Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Anlaşmalı Boşanmada Çocuğun Velayet Durumunun Taraflarca Belirlenmesi?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 18-10-2006, 11:48   #1
Av_Ece Altunay Önal

 
Soru Anlaşmalı Boşanmada Çocuğun Velayet Durumunun Taraflarca Belirlenmesi?

Sayın Meslektaşlarım;
Önüme gelen bir olayda taraflar 2003 yılında bir protokol imzalayarak boşanmışlar ve protokode "Çocuğumuz T.nin velayetini anneye bırakıyoruz,ancak anne evlendiği takdirde velayet babaya verilecektir" diye bir madde var. Hakim hükümlerde "protokolün onaylanmasına"....... "Çocuğumuz T.nin velayetini anneye bırakıyoruz,ancak anne evlendiği takdirde velayet babaya verilecektir hükmünün onaylanmasına" diye sanki pekiştirmek ister gibi ayrı ayrı karar vermiştir.(Çocuk 8 yaşında)
Şimdi; anne evlenmiş, baba oğlunu almak için davayı kendisi açmış ve imzaladıkları protokole de çok güveniyor. Ona bu güveni veren ise önceden danışmış olduğu avukatlar, hakim onayladığı için mahkeme kararı var vermek zorunda diyen bile olmuş. Ancak benim bildiğim ve okuduğum Yargıtay kararlarının desteklediği fikre göre bu durum kamu düzenini ilgilendiriyor ve dolayısıyla hakimin protokolün o maddesini onaylamış olması durumda bir değişiklik yaratmıyor.
Bu konuda bana yardımcı olacak değerli fikirlerinizi paylaşırsanız çok sevinirim.
Old 18-10-2006, 14:08   #2
tosunkartal

 
Varsayılan

Merhabalar;

Malumunuz olduğu üzere velayet kamu düzenine ilişkin olup, hakim kararıyla tesis edilmektedir. Tarafların bu yönde anlaşmaları bile hakimi bağlamaz. Hakim alaşmayı uygun görürse onaylar ve karar hüküm doğurur.

Bunun yanında velayete ilişkin kararlar hiç bir zaman kesin hüküm doğurmayacağı için taraflar her zaman velayetin değiştirilmesi için dava açmak hakkına sahiptir. Hakim açılan davada mevcut urumları gözeterek yeni bir karar verir ve önceki karar yada anlaşmayla bağlı değildir. Bu açıdan sorunuzu incelediğimizde bence önceki boşanmada evlenme halinde velayet babaya geçer şeklindeki anlaşma maddesinin tek başına velayetin babaya geçmesini sağlamaz kanatindeyim. Hakim, açılan davayı mutlaka değişik yönlerden inceleyerek çocuk için en uygun kararı verecektir.
Old 18-10-2006, 17:21   #3
Av_Ece Altunay Önal

 
Varsayılan

Düşüncelerinizi paylaştığınız için çok teşekkür ederim
Old 18-10-2006, 20:08   #4
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Konunun özellikleri aşağıdaki kararda belirtilmektedir. Bu karara göre ; velayet davasında baba annenin evlenmesi dolayısı ile velayet görevini yeterince yerine getiremediğini ispat zorunda kalmayacak , boşanma kararındaki hükme dayanacabilecek, buna karşın anne , babanın velayet görevini yeterince yerine getiremeyeceğini iddia ve ispat edebilecektir. Annenin bu yolda bir iddiasının bulunmaması veya yargılama sırasında böyle bir durumun anlaşılamaması halinde anlaşma hükümlerine uygun hüküm kurulacaktır.

Saygılarımla.

T.C.

