Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Kamulaştırma Kanun'daki uzlaşma yöntemi nasıldır?

Yanıt
Konu Notu: 2 oy, 5,00 ortalama. Değerlendirme: Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 08-04-2011, 12:20   #1
AV.ERKUT

 
Varsayılan Kamulaştırma Kanun'daki uzlaşma yöntemi nasıldır?

Sayın Meslektaşlarım;
2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na eklenen ve kamulaştırmasız el atma davalarına özgü geçici 6. maddeyle getirilen uzlaşma yöntemi hakkında bilgiye ihtiyacım bulunmaktadır. Uzlaşma müessesesi nasıl işleyecek? Nereye, nasıl başvuracağız? Olayımızda, taşınmazımızın üzerinden şehirlerarası yol geçmiştir. Yaptığım araştırmaya göre, 1970'li yıllarda bu yol yapılmıştır.Ayrıca, geçici 6. maddenin 2. fıkrasında geçen "el koyma tarihindeki nitelikleri esas alınarak" değer biçilecekmiş. Ancak, şimdiki değeri oldukça fazla. Arazimiz, şimdi neredeyse şehrin en kıymetli yerinde ve karayolu da buradan geçiyor. El koyma tarihindeki nitelikleri esas alınarak belirlenecek değeri kabul etmeyeceğimiz ortada. Ne yapmalıyım?
Saygılarımla başarılar diliyorum.
Old 15-04-2011, 10:03   #2
aso19

 
Varsayılan

Değerli meslektaşım. Burada kamulaştırma değil kamulaştırmasız el atma söz konusu. MÜvekkillerinizin uzlaşmaya çağrılması zaten söz konusu olmayacaktır. Yapmanız gereken iş bence uzlaşma için uğraşmak değil kamulaştırmasız el atma davası açmaktır. KAmulaştırmasız el atma davalarında taşınmazın değeri el atma tarine göre değil dava tarihine göre belirlenir ve dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilir.
Old 16-04-2011, 10:24   #3
avcetin

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım,ben şu şekilde bir yol izledim:
1. Öncelikle mahkeme aracılığıyla el atmanın varlığını tespit ettirdim.
2. İlgili belediyeye başvurarak ve başvuru dilekçeme tespit raporunu da ekleyerek "kamulaştırmasız el atma söz konusu olduğu takdirde 6111 sayılı yasanın geçici 2. maddesi ve 2942 sayılı kanunun geçici 6. maddesi gereğince dava açmadan önce uzlaşmaya gidilmesi esas olduğundan, bu konuda değer tespiti yapılarak tarafımıza bildirilmesini" talep ettim.
3. Evrakın kaybolma ihtimalini göz önüne alarak başvuru numaramı ve dilekçemin havaleli fotokopisini aldım.
4. Şimdi ise sonuç bekliyorum.
Sayın aso19, "uzlaşma için uğraşmak" maalesef zorunlu şu anda. Aksi takdirde, yani uzlaşmaya başvurulmadan el atma davası açıldığı takdirde dava şartı eksikliğinden davanın reddedilme ihtimali var.
Saygılarımla..
Old 18-04-2011, 11:03   #4
AV.ERKUT

 
Varsayılan

Sayın aso19 ve avçetin;
öncelikle ilgi göstererek cevap verdiğiniz için teşekkür ederim.
Sayın avçetin, sizin de belirttiğiniz üzere, kamulaştırmasız el atmalarda uzlaşma yolu artık zorunlu hale geldi. Sayın aso19'un Haziran 2010'da eklenen geçici 6. maddeyi gözden kaçırdığını düşünüyorum.Karayolları Genel Müdürlüğü avukatları ile yaptığım görüşmede, olayı anlatan bir dilekçe ile ilgili Karayolları Bölge Müdürlüğü'ne başvurmamın yeterli olacağı bilgisini edindim.Saygılarımla.
Old 21-04-2011, 10:00   #5
Hüseyin Kılıç

