Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Ecrimisil Talebi

Yanıt
Old 11-01-2009, 21:10   #31
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

Kira getiren bir yer olduğundan aslen intifadan men ihtarına gerek yok. Dava tarihinden geriye doğru 5 yıllık miktarı talep edebilirsiniz.Kısmi dava açılabilir.
Old 19-01-2009, 16:33   #32
dilaykar

 
Varsayılan

Bülent Bey,sözkonusu yeri paydaş kardeş kullandığı için ancak ihtardan sonraki kirayı isteyebiliriz geriye dönük 5yıllık isteyemeyiz eğer 3. şahıs kiracı olsaydı bu 5 yıl istenirdi diye biliyorum ne dersiniz?
Old 20-01-2009, 11:30   #33
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/3472
K. 2005/4018
T. 12.4.2005
• ECRİMİSİL TALEBİ ( İntifadan Men Edilen Paydaşın Diğer Paydaştan - Davalı Paydaşın Taşınmazı Kiraya Vermiş Olması/Kira Süresi İçin Ecrimisile Hükmedilmesi Gereği )
• PAYLI MÜLKİYETE TABİ TAŞINMAZDA İNTİFADAN MEN EDİLEN PAYDAŞ ( Diğer Paydaştan Ecrimisil İsteyebileceği - Ecrimisile Kira Süresi Üzerinden Hükmedilmesi Gereği )
• İNTİFADAN MEN KOŞULU ( Paylı Mülkiyete Tabi Taşınmazda Paydaş Olan Davacının Diğer Paydaştan Ecrimisil İsteyebilmesi İçin - Davalı Paydaşın Taşınmazı Kiraya Verdiği Süre Esas Alınarak Ecrimisile Hükmedileceği )
• KİRAYA VERMEK SURETİYLE TAŞINMAZDA DİĞER PAYDAŞLARI İNTİFADAN MEN EDEN PAYDAŞ ( Ecrimisil Ödeme Yükümlülüğü - Ecrimisile Kira Süresi Üzerinden Hükmedilmesi Gereği )
4721/m.688,995
ÖZET : Paydaşlar ( kural olarak ) intifadan men edilmedikçe, birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. Somut olayda dava konusu taşınmazın kiraya verilerek kullanıldığı anlaşılmaktadır. Buna göre intifadan men koşulu gerçekleşmiş sayılır. Mahkemece, her ne kadar 1.1.1998 tarihinden itibaren ecrimisile hükmedilmiş ise de, keşifte beyanı alınan tanık anlatımlarına göre dava konusu taşınmazın 4 yıldır kiraya verilerek kullanıldığı anlaşıldığından, bu 4 yıl için ecrimisil belirlenmesi gerekir. Talep gibi 5 yıl üzerinden hesaplama yapılıp fazla ecrimisile hükmedilmesi doğru görülmemiştir.

DAVA : Dava dilekçesinde 2.085.000.000 lira ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : Ecrimisile konu edilen taşınmazda taraflar paydaştır.

Paydaşlar ( kural olarak ) intifadan men edilmedikçe birbirlerinden ecrimisil isteyemezler.

Ancak bu kuralın birtakım istisnaları vardır ki bunlar; ecrimisil istenen taşınmazın ( bağ, bahçe, işyeri gibi ) doğal ürün veren ya da kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşma sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılmış bulunması halleridir.

Bu ayrık durumlarda intifadan men koşulu aranmaz. Sözü edilen davaların açılmış olması durumunda ise, o dava dilekçesinin davalı paydaşlara tebliğ edildiği tarihten sonrası için intifadan men koşulu gerçekleşmiş sayılır.

Somut olayda dava konusu taşınmazın kiraya verilerek kullanıldığı anlaşılmaktadır. Buna göre intifadan men koşulu gerçekleşmiş sayılır.

Mahkemece, her ne kadar 1.1.1998 tarihinden itibaren ecrimisile hükmedilmiş ise de, keşifte beyanı alınan tanık anlatımlarına göre dava konusu taşınmazın 4 yıldır kiraya verilerek kullanıldığı anlaşıldığından bu 4 yıl için ecrimisil belirlenmesi gerekir. Talep gibi 5 yıl üzerinden hesaplama yapılıp fazla ecrimisile hükmedilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.4.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

yarx
Old 03-02-2009, 16:14   #34
nefise

 
Önemli

3 hissedarlı ve üzerinde 3 katlı müstakil ev bulunan araziye ilişkin izale-i şüyu davasında ortaklığın giderilmesine ilişkin karar alınmıştır. Hissedarlardan birisi dava tarihinden 2 sene öncesinden itibaren ve halen evde oturmaktadır.
Ortaklığın giderilmesi kararının alınmasından yaklaşık 3 ay sonra evi kullanan hissedara karşı, cüzi bir miktarla fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak ecrimisil talepli dava açtım.
Dava aşamasında hakimin karşı tarafa ihtar çekiip çekilmediğine ilişkin ısrarlı sorularıyla karşılaştım.
- İzale-i şüyu davasıyla intifadan men koşulunun sağlandığını biliyorum önceki süreç için de tanık dinlettim. Bu dava için bir ihtar şartı mevcut mudur
- Ev müstakil ve tek girişlidir. Diğer hissedarların da evde şuanda oturan hissedarla bi yakınlığı yoktur. Bu durum da intifadan men koşulunu sağlamaz mı
Bu konularla ilgili Yargıtay kararları mevcut mudur? Bilgilerinizi paylaşırsanız çok memnun olurum
Old 04-02-2009, 10:14   #35
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Bir ÖRNEK;

T.C.

