Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

hacze iştirak edenin kıymet takdirine itiraz hakkı?

Yanıt
Old 12-06-2008, 11:08   #1
Sadık

 
Varsayılan hacze iştirak edenin kıymet takdirine itiraz hakkı?

herkese iyi çalışmalar,sorum icra-iflas hukuku alanından.Araşatırdım,sonuç alamadım;satış işlemlemleri başlamış.İştirak hacizleri var.satış dosyasının tarafı olan alacaklı ve borçlu dışında iştirak haczi koyan bizim de kıymet takdirine itiraz etmemiz mümkün mü?
Old 12-06-2008, 17:14   #2
Gamze Dülger

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım,

Tapu kaydında haczi bulunan ilgili sıfatıyla alacaklı,kıymet takdirinin yükselmesi sebebiyle kendi icra dosyasına da bir kısım tahsilat sağlayabileceğinden "hukuki yararı blunan ilgilidir".

Kıymet takdiri de ilgili sıfatıyla size tebliğ edilmekte ve bu nedenle sizin bu takdire itirazının olp olmadığı sorulmaktadır.

Siz kıymet takdirine itiraz etmediğiniz takdirde,bu kıymet takdirinden kaynaklanan sebeblerle ileride "İhalenin feshi davası açamazsınız" Çünkü siz kıymet takdiri ile yapılan usulsüzlüğe en geç kıymet takdirinin size tebliği anında haberdar olmuş sayılırsınız ve 7 günlük şikayet hakkınızı kullanmadığınız takdirde,bu sebeblere dayanarak ileride dava açmak hakkınızdan mahrum olursunuz.Sizin açınızdan kıymet takdiri kesinleşmiş olur.

Kıymek takdir raporu tebliğ edilmemişse;Bu takdirde siz bu rpordaki usulsüzlükler ihaleyi olumlu-olmsuz etkiliyor ise bu raporun tebliğ edilmemiş olmasını da ihalenin feshi sebebi yapabilirsiniz.

Sonuç olarak kesinlikle itira hakkınız mevcuttur.İİK da bildirilen "İlgililer " tabirine,tapu kaydında haczi bulunan alacaklılar da dahildir.


İİk 128. madde hükmü bunu açıkça bildirmektedir.
".............Taşınmazın önceden takdir edilen kıymetini etkileyen mükellefiyetlerin ortaya çıkması halinde, icra dairesi satışa esas olmak üzere taşınmazın kıymetini yeniden takdir ettirir. Kıymet takdirine ilişkin rapor borçluya, haciz koydurmuş alacaklılara ve diğer ipotekli alacaklılara tebligatın yapıldığı icra dosyasındaki, ayrıca bildirilmiş bulunması hali müstesna olmak üzere, tapudaki mevcut adresleri esas alınmak sureti ile tebliğ edilir. (...) (*)


Saygılarımla
T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2001/5007

K. 2001/5960

T. 9.4.2001

• ŞİKAYET ( Satış Yapılan Taşınmaz Üzerinde Şikayetçinin Takip Dosyalarında Haciz Şerhinin Bulunduğu Görüldüğü - Şikayetçi İlgili Sıfatını Taşıdığından İhalenin Feshini Talep Edebileceği )

• İHALENİN FESHİ ( Satış Yapılan Taşınmaz Üzerinde Şikayetçinin Takip Dosyalarında Haciz Şerhinin Bulunduğu Görüldüğü - Şikayetçi İlgili Sıfatını Taşıdığından Talep Edebileceği )

• ŞİKAYETÇİNİN HACİZ ŞERHİ BULUNMASI ( Şikayetçi İlgili Sıfatını Taşıdığından İhalenin Feshini Talep Edebileceği )

