CMK Müdafiileri ve Yaşanan Sorunlar

Ben hukuka gerek yok demedim.Adalet kelimesinin özünü kavrayabilmiş bir hukuk düzeninde avukatlık mesleğine gerek olmayacağından bahsettim.Suç işlediği iddia olunan şahsın gıyabında,olaydan habersiz olan avukatın yazdığı maktu dilekçelerin komikliğinden söz ediyorum.

Alıntı: Yazan 8xy Ben hukuka gerek yok demedim.Adalet kelimesinin özünü kavrayabilmiş bir hukuk düzeninde avukatlık mesleğine gerek olmayacağından bahsettim.Suç işlediği iddia olunan şahsın gıyabında,olaydan habersiz olan avukatın yazdığı maktu dilekçelerin komikliğinden söz ediyorum.

Sayın 8xy 1. sorum adalet kelimesinin özü nedir ? 2. sorum adalet kelimesinin özünü tam olarak kavrayabilmiş bir hukuk düzeni var mıdır ? .Yazınızda avukatlarla ilgili bir örnek vermişsiniz bu örneği her avukata genellemek doğru bir yaklaşım mıdır ?

selim balku'nun barolar birliğinin internet sitesinde avukat olarak adı çıkmıyor..
bu mümkündür belki...
benim ikinci ihtimalim daha güçlü bence, sayın selim balku bir baroda yönetim kurulundadır. ve müdafilerin kendilerinden hesap sormalarından sıkışmış olmalı ki, hiç bir aklı selim meslektaşımın desteklemekte asla yoksun kalmayacağı, haklı bir eylemi, desteklemediğini belirtmiştir.

bazı baroların, bazı yönetim kurulu üyeleri de bu tür eylemleri desteklemediklerini söyledikten sonra bir çok aslında anlamsız laf kalabalığı olan retorik cümle kurma uğraşına giriyorlar. süslü cümlelerini manevi hazzla birleştirip, hak arama savaşında karşımızda durmayı kendilerine yakıştırdıkları dervişlik sıfatı ile açıklıyorlar.

sahte dervişlere elbette kanmayacağız, maddi bakımdan yoksul olanın manevi hazza ulaşması ne derece beklenebilir. haksızlıklar karşısısnda sususp bunun tanrının bir takdiri olduğunu kabullenmemiziz ve sabretmemeizi bekliyorlar sanırım.
kocaman yalanlarla karşımıza çıkıp şirin görünmeye çalışanlar. bırakın şirirn görünmeyi ve hak ettiğimizin çok altında da olsa CMK ÜCRETLERİMİZİ VERİN.

Sayın AKBABA aşağıda alıntıladığım cümle sizin ilk mesajınıda, lütfen kendi dayanağınızı iyice tekrar okuyun.

Alıntı: (BU ÇAĞRIMIZ, ANAYASAMIZIN 25. MADDESİNDEKİ “DÜŞÜNCE “ VE 26. MADDESİNDEKİ “DÜŞÜNCEYİ AÇIKLAMA VE YAYMA” ÖZGÜRLÜKLERİNE DAYANMAKTADIR.)

Bu ibareye göre bende kendi düşüncelerimi beyan etme gibi bir hakkımın olduğunu düşünüyorum.

Ancak ben sizin gibi düşünmüyorum diye, kafanızda bir yere oturtmuşsunuz, aklı selim bir adam böyle düşünemez diye olsa olsa ben yönetim kurulundan olurum ne demek, internetten baro kaydım bile araştırılıyor anlayamıyorum, ben ne olduğumu bu siteye girerken zaten belirtmişim, konu ben miyim benim düşüncem mi? Düşüncem sizi rahatsız ettiyse, dayanağızdaki samimiyetinize intibah etmiyorum!

Ben sizin görüşünüze de, eyleminize de saygı duyuyorum ama bu dayanışmayı baro aracılığı ile değil de, sizin gibi düşünenler aracılığı ile yapmanız gerektiğini dile getirdim.

Alıntı: selim balku'nun barolar birliğinin internet sitesinde avukat olarak adı çıkmıyor.. bu mümkündür belki... benim ikinci ihtimalim daha güçlü bence, sayın selim balku bir baroda yönetim kurulundadır. ve müdafilerin kendilerinden hesap sormalarından sıkışmış olmalı ki, hiç bir aklı selim meslektaşımın desteklemekte asla yoksun kalmayacağı, haklı bir eylemi, desteklemediğini belirtmiştir.

