Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

"haysiyetsiz hayat sürme"boşanma

Yanıt
Old 03-10-2007, 11:07   #1
Av.Hatice Sarıbardak

 
Varsayılan "haysiyetsiz hayat sürme"boşanma

Merhabalar;
Yeni bir davaya hazırlanıyorum.Müvekkil (koca),eşi 6-7 aydır yaşanılan ilçede hayat kadını olarak bilinen bir kadınla arkadaşlık yaptığı,sokakta birlikte göründüğü gerekçesiyle eşini bir kaç ikaz ediyor.Eşi kendisini dinlemeyip arkadaşlık yapmaya devam ettiği için de tartışma yaşanıyor ve eşi evi terkediyor.Müvekkil eşinin arkadaşlık ettiği kişinin durumunu çevresinden bir kaç arkadaşının kendisini ikaz etmesiyle öğreniyor.Olayımızda boşanma sebebi olarak M.K 163 ve 166. maddeye dayanmak istiyorum.
-Elinizde konuyla ilgili Yargıtay içtihadı varsa gönderirseniz sevinirim,
-Mevcut içtihat programımdan memnun değilim.Konuyla ilgili hiç bir karar bulamadım.İçtihat programı konusunda önerilerinizi bekliyorum.
Old 03-10-2007, 11:29   #2
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Şiddetli geçimsizliğe dayanmak daha fazla hareket serbestisi sağlar diye düşünüyorum.

Dilekçe içinde kocayı rahatsız eden yukarıda bahsettiğiniz nedenleri de açıklayarak tabii.

Saygılarımla.
Old 03-10-2007, 11:32   #3
ilastepe

 
Varsayılan

bire bir uyan karar göndermek isterdim ama umarım yardımcı olur




T.C. YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

Esas: 1982/2-814
Karar: 1984/791
Karar Tarihi: 05.10.1984

ÖZET: Davanın konusu haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle boşanma isteğinden ibarettir. Haysiyetsiz hayat sürme nisbi boşanma sebeplerinden biri olup toplumun değer yargılarına göre değişen bir nitelik taşır. Olayda toplanan delillerin birlikte değerlendirilmesinden evli olan davalı kadının başka bir erkekle sürekli ilişki kurduğu ve bundan dolayı davacı koca için birlikte yaşamanın çekilmez hal aldığı anlaşılmaktadır.

(743 S. K. m. 131)

Dava: Taraflar arasındaki "boşanma" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, (Çine Asliye Hukuk Mahkemesi)nce davanın reddine dair verilen 6.11.1981 gün ve 1981/18-498 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay İkinci Hukuk Dairesi'nin 2.2.1982 gün ve 195-748 sayılı ilamıyla; (...Haysiyetsiz hayat ve ayrıca şiddetli geçimsizlikten dolayı boşanma istendiğine, dosyadaki tanık beyanlarından davalının sadakatsız tutumun içinde olduğu gerektiğine göre, bu davranışın şiddetli geçimsizliğe yol açacağı söz götürmez. O halde boşanmaya karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde yanlışa düşülerek davanın red olunması usul ve kanuna aykırıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Temyiz eden: Davacı vekili.

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve HUMK. nun 2494 sayılı Yasa ile değişik 438/II. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddine karar verilip, dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Karar: Davanın konusu haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle boşanma isteğinden ibarettir. Haysiyetsiz hayat sürme nisbi boşanma sebeplerinden biri olup toplumun değer yargılarına göre değişen bir nitelik taşır. Olayda toplanan delillerin birlikte değerlendirilmesinden evli olan davalı kadının başka bir erkekle sürekli ilişki kurduğu ve bundan dolayı davacı koca için birlikte yaşamanın çekilmez hal aldığı anlaşılmaktadır. O halde boşanmaya karar verilmekle ve bu nedenlerle de Özel Daire bozma ilamına uyulmak gerekirken direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Direnme kararı bozulmalıdır.

