Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Hemzemin geçitte trafik kazası

Yanıt
Old 25-01-2012, 12:41   #1
Arif Aydın

 
Varsayılan Hemzemin geçitte trafik kazası

Herkese Merhabalar,
Bir tanıdığım beni aradı. Hemzemin geçitte trafik kazası geçirmiş. Kar yağışı olduğu gün hemzemin geçitten (bariyersiz) geçerken aracı geçidin ortasında kalmış. Arabayı uğraşmalarına rağmen kurtaramamışlar. Tren de arabaya çarpmış ve 30.000 TL civarında maddi zarar meydana gelmiş. Tren 10 dk gecikme ile yoluna devam etmiş.

1) Tren garında bulunan müdür, Demiryollarından şikayetci olmayın, aleyhinize olur demiş.
2) Olayın oluşu ile ilgili dilekçe yazıp Genel Müdürlüğe gönderin demiş.

3) Makinistlerin ifadesi alınmadığı için trafik kaza raporununu araç sahibine vermemiş.

1)Demiryollarınının araç sahibine karşı ne tür de bir dava açabilir.
2)THS'de İncelediğim kadarıyla mağdur kişiler de TCDD aleyhine maddi ve manevi tazminat açabilir miyiz.
Old 25-01-2012, 13:31   #2
emi_shn

 
Varsayılan

TCDD ye dava açabilirsiniz , bununla ilgili bir Yargıtay kararı gönderiyorum , umarım işinize yarar

T.C. YARGITAY

4.Hukuk Dairesi

Esas: 1997/2856

Karar: 1997/7335

Karar Tarihi: 01.07.1997

 

TRAF
İK KAZASINDAN DOĞAN TAZMİNAT DAVASI - TCDD NİN SORUMLULUĞU - KUSURSUZ SORUMLULUK - İSPAT YÜKÜMLÜLÜĞÜ - ZARAR GÖRENİN AĞIR KUSURU - İLLİYET BAĞI

ÖZET: Olay yeri meskun mahal olup, yak

ınında birde kahve bulunmaktadır. Yine tren yolundaki viraj nedeniyle, görüş mesafesi gerek hemzemin geçitten geçen ve gerekse makinist için sınırlı bulunmaktadır. Davalı idarenin yaptığı iş, niteliği itibariyle tehlikeli bir iştir. İşin yapılmasında gösterilecek en küçük bir ihmal ağır sonuçlar doğuracak düzeydedir. Bundan dolayı da bu konuda tüm olumsuz etkenlerin giderilmesi gerekmektedir. Diğer bir anlatımla zarar verici eylemde davalı idarenin hiçbir özensizliği olmamalı, zararın tamamı başka bir nedenden kaynaklanmalıdır ki, sorumluluktan kurtulabilsin.

 

 

(818 S. K. m. 58)

Dava: Taraflar aras
ındaki trafik kazasından doğan birleştirilen tazminat davaları üzerine yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı her iki davanın da reddine ilişkin hükmün davacılar avukatı tarafından duruşma istekli olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı idare adına Avukat gelmiş diğer taraftan temyiz eden davacılar adına kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan, hazır bulunanın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor okunduktan sonra dosya incelendi gereği görüşüldü:

Karar: Davacılar, davalı işletmenin hukuka aykırı eylemi sonucu uğranılan zararın ödetilmesini istemişlerdir. Mahkemece istem reddedilmiş karar davacılar tarafından temyiz edilmiştir.

Mahkeme kararındaki gerekçe bilirkişiden alınan rapora dayanmakla birlikte, tren makinistinin kusurunun bulunmamasını esas aldığı gibi, olayda kusursuz sorumluluğun söz konusu olmadığı, kusur yoksa sorumlulukta yoktur biçimindeki olgulara dayanmıştır. Mahkemenin açıklanan şu gerekçe itibariyle somut olayın hukuki nedenini saptayamadığı anlaşılmaktadır.

Öncelikle, somut olayın hukuki nedeninin belirlenmesi gerekir. Davalı TCDD olarak gerek işlettiği tren ve gerekse tren yolu itibariyle Borçlar Kanununun 58. maddesi uyarınca, kusursuz sorumludur. Bunun anlamı, o şeye malik olmasının sonucu olarak, tesisin fena yapılmasından veya kullanılmasından dolayı, üçüncü kişilerin uğradığı bir zarardan dolayı kusuru aranmaksızın sorumlu olmasıdır. Diğer bir anlatımla zarar gören, zararının ödetilmesi için, zarar verenin kusurunu kanıtlamakla yükümlü değildir. Tersine davalı, zarar ile zarar verici eylem arasında illiyet bağının bulunmadığını, bu bağlantının başka bir nedenle örneğin, mücbir bir sebeple veya üçüncü kişinin veyahut ta zarar görenin ağır kusuru ile kesildiğini kanıtlaması gerekmektedir.

Somut olayda, davacıların desteği olan N. hemzemin geçitten otosu ile geçerken trenin çarpması üzerine zarar verici eylem meydana gelmiştir. Olayda hukuka aykırı eylemin ve illiyet bağının bulunduğu tartışmasızdır. Tartışmalı yön, kusursuz sorumlu olan zarar verenin bu olayda sorumlu tutulup tutulmayacağı yönündedir. Diğer bir anlatımla, zarar görenin ağır kusuru ile, illiyet bağının kesilip kesilmediği noktasında toplanmaktadır.

