Boşanma kararının kesinleşmesinden sonra yapılan protokol - ilamlı icra - menfi tespit davası - yargılamanın iadesi

Sayın Meslektaşlarım merhaba, sizleri rahatsız etmekle birlikte ivedilikle bir cevaba ihtiyacım var, sitede yaptığım aramada maalesef konular hep havada kalmış.

Olay şu,

Boşanma davası sonucu verilen kararda, kocanın kadına bir kısım maddi manevi tazminat ve aylık nafaka ödemesine karar verilmiş, işbu karar kesinleşmiş.

Taraflar arasında daha sonra noterde bir protokol düzenlenmiş, bu protokol uyarınca kadın tüm tazminat ve nafaka alacaklarından feragat etmeyi kabul ederken, karşılık olarak tek şart öne sürmüş, kocanın sahibi olduğu şirketin çalıştığı ve borçlu olduğu bir şirket lehine, kadının babasının gayrimenkulu üzerine tesis edilmiş olan ipoteğin bir ay içinde fekki.

Koca ipoteği fekki için hemen teminat mektubu hazırlatıp göndermiş ancak şirket ipoteği fek edecekken, kadın araya girerek ipoteğin fekki talepli dava açtırmış. davada sonuçlanmış ve ipoteğin fekkine karar verilmiş, dosya şu an yargıtayda olduğu için ipotek henüz kaldırılmamış.

Kadın, dün itibariyle kocaya geçmiş iki seneye ait tüm nafakalar ve maddi manevi tazminatların talebini havi ilamlı icra takibi başlatmış.

Ancak ortada bir protokol var, protokol gereği kalkması gereken ipotek için yerel mahkemenin kaldırma kararı var. biz bu durumda ilgili takibi durdurmak yahut iptal ettirmek istiyoruz.

Forumda yaptığım arama ve genel araştırmamda, İİK 33 nedeniyle İcra Mahkemesine başvurulabilme hakkının mevcut olduğunu, ancak menfi tespit hususunun tartışmalı olduğunu gördüm. Bir de iade-i muhakeme hususu var, lakin noter huzurunda yapılan protokole dayanılarak nafaka ve tazminatların kaldırılmasına karar verilebilir mi?

Sizce bu durumda ne yapılabilir? Sonuçta noter huzurunda yapılan protokol ile yapılmış bir feragat beyanı var, ipotek lehtarı şirket ipoteğin fekki için kocanın teminat mektubu sunduğu, ancak sürmekte olan dava nedeniyle fek edilemediği, işbu dava tarihi itibariyle şirketin ipoteğe bağlı bir borcunun olmadığını kabul ediyorlar ve mahkemeye de beyan etmeye hazırlar.

Takibi durdurmak ilk amacım, daha sonra protokolün geçerliliğini tespit ettirmek. Günlerim sayılı olduğundan, sizlerin yardımına ihtiyacım var. Herkese iyi çalışmalar, mutlu haftalar.

Müvekkiliniz, ipoteğin fekki işlemlerini sözleşmeden tam olarak kaç gün sonra başlattı? İpoteğin fekki talepli davanın açılma ve karar tarihleri de bu durumda önem arz ediyor. Protokol yapılmasına rağmen, şart süresinde yerine getirilmemişse takibi durdurmanız mümkün görünmüyor. Ancak protokolün kötü niyetli yapıldığı, müvekkilinizin sözleşme şartını yerine getirmesi bilinçli olarak engellendiği iddiasında bulunursanız takibi durdurma şansınız var. Mahkeme olayı dar yorumlayıp protokolün şarta bağlı olduğunu, sonuç olarak şartın yerine getirilmediği gerekçesiyle aleyhinize karar verebilir. İşiniz zor görünüyor. Şimdiden kolay gelsin.

Üstat öncelikle cevabınız için çok teşekkür ederim. Şöyle ki, protokol şartı olan ipotek kaldırılacakken, karşı taraf kaldırılmasını engelliyor. Peki, bu talepli bir davayı, yani ilamda karar verilen ücretlerin protokolle feragat edildiğini, hangi mahkemeden, ne çeşit bir davada talep edebilirim. Bir kısım iade -i muhakeme ile kararı veren Aile Mahkemesi'ne başvurulabilir diyor ama, sizin görüşünüz nedir?

Yeniden yargılama şartları oluşmadığı kanaatindeyim. Ancak karşı taraf ipoteğin kaldırılmasını engellediğinden, buna bağlı olarak müvekkiliniz zarara uğradığından haksız fiilden kaynaklı tazminat davası açabilirisiniz diye düşünüyorum. Gruptaki diğer üstadların yorumunu ben de merak ediyorum. Benim görüşlerim bu yönde.

Olayınızı HMK 309/4 maddesi açısından değerlendirmenizi öneririm...