sorun ansbach Meslektaşların Soruları 0 17-12-2003 22:55


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04113507 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.