 
Varsayılan

Sayın Erkut,

Bahsettiğiniz konuda devam eden davalarımda idarenin uzlaşma zarureti bu nedenle de davanın reddedilmesi gerektiği yönünde savunma dilekçeleri oldu. Hakim de idarenin uzlaşma talebini kabul ediyor musunuz diye sordu. Ben de etmiyoruz dedim. Ve dava şu an devam ediyor. Yargıtayın uygulaması nasıl olur bilemiyorum ancak kanaatimce bu tür durumlarda idareye uzlaşma istemediğinizi beyan eden bir dilekçe vererek bunu de ekte sunmak suretiyle el atma davası açmanız yerinde olacaktır. Çünkü idarelerin uzlaşmayla ilgili prosedürleri için iki tane 6 aylık zaman verilmiş durumda kanunda. Ve idareler de bunu sonuna dek kullanacaklarını ifade ediyorlar. Kımet takdiri için 6 ay ve uzlaşma için 6 ay olan bu süreler de dava açmayı ciddi manada geciktiriyor. Bunu hakimle de konuştum ve bu nedenle davada uzlaşma istemediğimiz beyanını yeterli bularak davaya devam etti. Yargıtay ne diyecek o da önemli tabi ama en azından bu arada dava belli bir aşamaya gelmiş oluyor. Saygılarımla...
Old 14-05-2011, 13:19   #6
mücrim

 
Varsayılan

Evet arkadaşlar bu durum henüz yeni olmakla emsal arayışı içindeyiz. Sayın Hüseyin Kılıç Bey'in bahsettiği "dava dilekçesine uzlaşmayı kabul etmediğimize dair bir dilekçe" konusu çok pratik bir yol ancak nasıl değerlendirileceği büyük tereddüt. davanın reddi söz konusu, yada yargıtay bu eksikliği gider, süreyi bekle deyip dosyayı geri mi gönderecek. bu arada geçiçi maddedki şu kısım sayın ERKUT beyin tereddütünü giderebilir." Tazminat müracaatı üzerine, fiilen el konulan taşınmazın veya üzerinde tesis edilen irtifak hakkının MALİKİN MÜRACAAT ETTİĞİ TARİHTEKİ tahmini değeri;"
iyi çalışmalar.
Old 14-06-2011, 13:35   #7
Av. Yasin Yıldız

 
Varsayılan

Bir kısım meslektaşımın kamulaştırmasız el atan idare "uzlaşma yoluna gitmek istemediklerini" belirten dilekçelerle başvurduklarını, bu başvurunun hemen ardından veya başvurmadan önce dava açtıklarını gördüm. Tabii burada el atmanın ne zaman olduğu ve davanın 5999 ve 6111 sayılı kanunlardan önce veya sonra açılıp açılmadığı çok önemli ancak bana göre yanlış bir yöntem. Zira her ne kadar uzlaşma için davacıyı zorlamak kabul edilemez ise de açık bir kanun hükmü mevcut. Mahkemeler 5999 ve 6111 sayılı kanuna rağmen bu kanunların yürürlüğünden sonra uzlaşma için başvurulmadan açılan davaları görmeye devam ediyor. ancak nasıl bir karar verileceği ve en önemlisi yargıtay'ın bu durumdaki tutumu çok önemli olacaktır. Ben davayı açmadan önce uzlaşma için başvurup, uzlaşmazlık tutanağının imzalanmasından sonra (veya 6 aylık süreye rağmen uzlaşmaya davet edilmeme halinde bu sürenin bitiminde) dava açmanın garantili ve müvekkilllerin olası hak kayıplarını önleyecek nitelikte olduğunu düşünüyorum.
Old 20-07-2011, 20:10   #8
av.özkan

 
Varsayılan

uzlaşma zorunlu olduğu için uzlaşma başvurusu yapılmadan açılan davanın reddi sözkonusu olabilir diye düşünüyorum.Bu şekilde açtığım 2 davada bu sözkonusu olduğu için idarelere başvurdum.Birinde uzlaşma sağlanamadı onlardan tutanak alıp yeni dava açıp birleştirecem .en azından o safhaya kadar yaptığım emekler boşa gitmesin.diğer dosyada da kurum davet edecek uzlaşmayacaım yine ek dava ıle bırlestirme talep edeceği cunku her ıkı dosyada keşif asamasına geldı.Herkese aynı yöntemi tavsıye edıyorum.
Old 21-07-2011, 08:01   #9
Hüseyin Kılıç

