Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Arabuluculuk anlaşma belgesinde yer alan iş kazasına ilişkin kayıtlar

Yanıt
Old 02-05-2018, 17:55   #1
Av. Büşra Çelik

 
Varsayılan Arabuluculuk anlaşma belgesinde yer alan iş kazasına ilişkin kayıtlar

Merhabalar; bir müvekkilimin başına gelen bir durumu sizlerle paylaşmak ve çözüm arama sürecinde yardımlarınızı almak istemekteyim. Şöyle ki;
Müvekkilimin çalıştığı iş yerinde beli tutuluyor, iş yerindeki revir iş kazası diye tutanak tutuyor ancak sgkya herhangi bir bildirim yapılmıyor, müvekkilim bel fıtığı ameliyatı oluyor vs derken sonrasında iş akti sonlanıyor, işçilik alacaklarına ilişkin olarak arabulucuya gidiliyo ve bir rakam üzerinde anlaşılıyor. Fakat müvekkile arabuluculuk evrakı hızlı bir şekilde okutulup imzalatıldığı için müvekkil anlaşma belgesinde geçen iş kazasına ilişkin anlaşıldığına ve dava açmayacağona ilişkin maddeyi görmeden imzalıyor.
1) arabuluculuk anlaşma belgesindeki bu kayda rağmen iş kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası açılabilir mi?
2) açılması durumunda sgkya iş kazasını bildirmemiz mi gerekiyo yoksa mahkemeden mi talep etmeliyiz?
Old 03-05-2018, 10:14   #2
AV.SİBEL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Büşra Çelik
Merhabalar; bir müvekkilimin başına gelen bir durumu sizlerle paylaşmak ve çözüm arama sürecinde yardımlarınızı almak istemekteyim. Şöyle ki;
Müvekkilimin çalıştığı iş yerinde beli tutuluyor, iş yerindeki revir iş kazası diye tutanak tutuyor ancak sgkya herhangi bir bildirim yapılmıyor, müvekkilim bel fıtığı ameliyatı oluyor vs derken sonrasında iş akti sonlanıyor, işçilik alacaklarına ilişkin olarak arabulucuya gidiliyo ve bir rakam üzerinde anlaşılıyor. Fakat müvekkile arabuluculuk evrakı hızlı bir şekilde okutulup imzalatıldığı için müvekkil anlaşma belgesinde geçen iş kazasına ilişkin anlaşıldığına ve dava açmayacağona ilişkin maddeyi görmeden imzalıyor.
1) arabuluculuk anlaşma belgesindeki bu kayda rağmen iş kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası açılabilir mi?
2) açılması durumunda sgkya iş kazasını bildirmemiz mi gerekiyo yoksa mahkemeden mi talep etmeliyiz?
İş kazası nedeniyle maddi manevi tazminat ihtiyari arabulucuğa elverişli bir husus olup, işçi alacaklarının talep edildiği arabuluculuk sürecinde gündeme getirilebilir ve bu konuda da anlaşma sağlanabilir.Arabuluculuk aşamasında anlaşılan konularda dava açılamayacağına dair açık hüküm mevcut.

Ancak siz iş kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat hususunun arabuluculuk sürecinde konu edilmediğini ve tutanağın yanlış tutulduğunu ispat ederseniz (irade sakatlığı hali gibi düşünün ) bu halde davaya bakılabilir.Arabulucuya ulaşın bence bu hususta kendisinden yardım talep edin.Tutanağı değiştirebilir sizde davanızı açarsınız.En kötü ihtimalle anlaşılan ücretin düşük olması nedeniyle maddi ve manevi tazminat miktarının bu miktara dahil olamayacağını ispat edin.Mahkemede arabulucunun bu hususta dinlemesini de talep edebilirsiniz.

