Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

Yargı katkı payı yasa tasarısı

Yanıt
Konu Notu: 5 oy, 4,80 ortalama. Değerlendirme: Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 26-01-2007, 21:40   #1
süleyman zengin

 
Varsayılan Yargı katkı payı yasa tasarısı

Sayın Başkanlarım, Başsavcılarım, Hâkim ve Cumhuriyet savcısı arkadaşlarım,

"Türkiye Cumhuriyetinde Yargı Sisteminin İşleyişi" konusunda Avrupa Birliği
Komisyonu adına Kjell BJORNBERG, Paul RICHMOND tarafından hazırlanan
raporda; "Hukuk Devleti ile yönetilen her demokratik toplum için verimli bir
adalet yönetim sistemi, pratik açıdan bağımsız bir yargının, etkin bir iddia
makamı hizmetinin ve bağımsız bir hukuk iş kolunun oluşturulması gerekli bir
unsurdur. İnsan hakları ve temel özgürlüklerin etkin korunması, hem
hâkimlerin hem de savcıların, basit, hızlı ve ekonomik hukukî başvuru yolu
sağlamalarına imkân vermek için onlara yeterli kaynakların sağlanmasını
gerektirir." tespiti yapılmıştır.

Bu bağlamda Avrupa Birliği Komisyonu tarafından yayınlanan 2006 yılı Türkiye
İlerleme raporu ve strateji belgesinde; Adalet Bakanlığı bütçesi önemli bir
şekilde artarak toplam bütçenin % 1'ini aşmıştır. Bilgisayara geçme
bakımından UYAP ilerlemeye devam etmekte olup, Türkiye'deki birçok mahkeme
ve cezaevi işletime alınmıştır. Büyük adliyeler ve Türkiye'deki tüm hâkimler
internet ulaşımına ve dizüstü bilgisayarlara sahiptir. Yargılamalar UYAP
üzerinden yapılacak ve içtihatlara on-line olarak ulaşılabilecektir. Yargı
Ağı, yargıyı elektronik olarak tüm devlet kurumları ile bağlayacaktır,
şeklinde ifadeler yer bulmuştur.

Günümüzde yargının yavaş işlediği, hak ve adaletin sağlanmasında yetersiz
kalındığı, yargı hizmetinde çalışanlar yönünden ise, verilen emeğin
karşılığının alınamadığı yolunda yoğun eleştiriler yapılmaktadır. Bu
eleştirilerin son bulması ancak uzun yıllardan beri devam eden terakümün
giderilmesi, yargıya güvenin, personel verimliliğinin artırılması, yargının
imajının düzeltilmesi, hızlı, güvenilir ve etkin adalet hizmetlerinin
sağlanması ile mümkündür.

Uzun yılların birikimi olan yargıdaki bu sorunlar; yürütülen hizmetin
niteliği, önemi ve ağırlığı, personelin eğitim düzeyi, unvanı, hizmet süresi
ve temininde güçlük çekilen personel olup olmadığına ilişkin nesnel
kriterler baz alınarak çözülmesi gerekmektedir.

Anayasanın 139'uncu ve 140'ıncı maddelerinde teminat hükümleri getirilerek
farklı bir statüye oturtulan hâkim ve savcıların parasal ve özlük hakları da
teminatlı statülerinin bir gereği olarak yürüttükleri hizmetin önemi,
ağırlığı ve saygınlığına uygun olmalıdır.

Bir dava dosyasından, avukatlar, bilirkişiler ve davada haklı çıkan taraf
veya taraflar, bulundukları durumlara göre kazanç elde ederler. Halen
adliyelerdeki davaların % 90'ı avukatlar eliyle takip edilmektedir.

Modern devlet anlayışında esas olan "Hizmetin Bedelini Hizmetten
Yararlananın Ödemesi"dir. Hızlı, istikrarlı, isabetli adalet isteniyorsa
hizmetin bedeli konulmalıdır. Adaletin ucuz olması savı istenildiği anda bir
şikayet dilekçesi verilebilmesi, mahkeme, savcılık ve yardımcı birimleri
uzun zaman meşgul edilebilmesi anlamında değildir. Ayrıca alınan başvuru
harçları Dünya geneliyle mukayese edildiğinde ortalamanın altındaki
rakamlardır. Örneğin: 1988 Seul Olimpiyat Oyunları 100 m birincisi, 100 m ve
60 m dünya rekorları sahibi Kanadalı Ben Johnson, doping yapmaktan suçlu
bulundu ve 2 yıl yarışmalardan men edildi. Ancak bu atlet temyiz
masraflarının 2 yıllık çalışma ve reklam gelirlerinden daha fazla olması
nedeniyle bu kararı temyiz bile edememiştir. Bizde ise ağırlıklı olara bu
sebepten vatandaşlar ücretli olan Uzlaşma müessesi yerine ücretsiz yargıyı
tercih etmekte ve yargının yükü katlanarak artmaktadır. Bu süreç içinde de
yargı asıl çözmesi gerek sorunlara yeteri kadar zaman ayıramamaktadır.

