Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

işe iade kararaı ve işe başvuru

Yanıt
Old 06-02-2008, 12:07   #1
avukat erdoğan

 
Varsayılan işe iade kararaı ve işe başvuru

Merhaba;

Davacı işçi vekili olarak açmış olduğum işe iade davam kesinleşti.Bu durumda karşı taraf kararı temyiz eder ise işe başvurumuzu Yüksek Mahkemenin kararından sonra yapmalıyız.Ancak,eğer temyiz etmez iseler de davalı yan başka bir şehirde olduğundan süre tutum yapıp yapmadığını dosyadan kısa sürede anlayamayacağım.Bu durumda eğer temyiz etmez iseler de temyiz edildiğini düşünüp iş başvuru süremi kaçırabilirim.
Her ihtimale karşı yerel mahkemenin kararının kesinleşmesini müteakip iş başvurusu yapmamızda bir sakınca var mıdır?

İş başvurusu yapmak için gerekçeli kararın tebliğ alınmış olması şart mıdır yoksa iş davalarında yüze karşı tefhimden itibaren 8 gün içinde kararın kesinleştiği düşünülürse süre turum yapılmadığı takdirde 10 gün içinde başvuru yapmalı mıyım?
Old 06-02-2008, 14:52   #2
Engin Özoğul

 
Varsayılan

Sayın avukat erdoğan

İş Kanunu'nun 21. maddesine göre on günlük başvuru süresi kesinleşmeiş kararın işçiye tebliği ile başlar. Bu halde gerekçeli kararın yazılmasını bekleyin. Eğer karşı taraf muhabere yoluyla kararı temyiz etmiş ise kararın yazılması sürecinde temyiz dilekçesi dosyaya ulaşır. Ulaşmazsa karar kesinleşmiş olur. Siz de gerekçeli karara kesinleşme şerhi alarak başvuru dilekçenizi hazırlarsınız.
Başvuru dilekçenizin ekine gerekçeli kararı da koyarak işverene gönderirsiniz.

Eğer işveren kararı temyiz etmiş ise zaten karar kesinleşmemiş demektir. Bu halde ise başvuru yapma imkanınız bulunmaz. Temyiz sürecinin tamamlanmasını beklersiniz.

Saygılarımla
Old 06-02-2008, 15:49   #3
ekinheval

 
Varsayılan

Bahsettiğiniz durum bizzat başımıza geldi.
Mahkemeye temyiz dilekçeleri geç ulaştığından önce kararlara kesinleşme şerhi verdiler, bizde işe iade başvurumuzu yaptık.
Daha sonra muhabere yolu ile temyiz dilekçeleri mahkemeye ulaşınca mahkeme bizi durumdan haberdar etti, bizde kuruma durumu açıklayacı bir dilekçe verip başvurumuzu geri aldık. Kararların kesinleşme şerhlerini iptal edip yargıtaya gönderdiler.
Siz ihtimale göre işlem yapmayın hak kaybına ve hukuki tartışmaya sebebiyet vermemek açısından süre dolunca kesinleşmeyi alıp başvuruda bulunun.
Süreniz gerekçeli kararın tebliği ile başlıyor, bu nedenle kararı kalemden alırsanız tebliğ tarihinizi gösteren bir belge de almanızı tavsiye ederim. Bazı kalemler işe iade davalarının hassasiyetini unutabiliyorlar.
Old 06-02-2008, 16:01   #4
avukat erdoğan

 
Varsayılan

Ayrı bir başlık açmadan şunu da sormak istiyorum.
Müvekkilimizin boşta geçen zamana ait 4 aylık ücreti son çalıştığı aya göre mi yoksa şu anda hala çalışıyor olsa idi alacağı ücrete göre mi hesaplanır?Bu konu ile ilgili karşı tarafla ihtilaflı olur isek ayrı bir alacak davası mı açmamız gerekir?
Old 06-02-2008, 16:33   #5
Engin Özoğul

 
Varsayılan

Sayın ekinheval

Alıntı:
Yazan ekinheval
Siz ihtimale göre işlem yapmayın hak kaybına ve hukuki tartışmaya sebebiyet vermemek açısından süre dolunca kesinleşmeyi alıp başvuruda bulunun.
Süre dolunca kesinleşmeyi alıp başvuruda bulunun demişsiniz. Buradaki süre nedir acaba?

İşçi, kararın muhabere yoluyla temyiz edilip edilmediğini bilemeyeceğine göre ilelebet bekleyecek midir?