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım,
Aşağıdaki karar sanıyorum sizin bu zahmete girmemeniz için yeterli olur. Kolaylıklar diliyorum.
[FONT='Verdana','sans-serif']YARGITAY
5.Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/967
KARAR NO : 2011/5754
MAHKEMESİ : Pendik …
TARİHİ : 20/10/2005
NUMARASI : 2004/ … - 2005/…
DAVACI : …
DAVALI : …
KARAR
Dava, Kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre dava konusu ... sayılı taşınmaza 1975 yılında, ... parsel sayılı taşınmaza 1980 yılında el atıldığı anlaşılmaktadır.
30.06.2010 günü yürürlüğe giren 5999 sayılı yasa uyarınca tarafların uzlaşması esas ise de taraflar arasında uzlaşmanın söz konusu olmayacağı davacı vekilince sunulan dilekçe ile anlaşıldığından işin esasının incelenmesinde :
...bedelinin davalı idareden tahsiline ve ayrıca el atılan taşınmazların, davacı üzerindeki tapusunun iptali ile davalı idare adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davalı idare vekilinin temyiz itirazı yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA , aşağıdaki yazılı kalan onama harcının alınmasına, 31.03.2011 gününde oybirliği ile karar verildi.
[/font]
Old 21-07-2011, 10:54   #10
Av. Yasin Yıldız

 
Varsayılan kamulaştırmasız el atma-uzlaşma

sayın meslektaşım;

sizin eklediğiniz karar sanırım yasa yürürlüğe girmeden önce açılmış olan davalar için geçerli. asıl mesele yasa yürülüğe girdikten sonra açılacak davalarda uzlaşmaya gidilmesinin dava şartı olup olmadığıdır. eğer bu duruma uygun bir karar varsa paylaşmanızı rica ediyorum.
Old 23-08-2011, 14:54   #11
Av. Mehmet Salih Kara

 
Varsayılan

belediye encümeni tarafından alınan kamulaştırma kararında, uzlaşma faslı bittikten sonra anlaşamama halinde belediyenin asliye hukuk mahkemesine müracaat etmesi dolasıyla mahkemece tarafımıza gönderilecek tebliğden itibaren 1 ay içinde İdare Mahkemesine dava açabiliyoruz. soru ; bu süreci beklemeden encümen kararının ( kamulaştırma ) ilan tarihinden itibaren idare mahkemesinde dava açabilirmiyiz ?
Old 23-08-2011, 15:26   #12
av.23

 
Varsayılan

Sayın Hüseyin Kılınç'ın eklediği kararın 6111 sayılı yasadan önce açılmış bir dava olduğunu düşünüyorum. Geçici 6. madde düzenlemesinde zaten açılmış olan davalar ile ilgili bir ayrıcalık tanınmış.Açılmış olan davalarda davacı uzlaşma yoluna gidip gitmeyeceğini mahkemeye ve idareye bildireblilir denmekte. Bu nitelikte bir davada kararda da belirtildiği gibi uzlaşma yoluna gitmek istemediğini (3 ay içinde yanılmıyorsam) bildirmek yeterli olabilir.Ancak 6111 'den sonra artık idarelere başvurmanın zorunlu olduğu ortada.Hukuk Genel Kurulu'nun konu ile ilgili en son kararı ortada iken, idarelerin bu duruma çözüm üretme çabasının bir ürünü Torba yasaya atılan geçici 2. madde.
Old 21-09-2011, 10:33   #13
ssblll

 
Varsayılan

sayın av.özkan
elimizde ki kamulaştırmasız el koyma davamızda (6111 sayılı kanundan sonra açıldığı için) uzlaşmaya gitmemiz gerekiyor.
sizin bu konuda ki tecrübelerinizi de göz önüne alarak idareye sunuluacak uzlaşma başvurusunun prosedürü nasıl olduğu, talepimizi nasıl şekillendirmemiz gerktiği hakkında bilgi verebilir misiniz?
Old 10-11-2011, 17:01   #14
av.özkan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ssblll
sayın av.özkan
elimizde ki kamulaştırmasız el koyma davamızda (6111 sayılı kanundan sonra açıldığı için) uzlaşmaya gitmemiz gerekiyor.
sizin bu konuda ki tecrübelerinizi de göz önüne alarak idareye sunuluacak uzlaşma başvurusunun prosedürü nasıl olduğu, talepimizi nasıl şekillendirmemiz gerktiği hakkında bilgi verebilir misiniz?
Benim uzlaşma ile ilgili görüşüm dava şartı olduğu undan dolayı da şöyle bir dilekçe verdim mahkemeye.