2004/m.134/2

818/m.226


ÖZET : Satış yapılan taşınmaz üzerinde şikayetçinin Konya 2.İcra Müdürlüğünün 1998/5163 ve 5193 esas sayılı takip dosyalarından haciz şerhinin bulunduğu görülmektedir. Bu durumda şikayetçi, ( tapu kaydındaki ilgili ) sıfatını taşıdığından ihalenin feshini talep edebilir. O halde mercice şikayetin esası incelenip oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Şikayetçi vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 22.3.2001 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : İİK.nun 134/2. maddesi gereğince ihalenin feshini, BK.nun 226. maddesinde yazılı sebepler de dahil olmak üzere, yalnız satış isteyen alacaklı, borçlu tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler Tetkik Merciinden şikayet yoluyla talep edebilirler.
Somut olayda Cihanbeyli İcra Müdürlüğünün 1998/1472 sayılı dosyasından satış yapılan taşınmaz üzerinde şikayetçinin Konya 2.İcra Müdürlüğünün 1998/5163 ve 5193 esas sayılı takip dosyalarından haciz şerhinin bulunduğu görülmektedir. Bu durumda şikayetçi, ( tapu kaydındaki ilgili ) sıfatını taşıdığından ihalenin feshini talep edebilir. O halde mercice şikayetin esası incelenip oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken menkuller için uygulanan ve şikayetçinin satış istemediğinden bahisle sıfat yokluğundan istemin reddi isabetsizdir.
SONUÇ : Şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenle İİK.nun 366. ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 09.04.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2003/6221

K. 2003/9474

T. 28.4.2003

• İHALENİN FESHİ ( Kıymet Takdirine İtirazlar Üzerine Yeniden Keşif Yapılarak Aydınlatıcı Bilirkişi Raporu Alınmadan Eksik İnceleme Yapılması Nedeniyle )

• KIYMET TAKDİRİNİN TEBLİĞİ ( Ayrıca Bildirilmiş Olması Hali Müstesna Olmak Üzere İcra Dosyasındaki Ve Tapudaki Mevcut Adresleri Esas Alınmak Suretiyle Yapılması )

• KESİNLEŞMİŞ KIYMET TAKDİRİ ( Süresinde Şikayet Edildiği Takdirde Kıymet Takdirine İtirazların İhalenin Feshi Davası İçinde İncelenebilmesi )

• DEĞERLER ARASINDA FARK OLMASI ( Taşınmaz Hakkındaki Kıymet Takdiri Farklılığının Giderilmesi İçin Yeniden Keşif Yapılıp Bilirkişi Raporu Alınmasının Gerekmesi )