Bir de temyiz dilekçesi ulaştığında başvurunun geri alınmasına hukuken gerek yoktur. Çünkü kesinleşmemiş karar üzerine yapılan başvuru hukuken yok hükmündedir. Bu yüzden de başvuruyu geri almanın bir anlamı yoktur.


Sayın avukat erdoğan

4 aylık ücretin hesabında geçersiz fesihten sonraki ilk dört ay içindeki farklar da ücrete yansıtılıyor. Yargıtay'ın da açık kararları bu yönde. Ancak yeni bir eğilime göre işe başlatmama tarihindeki ücreti dikkate alınması gerektiği söyleniyor. Bursa İş Mahkemesi tarafından verilen ve Yargıtay tarafından formül onama şeklinde onanan yeni bir kararda işe başlatmama tarihindeki ücret üzerinden hesaplama yapıldığı söyleniyor. Fark şurada eğer sadece dört aylık süre ile sınırlı tutarsak geçersiz fesih tarihinden itibaren dört ay içinde gerçekleşen artışları dikkate alıyoruz. Yok eğer işe başlatmama tarihindeki ücret üzerinden hesaplanır diyorsak tüm dönemdeki artışları dikkate alıyoruz.

Ücret konusunda bir ihtilaf çıkarsa ayrı bir dava açmanız gerekiyor. Uygulamada genellikle boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatı için ilamsız takip yapılıyor. İşveren öderse sorun yok. İtiraz ederse itirazın iptali davası açılıyor. Dilerseniz böyle yaparsınız dilerseniz ayrı bir dava açarsınız.
Old 06-02-2008, 17:51   #6
Adli Tip

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Engin Özoğul
4 aylık ücretin hesabında geçersiz fesihten sonraki ilk dört ay içindeki farklar da ücrete yansıtılıyor. Yargıtay'ın da açık kararları bu yönde. Ancak yeni bir eğilime göre işe başlatmama tarihindeki ücreti dikkate alınması gerektiği söyleniyor. Bursa İş Mahkemesi tarafından verilen ve Yargıtay tarafından formül onama şeklinde onanan yeni bir kararda işe başlatmama tarihindeki ücret üzerinden hesaplama yapıldığı söyleniyor.

Sayın Konyalı'nın -benim de düstur edindiğim- sloganını, Yargıtay için şöyle uyarlayabilir miyiz acaba:
"Önce kanuna bakmalı, sonra yargıtay kararı yazmalı..."

Yasanın "Kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için işçiye en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer hakları ödenir." maddesinden benim anladığım;

İşe iade davasının kabulü ile, fesih geçersiz sayılıyor ve işçiye iş akdi hiç feshedilmemiş gibi fesih tarihinden ileriye dönük (en çok) 4 aylık ücret ve hakların ödenmesine karar veriliyor.

Öyle sanıyorum ki, yargılamamanın yasa koyucunun öngörüdüğü kadar seri yapılamadığı farkedilince böyle bir telafi yöntemi denenmiştir. Ancak bunun yerine, bir faiz öngörülseydi nispeten daha uygun olabilirdi diye düşünmekteyim.

Saygılarımla,
Old 06-02-2008, 18:03   #7
Engin Özoğul

 
Varsayılan

Yargıtay'ın açık yorumu bence Yasa'nın lafzına uygun. Formül onamaya konu olan karar belki gözden kaçmıştır. Yani Yargıtay henüz açık seçik bir biçimde "işe başlatmama tarihindeki ücret üzerinden hesaplanır" demedi.
Old 06-02-2008, 21:48   #8
avaarslan

 
Varsayılan

Ben Engin beyin yazdıklarının tamamına katıldığımı belirtmek isterim. Bununla birlikte ben işi biraz daha karışık bir hale sokacağım galiba. şöyle ki: işe iade davası bittikten sonra davacı vekili dosyaya baktığında davalı yanca kararın temyiz edilmediğini görüyor. Kalem müdürüyle konuşuyor. Müdür bir kaç gün daha bekleyelim belki muhabere ile temyiz etmiş olabilirler diyor. Avukat kesinleşme şerhi olmayan gerekçeli kararı o gün alıyor ve kararın bir örneğini aldığını dosyadaki kararın üzerine yazıyor. Aradan 15 gün geçtikten sonra yazı işleri müdürü kararın kesinleştiğine dair şerhi düşüyor ve o günün tarihini atıyor.

Kesinleşme şerhinde, mahkeme kararının temyiz edilmeyerek karar tarihinden sekiz gün geçtikten sonra kesinleştiği ibaresini içermektedir.

