Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Erken Evlilik Cinsel İstismar Mı ?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 25-07-2009, 12:21   #1
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan Erken Evlilik Cinsel İstismar Mı ?

Bir Sessizlik Sorgusu: Erken Evlilik

Buna izin veren yasalar kadar, çocuk evliliklerini makul bulan toplumlar da suçlu. Bu suçun diyetini her koşulda kadınlar ödüyor. Bu toprakların "töresi" de N.T. gibi binlerce kız çocuğun travmasını görmezden geliyor.

İyi kötü şöhret sahibi, en azından tanınan bilinen, yüzüne de adına da medyadan aşina olduğumuz, paralı pullu insanların bazı "kusurlu" hareketlerle imtihanı, ÖSS'den zordur.

Ünlü veya güçlü ve hele de tüm kapıları açan banknotlardan bolca biriktirmiş olmak, kabahatlerinin sıradan insanlara göre daha affedilir bulunmasını sağlamaz da bunun tersini gösteren örnekler belleğimizde taze.

Başbakanın oğlu çocuk yaşta biriyle evlenir ve bu hiç sorun olmaz mesela. Çünkü medyanın da gözünde, 'mağdur' olan yoktur bu evlilikte. Yoksul ve bakıma muhtaç bir baba ile çaresiz bir anne yoktur mesela. 'Parçalanmış' aileler de yoktur ki eylemi aklımız sıra makul bir sebebe bağlayalım, bazı gazetecilerin satır arasında yapmaya çalıştığı gibi!
Medyanın ağzını sulandıran evlilik

Ağa sıfatının sahip olduğu topraklar nedeniyle kendisine yapıştırıldığını anlamakta hiç zorlanmadığım feodal figür H.T., 'aile olma' konusunda toplum nazarındaki sicilini biraz daha kalabalıklaştıran üçüncü evliliğini 17 yaşındaki N. Ta. ile yaptı.

Ülkenin en zenginlerinden olan T., Çorum'da bir vergi dairesi memuru olsaydı, kendinden 54 yaş küçük bir kadınla evliliği, Hürriyet'in sürmanşetinde değil, yerel bir gazetenin ikinci sayfasında yer alırdı belki ya da yer almazdı.

Büyük büyük adamların kız çocuklarla evlenmesi çoğunlukla 'normal' bulunabildiğinden, "aman canım ne var bunda" denebilirdi.

Küçük medyanın ihtimal ki haber değeri biçmeyeceği bu evlilik, büyük medyadan ise magazin kostümüyle konuk oldu haber odalarımıza.

Bazı gazeteler "74'lik H.T.'a 17'lik gelin" gibi hayli pornografik başlıklarla verdi haberi. İzleyen günlerde ise "gelinin" babasından alınan görüşler gazete sayfalarını "süsledi".
"Gelinin Babası"

N.T. bir kız çocuk. Bu evliliğe zorlandı mı, yoksa rızasıyla mı evlendi kimse bilmiyor. Onun tüm yaşadıklarını ve hissettiklerini Antalya'da yaşayan babasının demeçlerinden öğreniyoruz. Vatan'ın haberine göre şöyle diyor İsmet Tağızade:

"Ayrı yaşadığım eşim, kızıma H.Bey'in evlilik teklifini söylemiş. Kızım da 'Anne o yaşlı adam benim ayağıma niye geliyor, ben onunla ne yapacağım' diyor. Fakat annesi kızıma 'Senin tahsilini karşılayacak, seni okutacak' diyerek ikna etmiş... Kızım evlendi fakat hala ona H. Bey diye hitap ediyor. Bir türlü alışamadı. Zaten ben daha onların karı-koca ilişkisi içinde olduğunu sanmıyorum. Kızımın sıkıntısı ve korkuları var. Bu yüzden hala annesi ve kız kardeşiyle yatıyordur, onlar birbirlerinden ayrı uyamaz. Ayrıca H. Bey çok canlı diri gibi görünüyor ama aslında öyle olduğunu tahmin etmiyorum."

Bir kız çocuğun bedeni üzerinde, benzeri olaylarda hep olduğu gibi, tepiniyor medya; Tağızade'nin korkuları, sıkıntıları medya marifetiyle hepimizin malumu artık!
"Bu evlilik bozulmalı"

Sabah gazetesinde, Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulu'nun başına atanan Prof. Dr. Mert Savrun'un görüşlerine yer veriliyor. Savrun, şöyle diyor:

"15 yaşını bitirmiş ama 18 yaşını doldurmamış çocukla ilişkiye girmek suç. Çünkü kız rızasıyla evlense de, ileride ruhsal sıkıntı yaşaması kaçınılmaz. TCK'nin 104. maddesinde, 'Cebir, tehdit ve hile olmaksızın 15 yaşını bitirmiş olan çocukla cinsel ilişkide bulunan kişi, şikayet üzerine 6 aydan 2 yıla kadar hapse çarptırılır' diyor. Evlenme yaşı 15'ten 17'ye çıkarılmış olsa bile TCK'nin bu maddesi 2005'ten beri uygulanıyor. Buna rağmen öyle bir evliliğe izin veren kız da, ailesi de, evlenen kişi de önemli bir hukuki sorumlulukla karşı karşıya... Evlenen kız, başta yaş farkından çok etkilenmeyebilir. Ancak, ileride önemli depresyonlar ortaya çıkar. 'En güzel zamanlarımı maddi menfaatler yüzünden harcamışım' der. Travmanın sonuçları 15-20 sene sonra bile ortaya çıkabiliyor. Aile, böyle bir evliliğe izin vererek kızı ciddi bir ruhsal sıkıntıya itmiştir. Kızın psikiyatrik değerlendirmeye tabi tutularak, nasıl etkilendiğinin ortaya çıkarılması gerekiyor. Bana göre bu evlilik bozulmalı."

