Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yenilenen Dosyaya Mazaret Göndermek-Davanın Açılmamış Sayılması.

Yanıt
Old 17-03-2019, 11:53   #1
Avec

 
Varsayılan Yenilenen Dosyaya Mazaret Göndermek-Davanın Açılmamış Sayılması.

Merhabalar, Devralınan bir dosyada bizden önceki meslektaşımız bir kere mazaretsiz olarak katılmamış ve dosya müracata bırakılmış. Yenilenen dosyaya davacı vekili olarak vekalet sunup ilerleyen celseleri takip ettik. Ancak bizden önceki yenilemeden haberimiz yoktu. Mazaretsiz olarak bir duruşmaya katılamadık ve dosya daha önceden yenilendiğinden ve karşı taraf davayı takip etmek istemediğinden HMK 150. Madde gereği dava açılmamış sayıldı. Buna ilişkin bir çıkış yolu arıyoruz. Gerekçeli kararın yazımını bekliyoruz ve muhtelemen istinaf edilecek ancak buna ilişkin bir uygulama yahut içtihat bilgisi olan meslektaşlarımız yardımcı olabilir mi. Hem avukatın sorumluluğu ve dosyanın selahiyeti açısından en iyi çıkar yol nedir.
Old 18-03-2019, 11:13   #2
abdurrahman pehlivan

 
Mesaj

Sayın Meslektaşım,

HMK 150/6 İşlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi halde dava açılmamış sayılır

HMK'nın ilgili fıkrası gereği, bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz ifadesinden en fazla iki kez takipsiz bırakılır, üçüncü kez takipsiz bırakılamaz anlamaktayım. Benzer görüşteki, aşağıdaki Yargıtay kararını da sizlerle paylaşıyorum. İyi çalışmalar dilerim.

T.C YARGITAY
9.Hukuk Dairesi
Esas: 2012/ 35026
Karar: 2012 / 42242
Karar Tarihi: 11.12.2012

ÖZET: Mahkemenin hüküm fıkrasında yazılı yargılama usulü açısından yapılan HMK 150/6 maddesine göre davanın açılmamış sayılmasına karar verdiği görülmektedir. Anılan maddeye göre “(6) İşlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi hâlde dava açılmamış sayılır.” Yani HMK 150/6 maddesine göre yazılı yargılamada dava bir kere yenilenmişse birden fazla takipsiz bırakılamaz ifadesiyle 3.takipsizlik halinde davanın açılmamış sayılması gerekeceği belirtilmektedir. Bu haliyle somut olayla uyuşmadığı açıktır. Kaldı ki iş davalarında basit yargılama usulü uygulanır. Mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozma sebebi ise de, yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün HUMK'nun 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
(4857 S. K. m. 17) (6100 S. K. m. 150, 448, 450)

Dava: Davacı, ihbar tazminatı, ödenmeyen aylık hak edişler, özel doktor ve muayene ücreti, kötüniyet tazminatı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, 150/6. Maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar vermiştir.

Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: A- Davacı İsteminin Özeti: Davacı, ihbar tazminatı, ücret ve kötüniyet tazminatı alacaklarını istemiştir.

B-Davalı Cevabının Özeti: Davalı, davanın reddini istemiştir.

C-Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, dava dosyasının 23/12/2010 tarihinde HUMK 409/1 maddesi gereğince işlemden kaldırılmasına karar verildiği ve 01/06/2012 tarihli son duruşmaya da davacının katılmadığı davanın takipsiz bırakıldığı gerekçesiyle HMK. 150/6. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

D-Temyiz: Kararı davalı temyiz etmiştir.

E-Gerekçe: 6100 sayılı HMK 448.maddesine göre “Bu Kanun hükümleri, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhâl uygulanır.” 450. maddesinde “(1) 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ek ve değişiklikleri ile birlikte tümüyle yürürlükten kaldırılmıştır.” düzenlemesi mevcuttur.

Anılan düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere 6100 Sayılı HMK hükümleri tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal yürürlüğe girecektir.