Samimi olmayan davranışınızla şahsi vaziyetimi tartışma hakkını size vermiyorum, sadece fikirlerimi tartışınız.

İstifa çağrısnına katılmamak mümkün değil. Aslında avukatlar olarak bizim en büyük sorunumuz, düşüncelerimiz, görüşlerimiz ne olursa olsun; mesleğimiz, yani bizi ilgilendiren sorunlarda bile yek vücut olamayışımız.Tartışılan konuya bakarmısınız, bir arkadaşımız çıkıp, CMUK hizmetleri bila ücret olmalı diyor. Düşüncesine tabi ki saygı duyuyoruz. Diğer arkadaşlarımda maalesef, sonuna kadar haklı oldukları bir konuda dahi kendilerini, bizi savunma ihtiyacı hissediyorlar. Bir avukat olarak, yaptığım işin, harcadığım mesainin ve emeğin karşılığını alabiliyor olsaydım, yani bir ayın 29 günü kazanmış olduklarım benim Türkiye şartlarında orta gelir seviyesinde yer almamı sağlamış olsaydı, emin olun ayın en bir günü de seve seve bilgi ve tecrüblerimi, bila ücret hatta, zaruri harcamalar da bana ait olmak üzere, hukuki yardım bekleyenlerin istifadesine sunardım.CMUK ile ilgili sıkıntılarını dile getiren arkadaşlarımın da bu şartlar altında benden daha geri kalmayacakalrına eminim. Sizler işinize bakın çünkü,her ne kadar haklarımızın verilmemesinden, CMUK alacaklarımızın aylarca ödenememesinden bahsetsek de, her türlü fedakarlığı yine yapacağınızı biliyorum. Ama fedakarlıktan, kamu hizmetinin ifasından yada şundan bundan bahsedenlerin, bunun edebiyatını yapanların bir icratını görmedim. En azından 4 yıllık meslek haytımda ve bağlı olduğum baroda.
Barolar Birliği bu sorunun giderilmesine yönelik iki kez eylem yapma kararı aldı. Ne yazık ki, her iksinde de istediğim hakların kanuni alt yapısı tam anlamıyla gerçekleştirilemeden, hükümet hazretlerinin, uygun gördüğü ve ozaman ki alacaklarımız bile karşılamayan sözde ödemelerle, eylemlere son verildi. Sonuna kadar gidilmesi gerektiğini biz tecrübesiz, genç avukatlar bile düşenebilmişken, mesleğe yıllarını vermiş,meslek dışında her konuda bilgili, tecrübeli, fikir ve söz sahibi büyüklerimizin olayın bu hale geleceğini görememiş olmaları, bana garip geliyor. Eminim ki bunda; CMUK görevlendirmesi almıyor olmalarının, ne zaman ödeme yapılacak endişeleri olmamasının alakası yoktur.
Fazla uzattım, farkındayım. İstifaların etkili olmasının tek yolu var. Muzdarip olan bütün meslektaşların birlikte hareket etmesi, ki maalesef bunun mümkün olmadığının farkındayız. Gerekirse gemileri yakmayı göze almalıyız. Kaybedeceğimiz tek şey, zaten uzun süre ödenmeyen CMUK alacakları ile aldıktan bir ay sonraki KDV ve 3 aylık Geçici vergi yükü.

Saygılarımla.

Alıntı: Yazan erturk Hakim ve Cumhuriyet Savcılarımız da adalet dağıtmak gibi kutsal ve manevi yönü ağır basan bir iş yapıyorlar. Sizin mantığınızdan anlayabildiğim kadarıyla, onlara da maaş verilmesin. Yaptığı işin hazzı herkese yetsin. Ödeyemediğiniz vergi, sigorta primi gibi borçlarınız için anında faiziyle birlikte karşınıza dikilen devletin, kendi borcu için bin dereden su getirmesi gibi konularla da kafamızı yormayalım.