Savrun, Vakit Gazetesi H.Ü. (76) cinsel istismarda bulunduğu B.Ç. (14) hakkında "ruh sağlığı yerinde" raporu veren Adli Tıp Kurumu'nun bu anlaşılmaz kararını "hayır, ruh sağlığı etkilenmiştir" diye tashih eden bir hekim.

H.T. vakası, ister istemez H.Ü. vakasını da akla getiriyor. Her iki olayda da mağdur olan, kız çocuklar.

Biri cinsel istismara maruz kalıyor, diğeri gayet "yasal" yollardan, yani evlilik adı altında istismara uğruyor.

Şarkıcı Nükhet Duru, Vatan'ın haberinde "Bu evlilik H.Ü. olayının meşru olanı" diyor.

Bir sessizlik sorgusu: Erken evlilik

Zorla da olsa rızayla da olsa, küçük yaşta evlilik bir travmadır.

Evliliğin bu topraklarda kutsanması, 'aile'nin ise içinde yaşanabilecek yegane habitat olduğunun unutmaya imkan vermeyecek ölçüde ezberletilmesi, bir an önce nikah masasına koşma refleksini canlı tutar.

Bazen yoksulluktan kurtulma isteği, bazen yalnızca bir aidiyet arayışı, bazen sahip olunanlardan kurtulup daha iyi görülene koşma, bazen köle gibi satılma, bazen "evde kalırsın, yaşın geçerse kimse seni almaz" gibi yüz yıl öncesinden getirilip halen terk edilemeyen baskılar, bazen bir aşk, bazen de kendini ifade etme isteği küçük yaşta evliliğin sebepleri olur.

Tek yönlü bir yoldur bu nihayetinde. Dönüşü gidişinden bellidir çoğu zaman. Ne ki, dönmek de kolay olmaz.

Ev içlerinde -yüksek ihtimal ki- biriken pişmanlık, öfke, özlem, hayal kırıklığı, evliliği derin, sessiz bir kuyuya dönüştürür. O sessizlikten bir hayat kurmaya çalışır çocuk-kadınlar. Düşlerinden evler yaparlar. Ama o sessizliğin sorgusu hep sürer. Zamanla ev, bir susma biçimi oluverir.

Dünyada her gün, ruhsal ve bedensel gelişimini henüz tamamlamamış, kendi yaşamının iplerini eline henüz alamamış, haklarını bilmeyen binlerce kız çocuk evlendiriliyor.

Buna izin veren yasalar kadar, çocuk evliliklerini makul bulan toplumlar da suçlu. Bu suçun diyetini her koşulda kadınlar ödüyor. Bu toprakların "töresi" de N.T. gibi binlerce kız çocuğun travmasını görmezden geliyor. (SD/EZÖ)

* Selen Doğan, Uçan Süpürge

Selen DOĞAN
İstanbul - BİA Haber Merkezi
24 Temmuz 2009, Cuma
http://www.bianet.org/bianet/toplums...-erken-evlilik
Old 25-07-2009, 15:31   #2
Av.muhittinköylüoğlu

 
Varsayılan

Benim anlamadığım bir şey var.
Adam zenginliği nedeniyle ve bu sayede kendinden çok küçük biriyle evleniyor genç kızın bu birliktelikten cinsellik anlamında da bir şey anlamayacağını tabire caizse paranın ışıltısı nedeniyle kandığını ya da kabul ettiğini söyleyip hep birlikte kınıyoruz.Kınamalıyızda
Ama H.Ş. kendisinin torunu yaşındaki biriyle evlenince ya da M.Ö. ya da H.A. bu seçkin insanların yaptığı güzel aşk evliliklerinden bahsediyoruz.Dünya da da örnekleri var.Büyük ressam ya da besteciler gibi.Bunları ise hemen hiç eleştiren görmedim.yine bizde yanında sürekli genç kızlarla gezen sanat ya da cemiyet(ne demekse) dünyasından erkeklerin hiç eleştirildiğini görmedim.
yani paralı insanların para güçleri ile bu tür ilişkilere girmesi kötü de sanatçı olarak entellektüel olarak kabul edilenlerin tabiri caizse karizmaları ile genç kızları etkileyerek birlikte olmaları doğalmıdır.hukuka uygunmudur.
Hiç tartışıldığını görmedimde.
Old 25-07-2009, 15:44   #3
Alp_aslan

 
Varsayılan

Şahsi görüşüm hukuk düzeninin izin verdiği bir mevzuda, insanları yargılamanın yanlış olduğu kanısındaydım, zira Türk Medeni Kanununa göre 17 yaşını dolduran herkes evlenebilir, burada da yasal koşul oluşmuş, insanları evlenmeye sevk eden saikler ne olursa olsun, bu evlilik hukuka uygundur ve yasa koyucu buna izin vermiştir. Özel hayatta tercihlere saygı duymak lazım...
Old 25-07-2009, 15:45   #4
Doç. Dr. Özge Yücel

 
Varsayılan

Tartışılan olayda sözü edilen genç kız, evlenene dek bir çocuktu. Yani ergin olmayan kişilerin erken evlenmeleri tartışılan şey. Bu çocuk, ailesinin isteği ve hatta ailesinin resmi izni ile evlendi. Türkiye'de çocuklar, çocuk yaşında zorla veya kandırılarak aile izniyle evlendiriliyor. İşin garip kısmı da bu. Ama çocukluk çağı biten, 18 yaşını dolduran kişiler kısıtlanmadıkça kendi iradeleriyle karar verir, birinin karizmasından etkilense dahi bu onun özgür kararıdır.
Old 25-07-2009, 16:00   #5
Av.muhittinköylüoğlu

