Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Avukatin Hakli Nedenle Azlİ İle İlglİ Yargitay Kararlari

Yanıt
Old 05-02-2007, 19:25   #1
av.emel

 
Soru Avukatin Hakli Nedenle Azlİ İle İlglİ Yargitay Kararlari

Merhabalar ...
Arkadaşlar öncelikle muris muvazasi ile ilgili soruma cevap veren , değerli görüşlerini benimle paylasan tüm meslektaşlarıma sonsuz teşekkürler ediyorum...
Bir ricam daha olacak avukatın hatlı neden ile azlı konusunda elinizde yargıtay kararları var ise gönderirseniz çok sevinirim ...
Şimdiden teşekkurler ve iyi çalışmalar
Old 05-02-2007, 21:34   #2
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

HD 13, E: 1998/002347, K: 1998/002491, Tarih: 18.03.1998
[*]AVUKATIN İŞİ REDDETME ZORUNLULUĞU[*]AVUKATIN AZLİ

Avukat aynı işte menfaati zıt bir tarafa avukatlık etmiş veya mütalaa vermiş olursa avukat o işi reddetmek zorunluluğundadır. Davacı, hem davalının ve hem de dava dışı borçlunun vekili olmakla avukatlık mesleğinin gerektirdiği güven ilişkisini ihlal etmiştir. Azil haklı olduğu zaman avukat müvekkili olan davalıdan ücret talep edemez.

(1136 s. AK. m. 38, 174)

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

KARAR

Davacı avukat olduğunu, davalının dava dışı Ahmet Kaypak’tan senetli alacağının tahsili için kendisine vekaletname verdiğini, 20.6.1996 tarihli Avukatlık Ücret Sözleşmesi yapıldığını, kendisinin senedi icraya koyduğunu, icra işlemleri devam ettiği sırada davalının kendisini haksız olarak azil ettiğini, bunun üzerine kendisinin avukatlık ücretini davalıdan tahsili için davalı hakkında icra takibi yaptığını, davalının borca itiraz ettiğini öne sürerek itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir.

Davalı, icra takibi devam ederken davacı avukatın borçlu olan Ahmet Kaypak’ın vekaletini alıp ceza davasını takip ettiğini, borçlunun başka bir olaydan dolayı alacağı üzerine konan ihtiyati tedbirin kaldırılması isteminin de avukatın hem kendisi hem de borçlunun vekili olduğu için taleplerinin reddedildiğini bu yüzden davacı avukatı azil ettiğini, azilin haklı olduğunu savunmuş, davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece; dava kısmen kabul edilerek 188.000.000 TL. alacağın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.

1- Avukat aynı işte menfaati zıt bir tarafa avukatlık etmiş veya mütalaa vermiş olursa avukat o işi reddetmek zorunluluğundadır. (Avukatlık Kanunu madde 38/b; meslek kuralları 36/I) Davacı avukatın davalının vekili sıfatı ile borçlu Ahmet Kaypak hakkında yaptığı takibi devam ederken, borçlu Ahmet Kaypak’ın da bir ceza davasını takip ettiği ve Ahmet Kaypak’ın da vekili olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu durumda davacı, hem davalının ve hem de dava dışı borçlunun vekili olmakla avukatlık mesleğinin gerektirdiği güven ilişkisini ihlal etmiştir. Davalı alacaklı ile Ahmet Kaypak’ın menfaatleri çeliştiğinden ve davalıca kendisinin yeterince savunulmadığı duygusuna kapılma tehlikesi ile bu durumu öğrendiği zaman derhal davacı avukatı azil etmesi haklıdır. Azil haklı olduğu zaman Avukatlık Kanunu’nun 174. maddesi gereğince avukat müvekkili olan davalıdan ücret talep edemez. Davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle kısmen kabulü usul ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir.

2- Bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.

SONUÇ: Temyiz olunan kararın 1. bentte açıklanan nedenle davalı yararına BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenle davacının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin harcın iadesine, 18.3.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 05-02-2007, 21:35   #3
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

HD 13, E: 1995/011369, K: 1995/011467, Tarih: 19.12.1995
[*]VEKALET[*]AVUKATIN AZLİ

Vekalet güvene dayalı bir sözleşmedir. Üstlendiği davalardan birini takip etmemek suretiyle azledilen avukata karşı müvekkilinin güveninin kalmaması hayatın olağan akışıyla BK.nun amaçladığı güven ilkesine daha uygun düşer. Bu nedenle vekili davacıya karşı güveni kalmayan davalının avukatını azletmesi haklı bir nedene dayandığından, davacı avukat ücret isteyemez.