İş kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası açılmasının ön şartı, SGK ya iş kazasının bildirilmesi ve iş kazası nedeniyle soruşturma yapılması ve işçinin maluliyet oranının tespit edilmesidir.Dava açmadan dilekçe ile SGK ya bu hususta başvurulabilir.Ya da dava açtıktan sonra mahkeme zaten size bu eksikliği gidermek için süre verecektir.
Old 08-05-2018, 16:46   #3
Av.Duygu Işık Behrem

 
Varsayılan

Alıntı:
1) arabuluculuk anlaşma belgesindeki bu kayda rağmen iş kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası açılabilir mi?

Sayın Av. Büşra Çelik merhaba,

Kural olarak açılamaz ancak biliyorsunuz hukuk istisnalarla dolu...

Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18/5. maddesi çok açık şekilde ve emredici bir hüküm olarak: "Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde, üzerinde anlaşılan hususlar hakkında taraflarca dava açılamaz." düzenlemesini içeriyor.

Dolayısıyla normal koşullarda, iş kazası nedeni ile oluşmuş maddi-manevi tazminat istemi de Arabuluculuk tutanağı ile üzerinde anlaşma sağlanan konular arasında ise ve tutanak usulüne uygun tutulmuş ise bu taleple bir dava açıldığında, karşı taraf Arabuluculuk tutanağını dosyaya sunduğu takdirde Mahkemece yapılması gereken şey başkaca bir hususu araştırmadan davanın reddine karar vermektir.

Ancak Arabuluculuk tutanağında bu hususun nasıl yazılı olduğu, tutanağın ne zaman düzenlendiği, tutanakta usuli bir eksiklik olup olmadığı ve daha pek çok unsur da önemli, bu yönlerden konuyu değerlendirebilirsiniz.

Hatta sizinle bir Yargıtay kararını paylaşacağım, sizin olayınızdaki unsurlar ile örtüşüyorsa işinize yarayabilir. Bu kararı Arabuluculuk ile ilgili bazı araştırmalar yaparken bulmuştum ve açıkçası Arabuluculuk müessesi ile amaçlanan olguları düşündüğümde, beni şaşırtan da bir karar olmuştu.

Karar "icra edilebilirlik şerhi verilmesi" hakkında olsa da pek çok farklı tespit içeriyor. Kendi olayınız açısından siyah işaretli kısımları irdeleyebilirsiniz.

T.C. YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ
E. 2016/25300
K. 2016/21744
T. 8.12.2016
• İŞÇİLİK ALACAKLARI KONUSUNDA ARABULUCULUK TUTANAĞINA İCRA EDİLEBİLİRLİK ŞERHİ VERİLMESİ ( İbra Tarihi İtibarıyla Sözleşmenin Sona Ermesinden Başlayarak En Az Bir Aylık Sürenin Geçmiş Bulunması Gerektiği - İbra Konusu Alacağın Türünün ve Miktarının Açıkça Belirtilmesi Ödemenin Hak Tutarına Nazaran Noksansız ve Banka Aracılığıyla Yapılmasının Şart Olduğu )
• ARABULUCULUK TUTANAĞINA İCRA EDİLEBİLİRLİK ŞERHİ VERİLMESİ İSTEMİ ( İş Sözleşmesinin Sonlandığı Gün Arabulucu İle Görüşüerek Bir Gün Sonra Anlaşma Belgesinin Düzenlendiği/İbra Tarihi İtibarıyla Sözleşmenin Sona Ermesinden Başlayarak En Az Bir Aylık Sürenin Geçmiş Bulunması Gerektiği - Arabuluculuğa Kimin Hangi Tarihte Başvurduğunun Anlaşmanın Nerede ve Ne Şekilde Sağlandığının Belirtilmediği/Talebin Reddedileceği )
• İŞÇİLİK ALACAKLARI İÇİN İBRA NİTELİĞİNDE ARABULUCUK TUTANAĞI DÜZENLENMESİ ( Tarafların Üzerinde Serbestçe Tasarruf Edemeyecekleri Bir Zamanda Uyuşmazlık Konusu Olmadan ve İşçinin Başvurusu Bulunmadan İbra Niteliğinde Arabuluculuk Tutanağı Düzenlendiği - Tutanağın Tarih ve İçeriği İtibari İle Arabuluculuğa ve Niteliği İtibari İle de Cebri İcraya Elverişli Bulunmadığı )
• İBRA SÖZLEŞMESİNİN GEÇERLİLİĞİ ( İbra Tarihi İtibarıyla Sözleşmenin Sona Ermesinden Başlayarak En Az Bir Aylık Sürenin Geçmiş Bulunması Gerektiği - İbra Konusu Alacağın Türünün ve Miktarının Açıkça Belirtilmesi Ödemenin Hak Tutarına Nazaran Noksansız ve Banka Aracılığıyla Yapılmasının Şart Olduğu/Bu Unsurları Taşımayan İbra Sözleşmeleri veya İbranamenin Kesin Olarak Hükümsüz Olduğu )
6325/m. 1, 18
6098/m. 420
ÖZET : Davacı, arabulucu ve taraflar arasında düzenlenen arabuluculuk tutanağına icra edilebilirlik şerhi verilmesine karar verilmesini istemiştir.