Size katılıyorum, Birikmiş cmk alacakları için de meslektaşların örgütlü olarak Adalet Bakanlığı ve Barolar Birliği aleyhine icra takibi yapmasını bekliyorum.İcra takibinin kesinleşmesi müteakip haczedilmezlik vs. yasal gerekçelerle tahsil imkansızlığı noktasına gelindiğinde ise AHİME çok rahatlıkla gidilebilir.Neden kimse başvurmuyor anlamış değilim.saygılar

dün üstadlarımızla tartışırken şöyle bir görüş ortaya atıldı: "cmk müdafileri, hali hazırdaki görevlendirmelere devam etmekten kaçınabilirler. Çünkü Anayasa angarya yasağını hüküm altına almıştır. ve parası verilmeyen ve bu denli aksatılan bir hizmet ise angarya yasağını ihlal eder."

siz değerli meslektaşlarımızdan yukarıda ki görüşün tartışılmasını talep ediyorum.
saygılarımla.

sayın balku, evet tepkim biraz sert olmuş olabilir, bunun için kususra bakmayın diyorum lakin buu kadar haklı olduğumuz bir eylem neticesinde bile biz, eylme katılmayan bazı meslektaşlarımız tarafından o kadar ağır eleştirildik ki,

bazıları ise, iyi birileri istifa ederse bize daha çok iş çıkar, düşüncesini açık açık beyan ettiler.

bunların birleşiminde tepkimin boyutunu aşmış hali ile siz karşılaştığınız için hicap duyuyorum. saygılarımla...

hamiş: hicap duymam yinede sizin samimi olduğunuz konususnda tereddütlerimi gidermeme neden olmuyor. bu konuda endişelerim gayet fazladır...
sadece cümllerimin hedefi şaştığı ve gereksiz bir kişisel tartışmaya neden olduğu içindir bütün üzgünlüğüm...

arkanızda kimse gelmedikten sonra bir şey değişmez arkadaşlar.Kimsede gelmeyeceğini bu meslekte öğrendim.Avukat ,avukatın kurdudur diye değiştiriyorum insan insanın kurdudur sözünü

Sevgili meslekdaşlarım bu işin tek çıkar yolu toplu halde istifadır ben bunu bilir bunu söylerim. Şuana kadar birikmiş olan CMK alacaklarımın tamamını alsam bile bu fikrimden vazgeçmem. 1-2 aya kadar agzımıza bir parmak bal çalacaklar ondan sonra yine 8-9 ay ses çıkarmamızı bekleyecekler.Bu kısır döngüde böyle devam edip gidecek.

Basın- yayın internet telefon gibi birçok iletişim aracını kullanarak çok kısa sürede çok ciddi organize olabiliriz.

CMK için görevlendirilecek avukat bulamadıkları zaman bakalım ne tür bir düzenlemeye yapacaklar.

Bizler fazlasını istemiyoruz sadece hakkettigimiz kadarını istiyoruz.

Kimse kusuruma bakmasın benim saatlerim hatta yeri geldiginde günlerim 30 YTL degil.

Sayın meslektaşların başlatmış oldukları eylemi desteklememek mümkün değil. Ama oluşturacağı/oluşturamayacağı kamuoyunu hepimiz biliyoruz. Bu biz Türk insanının en büyük zaaflarından biri değil mi ? Organize olamamak, örgütlenememek. Evet taklit ettiğimiz sistemlerin içinde yer alan örgüt ve kurumların hepsi şekli olarak bizde de var. Genelden özele doğru indiğimizde siyasi partilerimiz var - grup örgütlerimiz var - meslek kuruluşlarımız var. Ama benim fikrim hepsi şekli. Evet hepsi var ama kime hizmet ettikleri mechul. Konuyu fazla yaymadan en azından bu konu başlığı altında bizim meslek kuruluşlarından bahsedelim. Hepimizin üyesi olduğu Barolar. Baroların meslek kuruluşu olması sebebiyle en asli görevi nedir. En basite indirgenmiş haliyle avukatların sorunlarına cözüm bulmak olduğu kanısındayım. Peki bunca avukat arkadaşın bu büyük sorununun çözümü için baroların etkili olarak yaptıkları girişim nedir. Biraz seslerini çıkardıklarında/çıkarır gibi yaptıklarında soruşturmaya tabi tutulmadılar mı ? Bunları yazarken de gündemi kacırmış olduğumu farkettim. Sahi ne oldu Ankara Barosunun ücretler ödenmediğinden zorunlu müdafilik görevlendirmesi yapmayacağına ilişkin çıkışı, ardından başlatılan soruşturma. Ankara barosundan arkadaş varsa bilgi verebilir mi ?