1086/m.275

2004/m.128,129


ÖZET : Kıymet takdirine itiraz üzerine mercice verilen kararlar kesin olmakla beraber süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde İcra Tetkik Merciinin kararının ihalenin feshi istemi sırasında incelenmesi mümkündür. Ayrıca kıymet takdirine itiraz edenin payının taşınmazın tamamına oranla az olması hissedar sayısının fazla olması gibi itirazda dikkate alınması yerinde olmayan nedenlerin ret sebebi sayılması doğru değildir.Yargılama sırasında taşınmazın kıymetini 96.423.800.000.000 TL olarak takdir ederken aynı bilirkişinin 2 yıl 2 ay sonra 51.795.628.625.000 TL saptanması yapılan rapora itiraz üzerine incelemenin mutlaka mahallinde ve teknik bilirkişiler aracılığı ile yaptırılıp değerlendirilmesinin zorunluluğunu açıkça ortaya koymaktadır.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün müddeti içinde temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
KARAR : İİK.nun 128/2. maddesi gereğince ve satışa hazırlık işlemleri sırasında icra dairesi taşınmazın kıymetini ehil bilirkişiler aracılığı ile tayin ve tespit ettirirken, taşınmaz üzerindeki yükümlülüklerin kıymete olan etkisi de dikkate alınır. Kesinleşen kıymet takdiri, taşınmazın satışı sırasında İİK.nun 129. maddesinde öngörülen ve satışın en az hangi bedelle yapılacağını saptayan önemli bir işlemdir. Kıymet takdirine ilişkin rapor borçluya, haciz koydurmuş alacaklılara ve diğer ipotekli alacaklılara tebligatın yapıldığı icra dosyasındaki, ayrıca bildirilmiş bulunması hali müstesna olmak üzere, tapudaki mevcut adresleri esas alınmak suretiyle tebliğ edilir ( M. 128/2. cümle 2. )
İlgililer, icra dairesinin kıymet takdiri işlemine karşı şikayet yolu ile İcra Tetkik Mercii Hakimliğine başvurarak düzenlenen raporun gerçeği yansıtmadığını ileri sürebilirler. Yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirinin usulsüz olduğundan bahisle ihalenin feshini talep edemezler. Ancak, kıymet takdirine itiraz üzerine mercice verilen kararlar kesin olmakla beraber süresinde şikayet hakkının kullanıldığı bu gibi hallerde İcra Tetkik Merciinin kararının ihalenin feshi istemi sırasında incelenmesi mümkündür.
İcra Müdürü tarafından satışa hazırlık işlemleri sırasında bilirkişiler aracılığı ile düzenlenen kıymet takdirine şikayet yolu ile İcra Tetkik Mercii Hakimliğine başvurulması halinde, HUMK.nun 275 ve sonraki maddelerine göre çözümü özel ve teknik bir bilgiye dayanan konularda mercice mahallinde yeniden keşif yapılarak ihtisas sahibi bilirkişiler aracılığı ile İcra Müdürlüğünün kıymet takdirine karşı ileri sürülen itiraz nedenleri incelenip denetlenmeli ve sonucuna göre bir karar verilmelidir.
HUMK.nun 571. maddesi gereğince ortaklığın satış yolu ile giderilmesine karar verilen hallerde, satış işlemleri İcra İflas Kanunu hükümlerine göre yapılacağından az yukarıda açıklanan usul işlemleri Sulh Hakiminin atadığı satış memuru tarafından yerine getirilecektir.
Somut olayda satış memuru tarafından yaptırılan kıymet takdirine şikayet yolu ile itiraz edilmesine rağmen mahkemece bu itiraz nedenleri mahalline gidilerek keşif yapılıp denetlenmeden ve bir başka incelemeye gerek görülmeksizin reddedilmiştir.
Mahkemece ret kararında bilirkişi raporunun ( detaylı olduğu ve emsal rayice uygun bulunduğu belirtilmiş, ihalenin feshi ile ilgili gerekçeli kararda ise ( .... her işgalcinin, hissedarın durumları, yaptığı yapının vasfı açık ve net şekilde değerlendirilmiştir. Kıymet takdirine 120 kadar itiraz olmuş, bu itirazlar, raporun içerdiği unsurlar ve arazinin orman ve kısmen çalılık vasfı gözönüne alınarak yapılmış olması, Ömerli baraj havzasının koruma alanının, kaçak yapıların yıkılma kararlarının durumları net bir şekilde açıklanarak değerlendirme yapıldığı için yeniden kıymet takdiri yapılması gerekli görülmemiştir ) denilerek kıymet takdirine itirazın neden inceleme yapılmaksızın reddedildiğine açıklık getirilmiştir.