Ülkemizde hiç vergi vermediği halde yargıyı sürekli meşgul edenler yanında,
vergisini eksiksiz olarak ödeyip adliye kapısını görmeyen vatandaşlarımız da
bulunmaktadır. Dolayısıyla yargı hizmetinin masrafları tüm topluma mal
edilmektedir. Bunun adaletli olduğunu ileri sürmek mümkün değildir. Modern
devlet anlayışında esas olan "Hizmetin Bedelini Hizmetten Yararlananın
Ödemesi"dir. Bu nedenle yargı hizmeti, devletin temel görevlerinden biri
olmakla birlikte, en azından yargılama hizmet bedelinin küçük bir kısmının
hizmetten yararlananlar tarafından karşılanması, yargılama fonksiyonunun
amacına ulaşmasında katkıda bulunacaktır.

Bu bağlamda, yargı çalışanlarının özendirilmesi, performanslarının
değerlendirilmesi, karşılığının maddi olarak yansıtılması, verimliliği büyük
oranda artıracaktır.

Bu nedenle, yargı harçları dışında işin niteliğine ve belirlenecek objektif
kriterlere göre dosya başına takdir edilecek (Örneğin;10-100 YTL arası) bir
bedel yargı hizmetinden yararlanandan alınarak bir havuzda toplanabilir,
merkez ve yerel yargı hizmetlerinin görülmesi ile yargı çalışanlarının maddi
yönde desteklenmesi amacıyla kullanılabilir.

Tabii, akla hemen gelebilecek itirazlar vardır: Hak aramanın bedeli artarsa,
iktisadi güçlük içinde olanlar bundan zarar görmezler mi? Dava açmaları
engellenmez mi? Bu itiraz, bugünkü haliyle de yargıda geçerlidir. Tazminat
miktarlarını harç yüzünden düşük tutanlar bile vardır. Sonuçta haksız çıkan
tarafın yükü arttırılabilir. Ancak akla maddi durumu yeterli olmayan
vatandaşlar için artan yargı masraflarını nasıl karşılayacakları konusunda
endişeler gelebilir. Maddi durumu yeterli olmayan vatandaşlarımız için adli
yardım müessesesinin iyileştirilerek, artırılacak olan masrafların daha
etkin adli yardım müessesi ile karşılanması mümkündür. Bakanlığımız Adli
Yardım müessesesinin güçlendirilmesi için AB ile birlikte ortak bir Proje
yürütmekte olup bu Proje ve diğer bazı düzenlemeler ile vatandaşlar adli
yardımdan daha etkin faydalanır hale geleceklerdir. Bu nedenlerle yargı
masraflarını ödeyemeyecek olan vatandaşlar açısından yargı masraflarının
artırılmasının negatif etkileri asgari seviyeye çekilebilecektir.

Bu öneriye, yargıç ve savcıların objektifliğini kaybedileceği, bunun da
hakim-savcı saygınlığını zedeleyebileceğinden bahisle itiraz edilebilir. Bu
itiraza şöyle cevap vermek mümkündür: Dikkatli ve hassas düzenleme
yapılırsa, yargılama bedeli adı altında döner sermayeye aktarılabilecek
payların objektif dağılımı sağlanabilir. Kaldı ki sağlık alanı gibi insan
hayatı gibi çok önemli bir konuda muayene bedeli adı altında personel bu
tür paylaşımlardan yararlanabilmektedir.

Döner sermaye uygulaması, pratikte bazı zorluklar içermesine karşın, bugün
Türkiye'de şikâyet edilen mevcut uygulamalara oranla daha az sakıncalıdır.
Üstelik mevcut deneyimlerden yararlanarak bu sakıncaları ortadan kaldırmak;
hak edene, daha fazla çalışana, zamanında görevini yapana, daha fazla ödeme
yapmak mümkün olacaktır. Ayrıca döner sermaye, malzeme alımlarını da
kolaylaştırabilecektir.

Bu sistemde yargıçların ve savcıların, dereceleri ne olursa olsun, kesin ve
nihai çözüme bağladıkları her dosya için ayrıca bir ödenek yahut döner
sermaye payı almaları sağlanabilmesi amaçlanmaktadır. Döner sermayeden
alınacak payların ödeme şekilleri, zamanları; dosyanın hükme bağlanmasına
katılanlar arasında nasıl paylaştırılacağı, yargı teşkilatı içindeki
makamların ağırlıkları ve iş yükleri baz alınarak, toplu hakimli
mahkemelerde ve kurullarda nasıl uygulama yapılacağı, halen işlemekte olan
sistemlerden yararlanılarak hazırlanabilir. Mesela; alınan yargılama
ücretinin % 10-50'si işlemi doğrudan işi yapan hâkim, Cumhuriyet savcısı,
icra müdürü veya ilgili personellere, kalan % 40-80 ise havuza aktarılarak
adliyede mevcut tüm personele belirlenecek oranlarda dağıtılması, %5
adliyenin genel ihtiyaçlarına (Başsavcı, komisyon başkanı ve diğer hâkim ve
savcıların temsil ödeneği olarak veya adliyenin eksiklerini ikmal için
kullanılması ve yine adli yardımına muhtaç olanlar için, daha geniş bir adli
yardım uygulaması kapsamında kullanılabilir), % 5'i merkez teşkilata
verilmesi mümkündür. Bu sayede bir yandan yargı alanında çok işi olan, çok
çalışan emeğinin karşılığını almış olacak, diğer yandan ise yıllardır
teraküm eden yargı işleri kolaylıkla ve hızla gönüllülük esasına göre
azaltılabilecektir. Ayrıca iş bölümü nedeniyle meydana gelebilecek itirazlar
tam aksine tatlı bir rekabete ve performansa dönüşecektir.