1086 Sayılı HUMK döneminde açılan davalara ilişkin olarak eski kanun hükümlerinin uygulanması istisnai olarak HMK geçici 1 ve 2.maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre, 6100 Sayılı HMK'nın yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri ile senetle ispat, istinaf ve temyiz ile temyizde duruşma yapılmasına ilişkin parasal sınırlarla ilgili hükümleri Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan dava ve işlerde uygulanmaz. 1086 sayılı Kanunun yürürlükte olduğu dönemde usulüne uygun olarak düzenlenmiş bulunan senetler, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra da geçerliliklerini korur.

Kanun açıkça bir istisna getirmediğine işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılacağına ilişkin HMK 320/4 maddesinin 1086 Sayılı HUMK döneminde açılan derdest davalarda da uygulanması gerekecektir.

Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E:1992/11-702 K:1993/48 T:10.02.1993 tarihli kararında benzer bir olayda daha önce Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu 409 maddesinde meydana gelen değişiklikle ilgili kararında;

“…Temyize konu dava, 4.4.1984 tarihinde ve HUMK.nda değişiklik yapan 1711 sayılı Yasanın yürürlük döneminde açılmıştır.

Kural olarak her davanın, açıldığı tarihteki maddi ve hukuki esaslara göre çözüme ulaştırılması asıldır.

Davanın açıldığı tarih itibariyle, H.U.M.K.nun 409. maddesinde, takip edilmemesi nedeniyle işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak, bir yıl içinde yenilenmeyen davaların, açılmamış sayılmasına karar verilmesi öngörülmüştür. 5.6.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3156 sayılı Yasa ile değişik H.U.M.K.nun 409. maddesinde ise, işlemden kaldırılan ve yenilenmeyen davalar için açılmamış sayılmalarına karar verilmesinde, evvelce öngörülen bir yıllık süre üç aya indirilmiştir. Ancak, aynı yasanın geçici maddesinde, 1086 Sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun bu kanunla değiştirilen hükümlerinin, yine istisnalar ayrık kalmak üzere, kanunun yürürlüğe girmesinden sonra açılacak davalara uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

Somut olayda uyuşmazlık, 3156 sayılı Yasanın geçici maddesinde belirtilen istisnalardan bulunmamaktadır. Davanın takip edilmeme nedeniyle işlemden kaldırıldığı tarih ile, olayda uygulanması gereken 1711 sayılı Yasa ile değişen HUMK.nun 409. maddesinde öngörülen bir yıllık süre dolmadan davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

Bu durumda usul ve yasaya uygun bulunmayan direnme kararı bozulmalıdır…”

Sonucuna varmıştır. (Aynı yönde Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Esas No: 2010/7-187 Karar No: 2010/209 T: 07.04.2010)

Gerçekten, yukarıdaki karar içeriğinden de açıkça anlaşılacağı üzere, kanun koyucu HMK 320/4 maddesindeki işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosyanın, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılamayacağına ilişkin düzenlemenin derhal uygulanmasını istemeseydi 3156 sayılı Yasada yapılan değişiklik gibi eski 6100 sayılı HMK geçici 1 ve 2.maddelerinde 1086 Sayılı Kanun döneminde açılan davalarda bu hükmün uygulanmayacağına ilişkin düzenleme yapardı.

Ayrıca, Kanun koyucu 6100 Sayılı Kanun döneminde basit yargılamaya tabi davalarda davanın sadece bir kere takipsiz bırakılabileceğini düzenlediğine göre görülen davanın niteliği itibariyle 150.maddedeki korumadan ayrılmıştır. Kanun koyucu eğer geçekten davanın 3 kere takipsiz bırakılmasını isteseydi HMK 150.maddesi dururken ayrıca 321.maddede düzenleme getirme gereği duymaz ve 1086 sayılı Kanun döneminde açılan davalara açıkça bir istisna da getirirdi.

6100 Sayılı HMK'da yazılı ve basit yargılamada davanın takipsiz bırakılmasına ilişkin farklı düzenlemeye gidilmesine rağmen, 1086 SAYILI HUMK zamanında açılan davalar açısından açıkça bir istisna getirilmediğine göre Kanunda açıkça verilmeyen bir hakkın kullandırılması da mümkün olmayacaktır.