 
Varsayılan

Sn .Yücel
Bu söylediğiniz kendi içerisinde biraz çelişiyor gibi geldi.
Öncelikle mesele yasalara uygunluksa bir şekilde uyuyor.
Çocuk siz de bilirsiniz ki bazı ülkelerde daha ileri bir yaşla anılıyor.
Sonra diyelim ki bu genç hanım yarın boşandı ve öbürsügün bu sefer ailesinin iznine de ihtiyacı olmadan yine 17 yaşında olmasına rağmen evlenebilecek bu sefer normal mi diyeceğiz.
Söyelediğim örneklerde çok küçük yaştan itibaren zannedersem H.Ş te 18 yaşından önce birlikte olmakla daha sonrasında evlilik vardı bu sefer normal mi olacak.
Evlenmeyip birlikte yaşamışsa ya da birlikte olmuşsa normal mi olacak.Yaş sınırını sadece yasalara göre mi belirleyeceğiz.Ya da ayıp sınırını para ilemi.
Old 25-07-2009, 16:02   #6
Doç. Dr. Özge Yücel

 
Varsayılan

Bence burada önemli olan ayrım çocuğun kimin isteği ile evlendiğine göre yapılmalıdır. Çocuk ailenin isteği ve psikolojik baskısıyla evlendiriliyorsa özgür iradeden söz edemeyiz ama sadece kendi isteği ile evleniyorsa durum farklıdır. Paralı insanların para gücünü kullanarak çocuklarla evlenmesinde bu olayda da olduğu gibi hep ailenin istekleri ön plandadır, aile istediği için çocuk evlenmektedir.
Old 25-07-2009, 16:43   #7
üye14540

 
Varsayılan

Erken evlilik ülkemizde büyük bir toplumsal sorundur. Bence evlilik yaşı en az 19 olmalıdır. Kendisi daha çocuk ruhlu ve çocuk yaşta olan bir genç kızın, ister ailesinin baskısı, isterse kendi rızası! ile evlenmesi yanlış olup, ilerde giderilmesi olanaksız yaralar açmaktadır bu çocuğun ruh dünyasında. Bu tür evliliklerin büyük çoğunluğu da mutsuz evlilikler olup, yine çoğu da ya boşanmalarla sonuçlanmakta ya da evlenen genç kız baskı altında evliliğini istemeden de olsa sürdürmek zoruda kalmaktadır. Bilindiği gibi bu tür erken evliliklerin yoğun olduğu doğu ve güneydoğu bölgesinde, genç kız intiharları da artmaktadır. Ancak bütün bu olumsuzluklara karşın, resmi evlilik yasal olduğundan, mevcut yasal düzenlemelere göre cinsel istismar olarak adlandırılamaz. Saygılar
Old 25-07-2009, 17:13   #8
Academic

 
Varsayılan

"..........CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman, “işsizlik ve yoksulluğun gittikçe arttığı Türkiye’de, buna parelel olarak erken yaşta evlilikler de artmakta, bu olgu çocuk hakları ihlali ve çocuk istismarı sorunu olarak karşımızda durmaktadır”

Parlamentoda çocuk hakları konusunda sesini duyurmak için büyük çaba gösteren CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman, şimdi de erken yaş evliliklerinin önlenmesi için Meclis Araştırması açılmasını istedi. Arıtman, çocukların insan hakkı ihlallerine, Cinsel İstismarına ve Toplumsal Halk Sağlığı sorununa neden olan erken yaş evliliklerinin önlenmesi, nedenlerinin araştırılması ve gereken önlemlerin alınması amacıyla Meclis Araştırması teklifini verirken bir konunun altını israrla çizdi, “Bu çocuklarımızın insan hakları mücadelesidir.”

-Gerçekten ülkemizde erken yaşta evlilik oranı ürkütücü boyutlarda mı?
Ne yazık ki, ülkemizde erken yaş, yani 18 yaş altı evlilik oranı oldukça fazla. İstatistikler bu rakamın yüzde 35 ler civarında olduğunu söylüyor. Yani bu orana göre ülkemizdeki her üç evlilikten biri erken yaş evliliğidir. Özellikle Anadolu’da, kırsal kesimlerde, kentlerin varoşlarında bu duruma daha çok rastlanmaktadır.

- Erken evlilik başlı başına bir sorun mudur?

Erken yaşta evlilik olgusu bir çocuk hakları ihlali ve çocuk istismari sorunudur. Çocuğa yönelik şiddettir ve toplumsal bir halk sağlığı sorunudur. Erken yaştaki evlilikler, Erken Yaş Gebelik ve Doğumlarına da neden olur ki bu durum hem anne hem de bebek için tehlikelidir. Erken yaş gebeliklerinde anne ve bebeklerin hastalanma, sakatlanma ve ölüm riskleri artar. Erken yaş gebeliklerinde gebelik ve doğuma bağlı anne ölümleri 4 misli daha fazla görülür.

-Erken evliliğin getirdiği sorunlar içinde boşanma da var mı?