YARGITAY


3. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/503

K. 2004/797

T. 12.2.2004

• PAYDAŞIN ECRİMİSİL TALEBİ ( İntifadan Men Koşulu - Ortaklığın Giderilmesi Davası Açmanın İntifadan Men Koşulunu Gerçekleştirmiş Sayılacağı )

• İNTİFADAN MEN KOŞULU ( Paydaşlar Arasındaki Ecrimisil Davasında - Ortaklığın Giderilmesi Davası Açılmasıyla İntifadan Men Koşulunun Gerçekleşmiş Olacağı )

• ECRİMİSİL TALEBİ ( Paydaşlar Arasında - Ortaklığın Giderilmesi Davası Açılmasıyla İntifadan Men Koşulunun Gerçekleşmiş Olacağı )

• ORTAKLIĞIN GİDERİLMESİ DAVASI AÇILMASI ( Paydaşlar Arasındaki Ecrimisil Davası Açısından İntifadan Men Koşulunun Gerçekleşmiş Sayılacağı )

4721/m.698,995

ÖZET : Paydaşlar ( kural olarak ) intifadan men edilmedikçe birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. Ancak, davacı paydaş tarafından davalı paydaşlar aleyhine daha evvel bu taşınmaza ilişkin ortaklığın giderilmesi davasının açılması halinde, intifadan men koşulu aranmaz. Bu durumda, ortaklığın giderilmesi dava dilekçesinin davalı paydaşa tebliğ edildiği tarihten sonrasına ilişkin olarak intifadan men koşulu gerçekleşmiş sayılır. Somut olayda davacı tarafça, ortaklığın giderilmesi için davalılar aleyhine açılan davada davalılara 18.11.1998 tarihinde dava dilekçesi tebliğ edilmiş olmakla intifadan men olgusunun gerçekleşmiş olduğunun kabulü gerekir. Yerleşik Yargıtay uygulaması gözetilmeksizin delillerin yanılgılı değerlendirilmesi sonucu davanın yararlanmadan men koşulu gerçekleşmediği gerekçesiyle reddi doğru görülmemiştir.
DAVA : Dava dilekçesinde 1.257.625.000 lira ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Davada, müşterek mülkiyet şeklinde tarafların malik olduğu taşınmazlar nedeniyle 1999 yılı için davacıların 1/4 hisselerine düşen 1.257.625.000 lira ecrimisilin faizi ile birlikte tahsili istenilmiştir.
Davalılar vekili cevabında, muhdesatın tesbiti davası açıldığını bu davanın sonucunun beklenmesini ve mesnetsiz davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, intifadan men için davalılara gönderilen ihtarname 2000 yılında tebliğ edilmekle, intifadan men koşulu gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Ecrimisile konu edilen taşınmazlarda taraflar paydaştır.
Paydaşlar ( kural olarak ) intifadan men edilmedikçe birbirlerinden ecrimisil isteyemezler.
Ancak, bu kuralın bazı istisnaları vardır ki, bunlar; ecrimisil istenen taşınmazın ( bağ, bahçe gibi ) doğal ürün veren ya da kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu taşınmazın tamamında hak iddia etmesi ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belli bulunması, davacı paydaş tarafından davalı paydaşlar aleyhine daha evvel bu taşınmaza ilişkin elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması halleridir.
Bu ayrık durumlarda intifadan men koşulu aranmaz. Sözü edilen davaların açılmış olması hallerinde ise, o dava dilekçesinin davalı paydaşa tebliğ edildiği tarihten sonrasına ilişkin olarak intifadan men koşulu gerçekleşmiş sayılır.
Somut olayda davacı tarafça, ortaklığın giderilmesi için davalılar aleyhine açılan Hekimhan Sulh Hukuk Mahkemesinin 1998/158 Esas sayılı davasında davalılara 18.11.1998 tarihinde dava dilekçesi tebliğ edilmiş olmakla intifadan men olgusunun gerçekleşmiş olduğunun kabulü gerekir.
Yerleşik Yargıtay uygulaması gözetilmeksizin delillerin yanılgılı değerlendirilmesi sonucu davanın yararlanmadan men koşulu gerçekleşmediği gerekçesiyle reddi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.02.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 05-02-2009, 21:14   #36
nefise