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

E. 1995/8706

K. 1995/9558

T. 28.9.1995

DAVA VE KARAR : Taraflar arasındaki ( Velayet ) davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm ( Davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ KARARI:
Taraflar 3444 sayılı yasa ile değişik Medeni Kanunun 134/3. maddesiyle öngörülen anlaşma sonucu boşanmışlardır. Tarafların çocukların velayeti hakkında yaptıkları anlaşmada, ortak çocuğun velayetinin 11 yaşına kadar annenin 11 yaşından önce evlenmesi halinde evlenme tarihinden itibaren babaya geçeceği kabul edilmiştir.
Velayetin düzenlenmesi kamu düzenini ilgilendir. Hakim tarafların isteği ile bağlı olmaksızın çocuğun yararını gözeterek alacağı önlemi takdir eder. Tarafların bu konudaki anlaşmaları hakimi bağlamaz.
Ne varki Medeni Kanunun 3444 sayılı yasa ile değişikliğinden önce düşünülen bu durumun değişiklikten sonra varlığını koruduğu söylenemez.
Medeni Kanun’un 3444 sayılı Yasa ile Değişik 134/3 maddesi aynı yasanın 150/3 maddesiyle öngörülen kuralın anlaşma kuralına uygulanamayacağını, hakimin bu anlaşmayı uygun bulması halinde, anlaşmanın tarafları bağlıyacağını öngörmüştür. Aslında 3444 sayılı yasa değişikliğinden önceden tarafların hakimin onayını almak koşuluyla boşanmanın eki ( Fer'i ) niteliğindeki konularda anlaşma yapmaları mümkün görülmekte idi ( M.K.Md.150 ). Ancak uygulamada bu hüküm mali konularla sınırlı tutulmuş, velayetin düzenlenmesi bu hükmün dışında tutulmuştur.
Yeni düzenleme bu konuya da açıklık getirmiş, eşlerin çocukların velayeti konusunda da anlaşma yapabileceklerini açıklığa kavuşturmuştur. Anılan yasal düzenleme velayetin belirli koşullarla eşler arasında serbestçe düzenlenebileceğine olanak sağlaması bulunduğundan anlaşma gereğinin yerine getirilmesinin istenmesi de mümkün hale gelmiştir. Belirtilen yasal düzenleme karşısında Medeni Kanunun148.(TMK 182) maddesinin uygulama alanı daralmıştır. Hakim Medeni Kanunun 272 (TMK 346) ve sonraki maddeleriyle öngörülen durumların bulunması halinde anlaşmaya müdahale ile çocuk hakkında uygun hüküm kurabilir. Somut olayda davalı velayetin alınması veya kaldırılmasın (nez ) gerektiren bir nedenin varlığını ileri sürmediğine ve böyle bir durumun varlığı saptanmadığına göre anlaşma hükümlerine uygun hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi doğru bulunmamıştır.
SONUÇ : Temyize konu olan hükmün açıklanan nedenlerle ( BOZULMASINA ), oybirliğiyle karar verildi.
Old 20-10-2006, 04:54   #5
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan Anlaşmalı Boşanmada Çocuğun Velayet Durumunun Taraflarca Belirlenmesi?

Ben Yücel beyin aktardığı karara katılamıyorum. Bence olayın özeli ile tartışmak gerekir. Aksini kabul etmek çok mümkün değil.

Bir varsayım:

Boşanma davasında velayet anneye verildi ve evlenmemek koşulu konuldu;

Baba alkolik ve işsiz bir insan oldu, anne kendisine yeni bir hayat kurmak istiyor. Baba çocuğu alırım diyor. Bu hakkın kötüye kullanılmasıdr. Ayrıca çocukların yetişmesi/eğitilmesi kamu düzenine ilişkindir. Bu çerçevede yargıcın sözleşmeye değil çocuğun çıkarlarına bakması gerektiği kenısındayım. Karar özel bir olaya/duruma ilişkin verilmiş bir karardır.

Saygılarımla
Old 20-10-2006, 10:43   #6
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Velayete ilişkin kararlar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmez.

Her zaman koşulların değişmesi nedeniyle, yeniden gözden geçirilmeleri mümkündür.

Protokoldeki hüküm geçersizdir, bağlayıcılığı yoktur, hükmün kesinleşmiş olması, velayetle ilgili hüküm yönünden kesin hüküm niteliğini taşımaz.

Velayetin el değiştirmesine yönelik açılacak davada, davaya bakacak olan hakim, tümüyle davanın açıldığı tarihteki durumları değerlendirecek ve serbestçe yeni kararını tayin edecektir.

Saygılarımla...
Old 20-10-2006, 10:58   #7
Av_Ece Altunay Önal

 
Varsayılan

Sayın Erdoğan ve Demirel sizin de dediğiniz gibi ben de somut olayın koşullarına göre değerlendirilmesi gerektiğini ve olayın "kamu" yönünün olduğunu düşünüyordum zaten ancak dediğim gibi kişiye tecrübeli meslektaşlarımın bulunduğu beyanlar beni biraz tereddüte düşürmüştü. Fikrini paylaşan herkese teşekkür ederim
Old 20-07-2011, 09:44   #8
kamran