Arabulucu nezaretinde düzenlenen anlaşma belgesinin iş sözleşmesinin sonlanması üzerine aynı gün arabulucu ile birlikte görüşüldüğü ve bir gün sonra düzenlendiği belirtilmiştir. Tutanak içeriğinden arabuluculuğa kimin hangi tarihte başvurduğu, anlaşmanın nerede ve ne şekilde sağlandığı konuları belirtilmemiştir.

İbra tarihi itibarıyla sözleşmenin sona ermesinden başlayarak en az bir aylık sürenin geçmiş bulunması, ibra konusu alacağın türünün ve miktarının açıkça belirtilmesi, ödemenin hak tutarına nazaran noksansız ve banka aracılığıyla yapılması şarttır. Bu unsurları taşımayan ibra sözleşmeleri veya ibraname kesin olarak hükümsüzdür. İşveren ve işçi arasında, işçilik alacakları konusundaki uyuşmazlığa ilişkin arabuluculuk tutanağının düzenlendiği tarih ve ibra beyanının içeriği dikkate alındığında, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri bir zamanda uyuşmazlık konusu olmadan ve işçinin başvurusu bulunmadan ibra niteliğinde arabuluculuk tutanağı düzenlemişlerdir. Alınan bu ibra niteliğindeki tutanak, tarih ve içeriği itibari ile arabuluculuğa ve niteliği itibari ile de cebri icraya elverişli değildir.

DAVA : Davacı, arabulucu ve taraflar arasında düzenlenen arabuluculuk tutanağına icra edilebilirlik şerhi verilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.

Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Taraflar arasındaki uyuşmazlık arabulucu ve taraflar arasında düzenlenen arabulucu tutanağına mahkemece icra edilebilirlik şerhinin verilmesi gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

Somut uyuşmazlıkta davacı şirket vekili davalı işçi ile işçi alacaklarının belirlenmesi ve ödenmesine ilişkin arabulucu nezaretinde anlaşmaya varıldığını, bu konuda 04.02.2016 tarihli tutanağın düzenlendiğini belirterek bu belgeye icra edilebilirlik şerhi verilmesini talep etmiştir.

Davalı işçi ise davacı işverence işten çıkarıldığını, çıkış esnasında muhasebeci gelecek ve evrakları hazırlayacak diyerek 7-8 saat bekletildiğini, sonra daha önce görmediği bir şahsın gelip bir masa etrafına oturup işten çıkışı ile ilgili belgeleri imzalattıklarını, arabulucunun kendisiyle hiç konuşmadığı gibi kendisine bir soru sormadığını imzalatılan belgeyi okumasına müsaade edilmediğini, bir örneğinin kendisine verilmediğini, bankaya yatan kısım dışındaki bedelin 2 gün sonra elden ödeneceği söylenmesine rağmen ödenmediğini, sözleşmeyi kabul etmediğini beyan etmiştir.