Erken yaşta evlilik olgusu bir çocuk hakları ihlali ve çocuk istismari sorunu, çocuğa yönelik şiddet ve toplumsal bir halk sağlığı sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak bu durumun getirdiği bir başka sorunu da göz ardı edemeyiz. Türkiye’de, gittikçe yoksullaşan halk kesimleri bir taraftan evliliği kurtuluş gibi görürken diğer yandan tam aksi bir durumla karşı karşıya kalmaktadır. Ailenin sosyo-ekonomik düzeyi ne kadar düşükse kız çocuğunun erken yaşta evliliğe zorlanması olasılığı da o kadar yüksek olmaktadır. Erken yaştaki bu zorla evlendirmeler kız çocuklarının okuldan alınmasına ve böylelikle de onların eğitimsizlik, yoksulluk, cahillik ve bağımlılık kısırdöngüsüne hapsedilmesine yol açmaktadır. Yine istatistikler göstermektedir ki, son yıllarda yapılan evliliklerin yüzde 25’i boşanma ile sonuçlanmaktadır. Yani ülkemizde her üç kişiden biri erken evlilik yapıyor, yine her dört kişiden birinin evliliği boşanma ile sonuçlanıyor. Bu sonuçların biri biri ile bağlantılı olmadığını düşünebilir misiniz? Herşeyden önce evlilik kurumu belli sorumluluklar taşımayı gerektirir. Oysa çocuk yaşta evlendirilen iki insandan bu anlamda ne bekleyebilirsiniz.

- Bu konuya hakların ihlali anlamında, dünya nasıl bakıyor?
Bu tarz erken yaşta hatta çocuk yaşta evlilikler kız çocuklarına yönelik bir şiddettir. BM Erken yaş evliliklerini “kız çocuklarını vuran köleliğin modern biçimi” olarak tanımlamaktadır. Kız çocuklarının erken yaşta zorla evlendirilmeleri kadınların toplumdaki eşitsiz konumunu pekiştirmekte, şiddete karşı zayıf hale getirmektedir. Bu evliliklerde aile içi şiddet oranları yüksektir. Evlilik içi tecavüz ve cinsel şiddete maruz kalma tehlikesi de artmıştır.


- Bu evlilikler yasal olarak mı gerçekleşiyor?

Genelde yasal olmayan evlilikler şeklinde oluyor. Sosyo-ekonomik durumu ve eğitimi düşük olan kız çocukları geleneksel rol olan doğurganlığa daha kolay mahkum edilmekte ve daha çocuk yaşta kaldıramayacağı, kaldırmaması gereken bir yükün altına girmeye zorlanmaktadır. Genelde yasal olmayan evlilikler şeklinde olduğu için de, bireyin medeni nikahla kazanacağı haklarından mahrum kalmasına ve mağduriyetine neden olmaktadır. Çocuğun eğitim hakkı, sağlıklı yaşama hakkı, üretime katılma yani çalışma hakkı da elinden alınmış oluyor. Erken evlilikler kadının statüsünün düşmesine ve daha yoğun cinsiyet ayrımcılığına maruz kalmasına yol açmaktadır. Çok uzak değil daha yakın bir zamanda Adalet Bakanlığında yapılan bir çalışmada evlilik yaşının 14’e düşürülmesi teşebbüsü çok ürkütücüdür. Daha kendi çocukluğunu yaşamamış, başta eğitim hakkı olmak üzere bir dizi insan hakkı elinden alınmış, örselenmiş, güçsüz bırakılmış çocuk annelerle toplumumuzu ileriye götüremeyiz. Kalkınmayı, uygarlığı yakalayamayız.
.................................................. ............"

http://www.anayurtgazetesi.com/defau...aber&id=220244

Gayet açık..Erken evlilik çocukların cinsel istismarıdır. 18 yaşından küçüklerin kendi adına kanuni işlem yapamayacakları bir sistemde küçük yaştakilerin evlilik gibi bir kararı kendi adlarına alabileceğini nasıl varsayabiliriz? Anne babanın izni ile 17 yaşında evlendirilme de hukuki bile olsa henüz eğitimini ve vucut gelişimi tamamlanmamış, kişiliği tam oturmamış bir çocuğun yaşıyla orantısız bir sorumluluğun altına girmesi anlamına gelmektedir.

Örnekteki yaşlı erkek çocuk yaştaki genç kız evliliğinde de paranın bazı şeylerin üstünü örtmemesi gerektiğini düşünüyorum. Çok üstüne titrenen ve kazımaya çalıştığımız bazı törelerin bile paranın önünde suskun kaldığı düşünülürse şaırtıcı gelmiyor.

Saygılarımla..
Old 27-07-2009, 19:54   #9
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Yoksulluk yaman bir durum. Ne yapsan, ne desen boş. Bu memlekette yoksulluğun çaresi bulunmadıkça, daha göreceklerimiz var.
Old 05-08-2009, 10:48   #10
Av.Ferahfeza

 
Varsayılan

Çocuklarla yapılan evlilikler çok can sıkıcı.Özellikle de H.T.nin evliliği ve H.Ü. vakası sorunun daha popüler olmasını, sağır numarası yapanların bile dayanamayarak tepki göstermesini sağladı.

18 Yaşını doldurmamış kişiler çocuk sayılır.Yasamızda 17 yaşında ki bir çocuğun evliliğine imkan vardır. Dolayısıyla yasal olarak çocukların evlenmesi meşru görülüyor.Ancak bu durum toplumsal ve psikolojik anlamda olumsuz sonuçlar doğurmaktadır.En başta da bu, çocuğun insank hakları ihlalidir. Ve bu bir kısır döngü haline gelmiş bulunmaktadır.Erken evlenen anne, kızını da erken evlenmesi konusunda teşvik etmektedir çoğu zaman.