Olaya şu açıdan da yaklaşmak da faydalı olacaktır. HMK 320/4 maddesinde öngörülen işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılamayacağı düzenlemesi hak düşürücü niteliktedir. Yasa gereği dava 2. defa takipsiz bırakılırsa mahkemece "davanın açılmamış sayılmasına" karar verilmelidir.

Mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilmese bile dava takipsiz bırakılmakla o tarih itibariyle hukuki sonuçlarını doğurur. Artık davanın yenilenmesi olanağı kalmaz. Bunun sonucu olarak, dava derdest olmaktan çıkar ve davanın zaman aşımını kesme etkisi ortadan kalkar.

Mahkemenin davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesiyle (verilmese bile 2. Defa takipsiz bırakılmakla) davalı lehine yasa gereği söz konusu haklar (usulü kazanılmış hak) doğmuştur. Temyiz aşamasında durumun farkedilmesiyle Yargıtay tarafından davanın açılmamış sayılması gerektiği yönünde bozma kararı verilmesi gerekir.

Kanun açıkça bir istisna getirmediğine göre davacı tarafın kazanılmış hakkından da söz edilemez. Henüz doğmamış, yapılma şartları oluşmamış işlem açısından kazanılmış haktan da bahsedilemez. Yasayla verilen ve ayrıca yoruma ihtiyaç gerektirmeyen bir hakkın, davacının yasayla tanınmayan kazanılmış hakkından bahsedilerek davalıdan alınması mümkün değildir.

6100 HMK 448.madde tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanır kuralı getirmiştir. Bu düzenlemeden anlaşılması gereken şudur; 6100 Sayılı HMK yürürlüğe girdiğinde eski dönemde 2 kere takipsizlik yapılmışsa hakim yeni bir takipsizlik meydana gelmeden 6100 Sayılı HMK'da ikinci defa takipsiz bırakılamayacağı gerekçesiyle tarafa “2 takipsizlik hakkını eski kanun döneminde kullandığından davanın açılmamış sayılmasına karar veriyorum.” diyemeyecektir. 3. takipsizliği bekleyecektir. Asıl kazanılmış hak 2 kere eski kanun dönemindeki takipsizliğin yeni kanunda tamamlanmış işlem sayılarak yeni kanuna bağlı derhal hukuki sonuç doğurmamasıdır. Tamamlanmış işlemlerin etkilenmemesinden anlaşılması gereken de budur.

Yukarıda da açıklandığı üzere Mahkemenin hüküm fıkrasında yazılı yargılama usulü açısından yapılan HMK 150/6 maddesine göre davanın açılmamış sayılmasına karar verdiği görülmektedir. Anılan maddeye göre “(6) İşlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi hâlde dava açılmamış sayılır.” Yani HMK 150/6 maddesine göre yazılı yargılamada dava bir kere yenilenmişse birden fazla takipsiz bırakılamaz ifadesiyle 3.takipsizlik halinde davanın açılmamış sayılması gerekeceği belirtilmektedir. Bu haliyle somut olayla uyuşmadığı açıktır. Kaldı ki iş davalarında basit yargılama usulü uygulanır.

Mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozma sebebi ise de, yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün HUMK'nun 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Sonuç: Temyiz olunan kararda gerekçe kısmının hükümden önceki son paragrafının silinerek yerine “Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde; eldeki dava dosyasının 23/12/2010 tarihinde HUMK 409/1 maddesi gereğince işlemden kaldırılmasına karar verildiği ve 01/06/2012 tarihli son duruşmaya da davacının katılmadığı, böylece davanın takipsiz bırakıldığı anlaşılmış olmakla HMK 320/4. maddesi gereği aşağıdaki şekilde karar vermek gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine ulaşılmıştır.” yazılmasına,

Hüküm kısmının 1.maddesinin hükümden çıkarılmasına,

1.madde olarak “Davanın HMK 302/4 maddesi gereği açılmamış sayılmasına” yazılmasına,