Davacı vekili söz konusu kesinleşme şerhli kararın kendilerine tebliğe çıkarılması için masraf veriyor ve bu karar davacı vekiline posta vasıtası ile tebliğ olunuyor. Davacı vekili kesinleşme şerhli kararı alır almaz 10 günlük süre içerisinde işe iade başvurusunda bulunuyor.

SORU ŞU: İŞE İADE İÇİN GEREKLİ OLAN 10 GÜNLÜK BAŞVURUSU SÜRESİ NE ZAMAN BAŞLAMIŞTIR? KESİNLEŞME ŞERHİ OLMAYAN KARARIN TEBLİĞİNDEN Mİ YOKSA KESİNLEŞME ŞERHLİ KARARIN TEBLİĞİ TARİHİNDEN Mİ BAŞLAR?


( Not: Davalı vekili verdiği cevabi ihtarnamede işe iade başvurusunun süresinde olmadığını ileri sürerek işe iade talebini kabul etmemiştir.)
Old 06-02-2008, 22:06   #9
Engin Özoğul

 
Varsayılan

Karar kesinlik kazandıran üzerindeki şerhtir. Eğer sekiz gün içinde temyiz edilmezse sekizinci günü sonunda karar kesinleşmiş olur. Bu nedenle somut olayda davacıya tebliğ edilen karar esasında kesinleşmiş karardır. Sadece üzerinde şerh yoktur. Dolayısıyıla gerekçeli kararın davacıya tebliğinden itibaren on gün içinde başvuru yapılması gerekir. Yani ikinci kez yapılan tebligat işlemine hukuki bir değer atfedilmemelidir. İşçi başvuru süresini kaçırmıştır.
Old 06-02-2008, 23:17   #10
Adli Tip

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Engin Özoğul
Yargıtay'ın açık yorumu bence Yasa'nın lafzına uygun. Formül onamaya konu olan karar belki gözden kaçmıştır. Yani Yargıtay henüz açık seçik bir biçimde "işe başlatmama tarihindeki ücret üzerinden hesaplanır" demedi.

Anayasamızın 141. maddesinin 3. fıkrası şu şekildedir;
"Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır"

Bu itibarla, değerli mesajınız vesilesi ile ilk kez duyduğum "formul onama" kavramı, şayet gerekçe yazılmayan onamaları kastediyorsa eğer; bu durum da bence açık bir hukuka aykırılık teşkil etmektedir.

Kanımca Yargıtay'ın gerekçe yazmaksızın onadığı karar; "ben de olsam bu kararı aynı gerekçeyle bu şekilde verirdim" demek.

Mahkeme kararını ve karardan bağımsız düşünülemeyecek gerekçeyi hukuka uygun bulan dairenin ayırca gerekçeli kararını beklemenin, uygulamada yerinde olduğunu ancak hukuk devletiyle uyuşmadığını düşünmekteyim.

Saygılarımla;
Old 07-02-2008, 00:04   #11
Engin Özoğul

 
Varsayılan

Sayın Uygar

Çok güzel düşünmüşsünüz.

Saygılarımla
Old 18-05-2009, 11:37   #12
Av. İlhan SALBAŞ

 
Varsayılan İşe iade kararı, infaz, ihtarname

İşe iade davamız 18.05.2006 tarihinde reddedildi. Yargıtay hükmün bozularak ortadan kaldırılmasına,Sağlık Bakanlığı ve .. Temizlik Ltd. Şirketi yönünden açılan davanın kabulüneişverence yapılan feshin geçersizliğine ve ...Temizlik Ltd. Şirketi'ne ait işyerindeki işine iadesine, davacının yasal sürede başvurmasına rağmen işverenin süresi içerisinde işe başlatmaması halinde davalı Sağlık Bakanlığı ile davalı ...Temizlik Ltd.Şti. tarafından müştereken ve müteselsilen ödenmesi gereken tazminat miktarının fesih nedeni ve kıdemi dikkate alınarak 6 aylık ücret olarak belirlenmesine, davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok dört aylık ücret ve diğer hakların davalılar Sağlık Bakanlığı ve ...Temizlik Ltd.Şirketi nden müştereken ve müteselsilen tahsiline 11.06.2007 tarihinde karar vermiş, biz dosyayı unuttuk. Yıllar sonra dosya elimize geldi. Bu durumu fark ettik ve tebliğe çıkardık. Bugün tarafımıza gerekçeli karar geldi ve işyerine gittik. Muhattap yok, temizlik şirketi değişmiş. Noterden işe iade için başvurduk şeklinde ihtarname çekeceğiz. Ancak asillere mi vekillerine mi göndereceğiz. İlamsız takipte 6 aylık ve 4 aylık miktarları bugüne göre mi? işten çıkarılış tarihine göre mi? Yargıtay kararı tarihine göre mi? anlayacağınız çaresiz kaldım Yardımlarınız için teşekkür ederim.
Old 18-05-2009, 12:48   #14
Adli Tip

