Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Hizmet tespit davasında zamanaşımı

Yanıt
Old 16-07-2013, 10:23   #1
Av. Ferda ERTÜRK

 
Varsayılan Hizmet tespit davasında zamanaşımı

Arkadaşlar merhaba,
Ofisimizi yeni açtık ve önüme gelen ilk dava hizmet tespit davası. Olay şu şekilde, sigortalı şahsın işe girişi 1966 yılına ait ve işe giriş bildirgesi var.Fakat hizmet dökümünde 1967 yılının 3 aylık süresi işten çıkış yapılmadığı halde, sigorta primi yatırılmamış görünüyor.Şahıs 2005 yılında vefat ediyor ve eşi,sigortasından faydalanmak istiyor.Fakat SGK 90 günlük geçmişe dönük prim borcu çıkartıyor.Şimdi de eşi, ölen sigortalı eşinin 1967 yılındaki 3 aylık hizmetinin tespiti için uğraşıyor, zira onu tespit ettirebilirse emekli olacak ve ölen eşinin sigorta haklarından faydalanabilecek, araştırdığım kadarıyla 5 yıllık zamanaşımı diye bir durum var ve bu durum sigortalının ölüm tarihinden başlıyor. İşe giriş bildirgesinin olması zamanaşımını durdurur mu?Nasıl bir yol izlemem gerekir dava açma hakkımız var mı?Teşekkürler
Old 16-07-2013, 11:16   #2
olgu

 
Varsayılan

İş akdinin fesih tarihi itibariyle 5 yıldır ve hakdüşürücü süredir, hakim re'sen dikkate alır.
Old 18-07-2013, 00:11   #3
av.mansur

 
Varsayılan

“…Davacı, davalı işveren nezdinde çalıştığının tespiti ile işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir. İşverenin, sigortalılara ilişkin hangi belgeleri Kuruma vermesi gerektiği Kanunun 79/1. maddesinde açıkça ifade edildiği üzere yönetmeliğe bırakılmıştır. Atıf yapılan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde, işverence Kuruma verilecek belgeler; işe giriş bildirgesi, aylık sigorta primleri bildirgesi, dönem bordrosu vs. şeklinde sıralanmıştır. Bu belgelerden birisinin dahi Kuruma verilmiş olması veya Kurumca, fiilen ya da kayden sigortalı çalışma olgusunun tesbiti halinde hak düşürücü süreden söz edilemeyecektir…” (Yargıtay 21. HD. 2008/9842 E, 2009/7830 K sayılı 04.06.2009 tarihli kararı)
Old 07-09-2013, 11:01   #4
olgu

 
Varsayılan

Taze bir karar.