Savcılık işlerinde ise; Cumhuriyet savcılığı tarafından dosya takipsizlik
ile sonuçlandırıldığında Cumhuriyet savcısı kendisine düşen bedeli hak etmiş
sayılacaktır. Ancak verilen takipsizlik kararına yapılacak itiraz
neticesinde dosyanın yeniden ele alınması söz konusu olursa 3 takipsizlik
için ödenen paranın kesilmesinin sağlanması, eksik inceleme neticesinde
yanlış karar verme riskini de ortadan kalkacaktır. Bu tedbir, savcılar
bakımından kesin ve nihai çözüme daha çabuk, ama daha dikkatli ulaşma
çabasını beraberinde getirecektir. Ayrıca yapılan istatistiklere göre açılan
kamu davalarını yüzde 52'sinin beraatla sonuçlandığı tespit edildiği göz
önünde tutulursa yargının emek, zaman ve güven kaybının da önüne geçilmiş
olacaktır.

Özetle; işlerin durumuna göre oranlama yapılarak ve karar başına hâkim,
Cumhuriyet savcısı, İcra Müdürü, kâtipler ve diğer personellere yapılacak bu
ödemeler işleri hızlandıracaktır. İsabetsiz kararlarda ise karar başına
ödenmesi gereken miktarın 3 katı oranında kesinti yapılması, eksik inceleme
neticesinde yanlış karar verme riskini ortadan kaldıracaktır. Bu tedbir,
hâkim ve savcılar bakımından kesin ve nihai çözüme daha çabuk ama daha
dikkatli ulaşma çabasını getirirken, yargılamanın taraflarının giderlerini
de arttıracağı için uyuşmazlık çıkarma veya uyuşmazlığı uzatma eğilimleri
konusunda da caydırıcı etki yapabilecektir.

Temyiz bedeli, yargılama süreci ilk derece mahkemede yapıldığı ve bir
neticeye ulaştırıldığı halde yapılan sürece güvensizlik, davayı uzatma amacı
ya da "Bir de Yargıtay görsün!" mantığı gibi sebeplerle yapıldığından,
Yargılama Bedelinin 10 katı olarak tespit edilebilir. Bu tedbir sayesinde
hâkim ve savcıların terfi kaygısı ile yaptırdıkları ve Yargıtay iş yükünün
önemli bir kısmını oluşturan temyizlerin de önüne geçilmiş olacaktır.
Temyize gidişler süzgeçten geçmiş olacaktır. Bu sayede Yargıtay'ın iş yükü
azalması sağlanacaktır.

Söz konusu uygulamanın biran önce hayata geçirilmesi ile Adil Yargılanma
Hakkının sağlanması, Avrupa Birliğine giriş sürecinde uygulamadan
kaynaklanan eksikliklerin giderilmesi, hukuk devleti ilkesinin bir gereğinin
yerine getirilmesinde önemli bir adım daha atılmış olacaktır.

Cumhuriyet savcılığı tarafından dosya iddianame ile mahkemeye
gönderildiğinde verilen karar neticesinde mütalaayı veren duruşma savcısı,
iddianameyi yazan C.Savcısı, kararı veren hakim dosyaya harcadıkları emek
oranın da yargılama bedelinden pay almalıdırlar. Alınan yargılama bedelinin
ilgiliye ödenmesi sürecin tamamlanması şartına bağlandığından dosyanın
süratle sonuçlanması için herkes kendisine düşeni fazlası ile yapacaktır.
Ancak dosyanın temyiz neticesinde bozulması halinde 3 karar için ödenen
paranın kesilmesinin sağlanması, eksik inceleme neticesinde yanlış karar
verme riskini de azaltacaktır. Bu tedbir, hâkimler ve savcılar bakımından
kesin ve nihai çözüme daha çabuk ama daha dikkatli ulaşma çabasını
getirecektir.Ayrıca yapılan istatistiklere göre Ceza mahkemesi kararlarının
yüzde 52.7'sinin Yargıtay tarafından bozulduğu, sadece yüzde 34.3'ünün
tasdik edildiğini, dosyaların yüzde 12.2'sinin de çeşitli gerekçeler ile
geri çevrildiği tespit edildiğinden, yargının emek, zaman ve güven kaybının
da önüne geçilmiş olacaktır.

"UYAP İle Hızlı Yargılama Bedeli"nin devreye sokulması, UYAP'ın işletime
alınmasını hızlandıracak, e-yargı hedefinin gerçekleşmesine katkıda
bulunacak, böylece yargıda sürat, kalite ve güven sağlanmış olacaktır.
Tabii, en iyi çözüm, yine de toplumdaki bilinçlenmeye paralel olarak,
yargıçların ve savcıların maddi durumlarını, uzun vadede güven verecek
ölçütler kullanarak gerçekçi rakamlara ulaşmak suretiyle desteklenmelidir.

Yukarıda açıkladığımdan da anlaşıldığı gibi asıl yapmaya çalıştığımız şey
yargının bütçe imkânları dışında kendi kaynaklarını oluşturma çabasıdır. Bu
kapsamda aşağıdaki YARGI KATKI PAYI KANUNU TASARISI hakkında eleştiri ve
katkılarınızı hâkim Turan AÇIKMEŞE'nin mail adresine(
turan.acikmese@adalet.gov.tr ) göndermenizi bekliyoruz.

