Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Kİra Bedelİ Arasinda UyuŞmazlik

Yanıt
Old 14-01-2011, 10:01   #1
nünü

 
Varsayılan Kİra Bedelİ Arasinda UyuŞmazlik

Günaydın arkadaşlar;
MÜvekkil ile kiracı arasında aylık 10.000,00-TL bedelli kira sözleşmesi yapılır ancak kiracının vergi dairesine vermesi içinde 5.000,00-TL bedelli bir yazılı kira sözleşmesi yapılır.Yazılı kira sözleşmesi gereğince bu 5.000,00-TL müvekkilin banka hesabına yatırılır diğer kısım ise;müvekkile elden ödenir.Son 3 aydır kiracı bankaya yatırılan kira bedellerini hem geç ödemekte hemde elden ödenmesi gereken rakamı müvekkile ödememektedir.Bizde elden ödenen kira bedelleri ile ilgili olarak;7/30 günlük ödeme emre yolladık,borçlu kira bedellerini banka hesabına yatırdığı gerekçesi ile borca itiraz etti.Elimizde elden ödenecek rakamlar toplamı ile ilgili bir senet bulunmaktadır.Müvekkilinde kiracılarla bu ilişki dışında hiç bir ilişkisi söz konusu değildir.İcra hukuk mahkemesinde itirazın kaldırılması ve tahliye davası mı yoksa temerrüt nedenyle tahliye davası mı açmayılım.Değerli görüşlerinizi bekliyorum.
Saygılarımla
Old 14-01-2011, 10:47   #2
yargisiz_infaz

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım borçlu takibinize itiraz etmişse temerrüt nedeniyle nasıl tahliye davası açabiliyorsunuz? Borçlu anladığım kadarıyla borcun tamamına itiraz etmiş. Konu hakkında çok derin bir bilgim yok. itirazı ettikten sonra bu itirazın iptalini veya kaldırılmasını sağlamanız gerekir. Sizin elinizdeki senet iiK md 68 deki belgelerden biri olmadığı düşüncesindeyim. Bu senedin borçlu tarafından imzası ikrar edilmiş bir senet olması gerekir. Bahsetmiş olduğunuz olayda bir muvazaa söz konusu. Bu muvazaayı borçluya açacağınız ve davada delil olarak göstereceğiniz elinizdeki yazılı belge ile önce ispat etmelisiniz diye düşünüyorum. Benim aklıma gelen tek çözüm bu. Umarım bunun daha pratik bir yolu vardır..
Old 14-01-2011, 12:10   #3
hırs

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

6. HUKUK DAİRESİ

E. 2008/13750

K. 2009/3661

T. 22.4.2009

• KİRA ALACAĞININ TAHSİLİ ( Rayiçlere Göre Düşük Bedel Üzerinden Yapılmış Olan Kira Sözleşmesinin Gerçek Kirayı Göstermediği ve Vergi Dairesine Verilmek İçin Hazırlandığının Kabul Edilmesi Gerektiği )

• MUVAZAALI KİRA SÖZLEŞMESİ ( Rayiçlere Göre Düşük Bedel Üzerinden Yapılmış Olan Kira Sözleşmesinin Gerçek Kirayı Göstermediği ve Vergi Dairesine Verilmek İçin Hazırlandığının Kabul Edilmesi Gerektiği )

• VERGİ DAİRESİNE VERMEK İÇİN HAZIRLANAN DANIŞIKLI KİRA SÖZLEŞMESİ ( Rayiçlere Göre Düşük Bedel Üzerinden Yapılmış Olan Kira Sözleşmesinin Gerçek Kirayı Göstermediği )