Mahkemece bu beyan nedeniyle arabuluculuk tutağının kanuna uygun düzenlenmediğinin iddia edildiği, taraflar arasında bu konuda ihtilaf olduğu bu nedenle arabuluculuk icra edilebilirlik şerhinin verilmesinin uygun bulunmadığı gerekçesiyle istemin reddine verilmiştir.

6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18. maddesine göre; “ ( 1 ) Arabuluculuk faaliyeti sonunda varılan anlaşmanın kapsamı taraflarca belirlenir; anlaşma belgesi düzenlenmesi hâlinde bu belge taraflar ve arabulucu tarafından imzalanır.

( 2 ) Taraflar arabuluculuk faaliyeti sonunda bir anlaşmaya varırlarsa, bu anlaşma belgesinin icra edilebilirliğine ilişkin şerh verilmesini talep edebilirler. Dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuşsa, anlaşmanın icra edilebilirliğine ilişkin şerh verilmesi, asıl uyuşmazlık hakkındaki görev ve yetki kurallarına göre belirlenecek olan mahkemeden talep edilebilir. Davanın görülmesi sırasında arabuluculuğa başvurulması durumunda ise anlaşmanın icra edilebilirliğine ilişkin şerh verilmesi, davanın görüldüğü mahkemeden talep edilebilir. Bu şerhi içeren anlaşma, ilam niteliğinde belge sayılır.

( 3 ) İcra edilebilirlik şerhinin verilmesi, çekişmesiz yargı işidir ve buna ilişkin inceleme dosya üzerinden de yapılabilir. Ancak arabuluculuğa elverişli olan aile hukukuna ilişkin uyuşmazlıklarda inceleme duruşmalı olarak yapılır. Bu incelemenin kapsamı anlaşmanın içeriğinin arabuluculuğa ve cebri icraya elverişli olup olmadığı hususlarıyla sınırlıdır. Anlaşma belgesine icra edilebilirlik şerhi verilmesi için mahkemeye yapılacak olan başvuru ile bunun üzerine verilecek kararlara karşı ilgili tarafından istinaf yoluna gidilmesi hâlinde, maktu harç alınır. Taraflar anlaşma belgesini icra edilebilirlik şerhi verdirmeden başka bir resmî işlemde kullanmak isterlerse, damga vergisi de maktu olarak alınır.”

Anılan yasal düzenleme karşısında arabuluculuk süreci sonunda düzenlenen anlaşma belgesine icra edilebilirlik şerhi verilip verilmeyeceğine ilişkin inceleme anlaşma içeriğinin arabuluculuğa ve cebri icraya elverişli olup olmadığı hususlarıyla sınırlıdır.

Ancak dosyada mevcut arabulucu nezaretinde düzenlenen anlaşma belgesinin iş sözleşmesinin 03.02.2016 tarihinde sonlanması üzerine aynı gün arabulucu ile birlikte görüşüldüğü ve bir gün sonra 04.02.2016 tarihinde düzenlendiğinin belirtildiği,

Tutanakta içeriğinden arabuluculuğa kimin hangi tarihte başvurduğu, anlaşmanın nerede ve ne şekilde sağlandığı konularının belirtilmediği, ikinci maddesinde kıdem ve ihbar tazminatları toplamından oluşan 11.668,82 TL. ödeme dışında işveren nezdindeki kıdem, ihbar, fazla çalışma, genel tatil hafta tatili, yıllık izin prim, ikramiye, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları dahil olmak üzere hiçbir hak ve alacağı kalmadığı kalmış olsa bile bu miktarın dışındaki alacaklardan feragat ettiğini, işvereni her şekilde ibra ettiğini kabul ettiği yönünde ibare bulunduğu anlaşılmaktadır.