Saygılarımla.







Ali KAYA

Hâkim

Adalet Bakanlığı

Bilgi İşlem Dairesi Başkanı

mailto : akaya@adalet.gov.tr

webpage: www.adalet.gov.tr

Tel : 0312.204 14 00

Cep: 0505.467 07 50

Fax : 0312.296 88 88

Adres:Adalet Bakanlığı

Gazi Ek Binası Konya Yolu

No: 70 PK:06330 Hipodrom

Yenimahalle/ANKARA

----------------------------------------------------------------------------
--------

Yönetim Bilişim Sistemlerinden biri olan Ulusal Yargı Ağı projesi (UYAP),
yargı birimlerinin ve Adalet Bakanlığının merkez birimlerinin iş süreçlerini
hızlandıran, güvenilirliğini arttıran ve kurumu kâğıtsız ortama taşıyan bir
bilgi sistemidir.


YARGI KATKI PAYI KANUNU TASARISI



BİRİNCİ BÖLÜM

Amaç, Kapsam ve Tanımlar



Amaç

Madde 1- Adil yargılanma hakkı ilkesine uygun olarak davaların en az giderle
ve makul sürede sonuçlandırılarak yargı hizmetlerinin daha kaliteli ve
verimli olarak sunulmasını sağlamak amacıyla, mahkemeler, Cumhuriyet
savcılıkları ile icra ve iflâs dairelerinde görülen dava ve işler için yargı
katkı bedeli alınması ve bu bedelin hâkim, Cumhuriyet savcısı ve personele
Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikte belirlenecek unvan, görev, çalışma
şartları ve süresi, yargılamaya katkısı ve performans gibi kıstaslar esas
alınarak dağıtılmasına ilişkin usul ve esasları belirlemektir.

Kapsam

Madde 2 - Bu Kanun, Ulusal Yargı Ağının kullanıldığı adlî ve idarî yargı
birimleri ile Adalet Bakanlığı merkez teşkilatında yargı katkı payının
tahsil ve dağıtımını kapsar.

Tanımlar

Madde 3- Bu Kanunda geçen;

Bakanlık: Adalet Bakanlığını,

Yargı katkı payı: Ulusal Yargı Ağından faydalanılması karşılığında ödenmesi
gereken bedeli,


Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP): Adalet hizmetlerinin zaman kaybetmeksizin
yerine getirilerek ilgililerin mağdur olmasını engellemek, yargının
güvenilirliği ile doğruluğunu en üst düzeyde sağlamak ve yargıya hız
kazandırmak amacıyla kurulan bilgi sistemini,


İfade eder.

İKİNCİ BÖLÜM

Yargı Katkı Payına İlişkin Esaslar

Yargı katkı payının tespiti

Madde 4- Harçlar Kanunu gereğince harç alınmasının hükme bağlandığı hallerde
bu Kanunda belirtilen usul ve esaslar dâhilinde yargı katkı payı alınır.

Yargı katkı payı miktarı (1) sayılı tarife üzerinden nispi, işlemin nev'i ve
mahiyetine göre (2) sayılı tarife üzerinden maktu olarak alınır.

Her halükarda alınan bedel 10 YTL den aşağı olamaz. Bu tarifelerde
belirlenen miktarları Adalet Bakanlığı artırmaya ve eksiltmeye yetkilidir.

Yargı katkı payının tahsili

Madde 5 - Yargı katkı payını, davayı açan veya yargı katkı payına mevzu olan
işlemin yapılmasını isteyen kişiler öder.

Cumhuriyet Başsavcılıkları ve ceza mahkemelerince resen yapılan soruşturma
ve kovuşturma işlemlerine ilişkin yargı katkı payı suçüstü ödeneğinden
aktarılır. Mahkûmiyet halinde bu bedelin tahsili hususunda kanunlardaki
hükümler saklıdır.

Yargı işlemlerinden alınacak yargı katkı payları ödenmedikçe müteakip
işlemler yapılmaz. Ancak ilgilisi tarafından ödenmeyen yargı katkı payını
diğer taraf öderse işleme devam olunmakla beraber bu para muhakeme
neticesinde ayrıca bir isteğe hacet kalmaksızın hükümde nazara alınır.

Ödeme yeri ve zamanı

Madde 6 - Yargı katkı payları işlemin yapılmasından önce peşin olarak yargı
katkı payına konu olan işlemleri yapan mercie ödenir.

Mahiyetleri icabı işin sonunda hesap edilip alınması gereken katkı payları,
yargı katkı payları alacağının doğması tarihinden itibaren 15 gün içinde
ödenir.

Yargı katkı payı ödemeyecek olanlar

Madde 7- Temyiz aşaması hariç olmak üzere 492 sayılı Harçlar Kanunu veya
özel kanunlarına göre haçtan muaf olanlardan yargı katkı payı alınmaz.

Celse yargı katkı payı

Madde 8 - Hukuk ve ticaret mahkemelerinde celse yargı katkı payı, muhakeme
tarafların talep ve muvafakatleri üzerine talik edilmiş ise taraflardan ve
evvelce yapılması mümkün olan bir işlemin yapılmamış olmasından dolayı talik
edilmişse, talike sebebiyet veren taraftan 492 sayılı Harçlar Kanunundaki
oranlarda alınır.