818/m.18


ÖZET : Rayiçlere göre düşük bedel üzerinden yapılmış olan kira sözleşmesinin gerçek kirayı göstermediği ve Vergi Dairesine verilmek için hazırlandığı kabul edilmelidir. Aksinin kabulü hayat deneylerine aykırı olur.
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali-tahliye davasına dair karar davacılar-davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Uyuşmazlık davalı Erol'a karşı kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali ve temerrüt nedeni ile kiralananın tahliyesi, davalı E. Tekstil. Ltd. Şti. 'ne karşı ise fuzuli işgal nedeni ile tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı ve davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar vekili dava dilekçesinde dava konusu taşınmazı satın aldıklarını, eski malik ile davalı Erol arasında 01.06.2005 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli ve aylık 7.500.-TL. kira bedeli üzerinden imzalanan kira sözleşmesine dayanarak Erol'a karşı icra takibi başlattıklarını, davalının haksız olarak itiraz ederek takibi durdurduğunu iddia ile haksız itirazın iptali ve temerrüt nedeni ile kiralanın tahliyesini, ayrıca davalının ibraz ettiği ve eski malik ile davalı E. Tekstil. Ltd. Şti. arasında imzalandığı belirtilen 01.06.2005 tarihli ve beş yıl süreli, aylık 1.000.-TL'sından iki yıllık kira bedelinin peşin ödendiği yazılı kira sözleşmesinin imzalanmasının hayatın olağan akışına ters olduğu ve muvazaalı olarak imzalanan bu kira sözleşmesini kabul etmediklerini belirterek davalı şirketin fuzuli işgal nedeni ile tahliyesini istemiştir. Davalılar vekili, eski malik ile Erol arasında kira sözleşmesinin imzalandığını ancak daha sonra aralarında bu sözleşmeyi fesh ederek, eski malik ile şirket adına düşük bedelli kira sözleşmesini imzaladıklarını, davalı Erol'un hiçbir zaman fiilen kiracı olmadığını, asıl kiracının davalı şirket olduğunu ve sözleşmede yazılı olduğu gibi iki yıllık kira bedelinin peşin ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece taraflar arasında kira bedelinin ihtilaflı olduğu ve temerrüt olgusunun unsurları itibarı ile oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Şirket adına tanzim olunan sözleşmeyi şirketin temsilcisi olmamasına rağmen davalı Erol'un imzaladığı görülmüştür. Mahkemece yerinde yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporunda kiralananın rayiç kira bedelinin aylık 7.500.-TL. olduğu belirlenmiştir. Böylece eski malik ile imzalanan 01.06.2005 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli düşük bedelli kira sözleşmesinin akdedilmesinin hayatın olağan akışına ters olduğu ve vergi dairesine verilmek üzere taraflar arasında muvazaalı olarak düzenlendiğinin kabulü ile esli malik ile davalı Erol arasında imzalanan kira sözleşmesine değer verilmesi gerekir. Mahkemece uyuşmazlığın bu sözleşmeye göre çözümlenip varsa ödemeler de dikkate alınarak temerrüt olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediğinin üzerinde durularak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Öte yandan davalı şirket hakkında istenen fuzuli işgal nedeniyle tahliye istemi hakkında olumlu ve olumsuz bir karar verilmemiş olması da bozmayı gerektirir.
Hükmün bu nedenlerle bozulması gerekir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre de davalının vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 22.04.209 tarihinde oybirliği ile karar verildi. T.C.

YARGITAY

6. HUKUK DAİRESİ

E. 2009/1617

K. 2009/4503

T. 14.5.2009

• TEMERRÜT NEDENİYLE TAHLİYE ( Tarafların Gerçek İradesine Uygun Olarak Düzenlenen Davacının Sunduğu Kira Sözleşmesi Uyarınca Uyuşmazlığın Çözümü Gerektiği - Muvazaalı Sözleşmeye Dayanarak Hüküm Kurulamayacağı )

• KİRA SÖZLEŞMESİ ( Temerrüt Nedeniyle Tahliye - Tarafların Gerçek İradesine Uygun Olarak Düzenlenen Davacının Sunduğu Kira Sözleşmesi Uyarınca Uyuşmazlığın Çözümü Gerektiği )

DÜŞÜK BEDELLİ SÖZLEŞME ( Sözleşmenin Vergi Dairesine İbraz İçin Düzenlendiği ve Muvazaalı Olduğu - Temerrüt Nedeniyle Tahliye/Tarafların Gerçek İradesine Uygun Olarak Düzenlenen Davacının Sunduğu Kira Sözleşmesi Uyarınca Uyuşmazlığın Çözümü Gerektiği )

• MUVAZAALI SÖZLEŞME ( Sözleşmenin Vergi Dairesine İbraz İçin Düzenlendiği ve Muvazaalı Olduğu - Temerrüt Nedeniyle Tahliye/Tarafların Gerçek İradesine Uygun Olarak Düzenlenen Davacının Sunduğu Kira Sözleşmesi Uyarınca Uyuşmazlığın Çözümü Gerektiği )

