Saklı Tutulan Fazlaya İlişkin Hakların Yeni Bir Davada İstenebilmesi

Selamlar,

Sonuçlanmış ve Yargıtay onaması ile kesinleşmiş bir dosya kararının hüküm kısmında şu ibare var:

"...Davacının kıdem tazminatı alacağı .... YTL ise de talep ile bağlı kalınarak ... YTL nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacının fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına,..."

Bu karar kesinleştiği için ıslah veya ek dava olanağı yok.
1) Açılacak yeni bir dava ile bu saklı tutulan kısım istenebilir mi?
2) Yeni dava açıldığı halde mahkeme yeniden detaylı yargılama mı yapar, yoksa sadece eski mahkemenin saklı tuttuğu kısmın davacıya verilmesine mi karar verir?

Şimdiden teşekkürler...

Saklı tutulan kısım için yeni bir dava ile talepte bulunabilirsiniz.Mahkeme dilerse eski karar doğrultusunda karar verebileceği gibi yeniden bilirkişi raporu alıp karar verebilir.

Alıntı: Yazan muratozsa Selamlar, Sonuçlanmış ve Yargıtay onaması ile kesinleşmiş bir dosya kararının hüküm kısmında şu ibare var: "...Davacının kıdem tazminatı alacağı .... YTL ise de talep ile bağlı kalınarak ... YTL nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, Davacının fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına,..." Bu karar kesinleştiği için ıslah veya ek dava olanağı yok. 1) Açılacak yeni bir dava ile bu saklı tutulan kısım istenebilir mi? 2) Yeni dava açıldığı halde mahkeme yeniden detaylı yargılama mı yapar, yoksa sadece eski mahkemenin saklı tuttuğu kısmın davacıya verilmesine mi karar verir? Şimdiden teşekkürler...

İlk davada bilirkişi raporu alınmışsa ve fazlaya ilişkin haklar belirlenmişse, karar da kesinleşmişse ikinci davanın görüldüğü mahkemede detaylı inceleme yapılmamalı, dolayısıyla ilk davadaki bilirkişi raporuna göre hüküm tesis edilmelidir.

Aksi takdirde, ikinci davaya bakan mahkeme kendisini Yargıtay'dan da üstün durumda görmüş olacaktır. Mahkemenin tavrı, yeniden bilirkişi raporu alınması yönünde olacaksa bu husus hatırlatılmalıdır. Ben öyle yapmıştım.

EK davaya bakan mahkemenin, tekrar bilirkişi raporu almamasını gerektiren husus, kendisini Yargıtay'dan üstün görüp görmemesinden ziyade, kesinleşen mahkeme kararındaki tespit hükmünün, ek dava bakımından kesin delil niteliğinde olmasındandır diye düşünüyorum. Dolayısıyla asıl davada, alacağın tamamı bakımından kesinleşmiş bir tespit hükmü yok ise, ek davaya bakan mahkeme asıl davada alınan bilirkişi raporuyla bağlı olmaması gerekir.
Ancak somut olayda bir tespit hükmünün bulunduğu açıkça görüldüğünden açılacak ek davada bilirkişi raporu alınmasını gerektiren bir durum yok diye düşünüyorum.