Her iki halde talike vekiller sebebiyet vermişse celse yargı katkı payı
vekillere yüklenir.

Vekil veya taraflara yüklenilen celse yargı katkı payı müteakip iki celsede
ödenmezse bir misli fazlasıyla alınır. Ödenmediği takdirde yargı katkı
payının bu miktar üzerinden tahsili için karar verilir.

İstisna ve muafiyetler

Madde 9 - Harçlar kanunundaki hükümler saklı kalmak kaydıyla aşağıda yazılı
konular yargı katkı payından müstesnadır:

a) Ayda 100 YTL yi geçmeyen nafakalara ait dava ve takipler, (Birden
fazla kişiler lehine nafakaya hükmedilmesine dair ilamlarda her kişi lehine
hükmedilen miktar müstakil olarak nazara alınır.)

b) İcra ve iflas dairelerinin kusuru yüzünden yanlış yapılmış olan
işlemlerin ıslahı ve iptaline dair tetkik mercileri kararlarıyla, bu iptal
veya ıslah dolayısıyla yeniden yapılacak işlemler,

c) Ticaret sicilinde re'sen yapılan düzeltmeler,

d) Adli yardımdan yararlananlar



ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Yargı katkı payı hesabı ve yönetilmesi



Yargı katkı payı hesabı

Madde 10- Bu kanun kapsamındaki kurumların tahsil ettikleri yargı katkı
paylarına ilişkin tutarlar, aynı gün Bakanlığın belirleyeceği banka hesabına
yatırılır.

Hesap işlerini takip etme görevi 3717 sayılı Kanundaki hizmeti yerine
getirenlerce yürütülür.

Gelirler

Madde 11-

a) Ulusal Yargı Ağının kullanımı veya faydalanılması karşılığında ödenen
yargı katkı bedelleri,

b) Diğer kişi ve kuruluşlardan elde edilecek gelirler,

c) Faaliyetlerle ilgili diğer gelirler,

d) 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (1) ve (3) sayılı tarifelere göre
alınan yargı harçları, adli ve idari para cezaları ile noterlerce tahsil
edilen harçların % 20'si, bir önceki yıl kesin hesabına göre tespit edilen
toplam miktar esas alınarak, yılı içinde Maliye Bakanlığınca Adalet
Bakanlığı yargı katkı payı hesabına aktarılır.

e) Mahkemelerce müsaderesine karar verilen eşyanın satış bedelinin yüzde
20'si

f) Her türlü ayni ve nakdi bağış ve yardımlar,

g) UYAP kapsamında verilecek hizmetlerden elde edilecek gelirler,

Oluşur.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Performansa İlişkin Esaslar



Performansın tespiti

Madde 12- Performansın belirlenmesinde hâkimler için davanın nihai hükümle,
Cumhuriyet savcıları için soruşturmanın iddianame veya takipsizlikle
sonuçlandırılması esas alınır.

Adlî ve idari mercilerde çalışan hâkim ve Cumhuriyet savcılarına UYAP'ni
kullanarak yargılama veya soruşturmasını yaptıkları dosyalarla ilgili, hızlı
ve isabetli karar verme gibi kriterler dikkate alınarak; Bakanlık merkez,
bağlı ve ilgili kuruluşlarında çalışan hâkimler ve diğer personele ise
mesailerinin yoğunluğu, yaptıkları işin ağırlığı ve niteliği dikkate
alınarak ödeme yapılır. Yapılacak ödemenin esas ve usulleri bu maddedeki
kriterler dikkate alınmak suretiyle Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle
belirlenir.

Personelin performansının tespiti

Madde 13-Personelin performansı; yaptığı işe ilişkin bilgi ve yeteneği,
işini düzenli, kaliteli, bağımsız yapabilme ve inisiyatif kullanabilme,
verilen işi organize edebilme becerisi, kendini geliştirme gayreti, amir ve
çalışma arkadaşlarına ve hizmet sunduğu kesime karşı tutum ve davranışları,
birim tarafından yapılan işlerin geliştirilmesine katkısı, işin güçlüğü ve
riski, yürütülen hizmetin niteliği, önemi ve ağırlığı, personelin eğitim
düzeyi, unvanı, hizmet süresi ve temininde güçlük çekilen personel olup
olmadığı dikkate alınarak Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelik ile tespit
edilir.

Yargı katkı payının dağıtımı

Madde 14- Toplanan yargı katkı payının dağıtım şekli, zamanı, dosyanın hükme
bağlanmasına katılanlar arasında nasıl paylaştırılacağı, yargı teşkilatı
içindeki görevlerin ve makamların hiyerarşik yapıdaki yerleri ve iş yükleri
temel alınarak, toplu hâkimli mahkemelerde ve kurullarda nasıl uygulama
yapılacağı çıkartılacak yönetmelikle belirlenir.

Gelirin % 80'lik kısmı, bu Kanunda belirtilen performans kriterleri dikkate
alınarak hâkim ve Cumhuriyet savcıları ile diğer personele ödenir.