Sonuç: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde peşin harcın geri verilmesine, 5.10.1984 gününde oyçokluğuyla karar verildi.


**************************************
Old 03-10-2007, 11:36   #4
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Aile Hukuku alanında tartışılması gereken bir kavram: "Haysiyetsiz hayat sürmek.."

Bu kavramın namusa, kumara, alkole indirgenmesi çok yetersiz kalıyor...

Mesala: Dilencilik yapmak veya hiç bir engeli olmadığı halde iş güç sahibi olmayıp, asgari koşulda bile evin geçimini sağlayamamak! kısaca "tembellik" de haysiyetsiz hayat sürmek olarak değerlendirilmelidir düşüncesindeyim...
Old 03-10-2007, 12:17   #5
Muhsin KOÇAK

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 1992/8579
K. 1992/9036
T. 5.10.1992
• BOŞANMA ( Haysiyetsiz yaşam )
• HAYSİYETSİZ HAYAT SÜRMEK ( Boşanma )
743/m.131
ÖZET: Haysiyetsiz hayatın varlığından söz edilebilmesi için, yaşartılan toplumun değer yargılarına ters düşen namus, şeref ve haysiyet gibi kavramlarla bağdaşmayan bir hayat biçimini benimsemek ve devamlılık arz edecek şekilde yaşamış olmak gerekir.

DAVA VE KARAR : Necmettin Mede ile Fadime Mede arasındaki boşanma davasının yapılan muhakemesi sonunda tarafların boşanmalarına dair verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ KARARI:

Davacı, davalının bir başka erkekle gayri resmi yaşayan ablasında kaldığından ve değişik erkeklerle gezmek suretiyle haysiyetsiz bir hayat yaşadığından bahisle boşanma isteğinde bulunmuş.

Boşanma hükmüde haysiyetsiz hayat sürme hukuksal nedenine dayalı olârak kurulmuştur.

Dinlenen davacı tanıkları davalıyı değişik erkeklerle gezdiğini, hatta 60.000 TL. karşılığında pazarlık yaparken görüldüğünü bildirmişlerdir. Buna karşılık davalı tanığı, davacı tanıklarının tarafsız olmadığını, davacının bu konuda hazırladığı Senaryoyu mahkeme önünde oynattığından söz etmiştir. Aynı iftiranın kendisi içinde düşünüldüğünü açıklamıştır. Davalı kocasıyla ayrı yaşadığı süre içinde sadece eş dost ve karşılaştığı okul arkadaşlarıyla konuştuğunu, haysiyetsiz hayat iddiasının iftira olduğunu değinmiştir.

Haysiyetsiz hayatın varlığından söz edilebilmesi için; yaşanılan toplumun değer yargılarına ters düşen namus, şeref ve haysiyet gibi kavramlarla bağdaşmayan bir hayat biçimini benimsenmemek ve devamlılık arz edecek şekilde yaşamış olmak gerekir Öğretide haysiyetsiz hayata örnek olarak ve "genel ev çalıştırmak, muhabbet tellallığı yapmak, ayyaşlık, kumarbazlık, esrarkeşlik, doğal olmayan cinsel ilişki, evli bir kadının bir başkasıyla aşk hayatı yaşaması vs. gibi" gösterilmektedir. Bu itibarla haysiyetsizce hayatın bir unsuru toplumun değer yargılarıyla bağdaşmayan, toplumca hoş görülmeyen ve ayıplanan davranış, diğer unsur ise bu davranışların devamlılık arz etmesi, bu şekildeki davranışın bir hayat biçimi olarak benimsenmiş olmasıdır. Davacı tanıklarının sözleri, hayatın olağan akışı içindeki davranış biçimleriyle bağdaşmayacak düzeyde yalın sözlerden ibarettir. İnandırıcı değildir. Bu itibarla davalının haysiyetsizce yaşadığının kabulü sonucu boşanmaya karar verilmiş olması doğru bulunmamıştır.