Yukarıda değinildiği üzere kıymet takdiri, taşınmazın satışa hazırlık işlemleri sırasında ve satış memuru tarafından, Sulh Hukuk Mahkemesinde ortaklığın satış suretiyle giderilmesinin gerekli olup olmadığının araştırılması amacına yönelik olarak yapılan keşifte tespit edilenden ayrı bir işlem olup, mutlaka yeniden yapılmalıdır. Buna yönelik itiraz da ( satış memurunun işlemine karşı şikayet ) HUMK.nun 275. maddesi gereğince özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden mahkemece seçilecek bilirkişiler aracılığı ile denetlenip sonuçlandırılmalıdır.
Kıymet takdirine itiraz edenin payının taşınmazın tamamına oranla az olması hissedar sayısının fazla olması gibi itirazda dikkate alınması yerinde olmayan nedenlerin ret sebebi sayılması doğru değildir. Ayrıca, bilirkişilerin konunun uzmanı oldukları ve bir kitapçığa ulaşan raporun ayrıntılı ve gerekçeli bulunduğu... vs. de itiraz üzerine yeniden inceleme yapılmasını engellemez. Zira itirazın değerlendirilmesi Hakimin bilgisi dışında, özel ve teknik bir bilgiyi gerektirmektedir. ( HUMK.nun 275 md. ).
Dairemizin öteden beri sapma göstermeden uygulanan yerleşik içtihatlarına göre, mahkemece kıymet takdirine itirazın somut olaydaki gibi inceleme yapılmaksızın reddedilmesi bozma nedeni sayılmaktadır.
( 12. H.D. 6.10.1994 tarih, 9861/11789 ) ( 12. H.D. 27.10.1995 tarih, 13451/14631 ) ( 12. H.D. 6.2.1996 tarih, 633/1581 ) ( 12.H.D. 10.6.998 tarih, 6625/7089 ) ( Talih Uyar İcra Hukukunda İhale ve İhalenin Bozulması, 2002 baskı-1. cilt sayfa : 1064, 1258, 1023 )
Dairemizin yukarıda özetlenen uygulaması Hukuk Genel Kurulu'nun oybirliği ile verdiği 17.3.1995 tarih, 1999/12-161 E. 1999/148 K. Sayılı kararı ile de benimsenmiş ve uygulamanın sürekliliği yönünde oluşan içtihatlar böylece devam ede gelmiştir.
Ayrıca, inşaat mühendisi bilirkişi Zafer N. tarafından Sulh Hukuk Mahkemesinde sürdürülen yargılama sırasında düzenlenen 14.10.1999 tarihli raporda taşınmazın üzerindeki muktesatla birlikte toplam değeri ( 96.423.800.000.000 TL ) olarak belirlendiği halde, satış sırasında esas alınması mümkün olmamakla beraber, bu raporun düzenlenmesinden yaklaşık 2 yıl 2 ay geçmesine rağmen bu defa aynı bilirkişinin de bulunduğu kurulca satış memurluğuna hitaben düzenlenen raporda değerin ( 51.795.628.625.000 TL. ) olarak saptanması da rapora itiraz üzerine incelemenin mutlaka mahallinde ve teknik bilirkişiler aracılığı ile yaptırılıp değerlendirilmesinin zorunluluğunu açıkça ortaya koymaktadır.
Mahkemece gerekçeli kararda anılan farklılığa açıklama getirmek amacıyla yer verilen ( satış memurluğuna sunulan raporun denetime açık ve gerçeğe uygun bir rapor olması, kaçak yapılaşmadan oluşması ve arazinin orman, kısmen çalılık ve Ömerli baraj havzasında bulunması... vs ) hususlar mahallinde yeniden yapılacak keşifte bilirkişiler tarafından tartışılması gerekli ve özel uzmanlık alanına giren konular olup inceleme yapılmadan itirazın reddine gerekçe olamaz.
O halde, taşınmazın kıymet takdirine yönelik itirazlar incelemesiz reddedildiğinden ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken şikayetin reddi isabetsizdir.
SONUÇ : Davacı Deniz Yıldızı Denizcilik A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366. ve HUMK. 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 28.04.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