 
Varsayılan

Sayın Yücel Kocabaş yanıtınız için teşekkür ediyorum ancak bir sorum daha var;
Ortaklığın giderilmesi davasıyla birlikte intifadan men koşulu gerçekleşti dedik. Peki dava tarihinden önce yaklaşık 2 senelik bir süre var, bu süreden beri hissedar evde oturmaktadır. Ev 3 katlı müstakil tek girişlidir, böylelikle evin birbiriyle ilişkisi olmayan birden fazla kişi tarafından kullanılmasının mümkün olmayacaktır.
Bu noktada evde zaten oturan hissedar evi işgal etmiş ve diğer iki hissedarı intifadan men etmiş sayılmayacak mıdır?
Yani dava tarihinden önceki süre için, evde oturan hissedarın o süre zarfında o adreste ikamet ettiğini ispatlamak yeterli olabilir mi?
Bu konuda da bilgilerinizi paylaşırsanız çok sevinirim...
Old 05-02-2009, 23:26   #37
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Nefise Hnm,
Yargıtayın öngördüğü intifadan men koşulu, sadece karşı tarafın taşınmazı işgal etmesi anlamında kullanılmamaktadır.

Burada anlatılmak istenen;
diğer paydaşın taşınmazdan yararlanma isteğini hakkından fazlasını kullanan paydaşa iletmiş olması ve taşınmazı kullanan paydaşın bu isteği kabul etmemesi ,karşı koymasıdır.

Yararlanma isteğinin iletilmesi belli bir şekil şartına bağlı değildir. Yemin dahil her türlü delil ile ispatlanabilir. Ortak maldan yararlanma isteği ihtar çekmek suretiyle iletilebilir.Tanıkla ispat edilebilir. Açılan izale-i şüyu davası, el atmanın önlenmesi davası gibi davalar, davalı aleyhine daha önce açılmış ecrimisil davaları gibi olgular da intifadan men koşulunu oluşturur.İhtar keyfiyeti ortaklığın giderilmesi davasından önce de yerine getirilmiş olabilir. O takdirde ecrimisil tayinine ihtar tarihinden başlanır.
Old 21-05-2009, 11:18   #38
avmeralarslan

 
Varsayılan

Yeni bir konu açma gereği duymadan yukarıda yazılanları okuduktan sonra ben de aklıma takılan kısımları sormak istiyorum.

İmar planında yol olarak görünen kısım Belediyece yaklaşık 1 yıl önce kamulaştırılıyor. Kamulaştırıldığı sırasında 3.bir kişiye ait iş makinaları bu alanda bulunmaktadır. Defalarca yapılan sözlü uyarıya rağmen kaldırılmamış son olarak kaldırması aksi takdirde Belediyece kaldırılacağı şeklinde ihtar gönderilmiş yine de kaldırılmamıştır.

Belediye şimdi yol açma çalışmalarına başlamış fakat iş makinaları sebebiyle engellenmiş olmaktadır.
Kurumun maddi bir zararı söz konusu değil görünürde. Fakat geçmişe dönük bir ecri misil talep edilebilir mi. Meni müdahale yolu uzun süreceği için Belediyece kaldırılabilir mi ?
Old 21-05-2009, 12:27   #39
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avmeralarslan
Defalarca yapılan sözlü uyarıya rağmen kaldırılmamış son olarak kaldırması aksi takdirde Belediyece kaldırılacağı şeklinde ihtar gönderilmiş yine de kaldırılmamıştır.
İmar Kanunu'nun 40 maddesi işinize yarar düşüncesindeyim. (Her ne kadar madde metninde masrafın arsa sahibinden alınacağı yazılı ise de enkazın sahibi ile arsanın sahibi farklı ise masrafın enkaz sahibinden alınacağı tabiidir.)

KAMUNUN SELAMETİ İÇİN ALINMASI GEREKEN TEDBİRLER
MADDE 40 - Arsalarda, evlerde ve sair yerlerde umumun sağlık ve selametini ihlal eden, şehircilik, estetik veya trafik bakımından mahzurlu görülen enkaz veya birikintilerin, gürültü ve duman tevlideden tesislerin hususi mecra, lağım, çukur, kuyu; mağara ve benzerlerinin mahzurlarının giderilmesi ve bunların zuhuruna meydan verilmemesi ilgililere tebliğ edilir.

Tebliğde belirtilen müddet içinde tebliğe riayet edilmediği takdirde belediye veya valilikçe mahzur giderilir; masrafı % 20 fazlasiyle arsa sahibinden alınır veya mahzur tevlit edenlerin faaliyeti durdurulur.

Ayrıca Belediye Kanunu'nun 15.maddesine göre "2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'nun 75 inci maddesi hükümleri belediye taşınmazları hakkında da uygulanır." 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'nun 75.maddesine göre "İşgal edilen taşınmaz mal, idarenin talebi üzerine, bulunduğu yer mülkiye amirince en geç 15 gün içinde tahliye ettirilerek, idareye teslim edilir."