Türkiye de geri kalmış kesimlerde daha yaygındır bu tür evlilikler.Bu, özellikle benim yaşadığım bölgede sadece geri kalmışlıkla da açıklanamayacak kadar çok yaşanmaktadır.Doğal(!) olanın kız çocuklarının 13-14-15 ve 16 yaşlarında evlen-diril-mesidir.Öyle ki 13-14 yaşında evlendirilen çocuklar yasal evlenme yaşına gelinceye kadar 3-4 çocuk sahibi oluyorlar.Hatta diyebilirim ki burda yaş düzeltme davalarınnın büyük bir çoğunluğunun konusunu,evlendirilmek için yaşını büyüttükleri kız çocukları oluşturmaktadır.

Çok vahim.
Old 05-08-2009, 13:04   #11
9s4i5

 
Varsayılan

Sayın Nazime ERTEKİN

Bakınız ne güelde açıklamışsınız.

"Doğal(!) olanın kız çocuklarının 13-14-15 ve 16 yaşlarında evlen-diril-mesidir.Öyle ki 13-14 yaşında evlendirilen çocuklar yasal evlenme yaşına gelinceye kadar 3-4 çocuk sahibi oluyorlar.Hatta diyebilirim ki burda yaş düzeltme davalarınnın büyük bir çoğunluğunun konusunu,evlendirilmek için yaşını büyüttükleri kız çocukları oluşturmaktadır."

Gördüğünüz üzere evlenme yaşını yukarılara çekmek çok fazla işe yaramıyor ve hukuk düzeni pozitif yaşam ile uyum sağlamıyor. Hukuk düzeni uygulandığı kişilere göre uyum sağlamalı. Evet ülkemizde evlenme yaşı doğal olarak 15-16-17 görülüyor( sadece doğu bölgelerinde değil benim yaşadığım ege nin en kıyılarında bile). Bence şuanki evlenme yaşı gayet sosyal yapımıza uygundur. Örf ve adetlerimizde evlenme yaşı küçük yasal evlenme yaşı ise 18 dir. Sosyal yapı bu şekilde hukuk düzenine uyum sağlayabilir. "16 yaşındaki biri 2 sene daha bekleyelim yasal olsun der veya aile izin vermesi ile 17 yaşını beklemek ister" Buna görede sosyal evlenme yaşını yukarı seviyelere çekilmiş olur. Eğer 20 olmuş olsaydı şuan hukuka uygun olmayan bir çok birlikte yaşam görecektik ve sosyal evlenme yaşını üst seviyelere çekemeyecektik!!!!!!!

Şimdi ise evlenme yaşını 19 a çıkması için uğraşalım diyoruz. Şöyle cevremize baktığımızda bir kişi sadece liseyi bitirse 18 yaşında olacak, üniversiteyi bitirse 2 yıllık 20 yaşında olacak. Şu an Türkiye şartlarında 19-20 yaşlarına evlenme yaşı çekilmesi ERKEN diye düşünüyorum. Ülkemiz biraz daha geliştiğinde zaten sosyal yapıda buna ayak uyduracak. Mesela ben 20 yaşına doldurmuş olmama rağmen ve aileler de kız arkadaşımın durumuna bilip razı olmalarına karşın evlilik yapamıyoruz çünkü daha mezun olmak ve çalışma düzenini hazırlamak gerek. Zamanla görüldüğü üzere yaş zaten ortalamanın üstüne çıkıyor



Sayın Dr. Fuat ŞENOĞLU nun da 19 yaş olması görüşünü de bu gerekceler ile katılamadığımı vurguluyorum.


Belki ilk yıllarda aldığımız hukuka başlangıç dersi ve hukuk felsefesi derslerini hatırlarsak daha olumlu yaklaşabiliriz....


Saygılarımla
Old 06-08-2009, 09:17   #12
Av.Ferahfeza

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan 9s4i5
Sayın Nazime ERTEKİN

Bakınız ne güelde açıklamışsınız.

"Doğal(!) olanın kız çocuklarının 13-14-15 ve 16 yaşlarında evlen-diril-mesidir.Öyle ki 13-14 yaşında evlendirilen çocuklar yasal evlenme yaşına gelinceye kadar 3-4 çocuk sahibi oluyorlar.Hatta diyebilirim ki burda yaş düzeltme davalarınnın büyük bir çoğunluğunun konusunu,evlendirilmek için yaşını büyüttükleri kız çocukları oluşturmaktadır."

Gördüğünüz üzere evlenme yaşını yukarılara çekmek çok fazla işe yaramıyor ve hukuk düzeni pozitif yaşam ile uyum sağlamıyor. Hukuk düzeni uygulandığı kişilere göre uyum sağlamalı. Evet ülkemizde evlenme yaşı doğal olarak 15-16-17 görülüyor( sadece doğu bölgelerinde değil benim yaşadığım ege nin en kıyılarında bile). Bence şuanki evlenme yaşı gayet sosyal yapımıza uygundur. Örf ve adetlerimizde evlenme yaşı küçük yasal evlenme yaşı ise 18 dir. Sosyal yapı bu şekilde hukuk düzenine uyum sağlayabilir. "16 yaşındaki biri 2 sene daha bekleyelim yasal olsun der veya aile izin vermesi ile 17 yaşını beklemek ister" Buna görede sosyal evlenme yaşını yukarı seviyelere çekilmiş olur. Eğer 20 olmuş olsaydı şuan hukuka uygun olmayan bir çok birlikte yaşam görecektik ve sosyal evlenme yaşını üst seviyelere çekemeyecektik!!!!!!!