.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ SAYIN HAKİMLİĞİNE
MERSİN
DOSYA NO :
BEYANDA BULUNAN DAVACILAR :Mustafa ve Arkadaşları
VEKİLİ :Av.Özkan ÖZDEMİR-Adres Başlıktadır.
DAVALI :
KONUSU :Uzlaşma hakkında beyanda bulunulması
AÇIKLAMALAR :1-Sayın Mahkemenin yukarıda esas numarası bildirilen ve yargılaması derdest olan “Kamulaştırmasız El Atma Nedeniyle Tazminat ve Ecri Misil” taleplerimizi içeren iş bu davamızı 14.03.2011 tarihinde açmıştık.
2-İş bu davamızın açılmasından önce 25.02.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6111 Sayılı Kanunun GEÇİCİ 2.maddesi uyarınca “(1) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren onbeş yıl süreyle geçerli olmak üzere; 4/11/1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun geçici 6 ncı maddesi hükmü, 4/11/1983 tarihinden sonraki kamulaştırmasız el koyma işlemlerine de uygulanır.” hükmü delaletiyle 5999 sayılı kanunla 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa eklenen geçici 6.maddesi hükmüne göre[FONT='Tahoma','sans-serif'] [/font]Kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen 9/10/1956 tarihi ile 4/11/1983 tarihi arasında fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazlara veya kaynaklara kısmen veya tamamen veyahut irtifak hakkı tesis etmek suretiyle malikin rızası olmaksızın fiili olarak el konulması sebebiyle, malik tarafından ilgili idareden tazminat talebinde bulunulması halinde, öncelikle uzlaşma yoluna gidilmesi esastır denilmek suretiyle kanun koyucu uzlaşma yoluna gitmeyi dava şartı olarak saymıştır[FONT='Tahoma','sans-serif']. [/font]
[FONT='Tahoma','sans-serif'] [/font]3-Maddenin devamında ise “Tazminat müracaatı üzerine taşınmazın el koyma tarihindeki nitelikleri esas alınmak ve bu Kanunun 11 inci ve 12 nci maddelerine göre hesaplanmak suretiyle tespit edileceği ve Tespitten sonra, bu Kanunun 8 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre teşkil olunan uzlaşma komisyonunca, müracaat tarihinden itibaren en geç altı ay içerisinde 7201 sayılı Kanun hükümlerine göre tebliğ edilen bir yazı ile, tahmini değer bildirilmeksizin, talep sahibi uzlaşma görüşmelerine davet edilir.” Denilerek süreleri belirlemiştir.
4-Yasal değişikliğin tarafımızdan fark edilmesi üzerine davalı .........................20.04.2011 tarihli ve ...............kayıt no ile uzlaşma talebimizi içeren dilekçe ile başvurulmuş ancak yasal 6 aylık süre dolmasına rağmen talebimiz değerlendirilmemiştir. Zımni olarak ret edilmiştir.
5-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu Dava Şartları Başlığını taşıyan 115.maddesi 3.fıkrasında Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez” hükme bağlanmış olup dava konusu taşınmazlar ile ilgili davalı idareye yaptığımız başvurunun 6 aylık süre içerisinde değerlendirilmemiş olması karşısında dava şartı olan uzlaşmaya başvuru şartı da gerçeklemiş olduğundan davamızın kabulüne karar verilmesini vekil edenlerim adına saygılarımla arz ve talep ederim 05.11.2011
DAVACILAR VEKİLİ Av.Özkan ÖZDEMİR
Old 25-11-2011, 10:30   #15
aso19

