Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

şufa bedelinin DÜŞÜK gösterilmesi

Yanıt
Old 19-03-2011, 20:07   #31
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Aequitas
Aslında reel olayın araştırılması yoluna da gidilebilinir.
Taşınmazın el değiştirdiği tarih ve civarında satıcının banka hesaplarına herhangi bir giriş yapılmış mı araştırmak lazım.

Eğer bu konuda bir bilgi veya şahit bulabilirseniz mahkemenin değerlendirmesine sunmanız faydalı olacaktır.

Yasa önalım bedelini açıkça belirlediğinden (bakınız: 4 no.lu mesajım) Mahkemenin bedel yönünden araştıracağı tek husus, tapudaki satış bedeli ve masraflarıdır. Bu konuda banka kayıtları gibi başka bir şey araştırılmaz ve tanık dinlenmez.
Old 19-03-2011, 21:18   #32
Av.muhittinköylüoğlu

 
Varsayılan

daha önceki mesajımda belirttiğim hususa ilişkin gelişmeleri aktarrak paylaşmak istiyorum.
Şufa hakkını kullanarak bişzden haksız menfaat elde etmeye çalışan şufa hakkı kullanıcısı şufa davasını kazandı ve yaklaşık 130.000. TL lik gayrimankul hissesini 20.000. TL ye aldı. 20.000. TL nin ücreti vekalet ve muhakeme masraflarınıda ödemek zorunda kaldık. Sonuçta 20.000. TL aldık 4.000. TL ödedik net elimizde 16.000. kaldı.
Zarar bu aşamada 120.000.-16.000: 104.000. TL
Ben 104 TL kar etmiş görünen meslektaşımı defalarca uyardım. Ama gözü ciddi anlamda dönmüştü.İnanmayacaksınız ama gayrimenkul satış vaadi diye bir hak olmadığını bu hakka dayanarak dava açılamayacağını söylüyordu. Ve mahkemeye verdiği cevapta bu nitelikte idi.
Ama mahkeme benim taşınmaz satış vaadine dayalı tapu iptal ve tescil davamı kabul etti. Sonuçta ücreti vekalet ve mahkeme masrafı olarak benim lehime yaklaşık 13.000. TL ye hükmedildi. DAva yargıtayda onaylandı. Karar düzeltmeye gitti.
Ben 16.000 TL den sonra şimdi 13.000. tl DAHA ALACAĞIM SONUÇTA 29.000. TL gereksiz yere bir kişinin hırsı ve avukatının onu uyarmaması nedeniyle cebinden çıkmış olacak ben meslek hayatımın üstelik avukat olarak değil taraf olarak en bedava parasını kazanmış olacağım.
Üstelik asla dolandırıcılık kastım olmadan hakkım olmayan ve beni dolandırmaya çalışan bir insandan para alacağım. Bu tür şeylere alışıkta değilim. Ama şufa hakkı böyle terste tepebiliyor.
Avukatın müvbekkilinin para hırsına ortak olup üstüne yasayı bilmemesi gerçekten bu olayla da anladım çok kötü.
Old 08-10-2011, 22:23   #33
magistra175

 
Varsayılan

Vergi Usul Kanunu
Pişmanlık ve ıslah: Madde 371 – (Değişik: 23/1/2008-5728/281 md.)
Beyana dayanan vergilerde vergi ziyaı cezasını gerektiren fiilleri işleyen mükelleflerle bunların işlenişine iştirak eden diğer kişilerin kanuna aykırı hareketlerini ilgili makamlara kendiliğinden dilekçe ile haber vermesi hâlinde, haklarında aşağıda yazılı kayıt ve şartlarla vergi ziyaı cezası kesilmez.
1. Mükellefin keyfiyeti haber verdiği tarihten önce bir muhbir tarafından her hangi resmi bir makama dilekçe ile veya şifahi beyanı tutanakla tevsik edilmek suretiyle haber verilen husus hakkında ihbarda bulunulmamış olması (Dilekçe veya tutanağın resmi kayıtlara geçirilmiş olması şarttır.).
2. Haber verme dilekçesinin yetkili memurlar tarafından mükellef nezdinde her hangi bir vergi incelemesine başlandığı veya olayın takdir komisyonuna intikal ettirildiği günden evvel (Kaçakçılık suçu teşkil eden fiillerin işlendiğinin tespitinden önce) verilmiş ve resmi kayıtlara geçirilmiş olması.
3. Hiç verilmemiş olan vergi beyannamelerinin mükellefin haber verme dilekçesinin verildiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde tevdi olunması.
4. Eksik veya yanlış yapılan vergi beyanının mükellefin keyfiyeti haber verme tarihinden başlayarak onbeş gün içinde tamamlanması veya düzeltilmesi.
5. Mükellefçe haber verilen ve ödeme süresi geçmiş bulunan vergilerin, ödemenin geciktiği her ay ve kesri için, 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesinde belirtilen nispette uygulanacak gecikme zammı oranında bir zamla birlikte haber verme tarihinden başlayarak onbeş gün içinde ödenmesi.
Bu madde hükümleri, emlak vergisi ile ilgili olarak uygulanmaz.