Gelirin % 5'i yönetmelikle tespit edilecek esaslar dâhilinde bu kanun
kapsamındaki kurumların ihtiyaçlarıyla temsil ve ağırlama giderlerinin
karşılanması amacıyla ilgili kurumlara gönderilir.

Yargı katkı payı gelirlerinin % 5'i UYAP sisteminin kurulması,
geliştirilmesi ve güncellenerek fonksiyonunun devamı amacıyla kullanılır.

Gelirin % 10'u Bakanlık merkezde çalışan hâkimlerle diğer personele birim
bazında UYAP'ı kullanma oranı üzerinden tespit edilecek mesai yoğunluğu,
yapılan işin ağırlığı ve niteliği nazara alınarak Bakanlıkça hazırlanacak
yönetmelikte gösterilen usul ve esaslara göre dağıtılır.

Bakanlık merkezde UYAP'ı kullanma oranı, en az beş kişiden oluşan, çalışma
usul ve esasları yönetmelikte gösterilen değerlendirme komisyonunca takdir
edilir.

Başka bir döner sermaye, fon veya benzeri bir sistemden yararlanan kişiler
bu kanundan yararlanamaz.

Bu kanun uyarınca yapılan ödemeler Damga Vergisi hariç herhangi bir vergiye
tabi tutulamaz.

Gerek görülen hallerde bu oranlar % 50 oranında Bakanlıkça artırma ve
eksiltme yapılabilir.

Hâkim, Cumhuriyet savcıları ve personelin kanunlarla sağlanan diğer hakları
saklıdır.

Diğer kanun hükümlerinin uygulanması

Madde 15- Bu kanun kapsamında ilgilisince ödenen veya hazineden karşılanan
katkı payları hakkında, bu kanunda hüküm bulunmayan durumlarda HUMK ve
CMK'nun yargılama giderlerine ilişkin hükümleri uygulanır.

Yönetmelikler

Madde 16- Bu kanunun 1.9.12.13.14. maddesinin uygulanmasına ilişkin usul ve
esaslar kanunun yürürlük tarihinden itibaren üç ay içinde Bakanlıkça
çıkarılacak yönetmeliklerle düzenlenir.

Yürürlük

Madde 17-Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

Madde 18-Bu Kanunu Adalet Bakanı yürütür.



TARİFE(1)

BİRİNCİ KISIM

Yargı Yerleri ile İcra ve İflas Dairelerinde Yapılan ve Konusu Para Olan
veya Para ile Değerlendirilebilen

1-(1.000TL) lira için % 1

2-Sonra gelen (5.000,00 YTL) lira için % 4

3-Sonra gelen (10.000,00 YTL) lira için % 2.5

4-Sonra gelen (50.000,00 YTL) lira için % 2

5-Sonra gelen (100.000,00 YTL) lira için % 1.5

6-Sonra gelen (250.000,00 YTL) lira için % 1

7-Sonra gelen (500.000,00 YTL) lira için % 0.5

8-Sonra gelen (1.000.000,00 YTL) ve yukarısı lira için % 0.25


TARİFE (2)

Yargı Yerleri ile İcra ve İflas Dairelerinde Yapılan ve Konusu Para Olan
veya Para ile Değerlendirilemeyen


Davanın Görüldüğü Mahkeme Yargılama Bedeli

Çocuk Ceza Davaları 100 YTL

Ağır Ceza 100 YTL

Asliye Ceza 75 YTL

Sulh Ceza 50 YTL

Trafik 50 YTL

İcra Mahkemeleri 50 YTL

Asliye Ticaret 100 YTL

Asliye Hukuk 75 YTL

İş Mahkemesi 75 YTL

Sulh Hukuk 50 YTL

Savcılık İlamat 20 YTL

Savcılık Hazırlık 20 YTL

Kadastro Davaları 75 YTL

Tüketici Mah. Davaları 50 YTL

İdari Davalar 100 YTL

İcra Dosyaları 100 YTL

TEMYİZ

Yargıtay 250 YTL

Danıştay 250 YTL

Olağanüstü Kanun Yolları 500 YTL

TOPLAM


</I>
Old 26-01-2007, 21:44   #2
süleyman zengin

 
Varsayılan

Neler oluyor yada neler olacak? Anlamakta zorluk çekiyorum. Bu düşünce yasalaşması halinde ben karlı çıkacağım ama açikca söylüyorum: İ-s-t-e-m-i-y-o-r-u-m.
Old 29-01-2007, 12:35   #3
avfehmi

 
Varsayılan

Amaç

Madde 1- Adil yargılanma hakkı ilkesine uygun olarak davaların en az giderle ve makul sürede sonuçlandırılarak yargı hizmetlerinin daha kaliteli ve verimli olarak sunulmasını sağlamak amacıyla, mahkemeler, Cumhuriyet
savcılıkları ile icra ve iflâs dairelerinde görülen dava ve işler için yargı katkı bedeli alınması ve bu bedelin hâkim, Cumhuriyet savcısı ve personele Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikte belirlenecek unvan, görev, çalışma şartları ve süresi, yargılamaya katkısı ve performans gibi kıstaslar esas alınarak dağıtılmasına ilişkin usul ve esasları belirlemektir.