Alıntı:
Kurumun maddi bir zararı söz konusu değil görünürde. Fakat geçmişe dönük bir ecri misil talep edilebilir mi.
Ecrimisil konusunda da yine aynı Kanun'un 75.maddesine göre belediyenin "zarara uğramış olması gerekmez":

ECRİMİSİL VE TAHLİYE
MADDE 75 - Devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz "malları ve Vakıflar Genel Müdürlüğü ile idare ve temsil ettiği mazbut vakıflara ait taşınmaz" malların, gerçek ve tüzel kişilerce işgali üzerine, fuzuli şâgilden, bu Kanunun 9. maddesindeki yerlerden sorulmak suretiyle, 13. maddesinde gösterilen komisyonca takdir ve tespit edilecek ecrimisil istenir. Ecrimisil talep edilebilmesi için, Hazinenin işgalden dolayı bir zarara uğramış olması gerekmez ve fuzuli şâgilin kusuru aranmaz.

Ecrimisil fuzuli şâgil tarafından rızaen ödenmez ise, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil olunur.

Kira sözleşmesinin bitim tarihinden itibaren, işgalin devam etmesi halinde, sözleşmede hüküm varsa ona göre hareket edilir. Aksi halde ecrimisil alınır.

İşgal edilen taşınmaz mal, idarenin talebi üzerine, bulunduğu yer mülkiye amirince en geç 15 gün içinde tahliye ettirilerek, idareye teslim edilir.
Old 14-07-2009, 00:03   #40
av.Mustafa HARTAVİ

 
Varsayılan

Sayin YÜcel Beye VerdİĞİ Bİlgİ Ve İÇtİhatLAR İÇİn TeŞekkÜr Ederİm
Old 20-02-2010, 14:46   #41
harkan

 
Varsayılan malikin sessiz kalması

ecrimisil konusu ile ilgili geniş bilginize dayanarak ,bir sorum olacak, taşınmaz malikinin uzun bir süre ses çıkarmadan kullanıma izin verdiği ve zilyetle ticari ilişkisi ve borcu olduğu da varssayılarak, bu durumdaki kullanımın iyiniyetli olduğu ileri sürülebilir mi , konu ile ilgili içtihatlar varsa eğer gönderebilir misiniz ? ben de bir avukat olarak ticari işletmemle ilgili haksız bır davaya maruz kaldım ama kendı davamda cok mantıklı dusunemıyorum, yardımcı oldugunuz için simdiden tesekkurler
Old 23-02-2010, 20:17   #42
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Ecrimisil koşulları haksız ve kötüniyetli kulllanımdır.Zilyetle ticari ilişki alacak borç ilişkisi içinde olan taşınmaz malikinin uzun süre kullanıma ses çıkarmaması olgusu iyiniyetli kullanım olarak kabul edilebilir. Bu durumda zilyede ihtarname göndermesi ,iznini geri aldığını bildirmesi gerekir. Bu bildirim tarihindem sonra zilyet kötüniyetli duruma düşer. Sizin olayda böyle bir ihtar yoksa ecrimisil koşullarının gerçekleşmediğini söyleyebiliriz.
Old 24-02-2010, 18:22   #43
harkan

 
Varsayılan ecrimisil- iyiniyet kötü niyet ayrımı

üstat yanıtınız için teşekkür ederim, yalnız rıza konusunda muallakta kaldım , davacı taraftan alınmış, yazılı bir izin ya da rızasını gösteren bir şey öne süremediğm bir durum var, yazılı bir izin yok , bu durumda tcari ilişki içersinde olmam ya da alacaklı olmam karine oluşturur mu , bu konuda araştırdığım içtihatlarda net bi şey bulamadım , ilgilendiğiniz için teşekkür ederim tekrardan
Old 17-03-2010, 13:18   #44
fatmas

 
Varsayılan müşterek malik kiracıdan kira tahsil ettikten sonra diğer malikten ecrimisil isteyebi

Merhaba,

Benim sorum da ecrimisille ilgili . Müşterek mülkiyete tabi birçok bağımsız bölümün bulunduğu anataşınmaz maliklerden biri tarafından kiraya verildikten sonra diğer malik önce kiracılara ihtar çekip kira parasının hissesi oranında kendisine ödenmesini istemiş akabinde bir kısım kiracılardan kira bedellerini tahsil ederek kira faturası kesmiştir. Bir süre sonra kiracılar kira bedelini yeniden eski malike ödemeye başlamıştır. bu durumda sözleşmede taraf olmayan ama bir yıl kadar kira bedelini tahsil eden müşterek malik diğer malikten ecrimisil isteyebilir mi? Bana tuhaf gelen akit olmayan taraf sözleşmeyi kabul ettiğine ve kira bedelini tahsil ettiğine göre artık sözleşmenin tarafı olmuştur ve ödenmeyen kira bedellerini kiracıdan tahsil etmelidir. bir anlamda ecrimisil şartları ortadan kalkmıştır diye düşünüyorum. Ama bu konuda hiçbir yargıtay kararına ulaşamadım. Sizlerin bu konudaki görüşlerinizi öğrenebilir miyim ?
Teşekkürler
Old 26-08-2010, 11:17   #45
zeynepaydın

 
Varsayılan ecrimisil davasında ihtardan sonrası mı istenebilir..