SONUÇ : Temyize konu hükmün açıklanan nedenle ( BOZULMASINA ) oybirliğiyle karar verildi.
Old 03-10-2007, 12:30   #6
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Sayın Av.Hatice Çolak,

Dava dilekçenizde iki hukuki sebebe dayanarak dava açabilirsiniz.

Saygılarımla
Old 03-10-2007, 12:48   #7
Av.Hatice Sarıbardak

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Mehmet Saim Dikici
Aile Hukuku alanında tartışılması gereken bir kavram: "Haysiyetsiz hayat sürmek.."

Bu kavramın namusa, kumara, alkole indirgenmesi çok yetersiz kalıyor...

Mesala: Dilencilik yapmak veya hiç bir engeli olmadığı halde iş güç sahibi olmayıp, asgari koşulda bile evin geçimini sağlayamamak! kısaca "tembellik" de haysiyetsiz hayat sürmek olarak değerlendirilmelidir düşüncesindeyim...

Size katılıyorum.Hayatını para karşılığı erkeklerle beraber olarak kazanan ve bu durum çevresinde de bilinen bir kişiyle sadece arkadaşlık yapmak haysiyetsiz yaşam sürmek midir?
Old 03-10-2007, 13:22   #8
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Haysiyetsiz hayatın varlığından söz edilebilmesi için; yaşanılan toplumun değer yargılarına ters düşen namus, şeref ve haysiyet gibi kavramlarla bağdaşmayan bir hayat biçimini benimsenmemek ve devamlılık arz edecek şekilde yaşamış olmak gerekir Öğretide haysiyetsiz hayata örnek olarak ve "genel ev çalıştırmak, muhabbet tellallığı yapmak, ayyaşlık, kumarbazlık, esrarkeşlik, doğal olmayan cinsel ilişki, evli bir kadının bir başkasıyla aşk hayatı yaşaması vs. gibi" gösterilmektedir. Bu itibarla haysiyetsizce hayatın bir unsuru toplumun değer yargılarıyla bağdaşmayan, toplumca hoş görülmeyen ve ayıplanan davranış, diğer unsur ise bu davranışların devamlılık arz etmesi, bu şekildeki davranışın bir hayat biçimi olarak benimsenmiş olmasıdır. Davacı tanıklarının sözleri, hayatın olağan akışı içindeki davranış biçimleriyle bağdaşmayacak düzeyde yalın sözlerden ibarettir. İnandırıcı değildir. Bu itibarla davalının haysiyetsizce yaşadığının kabulü sonucu boşanmaya karar verilmiş olması doğru bulunmamıştır.

Ben yukarıya alıntıladığım genel kanaatin yetersiz olduğunu düşünüyorum. Kasdım budur.

Ayrıca, yaşanılan yerin değerleri önemlidir. Bu anlamda herkesle düşüp, kalkan kadınla bir kaç kez yakınlık kurmak haysiyetsiz hayat sürmek olarak değerlendirilemez kanaatindeyim... Süreklilik önemlidir.Mesala somut olayda malum kadınla aynı evi paylaşıp, onun; onla bunla düşüp kalkmasına izin verilmesi haysiyetsiz hayat sayılabilir...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Matbu bono metni üzerindeki "malen" kelimesinin üzeri çizilerek "nakden" yazılması Av.Özgür Özlem Öngel Meslektaşların Soruları 9 26-02-2008 18:02
İhtilal Hakkı ve 1798 yılında çıkarılan "Düşman Yabancılar Kanunu" ve "Fesat Kanunu" F.Süzgün ŞAHİN Meslektaşların Soruları 5 02-10-2007 08:29
Stj. Av. ne "ofisboy"dur, ne de adliyedeki caycinin "ciragi..." metin karadag Hukuk Stajı ve Meslek Seçimi 26 28-07-2007 20:47


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05248499 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.