Amaca bak amaca.Amaçla, para dağıtımının ne alakası var.
Bari hukukçulara Adil Yargılanma İlkesini yutturmasınlar.
Old 04-02-2007, 21:58   #4
rain_of_summer

 
Varsayılan

"Bu bağlamda, yargı çalışanlarının özendirilmesi, performanslarının
değerlendirilmesi, karşılığının maddi olarak yansıtılması, verimliliği büyük
oranda artıracaktır.

Bu nedenle, yargı harçları dışında işin niteliğine ve belirlenecek objektif
kriterlere göre dosya başına takdir edilecek (Örneğin;10-100 YTL arası) bir
bedel yargı hizmetinden yararlanandan alınarak bir havuzda toplanabilir,
merkez ve yerel yargı hizmetlerinin görülmesi ile yargı çalışanlarının maddi
yönde desteklenmesi amacıyla kullanılabilir."

Buna resmi rüşvet denmez mi acaba?
Böyle bir teklifin gelmiş olmasını bile kınıyorum. Devlet Hakimine, Savcısına bakmaktan aciz mi? Adalete para karıştırmayalım, sonra acısını çok çekeriz.
Eğer görevlerinde yetersiz çalışanlar var ve bunların varlığı biliniyorsa bunları sorgulamak lazım. İşini iyi yapmayan görevliler tesbit ediliyorsa (ki edilmiş belli) nedenlerine inmek gerekir diye düşünüyorum.
Yoksa 'adaletin bu kadar yavaş işlemesinin nedeni, yetkililerin az maaşla çalışmalarından kaynaklı iş yavaşlatmadır' ı mı anlamalıyız?
"Günümüzde yargının yavaş işlediği, hak ve adaletin sağlanmasında yetersiz
kalındığı, yargı hizmetinde çalışanlar yönünden ise, verilen emeğin
karşılığının alınamadığı yolunda yoğun eleştiriler yapılmaktadır. Bu
eleştirilerin son bulması ancak uzun yıllardan beri devam eden terakümün
giderilmesi, yargıya güvenin, personel verimliliğinin artırılması, yargının
imajının düzeltilmesi, hızlı, güvenilir ve etkin adalet hizmetlerinin
sağlanması ile mümkündür." mü acaba?
İlginç!! gerçekten çok ilginççç!
Old 07-03-2008, 00:02   #5
cevdetakcan

 
Varsayılan

Adliyelerin tüm birimlerinde yapılan işlemler için yargı katkı bedeli adı altında para alınması ve bu paranın adli personele dağıtılmasına dair hazırlanmak istenen kanun tasarasını hayretle karşıladığımı bu tasarının kanunlaşması halinde Adliyelerde yapılan işlemlere gölge düşeceği kanaatindeyim.
Old 08-03-2008, 21:27   #6
Kayabey

 
Varsayılan

Önce insan unsurunun yetiştirilmesi geektiği kanısındayım. Katkı payı, gelişmekte olan ülkemizde suistimaller çok açıktır. İkinci öğretimde okuyan üniversite öğrencileri anlatmakta,hocalar arabalarını yenilemek ve benzeri işleri için öğrencileri bütünlemeye bırakıyorlarmış. Çünkü ne kadar çok öğrenci bütünleme sınavına katılırsa, hocalar o kadar çok para alıyorlarmış. Döner sermayeden pay alan kurumlardan iyi olmayan haberler almaktayız. Bir meslektaşdan adli sigorta sistemini duymuştum. Avukat vatandaşla para konusunda hiç muhatap olmuyormuş,sadece problemini anlatıyormuş ve hukuki yardım alıyormuş. Dünyadaki uygulamaların incelenmesi ve ilgili kurumlar arasında tartışıldıktan sonra ortak bir sonuç çıkarılmalıdır. Fakat ülkemizde tartışma değil adeta kavga edildiği için sağlıklı sonuçlar alınamıyor.
Old 11-03-2008, 02:41   #7
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan Re'sen yemin teklifi İhsas-ı rey olabilir mi ?

Sayın arkadaşlar;

Öncelikle tümünü okumadan yanıta başladığım için özür dilerim. Yanılgılarım olabilir ama konuyu az çok biliyorum.

Benim farklı önerilerim var:

Öncelikle Anayasa Mahkemesi'nden başlamak üzere Yargıtay, Danıştay ve Sayıştay'ı özelleştirelim.

Böylece hem devleti gereksiz bir yükten kurtarırız, hem de önemli bir gelir sağlarız. Bunlar zaten bütçeye hiç bir katkısı olmayan sürekli zarar eden kuruluşlar.

Böylelikle hem bu yüksek maaş alan hakimlerin yükü devletin sırtından kalkar hem de devlet böyle küçük dertlerle uğraşmaz.

Hele hele yargı sisteminin bütçeye getirdiği %1 lik pay çok büyük. Yargı sistemi toplumun %1 ini ilgilendirmiyor ki.

ne %1, %01 bile değil. Hele bir de vergi ödeyip yararlananları düşünürseniz %001.

Bunlar nasıl ifadeler, nasıl gerekçeler?

%1 büyük pay.

Dediğim gibi özelleştirelim, az masrafla DAHA ADİL yargıya ulaşırız.

Burada kuşkusuz ki bir sorun çıkacak.

Rekabet kurulu hemen devreye girer; olmaz yüksek yargı organlarının hepsinin tek elde olması rekabete aykırı olur, bu nedenle ayrı holdinglere verelim diyebilir.

