Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Hmk 329 Ayri Bir Dava Ile Tazminat Olarak Istenebilir Mi ?

Yanıt
Old 01-03-2021, 13:09   #1
pallanco

 
Varsayılan Hmk 329 Ayri Bir Dava Ile Tazminat Olarak Istenebilir Mi ?

Tüm meslektaşlarıma iyi günler dilerim.

Bildiğimiz üzere kötü niyetle veya hiçbir hakkı olmadan dava açan kişiden (aynı dava içinde), karşı vekalet ücreti yanında, davalının kendi avukatına ödediği akdi ücreti de HMK 329 kapsamında isteyebiliyoruz.

Peki, ana davada davalı böyle bir talepte bulunmamışsa, karar (davanın reddi olarak davalı lehine) kesinleştiğinde, HMK 329/1'i dayanak göstererek vekile ödenen akdi vekalet ücretini ayrı bir tazminat davası açıp maddi tazminat olarak talep edebilir miyiz ?

Ben, ayrı dava ile de istenebileceğini düşünüyorum ama konuya uygun bir içtihat ya da BAM kararı bulamadım.

Değerli görüşleriniz için şimdiden teşekkür ederim.
Old 01-03-2021, 14:41   #2
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Aşağıdaki Yargıtay kararına göre bu hüküm(HMK.m. 329/1) kötüniyetle açılmış bulunan bir dava içinde talep edilmiş olmasına bağlıdır; uğranılan zarar ,ayrı bir dava şeklinde istenemez. (Ejder YILMAZ, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Şerhi C3 ,2017,sh: 3178)

YARGITAY

4. HUKUK DAİRESİ

Esas Numarası: 2001/4329

Karar Numarası: 2001/10989

Karar Tarihi: 12.11.2001


... Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;

Dava haksız icra takibi sonucu uğranılan zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir. Mahkemece manevi tazminat isteği reddedilerek, maddi tazminat isteği kısmen kabul edilmiş ve karar davalı tarafından da temyiz edilmiştir.

Davalı, davacı aleyhine yaptığı ilamsız icra takibinde kira alacağının tahsilini istemiş, davacı bu takibe karşı süresinde itiraz etmemiş ancak daha sonra açtığı menfi tespit davası kabul edilerek borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir. Davacı böylece hukuken geçersiz hale gelmiş olan icra takibi sırasında uygulanan hacizler nedeniyle uğradığı zararlar ile birlikte, menfi tespit davası sırasında makbuz karşılığı vekiline ödemiş olduğu özel vekalet ücretini de maddi tazminat olarak istemektedir.

Bilindiği gibi vekalet ücreti HUMK.nun 423/6 maddesi uyarınca yargılama giderlerinden olup her dava sonunda haksız çıkan taraf karşı tarafa vekalet ücreti ödemeye mahkum edilir. Yargılama gideri olarak hükmedilecek olan bu vekalet ücretinin nasıl belirleneceği Avukatlık Kanununun 169. maddesinde gösterilmiştir. Bu madde hükmüne göre vekalet ücreti yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre hesaplanır ve en fazla bunun 3 katına kadar hükmedilebilir. Bu durumda da özel anlaşma gereğince ödenen vekalet ücretinin tamamının karşı tarafa yüklenmesi mümkün değildir.

Bunun tek istisnası HUMK.nun 421/1 ( şimdi HMK. madde 329.1 ) maddesinde karşı tarafın kötü niyetli olması şartına bağlanmış olup, bunun da aynı dava içerisinde değerlendirilmesi gerekmektedir. Davacı önceki dava sırasında özel vekalet ücretine ilişkin makbuzunu sunarak böyle bir istekte bulunmadığına göre ayrı bir dava ile tazminat olarak da isteyemez. 29/5/1957 tarih 1957/4-16 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararıda bu yöndedir. Bu nedenlerle davacının önceki dava nedeniyle yapmış olduğu özel vekalet ücreti ödemesinin de tazminat kapsamına dahil edilmiş olması doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.
Old 01-03-2021, 15:22   #3
pallanco

 
Varsayılan

Çok teşekkürler meslektaşım, her ne kadar hoşuma giden bir cevap olmasa da, soruma cevap olarak tam isabet bir karar.

Yalnız, Türkiye'de avukatlık yapıyor olmamızdan dolayı sormadan edemiyorum; karar tarihi 2001 olduğundan, acaba bu rutin bir içtihat mıdır ? Yoksa farklı şekilde zaman içinde değişiklik olabilir mi?
Old 01-03-2021, 15:32   #4
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan pallanco
karar tarihi 2001 olduğundan, acaba bu rutin bir içtihat mıdır ? Yoksa farklı şekilde zaman içinde değişiklik olabilir mi?

Tarama yaptığım halde daha yeni tarihli bir karara rastlamadım. Prof.Ejder YILMAZ 2017 de yazdığı kitabında bu karara dayanarak aynı görüşü savunduğuna göre kararın uygulamada örnek teşkil ettiğini kişisel olarak söyleyebilirim.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Tapu Iptal Tescil Davasinda Ilk Davalidan Islahla Terditli Olarak Tazminat Istenebilir Mi? imsel Meslektaşların Soruları 0 22-01-2019 22:18
Iki farkli bosanma davasi iki ayri mahkeme iki ayri karar Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 19-02-2018 10:29
Yabanci ulkede bosanmak, Turkiye'de ayri dava acmak Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 12-04-2014 10:09
Ayri Ayri Parsellerden OluŞan Arsayi BİrleŞtİrme evin Meslektaşların Soruları 1 05-04-2011 23:26
Ceza Davasinda Beraat Eden Her Sanik İÇİn Ayri Ayri Vekalet Ücretİ HÜkmedİlmesİ advocate19 Meslektaşların Soruları 2 01-04-2010 15:50


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05415297 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.