 
Varsayılan

Sayın Av.Özkan çok ince ve kıvrak bir çözüm üretmiş gibi görünüyor. Buna ilaveten HMK 115/2 '(2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. ' demektedir.
İhtar yapılmadan açılan davalar HMK'nın bu hükmüne göre tamamlanabilir mi ? diye düşünüyorum.
Old 28-11-2011, 16:24   #16
av.özkan

 
Varsayılan

Benim aslında bir tane davam tam sizin bahsettiğiniz gibi HMK 115/2ye göreydi onagöre dilekçe verdim.Bir tanesi de buna göre riske girip bu şekilde dilekçe verdim.Ben bu açıdan sıkıntı çıkacağını düşünmüyorum da hakimlere güvenemiyorum.
Old 05-01-2012, 09:38   #17
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan Yargıtay uzlaşmaya gidilmeden doğrudan dava açılabileceğini kabul etti

2942 sayılı Kamulaştırma K.na 5999 sayılı Kanunla eklenen Geçici 6.mad.nin 1.fıkrasında “ kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat talebinde öncelikle uzlaşma yoluna gidilmesi “ esası getirilmiş fakat uygulamada uzlaşma zorunluluğu olup olmadığı, bu konuda mahkemeye dilekçe vermenin yeterli olup olmayacağı tartışma konusu olmuştur.

Yargıtay 5.HD.si aşağıdaki kararında bu konuya açıklık getirerek , kararda “ taşınmazına el konulan malik her zaman mahkemeye müracaat ederek tazminat davası açabilir. 5999 sayılı Kanunla getirilen uzlaşmaya gidilmesi hali dava şartı olmayıp , kişinin dava açma hakkını ortadan kaldırmaz. Malikin idareye başvurmadan doğrudan doğruya dava açması hukukun temel prensiplerinden biri olan hak arama özgürlüğüne ilişkindir." denilerek malikin idareye başvurma zorunluluğu olmadan doğrudan bedel davası açabileceği kabul olunmuştur.

T.C.
YARGITAY
5.Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2011 /17580
KARAR NO : 2011 /20948


Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : ...........Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : ............
NUMARASI : ............
DAVACI : ............ Vek. Av................
DAVALI : .............Vek.Av...............
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılarak üzerine pilon dikilip enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın pilon yeri bedeli ile irtifak hakkı bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda avanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla , dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü ;
- K A R A R -
Dava , kamulaştırmasız el atılarak üzerine pilon dikilip enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın pilon yeri bedeli ile irtifak hakkı bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece,davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa 5999 sayılı kanunla eklenen Geçici 6. maddedeki hükümlerin 6111 sayılı Kanunun Geçici 2.maddesi uyarınca 04.11.1983 tarihinden sonraki kamulaştırmasız el koyma işlemlerinde de uygulanacağı kabul edilmiştir.
5999 sayıkı Kanunla eklenen Geçici 6. Maddesinin 1.fıkrasında “ taşınmazlara malikin rızası olmaksızın fiilen el konulması sebebiyle malik tarafından ilgili idareden tazminat talebinde bulunulması halinde öncelikle uzlaşma yoluna gidilmesi esastır “ hükmü getirilmiştir. Ancak ;
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16. 05. 1956 gün ve 1956 / 1-6 sayılı kararı uyarınca idarece taşınmazına kamulaştırmasız el atılması halinde malik müdahalenin önlenmesi talebinde bulunabileceği gibi bu fiili duruma raqzı olması halinde el konulan yerin bedelini talep edebilir.
Bu hüküm uyarınca taşınmazına el konulan malik her zaman mahkemeye müracaat ederek tazminat davası açabilir. 5999 sayılı Kanunla getirilen uzlaşmaya gidilmesi hali kişinin dava açma hakkını ortadan kaldırmaz.
Kanunda , uzlaşmanın önerilmesinin amacı kişinin mahkemeye müracaat hakkını ortadan kaldırmak değil , malikin idareye başvurması halinde uzlaşma yolunun denenmesidir.
İdare uzlaşma talebinde bulunan malik ile uzlaşma görüşmelerine başlamakla yükümlüdür. Malikin idareye başvurmadan doğrudan doğruya dava açması hukukun temel prensiplerinden biri olan hak arama özgürlüğüne ilişkindir.
Diğer bir deyişle 5999 sayılı Kanunla getirilen Geçici 6.maddenin 1.fıkrasındaki uzlaşma için idareye başvurma ; dava şartı olmadığı gibi ,taşınmaz maliki dava açmakla uzlaşmak istemediği yönündeki iradesini ortaya koymuştur.
Bu itibarla işin esasına girilerek yapılacak inceleme sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği düşünülmeden , yazılı gerekçelerle red kararı verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H. U. M. K. nun 428. Maddesi gereğince BOZULMASINA , peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde ödeyene geri verilmesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine , 13.12. 2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 05-01-2012, 12:57   #18
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Yücel Kocabaş
“ kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat talebinde öncelikle uzlaşma yoluna gidilmesi “ esası getirilmiş fakat uygulamada
Sayın Yücel Kocabaş