Bir paydaş diğer paydaş tarafından açıkca yasak edilmedikçe müşterek mülkiyet konusu olan yeri tazminat ödemeden kullanabilir. Hissedarların ecrimisil talep etmesi intifadan men koşuluna bağlıdır. Hukuki semere elde edilen taşınmazlardan ortakların ecrimisil talep etmesi intifadan men koşuluna bağlı değildir. tam olarak olayı abnlayamadım eğer taşınmazı kiraya vermiş ve oradan hululi semere elde etmiş ise bu intifadan men koşuluna bağlıo değildir. Saygılarımla...
Old 16-12-2010, 20:03   #46
üye29234

 
Varsayılan

Merhaba sayın meslektaşlarım,benimde bir sorum olacak ecrimisil talebi ile ilgili.Ecrimisile konu olan iktisap mahkeme ilamı ile elde edilmiş ise bu ilamın kesinleşme tarhinden itibaren geriye yönelik olarak geçmiş gün tazminatı istenebilir mi,ecrimisil talebi ile birlikte (mülkiyet o ilam ile kesinleşmiş bulunmaktadır)?Teşkkürler şimdiden.
Old 27-01-2012, 00:16   #47
AV.FİLİZ AY

 
Varsayılan

bir taşınmazdan 1992 -2007 yılları arasında ruhsatsız olarak ;tarla niteliğindeki taşınmazdan muvakafat bulunmadan taş çıkarılmıştır.taşınmaz 55.000metrekare olmasına 11.000 metrekaresi bu amaçla dinamitlerle havaya uçurulrak bu işlem gerçekleşmiştir.Açılan meni müdahale ve tazminat davaları sonrasında dava devam ederken şirketlerin taşınmaza müdahalesi tekrar mahkeme vasıtasıyla 2008 yılında tespit ettirilmiştir.taşınmaza ilikin tazminatlar net olarak ortaya çıkmadığından talep edilen tazminatlar az bir bedelle talep edilmiştir.daha sonra mahkeme tarafından 2009 yılında yaptırılan keşifte gerçek zararlar tespit edilmiştir.fakat uğranılan zarar bedeli çok yüksek çıktığından;mevcut dava üzerinden dava sonuçlandırılmıştır.Dava Eski HMUK döneminde açıldığı için fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak açılmıştır.Şimdi asıl dava sonuçlandı.Mahkeme haksız fiil tazminatı,ecrimisil ve ski hale iade tazminat taleplerinin kabulüne karar verdi.şimdi geri kalan kısım için davayı açmayı düşünüyoruz.Bu arada şirketlerin taşınmaz alanını başka bir dava dosyasında 2011 haziran ayında yapılan keşif esnasında taş çıkarmak için değil;bu sefer taş ocağından çıkan artıkları bıraktıkları alan olarak kullanmaya devam ettikleri tespit ettirlmiştir.şimdi geriye kalan ecrimisil,haksız fiil tazminatı ve eski hale iade tazminat kalemleri için zamanşımı işlemeye başladğı süre için hangi tarihi baz almamız gerekir?2011 haziran ayına kadar araziye müdahale edildiği mahkeme tutanakları ile sabittir.Daha da ilginci dava devam ederken Maden işleri genel müdürlüğü ile yapılan idari yazışmada maden işleri genel müdürlüğü tarafımıza ilginç bir cevap verdi.ilk cevabı nisan 2011 tarihinde ikinci cevap ise 2011 kasım ayında..cevaplarda şirketin müdahalesi sebebiyle hem para cezası uyguladıklarını söylüyorlar.hemde taşınmazı şirketlerin hammadde çıkarmak için KAMULAŞTIRMA OLMADAN izin verdiklerini beyan ediyorlar.Bu durumda ve bu cevaptan sonra Maden işleri genel müdürlüğünün de sorumluluğu doğuyor.bu olayda zamanşımı konusunda sizce hangi tarih baz alınacaktır.
Old 27-01-2012, 00:21   #48
AV.FİLİZ AY

 
Varsayılan

yukarda anlattığım olayda;şirketler ruhsatsız sahası dışından ve özel mülke ait alandan çıkardıkları taşı ; karayolları genel müdürlüğü'nden almış oldukları yolların yapımında kullanmışlardır.Karayolları müdahaleden haberimiz olmadı diyor.fakat çok yüksek miktarda tarladan çıkarılan taşın ulusal yol yapımında kullanıldığı da artık hem sabit hem de belli.ek olarak açacak olduğumuz davada maden işleri genel müdürlüğü ile karayolları genel müdürlüğü'ne karşıda yönlendirmeyi düşünüyorum.çünkü bunlar dava sonuçlanınca öğrendiğimiz olaylar olarak algılanırsa;dava zamanşım son failin öğrendildiği tarihten işlemeye başlayacağından zamanşımı süresinin de uzamasına neden olacak.
Old 26-12-2012, 14:27   #49
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Bir sorum olacak, görüşünü paylaşacak arkadaşlara şimdiden teşekkür ediyorum:

A, kat mülkiyetine tabi bir iş hanında bulunan kendisine ait olan bağımsız taşınmazın bir kısmını 1974 yılında B'ye satıyor. Kalan bağımsız taşınmazlarını ise 2010 yılında C'ye satıyor. Taşınmazlar 1974 tarihinden bu yana hiçbir değişikliğe uğramamıştır. Yani A nasıl sattı ise o durumdadır.