Bu yönün sağlıklı biçimde tespit edilebilmesi için, olayın meydana geldiği noktanın ve oluş biçiminin tüm özellikleri ile birlikte değerlendirilmesi gerekir. Olay yeri meskun mahal olup, yakınında birde kahve bulunmaktadır. Yine tren yolundaki viraj nedeniyle, görüş mesafesi gerek hemzemin geçitten geçen ve gerekse makinist için sınırlı bulunmaktadır. Davalı idarenin yaptığı iş, niteliği itibariyle tehlikeli bir iştir. İşin yapılmasında gösterilecek en küçük bir ihmal ağır sonuçlar doğuracak düzeydedir. Bundan dolayı da bu konuda tüm olumsuz etkenlerin giderilmesi gerekmektedir. Diğer bir anlatımla zarar verici eylemde davalı idarenin hiçbir özensizliği olmamalı, zararın tamamı başka bir nedenden kaynaklanmalıdır ki, sorumluluktan kurtulabilsin.

Ne var ki olay yerinin yukarıya aktarılan özelliğine karşın, davalı idarenin geçiş noktasına bariyer yapması veya onun fonksiyonlarını öngören bir önlemi gerçekleştirmesi gerekirken, bunun yapılmamış olması, onun özensiz davrandığı sonucunu doğurur. İşte bundan dolayı da, yasa gereğince zaten kusursuz sorumlu olan davalı, ilave kusuru nedeniyle sorumlu tutulmalıdır. Bu cümleden olarak, kusursuz sorumluluk durumlarında, illiyedin kesilebilmesi için, zarar görenin ağır kusurlu olması yeterli olmayıp, kusursuz sorumlunun ayrıca ek kusurunun da bulunmaması gerekmektedir.

Açıklanan şu somut olayın özelliğine, oluş biçimine, dosyadaki diğer olgulara göre, davalı idarenin sorumlu tutulamayacağına ilişkin bilirkişi kurulundan alınan rapora itibar edilerek istemin tümden reddi yönünde hüküm kurulması doğru değildir.

O halde mahkemece yapılacak iş, olayın tüm özelliği göz önünde tutularak, hukuki bir tanım olan kusur ölçüsünün belirlenerek buna göre zarar kapsamının hesap ve takdiri gerekir. Bu yönün göz önünde tutulmamış olması usul ve yasaya aykırı olup, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 1.7.1997 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

 
Davada idari yargının görevli olduğuna dair ;

T.C. YARGITAY

17.Hukuk Dairesi

Esas: 2004/14828

Karar: 2005/192

Karar Tarihi: 25.01.2005

 

ALACAK DAVASI -
İDARENİN HİZMET KUSURU ESASINA GÖRE TAZMİNAT İSTEMİ - İDARİ YARGI YERİNİN GÖREVLİ OLMASI GEREĞİ - TRENİN TRAFİK KAZASINA NEDEN OLMASI

ÖZET: Hemzemin geçitte karayolu ta

şıtı ile trenin çarpışması sonucunda doğan zararın, idarenin hizmet kusuru esasına göre tazmini istemiyle açılan davanın görülmesinde idari yargı yeri görevli olduğundan davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

 

(2577 S. K. m. 2) (818 S. K. m. 41)

Dava: Taraflar aras
ındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, müvekkiline ait 54 .. 493 plakalı araca, davalılardan TCDD Genel Müdürlüğüne ait Hakan'ın sevk ve idaresindeki 11602 sayılı trenin çarparak trafik kazasına neden olduğunu iddia ederek 20.150.000.000 TL tazminatın kaza tarihinden reeskont faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.

Davalı Hakan, kaza anında tren şefi olarak görev yaptığını, davanın idareye karşı açılması gerektiğini, kusursuz olduğunu ve talebin fahiş olduğunu savunmuştur.

Davalı TCDD Genel Müdürlüğü vekili, davanın idari yargı merciinde açılması gerektiğini, müvekkilinin kusursuz, tazminatın fahiş olması nedeniyle reddini savunmuştur.

Mahkemece; iddia, savunma, toplanan delillere göre davanın idari yargıda görülmesi düşüncesi ile reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir.

Somut olayda 13.9.2003 tarihli kaza tespit tutanağı ile davalı idare evraklarından kazanın hemzemin geçidinin bariyerlerinin açık olması nedeniyle trenin davacı aracına çarpması sonucu meydana geldiği ve idareye hemzemin geçitte güvenli geçişi sağlayacak tedbirleri almaması nedeniyle kusur izafe edildi anlaşılmıştır.

Hemzemin geçitte karayolu taşıtı ile trenin çarpışması sonucunda doğan zararın, idarenin hizmet kusuru esasına göre tazmini istemiyle açılan davanın görülmesinde idari yargı yeri görevli olduğundan davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerde davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 1.10 YTL kalan onama harcının temyiz edenden alınmasına, 25.01.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

 

 





Old 27-01-2012, 10:31   #3
Arif Aydın

 
Varsayılan

Demiryollar araç sahibine karşı ne tür bir dava açabilir.?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
iş kazası? trafik kazası? miss_lawyer Meslektaşların Soruları 15 06-04-2015 23:11
hemzemin geçitte trafik kazası Av.Ayşe Acar Meslektaşların Soruları 9 25-01-2012 11:55
trafik kazası, iş kazası; sürekli iş göremezlik? enderkc Meslektaşların Soruları 1 11-04-2011 16:16
trafik kazası ve zorunlu trafik poliçesi er_han49 Meslektaşların Soruları 5 07-02-2008 13:48
Zorunlu Mali Trafik Sigortasi - Trafik Kazası - Temlik sözleşmesi AV.SANEM Meslektaşların Soruları 5 21-02-2007 17:50


THS Sunucusu bu sayfayı 0,02774191 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.