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. İlhan SALBAŞ
İşe iade davamız 18.05.2006 tarihinde reddedildi. Yargıtay hükmün bozularak ortadan kaldırılmasına,Sağlık Bakanlığı ve .. Temizlik Ltd. Şirketi yönünden açılan davanın kabulüneişverence yapılan feshin geçersizliğine ve ...Temizlik Ltd. Şirketi'ne ait işyerindeki işine iadesine, davacının yasal sürede başvurmasına rağmen işverenin süresi içerisinde işe başlatmaması halinde davalı Sağlık Bakanlığı ile davalı ...Temizlik Ltd.Şti. tarafından müştereken ve müteselsilen ödenmesi gereken tazminat miktarının fesih nedeni ve kıdemi dikkate alınarak 6 aylık ücret olarak belirlenmesine, davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok dört aylık ücret ve diğer hakların davalılar Sağlık Bakanlığı ve ...Temizlik Ltd.Şirketi nden müştereken ve müteselsilen tahsiline 11.06.2007 tarihinde karar vermiş, biz dosyayı unuttuk. Yıllar sonra dosya elimize geldi. Bu durumu fark ettik ve tebliğe çıkardık. Bugün tarafımıza gerekçeli karar geldi ve işyerine gittik. Muhattap yok, temizlik şirketi değişmiş. Noterden işe iade için başvurduk şeklinde ihtarname çekeceğiz. Ancak asillere mi vekillerine mi göndereceğiz. İlamsız takipte 6 aylık ve 4 aylık miktarları bugüne göre mi? işten çıkarılış tarihine göre mi? Yargıtay kararı tarihine göre mi? anlayacağınız çaresiz kaldım Yardımlarınız için teşekkür ederim.

Sayın Meslektaşım;

Öncelikle tebrik ederim.

Bildiğiniz üzere, İş Kanununun 21. Maddesi gereğince, kesinleşen mahkeme kararının tabliğinden itibaren 10 iş günü içerisinde işverene başvurmak gerekmektedir.

Burada, başvurunun vekile değil işverene yapılması gerekmektedir. Hatta başvuruyu da, işçi vekilinin değil, işçinin bizzat yapması gerektiğine dair görüşler var ama bu yönde bir uygulama ve içtihad henüz yok.

Kanaatime göre, başvurunuzu karada, işe başlatmak yükümlüğüne sokulan temizlik şirketine yapmanız gerekmektedir.
İşyerinin adresini bulamıyorsanız, ilamda belirtilen adrese başvurunuzu gönderebilirsiniz. Ancak tebiren diğer şirkete ve tarafların vekillerine de başvuruyu iletmenizin bir saknıcası olmayacağı gibi olası uyuşmazlıklarda iradenin süresi içerisinde ortaya konduğunun ispatında işe yarayabileceğini düşünmekteyim.


4 aylık ücret, geçersiz sayılan feshi takip eden 4 ayda alınması gereken ücret ve diğer haklardır. Dolayısıyla bahse konu süreçte alınması gereken ücret talep edilmelidir. O tarihlere tekabül eden ücret zammı ikramiye vs varsa buna göre talepte bulunabilirsiniz.

6 aylık ücret ise, işe başlatmama tarihindeki brüt ücrettir. Bunu da müvekkilinizle emsal işçilerin işe başlatmama tarihinde aldıkları ücretlere göre talep edebilirsiniz.

Saygılar,
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
işe iade başvuru süresi olan 10 günlük süre sorhan Meslektaşların Soruları 11 13-04-2017 11:14
TİS'de işe iade için özel hakem şartı, mahkemeden işe iade talep etmeye engel midir? Av.Ayşe Batumlu Meslektaşların Soruları 6 09-01-2010 00:28
süresinden sonra ayıplı mal iddiası ile iade ve iade faturasının deftere işlenmesi av.doanjan Meslektaşların Soruları 3 18-01-2008 14:53
Aihm' Ne Başvuru apokl Hukuk Soruları Arşivi 1 27-02-2002 18:13


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04345703 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.