İş hanının ortak yer kapsamında bulunan teras katının bir bölümü B'ye satılan bağımsız işyerlerinden bir kısmı ile 1974'ten önce satıcı A tarafından birleştirilmiş. 2010 tarihine kadar hiçbir itiraz olmamış.

2010 yılında C, A'dan satın aldığı bir kısım işyerinin sahibi olunca, B'den, teras katının birleştirilen kısmı için ecrimisil ve men'i müdahale talep ediyor.

Sorum şudur: 1974 yılından önce İşgali gerçekleştiren ve o haliyle işyerinin bir kısmını B'ye, kalan kısmını C'ye satan A olduğuna göre, A'dan dükkanları satın alan yeni malik durumundaki C, iyi niyetli (yani işgale neden olmayan ve halihazırdaki mevcut durumu ile taşınmazı A'dan satın alan)B'den satın alma tarihi (2010) itibariyle ecri misil isteyebilir mi?

Teşekkürler...
Old 26-12-2012, 14:50   #50
av. ayçe

 
Varsayılan

meni müdalhale davası açtım ve kazandım. şimdide aynı taşınmaz hakkında ecrimisil davası açmak istiyorum. ecrimisil talebim meni müdahale davasını açtığım tarihten itibaren mi olmalı yoksa müdahalenin olduğu tarihten itibaren mi olmalıdır? ayrıca taşınmazın tamamı değilde 10 m2 lik kısmı müvekkile ait sadece o kısım için ecrimisil isteyebilir miyim?
Old 26-12-2012, 17:41   #51
Cumhur Okyay

 
Varsayılan

10 m2 lik kısım için, 5 yıllık zamanaşımı süresini nazara alarak; ecrimisil davasını açtığınız/açacağınız tarihten geriye doğru beş yıllık ecrimisil talebinde bulunabileceksiniz. Kolay gelsin...
Old 27-12-2012, 08:47   #52
av. ayçe

 
Varsayılan

ben tesekkür ederim cevabınız için. ancak meni müdahale davası açtığım tarihin ecrimisil isteyebileceğim süre için bir önemi var mı? buna ilişkin yargıtay kararları mevcut mudur? eklerseniz cok sevinirim
Old 27-12-2012, 09:15   #53
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av. ayçe
meni müdahale davası açtığım tarihin ecrimisil isteyebileceğim süre için bir önemi var mı?
Meni müdahale davası açtığınız tarihin ecrimisil isteyebileceğiniz süre için bir önemi bulunmamaktadır.

Meni müdahale davası süresince ve hatta hüküm verildikten sonra bile, işgal devam ettiği sürece ecrimisil isteme hakkınız bulunmaktadır.

Ecrimisil davası açıldıktan sonra işgal devam ettiğinden, devam ettiği dönem için de ayrıca ecrimisil davası açarsınız. Ecrimisil davası tekrar tekrar açılabilir, ta ki işgal bitene kadar.

Saygılarımla
Old 27-12-2012, 14:00   #54
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
Bir sorum olacak, görüşünü paylaşacak arkadaşlara şimdiden teşekkür ediyorum:

A, kat mülkiyetine tabi bir iş hanında bulunan kendisine ait olan bağımsız taşınmazın bir kısmını 1974 yılında B'ye satıyor. Kalan bağımsız taşınmazlarını ise 2010 yılında C'ye satıyor. Taşınmazlar 1974 tarihinden bu yana hiçbir değişikliğe uğramamıştır. Yani A nasıl sattı ise o durumdadır.

İş hanının ortak yer kapsamında bulunan teras katının bir bölümü B'ye satılan bağımsız işyerlerinden bir kısmı ile 1974'ten önce satıcı A tarafından birleştirilmiş. 2010 tarihine kadar hiçbir itiraz olmamış.

2010 yılında C, A'dan satın aldığı bir kısım işyerinin sahibi olunca, B'den, teras katının birleştirilen kısmı için ecrimisil ve men'i müdahale talep ediyor.

Sorum şudur: 1974 yılından önce İşgali gerçekleştiren ve o haliyle işyerinin bir kısmını B'ye, kalan kısmını C'ye satan A olduğuna göre, A'dan dükkanları satın alan yeni malik durumundaki C, iyi niyetli (yani işgale neden olmayan ve halihazırdaki mevcut durumu ile taşınmazı A'dan satın alan)B'den satın alma tarihi (2010) itibariyle ecri misil isteyebilir mi?

Teşekkürler...

Sorumun cevabını bir Yargıtay kararında buldum. Düşündüğüm gibi önceki Malik'in rızası/bilgisi yeni maliki de bağlıyor. Aşağıya ilgili kararı ekliyorum bir meslektaşımıza faydalı olabilir düşüncesiyle...