Neyse özellerştirme aşamasında bunu büyüklerimiz düşünür.

İkinci sorun Yüksek yargı organlarının özelleştirilmesinden sonra yerel mahkemelerin özelleştirilmesinde ortaya çıkacaktır.

Burada benim önerim İdare mahkemelerinin Danıştay'ın özelleşmesinde söz sahibi olan kuruluş dışındaki kuruluşlara dağıtılmasına özen gösterilmesidir. Aynı tavır diğer kurumlarda da sergilenmelidir. Böylelikle tekelleşmenin önüne geçildiği gibi yerel yargı organlarının üst mahkemelere bağımlılığı da azaltılarak veya engellenerek daha bağımsız bir yargı yapılanması sağlanabilir.

Fıttırmak üzereyim şimdilik bu kadar yazabildim

sanırım daha sonra devam ederim
Old 15-03-2008, 05:43   #8
Av.Bektaş Salim Topbaş

 
Varsayılan

eğer bir yerde adalet biterse insanlar kendi adaletini uygulayamaya başlar.bu tasarıları okudukça insan hayretler içinde kalıyor.adalet hizmetinin ücrete tabi olmasını hiçbir hukukçunun kabul edebileceğini düşünmüyorum.katkı payı vs tanımlamalar ise sadece kulağa hoş gelmeyi sağlayacak kelimelerden başka bişey değil.galiba mevcut hükümetimiz ticaret mantığını fazla geniş yorumlamaya başladı.sosyal güvenlik yasasında olduğu gibi her alanda bir yıkım ve geriye gidiş sözkonusu. her alanda eskiyi arar olduk.
Old 15-03-2008, 10:24   #9
Av.Barış

 
Varsayılan

yargı harçlarının ne kadar yüksek olduğu hepimizin bildiği birşey.Bunun üzerine birde bu katkılar gelirse ne yapacağız?
Yargı sistemini düzeltmeden bunu yaptığımız taktirde sorunların çözüleceğini görenler çok yanılıyorlar.Hakim ve SAvcılarımızın maaşı eskiye göre gerçektende daha iyi durumda.Keşiflerle vs'lerle zaten katkı yapılıyor.Birde 2. bir katkı gerçketende gereksiz olur.
Old 31-03-2008, 08:32   #10
Executive Director

 
Varsayılan

İnsaf arkadaşlar,
Ülkemizde yargı çalışanlarının ne şartlarda çalıştığını bilmiyor musunuz?
Bir pratisyen aile hekiminin maaşının 2 hakim-savcının maaşından fazla olduğunu biliyor musunuz?
Bir icra müdürünün maaşının, bırakınız malmüdürünü, vergi müdürünü, maliyenin memurundan, polisten, uzman jandarmadan, orman muhafaza memurundan, sağlık memurundan, yurtkurdaki, işkurdaki, sskdaki hizmetlilerden daha düşük olduğunu biliyor musunuz?
Yargı çalışanlarının özellikle icra dairesi çalışanlarının günde kaç saat çalıştığını biliyor musunuz? Hafta sonları da çalıştıklarını biliyor musunuz?
AYRICA TÜM YUKARIDA YAZDIKLARINIZI HAKSIZ YERE ADALETİ MEŞGUL EDENLER, YADA YARGILAMA SONUNDA HAKSIZ ÇIKACAK OLANLAR DÜŞÜNSÜN. KALDI Kİ TARİFEYE BAKILIRSA MİKTARLAR YİNE CÜZZİDİR...
Sayın Hakimimiz ve Sayın Daire BAşkanımıza teşekkür ediyor, son derece yerinde ve haklı-adaletli bir çalışma olduğunu düşünüyorum. Zira adalet çalışanına da lazım...
Old 23-12-2008, 13:30   #11
avmurat

 
Varsayılan

300,00 YTL alacağı tahsil edeceğiz.İcra takibi açıyoruz.Haciz yapılıyor.sonrasında da borç icra dairesine ödeniyor.hesaplayalım:
14,00 Başvuru harcı
21,60 Tahsil harcı
2,30 vekalet harcı
6,00 Cezaevi harcı
39,75 haciz yolluğu
53,20 vekalet ücreti için ödediğimiz stopaj ve kdv
10,00 Taksicinin o iş için ödediği vergi
146,85 YTL devletin doğrudan sağladığı ve benim aklıma geliveren menfaatler.Dahası da vardır muhtemelen.Hala yargının ucuz olduğu nasıl iddia edilebiliyor anlamak mümkün değil.Adliyelerde toplanan paraların ne kadarı adli hizmete geri geliyor acaba?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Katkı Payı Alacağında Zamanaşımı Av.Sever Köz Aile Hukuku Çalışma Grubu 23 29-05-2013 12:39
katkı payı davasıne zaman açılabilir? Av. Balkan Tunalı Aile Hukuku Çalışma Grubu 9 29-06-2012 12:11
Tanık Koruma Yasa Tasarısı Av.Suat Ergin Hukuk Haberleri 10 22-07-2008 11:15
Katkı payı talebinde miras kalan mal üzerine tedbir konulabilir mi Av.Ayşe Batumlu Meslektaşların Soruları 3 10-10-2006 13:17
Tck yasa Tasarısı ! Sibel Meslektaşların Soruları 5 16-05-2003 23:58


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06306195 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.