Yukarıda sözü geçen tipik uyuşmazlıklar bakımından Vergi Usul Kanunun yukarıda belirtilen hükmü dolayısıyla yukarıda belirtilen 15 günlük süre içinde gerçek bedelin bildirilmesi yoluyla bu mağduriyetin giderilebileceğini düşünmekteyim. Keza her ne kadar ilk beyan edilen bedel muvazaalı olsa ve de muvazaa yapan tarafın bu muvazaayı öne süremeyeceği ilkesi geçerli olsada, bu ilkeye rağemen VUK'nda bahşedilen hak dolayısıyla belirtilen süre içinde gerçek bedelin bildirilmesi suretiyle ortaya çıkan adaletsizlik giderilebilmelidir. Bu konuda davası olan vekil arkdaşlara bu hususu dilekçelerinde belirtmelerini tavsiye eder, yargıtayında bu yönde içtihatlar çıkarmasını temenni ederim.
Old 23-01-2014, 14:20   #34
Av.Elvan Akkaya

 
Varsayılan

Sayın meslektaşlarım,
bu konuda ülke genelinde tüm davalarda aynı sorun yaşandığından farklı illerden avukat arkadaşlarımın araması nedeniyle davamın sonucunu yazmam gerekti.

Ne yazık ki aleyhimize çıkan karar Yargıtay tarafından ONANDI.

Hukuk Genel Kurulunun 05.05.1993 Tarih 1993/6-761 E 1993/192 K sayılı kararından başka yeni tarihli LEHE karar bulamamıştım.

Bilgilerinize arz eder, iyi çalışmalar dilerim.
Old 05-03-2015, 15:28   #35
Av.Turhan Demiroğlu

 
Varsayılan

Hukuk Genel Kurulu 2009 / 6-31, 2009 / 68, 11.02.2009:”… 6. Hukuk Dairesi ve gerekse Hukuk Genel Kurulu kararlarında, dava konusu taşınmazın değerinin objektif esasa göre keşfen tespit edilebileceği esası getirilmişti. Ancak; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu yürürlüğe girdikten sonra; TMK. m.733'de diğer paydaşlara noter bildirim yükümlülüğü getirilmiş ve satışın hak sahibine bildirildiği tarihin üzerinden üç ay ve her halde satışın üzerinden iki yıl geçmekle önalım hakkının düşeceği esası getirilmiştir. TMK.734. maddesi uyarınca da dava değerinin tapuda gösterilen satış bedeli ile alıcıya düşen tapu giderleri olduğu kabul edilmiştir. Böylece davaların kısa sürede açılıp, sonuçlandırılması amaçlanmıştır. Bu nedenle de tapuda gösterilen satış bedelinin esas alınması gerekmektedir. Ayrıca tapuda işlem yapan davalının kendi eyleminin geçersiz olduğuna dayanması mümkün değildir…”

14.Hukuk Dairesi
Esas: 2013 / 15940
Karar: 2014 / 1542
Karar Tarihi: 06.02.2014:”… Davacı tapuda gösterilen 2.300,00 TL üzerinden önalım hakkını kullanmak istemiş, davalı taraf gerçek bedelin 15.000,00 TL olduğunu belirterek tapuda düşük bedel gösterildiğini savunmuştur. Mahkemece, davalının bedelde muvazaa savunmasına itibar edilerek, dava konusu payın keşifte tespit edilen değeri üzerinden önalım davasının kabulüne karar verilmiştir. Davalı, önalım hakkına konu payın 13.10.2011 tarihli satış işleminin tarafı olup, taraf olduğu işlemde muvazaa yapıldığı iddiasını 3. kişi konumundaki davacıya karşı ileri süremez ve davalının bu savunması dinlenmez.
Old 29-03-2017, 19:10   #36
AV.HARUN UYANIKOĞLU

 
Varsayılan şufa Davasi Açilmadan önce Vergi Dairesine Beyanda Bulunarak Bedeli düzelttim.