--

T.C. YARGITAY
18.Hukuk Dairesi
Esas: 2002/4708
Karar: 2002/5408
Karar Tarihi: 08.05.2002

Dava: Dava dilek
çesinde ortak yerlere el atmanın önlenmesi ile eski hale getirilmesi ve 1.500.000.000 TL. ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Karar: Dava, anataşınmazın ortak yerlerinde projeye aykırı olarak yapılan değişikliklerin projeye uygun hale getirilmesi ve 1.500.000.000 TL. ecrimisil istemine ilişkindir.
Davacı yönetici anataşınmazda kat maliki olduğu gibi bu davayı açması konusunda kat malikleri kurulunca kendisine yetki verilmiş bulunduğundan aktif husumete ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1- Dava konusu edilen ortak yerlerdeki projeye aykırı değişikliklerin anayapının inşası sırasında yüklenici tarafından yapıldığı ve bu değişikliklere davacı Osman Ö'in -25.8.1983 gün ve 47604 yevmiye sayılı olup noterde düzenlenen "muvafakatname ve sözleşme" başlıklı belgede yazılı olduğu üzere- açıkça muvafakat ettiği, bu bağlamda anataşınmazdaki diğer kat maliklerinden (şimdiki bağımsız bölüm maliklerinin selefi olan kişilerden) her birinin aynı şekilde söz konusu değişikliklere muvafatlarının bulunduğu anlaşılmaktadır. Anayapının inşası sırasındaki değişikliklere onay vermiş bulunan o günkü maliklerden bir kısmı bağımsız bölümlerini şimdiki maliklere devretmiş ise de önceki maliklerin verdikleri muvafakat şimdiki kat maliklerini de bağlayacaktır. Buna göre davaya konu değişikliklere muvafakat vermiş bulunan bağımsız bölüm maliklerinin Medeni Kanununun 6. maddesinde öngörüldüğü üzere böyle bir davayı açmakta iyiniyetli olmadıkları gözetilmeden davanın kabulüne karar verilmesi,
2- Kat Mülkiyeti Yasasının ek 1. maddesine göre bu yasadan doğan uyuşmazlıklara miktarına bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılması öngörülmüştür. Kat Mülkiyetinin uygulanması söz konusu olmayan ecrimisil davasının kat mülkiyetinden kaynaklanan eski hale getirme davası ile birlikte görülebilmesi için istenen ecrimisil miktarının Sulh Hukuk Mahkemesinin görevini aşmaması gerekir. Mahkemece, ecrimisil davasında istenen miktarın Sulh hukuk Mahkemesinin görev sınırını aştığı gözetilerek, eski hale getirme davasından tefrik edilip genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılmak üzere görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, her iki davaya birlikte bakılıp hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Sonuç: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 8.5.2002 gününde oybirliği ile karar verildi.
Old 20-01-2014, 22:19   #55
Av. Alper Soylu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan advokat34
ecrimisil talep edebilmek için bir zarara uğramak gerekmez, çünkü ecrimisil haksız zilyedin kullanımı karşılığı ödeyeceği bedeldir. müdahale devam ettiği sürece ecrimisilin zamanaşımına uğraması sözkonusu olmaz. tabi kural olarak ecrimisil geriye doğru 5 yıl için talep edilir.Eğer müdahale ortadan kalkmışsa ve yinede sırf ecrimisil için dava açılacaksa işte o zaman BK.'nun haksız fiil hükümleriyle ilgili zamanaşımı geçerli olur.ecrimisilde en az o yerin kira bedeli kadarına karar verilir.

Sayın Üstad, burada bahsettiğiniz duruma benzer bir ecrimisil davası ile karşılaştım. Üç yıl evvel işgali sona ermiş, tutanakla anahtarları teslim edilmiş bir taşınmazda, davacı dava tarihinden geriye dönük beş yılın işgalle geçen iki yılı için ecrimisil talep etmekte. Müdahalenin kalktığından bahisle BK'nın haksız fiil hükümleriyle ilgili zamanaşımının uygulanması gerektiğini ben de düşünmekteyim, ancak bu yönde ne bir emsal, ne bir makale, ne bir içtihat bulamadım.
Old 20-01-2014, 22:45   #56
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Alper Soylu
davacı dava tarihinden geriye dönük beş yılın işgalle geçen iki yılı için ecrimisil talep etmekte. Müdahalenin kalktığından bahisle BK'nın haksız fiil hükümleriyle ilgili zamanaşımının uygulanması gerektiği
Ecrimisilde zamanaşımı beş yıldır.

Bugünden geriye doğru hesaplanacak beş yıllık süre içinde kalan iki yıllık işgal süresi için ecrimisil istenebilir. İşgalin üç yıl önce sona ermiş olması ecrimisil istenmesine engel değildir.

Her ne kadar ecrimisil, bir haksız işgal tazminatı ise de Yargıtay ecrimisili kiraya benzeterek, kıyasen kira alacaklarına uygulanan beş yıllık zamanaşımı süresini uygulamaktadır.