E. 2007/12-12

K. 2007/123

T. 14.3.2007

• TAKİP ALACAKLISINA KIYMET TAKDİRİ VE SATIŞ İLANININ TEBLİĞ EDİLMEMESİ ( İhalenin Feshi Nedeni Olduğundan Sözkonusu Taşınmazlar Yönünden Şikayetin Kabulü ve İhalenin Feshine Karar Verilmesi Gereği )

• İHALENİN FESHİ DAVASI ( Satış İlanının Tebliği Gereken Tapu Siciline Kayıtlı İlgililerden Olduğu Halde Kıymet Takdiri ve Satış İlanının Kendisine Tebliğ Edilmediği Anlaşıldığından İhalenin Feshine Karar Verilmesi Gereği )

• İHALENİN FESHİ NEDENİ ( Takip Alacaklısına Kıymet Takdiri Ve Satış İlanının Tebliğ Edilmemesi )

• ŞİKAYET ( Takip Alacaklısına Kıymet Takdiri Ve Satış İlanının Tebliğ Edilmemesi - İhalenin Feshi Nedeni Olduğundan Sözkonusu Taşınmazlar Yönünden Şikayetin Kabulü ve İhalenin Feshine Karar Verilmesi Gereği )

• PARA CEZASI ( Şikayetçinin İhalenin Feshi Talebi Mahkemece Aktif Husumet Yokluğu Nedeniyle Reddedildiği - İşin Esasına Girilmediği Halde İİK'nun 134/2. Maddesine Aykırı Biçimde Para Cezasına Mahkum Edilmesi Doğru Olmadığı )

2004/m.127,134/2,134/6

818/m.226


ÖZET : Taraflar arasındaki dava, ihalenin feshi davasıdır. Olayda, İcra Müdürlüğünce satışı yapılan dükkan vasıflı taşınmazlar üzerinde bir başka İcra Müdürlüğünün takip dosyasına ait haciz şerhinin bulunduğu, şikayetçinin bu takibin alacaklısı olup tapu sicilindeki ilgililer kapsamına girdiğinden ihalenin feshini isteme hakkının bulunduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca, satış isteyen alacaklı sıfatını taşıması gerekmez. İİK'nın 127. maddesine göre, satış ilanının tebliği gereken tapu siciline kayıtlı ilgililerden olduğu halde, kıymet takdiri ve satış ilanının kendisine tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır. Bu durum ihalenin feshi nedeni olduğundan, sözkonusu taşınmazlar yönünden şikayetin kabulü ve ihalenin feshine karar verilmesi gerekir.
Şikayetçinin ihalenin feshi talebi mahkemece aktif husumet yokluğu nedeniyle reddedildiği, işin esasına girilmediği halde, İİK'nın 134/2. maddesine aykırı biçimde para cezasına mahkum edilmesi doğru değildir.
DAVA : Taraflar arasındaki "ihalenin feshi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Üsküdar 1. İcra Hukuk Mahkemesince aktif dava ehliyeti yokluğundan şikayetin reddine dair verilen 08.12.2005 gün ve 2005/478-707 sayılı kararın incelenmesi şikayetçi vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay ONİKİNCİ HUKUK DAİRESİ'nin 27.06.2006 gün ve 2006/11934-14050 sayılı ilamı ile;
( ... Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
İİK'nın 134/2. maddesinde, ( ihalenin feshini, Borçlar Kanunu'nun 226. maddesinde yazılı sebepler de dahil olmak üzere yalnız satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler, yurtiçinde bir adres göstermek koşulu ile icra mahkemesinde şikayet yoluyla ihale tarihinden itibaren 7 gün içinde isteyebilirler ) hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda, Üsküdar 3. İcra Müdürlüğünün 2003/1 talimat sayılı dosyasından 10.08.2004 tarihinde satışı yapılan 1, 15, 42, 65, 68, 94 ve 98 nolu dükkan vasıflı taşınmazlar üzerinde Kadıköy 5. İcra Müdürlüğünün 2004/5250 Esas sayılı takip dosyasından haciz şerhinin bulunduğu ve şikayetçinin anılan takibin alacaklısı olduğu görülmektedir.
Bu durumda adı geçenin İİK'nın 134. maddesinde belirlenen ( tapudaki ilgili ) sıfatı bulunduğundan ihalenin feshini istemeye hakkı vardır. Adı geçenin ayrıca satış isteyen alacaklı sıfatı bulunmasına gerek yoktur. ( HGK'nın 28.01.2004 tarih ve 12-2/36 sayılı Kararı ) Aynı Kanunun 127. maddesi gereğince, satış ilanının bir suretinin tebliği gereken alakadarlardandır. Satış dosyasının incelenmesinde, adı geçene kıymet takdiri ve satış ilanının tebliğ olunmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durum, başlı başına ihalenin feshi için yeterli bir nedendir. Satıştan haciz alacaklısının haberdar edilmesi ihaleye katılım açısından müşteri temin edebileceği ve ihaleye katılabileceği gibi nedenlerle taşınmazların daha yüksek bedellere satışının yapılabileceği ve bu suretle şikayetçinin dosyasına pay kalabileceği gibi, ihale bedelinden şikayetçi haczine pay kalıp kalmayacağı hususu sıra cetvelinde ve sıra cetveline itiraz davasında belirlenecek bir husus olup ihalenin feshi yargılamasında değerlendirme yapılarak şikayetçiye pay kalmayacağı ve bu nedenle İİK'nın 127. maddesinde menfaati korunan tapu ilgilisi sayılamayacağı yönünde oluşturulan Mahkeme gerekçesi yerinde değildir. Feshi istenilen ihaleler 10.08.2004 tarihinde yapılmış, davacı İİK'nın 134/6. maddesi hükmü uyarınca yasal bir yıllık süre dolmadan, 09.08.2004 tarihinde işbu davasını açmıştır. O halde, Mahkemece şikayetin 1, 15, 42, 65, 68, 94 ve 98 nolu dükkan vasıflı taşınmazlar yönünden kabul edilerek anılan taşınmazlar yönünden ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken yasal olmayan gerekçelerle istemin tümden reddi isabetsizdir.
Kabule göre de; İİK'nın 134/2. maddesi hükmü gereğince ( ... İşin esasına girilmemesi nedeniyle talebin reddi halinde para cezasına hükmolunamaz. ) Somut olayda, şikayetçinin ihalenin feshi talebi mahkemece aktif husumet yokluğu nedeniyle reddedildiğine ve işin esasına girilmediğine göre para cezasına mahkum edilmesi de doğru değildir... ),
Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle Hukuk Genel Kurulu'nun 07.10.1998 gün ve 1998/12-676 Esas, 1998/664 Karar sayılı; 28.01.2004 gün ve 2004/12-2 Esas, 2004/36 Karar sayılı ilamlarında da aynı ilkenin kabul edilmiş olmasına göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK'nın 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 14.03.2007 gününde, oybirliği ile karar verildi.
Old 28-01-2010, 15:30   #3
üye26959