Hükmün bu şekilde düzeltilerek ONANMASINA, 11.12.2012 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤) (www.sinerjimevzuat.com.tr)
Old 22-03-2019, 13:51   #3
Avec

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan abdurrahman pehlivan
Sayın Meslektaşım,

HMK 150/6 İşlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi halde dava açılmamış sayılır

HMK'nın ilgili fıkrası gereği, bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz ifadesinden en fazla iki kez takipsiz bırakılır, üçüncü kez takipsiz bırakılamaz anlamaktayım. Benzer görüşteki, aşağıdaki Yargıtay kararını da sizlerle paylaşıyorum. İyi çalışmalar dilerim.

T.C YARGITAY
9.Hukuk Dairesi
Esas: 2012/ 35026
Karar: 2012 / 42242
Karar Tarihi: 11.12.2012

ÖZET: Mahkemenin hüküm fıkrasında yazılı yargılama usulü açısından yapılan HMK 150/6 maddesine göre davanın açılmamış sayılmasına karar verdiği görülmektedir. Anılan maddeye göre “(6) İşlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi hâlde dava açılmamış sayılır.” Yani HMK 150/6 maddesine göre yazılı yargılamada dava bir kere yenilenmişse birden fazla takipsiz bırakılamaz ifadesiyle 3.takipsizlik halinde davanın açılmamış sayılması gerekeceği belirtilmektedir. Bu haliyle somut olayla uyuşmadığı açıktır. Kaldı ki iş davalarında basit yargılama usulü uygulanır. Mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozma sebebi ise de, yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün HUMK'nun 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
(4857 S. K. m. 17) (6100 S. K. m. 150, 448, 450)

Dava: Davacı, ihbar tazminatı, ödenmeyen aylık hak edişler, özel doktor ve muayene ücreti, kötüniyet tazminatı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, 150/6. Maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar vermiştir.

Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: A- Davacı İsteminin Özeti: Davacı, ihbar tazminatı, ücret ve kötüniyet tazminatı alacaklarını istemiştir.

B-Davalı Cevabının Özeti: Davalı, davanın reddini istemiştir.

C-Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, dava dosyasının 23/12/2010 tarihinde HUMK 409/1 maddesi gereğince işlemden kaldırılmasına karar verildiği ve 01/06/2012 tarihli son duruşmaya da davacının katılmadığı davanın takipsiz bırakıldığı gerekçesiyle HMK. 150/6. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

D-Temyiz: Kararı davalı temyiz etmiştir.

E-Gerekçe: 6100 sayılı HMK 448.maddesine göre “Bu Kanun hükümleri, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhâl uygulanır.” 450. maddesinde “(1) 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ek ve değişiklikleri ile birlikte tümüyle yürürlükten kaldırılmıştır.” düzenlemesi mevcuttur.

Anılan düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere 6100 Sayılı HMK hükümleri tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal yürürlüğe girecektir.

1086 Sayılı HUMK döneminde açılan davalara ilişkin olarak eski kanun hükümlerinin uygulanması istisnai olarak HMK geçici 1 ve 2.maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre, 6100 Sayılı HMK'nın yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri ile senetle ispat, istinaf ve temyiz ile temyizde duruşma yapılmasına ilişkin parasal sınırlarla ilgili hükümleri Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan dava ve işlerde uygulanmaz. 1086 sayılı Kanunun yürürlükte olduğu dönemde usulüne uygun olarak düzenlenmiş bulunan senetler, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra da geçerliliklerini korur.

Kanun açıkça bir istisna getirmediğine işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılacağına ilişkin HMK 320/4 maddesinin 1086 Sayılı HUMK döneminde açılan derdest davalarda da uygulanması gerekecektir.

Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E:1992/11-702 K:1993/48 T:10.02.1993 tarihli kararında benzer bir olayda daha önce Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu 409 maddesinde meydana gelen değişiklikle ilgili kararında;

“…Temyize konu dava, 4.4.1984 tarihinde ve HUMK.nda değişiklik yapan 1711 sayılı Yasanın yürürlük döneminde açılmıştır.