Saygılarımla
Old 29-05-2015, 14:27   #57
Av.Serap Kurtuldu

 
Varsayılan

Değerli Meslektaşlarım,

Benim de müdahalenin meni ve ecrimisil konusunda aklıma takılan soruların cevabını bulmama yardımcı olursanız sevinirim.

Anne ve babası ile birlikte yaşayan müvekkilimin boşta bulunan evine 10 sene önce kardeşi, eşi ve kızı ile birlikte gidip yerleşiyor. Müvekkilim kısa sure kalacaklarını düşündüğü için rıza gösteriyor. Ancak, kardeşi evi kendi istediği gibi dekore etmeye başlayınca durumdan rahatsız olsa da anne ve babasının müdahalesi ile susmaya devam ediyor. Bu sure içerisinde bazı nedenlerle kardeşi eşinden resmi olarak boşanıyor, fakat hep birlikte evi kullanmaya devam ediyorlar. Müvekkilim çıkmaları için bir iki kez konuşmaya çalıştıysa da başarılı olamıyor ve artık hukuki işlemlere başlamak istiyor.

1- Daha once okuduğum bir yargıtay kararında haksız işgalcinin kötü niyetli olduğunu Kabul etmek için hak sahibi olmadığını bilmesinin yeterli olduğunu hatırlıyorum, ancak buna benzer bir karar şimdi bulamıyorum. Bu durumda müvekkilimin kullanıma rızası olduğu mu, yoksa kardeşinin haksız işgalci olduğu mu kabul edilir? (Kardeşinin ailesi ile birlikte yaşadığı dönem ile boşandıktan sonra eşinin reşit kızı ile evi kullanmaya devam etmesini ayrı ayrı değerlendirirseniz sevinirim).

2- Müvekkilimin baştaki rızasını kısa bir sure sonar geri aldığı her türlü delille ispat edilebilirse de öncesinde herhangi bir ihtar olmadığı durumlarda tanıktan başka nasıl bir delilden faydalanılabilir?

3- Ecrimisil talebinde bugünün kira bedeline göre 1.750,00 TL talep edileceğine gore geriye doğru 5 yıllık ecrimisilin hesabı nasıl yapmam gerekir? (1.750,00 x 12 ay x 5 yıl şeklindeki hesaplamanın doğru olmayacağı kanaatindeyim) İhtarnamede miktar belirtmem gerekir mi yoksa genel ifadeler mi kullanılması gerekir?

4- Tahliye için ne kadarlık bir sure verilmesi gerekmektedir? 1 hafta 10 gün yeterli midir?

5- Başkaca bilmem gereken incelikleri ihtarname ve dava öncesinde benimle paylaşırsanız memnun olurum.

Saygılarımla,

Av.Serap KURTULDU
Old 17-08-2018, 14:06   #58
av__emrah

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşlarım merhaba,

Hisseli bir taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açılmıştır. Ayrıca taşınmaz üzerinde bina olması nedeniyle davacı tespit davası açmış ve davayı kazanmıştır.

Akabinde mahkemece ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.

Taşınmazın diğer malikleri yani davalılar, davacının yaptırdığı ve bağımsız bölümlerini kiraya verdiği bina için ecri misil talep etmektedirler. Bu durumda dava açabilir miyiz? İyi Çalışmalar.
Old 24-10-2019, 14:26   #59
AhmetTalha

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan advokat34
ecrimisil talep edebilmek için bir zarara uğramak gerekmez, çünkü ecrimisil haksız zilyedin kullanımı karşılığı ödeyeceği bedeldir. müdahale devam ettiği sürece ecrimisilin zamanaşımına uğraması sözkonusu olmaz. tabi kural olarak ecrimisil geriye doğru 5 yıl için talep edilir.Eğer müdahale ortadan kalkmışsa ve yinede sırf ecrimisil için dava açılacaksa işte o zaman BK.'nun haksız fiil hükümleriyle ilgili zamanaşımı geçerli olur.ecrimisilde en az o yerin kira bedeli kadarına karar verilir.

''müdahale devam ettiği sürece ecrimisilin zamanaşımına uğraması sözkonusu olmaz.''

demişsiniz.. Peki elinizde bununla alakalı bir karar var mı acaba? iyi çalışmalar dilerim
Old 14-01-2023, 16:17   #60
Av. Muhammed SEYDAOĞLU

 
Varsayılan

Merhaba, hisseli taşınmazların taksimatı sonrası hissedarlardan birinin diğerine ecrimisil davası açması mümkün mü ?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
ortaklığın giderilmesi ve ecrimisil sim Meslektaşların Soruları 11 14-01-2023 16:02
Yasal Mirasçının Ecrimisil Talebi bozoli Meslektaşların Soruları 2 25-09-2006 12:03
Kamulaştırmasız El Atma-Ecrimisil arif0275 Meslektaşların Soruları 2 04-06-2006 20:46
Ecrimisil turbo Meslektaşların Soruları 5 20-04-2005 18:53


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05377102 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.