Ortada bizim haklarımızı savunması gereken barolar dururken etkili eylem yapmamaları sebebiyle ferdi olarak bir kısım meslektaşımızın baroların vazifesini üstlenip etkili eylem yapma cabası içine girmelerinin sonuclarının ne olacağını hep birlikte göreceğiz. Ama yakın Türkiye tarihine ve gündemine baktığımızda sonuç benim nazarı itibarımda bellidir.

Meslek kuruluşları dururken meslek mensuplarının ferdi eyleme mecbur bırakılmaları o kuruluşun şekli olmaktan öteye gidemediğinin en açık göstergesidir.

Bu olayı süslü cümlelerle, edebi anlatımlarla anlatmaya gerek yoktur. Olayın özü yukarıda yazmaya calıştığım basit cümlelerde ki kadar basittir.

Sorun tüm avukatların sorunudur.
Cözüm arama görevi Barolardadır.
Ferdi mücadele sonuç vermeyecektir/vermemektedir.
Ferdi mücadelenin sonuç vereceği tek yer secim sandıklarıdır. Bir dahaki secimlerde haklarımızı arayacağını düşündüğümüz kişilere oy verirsek ve daha önce bunu yapacaklarını vaat ederek oylarımızı alan fakat son dönemde avukatlık mesleğine yapılan tüm saldırıları görmezden gelen, çözüm üretemeyen, etkili eylem yapamayan idareci arkadaşlarımıza da hakettiklerini verirsek ancak başarılı olabiliriz.

CMK yönetmeliği tartışılıyor(ntv-haber)

http://www.ntvmsnbc.com/news/399160.asp

CHP 5560 sayılı kanunun 21,22,23,24,25 ve 30.maddelerinin iptali ve yürürlüğünün durdurulması için Anayasa Mahkemesi'nde 5-2-2007 tarihinde iptal davası açmış.

İstanbul Barosunca 4 yıl aradan sonra başlatılan Bölge Toplantılarında 5560 sayılı yasa ve ardından çıkartılacak olan CMK Yönetmeliği öncelikli olarak tartışılmaya başlanmıştır.Toplantılarda ayrıca özerk demokratik bir ve Genel Kurul'dan geçirilerek kabul edilecek bir iç CMK Yönetmeliği istemleri meslektaşlarca dile getirilmektedir.
CMK'dan doğacak ücret alacaklarına ilişkin olarak da etkili eylem planlarının yapılması istenmektedir.
Ayrıca İstanbul Barosunun 15.02.2007 tarihli Yönetim Kurulu Toplantısında da CMK ile avukat bağımsızlığının 5560 sayılı yasa ve yönetmelik taslağı ile ortadan kaldırıldığı konusunda fikir birliğinde olunduğu ve İstanbul Barosu öncülüğünde yurt çapında eylem kararları alınması konularının görüşüldüğü haberini almış bulunuyoruz.
Bilgilerinize sunulur.Sevgiyle kalın.

CMK konusunda çekilen sıkıntıların boyutu ortadadır.Biz bu mesleği para kazanmak için yapıyoruz.Memlekette Daha rahat daha sıkıntısız bir dünya meslek varken niye kendimizi sıkıntıya sokalim ki.Zaten kazandığımız paralar ortadayken CMK konusunda hükümetin ve tüm ilgililerin tavrı insanın canını çok fena sıkmakta.2006 yılından kalan alacağımıza 2006 nın tarifesinden ödeme yapacaksın ama benden alacağın maliye borcuna günlük faiz işleteceksin.Varmı böyle hukuk devleti.Arkadaşlar biz avukatlıktan istifa edelim değil CMK dan daha kendi hakkımız savunamazken nasıl vatandaşın hakkını savunuruz.Ses duyurmak için ne yapmamız lazım bilemiyorum.Her sabah kalktığımda kendimi kötü hissediyorum. nedenide CMK daki alacaklarımı alamamak aldatılmış,dalga geçilmiş hissediyorum.CMK uygulaması nedeniyle ceza davası alabilen arkadaş varmı yok.Alanlarda vatandaşın dalgasında.Seçim dönemine de girdik hadi hayırlısı İl başkanı ilçe başkan ı olan avukat arkadaşlar bizleri nasıl ikna edecekler merak ediyorum.