 
Varsayılan

paylaştığınız kararlar gayet iyi ama meslektaşımın sorduğu soruya tam yanıt yok. ben de bir davada aynı konumdayım yani daha önce takdir edilip itiraza uğradıktan sonra kesinleşen kıymet takdirinden sonra hacze iştirak etmiş durumdayım. şu durumda kıymet takdirnin bana tebliğ edilmesi gerekiyor mu. akabinde benim de itiraz hakkım doğacak mı?
Old 28-01-2010, 15:58   #4
Av.Özgür KARABULUT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan _justice_
paylaştığınız kararlar gayet iyi ama meslektaşımın sorduğu soruya tam yanıt yok. ben de bir davada aynı konumdayım yani daha önce takdir edilip itiraza uğradıktan sonra kesinleşen kıymet takdirinden sonra hacze iştirak etmiş durumdayım. şu durumda kıymet takdirnin bana tebliğ edilmesi gerekiyor mu. akabinde benim de itiraz hakkım doğacak mı?

Merhabalar;

Kıymet takdiri itiraz edilerek kesinleştikten sonra mahcuz mala haciz koyan ilgiliye raporun tebliği gerekmez. Bu nedenle de itiraz hakkı olmadığı sonucuna ulaşmak gerekir.

Bu sonuca İİK md. 128/A maddesinin 3. fıkrasının değerlendirilmesi ile ulaşılabilir. Fıkrada "Kesinleşen kıymet takdirinin yapıldığı tarihten itibaren iki yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdiri istenemez" denmektedir.

Saygılarımla...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Ortaklığın Giderilmesi- Kıymet Takdirine İtiraz- Görev Av.Öznur A. Arabacı Meslektaşların Soruları 18 09-06-2015 15:07
kıymet takdirine itiraz-yargılama gideri Nuriye Değer Meslektaşların Soruları 1 20-11-2007 09:14
kıymet takdirine ilişkin bilirkişi raporu... emelakd Meslektaşların Soruları 3 13-07-2007 14:48
Kıymet takdirine itiraz davasında müdahale Av. Gediz Eranıl Meslektaşların Soruları 1 16-04-2007 13:57
Meskeniyet İtirazı, Kıymet Takdirine İtiraz Süresini Korur Mu? Av.Turhan Demiroğlu Meslektaşların Soruları 1 02-04-2007 14:43


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06030798 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.