Alıntı:
T.C.
YARGITAY
21. HUKUK DAİRESİ
E. 2012/6345
K. 2013/10635
T. 23.5.2013
• KURUMA BİLDİRİLMEYEN SİGORTALI ÇALIŞMALARIN TESPİTİ İSTEMİ ( Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğiyle Tespit Edilen Belgelerin Verilmesi veya Çalışmaların Sigorta Müfettiş Raporu İle Saptanması Durumunda da Hak Düşürücü Süreden Bahsedilemeyeceği )
• HİZMET TESPİTİ İSTEMİNDE HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE ( Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğiyle Tespit Edilen Belgelerin Verilmesi Durumunda Hak Düşürücü Süreden Bahsedilemeyeceği Gibi Çalışmaların Sigorta Müfettiş Raporu İle Saptanması Durumunda da Sürenin Geçtiğinden Söz Edilemeyeceği )
• HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE ( Kuruma Bildirilmeyen Sigortalı Çalışmaların Tespiti İstemi - İşe Giriş Bildirgesinin Kuruma İntikal Ettiği/Hak Düşürücü Süreden Bahsedilemeyeceği )
• SİGORTALI ÇALIŞMALARIN EKSİK BİLDİRİLMESİ ( Davacının Sigortalı Çalışmalarının Kuruma Kısmen Bildirildiği Hallerde Eksik Bildirimlere Yönelik Olarak Açılan Davada Hak Düşürücü Süre İşlemeyeceği - Kuruma Bildirilmeyen Sigortalı Çalışmaların Tespiti İstemi )
506/m.79/10
5510/m. 86
ÖZET : Dava, davacının murisinin Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, davacının hizmet tespitine yönelik talebinin hak düşürücü süreye uğrayıp uğramadığı noktasında toplanmaktadır. Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğiyle tespit edilen belgelerin ( işe giriş bildirgesi ) verilmesi durumunda hak düşürücü süreden bahsedilemeyeceği gibi çalışmaların sigorta müfettiş raporu ile saptanması durumunda da hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemez. Davacının sigortalı çalışmalarının Kuruma kısmen bildirildiği hallerde, eksik bildirimlere yönelik olarak açılan davada hak düşürücü süre işlemeyecektir. Davalı işveren tarafından davacının murisi için 05.09.1991 tarihli işe giriş bildirgesi verilmiş, bildirge 30.09.1991 tarihinde kuruma intikal etmiştir. Hak düşürücü süreden söz etmek mümkün değildir. İşin esasına girilerek olumlu ya da olumsuz karar verilmesi gerekir.
DAVA : Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 05/09/1991 - 29/09/1991 tarihleri arasında çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Özlem Saraç Coşkun tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:
KARAR : Dava, davacının murisi E. A.'in 05.09.1991 ile 29.09.1991 tarihleri arasında geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacının murisinin 5.9.1991 tarihli işe giriş bildirgesi bulunup hak düşürücü sürenin işlemesini kesecek olsa da davacının 30.09.1991 tarihinde ölen eşi E. A.'in sigortalılığının tescilini talep etmiş olduğu, hak düşürücü sürenin davacının murisinin vefatından itibaren işlemesi gerekeceği ve E. A.'in ölüm tarihinden dava tarihine kadar beş yıldan fazla süre geçmiş olduğu gerekçesiyle hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Uyuşmazlık, davacının hizmet tespitine yönelik talebinin hak düşürücü süreye uğrayıp uğramadığı noktasında toplanmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddelerine göre Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır. Yasa'da yer alan 5 yıllık süre hak düşürücü olup mahkeme tarafından kendiliğinden nazara alınması gerektiği gibi davacının aynı işyerinde çalışmasını sürdürmesinin veya 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde tekrar aynı işyerine girerek çalışmasının, hak düşürücü sürenin işlemesine engel olmayacağı ve hak düşürücü sürenin, kesilmesi ve durmasının mümkün bulunmadığı hukuksal gerçeği de ortadadır.
İşverenin çalıştırmış olduğu sigortalılara ait hangi belgeleri Kuruma vermesi gerektiği Kanun'un 79/1.maddesinde açıkça ifade edildiği üzere yönetmeliğe bırakılmıştır. Atıf yapılan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği'nin dördüncü kısmında işverence verilecek belgeler düzenlenmiştir. Bunlar, aylık sigorta primleri bildirgesi ( SSİYön.Madde16 ), dört aylık sigorta primleri bordrosu ( SSİYön. Madde 17 ), sigortalı hesap fişi ( SSİY. Yön. Madde 18 ) vs.dir. Yönetmelikte sayılan bu belgelerden birisinin dahi verilmiş olması halinde artık Kanun'un 79/10 ( eski 8 ) maddesinde yer alan hak düşürücü süreden söz edilemez. Yargıtay uygulamasında anılan maddenin yorumu geniş tutulmakta; eğer sayılan belgelerden birisi işveren tarafından verilmişse burada Kurumun işçinin çalışmasından haberdar olduğu ve artık hizmet tespiti davası için hak düşürücü sürenin varlığından söz edilemeyeceği kabul edilmektedir.
Maddede belirtildiği üzere yönetmelikle tespit edilen belgelerin ( işe giriş bildirgesi ) verilmesi durumunda hak düşürücü süreden bahsedilemeyeceği gibi çalışmaların sigorta müfettiş raporu ile saptanması durumunda da hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemeyeceği açıktır.
Davacının sigortalı çalışmalarının Kuruma kısmen bildirildiği hallerde, eksik bildirimlere yönelik olarak açılan davada hak düşürücü süre işlemeyecektir. ( Hukuk Genel Kurulunun 23.06.2004 gün ve 2004/21-369 E, 2004/371 K. sayılı kararı )
Somut olayda, davalı işveren tarafından davacının murisi E. A. için 05.09.1991 tarihli işe giriş bildirgesi verilmiş, bildirge 30.09.1991 tarihinde kuruma intikal etmiştir.
Bu durumda hak düşürücü süreden söz etmek mümkün değildir. İşin esasına girilerek olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçeyle davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA , temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 23.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Old 07-09-2013, 14:39   #5
msahinparlak

 
Varsayılan

Hizmet tespiti davalarında işverene ve SGK'ya karşı dava açılır. hak düşürücü süreler işten ayrılma tarihinden itibaren başlar. işveren süre itirazında bulunmasa dahi SGK'nın yaptığı ilk itiraz rutin olarak zamanaşımı itirazıdır. Buna dikkat etmenizi öneririm. işinizde başarılar, hayırlı olsun.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Hizmet Tespit - Zamanaşımı - Yargıtay Kararı Seher Meslektaşların Soruları 13 20-08-2015 16:14
hizmet tespit davasında zamanaşımı? Hüseyin Yavuz Meslektaşların Soruları 7 25-11-2011 12:06
hizmet tespit davası 5 yıllık zamanaşımı süresi murka Meslektaşların Soruları 4 09-09-2011 12:49
hizmet tespiti davasında zamanaşımı -betül- Meslektaşların Soruları 3 24-12-2008 00:03
Bağ-Kur Kanunu ve Hizmet tespit davasında zamanaşımı hukukcu15 Meslektaşların Soruları 5 27-02-2008 12:47


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03979802 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.