Antalya Barosu'ndaki avukatların (tahminen) ortalama 7-8 bin YTL.CMK alacağı var ve bu rakam 2006'nın rakamı.Bu paranın zamanında ödenmemesi, yaklaşık 2 bin YTL. faize, hukuka aykırı bir şekilde devlet tarafından el konulması demek.
Bir borcun zamanında ödenmemesinin ilk müeyyidesi olan faizden hiç bahsedilmiyor bile. Göz göre göre hak ihlalidir bu bana göre ve maalesef bu ihlal devlet eliyle yapılmaktadır.
Önümüzdeki süreci az çok kestirebiliyorum. 3-4 ay sonra yine cüzi bir miktar ödeme yapılır. Meslek örgütlerimiz, çabalarının olumlu sonuçlar vermeye başladığını söylerler ve yakında bu sorunun tamamen çözüleceği sözünü verirler vs...
Neyse,kolaylıklar dilerim...

Destekliyorum. "Avukatlar olarak bu sorunun aşılmasına ilişkin olarak sergileyeceğimiz kararlılık,sadece angaryaya dönüşen vekalet ücretlerimizin tahsilini değil, ondan da önemli olarak mesleğimizin bağımsızlığını savunmak anlamına gelecektir." cümlesi CMK kapsamında görev alan,almayan tüm arkadaşlarımızın destek olması gereğine işaret etmesi bakımından dikkate değer...

Meslektaşımın söz konusu istifa çağrısını şu aşamada erken buluyorum..Zira evet CMK avukatları olarak özellikle son dönemde çok fazla sorun yaşamaktayız. Ancak bununla ilgili hiçkimse toplu bir eylem kararlılığı göstermemiştir. Buna ben de dahilim tabiiki..Bu aşamada eylem koymak gerekli ama istifa son çare olmalıdır. Öncelikle daha uyarmaya yönelik eylemlilikler koyulması, gerekli örgütlülüğün sağlanması ve sonrasında olumlu bir gelişme olmadığı takdirde böyle bir istifanın gündeme gelmesi kanımca daha mantıklı ve yararlı olacaktır.
Öncelikli olarak baro odalarına bırakılacak bir imza toplama bildirisi ile başlanabilir mesela; sonrasında internet üzerinden ve mesleki sitelerden yapılacak duyuru ile basın açıklamaları olabilir. Bu arada çeşitli bölge toplantıları olabilir. Ve en son elde edilen kitlenin genel kanaati ile böyle bir istifa eylemi konabilir.. Benim düşüncem bu..Destekleyen arkadaşlarla iletişeme geçebiliriz. Teşekkürler

TBB ve Baroların mesleği ilgilendiren konularda hala çok yavaş davrandığı,karar alma ve uygulamada ihmalkar davrandığı düşüncesindeyim.
Değerli meslektaşlarımın bağlı oldukları barolarda ve ilgili komisyonlarında başlamak üzere,mesleğe yapılan müdahaleler konusunda daha aktif rol oynamalarının zorunlu olduğu bir noktadayız.Terzi kendi söküğünü dikemez,benzetmesi geliyor aklıma,mesleğimizle örtüşmesede.
Türk Hukuk Sitesinde de bu konuda bir çalışma grubu oluşturulmasını öneriyorum.
Saygılarımla.

Tek şey anlayamıyorum. TBB sözde CMK sorunları için barolarla sürekli olarak toplanıyor toplanıyor ama sonuç sıfır. Ve dikkatimi çeken tek şey şu: Bu toplantılar neden hep en lüks otllerde yapılıyor. Misal, son örnek: Ankara'da Hilton Otelinde toplantı yapılacak. TBB'nin kendi salonu yok mudur? Ankara Adliyesi'nde salon neden yetersizdir? Neden bu kadar lüks otellerde toplantı yapılmaktadır. Aydın Barosu Yalova Barosu geçtiğimiz günşerde hep aynı sorunları tartışmak için bölge barolar toplantısı adı altında sürekli lüks yerlerde toplanmıştır. Sonuç?
TBB benim verdiğim ödeneklerle Hilton'da toplantı yapma cesaretini kimden almaktadır. Bu kadar fütürsuz harcamalar için neden hesap sorulmamaktadır. Tartışmaya açmak isterim.

İstanbul Barosunun cmk ile ilgili sorunlarımızın çözülmesi amacı ile başlatmış olduğu ''sürekli eylem''girişimi kapsamında aşağıda yer alan metnin Adalet bakanına ulaşmak üzere info@adalet.gov.tr adresine e-posta olarak gönderilmesi önerilmektedir.İsteyen meslektaşlar metin üzerinde dilediği değişikliği yaparak info@adalet.gov.tr adresine gönderebilirler.Yoğun bir katılımın olması sorunun çözümüne yönelik önemli bir adım olacakdır.