Onca kişiyi ilgilendiren bunca önemli bir konuda bizi yine aydınlattığınız için çok teşekkür ederiz.

Sayın Üyeler

Yargıtay'ın gerekçesi bana ilginç geldi: "Kanunda , uzlaşmanın önerilmesinin amacı kişinin mahkemeye müracaat hakkını ortadan kaldırmak değil , malikin idareye başvurması halinde uzlaşma yolunun denenmesidir."

Sizce de böyle mi? Kanun'u okuduğunuzda ne anlaşılıyor?
- Maliklere uzlaşma yolunda dostane bir öneri mi var?
- Yoksa maliklerin uzlaşmaya gitmesi yolunda emredici hüküm mü var?

Hak arama özgürlüğü anayasal bir haktır. Eğer Kamulaştırma Kanunu'nun bir maddesi bu anayasal hakkın özünü ortadan kaldırıyorsa yapılması gereken şey Anayasa Mahkemesinden aykırı maddenin iptalini istemektir. Ama görülüyor ki Yargıtay Kanun'u yorumlamakla kestirmeden gitmiş.

Kestirmeden gitmesi adalete aykırı değil ama Kanun'a aykırı olduğu kesin. Ayrıca Yargıtay böyle yapmakla Anayasa Mahkemesinin görevini de üstlenmiş oluyor.

Saygılarımla
Old 06-01-2012, 12:29   #19
Av. Yasin Yıldız

 
Varsayılan

Üstadım öncelikle son derece faydalı paylaşımınızdan dolayı çok teşekkür ederim. sizden ilk derece mahkemesinin dava tarihini rica edecektim. zira eğer 6111 sayılı kanunundan sonra açılan bir dava ise çok işime yarayacak.

[T.C.
YARGITAY
5.Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2011 /17580
KARAR NO : 2011 /20948


Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : ...........Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : ............
NUMARASI : ............
DAVACI : ............ Vek. Av................
DAVALI : .............Vek.Av...............
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılarak üzerine pilon dikilip enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın pilon yeri bedeli ile irtifak hakkı bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda avanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla , dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü ;
- K A R A R -
Dava , kamulaştırmasız el atılarak üzerine pilon dikilip enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın pilon yeri bedeli ile irtifak hakkı bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece,davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa 5999 sayılı kanunla eklenen Geçici 6. maddedeki hükümlerin 6111 sayılı Kanunun Geçici 2.maddesi uyarınca 04.11.1983 tarihinden sonraki kamulaştırmasız el koyma işlemlerinde de uygulanacağı kabul edilmiştir.
5999 sayıkı Kanunla eklenen Geçici 6. Maddesinin 1.fıkrasında “ taşınmazlara malikin rızası olmaksızın fiilen el konulması sebebiyle malik tarafından ilgili idareden tazminat talebinde bulunulması halinde öncelikle uzlaşma yoluna gidilmesi esastır “ hükmü getirilmiştir. Ancak ;
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16. 05. 1956 gün ve 1956 / 1-6 sayılı kararı uyarınca idarece taşınmazına kamulaştırmasız el atılması halinde malik müdahalenin önlenmesi talebinde bulunabileceği gibi bu fiili duruma raqzı olması halinde el konulan yerin bedelini talep edebilir.
Bu hüküm uyarınca taşınmazına el konulan malik her zaman mahkemeye müracaat ederek tazminat davası açabilir. 5999 sayılı Kanunla getirilen uzlaşmaya gidilmesi hali kişinin dava açma hakkını ortadan kaldırmaz.
Kanunda , uzlaşmanın önerilmesinin amacı kişinin mahkemeye müracaat hakkını ortadan kaldırmak değil , malikin idareye başvurması halinde uzlaşma yolunun denenmesidir.
İdare uzlaşma talebinde bulunan malik ile uzlaşma görüşmelerine başlamakla yükümlüdür. Malikin idareye başvurmadan doğrudan doğruya dava açması hukukun temel prensiplerinden biri olan hak arama özgürlüğüne ilişkindir.
Diğer bir deyişle 5999 sayılı Kanunla getirilen Geçici 6.maddenin 1.fıkrasındaki uzlaşma için idareye başvurma ; dava şartı olmadığı gibi ,taşınmaz maliki dava açmakla uzlaşmak istemediği yönündeki iradesini ortaya koymuştur.
Bu itibarla işin esasına girilerek yapılacak inceleme sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği düşünülmeden , yazılı gerekçelerle red kararı verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H. U. M. K. nun 428. Maddesi gereğince BOZULMASINA , peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde ödeyene geri verilmesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine , 13.12. 2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.[/quote]
Old 08-01-2012, 18:37   #20
av.bilal

 
Varsayılan

5.HD.'nin 2011 /17580 E. ve 13.12.2011 tarihli kararını ilk paylaşan Sayın meslektaşımız Av.Yücel Kocabaş'a çok teşekkürler. Herkesin istifade edeceğine eminim.
Old 09-01-2012, 20:28   #21
denizizm

 
Varsayılan

sunulan kararın mahkeme karar tarihinin yargıtay dosya sorgusundan 26.05.2011 olduğunu görüyorum.6111 sayılı kanun şubat 2011 de yürürlüğe girdiğine göre dava 6111 sayılı kanunun yürürlüğe girmesinden önce açılmış olabilir mi?
Old 09-01-2012, 21:31   #22
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Yargıtay kararı benimle ilgili bir karar olmadığı için davanın yerel mahkemedeki açılış tarihini bilmiyorum.

Karardaki anlatımdan , davanın 6111 sayılı K.uygulaması ile ilgili olduğunu ( 04.11.1983 den sonraki el koyma dolayısıyla açılan bir dava olduğunu) düşünüyorum.
Old 09-01-2012, 21:40   #23
denizizm

 
Varsayılan

Mahkemesi : Gölbaşı(Adıyaman) Asliye Hukuk Mahkemesi
Mahkeme Esas Numarası : 2011/150
Mahkeme Karar Numarası : 2011/536
adıyaman daki meslketaşlarımız bu konuda yardımı olabilir bizim için yol gösterici olur
Old 23-01-2012, 16:52   #24
Av.Serhat Doğan

 
Varsayılan

Arkadaşlar, katkılarınız için teşekkür ediyorum.
2011 yılı sonunda verilen son karara bakınca 1983'den sonra el atılan yerler için de Yargıtay, kanunun ön başvuru hükmünü bağlayıcı bulmuyor.

Peki bu görüş kanıksanmış bir görüş mü? Bilgisi, duyumu olan var mıdır? Kİ ben bunu bugünlerde 5. HD'den araştırıyorum.

***
Diyelim ki bu karara dayanarak uzlaşma başvurusunda bulunmadan kam el atma sebebiyle bedel davası açtık ve hakim de bu yönde düşündüğü için keşif ve ıslah aşamalarını da geçtik ve fakat Yargıtay sonradan görüş değiştirdi veya Hukuk Genel Kurulu "ön başvuru şarttır" dedi ve reddetti; kurum lehine masraf ve vekalet ücreti hakkında nasıl karar verilecek. Bu ihtimalde dava red mi edilecek yoksa ön başvuruda bulun diye süre mi verilecek ki bana bu ihtimal olumsuz geliyor.
Selam ve sevgilerimle
Old 23-01-2012, 19:41   #25
denizizm