 
Varsayılan

öncelikle konu biraz eski olduğu için görüşlerimin fazdası olacakmı bilmiyorum ama bence konu evet kamu düzenine ilişkin bir konu olduğu için( Özetle ),kamu düzenine ve emredici hükümlere aykırı hükümler batıl sözleşmelerdir diyebiliriz, ancak; birde bu durumu önceden kabullenip buna göre sözleşme yapan tarafındas sonradan buna aykırılığı ileri sürmesi objektif iyhiniyet ve dürüstlük kuralı çerçevesinde değerlendirilmelidir, ayrıca bu şart hakim tarafından resen değerlendirildiğinden ve tarafların iddia ve talepleri hakimi bağlamadığından yerel mahkemenin ihtilafsız davada vermiş olduğu kararda bu nedenle yerinde olacaktır.
Old 09-04-2014, 11:13   #9
terina

 
Varsayılan

Herkese kolay gelsin.Velayetle ilgili bambaşka bir sorum olacak biraz karışık bir durum.Boşanma esnasında yeni doğan bebek henüz nüfusa kaydettirilmediği için boşanma ilamında çocukla ilgili bir karar yok(sanki çocuk yokmuş gibi karar verilmiş).Bir sorun daha var ki bu bebek evlilik birliği içinde doğmuş fakat gerçek babası davalı eş olan baba değil.Her neyse boşanmadan sonra davacı kadın çocuğun gerçek babası ile evleniyor.Şimdi çocuğu gerçek babasının nüfusuna aldırmak istiyorlar.Şu an çocuk nüfuta davacı kadının eski eşi ,çocuğun gerçek babası olmayan kişinin soydaını taşıyor.Bu durumda çocuğu gerçek babasının nüfusuna aldırmak için nasıl bir hukuki yol izlemeliyim?
Old 18-04-2014, 16:51   #10
Av.Tümer

 
Varsayılan

Kayyum tarafından Soybağının reddi + bu davadan sonra babalık davası açılması gerekir
Old 18-04-2014, 21:36   #11
terina

 
Varsayılan

Ama soybaginin reddi davasini eski koca acabiliyor.fakat olayda eski koca kizgin ve bu yuzden dava acmaya yanasmiyor.cocuk da acabiliyor davayi fakat babanin olmesi gaip olmasi v.s. gerekiyor.yanlis bilmiyorsam.
Old 19-04-2014, 13:26   #12
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
Ama soybaginin reddi davasini eski koca acabiliyor.fakat olayda eski koca kizgin ve bu yuzden dava acmaya yanasmiyor.cocuk da acabiliyor davayi fakat babanin olmesi gaip olmasi v.s. gerekiyor.yanlis bilmiyorsam.

Sayın terina,
çocuğun dava açma hakkı, babanın ölmesi, yaşaması veya gaip olması ile bağlantılı olmayan, yasa tarafından çocuğa tanınmış bir haktır.

Yasanın 291ci maddesinde belirtilen 'Diğer ilgililerin dava hakkı' ibaresinden çocuk değil kocanın altsoyu, anası, babası veya baba olduğunu iddia eden kişi,ve kişiler anlaşılmalı düşüncesindeyim.
İsviçre Medeni Kanunu çocuğun dava hakkını 256 ve devamı maddelerinde, babanın dava hakkının yanında, ona eşdeğerli olarak, hiçbir yanlış yoruma yol açmıyacak şekilde ayrıca belirtmiş.

Alman Hukuku baba(babalığı babalık karinesine bağlı kimse) ve çocuk yanında çocuğun babası olduğunu iddia eden kişiye, anneye ve soybağının reddi davası açabilecek resmi daireye de dava açma hakkı tanıyor.

İsviçre ve Alman hukuklarını göz önünde bulundurduğumuzda hukukumuzun çocuğa sadece babanın ölümü ve gaipliği durumunda dava hakkı tanımış olabileceğini kabul etmek olanaksız.

Saygılarımla
Old 19-04-2014, 16:17   #13
fayuhervaz

 
Varsayılan

Protokolün o maddesi hatalı olmuş.MK 23 MDgereği kimse hak ve özgürlüklerinden kısmen dahi olsa vazgeçemez.
Velayetin evlenme şartına bağlı tutulması hukuka aykırıdır
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
anlaşmalı boşanmada nafaka sözleşmesi imsel Meslektaşların Soruları 4 20-09-2006 15:42
Anlaşmalı Boşanmada İrade İnfısahı Durumu alplawyer Meslektaşların Soruları 9 18-09-2006 16:07
anlaşmalı boşanmada nafaka asener Hukuk Soruları Arşivi 4 31-08-2006 09:22
Anlaşmalı Boşanmada İştirak Nafakası denetim Hukuk Soruları Arşivi 6 18-03-2005 09:05
Anlaşmalı Boşanmada Protokolün İnfazı AYSEL EROĞLU Meslektaşların Soruları 2 14-08-2004 07:28


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06520796 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.