Av.Gökhan Karakaş

Sayın Cemil ÇİÇEK
Adalet Bakanı
ANKARA


Ceza Muhakemeleri Yasası gereğince verilen zorunlu müdafilik görevini sürdürmekte
olan bir avukat olarak, son dönemde yapılan değişiklikler ile planlanan bir kısım
başka değişiklikler konusunda ülkem, mesleğim ve hukuk devleti adına çok ciddi bir
kaygı içindeyim.

5560 Sayılı Yasa ile zorunlu müdafiliğin kapsamının daraltılması üzerinden daha
birkaç ay geçmeden, 10 yıldan fazlaca bir süreden bu yana konuşmadığımız işkence ve
kötü muamelenin yeniden konuşulmaya başlandığına tanık olmaktayım. Yasa
değişikliğinden amaçlanan yararın, böylesine vahim bir sonucun doğmasına yol açmış
olmasını, tarihe not düşmek bakımından vurgulamayı, mesleğimizin duyarlılığı olarak
algılamalısınız.

Aynı duyarlılığın doğal bir sonucu olarak ifade etmek isterim ki, 5560 Sayılı Yasa
uyarınca çıkarılması öngörülen Yönetmelik ile getirilen düzenlemeler de kaygı
vericidir. Özellikle, zorunlu müdafilere yapılacak olan ödemelerin, hakim ve
savcılar tarafından düzenlenecek “sarf belgesi” karşılığı olarak yapılmasına yönelik
düzenleme, “avukatın bağımsızlığı” ilkesini ciddi biçimde ihlal edecektir. Yargının
üç sujesinden ikisinin (hakim-savcı) , diğerinin (avukat) itâ amiri konumuna
getirilmesi sırasında, Adalet Bakanı görevinde bulunan sizin de avukat olmanız, bu
durumu başkalarına anlatmamızı güçleştiren çok temel bir sakıncadır. Yaygın inanç
olarak beliren ve her vesile ile kırmaya çalıştığımız hiyerarşinin, giderek daha da
pekişmesine yol açacak olan bu düzenlemeden vazgeçilmesi, temel dileğimizdir.

Anılan yönetmelik ile ilgili olarak Barolarımız tarafından önerilen diğer taleplerin
de dikkate alınacağını umuyoruz.

Sayın Bakan;

Yaklaşık 9 ay önce hak ettiğim vekalet ücretlerimi alamamış bulunmaktayım. 5560
Sayılı Yasa ile getirilen yeni düzenleme doğrultusunda, sözkonusu ödemelerin
yapılmasına yönelik olarak hazırlanan ve komisyondan geçen “Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun Teklifinin” TBMM'nde kanunlaşmasının gecikmesi
halinde, ödemelerin de gecikeceği son derecede açıktır. Önümüzdeki aydan sonra TBMM
gündemindeki yoğunluk, ciddi bir kaygı nedenidir. Bu durumun, “angarya” dışında
tanımı olamaz. Hak arama özgürlüğünün kullanılmasındaki en etkin meslek olan
avukatlığın böyle bir tanımlamaya varan, hak etmediği noktaya sürüklenmiş olması,
Adalet Bakanı olarak sizi de üzmekte olmalıdır. Meslek örgütümüzün,bu angarya
koşullarında, görevlendirme yapmaması gerektiği yönünde yapılan baskılara daha ne
kadar direneceğini ben de merak etmekteyim.

Sonuç olarak, zorunlu müdafilik sisteminin daraltılması suretiyle ciddi anlamda
“geriye gidiş” olarak nitelendirilecek uygulamanın bir kez daha gözden
geçirilmesini, avukatın bağımsızlığına yönelik olarak sergilediğimiz
duyarlılığımızın kavranarak, yukarıda belirttiğimiz sakıncaların giderilmesini ve
angaryaya dönüşen alacaklarımızın ödenmesi hususunu ilgilerinize sunarım.

Saygılarımla.

Av………………………

Çok geç kaldılar çok, iş yapıyor görünmek için toplandıkları çok belli tıpkı TBB gibi

Geç bile kalınmış olsa bu durum bizlerin bu yönde atılacak adımları desteksiz bırakmamızı gerektirmiyor.İstanbuldaki tüm duyarlı avukatların özellikle cmk da görev alan avukatların 23 Şubat Cuma günü saat 12.00'de Sultanahmet Adliyesi önünde yerini alması gerek.