6325 sayılı Arabuluculuk Kanunu'nun 1. maddesinin ikinci fıkrasında “Bu Kanun, yabancılık unsuru taşıyanlar da dâhil olmak üzere, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri iş veya işlemlerden doğan özel hukuk uyuşmazlıklarının çözümlenmesinde uygulanır. Şu kadar ki, aile içi şiddet iddiasını içeren uyuşmazlıklar arabuluculuğa elverişli değildir.” hükmü düzenlenmiştir. Diğer taraftan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 420. maddesinin ikinci fıkrasında “…ibra tarihi itibarıyla sözleşmenin sona ermesinden başlayarak en az bir aylık sürenin geçmiş bulunması, ibra konusu alacağın türünün ve miktarının açıkça belirtilmesi, ödemenin hak tutarına nazaran noksansız ve banka aracılığıyla yapılması şarttır. Bu unsurları taşımayan ibra sözleşmeleri veya ibraname kesin olarak hükümsüzdür.” düzenlemesine yer verilmiştir. 6098 sayılı TBK.'un bu düzenlemesi emredici niteliktedir. Bu düzenleme nedeni ile işveren ve işçi arasında, işçilik alacakları konusundaki uyuşmazlığa ilişkin arabuluculuk tutanağının düzenlendiği tarih ve ibra beyanının içeriği dikkate alındığında, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri bir zamanda uyuşmazlık konusu olmadan ve işçinin başvurusu bulunmadan ibra niteliğinde arabuluculuk tutanağı düzenlemişlerdir. Alınan bu ibra niteliğindeki tutanak, tarih ve içeriği itibari ile arabuluculuğa ve niteliği itibari ile de cebri icraya elverişli değildir.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle dosyada bulunan anlaşma belgesine icra edilebilirlik şerhinin de verilemeyeceği anlaşıldığından, davalının temyiz itirazlarının reddiyle sonucu itibariyle doğru olan yerel mahkeme kararın bu gerekçeyle ONANMASINA, 08.12.2016 günü oybirliği ile karar verildi.


*** Buna ilaveten Sayın Av. SİBEL'in aşağıdaki önerisi hakkında düşüncelerimi paylaşmak isterim.

Sayın Av. SİBEL,

Alıntı:
Arabulucuya ulaşın bence bu hususta kendisinden yardım talep edin.Tutanağı değiştirebilir sizde davanızı açarsınız.
şeklinde bir düşünceniz mevcut.

Arabuluculuk dosyaları, tıpkı dava dosyası gibi bir kayıt numarası alıyor ve tutanakların tamamı portaldan sisteme yükleniyor. Bu durumda tutanak nasıl değiştirilecek? Benim bildiğim kadarı ile tutanaklar sisteme girildikten sonra böyle bir uygulamaya imkan yok ancak varsa kötüye de kullanılabilecek bir durum. Gerçekten yanlış mı biliyorum diye tereddüt ettim, konuyu ve görüşünüzü biraz daha açabilir misiniz rica etsem?

Belirttiğiniz çözüm önerisinde, şayet Arabulucu tutanak değiştirecekse, kendi düzenlediği tutanağın usulüne uygun olmadığını gidip de bir Mahkemede beyan edecekse Arabuluculuk müessesesinin zaten bir anlamı kalmıyor. Uzlaşma içeren arabuluculuk tutanaklarının ilam kuvvetinde olduğunu ilan edip durmadılar mı bunca zaman? İlam niteliğinde ya da ilam kuvvetindeki bir belge Arabulucu tarafından nasıl değiştirilir ki?


Not olarak: Gebze Ticaret Odası'ndaki bir seminerde, Arabuluculuk Daire Başkanı Sn. Hakan Öztatar; Arabulucu, taraflarca üzerinde anlaşılan hak ve yükümlülükler arasında ciddi anlamda orantısızlık olduğuna kanaat getirirse -tıpkı gabin hali gibi- oturumu ve Arabuluculuk görüşmelerini kendi inisiyatifi ile sonlandırabilir şeklinde bir açıklama yapmıştı. Bu açıklama, bir soru üzerine yapıldığından ve dikkatimi çok çektiğinden aklıma kazınmış vaziyette.