Şimdi ise evlenme yaşını 19 a çıkması için uğraşalım diyoruz. Şöyle cevremize baktığımızda bir kişi sadece liseyi bitirse 18 yaşında olacak, üniversiteyi bitirse 2 yıllık 20 yaşında olacak. Şu an Türkiye şartlarında 19-20 yaşlarına evlenme yaşı çekilmesi ERKEN diye düşünüyorum. Ülkemiz biraz daha geliştiğinde zaten sosyal yapıda buna ayak uyduracak. Mesela ben 20 yaşına doldurmuş olmama rağmen ve aileler de kız arkadaşımın durumuna bilip razı olmalarına karşın evlilik yapamıyoruz çünkü daha mezun olmak ve çalışma düzenini hazırlamak gerek. Zamanla görüldüğü üzere yaş zaten ortalamanın üstüne çıkıyor



Sayın Dr. Fuat ŞENOĞLU nun da 19 yaş olması görüşünü de bu gerekceler ile katılamadığımı vurguluyorum.


Belki ilk yıllarda aldığımız hukuka başlangıç dersi ve hukuk felsefesi derslerini hatırlarsak daha olumlu yaklaşabiliriz....


Saygılarımla


Merhaba
iyiniyetli olduğunuza kuşkum yok ancak sizin hukukun, uygulandığı kişilere göre şekillenmesi gerekliliği yönündeki görüşünüze kesinlikle katılmıyorum ve bunu sakıncalı buluyorum.Yıllarca töre cinayetlerinde indirimler, sizin gibi düşünenler
olduğu için yasada yer aldı ve uygulandı.Evet yasalar toplum gözetilerek yapılmalı.Ancak toplumun uygulamaları açık bir biçimde yanlışsa, olumsuz sonuçlar doğuruyorsa veya bir kesimi mağdur ediyorsa(töre cinayetleri,küçük yaşta evlendirmeler gibi) yasalar tarafından sırf sosyal yapı bunu meşru görüyor diye korunmamalıdır.
Hukuk daima toplumsal uygulamaların ilerisinde olmalıdır.Aksi takdirde gelişimden söz edilemez.Ve zaten eğer dediğiniz gibi toplum böyle istiyor yasalar da ona göre şekillensin dersek hukuksal düzenlemeye gerek kalmaz.
Yanlış anlaşılmamayı umuyorum.
Old 06-08-2009, 13:13   #13
Academic

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Nazime ERTEKİN
Merhaba
Hukuk daima toplumsal uygulamaların ilerisinde olmalıdır.Aksi takdirde gelişimden söz edilemez.Ve zaten eğer dediğiniz gibi toplum böyle istiyor yasalar da ona göre şekillensin dersek hukuksal düzenlemeye gerek kalmaz.

Sanırım dozu iyi ayarlamak gerekiyor. Hem geliştirici ancak toplumsal değerleri de tümden dışlamayan özellikte olması gerekir ki uygulanabilir olsun. Aksi takdirde toplumsal adaletin sağlanmadığı hissi uyanabilir ya da bireyler hukuka güvenleri sarsıldığı ve verilen cezalar ile suçun toplum gözündeki anlamı ve ağırlığı bağdaşmadığında farkılı bir takım yollara başvurabilir ve kendi başlarına adaleti sağlama tavrına başvurabilirler..
Old 06-08-2009, 17:47   #14
9s4i5

 
Varsayılan

Sayın Academic anlatmak istediğimi kısaca acıklamış teşekkür ederim


Sayın Nazime ERTEKİN

"Yıllarca töre cinayetlerinde indirimler, sizin gibi düşünenler" Sözü biraz ağır kaçtı sanırım. Çünkü Ben töre cinayetlerinde kesinlikle indirmi vs savunmuyorum tersine toplumun bu denli bozucu adet oluşturmasına karşı olarak ağırlaştırılması taraftarıyım. Evlenme ile töre cinayetleri bir tutulamaz. Bu indirimi yapanlarda biraz yorumlama eksikliği olabilir. Ancak "Düz mantık" olarak nitelendirebiliriz. Fakat benim gibi düşünebilselerdi tam anlamı ile bu indirimi yapmazlardı.

Ayrıca yazımda belirtmiştim. Toplum 15-16-17 istiyor demiştim. Sizin dediğiniz gibi toplumun isteğine göre hukuk şekilllensin düşüncesinde olsaydım evlenme yaşı 16 olsun derdim.Fakat ben yinede yoplumun isteğinin üzerinde olarak gördüğüm 18 yaşını tam anlamı ile olumlu yönde türk hukuk sistemine katkıda bulunduğunu savundum. Ve şunuda belirtmek isterim ki hep bu şekilde kalsın istemiyorum yükselen toplum bilinci ile bu yaş ileriki tarihlerde yukarı çekilebilir. Belkide gerek kalmayacak.

Şuan bu yaşı yukarı çekmek toplumdaki hukuka aykırılığı hat safalara çıkarır ve hukuk düzeneni güven azalır.
Old 25-08-2009, 10:14   #15
Av.Ferahfeza

 
Varsayılan

13 yaşında anne oldu



MUĞLA'nın Dalaman İlçesi'nde imam nikahıyla evlenderilen 13 yaşındaki H.D., kız bebek dünyaya getirdi.