Herkese Merhabalar,
Benim davam çok daha ilginç,Davacı benden bir ay önce önce 69.000 TL göstererek bir taşınmaz hissesi aldı.Keşif yapıldı.Davacının kocası olan tanığı bu hisseyi 250.000 TL'ye kendisinin aldığını hatta dekontlarının da olduğunu belirtti.Bende davacıdan bir ay sonra tapuda 87.700 TL gösterek aynı taşınmazın 1/3 hissesini aldım.İki ay sonra vergi dairesine 324.000 TL olarak bildirdim.Aynı gün bu bildirdim.Ben de Vergi dairesinde komisyona girdim Cezam takdir edildi. ödemeyi yapmadan iki dakika önce Dava açıldı.iki dakika sonra bende ödememi yaptım.Mahkemeye dava açılmadan önce gerçek değeri bildirdim. savunması yaptım.Davacının kendi hissesini 250.000 TL ye aldığı 69.0000 TL gösterdiği kocasının beyanı ve dekont ile sabit oldu.Mahkeme dava açılmadan önceki vergi dairesine bildirimimi hiç nazara almadı.Taraf muvazaasından bu dosyanın çıkmış olması gerekir artık.Hakim bu talebime hiç bir gerekçe göstermeden 87.700 TL üzerinden bedeli depo ettirdi. Ayrıca önceki taraflar taşınmazı 50 yıldır ağaçlar sınır olacak şekilde kullanır iken imar uygulaması ile ortak olmuşlar.ve sınırı hiç değiştirmemişler, davacıda bu sınıra bir yıl olmasına rağmen bir itirazda da bulunmamış.fiili taksim savunmamız nedneiyle yapılan keşlifte mahalli bilirkişi davacının kendi taşınmazını 350.000 TL ye satın aldığını ayrıca 50 yıldır sınırın böyle olduğunu söyledi.keşif yapıldı.Benim hisseme 250.000 TL takdir edildi.Davacının hissesi bu durumda 500.000 TL eder bizim davamızda 87.700 TL den kabule doğru gidiyor hissi veriyor.?? Önerileriniz görüşünüz nelerdir ? arkadaşlar.
Old 12-12-2018, 10:23   #37
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan magistra175
Vergi Usul Kanunu
Pişmanlık ve ıslah: Madde 371 – (Değişik: 23/1/2008-5728/281 md.)
Beyana dayanan vergilerde vergi ziyaı cezasını gerektiren fiilleri işleyen mükelleflerle bunların işlenişine iştirak eden diğer kişilerin kanuna aykırı hareketlerini ilgili makamlara kendiliğinden dilekçe ile haber vermesi hâlinde, haklarında aşağıda yazılı kayıt ve şartlarla vergi ziyaı cezası kesilmez.
1. Mükellefin keyfiyeti haber verdiği tarihten önce bir muhbir tarafından her hangi resmi bir makama dilekçe ile veya şifahi beyanı tutanakla tevsik edilmek suretiyle haber verilen husus hakkında ihbarda bulunulmamış olması (Dilekçe veya tutanağın resmi kayıtlara geçirilmiş olması şarttır.).
2. Haber verme dilekçesinin yetkili memurlar tarafından mükellef nezdinde her hangi bir vergi incelemesine başlandığı veya olayın takdir komisyonuna intikal ettirildiği günden evvel (Kaçakçılık suçu teşkil eden fiillerin işlendiğinin tespitinden önce) verilmiş ve resmi kayıtlara geçirilmiş olması.
3. Hiç verilmemiş olan vergi beyannamelerinin mükellefin haber verme dilekçesinin verildiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde tevdi olunması.
4. Eksik veya yanlış yapılan vergi beyanının mükellefin keyfiyeti haber verme tarihinden başlayarak onbeş gün içinde tamamlanması veya düzeltilmesi.
5. Mükellefçe haber verilen ve ödeme süresi geçmiş bulunan vergilerin, ödemenin geciktiği her ay ve kesri için, 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesinde belirtilen nispette uygulanacak gecikme zammı oranında bir zamla birlikte haber verme tarihinden başlayarak onbeş gün içinde ödenmesi.
Bu madde hükümleri, emlak vergisi ile ilgili olarak uygulanmaz.


Yukarıda sözü geçen tipik uyuşmazlıklar bakımından Vergi Usul Kanunun yukarıda belirtilen hükmü dolayısıyla yukarıda belirtilen 15 günlük süre içinde gerçek bedelin bildirilmesi yoluyla bu mağduriyetin giderilebileceğini düşünmekteyim. Keza her ne kadar ilk beyan edilen bedel muvazaalı olsa ve de muvazaa yapan tarafın bu muvazaayı öne süremeyeceği ilkesi geçerli olsada, bu ilkeye rağemen VUK'nda bahşedilen hak dolayısıyla belirtilen süre içinde gerçek bedelin bildirilmesi suretiyle ortaya çıkan adaletsizlik giderilebilmelidir. Bu konuda davası olan vekil arkdaşlara bu hususu dilekçelerinde belirtmelerini tavsiye eder, yargıtayında bu yönde içtihatlar çıkarmasını temenni ederim.


Meslektaşım bunun uygulaması ile hiç karşılaştınız mı?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 2 (0 Site Üyesi ve 2 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
itirazın iptali davasında harca esas değerin düşük gösterilmesi ares139 Meslektaşların Soruları 18 25-02-2011 23:21
Düşük Oranlı Tali Kusurlu Yerleşik Yabancı Meslektaşların Soruları 3 30-01-2008 20:01
Tasarrufun iptali davası-tapuda pek düşük değer gösterilmesi Av.Nur Hayat BURAN Meslektaşların Soruları 3 10-12-2007 10:14
En düşük kira artış oranı ad-hoc Meslektaşların Soruları 2 31-10-2007 13:10
Şufa hakkından feragat, şufa davasında fiili taksim konusu(acil) Av.Eda.P Meslektaşların Soruları 3 08-10-2007 13:53


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03239989 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.