Dolayısıyla Arabulucuların da tarafsızlık ilkesi çerçevesinde, adilane tutanaklara imza atması gerekiyor diye düşünüyorum. Burada çok hassas bir denge kurulması gerekiyor. Arabulucu hem taraf olmayacak hem yönlendirmeyecek hem de orantısızlığa engel olacak.
Old 17-05-2018, 11:05   #4
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Alıntı:
işçilik alacaklarına ilişkin olarak arabulucuya gidiliyo ve bir rakam üzerinde anlaşılıyor.
Arabulucuya başvuruda ve arabulucunun yazdığı davet yazısında iş kazası ibaresi geçmemişse görüşmelerin iş kazasını da kapsayacak şekilde genişletilmesinin mümkün olmayacağını ve tutanağa yazılan iş kazasına ilişkin ibarenin hükümsüz kalacağını düşünüyorum.
Görüşmelerin başka konuları da kapsar şekilde genişletilmesi mümkün olduğu kabul edilir ise bu halde tarafların bu hususta (genişletme) anlaştıklarına dair açık rızalarının bulunması gerekir.

Bu unsurlar olmadan tutanağı kasten bu şekilde düzenleyen arabulucunun yaptığı eylemin suç niteliğinde görülmesi kuvvetle muhtemeldir.

Not: Arabulucu değilim eğitimini vs. almadım onu da belirteyim.
Old 17-05-2018, 11:25   #5
Admin

 
Varsayılan

Arabuluculuk bir dava gibi katı usulü kurallara bağlı bir süreç değildir, tam aksine son derece esnektir. Arabuluculuğa başvururken hangi taleple başvurduğunuzun çok önemi yok, arabuluculuk sırasında taraflar başvurunun dışında hususlarda da anlaşmışlarsa (kamu düzenine veya kanunalara aykırı olmamak şartıyla) bunlar da arabuluculuk anlaşmasına geçer ve geçerli olur.

Örneğin işçi alacakları konusunda arabuluculuğa başvuran bir taraf, aynı zamanda işverenin kiracısı ise arabuluculukta işçilik alacaklarıyla birlikte kira ihtilafı konusunda da anlaşabilir, hatta daha ötesi işçilik alacakları konusunda anlaşmayıp sadece kira ihtilafını da sonuca bağlayabilir.

Arabulucunun görevi "başvuru ve talep" hakkında anlaşma düzenlemek değildir, tarafların TÜM anlaştıkları ve anlaşmadıkları hususlar hakkında anlaşma düzenlemektir.

Arabulucu tarafsız üçüncü kişi olduğundan üzerinde konuşulmayan bir hususu da kendiliğinden anlaşmaya yazması de çok olası gelmiyor bana. O husus anlaşmaya yazılmışsa toplantıda konuşulmuş ve üzerinde anlaşılmış olması çok daha kuvvetle muhtemel.

Aynı şekilde "Hızlı şekilde okuyup imzalama" şeklinde bir savunmayı da ben kendi adıma çok kabul edilir bulmuyorum. Arabuluculuk sürecinin başında arabulucu süreç hakkında tarafları bilgilendirir, yaptıkları anlaşmanın hukuki niteliğini ve sonuçlarını (ve örneğin dava açmanın artık mümkün olmayacağını) ayrıntılı olarak açıklar. Bu açıklamalar sonrası aklı başında bir kişinin okumadan anlaşmayı imzalaması hayatın doğal akışına çok uygun değil diye düşünüyorum ama bir şekilde imzaladıysa da o zaman bunun sonuçlarına da katlanmak durumunda.

Arabuluculuk anlaşmaları ciddi sonuçları olan önemli belgelerdir ve bunları "tam okumadan imzalamıştım" gibi gerekçelerle delmeye ve geçersiz kılmaya başlarsak bu yapıyı ayakta tutmak ve arabuluculuk anlaşmasının getirdiği güvenceleri korumak mümkün olmayacaktır.