Aslen Aydın’ın Çine İlçesi'nden olan ve Muğla'nın Ortaca İlçesi'nde yaşayan H.D., geçen yıl daha 12 yaşındayken, kendisinden 5 yaş büyük E.A. (17) ile imam nikahıyla evlendirildi. Bir yıllık evliliğinin ardından H.D., geçen cuma günü Dalaman Devlet Hastanesi'nde sağlıklı bir kız bebek dünyaya getirdi. Aile çocuk sevinci yaşarken, polis H.D.’nin henüz 13 yaşında olmasına rağmen doğum yapması üzerine soruşturma başlattı.

Okuma yazmayı bilmeyen ve kimseden şikayetçi olmadığını söyleyen küçük anne H.D. polise verdiği ifadede, “2008 yılında E.A. ile kendi isteğim ile anlaşarak imam nikahı ile evlendim. Benim doğum tarihim aslında 1991. Ancak ailem beni küçük yazdırmış. Ben doğum yaptığım tarihten yaklaşık 2 ay kadar önce Ortaca Adliyesi'ne yaşımı büyütmek için müracaatta bulunmuştum. Ancak hamile olduğum için mahkeme beni kemik yaşımın tespit edilmesi için muayeneye göndermedi ve doğumdan sonra göndereceğini söyledi. Ben kendi isteğimle evlendim ve bu olaydan dolayı kimseden davacı ve şikayetçi değilim” dedi.

Dalaman Kaymakamlığı yetkilileri, soruşturmanın Ortaca Cumhuriyet Savcılığı'nca yürüteleceğini belirtti.





Ercan KAYLI/DALAMAN (Muğla), (DHA) 25 Ağustos 2009
Old 25-08-2009, 10:47   #16
suskun_juliette

 
Varsayılan

Erken evlilik şahsi kanaatime göre cinsel istismar sayılabilir.18 yaşın altındakiler çocuk olarak sayılmaktadır ve her ne olursa olsun bu kişilerin cinsel obje olarak görülmelerini hoş karşılamak mümkün değildir.

Olayın temelinde aile yatıyor,ailenin çocuklarına sahip çıkması gerekir.Para,ihtişam ve zenginlik yalanına aldanıp da çocuklarının iyi bir yaşam süreceği düşüncesiyle hareket ediyor olabilirler,ama onları kendi ruhlarına hapsediyorlar.Çocuklukla kadınlık arasında sıkışıp kalmış bir ruhun acısını tahayyül edebilir misiniz?

Mesele Işıl Yılmaz'ın da değindiği üzere yoksullukla paralel ilerliyor,ama yine de ailelerin evlatlarına sahip çıkması gerekiyor.Ki evlilik denen durum çok büyük bir sorumluluk da getiriyor beraberinde ve o yaşlarda biri kendini idare edemezken nasıl iki kişilik bir sorumluluk yüklenebilsin?

Cinsel obje olarak görülmelerini şiddetle kınıyor ve umarım bir daha bu olayları yaşamayız diyorum,her ne kadar ütopik bir temenni olsa da....
Old 26-08-2009, 00:28   #17
ebrus

 
Varsayılan

18 yaşın altındaki herkes çocuktur. 18 yaşın altında olup çocuğun erken evlendirilmesi diye bir şey bence söz konusu bile değil. Bana göre burada olsa olsa ailenin kendi ihtiyaçlarına göre isimlendirdiği bahaneleri ile çocuğun bir büyükle cinsel ilişkiye zorlanması söz konusudur. Evlilik bedensel ve zihinsel anlamda gelişmiş, ortak yaşamın sorumluluklarını alabilecek bilinç düzeyinde iki insanın yasalar önünde bir akit ile ve karşılıklı rızaları ile hayatlarını birleştirmeleridir. 18 yaşından küçük, kendi karar mekanizması, bilinç düzeyi gelişmemiş, fizyolojik olarak anne olmaya hazır olmayan, evlilik kurumunun ne anlama geldiğini dahi bilmeyen bir çocuğun hiç tanımadığı, sevmediği, rıza göstermediği birinin cinsel isteklerine ailesinin isteği ve zorlmasıyla boyun eğmesini evlilik olarak nasıl değerlendirebilirsiniz ki! Herşeyden önce bunu erken yada geç evlilik olarak değerlendirmek ve bu esnada aile iznine dayanan evlenme yaşının kaç yaş olması gerektiğini tartışmak bile anlamsız. Çocuğun istismarında istismarı legal hale getirmek için hangi yaşın daha iyi olacağı tartışılabilir mi!!! Çocuk adı üstünde bunun 16 sı, 15 i 17 si yok!!. Evlenme yaşını 18 e çıkarınca ne olacakki! 18 yaşında bir insan evlenmek için yeterli hayat tecrübesine, olgunluğa yada mantığa sahip midir? Hiç sanmıyorum. Kusura bakmayın ama yasaları zaten yeterince cahil bir topluma uyduralım demek yada bu yaşı daha da yukarılara çekmek toplumdaki hukuka güveni azaltır demek mantık dışı, anlamsız ve zaten toplumda var olan bu sorunu devam ettirmeye katkıdan başka bir şey sağşayacak bir düşünce değil. Yasal maddelere he halükarda bu evliliğin olabileceğini gösteren evlenme yaşı yada anne ve babanın evlenmeye izin almasıgibi hakları, istisnaları eklerseniz erken evliliği zaten zımni olarak legalleştirir ve bu kısır döngüye katkı sağlamaya devam edersiniz. Çocuğun tüm insan haklarına saldırı niteliği taşıyan böyle bir eylemin anne babanın aldığı evlenmeye izin karrarı ile legalleştirilmesidir. Ve benim kişisel fikrime göre çocuğun vücut bütünlüğüne, ruhuna, insan haklarına saldırı niteliği taşıyan böyle bir durumda sırf velayetleri altında olduğu için ve kendi kişisel menfaatleri için öz çocuğunu kendisinden yaşça büyük bir erkeğin cinsel saldırısına evlilik adı altında bile olsa teslim eden bir anne ve babaya hiçbir yasa maddesiyle bu hak verilmemelidir. Çocuk istismarı hangi yaşta olursa olsun kabul edilemez, affedilemez, legalleştirilemez, Toplum böyle istiyor diye çocuk yaştaki kız çocuklarının erken yaşta evlendirilmesi için zemin hazırlayacak yada bu durumu normal birşeymiş gibi gösterecek yasalar çıkarılamaz.
i boy
Old 25-10-2009, 18:47   #18
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Aile, nikâhsız eş ve annesi yargılanacak