818/m.260

2004/m.67


ÖZET : Dava itirazın iptali ve temerrüt nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Sözleşmedeki imzaların taraflara ait olduğu da uyuşmazlık konusu değildir. Davalı tarafından sunulan ve daha sonra düzenlenen 10.10.2006 başlangıç tarihli sözleşmenin vergi dairesine sunulduğu da anlaşılmaktadır. Bu durumda sonradan düzenlenen düşük bedelli sözleşmenin vergi dairesine ibraz için düzenlendiği ve muvazaalı olduğu anlaşılmaktadır. Tarafların gerçek iradesine uygun olarak düzenlenen davacının sunduğu 9.10.2006 başlangıç tarihli ve 3 yıl süreli kira sözleşmesi uyarınca uyuşmazlığın çözümü gerekirken yazılı gerekçeyle davalının sunduğu sözleşmeye değer verilerek hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar davacı ve davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava itirazın iptali ve temerrüt nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece itirazın iptali isteminin kısmen kabulü ile 2860 YTL ve işlemiş faiz üzerinden itirazın iptali ile takibin devamına, %40 oranında 1.144 YTL inkar tazminatının davalılardan M. A.'tan tahsili ile bu kişinin dava konusu kiralanandan tahliyesine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Davacı vekili davalılardan M. A.'ın 9.10.2006 başlangıç tarihli, üç yıl süreli sözleşme ile kiracı olduğunu, 2.yıl kira bedelinin aylık 750 YTL olup, 2007 yılı Ekim-Kasım ayları kira bedellerinin zamanında ödenmediğinden diğer ayların kira bedellerinin muaccel olduğunu, davalıların yapılan icra takibine haksız yere itiraz ettiklerini, davalıların itirazlarında sundukları sözleşmenin vergi dairesine verilmek üzere davalı M. A.'ın isteği ile düzenlendiğini, itirazın iptali ile tahliye ve icra inkar tazminatı isteminde bulunmuştur. Davalılar vekili davalı M.'nın 10.10.2006 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesi uyarınca kiracı olduğunu, bu sözleşmede aylık kiranın 175 YTL olduğunu, 2.yıl kiralarını davacının almadığını icra dosyasına ödediklerini, davanın reddi ile davacı hakkında %40 icra tazminatına hükmedilmesini savunmuştur.
Dava dosyasında davacı ile M. A. arasında düzenlenmiş 9.10.2006 başlangıç tarihli 3 yıl süreli, aylık 600 YTL bedelli ve 10.10.2006 başlangıç tarihli, 1 yıl süreli, aylık 175 YTL bedelli iki kira sözleşmesi olup T. A. bu sözleşmelerde ortak zincirleme kefil ve borçludur.
Sözleşmedeki imzaların taraflara ait olduğu da uyuşmazlık konusu değildir. Davalı tarafından sunulan ve daha sonra düzenlenen 10.10.2006 başlangıç tarihli sözleşmenin vergi dairesine sunulduğu da anlaşılmaktadır. Bu durumda sonradan düzenlenen düşük bedelli sözleşmenin vergi dairesine ibraz için düzenlendiği ve muvazaalı olduğu anlaşılmaktadır. Tarafların gerçek iradesine uygun olarak düzenlenen davacının sunduğu 9.10.2006 başlangıç tarihli ve 3 yıl süreli kira sözleşmesi uyarınca uyuşmazlığın çözümü gerekirken yazılı gerekçeyle davalının sunduğu sözleşmeye değer verilerek hüküm kurulması doğru görülmemiş hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 14.05.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. yarx
yarx Bnece bu konuda yapmanız gereken şey itirazın kaldırılması ve temerrüt nedeni ile tahliye davası açmak .Yukarıdaki Yargıtay kararılarını dayanak yaparak ve elinizdeki bonoyu da delil göstererek elden ödenecek kira bedellerine ilişkin alındığını söyleyerek bence dilekçesini hazırlayın ve davasınızı açın.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Uyuşmazlık Mahkemesine Başvuruda Bir Süre Var Mı? Mustafa O. Meslektaşların Soruları 8 15-08-2017 06:38
Yargitay Karari (kİra Bedelİ) Pınar Meslektaşların Soruları 2 25-05-2010 17:34
Kİra Bedelİ Ödeme GÜnÜ Ve TeamÜl Turaney Meslektaşların Soruları 2 07-08-2009 14:53
Temİnat Senedİ İle İlgİlİ Bİr UyuŞmazlik... muhatap Meslektaşların Soruları 4 07-05-2007 10:51


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05006409 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.