Elbette BK gereğince irade fesatllığı durumları söz konusu ise, bunlarla ilgili her zaman yasal işlem yapmak ve sözleşmeyi geçersiz kılmak mümkün. Ama "iyi okumamıştım" bence bu durumlardan biri değil.
Old 17-05-2018, 12:44   #6
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Görüşülecek konuların değiştiği ve arttığı da ayrı bir tutanağa bağlanmıyor mu? Bağlanmıyorsa bu durumun kötüye kullanılması ve böyle olayların yaşanması ihtimali artıyor.
Yani mevcut sorudaki olaya göre işçi "asla iş kazası konuşulmadı sadece işçilik alacaklarını konuştuk" derse karşı tarafın iş kazasının konuşulmasının kararlaştırıldığına ilişkin bir belgeye dayanma ihtimali var mı?
Yasada ve yönetmelikte bu genişletme hususunda bir açıklık yok, bu anlamda arabulucu eğitmenin yorumundan ziyade yargının bu durum karşısında yapacağı yorumu beklemeyi yeğlerim.
Konuşulanların tutanağa yansımadığı sözlü bir süreç yürütülünce "dedin" "demedin" kavgasının bitmesi mümkün olmaz. O nedenle davet yazısındaki konudan ayrılıyorsak veya konuları genişletiyorsak bu istisnai durumun böyle durumlara mahal vermemek adına ayrı bir tutanak ile imza altına alınması gerekir.
Hangi arabulucunun işini ne kadar özenli yaptığını ve gerekli açıklamaları taraflara yapıp yapmadığını bilmek mümkün olmayacağından söz uçar yazı kalır prensibine bağlı kalmak hem arabulucu hem de taraflar için pratik fayda sağlar.
Old 17-05-2018, 15:09   #7
Admin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Can DOĞANEL
söz uçar yazı kalır prensibine bağlı kalmak hem arabulucu hem de taraflar için pratik fayda sağlar.
Söz uçar yazı kalır prensibine bağlı kalmanın tek yolu imzaladığınız metni okumak diye düşünüyorum, ki burada çıkan sorunun tek nedeni de bu esasında.

Neticede arabuluculuk anlaşması yazılı bir belgedir, imzalanmadan önce okunursa varsa hatalar düzeltilebilir. "İmzalamadan önce okumamıştım" savunmasını esas almaya başladığımızda arabuluculukla ilgili ne tip bir düzenleme getirirseniz getirin sorunu çözmek mümkün olmayacaktır bence. Ki bu durum arabuluculuğa da özgü değil, bu savunmaları dikkate almaya başladığımızda mahkemenin "beyanı okundu, imzası alındı" tutanağı için de, noterde düzenlenen bir anlaşma için de "vaktim yoktu, hızlıca bakıp imzaladım, imzaladığım metni kabul etmiyorum" demek mümkün hale gelir.

Bu tip savunmalara belki 1960'larda eğitim seviyesinin ortalaması nedeniyle zaman zaman itibar ediliyor olabilir ama 2018 yılında bir kişi resmi bir belgeyi okumadan imzalıyorsa, bunun sonuçlarına katlanacağını bilemeyeceğini iddia etmek veya bununla bağlı olup olmadığını tartışmak bence mümkün olmamalı (BK gereğince irade fesadı durumları hariç).
Old 17-05-2018, 16:43   #8
Av.Duygu Işık Behrem

 
Varsayılan

Alıntı:
Konuşulanların tutanağa yansımadığı sözlü bir süreç yürütülünce "dedin" "demedin" kavgasının bitmesi mümkün olmaz. O nedenle davet yazısındaki konudan ayrılıyorsak veya konuları genişletiyorsak bu istisnai durumun böyle durumlara mahal vermemek adına ayrı bir tutanak ile imza altına alınması gerekir.

Can Bey merhaba,

İlk Oturum Tutanağı ve Son Oturum Tutanağı mutlaka düzenleniyor. İlk Oturum Tutanağı'nda oturum açılır ve anlaşmazlık konuları belirlenir.