Kural olarak her davanın, açıldığı tarihteki maddi ve hukuki esaslara göre çözüme ulaştırılması asıldır.

Davanın açıldığı tarih itibariyle, H.U.M.K.nun 409. maddesinde, takip edilmemesi nedeniyle işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak, bir yıl içinde yenilenmeyen davaların, açılmamış sayılmasına karar verilmesi öngörülmüştür. 5.6.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3156 sayılı Yasa ile değişik H.U.M.K.nun 409. maddesinde ise, işlemden kaldırılan ve yenilenmeyen davalar için açılmamış sayılmalarına karar verilmesinde, evvelce öngörülen bir yıllık süre üç aya indirilmiştir. Ancak, aynı yasanın geçici maddesinde, 1086 Sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun bu kanunla değiştirilen hükümlerinin, yine istisnalar ayrık kalmak üzere, kanunun yürürlüğe girmesinden sonra açılacak davalara uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

Somut olayda uyuşmazlık, 3156 sayılı Yasanın geçici maddesinde belirtilen istisnalardan bulunmamaktadır. Davanın takip edilmeme nedeniyle işlemden kaldırıldığı tarih ile, olayda uygulanması gereken 1711 sayılı Yasa ile değişen HUMK.nun 409. maddesinde öngörülen bir yıllık süre dolmadan davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

Bu durumda usul ve yasaya uygun bulunmayan direnme kararı bozulmalıdır…”

Sonucuna varmıştır. (Aynı yönde Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Esas No: 2010/7-187 Karar No: 2010/209 T: 07.04.2010)

Gerçekten, yukarıdaki karar içeriğinden de açıkça anlaşılacağı üzere, kanun koyucu HMK 320/4 maddesindeki işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosyanın, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılamayacağına ilişkin düzenlemenin derhal uygulanmasını istemeseydi 3156 sayılı Yasada yapılan değişiklik gibi eski 6100 sayılı HMK geçici 1 ve 2.maddelerinde 1086 Sayılı Kanun döneminde açılan davalarda bu hükmün uygulanmayacağına ilişkin düzenleme yapardı.

Ayrıca, Kanun koyucu 6100 Sayılı Kanun döneminde basit yargılamaya tabi davalarda davanın sadece bir kere takipsiz bırakılabileceğini düzenlediğine göre görülen davanın niteliği itibariyle 150.maddedeki korumadan ayrılmıştır. Kanun koyucu eğer geçekten davanın 3 kere takipsiz bırakılmasını isteseydi HMK 150.maddesi dururken ayrıca 321.maddede düzenleme getirme gereği duymaz ve 1086 sayılı Kanun döneminde açılan davalara açıkça bir istisna da getirirdi.

6100 Sayılı HMK'da yazılı ve basit yargılamada davanın takipsiz bırakılmasına ilişkin farklı düzenlemeye gidilmesine rağmen, 1086 SAYILI HUMK zamanında açılan davalar açısından açıkça bir istisna getirilmediğine göre Kanunda açıkça verilmeyen bir hakkın kullandırılması da mümkün olmayacaktır.

Olaya şu açıdan da yaklaşmak da faydalı olacaktır. HMK 320/4 maddesinde öngörülen işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılamayacağı düzenlemesi hak düşürücü niteliktedir. Yasa gereği dava 2. defa takipsiz bırakılırsa mahkemece "davanın açılmamış sayılmasına" karar verilmelidir.

Mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilmese bile dava takipsiz bırakılmakla o tarih itibariyle hukuki sonuçlarını doğurur. Artık davanın yenilenmesi olanağı kalmaz. Bunun sonucu olarak, dava derdest olmaktan çıkar ve davanın zaman aşımını kesme etkisi ortadan kalkar.

Mahkemenin davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesiyle (verilmese bile 2. Defa takipsiz bırakılmakla) davalı lehine yasa gereği söz konusu haklar (usulü kazanılmış hak) doğmuştur. Temyiz aşamasında durumun farkedilmesiyle Yargıtay tarafından davanın açılmamış sayılması gerektiği yönünde bozma kararı verilmesi gerekir.