15 yaşındaki kızlarını nikâhsız yaşamaya teşvik eden anne, baba ve nikâhsız eşin annesine “çocuğa cinsel istismara iştirak” suçundan 8 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Nikâhsız eş için 15 yıl hapis cezası istendi.


AĞRI’nın Patnos İlçesi’nde yaşayan M.S. ve H.S., 2007 yılında kızları F.S.’yi 30 yaşındaki H.K. ile ‘imam nikahı’ kıydırıp nikahsız yaşamaya teşvik etti. 2008’de hamile kalan F.S., rahatsızlanınca hastaneye kaldırıldı. Tedavi altına alınan F.S.’nin yaşının küçük olduğu belirlenince, hastane yetkilileri savcılığa suç duyurusunda bulundu. Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Adem Can, evlendirildiği tarihte yaşı 15 olan F.S.’yi anne ve babasının nezaretinde nikahsız yaşamaya teşvik edildiği, H.K.’nin yaşı küçük çocukla cinsel ilişkiye girdiğini, annesi F.K.’nin ise bu ilişkiye göz yumduğunu suçlamasıyla dava açtı.

15 yıla kadar hapis

Savcı Can, kızlarını yaşı küçük olduğu halde nikahsız yaşamasına teşvik eden baba M.S., anne H.S. ile F.K. hakkında “çocuğun cinsel istismarına iştirak” suçundan 4 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açtı. Savcı nikahsız eş H.K. hakkında ise “çocuğa nitelikli cinsel istismar” suçundan 7 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası talep etti.

Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlanılan davada mahkeme başkanı Mustafa Danışman, Ağrı’da yaşayan anne baba ve nikâhsız eşin annesi talimatla ifadelerinin alınmasına, yaşı büyük olduğu iddia edilen F.K.’nin ise kemik yaşının tesbiti için hastaneye sevkine karar verdi.

Nurettin KURT / ANKARA 25 Ekim 2009 Hürriyet
Old 15-01-2010, 12:08   #19
nostaljielif

 
Varsayılan

toplumsal bir gerçeğimiz var.küçük yaşta ki bir kızın kendinden epeyce büyük bir erkekle evlenmesini eğitimli insanlar yanlış olarak görürken küçük yerlerde adamın maddi olanakları çok iyiyse kızın kendi hayatının kurtulduğuna kanaat getirilir.benim kendi şahsi düşüncem ise böyle evliliklerde kızlarımıza yaık olmaktadır.
Old 26-03-2010, 21:45   #20
Av.Pınar Barış

 
Varsayılan

Olayı toplumsal ve hukuksal incelemeye geçmeden önce insani açıdan değerlendirmenin herşeyi çözümlemeye yeteceği kannatindeyim. Değil 18 yaşını bitirmiş olmak 20 yaşında dahi bireyler, fiziksel gelişimlerini tamamlamış olsalar bile ruhsal ve kişisel gelişimlerini tamamlamamış olabilmektedir. Ki ne yazık ki 18 yaşına dahi gelmesine fırsat verilememiş kız ÇOZUKLARINDAN söz ediyoruz... Henüz fiziksel, psikolojik, ruhsal, kişisel... gelişimini tamamlayamamış bir bireyin verebileceği yanlış kararlardan, çocuğun kendisini, kendisinden, çevreden ve kendimizden bile ebeveynlerin koruması gerekmektedir. Ancak bu görev ebeveynler dışında toplumdaki her bireyi kapsamaktadır ve kapsamalıdır da. Ki ne yazık ki yaşanan olaylarda bu zararı kız çocuklarına ebeveyn veya ebeveyn sayılabilecek kişilerin verdiği şüphe götürmemektedir. Yaşanan olaylar gösteriyor ki erişkin adlandırılan, gelişimini tamamlamış bireyler diyebileceğimiz, kız ÇOCUKLARI ile bir ilişki yaşayabilen, beraber yaşayan veya evlenen veyahut bunu onaylayan, kız çocukalarımızın zihninde bunu meşrulaştıran kişiler acaba gerçekten erişkin mi, insani değer gelişimini tamamlayabilmiş mi?
Çok yazık...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Polisin Rastgele Kimlik ve GBT Sorgusu Yapması Tractatus Meslektaşların Soruları 2 23-01-2009 12:17
yurt dışındaki sanığın sorgusu avsafran Meslektaşların Soruları 7 10-03-2008 16:01
Evlilik birliği devam ederken evlilik dışı doğmuş çoçukların durumu Noyan Yiğit Meslektaşların Soruları 3 14-08-2007 13:32
Evlilik öncesi ve evlilik sırasında alınan mallar ne olacak? Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 2 21-04-2007 21:04
Erken Emeklilik a.lawyer Meslektaşların Soruları 2 07-12-2006 13:26


THS Sunucusu bu sayfayı 0,09131193 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.