(1136 s. AK. m. 174)

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalının vekili olarak takip ettiği dava sırasında azledildiğini öne sürerek 12.500.000 TL.nın ödetilmesini istemiştir.

Davalı, ücret sözleşmesinin geçerli olmadığını davacının görevini gereği gibi yapmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı avukatın 29.3.1994 günlü sözleşme ile Bayındır Asliye Hukuk Mahkemesinin 1994/85 esas sayılı, 6.5.1994 günlü sözleşme ile de aynı mahkemenin 1994/120 esas sayılı dava dosyasında davalıyı temsil etmek üzere vekalet görevini üstlendiği uyuşmazlık konusu değildir. Ne varki 1994/85 esas sayılı dava dosyasını mazeretsiz olarak takip etmemesi nedeniyle müvekkili tarafından 8.7.1994 tarihinde her iki dosyasındaki vekalet görevinden azledildiği ve 1994/85 esas sayılı davadan azli nedeniyle açtığı vekalet ücreti davasının azlin haklı olduğu kabul edilerek reddedildiği ve bu kararın Yargıtay’dan geçmek suretiyle kesinleştiği toplanan delillerden anlaşılmaktadır.

Vekalet güvene dayalı bir sözleşmedir. Üstlendiği davalardan birini takip etmemek suretiyle azledilen avukata karşı müvekkilinin güveninin kalmaması hayatın olağan akışıyla BK.nun amaçladığı güven ilkesine daha uygun düşer. Bu nedenle vekili davacıya karşı güveni kalmayan davalının avukatını azletmesi haklı bir nedene dayandığından, davacı avukat ücret isteyemez. O halde mahkemece bu yön gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi bozma nedenidir.

SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 19.12.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 05-02-2007, 21:37   #4
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Sayın Av.Emel,

İki karar ekledim eklemesine de, sonra düşündüm. Neden haklı azille ilgili karar istiyorsunuz diye?

Çok sayıda haklı azil nedeni olabilir, çok sayıda farklı karar örneği bulunabilir.

Sizin haklı azle ilişkin karar örneği istemekteki temel düşünceniz nedir?

(Haksız bir azille karşı karşıya olduğunuzu düşünerek kararları ekledim)

Saygılarımla...
Old 03-02-2012, 17:39   #5
Av. Feyza Altun

 
Varsayılan

Değerli Meslektaşlarım

Bir hususta hukuki yorumlarınıza ve mesleki tecrübelerinize ihtiyaç duyuyorum.

Bir avukatın yargılama sırasında eksik savunma yapması, kabul anlamına gelebilecek beyanlar vermesi ve sürekli davayı uzatmaya çalışmasının haklı azil sebebi olabileceğini düşünüyorum.

Ama yine de hakkaniyet gereğince dosyayı yürüttüğü zamana kadar emeğinin karşılığını hakkaniyet gereğince alır malumunuz.

Fakat eksik savunma halinde hiç hak kazanamayacağına dair elinizde karar ya da içtihat var mıdır? Paylaşırsanız çok sevinirim.
Old 08-02-2012, 14:11   #6
GÜLSÜM ÖNAL

 
Varsayılan

''Sürekli davayı uzatmaya çalışması '' Davanın uzaması tek başına avukata hasredilebilecek bir kusur olarak görülmemelidir.. ''Eksik beyan vermesi..'' müvekkilinin haklarına zarar vermiş midir veya müvekkili tarafından beyan edilmiş vakıa ve belgeler ışığında mı beyanlar verilmiştir. bu kriterlere de bakmak gerekir. Bazen müvekkil aleyhine olabilecek hususlara-vakıalara beyanlarda yer verilmeyebilir.. '' kabul anlamına gelebilecek beyanlar'' ibaresinde de müvekkilinin olur beyanı alınmış olması şartı ile avukat kusurlu sayılmamalıdır..
Hukuki bilgi yetersizliğine bağlı beyan ile müvekkilin vermiş olduğu bilgi ,beyan ve belgelere bağlı hukuki savunmanın dar çerçevede yapılmış olması başka şeylerdir. Kusur atfı yapılırken bu husulara da dikkat edilmelidir diye düşünüyorum...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İşçının Hakli Nedenle Feshı Seher Meslektaşların Soruları 6 30-01-2007 10:26
Ölen Avukatin Vekalet Ücretİ yazoglu Hukuk Soruları Arşivi 20 03-10-2006 07:45
Yargitay Kararlari Ceyhun Hukuk Soruları Arşivi 1 27-02-2002 17:44


THS Sunucusu bu sayfayı 0,02915001 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.