Sayın Gökhan Karakaş,
Yapılan tepkiyi tamamıyla destekliyorum fakat başından beri söylediğim gibi sadece ve sadece göstermelik bir eylemdir. TBB ayda kaç kere bu toplantıları yapmakta? Kaçından sonuç çıkmakta? Bakın Sayın Karakaş, Bizzat İstanbul Barosu mevcut yönetiminden bir ağızdan duyduğum cümle:
Toplanıyoruz toplanıyoruz, şakşukaylarla dans ediyoruz oynuyoruz.....
Eyleme tam destek veriyorum yanlış anlaşılmasınfakat ben bizim verdiğimiz ödeneklerle lüks otellerde sözde toplantı yapan ve zman zaman bu tepkiyi (!) sokaklara taşıyan zihniyetlere tepki veriyorum. Hiçbir şeye köstek olma gayem olmadığını çok iyi bilmenizi isterim. Saygılarımla,

Alıntı: Yazan ad-hoc Sayın Gökhan Karakaş, Yapılan tepkiyi tamamıyla destekliyorum fakat başından beri söylediğim gibi sadece ve sadece göstermelik bir eylemdir. TBB ayda kaç kere bu toplantıları yapmakta? Kaçından sonuç çıkmakta? Bakın Sayın Karakaş, Bizzat İstanbul Barosu mevcut yönetiminden bir ağızdan duyduğum cümle: Toplanıyoruz toplanıyoruz, şakşukaylarla dans ediyoruz oynuyoruz..... Eyleme tam destek veriyorum yanlış anlaşılmasınfakat ben bizim verdiğimiz ödeneklerle lüks otellerde sözde toplantı yapan ve zman zaman bu tepkiyi (!) sokaklara taşıyan zihniyetlere tepki veriyorum. Hiçbir şeye köstek olma gayem olmadığını çok iyi bilmenizi isterim. Saygılarımla,

Söylediklerinize tamamiyle katılıyorum.Meslek örgütümüzün işde bu tavrı sebebiyle bizlerın bu yöndeki eylemlere katılıp bir anlamda''kendi davamızın peşini bırakmayacağımızı''hem kamuoyuna hem de meslek örgütümüze göstermeliyiz,bu tip eylemelerde bizlerin yeterli desteği olmaz ise baro yöneticileri bana göre haklı olarak''kendi davasına sahip çıkmayanın davasına bizlerde ancak bu kadar sahip çıkarız der''ve sakşukayla oynar...ve bu durumda bizlerin de hiç bir söz hakkı olmaz diye düşünüyorum.
Saygılarımla.
Av.Gökhan karakaş.

Bir karar aldınız CMK yapılmadı belli bir tarihe kadar başarılı oldu Hükümetle görüştünüz sonra tekrar başlayalım dediniz CMK'ya aylardır alınamıyor CMK paraları.Neden bu ülkede birçok yükü avukatlar çekiyor ve hak etmediği bir yerde oluyor. Genç avukatlar için özellikle CMK ek bir destektir ancak destek bir yana masraflarımız cebimizden çıkıyor

Gelir Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin Geçici 3.maddesi saat 18:00 de TBMM'de kabul.edildi.Kanun ile 19.12.2006 tarihine kadar olan alacaklar için Adalet Bakanlığı'na para aktarılması kanunlaştı.Paranın dağıtım ile ilgili TBB'nin görüşü alınır denmektedir.Bilgilerinize sunulur.Sevgiyle kalın.

yani bu ücretlerin ödeneceğine mi işaret ediyor?bilen biri anlatsın arkadaslar..

yeni cmk yönetmeliği tasarının harfine dokunulmadan yürürlüğe girdi.5 nisana kadar tanınan süre de dolmuş oldu böylece.Savunmayı savunmasız bırakan bu düzenlemelere karşı TBB
-ya zorunlu müdafiilik hizmetini durdurmalı
-ya da acilen istifa etmeli...

CMUK avukatları birlik ve barolar uykuda,avukatlığın onuru ve savunmanın bağımsızlığı için görev kabul etmeyelim.

İstanbul Barosu 12 mart 2007 tarihinden itibaren görevlendirmeleri kararını SMS ile bildirdi.Merak ediyoruz niçin bu gece değil yoksa 12 Mart'ta yeni bir muhtıra mı var?Sevgiyle...