Ardından görüşmeler devam eder, tarafların ortak kabulü ile başka bir uzlaşma konusu da kapsama dahil olabilir, bu illa ki ayrı bir tutanağa bağlanmalı şeklinde bir kural bulunmuyor, son oturum tutanağında, uzlaşma sağlanan konular olarak bu yeni konu da metne dökülebilir. Bana göre Arabulucu da tarafların üzerinde ortak şekilde uzlaştığı hususları tutanağa bağlamakla sorumludur.

Bir de Arabuluculuk Daire Başkanlığının "Arabuluculuk Katılımı El Kitabı"nda şöyle bir açıklamaya denk geldim paylaşmak isterim:

"Taraflar için ortak bir anlaşma aralığı olmaması hâlinde, iki taraf arasındaki mesafeye,
negatif anlaşma aralığı (negative settlement zone) denir. Negatif anlaşma aralığı olan
hâllerde, müzakerelere ve teklif sunmaya devam edilerek, karşı tarafın anlaşma aralı-
ğında bir değişiklik olması beklenebilir. Sabit meblağ üzerine yapılan müzakerelerde,
müzakere konuları çoğaltılarak, başka konulardaki menfaatlerin değiş tokuşu ile ilk konudaki
kayıplar kapatılabilir.
Bunun gibi bütünleyici seçenekler aranabilir. Yalnız, bunlar
denenmez veya sonuç alınamazsa; artık arabuluculukta ısrar etmenin bir anlamı yoktur. "

Uygulamalar çoğalıp sorunlar başgösterdiğinde, bu soruların tamamının yanıtını Yargı verecektir dediğiniz gibi. Şu aşamada, aslında ne desek boş.
Old 23-09-2022, 08:23   #9
Mr. Kök

 
Varsayılan

Merhabalar, müvekkil şirkette oluşan iş kazası sebebiyle ihtiyari arabuluculuk müesesesine başvurarak sorunu çözmeyi düşünüyoruz. Ancak aklıma takılan şöyle bir husus var savcılık şikayet, sgk, ve iş kazasından kaynaklı maddi manevi bütün alacaklarımdan feragat ediyorum şeklinde bir ibarenin her ne kadar arabuluculuk tutanağında olsa bile geçerliliği ne kadar olur elinde karar bulunan meslektaş var iletirse çok sevinirim. İyi çalışmalar
Old 13-03-2023, 21:45   #10
Müge Merde

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Mr. Kök
Merhabalar, müvekkil şirkette oluşan iş kazası sebebiyle ihtiyari arabuluculuk müesesesine başvurarak sorunu çözmeyi düşünüyoruz. Ancak aklıma takılan şöyle bir husus var savcılık şikayet, sgk, ve iş kazasından kaynaklı maddi manevi bütün alacaklarımdan feragat ediyorum şeklinde bir ibarenin her ne kadar arabuluculuk tutanağında olsa bile geçerliliği ne kadar olur elinde karar bulunan meslektaş var iletirse çok sevinirim. İyi çalışmalar

Merhabalar, aynı durumla ben de karşı karşıyayım ve işçiden teklif geldi ve işveren tarafı olarak ihtiyari arabuluculuk ile anlaşmak istiyoruz. Bu konuda nasıl bir yol izlediniz ? Bilgi verirseniz çok memnun olurum.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
iş kazasına ilişkin maddi ve manevi tazminat Av.İdil Meslektaşların Soruları 5 02-05-2012 08:50
Ticari kayıtlar av.kadirpolat Meslektaşların Soruları 2 29-01-2010 16:04
Kovuşturmaya Yer Olmadığına ilişkin kararlarda yer alan suç vasfı üye19576 Ceza Hukuku Çalışma Grubu 0 07-03-2008 22:19
Faturadaki Kayıtlar av.zuhala Meslektaşların Soruları 2 24-11-2004 14:09
Acil : Adi Anlaşma Ve Noter De Yapılan Anlaşma Hetket Hukuk Soruları Arşivi 5 03-09-2003 14:34


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04526806 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.