 
Varsayılan

usulden red kararı ile beraber maktu vekalet ücreti ve yargılamaya hükmedecek.süre verilmiyor.
Old 24-01-2012, 14:58   #26
Av.Serhat Doğan

 
Varsayılan

Sn meslekdaşım, red halinde maktu vek ücr uygulanacağına emin misiniz? neden?
Old 24-01-2012, 15:41   #27
Av. Yasin Yıldız

 
Varsayılan

Bana göre bu durumda açılan dava, dava şartlarının gerçekleşmediği gerekkçesi usulden red edilecektir. Bu durumda da maktu vekalet ücreti gündeme gelecektir. Hatta davanız bu şekilde red edildikten sonra uzlaşmayöntemini yerine getirip 5999 ve 6111 sayılı kanundaki süreler geçtikten sonra (veya başvurunuz red edildikten sonra) üç ay içinde kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası açabilirsiniz diye düşünüyorum.
Old 24-01-2012, 16:58   #28
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Yasin Yıldız
Bana göre bu durumda açılan dava, dava şartlarının gerçekleşmediği gerekkçesi usulden red edilecektir.
Karşılaştırınız:
Sizin de teşekkür ettiğiniz, yukarıda Sayın Yücel Kocabaş'ın 05.01.2012 tarihli ve 17 nolu mesajındaki müjde...
Old 24-03-2012, 00:18   #29
denizizm

 
Varsayılan

kanun maddesinde geçen 3 aylık süre ile ilgili sorumun cevabımı bulamadım. idareye uzlaşma dilekçesi verdik.idare de burda kamulaştırmasız el atma yoktur şeklinde cevap verdi.örnek :01.01.2012 de idareye başvuru yapıldı.idare 03.03.2012 de kamulaştırmasız el atma yoktur dedi.07.07.2012 de dava açıldı.bu olayda kanundaki 3 aylık sürenin uygulama alanı var mı?
Old 24-03-2012, 10:57   #30
avcetin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan denizizm
kanun maddesinde geçen 3 aylık süre ile ilgili sorumun cevabımı bulamadım. idareye uzlaşma dilekçesi verdik.idare de burda kamulaştırmasız el atma yoktur şeklinde cevap verdi.örnek :01.01.2012 de idareye başvuru yapıldı.idare 03.03.2012 de kamulaştırmasız el atma yoktur dedi.07.07.2012 de dava açıldı.bu olayda kanundaki 3 aylık sürenin uygulama alanı var mı?
Aslında kanun maddesi açık bir şekilde red kararının tebliğinden itibaren 3 ay içinde dava açılması gerekir diyor. Yani sizin olayınızda yaklaşık 4 ay sonra açmış olacağınız dava, hak düşürücü süre nedeniyle reddedilmeli(kanun maddesine göre).
Ancak uzlaşmanın zorunlu olmadığını, dava açma hakkının hak arama özgürlüğüne ilişkin olduğunu belirten son Yargıtay kararlarına bakılırsa bu 3 aylık dava açma süresinin de uygulanmayacağı kanaatindeyim. Yani yerel mahkeme, süre geçtikten sonra açılmış olduğundan davanızı reddetse bile Yargıtay'ın bu konudaki tutumuna bakarak red kararının Yargutay tarafından bozulacağı kanaatindeyim. Saygılarımla..
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
imar planına itiraz etme usulü nasıldır a.lawyer Meslektaşların Soruları 7 10-08-2010 20:54
Kamulaştırma-Uzlaşma Daveti avfatih Meslektaşların Soruları 0 26-04-2010 08:27
İYUK 13 gereği ön dilekçenin tebliği usulü nasıldır?? av.murat kalkan Meslektaşların Soruları 2 24-10-2007 20:49
İdari Para Cezalarına İtirazda Son Durum Nasıldır? Milano Meslektaşların Soruları 19 31-08-2007 13:13
Soruşturma evresinde uzlaşma mağdur tarafından kabul edilip uzlaşma tamamlanmadan bub İNCİ Meslektaşların Soruları 2 29-11-2006 17:13


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08834410 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.