Kanun açıkça bir istisna getirmediğine göre davacı tarafın kazanılmış hakkından da söz edilemez. Henüz doğmamış, yapılma şartları oluşmamış işlem açısından kazanılmış haktan da bahsedilemez. Yasayla verilen ve ayrıca yoruma ihtiyaç gerektirmeyen bir hakkın, davacının yasayla tanınmayan kazanılmış hakkından bahsedilerek davalıdan alınması mümkün değildir.

6100 HMK 448.madde tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanır kuralı getirmiştir. Bu düzenlemeden anlaşılması gereken şudur; 6100 Sayılı HMK yürürlüğe girdiğinde eski dönemde 2 kere takipsizlik yapılmışsa hakim yeni bir takipsizlik meydana gelmeden 6100 Sayılı HMK'da ikinci defa takipsiz bırakılamayacağı gerekçesiyle tarafa “2 takipsizlik hakkını eski kanun döneminde kullandığından davanın açılmamış sayılmasına karar veriyorum.” diyemeyecektir. 3. takipsizliği bekleyecektir. Asıl kazanılmış hak 2 kere eski kanun dönemindeki takipsizliğin yeni kanunda tamamlanmış işlem sayılarak yeni kanuna bağlı derhal hukuki sonuç doğurmamasıdır. Tamamlanmış işlemlerin etkilenmemesinden anlaşılması gereken de budur.

Yukarıda da açıklandığı üzere Mahkemenin hüküm fıkrasında yazılı yargılama usulü açısından yapılan HMK 150/6 maddesine göre davanın açılmamış sayılmasına karar verdiği görülmektedir. Anılan maddeye göre “(6) İşlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi hâlde dava açılmamış sayılır.” Yani HMK 150/6 maddesine göre yazılı yargılamada dava bir kere yenilenmişse birden fazla takipsiz bırakılamaz ifadesiyle 3.takipsizlik halinde davanın açılmamış sayılması gerekeceği belirtilmektedir. Bu haliyle somut olayla uyuşmadığı açıktır. Kaldı ki iş davalarında basit yargılama usulü uygulanır.

Mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozma sebebi ise de, yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün HUMK'nun 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Sonuç: Temyiz olunan kararda gerekçe kısmının hükümden önceki son paragrafının silinerek yerine “Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde; eldeki dava dosyasının 23/12/2010 tarihinde HUMK 409/1 maddesi gereğince işlemden kaldırılmasına karar verildiği ve 01/06/2012 tarihli son duruşmaya da davacının katılmadığı, böylece davanın takipsiz bırakıldığı anlaşılmış olmakla HMK 320/4. maddesi gereği aşağıdaki şekilde karar vermek gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine ulaşılmıştır.” yazılmasına,

Hüküm kısmının 1.maddesinin hükümden çıkarılmasına,

1.madde olarak “Davanın HMK 302/4 maddesi gereği açılmamış sayılmasına” yazılmasına,

Hükmün bu şekilde düzeltilerek ONANMASINA, 11.12.2012 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤) (www.sinerjimevzuat.com.tr)


Bilgilendirme için teşekkürler. Aslında belirttiğiniz üzere birden fazla takipsiz bırakılamazı 2. defa da müracata kalabilir şeklinde anlamak gerekiyor. Bu şekilde bir istinaf yoluna başvurmamız daha mantıklı gibi geldi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Müracaata kalma ve yenilenmeme sonucu davanın açılmamış sayılması-Aynı konulu davanın açılması hakkaniyet_ Meslektaşların Soruları 10 16-09-2013 12:53
Davanın Açılmamış Sayılması Av.F.Karakurt Meslektaşların Soruları 1 31-07-2012 11:04
davanın açılmamış sayılması av.ismailcelik Meslektaşların Soruları 6 02-06-2011 17:06
Davanın Açılmamış Sayılması - Temyiz Edilmeyen ek davanın Bozul aeyesilkaya Hukuk Soruları Arşivi 1 08-09-2005 21:28


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04232097 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.